13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
umhuriyet TAKVİM 10 Temmuz 1983 Imsak: 3.37 Güneş: 5.34 öğle: 13.14 Salıibı: ( umhuriyel Matbaacılık ve Cia/etecilik Tıırk Anoniın îjırkcıı adına Nadir Nadi, 9 (îcncl Yaym Mııdurıı llasan Cemal, Mucsscsc Mudııru: Kmine ll^aklıyil, Ya/ı l>lerı Mudunr. Okay (,on«nsiıı, • Ya/ı lı,lcn Mudur Yardımcısı. Ahıtıel Korulsan, Habcr Mcrkc/ı Mudııru: Valvın Ba>er. Sayla Du/enı Yonclmenı: Ali Acar. Temsilciler: ANKARA: Valvın l>oftın, l/MIR Hikımt (/Hinkaya. ADANA: Mehmcl Mercan, • Servis Şefleri: Islanbul Haberlerr Sclahattin (Juler, Dıs Haberler: Krgun Balcı, tkonomı. Osman Ulagay, Yurl Haberlcrı: Barbaros (jençık, Kullur: Aydın Kmcc, Maga/ın. Yalcın Pekşen, Spor Danı>mam Abdulkadir Yucelman, Uu/ellmc Konur Krtop, Ara^tırma. >ahin Alpay. Burolar: • Ankara: Konür Sokak No 24 4 \cnı>chır. Icl 175825l?5KMı. Idare 183315, • l/mır JlalH/ua BuKan No 6< 1. lcl 254709131130 • Adana: Aıaıurk C'addesı. r H K Hlıanı Kaı 2 13. lcl 14*5019731 • Kasan ve Yayan: CumKuriyel Maıbaacılık ve Ga/cıccılık I \ !j lurk Oca&ı C'ad 39/41. Cağaloğlu. Isl PK 2461si Tei: 5209703 Ulc\ 22246 tkindi: 17.13 Akşam: 20.45 Yatsı: 22.32 Basıldtgı Y«: YENI ASIR Ga/eıe \e Maıbaacılık Lld. !j. Mccıdıyckoylst. Sendikalarda neyin ııasıl yapılacağı kaygısı var ŞÜKRAN KETENCİ Sendikalarda yeni yasanın ge, tirdiği yükümlülükleri zamanında yetiştirememe ile neyin nasıl yapılacağı kaygısı var. Her aşamada, yasa incelendikçe, uygulama biçimine ilişkin bir yeni sorun ortaya çıkıyor. Yasa uygulamalarının tartışma konuları için sendikaların ne yapması gerektiği konusunda görüşlerine başvurduğumuz iş hukukçuları, birçok konuda en sağlıklı yolun yargı kararları olacağını bildiriyorlar. Ancak birçok konuda da yargı kararlarının beklenmesi, sendikalara yeni yasaya uyum için tanınan zaman dilimi açısından olanaksız görünüyor. Gorev almak isteyen sendikacılar açısından ise, genel kıırullar geçmiş olacak. Bütün sendikaları, daha doğrıısu sendikalara üye tüm işçileri ilgilendiren ve üzerinde hukuk tartışmast yapılan en acil konu delege seçimleri. Tüzük genel kurulları sonrası, yeni tüzüklere göre üye sayısı 500'ü aşmış her sendika subesi genel kurulu öncesi, delege seçimleri yapılması gerekli. Yasanın ilgili 10. maddesi "genel kurula katılacak delegelerin seçiminin 14. maddede belirtilen esaslara göre yapılacağını" hukme bağlıyor. Ancak 14. madde genel kurulların toplanmasını ve genel kurullarda organlara yapılacak delege veya üye seçimini düzenlemiş. Bunun da yargı gözetimi altında serbest, eşit, gizli oy, açık sayım ve doküm esasına göre yapılmasını örigörerek, birçok kayda daha bağlamış. Tamamen genel kurullar ıçın düzenlenmiş yasa hükmunün, delege seçimleri için de aynen geçerli olacağı kabul edilirse, bütün fabrikalardaki işçilerin yargıç önünde salonlarda toplanarak, getirilen bütün kurallara uyularak, hem de pazar günlerine sığdırılarak yapılması zorunluluğu var. Sendikalı tüm işçilerin katılması gereken oylamalar için, görevlendirilecek yargıç nasıl bulunacak? Siçimlerin iş yerlerinde yapılması ve yargıçların dolaşması düşünülebilse dahi, yargıçların sayı olarak işyerlerine yetişmesi olanaksız görüldüğü gibi, böyle b i r ' s e ç i m aylar alacaktır. Türkİş yasa yorumlamasında, delege seçimlerinin yargıç önünde yapılmasının zorunlu olduğu yorumuna katılmıyor. Bilim adamları ise çelişkili görüşler savunuyorlar ya da yasada bu konuda açıklık olmadığını belirtiyorlar. Ek bir düzenlemenin zorunlu olduğunu savunuyorlar. Türkİş yetkilileri yasa koyucu çevrelerin de görüşlerine katıldığını ancak yazılı görüş alamadıklarını, delege seçimlerinin, iş yerlerinde sendikalar tarafından gizli oyaçık sayımla yapılmasının en doğru çözüm olduğu görüşünde olduklarını ve uygulamayı da böyle düşünebildiklerini bildiriyorlar. TÜRKİŞTEKİ GELİŞMELER Türkfş'e bağlı sendikalar, federasyon üyesi sendikalar ve şubeler olarak, son genel kurulda ödenmiş aidatlara göre 705509 işçiyi ve 800 civarında örgütlenmeyi içeriyor. Yasa gerekleri yerine getirilirken her ünite için en az bir genel kurul yapılmış olacak. Asıl sorun, önce sendika tüzük değişikliği, federasyonlarda ayrıca sendikaların her birinin ayrı genel kurulla, Türkiye tipine dönüşmüş fedarasyona katılım genel kurulları, ancak bundan sonra yukarıda tartışılmasını dile getirdiğimiz şube delegeleri seçiminden başlanarak, şube genel kurulları, onların delegeleri ile sendika genel kurulları ve onların delegeleri ile de en son Türkİş genel kurulu yapılacak. Önce işkolları ile ilgili, yasanın 60. maddesi ile işkolları tüzüğünün uygulanması sonucu Türkİş'e bağlı sendikalarda zorunlu olacak değişikliklere bir göz gezdirelim. Tanm ve ormancılık, avcılık ve balıkçılık işkolları ile birleşti. Türkİş'te avcılık ve balıkçılık iş kolunda örgütlenmiş bir sendika yoktu. Tanm iş kolunda son genel kurulda ödenen aidatlara göre 25 bin işçinin örgütlendiği Tarımİş Sendikası var. Basın iş kolu ile gazetecilik iş kolu eski işkolları yönetmeliğine göre de iki ayrı iş kolu olmakla birlikte, ilişkili işkollan olarak saptanmışlardı. Bu nedenle gerek ödenen aidatlara göre 3100 üyeli TGS, geTekse 2100 üyeli Basınİş tüzuklerine göre her iki işkolunda birden örgütlü sendikalardı. Şimdi yaklaşık üyelerinin 2/3'ü gazetecilik iş koluna giren TGS'nin tüzük değişikliği ile sadece bu iş kolunda örgütlü sendika konumuna geçmesi gerekiyor. Basın işkolundan gelenlerin üyelikleri böylece düşecek. Basınlş Sendikasında ise, gazetecilik iş kolundan örgütlü uye bulunmuyordu. Ancak bu sendikanın da tüzüğünü basın işkoluna göre örgütlü sendika olarak değiştirmesi gerekiyor. TGS'nin basın işkohı kökenli üyelerinin, ya Basınİş'e girmeleri ya da bir başka. sendikada örgütlenmeleri gerekiyor. Petrol işkolu, kimya işkolu ile ilişkili işkolları idi. Türktş'e ödenen son genel kurul aidatlabir kriz oluştugunu, bunun sorına göre 32 binin üstünde üyesi nucunda kullanılmış gemi fiyatolan Petrolİş bu iki işkolunda larındaki büyük düşüşlerin birden örgütlü sendika idi. Şimdi Türkiye'ye gemi ithalini fazlalaşpetrol ve kauçuk iş kollarında tırdığını söyledi.. ayrı örgütlenme zorunluluğu olDeniz ticaret filomuzun bilhas duğu için bu sendika bölünmek sa 1981 ve 1982 yıllarında büyük zorunda. Ancak ne yasa ne de gelişmeler gösterdiğini, 1982 yıtüzükte nasıl böluneceğine ilişkin lı başında 2 milyon 800 bin ton bir hüküm yök. Eldeki hükümolan kapasitenin bugun 4 milyon lere göre en yapılabilir görünen tonu aştığını da belirten Baykal, uygulama, genel kurulda hangi "1977 yılından bu yana ithal editaraf çoğunlukta ise, tüzük delen gemi adeti 80 ve kapasitesi ise ğişikliğinin o taraf lehine yapıl2 milyon 296 bin 568 tondur. ması, mevcut sendikanın adının Yani bugünkü filomuzun yiizde ve niteliğinin ona göre değişme57'sini 1977 yılından itibaren itsi. Ancak çoğunlukta olmıyanhal edilen gemiler oluşturmaktalar açıkta kalacak. dır" dedi. (ArkasıSa. 11., Sü. l'de) Demiryolları teknik ömrünü doldurmak\İ üzere ! tSTANBUL (THA) Türk! iye'de demiryolu ağının yüzde 54'ünün ekonomik ömrünü doldurduğu ve teknik ömrünü de doldurmak üzere olduğu bildirildi. Demiryolu güzergâhının yüzde 67'lik bölümünde 100 kilometreden fazla hız yapmak da olanaksız. TCDD Genel Müdürlüğü ta 1 rafından yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'deki 8 bin 343 kilometrelik demiryolunun sadece 204 kilometresinde elektrikli işletme mevcut. Demiryollarındaki tüm rayların yüzde 54'ü 30 yaşın üzerinde. Rayların yüzde 19'u 010 yaşında, yüzde 2Tİ1020 yüzde 16'sı da 2030 yaşında. TCDD yetkilileri, demiryolu ağının yüzde 54'ünün ekonomik ömrünü doldurduğunu, teknik ömürlerini de tamamlamak üzere olduklarını bildirdiler. Araştırmada, demiryollarının ait yapı durumunun modern işletmeciliğin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu da vurgulanarak, demiryollarında sınırlamalar hariç, yüzde 67'lik güzergâhta 100 kilometreyi aşan hız yapmanın olanaksız olduğu da belirtildi. Ayrıca, birçok Avrupa ülke sinde çift hatlı demiryolları f " demiryollannın yüzde 2550'sı.. oluştururken, Türkiye'de bı oran yüzde 2 olarak saptandı. L»*ml***1m Fotografçılık, özellikle gazete fotoğrafçılıgı bir bakıma "konu yakalama" sanatıdır da. Foy u K U l U U l toğrafçıların baş sorunudur "konu yakalamak". Yukarıdaki fotoğrafta da iyi yakalanmış * bir konu var. Florida Ulusal Parkı'nda dolaşan kendi halinde bir devekuşunun portresi... Ama bu kez "konu" fotoğrafçıdan atik davranmış. Otomobilin yanına gizlenen devekuşu, fotografçı deklanşöre basamadan objektifi yakalayıvermiş. ifT M\.OTtU 99 Tîraj kaybeden Le Monde arayış içinde Dış Haberler Servisi B i r süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunan Fransa'nın en etkili günlük gazetesı Le Monde okur kazanmak amacıyla yeni tekniklere başvurmayı ve gazetenin sunuluş tarzını değiştirmeyi düşünüyor. Gazetenin yöneticisi Andre Laurens, 1982 yılında gazetenin 40 bin okur kaybettiğini (bu okurlarının yüzde 9'u demek) ve bütçesinde 18 milyon frank (520 milyon lira) açık verdiğini açıklamış durumda. İnternational Herald Tribune gazetesine göre 1983 yılı boyunca da okurlann yüzde 3 azalacağı tahmin edildiğinden dolayı, Andre Laurens, yılda 4,6 milyon frank (138 milyon lira) tasarruf sağlayacak bazı önlemler almaya karar verdi. Yaşadıgı ciddi bunalıma rağmen Le Monde Fransa'da son derece önemli bir yer tutuyor. Çünkü Fransa'nın siyasal ve ekonomik kararlannı alan, sanatsal ve düşünsel hayatına yön veren insanların çoğunluğu için gazete önemli bir bilgi kaynağı. Le Monde'u savunanlar, gazetenin parlak, seçkinlere hitap eden, dürüst ve güvenilir olduğunu vurguluyorlar. Gazeteyi eleştirenler ise Le Monde'un kendi önemli gördüğü konularla uğraştığını, halkın büyük çoğunluğunun kaygılarına ilgi götermediğini ileri sürüyorlar. Andre Laurens, gazetenin sürekli okur kaybetmesinin nedenleri hakkında birçok tahminin bulunduğunu, yeterince açıklığa kavuşturamadıklarını belirtiyor. "Biz siyasal hayatın bir aynasıyız," diyor Laurens, "Bu hayat ortamımız şimdi tehlikede. Bu günlerde Fransa'da diyalog ve tartışma büyük bir kuşkuyla karşılanıyor ve reddediliyor. Oysa bizim sunduğumuz da budur. Biz bunalımdan söz ediyoruz ve kişileri açığa çıkarıyoruz. Bazıları ise tartışma olmadan da yaşayabilecekleri kanısında." Le Monde'un güncel sorunu, Sosyalist Mitterrand hükümeti karşısındaki tavrı. Gazete François Mitterrand'ı muhalefetteyken desteklemişti, ancak şimdi birçok Sosyalist, gazetenin sol hükümete karşı gereksiz eleştirilerde bulunduğunu savunuyor. Buna karşılık eleştiri dozunu az bulan başkaları da var. Nitekim Le Monde okur kaybederken.onunhemen sağındaki ve solundaki iki gazete okur kazandı. Soldaki Liberation ile sağdaki Le Quotidien de Paris'in başarısı, Le Monde'un bunalımının okurlann yargılannı değiştirmesinden kaynaklandığı görüsünü doğrular gibi. Gazete yöneticisi Laurens, ciddi konularla uğraştıklarını, bu konulara ilginin azaldığını belirtiyor. Şöyle diyor Laurens: "Okurlarımızın geleneksel siyasal tartışmalara eskisi gibi ilgi duymadığı sonucuna varmaya başladık." Laurens, gazetenin okunuşundaki güçlükleri gidermeye çalışacaklarını, yazılarm sunuluş tarzını değiştireceklerini söylüyor. Fotoğraf basmayan gazete, haftasonu sayısını değiştirerek haftasonunda daha fazla grafik, resim, karikatür ve fotoğraf kullanmaya başladı. Renkli, bol resimli bir haftasonu dergisi yayınlama planları, bu işe 2,5 milyon frank yatırıldığı bir aşamada para yetersizliğinden yarım kaldı. MASRAFLAR K1SILIYOR Şimdi üzerinde tartışılan tasarruf konularını Paris bölgesinde masrafların kısılması, yıllık prim dağıtmaya son vetllmesi ve gazeteden bir haber sayfasının atılması oluşturuyor. Gazetenin hisselerinin yiizde 4O'ı, Yazıişleri ve muhabirleri temsil eden bir derneğe ait. Gazete çalışanları bu sistemin, gazetenin yayınlarının bağımsızlığını en iyi şekildegaranti ettiği kanısındalar. "Teşvik tedbirleri gemi ithalatuu cazip kılıyor" İSTANBIJL (UBA) tstanbul Teknik Üniversitesi Gemi Inşaat ve Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Reşat Baykal, sürekli kur değişiklıklerinin getirdiği aksaklık ve zorlamaların, gemi yapımını olumsuz etkilediğini söyleyerek, "Uygulahan teşvik tedbirleri, gemi inşa ettirmekten çok, yurtdışından gemi ithalini cazip kılmaktadır" dedi. Prof. Baykal, deniz ticaret politikamız ile ilgili açıklamada, dünya deniz ticaret filosunda meydana gelen kapasite fazlası nedeniyle deniz taşımacılığında Adalar'da ilk kez trafik kazası oldu İstanbul Haber Servisi Adalar'da ilk kez dün bir traf kazası oldu. Olay Kâmil Burgi yönetimindekî Büyükada Orm; İşletmesine ait 34 NF 078 plak; otomobilin Yılmaztürk Cadd sinde hendeğe yuvarlanması s nucu meydana geldi. Fazla hız yol açtığı kazada otomobilde b lunan NeslihÜH Aybas, Çel Türkdüi ve Salih Sarıgöl ile ş för Kâmil Burgaz yaralandı. Öte yandan, Bostancı tren i tasyonu yakınında dün sabi sağırdilsiz ve iki gözü görmeyı Mustafa Karacam (12) karşıd; karşıya geçmek isterken tren < tında kalarak can verdi. Koçman: Alman sermayesi gelsin istediği kolayhğı sağlayalım Ekonomi Servisi lşadamı Şarık Tara, Alman firmalarıyla Türk firmalannın üçüncü ülkelerde ortak işler almaları için elverişli koşullar bulunduğunu belirtti ve "Tiirkiye'de yatırım yapmak isteyen Alman sermayesi mutlaka Türkiye'nin ihracatına da katkıda bulunmalıdır" dedi. SİSAV ile Dış Politika Enstitüsü tarafından düzenlenen TürkAlman Işbirliği Konferansı'nın "TiirkAlman Ticari ve Ekonomik tlişkileri" konulu panelinde konuşan Tara, yalnızcaTürk pazarını düşünerek Türkiye'de yatırım yapma devrinin kapanmakta olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Çok ülkede lemaslar yapıyorum. Bu temasların ışığında şunu söyleyebilirim ki, Türkiye yatırım yapmak için çok iyi bir ülkedir. Ama Türkiye'de yatırım yapacak yabancı sermayenin bundan sonra ihracat da yapacak, optimum büyüklükteki tesisleri kurmaya vönelmesi gerekir. Ben bunu Almanlara da söylüyorum." Tara, bazı ülkelerde Türk firmalarıyla işbirliği yapmanın Alman firmalannın da yararına olacağını söyledi. Panelde konuşan Ali koçman 1975 yılında Türkiye'yi Ortadoğu bölgesine açılmak için ekonomik üs olarak kullanmaya niyetlenen Helmut Schmidt başkanlığındaki Alman heyetinin Türkiye'de o dönemdeki iktidarın koalisyon ortağı tarafından bekletilmesini "tarihi utanmazlık" olarak niteledi ve şöyle konuştu: "Bugün şartlar değişmiştir. Gelsinler, kendilerine her türlii kolayhğı sağlayalım." Koçman, Almanya'daki Türk işçileri sorununun iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri de zaman içinde gölgeleyebilecekönemli bir sorun olduğunu da vurguladı ve geriye dönüş için Türk işçilerine para teklif edilmesini eleştirdi. Koçman, "Halı satar gibi işçi pazarlığı yapılamat" dedi. Ogsburg Ticaret Odası Başkanı Robert Fischer Turkiye ile Almanya arasındaki ticari vc ekonomik işbirliği olanaklarının üzerinde durarak !>ank Tara'nın üçüncu ulkelerdc işbirliği oncri• i i ilginç bulduğunu soyledi. •n Anadolu Medeniyetleri Sergisi Has Ahırlar Anadolu Selçuklularının tinlü çinileri MUAMMER TUNCER Bugün Topkapı Sarayı'nın Has Ahırlar bölümünde sergilenen Selçuklu Osmanlı yapıtlarını görmeye başlayacağız. Ama, dilerseniz, önce sergi konusunda bir iki gözlemimizi aktaralım. Anadolu "Medeniyetleri" Sergisi tüm dünyanın ilgisini çeken büyük bir sanat olayı. Avrupa'dan Amerika'ya, dünyanın yüksek tirajlı gazete ve dergilerinde, radyo ve televizyonlarında sergi konusunda övgü dolu yayınlar yapıldı. Gerçekten her türlü öygüye değer bu büyük olay, bir yıl gibi inanılmaz bir sürenin ürünü. Dile kolay. Bu eşsiz kültur ve sanat olayını geıçekleştiren "Sergi Oluşturma ve Yürütme Kurulu"nun buyük çoğunluğu kadınlardan oluşuyor. Başkanı a? k a d n : İ.Ü. Ed. Fak. Arkeoloji ve Sanat Tarihi Profesörü Sayın Nurhan Atasoy. Teknik buronun başında görev alan Topkapı Sarayı restorasyon mimarı İlban Öz'un çahşmalan da unutulacak gibi değil. tından örneklerın sergilendiği vitrinin önündeyim. Sırüstü tın yaidızla süslenmiş, 12. y yıl Selçuklu ürünü bir çini [ çası dikkatimi çekiyor. Üze de yan yana üç insan figüri ralanmış. Oıtadaki oturmuş yandakiler ayakta: Buyük o1 lıkla sııltan ve iki yardımcısı. tadakiııin kollarında salti işareti. sağ elinde nar \ar. Fi lerin vü/leri siyah çizgilcrlc lirgin halc getirilnıiş. Etikeıt çininin "Minai" tckniğiyle y dığı ya/ılı. Bu çok zor ie[ İraıı Selçukluliin jaratıp gcl miş. Çini önccyeşil, nıavi, ı t'iru/c renklcıc boyanıp l'ır ıııyor. Bu i^lem bitincc, ycıı kıımı/ı, \i\ah, bcya/ rcıık boyanıyor \c yaldı/lanıyoı sonra, bir kc/ daha l'mnlan Miınari çinisi, Selçuklu Anadolu'ya yorlcşınelcriyle ya çıkıyor. Ka/ılardan çık; ornekler, çininin Selçuklu s larının duvatlarını suslcı gösteriyor. Cami, nıcscit, gibi yapılaula da dckor olarak çini kulUımlınışur. Sanat tarihçilcıi, çiııini maridc kullanılmasıın sa oııcmli bir dönuın noktas rak uitelcnüiı iyorlar. Böyle /ans mimarlık sanalındak /aik, ycıini Selçuklu çi bırakıyoı. Boğaz Kadıkoy Vapur Isk Emınönü Sirkeci Tren Istasy Adalar Vaput Iskelesı ..©/( rkeolop Mu2 Q Sara İnşaat mühendisi Ahmet TUrk pazarda pirinç tartıyor. İıışaat mtihendisi hem bakkal hem pazarcı, hem de müteahhit CENGİZ TURHAN Bu kez baltayı iyiden iyiye taşa vurduk. Fatih'te Çarşamba pazarını eziyorduk. Tezgâhın birinden ir laf attılar: "Abi hırsızları da yazın, hırsızlar pazarı burası." Tezgâh başındaki gençle konuşmaya daldık. Laf arasında "Ben de inşaat muhendisiyim; iş bulamadik, tezgâhtarlık yapıyorum," dedi genç. İşte bir örnek daha bulmuştuk. Yaptığı üniversite oğrenimi ile "zerre kadar" ilişkisi olmayan bir kişi daha... Binlerce örnekten biri daha. Geçen yıl "Vatan Mühendislik Yüksek Okulu"nu bitiren inşaat mühendisi Ahmet Türk'ün semt pazarında tezgâhtarlık yaparken bir fotoğrafının çekilmesi "farz" olmuştu artık. Sohbeti koyulttuk. Koyulttuk ya, "isjıı rengi" de yavaştan değivmeye başladı " Ş u , tezgâhı onüne açtığuiız dükkân... Tabeladaki soyadı slzinkiyle aynı" Ahmet Türk istifini bozmadan "o dükkân ağabeyimin, okuldan t sonra yanına girdim, beraber çalışıyoruz," dedi. Pazar tezgâhı, bakkal dukkânının hemen önüne kurulmuştu ve dükkân^aki mallar "tezgâhlanıyordu". Şöyle bir düşündük, "Ahmet Türk inşaat mühendisligi yapmak için çok fazla iş aramamış olsa gerek" dedik. Bu '.'tezgâh" da fena değildi... "İnşaat Mühendisi Pazarcı" başlığını kafamızdan kovalamaya çalıştık. Hereke, Eskihisar, Derince ve Bayramoğlu'nda deniz temiz İZMİT, (a.a.) Kocaeli Körfezi'nde denize girilebilecek yerler belirlendi. Kocaeli Valiliği yetkilileri, Kocaeli Körfezi'nin çeşitli bölgelerinden alınan deniz suyunu TÜBİTAK'ta yeniden tahlil ettirdikten sonra elde edilen sonuçlara göre bölgede bulunan 18 yerleşim biriminden altısında denize girilebilcceğini belirltilcr. Dcnı/.c girilebilecek allı ycrlcşim bolgcsi şuıılur: MEV/UAT HAZRETLERİ Zamana karşı yarış, Topkapı Sarayı'nın binbir güçlukle büro haline getirilen patates deposunda ve ınuzenin paralel telefonuyla başlıyor. Geceli gundü/lu bir •çalıvna: Senaryonuıı hazırlanması, tum Anadolu'dan yapıt seçimi, dış ulkelerle ilişkiler, yapıtların restorasyonu, taşınması, depolanması, yerlerin duzenlenmesi, etiketlerin hazırlanması, yapıtların sergilenmesi, kalaloglann yazılıp yayınlanması, dııııyanın dört bucağındaki 18 bin kültur ve sanat kuruluşuna tanılma broşuru gönderilmesis hepsi "Karamürsel şehir plajı, Kabuyuk bir operasyonun /orhı ramürsel Yalova çıkışı, Ulaşlı kıaşamaları. Bir iki alan dışında, yı bandı, Hereke plajı, Eskihisar lunı işlcr Turk uzmanlarca başasahili, Derince Bayramoğlu kıyırılıyor. "U/man arkadaşiarım sı." Baiılı uzmanları kcsinlikle ara(Öte yandan denize girilemeyemıyor; bu konuda hiç sıkıntım ceği belirlenen yerleşim bölgeleolmadı" diyor Sayın Atasoy. Bi/ ri de voyle sıralanıyor: "KaraSayın Prof. Nurhan Atasoy'u mürsel balıkçı barınağı, Karacanından bc/.dircn konuyu bilimürsel Pazaryeri vc Tckcl önü, Krcgli, Halıdcre, Degirmendcre, yoııı/: Bürokrasi, ünludeyimiylc "mevzıial ha/rcllcri!" Yü/.başılar, (îölcük, İzmil, lütünçit'ttik, Yarımva, Kiru/lıyalı, Dımclim scrgimi/c. Topkapı )>irinyalı." Siiiiiyı'ııııı Has Alıırlııı bolııEmin olmak için bir kez daha sorduk: "İnşaat mühendisligi yapmak istiyor musunuz gerçekten, iş bulsan çalışır mısın?" Ahmet Turk bir durakladı, gülümsedi. Bir an nc diyeceğini bilemedi. Sonra da yanıtını yapıştırdı: " O işi de yapıyoruz sayılır. Bizim peder taahhüt işlerine girer. Biz de ucundan tutııyoruz." E, doğrusu böyle tezgâhtarlığa can kurbandı. SELÇUKLU ÇİNİLERİ Birincisi (solda Ustte) "LUster," öbür üçu sıraltı tekniğinde dört Selçuklu çinisi. İnsan yüzlü masal hayvanlarının yer aldığı bu yıldız biçimli çiniler natüralist bir üslupta yapılmıştır. nııındc Sclçuk vc Osnıanlı sana* Selçuklu sanatı konusundu dertmın o/gıin iırunleri sergileniyor. li toplu bir kanı edinme olanağı Bu serginiıı en ilginç yanı, Sel yaratılmışlı. çuklu sanatının laşınabilir sanat urünlerinin ilk ke/ bu scrgidc bir SlJLıÇDKI.lJ araya gctirilmesiydi. İlk ke/, o/ ÇİNİLKKİ gün yapıtlar gorcrck Anadolu Selçuklularm iınlü çiııi sana Unkapanı Süleymanıye Camii Türklslam Eserlerı Muzesı i Sehzade Camıı * Istanbul Belediyesı Aksaray HAS AHIR Kalyon < y /rfrlı Ayasofy Marmara
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle