Katalog

10 TEMMUZ 1983 PAZAROYUN NEVZATERKMEN Bir manga askerin, bir nehrin karşı kıyısma geçmesi gerekmektedir. Köprü yıkılmıştır, nehir derindir. Ne yapacaklarını düşünürlerken, manga komutanı kıyıda bir sandalla oynayan iki çocuk görür. Ne ar ki, sandal pek ufacıktır,sadece iki çocuğu ya da tek bir askeri taşıyabilmektedir. Gene de komutan (kısa devre askerlik görevini yapan bir yedek subay asteğmendir; ama onun Çizgiler: SEMİH POROY bu durumunun bu sorunla hıçbir ilintisi yok!) tüm askerlerini ve kendisini bu sandalla nehirden aşırtarak karşı yakaya geçirtir. Nasıl yapmıştır bunu? İsterseniz bu problemi akıldan çözün ya da masa üzerindeki hayali bir nehirden kâğıt parçalarıyla, kibrit çöpleriyle uygulamalı olarak çözmeye çalışın. Nehir geçme sorunu I Hangişeker hitne gider? Oturmuş havyar kesene: Kesme şeker. Toz olmuş bankere: Toz şeker. Dokuz doğuran particiye: Lohusa şekeri. Akidesi bozuklara: Akide şekeri. Vakitsiz ötenlere: Horoz şekeri. Gözü kara şoförlere: Kelle şekeri. Rahat edemeyenlere: Müshil şekeri. Atıcılara: Nişan şekeri. Yiyicilere: Nikâh şekeri. Bayanlara: Pudra şekeri. Çeşme başında belcleyenlere: Nöbet şekeri. Bademciği şişene: Badem şekeri. İş verene: Nane şekeri Emek verene: Elma şekeri. DERTBABASI VURAL SftZER Ciddiyet İNSANOĞLU TUHAFTIR t Ml R BUGAY BAYRAMLIK tebrik kartlanndan bir aşk öyküsü: CUMHURİYET/5 Nehir geçme sorunu II Bu probleme VIII. yüzyıl metinlerinde rastlanmıştır. Adamın biri, yanında bir kurt, bir keçi ve kocaman bir baş lahanayla bir nehri geçmek ister. Ne var ki, kayığı ancak kendisiyle bu üç şeyden birisini taşıyabilecek durumdadır. Adam yanında lahanayı götürse, kurt keçiyi yiyecek loırrlu götürse, keçi lahanayı yiyecektir. Lahanayla keçinin güvenliği, adamla birlikte olmalarına bağlıdır. üelın göriin ki, adam kurdu da, keçiyi de, lahanayı da nehrin karşı yakasına geçirtir o kayığıyla. Acaba nasıl yapmıştır bu işi? 1. Kardeşim Fahri. Seninle çoktandır görüşemedik. Bu arada, neler oldu, neler. tskenderun 'da sıcak bir yaz giinü yengenle tanışlık. Güneş başımageçmiş olacak, ona evlenme teklifettim. tkimizin de heyecandan dengesi bozuldu. Direği tutmasak düsüyorduk. Zeynep Yazgan'ın oyunu Şeher neden yükselir? Uzun bir bayram haftasına giriyoruz. Hafta sonlanna pazartesi, cuma da eklenince, durup dururken; çahşanına, çahşmayamna dokuz günlük kaytarma fırsatı çıktı. Bu uzun Şeker BayramVnın tadını çıkarabilmemiz için, neler yapmamız gerektiğini kendisine sorduğumuz bir bilim adamımız, şunları söyledi: "Şeker Bayramı, genellikle sinir sistemi üzerinde etkileri görülen bir bayramdır. Böyle zamanlarda, özellikle şeker hastalarının, şekerci vitrinleri önünde ağızları kuruduğundan yutkunma güçlüğü çekerler. Şeker kaybı artan hasta, fazla sidik çıkarmaya başlar. Bu da vücuttaki tuzların azalmasına neden olur. Su içme isteği artan hasta, musluğu açtığında su da bulamayınca, iyice fıttırır, komaya girer... Ağız tadıyla bir bayram geçirmek isteyen herkese önerimiz şudur: Şekerci dükkânlarından uzak dursunlar. 2500 lirahk çikolata... 1250 lirahk lokum... 1500 lirahk badem şekerinden; yarım kiloluk karışık bir kutu yaptıranların o anda; karaciğerde, idrarda ve kanda şekerleri, dükkândaki tüm şekerleri aşar... Tuzu kuru olanlar bu duruma çok şaşar!" POLMUŞ ŞİIYVSİ N.BEKKER Anlayışsızlıh!... Bir ünlü türkümüz vardır: " Kurban olam o kalem tutan ellere!.." Danışma Meclisi'nde basın kanununu hazırlayanlar bu sözleri yanlış anlamışlar: Kurban edelim o kalem tutan elleri!.. Anavatan Partisi Başkanı Turgut özaî demiş ki: " Gayemiz orta direği güçlendirmektir." Sırası gelmişken türküyü biraz değiştirerek söyliyelim: El veriyor el veriyor Orta direk bel veriyor Döndüm baktım sağ yanıma partiden geçilmiyor Döndüm baktım sol yanıma Haddinse parti kur deniliyor!... * Orta Direk!... 1,16 >cv, Noktcuı Ç&ZÜAfr 2. tstanbul'a yerlestik. Burast çok büyük. Biliyorsun hayat müsterek anam. Ben KapaUçarşı'dasuculuk, Mısırçarsısı'ndalimonculuk, Çemberlitas'takestanecilik yapıyorum. Yengen de Galata Kulesi'nde iş buldu. Turistlere göbek atıvor. 19 haziran 1983 tarihli Pazaroyun'da Zeynep Yaz^an'ın gönderdiği bir oyunu sunmuş; çözümlerinizi bize gönderebilmeniz için iki haftaIık bir süre tanımıştık. Doğru bilenler arasında ad çekimi yapacak, üç kişinin "karikatürportre'Merini Semih Poroy'a çizdirtecektik. Zeynep Yazgan, benim yanıtımı öğrenmeden, doğru yanıtı göndermeyeceğini söylemişti. Benim gönderdiğim yanıt, aşağı yukan şöyle: "Dünyanın herhangi bir yerinde koni biçimindeki bir tepede yinelenebilir bu olay. Tepenin doruk noktasından 1 km. güneye B noktasına inilir; 1 km. doğuya gidilir (bu arada tepenin etrafında çevresi 1 km. olan bir daire çizilmiş ve gene B noktasına gelinmiştir). Sonra gene 1 km. kuzeye !:çıkılır ve A noktasına varılır. Gerçi taban çevresi 1 km. ve yüksekliği de I km. olan koni biçimindeki bir tepeden nasıl iner bir avcıyla bir ayı, bilemem. Herhalde dikin diki olur böyle bir yamaç!..." leyerek gönlümü alıyor. Ve şöyle surdürüyor: Bu bilmeceproblem Medicine Digest adlı bir dergide yayınlandı. ödüllü olan bu grublemi doğru olarak cevaplayan tek kişi var, o da Iranlı bir doktor. Dergide yayımlanan şekliyle çözüm şöyle: Kuzey Kutbundan 1 km. güneye, sonra 1 km. doğuya, sonra da 1 km. kuzeye çıkılarak aynı yere varılır. Yarii Kuzey Kutup noktasına. Aynı şeyi Güney Kutbu'nda da yapabiliriz; ama biraz değişik bir biçimde: Güney Kutbu'na 1.16 (1 + 1/2 Tf) km. uzaklıktaki bir noktadan güneye inilir. Bu nokta, Güney Kutbu'na .16 km. uzaklıkta bir noktadır. Bu noktadan doğuya doğru 1 km. yürürsek, bir daire çizmiş ve gene aynı noktaya dönmüş oluruz. İşte gene bu noktadan, 1 km. kuzeye giderek başlangıç noktamıza varırız. Ancak beyaz ayılar yalnızca Kuzey Kutbunda bulunurlar. Bu bakımdan, Dr. Doğma, oğlunun sorduğu "avcının Kuzey Kutbundan başka bir yerde de bunu yapıp yapamayacağı" sorusuna verdiği imkânsız yanıtıyla " H A K L I " çıkmış oluyor. Ben, sorunun bu yönünü düşünmeyerek soyut bir çözüm bulmuştum. O yüzden, okurlarımı uyarmış, soruyu dikkatlice okumalarını önermiştim. Sizlerden gelen "sevimli" yanıtlar arasında sadece biri, geçerli nedenleri de vererek, Dr. Dogma'nın haklı oldu&unu betirtiyor. Bu vanıt Okan Alkan'a (Balıkesir) ait. Ancak, M.Emre Veysoğlu (Ankara), Dr. Dogma'nın haklı olduğundan söz etmiyorsa da, istenen doğru açıklamayı yapmış. Sayın Alkan ile sayın Veysoğlu fotoğraflannı gönderirlerse, Semih Poroy hemen işe başlayacak. DağınıUlıH!... BÎLİM ve SANA T dergisinin temmuz 1983 sayısında Tevfik Çavdar'm bir incelemesi var: "Hakimiyeti Milliye" ve "Ulus"ta demokrasi yaklaştmı! Bu çok ilgi çekici ve değerli incelemeden, Ulus Gazetesi'nde 11 mayıs 1935 "de Falih Rıfkı Atay'ın "Demokrasi ve Partiler" başlıklı başyazısından şu bölüm dikkatimizi çekti: " Türkler uzun dağınıklıktan sonra birlik oldular. 1908 ile 1912 arasında öyle zamanlar biliriz ki, imparatorluğun içinde her fert bir parti idi." Bugün de öyle: Her kişi bir parti!... 3. Üç çocuğumuz oldu. Üçü de birbirinden afacan. Sağhklan yerinde çok şükür. Yalmı bi kusurları var. Kabuklu yemişe bayılıyorlar. Yediklerine bi şey demlyorum da kabuklan ortahğa tükürüyor keratalar. Bazı gazeteler, "Parasız patron" ilavesi veriyor. Parasız patron da olur mu? POH PUVARİLEMERPİVEN TAN ORAL Arifenin arifesi KALEMTIRAŞ FUAT lkm> son sözleri Bugün arifenin arifesi pazar. Yarın değil öbiir günün Bayram olduğunu ârif olan da olmayan da anlar... öyleyse hepinizin bayramı şimdiden kutlu olsun. Bugünden bayrammızı kutladığıma bakıp aceleciliğime şaşmayın. Eğer "acele"nin geri vitesi olsaydı mutlaka onu da kendime huy edinirdim. O zaman da yaşantım çamaşır makinesi çarkına dönerdi herhalde. Ama, ileri geri çalkalanmak bile bazan alelacele son hıza ulaşıp albümlerde anı olmaktan iyidir. "Her naneyi biliyorsun da bu acelen neye be adam?" diyeceksiniz. Elimde mi birader? Yalnız beni, iki bayram arasına girmesin diye şakır şukur "acele parti" kuranlarla karıştırmayın lütfeni Benim bu huyum anadan doğma, sonradan olma değil... Tüm söyleyip söyleyeceklerim bu kadar. Acelem var. Hadi bana eyvallah!... Adamtn biri otobüse binmis. BUettni kutuya atarken şoföre, "Kek.. Kek.. Hem.. Kekem.. Hee.. KekemeHok.. Ho.. Oku.. Oku.. Okulunda.. Hin.. Hin.. Ineceğim.." demiş. Şofö'r adama föyle bi bakmış, "Okuluna niye gidiyorsun kardeş?" diye sormuş, "Ne güzel keketiyorsun işte." STOP! 4. Şansımıza bi araba çıktı. Gazeteye btn lira yatırmıştık. Eski model ama bizi taşıyor. Geçen hafta piknik yaptık. Arabamız yolda kaldı. Yürüyerek eve döndük. Bu ne perhiz bu ne tavuk!.. Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut özal'm kimi basın mensupları açısından en ilginç özelUği kilosu. özal'ı gören bu tiir gazeteciler başlıyorlar soru yağdırmaya: "Efendim, perhiz nasıl gidiyor? Efendim, şimdi kaç kilosunüz? Efendim, ne kadar silrede kaç kilo verdiniz? Efendim, ne yiyorsunuz?" Turgut özal, partisinin Istanbul Pera Palas 'taki iftar yemeğinde perhiz filan dinlemeyip afiyetle bir koca tavuk budunu gövdesine indirdi. Özal'a sorarsamz, "tavuk perhiz bozmaz." Ya horoz? KimbiUr belki de, özal, tavuğu Iştahlı tştahlı yerken, siyasi mesajlar gönderiyordu. "Bugün tavuk yiyen, yarın horozu yiyecektir" cinsinden. KimbiUr... ZEYNEP YAZGAN'IN VANITI: Sayın Yazgan önce beni kutuyor;asıl yanıtın bu olmadı;ını, ama benim yanıtımın 'daha sevimli" olduğunu söy ju dünyanın otelleri >olda diller, sağda oteller var. îşleştirin hoteli NGİLİZCE •RANSIZCA hoteru SPANYOLCA hotel TALYANCA malon »ORTEKİZCE lukanda İOMENCE xenodochi 'on gastinitsa ı vLMANCA ELEMENKÇEhotelo hotel SVEÇÇE )ANİMARKA otel )İLİ hotelli JORVEÇÇE EHÇE szalloda ÇEKÇE SIRPÇA MACARCA FİNCE TÜRKÇE ENDENOZYA DİLİ ESPERANTO RUSÇA YUNANCA ARAPÇA İBRANlCE ESKENAZİ DİLİ JAPONCA SAVAHALİCE hoıel hotel hotel hotell hotel hotell hotel Hotel hotel hotel albergo hotel hotel hotel $AKf R BALKI • Danton, giyotine bakar ve cellada: "Baştmı kalabalığa iyi göster. Böyle bir baş daha gö'rünceye kadar çok zaman geçecek." • Ingiltere Kraliçesi Caroline, kocastna bakar ve bir sitem: "Ağlamayımz, nasıl olsa yeniden evleneceğinizi biliyorsunuz!" • Volter: "Bırakın da rahat öleyim." • Francois Rabelais, yazar: "Perde insin. Komedi bitti." DOKTORUNYERİ DR. tHSAN t NLÜER S. Çok mutluyuz. Kumrular gibisevişip, geçinip gidiyoruz Sana da çoluk çocuğunla mutluluklar diler, bayramım kutlanm. Sen de yengeyi benim için öp böyle. HayvanatİnsanatMarmelat Ne varsa yeryüzünde canlı olarak İster nebatat, hayvanat, ister insanat Tüm canlı mahlukat Hücrelerden yapılmışlardı. İster bitki ister insan, tüm canlıların Hepsinin yapısında iki tür hücre vardı... Birinci tür hücreler, somatik doku hücreleri Üreme ve çoğalma niteliği olmayan Zamanla yaşlanıp ölen Organ dokularının yapı taşı, tuğlast Bu tür hücrelere örnek: Mesela kemik hücresi, dalak hücresi Bonfile, işkembe, böbrek Ve kırkbayır, şirden, börkenek, Şnitzer, hamburger ve biftek Hücresi, hepsi de vücudun yapı dokusu.. Oysa ikinci bir türü var hücrelerimizin 10 Temmuz 1933 dan 15 'e çıkarılmış ve irtifalar biraz fazlalaşmıştır. Bu itibarla bu müsabakalar Bulgarlarla yaptığımız müsabakaların en mühimini teşkil ediyordu. Son dakikaya kadar bizim zabitlerimiz birinciliği ve ikinciliği muhafaza ediyorlardı. )rtak yan u on sözcüğun ortak yan ı neir? 4.Elektron l.Bank S.Element 2.Bar 6.Engel J.Dank 7..Fes 8. Geber 9. Kalk 10. Nah "özümleri 11. Sayfada) Üreyen ve kendi türüne benzer Yeni bir canlı üreten CİNSİYET hücreleriydi bunlar.. örneğin Mısrı Kadim Firavunlarından 99'uncu Tutamkamen'in Kaynanasından gizli olarak Meyhane pilavı pişirmek için Mermer mezarına sakladığı buğdaylan Bugün sulayarak toprağa eküğimizde Bu ne üreme potensiydi ki Görmekteyiz asırlar sonra filizlendiğini Insanoğlunun ÜREME HÜCRESİ Erkekte Bay Sperm, Kadında Bayan Ovum Her ikisi de biribirine tutkun. Evet genişleterek konumuzu Cinsiyet hücrelerine Çevirelim mikroskobumuzu: Cinsiyet hücrelerinin nüvesinde 24 adet solucan şeklinde KROMOZOM dediğimiz boyalı cisimler var Ve bu kromozomlar, Üzerlerinde GEN dediğimiz Irsiyet amillerini taşırlar.. İşte Bay Sperm ve Bayan Ovum Birbirleriyle başgöz olup birleştiklerinde Herbiri ayrı ayrı Anneden ve babadan aldıkları, Ve Kromozomlarda taşıdıklan Tüm KARAKTERLER Paçal olup meydana gelen yeni hücrede birleşirler. Sarışınlıkesmerlikpikniklikasteniklikuysallıkkavgacılıkdalgaalık Kalleşlikmertlik, tutuculukcömertlik KİN ve MUHABBETSEVGt veNEFRET. Apartımanın asansörü bozuk olduğundan Sevgilisi Romeo'yu ip merdivenle Balkondaki yatak odasmdan içeri çeken Montegü sülalesinin asil prensesi JÜLYET Sevgilisi ROMEO OSMAN'a söyleniyordu içinden: "EN BÜYÜK AŞKIM "DOĞUYOR EN BÜYÜK KİNİMDEN" Şimdi de anababadan gelen zıt karakterleri Izliyelim Büyük Ozan Faruk Nafiz'den: Ben anamdan muhabbet, babamdan kin almışım, Çini bir kâse gibi başkadır içim dışım, Elini öpmek için yalvarsa da bakışım "Isır!" diye tepinir gözlerimin bebeği.. 0 YIL ONCE Cumhuriyet inirilik müsabakaları M de heyecanh oldu •hrimizde bulunan Bulgar vari zabitleri ikinci ve son maslanm dün Taksim ıdyomunda bizim varizabitleriyle yaptılar. ivanın öğleye doğru zması ve devamlı yağmur şlamasına rağmen halkm ıdyomu doldurması binicilik orunun memlekette ne yük bir alaka uyandırdtğtna kuvvetli bir detil sayılır. 'hakika yağan yağmurun bu isabakalan teftire sebep olacağı kanaati bir kıstm spor meraklılanmn stadyoma gelmemelerini mucip olmuştu. Böyle olmakla beraber bugün stadm yalnız üstü kapalı yerleri değil, hatta yağmura maruz olan yerleri bile hıncahmç dolmuştu. Miisabakalara saat tam 16 da başlamldı. tlk koşuyu yüzbaşı Cevat Bey yaptı. Onu takiben bir Bulgar zabiti koştu. Ve bu sıra yanşm sonuna kadar devam etti. Dünkü mtisabakalarda her hayvan bir defa koşacaktı. Buna mukabil mani adedi 9 19331983 Fenerbahçe $ P.MN60SUNUN TARİHTE BUGÜN Mümtaz Ankan 10 Temmuz ONLÜB/R EMPRSSrONIST 183O'DA BUGÜN, FMNSI2 RESSAMI CAMILLE Pl< ANTİLLER'DE S/tıNTTHOMAS AMSlNDA OOĞOU. 25 yAŞlAK/NPAYKBN GELbİğİPARİS'rE,COROT' NUN ÖSBENCİSİOU>U,ONDAN ÇOk. ÇncİLENDİ.SONRA MONET VE CE2ANNB'LA ARKAMŞLJIC KURPü.LONPİZA'yA YAPTI&l YDLCULUKLA,İHGİÜ2 RESSAML TURNBH VE CONSTABLE'IN TABİOIAR/AII TANIDl, İNCBLBDİ. 1874 TEK/' İUC EMpRESVONİSTLER SERSISİNE VE SONRAKf 7 SERGİYE MTILPI. PALETİHDBKİ SİYAH VE KOYU RENKLERİ A7MIŞ, OO &ANIN SAF VEP8RLAK/eçNKLERİyiE ÇALt$)Yo\ DU.SONRALARI PUANTIÜST(UEO EMP/zesroNisr A AICIMDAN DA ETKİLENMESİNB KARŞ/N, BİR SENTE2EUlAŞtoAy/BİlOİ.ZAMAULA BOZULAN GĞZLERİ.ÖLÜMÜUE YAKIN,İYİCE KAPAAJM/ÇT/. h'r 94 yaşıntla New York 9 (a.a) Daima dinç ve nikbin, sabık petrol kran John Rokfeller. riün dofUrmınun 94. senesini kutlamtştır,