25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
/ TEMMUZ1983 • • • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/J1 Ozetle Parasız yatılı Devlet parasız yatılı okullan 2. basamak sınavı dün yapıldı. Sınav sonunda, 7.315 öğrenci devlet parasız yatılı okuttarına ahnacak. Şarap için mantar Gümrük ve Tekel Bakanı Prof. Cafer Tayyar Sadıklar, Izmir'de yaptığı açıklamada, şarap ihracaünda atılım yapmak için kaliteyi yiikseltici özel mantar ithal edildiğini söyledi. Mısır'da tnülkii olanlar Mısır'da mal, hak ve mcnfaati bulunan Tiirk vatandaşlarına tanman süre 1 ağustos 1984 tarihine kadar uzatıldı. Daha önce sürenin 1 ağustos 1983'te sona ereceği bildirilmişti. Doktora rüşvet önerdi SSK Okmeydanı Hastanesinde, dahiliye servisi doktorlarından Ayşe Doğuer'e, rapor vermesi için 2.500 lira rüşvet öneren IETTişçisi Şevket Güven, suçüstü yakalandı. Sanık gözaltına alındı. Ankara feribotu İstanbulîzmir hattında çalışacak olan Ankara feribotu bugün seferlerine başlıyor. Polonya'da 25 milyon liraya yaptınlan feribot, 600 yolcu ve 228 araba kapasiteli. Yolcu taşıma ücretleri bin lira ile 7.500 lira arasında değişiyor. Saralı çocuk Edirnekapı surlarına çıkarak çevreyi taş yağmuruna tutan 12 yaşındaki Yüksek Gök, güvenlik kuvvetleri ve yurttaşlann yardımıyla yakalandı. Gök 'ün sara hastası olduğu ve bir süre önce Küçükyalı Yetiştirme Yurdundan kaçtığı belirlendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danışma Meclisi, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu yasa önerisinin 8 maddesini kabul etti. Benimsenen maddeler uyarınca, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yüksek Kurulu'na Başbakan başkanhk edecek. Kurul, ilgili Devlet Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Kültür ve Turizm, Gençlik ve Spor Bakanları ile Genelkurmay Başkanı veya 2. Başkanı MGK Genel Sekreteri, YÖK Başkanı, Yüksek Kurum Başkanı ile Cumhurbaşkan'mca seçilen 4 üyeden oluşacak. Cumhurbaşkanı, gerekli gördüğü hallerde Yüksek Kurul'a başkanhk edecek. Yüksek Kurul, kurum ve bağlı kuruluşların etkin ve verimli çalışması için gerekli kararlan alacak. Yasada belirlenen amaç ve ilkeler çerçevesinde ulusal politikaların oluşmasında ulusal hedeflerin seçiminde esas alınacak ulusal kültür unsurlarını kapsayacak. Yüksek Kurul, yılda iki kez toplanacak. Yüksek Kurul Başkanı, tutum ve davranışlarıyla yasadaki amaç ve ilkeleri benimsemiş bilimsel ve kültürel nitelikli çahşmaları olan yüksek öğrenim görmüş, devlet memuru olmak için gerekli niteliklere sahip ve başbakan tarafından gösterilecek üç aday arasından Cumhurbaşkan'ınca atanacak. Atatürk Kültür Kurumu önerisinin 8 maddesi kabul edildi Barış Derneği davasında Mustafa Ustündaj (Baştarajı I. Sayfada) TÎP, TSİP, derneklerden; İGD, İKD, TÜTED, TÖBDER, TÜMDER, PİM ve sendikalardan DİSK'e bağlı sendikalaria birlikte hareket ederek, devamlı surette Sovyet Rusya yanlısı olarak komünizm propagandası yapıp memleket içerisindeki anarşiyi körükleyip, birlik beraberliği bozarak mevcut, meşru anayasal düzeni yıkarak, onun yerine komünist bir düzen getirmek için faaliyet göstermiştir." Askeri Savcı, derneğin yurtiçi ve yurtdışı komünist cephe kuruluşlan ve kişiler ile devamlı ilişkilerde bulunduğunu, düzenlenen toplantılara devamlı katıldığını, milli çıkarlarımıza aykın olarak alınan kararlara iştirak ettiğini belirtti ve şu görüşe yer verdi: "SSCB Komünist Partisi'nin güdümünde olan ve tamamen onun maşası durumunda bulunan TKP'nin uzak amacı olan Sosyalist devrimin yapılmasını sağlayacak sartlan hazırlayıp oluşturmak için sözü edilen partinin yakın amacı olan ileri demokratik halk devrimini gerçekleştirme amacı olarak bilinen Türkiye'yi NATO'dan ve Batı ile olan bilumum askeri ittifaklardan çıkarmak, üstleri sökmek, ikili anlaşmaları feshetmek, amme düzeni ve meşnı hür demokratik düzeni korumak içn tüm yasalardaki kanun maddelerinin kaldınlmasını isteyerek, böylece SSCB Komünist Partisi'nin ve yasadişı parti olan TKP'nin arzu ve iradesi doğrultusunda hareket ettiğini açıkca ortaya koymuştur." Askeri Savcı, "tüm bu faaliyetlerin değerlendirildiğinde Banş Derneği'niu Inınılduğu tarihten itibaren Türk devletinin ve meşru nizamın yıkılarak onun yerine SSCB yanlısı MarksistKomüniıt bir düzenin getirilmesini amaç ve gaye edinip faaliyetlerini bu gayeye göre yaptıklannı" ileri sürdü. İSTENEN CEZALAR Askeri Savcı, Barış Derneği yöneticisi 28 sanığın, sosyal bir sınıfın, diğer sosyal sınıflar üzerine tahakkümünü kurmayı amaçlayan bir derneği oluşturduklarını ileri sürdü. Askeri Savcının TCK'nın 141/1, 173/3, 31.33. maddeler uyannca 8 ile 15 yıl arasında hapisle cezalandırılmalarını, ömür boyu kamu hizmetlerinden mahrum edilmelerini ve çeşitli illerde genel genel güvenlik gözetiminde bulundurulmalarını istediği sanıklar şunlar: Mamut Şerafettin Dikerdem (Dernek Genel Başkanı, emekli Büyükelçi), Reha Isvan (lstanbul eski Belediye Başkanı, Ahmet Isvan'ın eşi Milli Eğitim Müdür Yardımcılığmdan emekli), Orhan Apaydın (lstanbul Barosu Başkanı) Erdal Atabek (TUrk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı), Harun Aykut Göker (TÜTED Genel Başkanı) Tahsin Usluoğlu (memur), Haluk Tosun (ÖDTÜ'de öğretim üyesi),Şefik Asan (öğretmen), Aybars Ungan (mühendis), Ali Erol Taygun (rejisör) Uğur Kökten (mühendis) Metin Ozak (lstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eski öğretim üyesi), Niyazi Dalyancı (gazeteci), Ataol Bahramoğlu (Şair, TYS Genel Sekreteri), Medet Serhat (avukat), Ali Gazanfer Sirmen (gazeteci, yazar), Gençay Şaylan (ODTÜ öğretim Uyesi), Argun Elgin (elektrik yük.müh.), Orhan Taylan (ressam),Nedim Tarhan (Köy Koop eski Başkanı, eski milletvikili), Hüseyin Baş,(gazeteci),Mustafa Gazalcı (eski milletvekili),tsmail Hakkı Öztorun (eski miHetvekili, öğretmen), Nurettin Yhnaz (eski milletvekili), Gündoğan Görsev (Konuk Yayınevi sahibi), Semra Özdamar (sinema sanatçısı) Kemal Anadol (eski miHetvekiIi),Melih Tümer (lstanbul eski İTİA Siyasal Bilimlar Fakültesi Dekanı). Askeri Savcı esas hakkındaki görüşünde, Orhan Apaydın ile Erdal Atabek'in iddianamede TCK'nın 142/1. maddesi ile suçlandığını belirtti. Askeri Savcı, Apaydın'ın yaptığı konuşmalan lstanbul Baraso Başkanı olarak Atabek'in ise Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı olarak yaptığını, bu kuruluşlarla ilgili olarak lstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'nca soruşturmanın sürdürüldüğünü belirterek sanıklann TCK'nın 142. maddesi kapsamına giren suçları i!e ilgili evrakm aynlmasmı istedi. (Baştarafı 1. Sayfada) dağ'ın kullandığı 06 RY 201 plakalı Murat131 otomobil, aşırı sürat nedeniyle dün 14.30 sıralarında şarampole devrildi. UlukışlaAksaray karayolu üzerinde Konya Ereğlisi yol ayrımına yakın bir bölgede olan kazada Mustafa Üstündağ olay yrinde ökJü. Otomobilde bulunan eşi Emine Üstündağ ile Amerikalı dostlan bayan Elanora Boris ağır yaralanarak UlukışlaSağlık Ocağına kaldırıldılar. İki kadın, ilk müdahaleden sonra Eregli Devlet Hastanesine götürüldüler. Emine Üstündağ, saat 19.10'da Konya Tıp Fakültesi'ne gönderildi. Üstündağ'ın kullandığı otomobilin Çakmak Bucağı yakınlarında şarampole yuvarlanmasından önce sigara istemek için yolun üzerine çıkarak arabalara işaret eden Ömer Başbudak adlı çocuğa çarptığı anlaşıldı. Üstündağ, aniden çıkan çocuğa çarpmamak için diraksiyon kırdı, ancak hem çocuğa çarptı, hem de arabasıyla yuvarlandı. 15 yaşındaki ömer Başbudak'ın durumunun hafif olduğu bildirildi. Ereğli Devlet Hastanesinden Dr. Hasan Dal, iki yaralı da beyin travması olduğunu, bir iç kanamadan korkulduğunu belirttiler. Üstündağ'lann, 50 yaşlanndaki Amerikalı kadını Adana Incirlik üssünde bulunan kızını ziyarete götürdükleri, kazanın da bu dönüş sırasında meydana geldiği belirtildi. ECEVİTİN MESAJI Bülent Ecevit, Mustafa Üstündağ'ın bir trafik kazası sonucu yaşamını yitirmesinden derin acı duyduğunu' bildirdi ve Üstündağ'ın ölümünü "büyök bir kayıp" olarak niteledi. Üstündağ'ın ölümüyle ilgili olarak Bülent Ecevit şöyle dedi: "Değerli arkadaşım Mustafa Üstündağ'ın bir kaza sonucu yaşamını yitirmesinden derin acı duydum. Geçn bir bilim adamı olarak politikaya atılan Mustafa Üstündağ üstün yetenekleri ve güven verici kişiliğiyle kısa sürede TUrk siyasal yaşamında önemli görevler üstlenebilir duruma gelmişti. 1974 yılındaki MilK Eğitim ve Kültür Bakanlığı sırasında yaptığı atılımlar herzaman takdirle anılacak ve eğitim alanında izlerini bırakacak niteliktedir. Güç bir dönemde Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel sekreterliği görevini başarıyla sürdürmüştiir. Birlikte çalıştığımız yılların anıları benim için çok değerlidir. Bilimsel çalışmalanna yeniden dönmeyi düşündüğü bir dönemde ve çok verimli olabileceği bir çağda Mustafa Üstündağ'ın ölümü ulusumuz için büyük kayıptır. Mustafa Üstündağ'a allahtan rahmet, aile üyelerine tahammül gücü dilerim. Aynı kazada yaralanan aziz eşine ve arkadaşına sıhhat ve esenlik dilerim." NECDET CALP'IN MESAJI Mustafa Üstündağ'ı ölüm haberinin duyulmasından sonra bir açıklama yapan Halkçı Parti Genel Başkanı Necdet Çalp, şunları söyledi: "Geçmişte üstün kişiliğiyle Türk siyasi hayatında önemli bir yer işgal etmiş olan Milli Eğitim eski bakanlarından sayın Mustafa Üstündağ'ın elim bir trafik kazası sonucu vefatını biiyük bir teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Eğitim camiası mensuplarına, arkadaşlanna ve ailesi efradına sabır, teselli ve başsağlığı dileklerimi sunarım." UGUR MUMCU GOZLEM j Kim kimdir? 10 yıllık siyaset yasağı kapsamı içindeydi Devir teslim töreni bugün (Baştarafı 1. Sayfada) Yüksek Askeri Şura'nın Başkanı, Cumhurbaşkanı ve Milli Giivenlik Konseyi Başkanıdır. Şııra iiyeleri Genelkurmay Başkanı ve Milli Güvenlik Konseyi Uyesi Hava Kuvvetleri Komutanı ve MGK üyesi, Deniz Kuvvetleri Komutanı ve MGK üyesi, Jandarma Genel Komutanı ve MGK üyesi, Başbakan, Milli Savunma Bakanı, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Donanma Komutanı ile silahlı kuvvetler kadrolarında bulunan Orgeneral ve Oramirallerdir. Cumhurbaşkam'nın bulunmadığı hallerde en kıdemli MGK üyesi Şura'ya başkanhk eder.Yüksek Askeri Şura üyelerinin terfi işlemleriyle ilgili konulardaki oy hakkı ve değerlendirme notu eş değerdedir. Yüksek Askeri Şura toplantısının zamanı, yerı ve gündemi Genelkurmay Başkanf nın önerisine istinaden, Cumhurbaşkanı ve MGK Başkanı'nın onayı ile belirlenir. Bu karar 1 temmuz 1983 tarihinde yürürlüğe girer." Bu kararın altında da Cumhurbaşkanı, Genelkurmay ve MGK Başkanı Orgeneral Kenan Evren ile kuvvet Komutanlan ve MGK üyeleri Orgeneral Nurettin Ersin, Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Oramiral Nejat Tümer ile Orgeneral Sedat Celasun'un im.aları bulunuyor. CUMHURBAŞKANI OLARAK İLK KARAR Milli Güvenlik Konseyi'nin, Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Kuvvet Komutanlan ve MGK üyelerinin imzalarını taşıyan kararı ise şöyle: "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun 49. maddesi ile 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu ve bu kanunun yüriirlükte bulunan ek ve değişikliklerine göre 1 temmuz 1983 tarihinden itibaren kendi isteği ile emekliye aynlması uygun göriilmüştür." Kenan Evren'in Cumhurbaşkanı olarak imzaladığı ikinci Milli Güvenlik Konseyi kararında da şöyle denildi: "926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca kendi isteği ile emekliye ayrılan Orgeneral Kenan Evren'den boşalan Genelkurmay Başkanlığı'na 1 temmuz 1983 tarihinden geçerli olmak iizere Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin'in atanması uygun görülmüştür." ÜRUĞTORUMTAY Milli Güvenlik Konseyi'nin Resmi Gazete'de yayınlanan son kararı ise şöyle: "1 Temmuz 1983'den itibaren Kara Kuvvetleri Komutanhğı'na, MGK ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Orgeneral Necip Torumtay Cumhurbaşkanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliği'ne atanmışlarJır." Bu kararın altında da Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Kuvvet Komutanlan ve MGK üyele'nin imzaları yer aldı. üİEVİR TÖRENİ BUGÜN Kara Kuvvetleri Komutanlığıtıda bugün saat 17.30'da bir tören düzenlenecek. Törende Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Genelkurmay Başkanlığı görevini Kara Kuvvetleri Komutanı ve MGK üyesi Orgeneral Nurettin Ersin'e, Orgeneral Ersin de KaraKuvvetleri Komulanlığı görevini Komutan Yardımcısı ve MGK Genel Sekreteri Orgeneral Necdet Üruğ'a devredecek. Orgeneral Üruğ ise MGK Genel Sekreterliği görevini Orgeneral Necip Torumtay'a devredecek. EVREN 4 İLİ ZİYARET EDECEK Cumhurbaşkanı Evren, incelemelerde bulunmak üzere yann 4 ili kapsayan bir yurt gezisine çıkacak. Evren, yann sabah Bolu'ya gidip vilayette ilin sorunIarı hakkında bilgi alacak, halka hitap ettikten sonra çeşitli kuruluşlarda incelemelerde bulunacak. Öğleden sonra Adapazan'na geçerek halka hitap edecek olan Cumhurbaşkanı geceyi Gölcük'tegeçirecek. Evren, pazar sabahı Bilecik'te, öğleden sonra da Kütahya'da halka hitap edecek ve aynı gün Ankara'ya dönecek. Evren'in gezisine MGK üyeleri de katılacak. DM'nin ŞÜKRANLARI Genel Kurmay Başkanlığı görevini Kara Kuvvetleri Komutanı ve MGK üyesi Orgeneral Nurettin Ersin'e devreden Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e DM'nin takdir ve şükranlanyla en iyi dileklerinin sunulması kararlaştırıldı. Yunanistan (Baştarafı 1. Sayfada) çımlerde bu üslere "Hayır" demiştir. Bundan ötürü halkın işbaşına getirdiği Hükümet de "Hayır" demektedir. Ancak "Hayır" hemen yann sabah demek değildir. Amerika'ya bu üsleri başka yerlere aktarması için makul bir süre verilecektir." Papandreu şöyle devam etti: "ABD üslerinin kalıp kalmayacağının son sözünü Yunan halkı söyleyecektir. Yunanistan ile ABD arasındaki ilişkileri uzun dönemde etkileyecek olan kararı halk vermiştir. Konuya ilişkin ikili anlaşmaya gelecekte ulaşılabilir. Hükümetimiz ABD karşısında bu üsleri koz olarak kullanmayı düşünmüyor. Olumlu ilişkileri amaçlamaktadır. Bu Usler ABD'nin ve Batı dünyasının güvenliğine katkıda bulunabilir. Ancak bizim için önemli olan kendi topraklanmızda yabancı üslerin varlığının kabul edilemeyeceğidir." Papandreu, üsler konusunda 3 temel sorunun bulunduğunu, bunlardan birincisinin Türkiye karşısında Ege'de güç dengesine ilişkin güvence, ikincisinin üslerin Yunanistan'dan ayrılmasına ilişkin bir takvim ve üçüncüsünün de bu üslerin dost ülkelere karşı kullanılmaması güvencesi olduğunu belirtti. Denizcilik Bayramı kutlanıyor tstanbul Haber Merkezi Denizcilik ve Kabotaj Bayramı bugün törenlerle kutlanacak. îstanbul'daki kutlama programı çerçevesinde Taksim Cumhuriyet Anıtı ve Beşiktaş Barbaros Anıtı'nda törenler yapılacak. Bayram nedeniyle Moda koyunda yelken yarışları, Kalamış Galatasaray yüzme tesislerinde yüzme yanşlan ve Kalamış vapur iskelesi ile Kurbağalıdere ağzı arasında kürek yanşları yapılacak. (Baştarafı 1. Sayfada) mış olan birini balonla açtı. Prof. Pektaş Miyokard enfarktüsü olarak tanımlanan yağ ve kireç birikmesi nedeniyle kalp damarlarındaki daralmayı, açık kalp ameliyatı gibi ağır bir operasyonu gerektiren By Pass yapmadan açtı. Prof. Dr. Oral Pektaş, bu konuda şunları söyledi: "Eylül 1977 yılında tsviçreli doktor Andreas Gruntzig tarafından uygulama alanına sokulan kroner balon dilatazyon katateri ile bu gibi hastaların bazılan açık kalp ameliyatı gerektirmeden saglıklanaa kavuşmaktadırlar. Bu çalışma Gülhane Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinde uzun süren deneyımlerden sonra emekli yüzbaşı Cevdet Sözer'e de uyguîanması yapılmıştır. Hasta 24 saat sonra biitiin sosyal ihtiyaçlarını giderecek şekilde ayağa kalkarak sağlığına kavuşmuş olup, üç gün sonra taburcu edilnıiştir. Işlem hastaya narkoz verilmeden yapılmış ve dilatasyon katateri ile röntgen yüzde 85 oranında daralmış kalp damarı, özel balonla darlık oranı yüzde 40'a kadar indirilmiştir. Yani yüzde 15 oranında açık olan damar yüzde 80 oranında açık hale getirilmiştir." 150 BIN LİRAYA YAPILIYOR Prof. Dr. Oral Pektaş operasyonun bugün için tek damar, nadiren de iki damar darlık ve tıkanıklıklarında uygulandığını belirtti. Amerika ve öteki ülkelerde 20 bin dolara (yaklaşık 4 milyon liraya) malolan operasyonun Türİciye'de 150 bin liraya yapılabildiğini kaydederek, "aslında bu operasyonu 50 bin liraya da maledebiliriz. Ancak yurt dışından geiırı'uen katater'in fiyatı 100 bin lirayı buluyor" dedi. ÖZEL TABANCAYLA ŞİŞİRİLİYOR Önümüzdeki günlerde operasyonu böbrek ve ayak damarlan tıkanıklıkları için de uygulayacaklarını anlattnPtof. Dr. Oral Pektaş'ın kalp damarını balonla açma tekniği en basit anlatımla şöyle: "Hastanın koroner anjiyosu alınarak kalp damanndaki darlığın yeri saptanıyor. Daha sonra katater içindeicHMel balon kasık atar damariH^an sokularak darlık olan damara geliyor. Burada darlık olan kesimin tam orta noktasına getirilen balon beşer saniye aralıklarla ve özel bir tabancayla karbondioksit gazıyla şişiriliyor. Balon, bu bölgedeki yağ ve kireç birikimini şişme darbeleriyle damarın öteki bölümlerine yayarak daman genişletiyor." Prof. Dr. Pektaş operasyonun 30 ile 45 dakika arasındaki sür "Mucize balonla" kalp Askeri 1933 yılında Seydişehir'de dünyaya gelen Mustafa Üstündağ yaşammı topraktan kazanan bir aiienin çocuğu. Köy Enstitüsü eğitiminden geçerek başkdığı öğretimini Amerika Wisconsin Universitesi'nde sürdürdü. Eğitim öğretim doktorası yapan Üstündağ, bir süre Hacetiepe Universitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Ismet Inönü 'nün Genel Başkanlığı svasında CHP yönetimine girdi. Genel Sekreter Kamil Kınkoğlu 'nun yardımcıhğı görevinde de bulundu. 1969yttmda Konya 'dan üçüncü dönem CHP Mületvekili olarak parlamentoya girdi. Parlamentoda yaşamını 1980 yılı 12 Eylül 'üne dek mületvekili olarak sürdürdü. Parti yönetiminde uzun yıllar Askeri Savcı aynca, hakkında görev alan Üstündağ, 73 genel dava açılan sanıklar Hasan Feh seçimlerinden sonra Yönetim mi Mavi (sağlık memuru), ile Kurulu üyeliğine seçildi. 1974 YavK Ç i m e d (yük. elektrik sonunda frrti Meclisi üyesi olmüh.)'nin halen firarda olduğu du ve yemüfen Mtrkez Yönetim nu bildirerek, bu kişilerin de Kurulu üyeliğine seçildi. Görev dosyalarının aynlmasmı istedi. bölüşümünde Genel Sekreter Askeri Savcı, Barış Komitesi Yardımcüığına getirildi. Merkez Derneği'nin 1930 sayılı Dernek Yönetim Kurulu'ndan bir yıl ler Yasası'nın 64. maddesi gere sonra aynlarak parti yönetiminğince kapatılmasmı da talep et den bir yıl uzak kaldı. 1974 yıti. lında CHPMSP koalisyon hüDün esas hakkındaki görüşü kümeti döneminde Milli Eğitim nü okmayı tamamlayan yardım Bakanı oldu. Mektupla öğrecı Askeri Sava Mustafa Giil, datim sistemini gerçekleştirerek va ile ilgili hazırladığı iddiana üniversiteye giremeyen öğrencimede, sanıklann 8 ile 30 yıl ara lere öğrenim olanağı sağlanmasında ağır hapisle cezalandırıl S'nda rol oynadı. malarını istemişti. 1977 yüında kurulan Ecevit azınuk hükümeti döneminde de Barış Derneği davası daha sonra savunma için 18 Temmuz ikinci kez milli Eğitim Bakanltğı görevini üstlendi. saat 10.00'a ertelendi. 1978 yıiı ocak ayında Orhan Eyüpoğlu'nun istifası üzerine parti genel sekreteri oldu. Bülent Ecevit'in Genel Başdüğünü, isteyen hastaları 12 sa kanhk görevinden istifasından at içinde taburcu edebileceklerini sonra Genel Başkan Vekilliği kaydetti. görevini partinin MGK kararı ile kapatılmasına dek sürdürdü. Evli ve üç çocuk babası olan (Baştarafı 1. Sayfada) Üstündağ parti yönetiminde bundan sonra ele geçirilen silahla utnduğu için MGK kararı ile 10 yıllık siyaset yasağı kapsamı rın ve mermilerin maddi degeri düşünüldüğünde, bu miktar si içindeydi. lah ve sarfedilen milyonlarca merminin hangi mali kaynaktan yararlamlarak yurdumuza sokulduğu konusuna dikkat etmek ge(Baştarafı 1. Sayfada) gerekiyor. Ocaktemmuz 1983 rekir. " rütecek. Tüm kararlar Bakanlar süresince AET'nin Dönem BaşUyuşturucu madde kaçakçılı Konseyi'nde elbette demokratik kanlığını Batı Almanya yürüttü. ğının silah kaçakçılığına finans oylama mekanizmasıyla alımyor. llişkilerin düzeltilmesi için Alman sağlamaktan öteye ülkemiz Ancak dönem başkanlığınm bir man Dışişleri Bakanı Genscher yönünden de küçültücü yanı bu önceliği var. AET'yi ilgilendiren birkaç kez Ankara'ya geldi. AET lunduğu belirtilen gerekçeli ka tüm dosyaları dönem başkanı içinde Türkiye'ye şu anda siyasal rarda, bu konuda da şunlar yer olan ülke oluşturuyor. İlgili dos açıdan "en anlayışlı" davranan alıyor: yanın başlı başına hazırlanma ülke Batı Almanya. Bu amaçla, Kimsenia Türk milletini dün sından kaynaklanan bir öncelik, diğer AET ülkelerini 6 ay boyunya milletleri arasında küçük dü dönem başkanı olan ülkeye ta ca Türkiye lehinde etkilemeyi denınmış oluyor. Kararlar eşit oy nedi. "Dönem Başkanı" olarak şürmeye, insanlığı zehirieyen bir la alındığı için, dönem başkanı millet olarak göstermeye hakkı denedi. Ama. başaramadı. olan ülkenin karardaki etkinliği, yoktur. UIu önder Atatürk'ün Şimdi tam tersi söz konusu. diğer ülkeler gibi, sadece "tek bir miHetimizi milletler ailesinin şeSiyasal açıdan Türkiye'nin karrefli bir üyesi haline getirme gay oy" ile sınırlı. Ancak, hangi koşısında bilinen Yunanistan nuların gorüşüleceğine dönük reti ve direktifleri yönünde çalıAET'de Dönem Başkanı oluyor. hazırlık dönem başkanı Ulkenin şırken bu tür davranışlann devAlmanya'nın 6 ay süreyle "olumlet ve miHetimize verdiği zarar görevleri arasında bulunduğun lu" yöndeki çabalannı, bir an dan, karar aşamasında olmasa lar korkunçtur." için Yunanistan'ın "olumsuzlukbile, karara giden yolda Yunanis lara" dönüştürmeyi deneyebileUYUŞTURUCU tan'ın etkinliğinin varlığı ortada. ceğini düşünelim. Almanya DöMADDELERLE SAVAŞ, Gündemdeki sorun, Yunanis nem Başkanı olarak olumlu bir ULUSLARARASI BİR tan'ın bu önceliğini Türkiye'ye hava yaratmak açısından ne kaSORUN karşı önümüzdeki 6 ay içinde na dar başarı kazandıysa, Yunanissıl kullanacağı... tan da Türkiye için olumsuz haUyuşturucu maddelere alıştıvayı ancak o ölçüde başarabilir. Aslında, bu soruya eğilmeden nlan milletlerin sonlarının tut önce Türkiye ile AET ilişkileri Alman Dışişleri Bakanı Genssakhk olacağı belirtilen gerekçeli nin şu anda hangi noktada bu cher'in yerine AET Başkanhk kararda "tnsanlık için tehlikeli Divanı'nda şimdi Yunanistan Dılunduğunu vurgulamakta yarar boyutlara ulaşan uyuşturucu var. Son üç yıl içinde Türkiye şişleri Bakanı Haralambopulos maddelerle savaş devletlerin yal nin AET ile ilişkileri tam anla oturacak. Haralambopulos nız başlanna başaracakları bir mıyla kesik. En sıkmtılı dönemi1967'den sonra Yunanistan'da savaş olmaktan çıkmış ve ulus ni yaşıyor. Bunun da tek nedeni demokrasiye ara verildiğinde 5 lararası uyuşturucu maddelerie var: Siyasi... AET ülkeleri ile yıl hapis yatmış. Demokrasiye savaş konasunda birçok anlaş Türkiye'ırin bağlantılan kopmuş geçildikten sonra, Papandreu malar yapılmış ve işbirliği içine durumda. Çünkü, bu ülkeler kendisini Dışişleri Bakanlığı'na girilmiştir." getirmis. Türkiye ile ilgili hiç bir konuda Bize göre, burada kritik nokparmaklarını kıpırdatmıyorlar, öazı sanık avııkatlarının sata ki Türkiye'de demokrasiye ye ta, Türkiye'nin seçimleri yapacavunmalarmda öne sürdükleri niden dönülmüş olsun... AET ül ğı bir sırada Yunanistan'ın Döuyuşturucu madde ihracı suçuna keleri çeşitli sorunlar yaratıyor nem Başkanı olmasıdır. önüölüm cezası verilmesi hakkındaki müzdeki 6 ayda Turkiye'nin lar. Tek^fi kısıtteuaası diyorlar, TCK'nın 403. maddesinin An»AET ik sonınlannda öterokı bir " S r i ^ f * * mmm" diyorlar, jasaya aykm olduğu yolundâki "Yatok f Ü h f k H İ u i a geldi" di gelişme beklemek herhalde safiddialarına'tarşı da "Ba|ım8tz yorlar, "Kadın Muzlannı beğen lıktır. Ancak, her konuda bir bir devlet olan Türkiye Cumhugüçlük çıkar, diye de bir kural medik" diyorlar, diyorlar da diriyeti devleti cezalandırma hakkonulamaz. Türkiye seçime gikını serbestçe ve yasalara uygun yorlar... Görüntüde "ekonomik nedenlerle" öne sürülen güçlük derken, demokrasiye yeniden döolarak kullanmaktadır ve kullanerken, AET Dönem Başkanlılerin, gerçekte ekonomik nedennacaktır. Uyuşturucu maddelerie ğı'nda Türkiye'yi daha iyi anlaksrdcn lcgMakİBaaMbdığını bilmemttcadeledc devkthniziii keydvyabilecek bir Ulkenin bnlunmağu cetalsr w verdif 1 çaMnr *• yen yokj^alcam 4tt biliyor bunu. Ekonttmik rriteÜkli güçlükle s< kuşkusuz daha iyi olurdu. Ne ier devletlere de örnek otaaMft rin kaynağı ağırhkla siyasal ge var ki, Yunanistan'ın da her soMahkememiz bu nedenle Anayarunu mutlaka olumsuz yorumlarekçeli. saya aykınlık iddialannı yerinde ması söz konusu olmayabilir. bulmamıştır" deniliyor. Dolayısıyla, Türkiye ile AE'l Hele de Haralambopulos gibi ilişkileri 3 yüdır zaten kopuk. Bir Mahkemenin bu kararı önübaşka deyimle, Yunanistan'ın deneyli politikacının adımları müzdeki günlerde Askeri Yargını bilinçli attığı varsayılırsa, Dönem Başkanı olması, zaten tay'da ele alınacak. "Dönem başkanlığından" kaykopuk olan ilişkileri daha da gergin noktaya getiremez. Çünkü, naklanan yetkilerin sınırlı olduKAYIP artık iliskîler daha fazla kopa ğu bu deneylere eklenirse, varoEhliyetimi kaybettim. lan güçlUklerin yoğunlaşması maz. Kopacağı kadar zaten kopHükümsüzdür. uzak bir olasıhk gibi görünü, muş ve o noktaya gelmiş. MUAMMER AKPINAR Burada bir hatırlatma yapmak yor... (Baştarafı I. Sayfada) züm bulma olanağı yoktur. Bu, nesnel bir gerçek, somut bir olgudur. Kim yadsıyabilir? Bu nesnel olguyu, bu somut gerçeği açıkça kabul ettikI ten sonra, iki konu üzerinde de netleşmek gerekir. Konulardan biri, "82 Anayasası"dır. Bu Anayasa, Batı türü çoğulcu demokrasiye izin vermemektedir. Yurttaşlardan bir kısmının bu anayasayı beğenmeme ve getirdiği ilkeleri eleştirme hakkı ve özgürlüğü vardır. Kurulacak siyasal partilerden bazıfarı, bu anayasanın bir bölümünün değiştirilmesini isteyebilirler. Bu istek, bu partilerin "12 Ey^ lül'e karşı oldukları" anlamına gelmez; daha doğrusu, gelmemelidir. Anayasa, kendi hükümleri içinde, ne yolla ve nasıl değiştirileceğini, göstermektedir. Parlamento çoğunluğunu ele geçirecek bir partinin, anayasada yazılı yol ve yöntemlerle anayasanın bir bölümünü değiştirme hakkı vardır. Bu yüzden, herhangi bir parti çıkıp da" ben anayasanın şu hükümlerini değiştirmek istiyorum" derse, bu parti "12 EyKil'e karşı koymuş" sayılmaz. Çünkü, anayasayı eleştirmek He "11 Eylül'e dönmek" çok ayn konulardır. 11 Eylül'e dönmek ıstemeyiz, ancak bu anayasayı da eleştiririz. Konu bu kadar basirtir. İkinci konu "24 Ocak kararlan"dır. Gerçi, bu kararlar bugünkü uygulama ile köklü değişikliklere uğramıştır; bu nedenle "24 Ocak kararlan tartışılmaz" denirse, "hangi dönemdeki uygulama tartışımaz?" diye bir soru sorulur. 24 Ocak, önce " bu kararlan uyguluyoruz" diyenler arasında bir tartışma yaratmıştır. Tartışılmaması gereken, Sayın Özal'ın "24 Ocak kararlan" mıdır, yoksa sayın Kafaoğlu'nun uygulamaları mı? 24 Ocak kararlannı, bu dönemin bir çeşit "ekonomik anayasası" olarak benimsemek çok yanlış ve yanıltıcı bir tavır okır. 6 Kasım ile birlikte, önümüzde çok partili yaşam dönemi yeniden başlayacaktır; başlayacaktır ama bu dönem, eski dönemlere pek benzemeyecektir. Öyle ya da böyle 6 Kasım'dan sonra, siyasal yaşam birden çok partilerce yönlendirilecektir. Daha doğrusu, böyle olması özlenmektedir. Partiler, birbirlerinden ayrı siyasal ve ekonomik görüşlere sahip kuruluşlardır. Partilerin birbirlerine benzemesi ve benzetilmesi, önce bu partileri, sonra içinde bulunulan sistemi yozlaştınr. "Filipin demokrasisi" bu benzer partiterin sistemi değil midir? Eğer, partiler, birbirlerinden ayn, birbirlerinden farklı görüşler savunacaklarsa, bu görüşlerin "ekonomik model" ve "anayasa" çerçevesinde yoğunlaşması doğal sayılmalıdır. Bu konular, partiler arasında, tartışma konuları olmayacaksa, ayrı ayrı partilerin ne gereği vardır? Bir parti çıkacak "24 Ocak kararlan terkedilmez" diyee#k, öbürü "biz de aynı görüşteyiz" diyecek, bunlar da ayrı mv paıtter olacak. .Böylesine bir benzafme ve yi^ay uyum, ancak çatıda bklik sağlamış gibi görönür, kitleler, bu birlikten, bu yapay uyumdan yararlanmaz, tersine zarar görür. Birliği, beraberliği, toplumun temelinden çatısına doğru geliştirmek en sağlıklı yoldur. Birbirlerine benzer partilerle demokrasi kurulmaz; demokrasi, birbirinden ayrı, birbirine karşıt partilerle kurulur, yaşar ve kök salır. "24 Ocak kararlan" ve"anayasa" partiler arasında tartışma konuları olmazsa, partileri birbirlerinden ayırt etmenin ölçüsü nasıl belirlenecektir? Kim, kimden nasıl ayırt edilecektir? . Bu belirsizlik içinde bazı partiler "biz 12 Eylül partisiyiz" diye ortaya çıkarlarsa, o zaman, toplumda "yeni cepheleşmeler" yaratılmış olur. Bu da iç savaşı önleyen 12 Eylül'ün yapılış nedenlerine ters düşer. Cepheleşmeler, karşıt cephelere yolaçar. Bu cepheleşme süreci, toplumu yeniden istenmeyen gerginliklere ve iktidar boşluklarına surükler. Partiler ancak ulusal bütünlük ve bu bütürıluğfü yoketmeyi* planlayan teröre karşı birleşebilir. Bunların dışındaki birleşmeler, yapaydır ve aldatıcıdır. 27 Mayıs'tan sonraki, yeminleri, protokolları ve yuvarlak masalan da anımsarsınız, neye yaradıbütün bunlar? Türkmen: Tüm Arap (Baştarafı 1. Sayfada) SuriyeFKÖ gerginliğinin tırmandığı bir sırada Suriye Başbakan Yardımcısı Abdülkerim Kaddura'nın Ankara'yagelmesine de siyasi bir anlam verilmemesi gerektiğini anlatan Türkmen "Ziyaret çok önceden planlanmıştı. Sayın Özal'ın bu ülkeye yaptığı ziyareti iade niteliğindedk. Bir diplomatik niteliği yoMur. Olsaydı, herhalde Dışişleri Bakanı olarak benle de görüşmesi gerekirdi" şeklinde konuştu. LÜBNANİSRAİL ANLAŞMASI TENKİT EDİLEBİLİR Dışişleri Bakanı, Suriyetsaril gerginliğini değerlendirirken de, Lübnan'daki fsrail ve diğer yabana birliklerin çekilmesinin "şart" olduğunu söyledi ve "IsraHLübnan anlaşmasının tenkitedilebilecekyönleri olabilir. Lübnan hükümetinin egemen bir devleti temsilen yaptığı bu anlaşmaya itibar gösterilmesi ve geçerli sayılması gerekir" dedi. TüfJcmen, Lübnan sorununun Mısir'daki temaslarında ele alındığını kaydederek,"uluslararası ve bölgesel sorunlar karşısındaki göriiş ve yaklaşımlanmız ayjujçaygılardan kaynaklanmaktadır. Her iki taraf da Lübnan'daki endişe verici durıımun daha da vahamet kazanmadan sona er diribnesini arzulamaktadır. LübnanMaki dtmım Ortadoğu sorunuıMâ çözümlenmesi yöaünde çaba taarcamnasını da engellemektedir" diye ekledi. MÜBAREK.TÜRKMEN'E NE DEDt? Türkmen, basın toplantısında Mısır'a yaptığı ziyaret hakkında da b%i verdi ve uzun bir aradan«3Bra başlatılan temaslafla h «%R kazandığnö" Hişş Ç R g " bir şekildegelişmwte olduğunu anlattı. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in kendisi ile görüşmesinde ikili ilişkilerin geliştirilmesine verdiği önemi vurguladığını be; mevcut işblrHginitt fjba * ı güçlendirilmesi konusiMda. Mısır yönetiminin kararlıhğını teyid etti" diye konuştu. Türkmen, ziyaretin sonucunu değerlendirirken de, "Türkiye ile Mısır arasında kültürel alanda çok geniş işbirliği imkanları mevcnttur. Bu imkanlann karşılıktMarak değerlendirilmesi, ilişkİBrimize katkıda Wlunauasm toplantısında Türkmen'e yöneltilen sorulardan biri de "Türkiye'nin Ortadoğu'da yeterince aktif olmadığı soyleniyor. Sizce Türk dış politikası bölgede aktif midir, yoksa pasif midir?" oldu. Türkmen, bu soruya "Çok aktif olanlann vardıkları sonuçlar ortada. Kuşkusuz aktif olunmalıdır. Ancak eıi tehlikeli şey aktif olayım aerken işgüzarlık yapmaktadır"yanıtını verdi. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Richard Perle'in, "Sovyetler Birliği'nin Kafkaslardaki 20 tümeni karşısında Türkiye'nin savunma gücünün zayıf olması bölgede bir güç boşluğu yaratmaktadır" yolundâki sözleri hatırlatıldığında ise Türkmen "Gayet doğru söylemiş" dedi. Türkmen bir başka soru üzeri^ ne de "ABD'nin herhangi bir şekilde Türkiye üzerinden baskı icra etmesi söz konusu olamaz" diye konuştu. Uçak sanayii konusundaki bir soruyu yanıtlarken de Türkmen, "soruyu yanlış yere yönelttiniz. Bizim Dışişleri olarak hava kuvveflerimiz yok ki" diye konuştu. Varolan güçlüklere başka Ulusu (Baştarafı 1. Sayfada) şımada kuilanılan Ikarus marka otobüslerin üretildiği fabrikayı gezdi. Ulusu özellikle kimya ve demir çelik sanayi kuruluşlarının bulunduğu Setilbar'daki incelemelertoden sonra Budapeşte"ye döndü. tsaş bakan budapeşte'de de demiryolu ve metro tesisleri, Gülbaba Türbesi ve Macar Milli Galerisi ile öteki müze ve sergileri gezdi. piusu öğleden sonra da MacMfettan Sosyalist tşçi Partisi Merkez Komitesi 1. Sekreteri Janos Kadar'la görüştü. Macaristan Devlet Başkanı Pal Losonzzı'da dün Ulusu ile parlamento binasında bir görüşme yaptı. Bu arada Odalar Birliği Başkanı Mehmet Yazar ile Macaristan Ticaret Odası Başkan'a Tamas Beck arasında bir işbirliği anlaşması imzalandı. Üçüncü ülkelerde ortak yatırım yapılmasının, Türkiye ile Macaristan arasında en önemli işbirliği alanını oluşturduğu konusunda göriiş birliğine varıldı. Başbakan Bülend Ulusu, bu saöah Macaristan ziyaretini tamamlayarak Romanya'ya geçecek. fe, "Sayın M*ba
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle