19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 HAZİRAN 1983 EKONOMÎ CUMHURİYET/9 Günün Aynası Türkiye bilimsel araştırma ve geliştirmeye en az pay ayıran ülke Izrair (tha) Uluslararası Yayun örgütü (IBTO) sosyalist ülkeler dışındaki gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında Turkiye'nin kişi başına araştırma ve geliştinne çalışmalanna en az parayı harcayan ülke olduğunu bildirdi. Kısa adı IBTO olan Intemational Brodcasting Oıganization'a göre, Türkiye'de kişi başına yülık araştırma vc geliştirme için aynlan pay 165 lirayı geçmiyor. Söz konusu kunıluş, sosyalist ülkeler dışında yaptığı değerlendirmede, gelişmiş ve gelişmekte olan 01kelerin gelirlerinin büyük bir bölümünü araştırma ve geliştirme yönündeki cahşmalara harcadıklannı bildirdi ve şu görüşlere yer verdi. "Yülık gelirlerinin büyük bir bölümünü araştırma ve geliştirme harcamalanna ayıran ülkeler arasında Japonya 163 bin 600 linüık pay 'ut ilk sırayı alıyor. Bu ülkeyi 35 bin 100 lira Ue ABD, 29 bin 490 ttra Ue tsviçre. 24 bin 44 lira Ue Federal Almanya, 18 bin 072 lira Ue Hollanda, 11 bin 440 lira Ue tsveç, 11 bin 300 lira üe Fransa fcdiyor." Uluslararası damşmanlık şirketinin Türkiye'ye önerisi: YALÇIN DOGAN AET^ye katma değeri yüksek tekstil "Kemer ürünü satıp gelirinizi artırmaya çalışın ustasıyızsıkmanın biz"... "Türkiye'ye gelmek isteyen yabancı sennaye ortak oldu&u yatınmı kontrol etmek istiyor. Ancak yüzde 49 sınınna takılıp kahyor." MURAT KÖPRÜ Dünya çapında taabyet gösteren ve özel şirketlerle hükümetlere tekstil konusunda danışmanlık yapan lsviçre'li "Gherzi Textil Organisation" şirketinin Yönetim Kurulu üyesi Henri Boesch "Türkiye AET nin kotalan kaldırmasına bel baglamamalı. Bunan yerine sattığı malın miktannı artırmadan daha fazla para kazanmanm yottannı aramah" dedi. Boesch bunun katma değeri yüksek mallann ihracma yönelmekle mümkün olabileceğini söyledi. Türkiye'de de 40'a yakm tekstil firmasının damşmanhğını yapan Gherzi Şrrketinin Yönetim Kurulu üyesi Henri Boesch Türk tekstil sanayiiningüncel durumu, sorunlan ve geleceği konusundaBoesch Tekstil sanayünizde para maliyeti diğer ülkelere oranla çok yüksek. Aynca boya gibi çok temel girdiler yüksek gümrük vergisine tabi kalite ve göski sorulanmm şöyle yanıtladı: teriş konusunda da daha çok yol Sora Saym Boescta, Türk tekstil almanız gerekiyor. Malmızı tasanayiinin dünyadaki yerini nanıtmak için devlet ve özel sektör sıl degerlendiriyorsnnnz? daha çok caba sarfetmeli. Aynca fabrika yönetimi de çok Boesch Ben Türkiye'yi tekstil önemli. Gördüğüm kadanyla alanında artık "gelişmekte sizde orta yönetici kesimi yeteolan" ülkeler arasında saymıyoneksiz ve kalitesiz. rum. Bu konuda çok ilerdesiniz. Sorn Tnrkiye'nin özellikle sanayüniz sağlam bir temele AET'nin konımacılığından dooturmakta ve dış ülkelerk rekağan bazı sorunlan da var. Dünbet olanağımz hayli yilksek. ya ekonomisindeki canlanma be> Tekstil sanayiniz hızlı bir gelişlirtileri bu korumacıkgı azaltame içinde,. Hatta artık ileri (adrak Türk tekstil ürünleri dışsavanoed) teknolojileri kullanma tımını ferahlatabilir mi? noktasma ulaşmış durumda. AyBoesch Dunya ekonomisindeki rıca başlıca pazarlara yakınlığınız da önemli bir avantaj. durgunluğun kısa dönemde aşıSoru Türk Tekstil sanayii ileri lacağını tahmin etmiyorum. teknoloji kullanma aşamasına Özellikle de AET korumacılğı geldi diyorsunuz. Ama bildiğiniz azaltacağa benzemiyor. Türkiye gibi. Türkiye'nin en önemli sobu canlanmaya umut bağlayacarunu işsiziik ve tekstil sanayii buğma daha başka çıkış yollan aranun emilraesinde önemli rol oymah. örneğin kotalann kaldınlnnyor. Aynca Dunya Bankasi masını istemek yerine aynı miktarda fakat katma değeri daha fazla olan mallan satmaya çalışmak. Yani aynı miktarda mal satarak daha çok para kazanmanm yollannı aramalı. Bildiğiniz gibi, Avrupa yan marnul ürün alıp bunu işleyip reeksport yapma eğiliminde. kat her iki tarafın da önerilerin rumu Bakanlar Konseyi'ne ilet Soru Türk tekstil ürünlerinin de ısrar etmesi görüşmeleri çık ti. Bakanlar Konseyi'nin Komis Avrupa dışındaki pazartarda maza sokmuştu. Türk heyeti da yon'a yetki vermesi halinde per şansı ne olabilir? ha önce istemiş olduğu ihracat şembe günü başlayacak görüş Boesch ABD hazır giyim için kotalannın altına inmeyi reddet melerde anlaşma imzalanabile mükemmel bir pazar. Ama ilk miş, AET ise bunları kabul edi cek. EğeT, uzlaşmazUk sürüp girmenin maliyeti çok yüksek. lemez yükseklikte bulmuştu. herhangi bir anlaşmaya varıla Uzakdoğu biraz daha zor. Ama Toplantıda Türk tarafının "1983 mazsa, AET kota sınırlamasının burada da şöyle bir imkân var; yılı için önerdiğimiz rakamlan 15 Temmuz tarihinden itibaren bu ülkeler yan işlenmiş ürün, it1984 yılı için genişletebiliriz" bi uzatılacağı öne sürülüyor. hal ediyorlar. Bu alanda belki Türk heyeti de Brüksel'deki bir pazar kapılabilir. ömeğin çimindeki eğilimini de AET diktemaslan hakkında Ankara'ya HongKong yılda 200 bin ton kate almadı. bir rapor sundu. Türk tarafının pamuk ipliği tüketiyor ve bunun Görüşmelerden bir sonuç çık kota önerilerinde ısrar edip et yansını ithal ediyor. Ortadoğu maması üzerine Ortak Pazar Ko meyeceği konusu bugünlerde ise zaten siyasi ve dini açıdan simisyonu bir rapor hazırlayıp du açığa kavuşacak. ze yakm. Bu nedtnle de doğal olarak pazannız. Soru Yabana sermayenln tekstil sanayiindeki yatanmlara yaklaşımı nedir ve Türkiye'ye bu alanda yabancı sermaye gelmesi beklenebilir mi? Boesch Yabancı sennaye genellikle işciliği ucuz ülkelerde fason üretimi tercih ediyor. Bu tür bir yaklaşım geüşmekte olan ülkeler için de büyük bir fırsat. Çünkü, büyük sermaye gerektinniyor, hammaddeyi kendi getiriyor, ülke "knowhow"a ekstra para ödemiyor. Aynca kaliteli üretiyor ve işsizliği önlemeye yardımcı oluyor. Gelelim Türkiye'yle ilişkilerine. Edindiğim izlenim birçok tsviçre'li ve Alman finnanın 1 urk firmalanyla ortak ya«ınm yapmaya can attığı yönünde. Bunun için DPT Yabancı Sermaye Dairesi'nin kapısını aşındırıyorlar. Ama, temel bir sorun var ki o halledilmeden çok önemli bir yabancı sermaye girişi beklemeyin. Yabana sermaye yatınmı kontrol etmek istiKAFAOGLU: thracatta sigorta sistemi zomnlu hale geldi yor . Oysa, kanunlanmzla ancak yüzde 49'a kadar pay alma sırurbalan yamnda bankacıltk kesi leri belirtildikten sonra, ihracat minin düzenlenmesi çalışmalan sigortası konusuna da şu şekil laması getirilmiş. Bu önemli bir da nihai aşamaya getirilmiş bu de yer veriliyor: "thracaümızda engel. lunmaktadtr. Mali sistemimizin sanayi mallannın ağırlığı artarbir diğer önemli parçasını oluş ken, vadeli ihracat te teminat soturan sigortacılık kesiminin de, nınu önera kazanmaktadır. Bu sistemin bütününe döniik yeni durumu inracatçının lehine çeden düzenleme çalışmalan doğ virmenin, bugün için en etkin nıltusunda iyUeştirme ^e geliştir mekanizması, ihracat kredisi sime faaliyetleri içinde olması ka gorta sisteminin Türkiye'de kurulmasıyla gerçekleşebilir." çınılmazdır." Kafaoğlu'nun konuşmasında Kafaoğlu'nun konuşma metninde sigorta şirketlerinin Türk Türkiye'de sigortacılığın gelişMali sistemi içinde kaynak yara mesi için sektörün gösterecegi tamaz duruma geldiği, oysa bu çabalann yanı sıra enflasyonun kuruluşlann özellikle uzun vade kontrol altına alınması ve ekoli yatınmlar için fon sağlamada nomide tam istikrann sağlanmaçok önemli görevler yapabilecek sının önemini vurguladı. EKONOMİ SERVtSt Doğu Bloku ülkelerinin Batı ülkelerinde yaptığı yatınmlann >nldan yıla artışı ilgiyle izleniyor. Financial Times'in belirttiğine göre, 23 OECD ülkesiyle Comecon ülklerinin ortaklaşa kurduğu ve eşit katılım esasına dayalı 400'den fazla fırma bulunuyor. Ticaretten ulaşıma, bankaalıktan sigortaahğa, saniyiciden mühendislik işlerine kadar değişik değişik alanda iş gören 400 şirket bu... gibi kuruluşlar da emekyofnn yatırımlara yönelmemizi öneriyorlar... Boesch Bu konuda tekstilin alt kollanna göz atmak gerekiyor sanınm. Konfeksiyon ve trikotaj zaten yüksek oranda işçilik girdisi gerektiren dallar ve büyük ölçüde iç pazara yönelik olarak faaliyet gösteriyorlar. Bunlarda ileri teknolojiye gerek yok. Ama, dışanyla rekabet ettiğiniz dallarda bu, zorunluluk durumuna geldi. ömeğin iplik ve dokumacıhk alanmda. Dünya Bankası'nın sözünü ettiğiniz önerilerine pek katümıyorum, aynca sanınm Banka da tek tek uygulamalarda biraz esnek davranıyor. Sümerbank örneğinde bunu yaşadık. Sümerbank bazı fabrikalan için nitelikli dokuma tezgâhı almak istiyordu. Ama Dünya Bankası buna karşı çıkıyordu. Sonunda bizim (Gherzi şirketinin) aracılığımızla bunu kabul etti. Sora Sizce Türk tekstilinin lemel sorunlan nelerdir? YORUM Nurullah Gezgin: Türk sanayii modern kadro arayışı içindedir lsUnbul (ankaMstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Gezgin, yüzde 50'yi geçen faizlerle yapılacak yatınmlar için bölge seçimleri yapılması yamnda makine teTcihlerinde yerli imal belgcsi ile teşvik tedbirlerinde ihraç koşulu aranmasını eleştirerek, "kredi sistemindeki yasal re bürokratik uygulamalar müteşebbise caydıncı etki yapıyor" dedi. Gezgin, 1983 yılında yeni yatınmlann teşvik edilmesinin ülke yaranna olacağını söyledi. 1980 öncesi dönemde sanayinin sadece üretim yapabüme sorununun olduğunu hatırlatan Gezgin, 1980 sonrası izlenen istikrar poliükası döneminde modern bir yönetici kadro ihtiyacınm Türk sanayii için sorun olduğunu belirtti. Gezjrin, özetle şöyle dedi: "1980 sonrası dönemde işletme bilgisi ekonomik politikada çok önemli bir konu olmuştur. Türk sanayi memnuniyetle beHrtmek gerekir ki, modern cağdaş bir yönetim kadrosunun oluştnrulması arayişı içindedir. 1980 sonrası özel kesimin Türk Türk AET Tekstil anlaşmazkğımn çözümü için son umut noktası GEZGtN Sanayi üniversite işbirliği gerekli sanayi ihracatında yüzde 62 pay almasından bu modern anlamda ve iyi yeüşmiş neslin, dıs pazannda Türk sanayiini temsil edecek bilgi ve deneyime sahip olarak yönetim kadrosunda yer almasınuı büyük payı vardır." Ekonomi Servisi Türkiye'yle AET arasındaki son tekstil görüşmesi perşembe günü Brüksel'de başlıyor. 2 gün sürecek olan ve her iki tarafın kota önerilerinin tartışılacağı toplantıda bir sonuca vanlmasının gerekliliği üzerinde duruluyor. Görüşmelerin yeniden çıkmaza girmesi durumunda AET'nin kota sınırlamasmı aynen devam ettireceği öne sürülüyor. AET ile Türk tekstil ihracatçılanndan oluşan heyet, son olarak 1011 Haziran tarihlerinde görüşme masasına oturmuş fa Otomobil üretimi bu yılın ilk 5 ayında yüzde 34 arttı Ekonomi Servisi Bu yılın ilk beş aylık döneminde vurdumuzdaki otomobil üretimi geçen yıun aynı dönemine göre yüzde 34 oranında arttı. Üç firmanın geçen yüın OcakMayıs döneminde 12.172 adet otomobil üretmelerine karşın, bu yılki üretim 16.265 adede yükseldi. Bu yü ilk beş aydaki otomobil üretiminin 9.035'ini OyakRenault, 7.039'unu Tofaş, 191'ini ise Otosangerçekleştirdi. OyakRenaultüreümini yüzde 53, Tofaş yüzde 17 oranında artınrken, Otosan'ın üretiminde yüzde 23 oranında düşüş gözlendi. öte yandan, otomobil satışlan da geçen yılın ilk beş aylık dönemine göre yüzde 28 oranında artarak 14 bin 630 adde yükseldi. 1982'nin OcakMayıs döneminde üç kunıluş tarafından toplam 11.381 adet otomobil satılmışü. Kaf aoğlu: Sigorta şirketleri kaynak yaratamaz hale geldi Ekonomi Servisi Sigorta şirketlerinin özellikle uzun vadeli yatınmlar için fon sağlanmasında çok önemli görevler yapabileceklerine işaret eden Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu, "Nc var ki ülkemizde sigorta şirketlerinin mali sistem içinde kaynak yaratamaz dunıma geldtttlerini görmekteyiz" dedi. tktisadi Araştırmalar Vakfı (IAV) tarafından düzenlenen Tflrkiye'de Sigorta Kesiminin Ekonomik Gücü ve Gelişmesi Semineri'nde açış konuşmasını yapan Vakıf Başkanı Prof. Orhan Dikmen, Türkiye'de sigortacılığın yatınlabilir fonlar yaratma işlevini çeşitli nedenlerle yerine getiremediğini belirterek, seminerin bu nedenleri araştırma va çözümler bulma konusunda yararlı olmasını diledi. Bakanlar Kurulu toplantısı nedeniyle seminere katılamayan Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu'nun konuşmasvm ise Maliye Bakanlığı Müsteşar Yardımalanndan Nurettin Aliz okudu. Kafaoğlu'nun konuşma metninde son yıllarda "Ekonomi KOtorunun saglam duzeni ve donanımı sayılan mali sistemin" aksamasının ekonominin düzenli çahşmasını önlediği belirtildikten sonra şöyle deniyor: "Bu aşamada düzenlemesi yapılan sermaye piyasası mekanizmasının etkin dunıma getirilmesi ça Aktürk: Demokrasi eşiğinde işçi işveren ilişkilerinde sorun yok ANKARA, (Cumhnriyet Bürosn) EVevlet Bakanı Nimet özdaş, "Turkiye'nin uzun vadeli bilim ve araştırma politikası" konulu seminerde "Turkiye'nin ileri teknoloji üretmesi ve knllanması gerektigini" söyledi. Dün Ankara'da başlayan toplantıda açış konuşması yapan özdaş, Türkiye'nin son yıllarda bilimsel, ekonomik ve sosyal açıdan büyük değişikliklere uğradığmı belirterek çağdaş bilgi ve teknoloji gerektiğini vurguladı. Devlet Bakanı Nimet özdaş'dan sonra, bir konuşma yapan DPT Müsteşan Yıldırım Aktürk, "Demokrasiye geçerken, isçi isveren İÜşkilerinde hiç bir proMem yoktur" dedi. Aktürk, toplantıya katüan yabancı bilim adamlanna Türk ekonomisinin durumu hakkında bilgi verirken, 1980 öncesinde ödemeler dengesi açısındar, Türkiye'nin ciddi tehlikeler karşısında olduğunu, ancak alınan DPT Mtt«t<*«nYıldınnıAkt«rfc önlemlerle ihracatın Gayrisafi Milli Hasıla içindeki payının yüzde 4'den ll'e çıkanldıgım, önümüzdeki yıl ise bu rakamın yüzde 14 olmasına çalışılacağım belimi ve şöyle dedi: "Rekabet piyasasuu »çtık. Böylece kalitett mal sunnmu arttı. Aynca, ücret dengesizliklerini giderici bir politika izleniyor. Kamu sektörünün de karar alma rflekanizması güçleodirümiştir." Batıdaki çokuluslu COMECON yatırımları hızla artıyor Babast oğlunun yanına geliyor, "Bugün sabahtan akşama kadar denize girmek yok, yapılacak bir yığın iş var" diyor. Hemen arkasından annesi geliyor, oğluna "Aslında zamanın nasıl geçtiğini büe anlamamanıkolaylaştıracakişler bulmak gerek. Benim yerime çamaşır yıkarsın, evi temizlersin, bulaşıkları halledersin, zamanın nasıl geçuğini bilemezsin bile" diye ekliyor. Günün sonunda, hem annesi, hem de babası sokakta arkadaşlanyla top oynamak isteyen, denize girmek isteyen ve fakat evde kapalı kalmış oğuliarının yanına gelip, "Aferin, bak evde kaldın, ama ne guzel de işler becerdin" diyerek sırtını sıvazlıyortar. Türkiye'nin 1MF ve Dünya Bankası ile ilişkileri de şanki aynen boyie. Her türlü "kemer sıkma" politikasının önerilmesinden sonra, ortaya bellı bir görünüm çıkıyor, belli bir sonuç alınıyor. Sonra hem IMF, hem Dunya Bankası geliyor ve "Bu kemer sıkma politikalan çok iyi" diyerek yargıya varıyor. Burada önemli olan şu "iyi" olarak nitelenen "Kemer sıkma politikasında kemerlerin iyi sıkılmış olması". Yoksa, kemer sıkma politikası yoluyla sağlanan sonuçlar daha sonra değerlendiriliyor. IMF ile Türkiye'nin imzaladığı 3 yıllık antaşma, içinde bulunduğumuz ay sona erdi. Böylece üç yılın değerlendirilmesine olanak sağlayacak bir dizi göruşmelerin de sonuçlan IMF raportanna yansıdı. 3 yıllık değerlendirmenin yaptkJığı IMF raporunun "Uzmanlar Türkiye'yi Nasıl Görüyor" başlığı altındaki bölümunde çok carpıcı bir gözleme ^ veriliyor. Geçen 3 yılın (198083 haziran dönemi) "başanlı" bulunduğu vurgulandıktan sonra, "İşsiziik, ekonomik büyüme gibi ciddi sorunlar üzerinde elbette soru sorulabilir" deniyor. İşsiziik ve ekonomikbüyümeyeişkin soruların yöneltilmesinin "doğru" olduğu üzerinde duruluyor, ancak daha sonra aynen şöyle sürdürülüyor. 1 "Bu tür sorulan sormak doğrudur. Fakat, biz yine de Türkiye nin geçmiş 3 yılda olduğu gibi, ıstikrar politikasına aynı yolda devam etmesi gerekuğine inanıyoruz. Çünkü, Türkiye ekonomisindeki büyük başan daha çok kısa vadeli talep kısıtlamasından doğmuştur. Yapısal değişıklik olmamış, istikrar tedbirleri talep kısıtlamasının başanlı sonuçlarına dayanmıştır". Bize göre, IMF raporunun belki de en çarpıcı değerlendirmesi işte bu yargıda yatyor. Ortada bir başan var. Ama, bu başan tumüyle talep kısıtJanmasından kaynaklanıyor, yapısal bir değişim ise, söz konusu değil. Ama, adamlar buna rağmen, "oğlum ahmet, sen bu yolda devam et" diyorlar. Üç yıllık "başannın" kaynağı olan talep ktsıtlaması ne demek?.. Türkiye talebi kısmış, peki sonra ne olmuş?.. çok açık. Talebin kısıtlanmasımn 3 temel aracı var: önc^ ucretlerin dondurulması ya da ücrettenn azaltılması, en azmdan fiyat artışlarının gerisinde tutulması. ikincisi, fiyatların serbest bırakılması.Bövlelikle Diyasaya çıkmış olan mallara olan isteğin azaltılması. Ûçüncüsu de, özellikle kamu harcamalannın ve bu arada devletin yapacağı yatınmların azaltılması. Ozet bir deyişle, satın alma gücünün düşürülmesi, devlet harcamalannın duşük düzeyde tutularak denetlenmesi. Daha açık bir deyimle, "başan" ucretlerin dondurulmasından, îtyatiann serbest bırakılmasından geçiyor. Bir yandan ücret artşlan sımrlanırken, öte yandan fıyatiarı serbet bırakmak, piyasadaki mallann vitrinlerde "kimler tarafından seyredildiğini" ortaya koyuyor, "Kimler tarafından satn alındığı"da madalyonun öteki yuzunde görüluyor. Ûnlü deyimle "Başan kemer sıkma politikasına" dayanıyor. "Kimler kemer sıktı" derseniz, onun yanıtını da "ucretlerin sınıriandırılması" faslında bulabilirsiniz. Yani, "3 yıllık başan, emeği ile geçinenterin kemerleri sıkması sonucunda" gerçekleşmiş. Bunu söyleyen IMF'nin ta kendisi. Ne komünistler, ne vatanı satmayı planlayan hainler, ne ülkeyi bölünmenin eşiğine getirmeye çalışan anarşistler.. İşte, IMF raporu ortada. Üstelik, "Yapısal bir değişimın söz konusu olmadığı" bir uygulama "başan" olarak yansıtılıyor. Yapısal değişim nedir peki?.. En öz deyimiyle, "sanayileşmeye giden yol"dur. Sanayileşmeye giderken yapılması gereken hazıriıklardır. Yine IMF'nin tanımıyla, sermaye ptyasasının gelişmesıdir. Kaliteli işgücünün yetjşmesidir. Kamu kesimirMn kendi kendini yönlendirecek kadrolara sahip olması, kamu kuruluşlannın verimli ve uretken hale gelmeleridir. Yürurlükteki yasal çerçevenin sanayileşmeyi engelleyen taşlardan anndınlmasıdır. En azmdan ve ilk adımda bunlardır. IMF "Siz sanayileşemediniz, hatta sanayileşmeye giden yolda önunüzdeki taşlan kaldıramadınız, ama yine de istikrar tedbirleri iyidir ve talep kısıtlamalarıyla bu işi önümüzdeki yıl da sürdurün" diyor. Önümüzdeki cuma günü resmiyet kazanacak bir yıllık yeni IMF anlaşmasının temelinde de yine aynı mantık ve aynı öneri yaüyor 3 yıllık ekonomik gelişmeleri değeıiendiren IMF raporu, aslında 24 Ocak'ın suçüstü yakalanışının resmidir. Salt parasal önlemlere dayanan 24 Ocak kararianndan hiçbir yapısal değişim çıkmadığı, sadece kısa dcnemli amaçların gerçekleştinlmiş olduğu raporda net olarak belirtiliyor. IMF kendi kendisini açığa çıkarıyor. Peki, ya Türkiye ne oluyor ?.. "Tasarrufiar bankalar dışma çıksa da geri dönecektir" İSTANBUL, (THA) Yapı Kredi Bankası Genel Mudür Yardımcısı Tuncay Artun, "Mevduat faiz oranlannın diişttrülmesiyle tasamıflann ilk aşamada bankalar dışına kayacagını ancak birikimlerin sonuçta yeniden bankacılık kesimine dönecefini" söyledi. EKO Yatınm Finansman Müdurü Şafak öztürk ise tasarruflann tefecilere, altın ve gayrimenkule yöneleceği görüşünü savundu. Tuncay Artun "Nokta" dergisine yaptığı açıklamada tasarrufların belli bir gecikmeden sonra tekrar bankalara döneceğini belirtti ve özetle şunlan söyledi: "Tasanuflar dayamklı, dayanıksız tuketim mallanna ya da en çekici olan gayrimenkule yatınlacaksa, başlangıçta azalan tasarnıf mevduatı bu kez ticari mevduat olarak sisteme tekrar dönecektir. Sistem dışına büj^k bir kaçış olacağını sanmıjonım. Belli bir gecikme süresi sonunda aynı fonlann Türk mali sisteme dünectfii kantsındayım." AET Doruğu'nda alınması gereken tüm önemli kararlar ertelendi STUTTGART, (a.a.) 10 Avrupa Ekonomik Topluluğu lideri, Federal Almanya'da yapılan üç günlük doruk toplantısında herhangi bir karar almaksızın ülkelerine döndüter. Alınan en önemli karar, önemli konularda karar alınmasınm bir sonraki doruk toplanüsına ertelenmesi oldu. Topluluğu önümüzdeki yıl iflasdan kurtarabilmek için gerekli olan mali reforum yerine liderler sadece bir "özel acil durum prosedürü" üzerinde anlaşabildiler. Gözlemcilere göre, önemli sorunlar üzerinde karar alatllmeye, önümüzdeki aralık ayında Atina'da yapılacak olan bir sonraki doruğa kadar olanak vok. Batı ekonomilerindeki canlanma işsizliği azaltmaya yetmeyecek Ekonomi Servisi Sanayileşmiş ülke ekonomilerindeki canlanma belirtilerinin artmasma rağmen işsiziik konusundaki karamsarlık hâlâ sürüyor. Son yapılan tahminlere göre batı ekonomilerinde enflasyon düserken büyüme hızları artacak ama bu artış işsizliği azaltmaya yetmeyecek. Isviçre'nin önde gelen bankalanndan Societe de Banque Suisse'Mn yayın organı Le Mois" dergisinde yeralan verilere göre ABD, Japonya, F. Almanya ve lngiltere'de GSMH artış hızı yükselecek. Geçen yıl gerileyen ABD ve F. Alman ekonomÛeri bu yıl sırasıyla yüzde 2.5 ve 0.) oranında büyüme hızlanna ulaşacaklar. Japonya ekonomisi geçen yılın biraz üstündebirjgeniş^, leme gösterecek, Ingiltere'deki GSMH artış hın ise 2 katı yükselecek'. Sanayileşmiş ülkeleri yıl sonunda ne bekliyor? GSMH ARTIŞ ORANI (%) ABD JAPONYA F. ALMANYA İNGÎLTERE FRANSA 1980 0.4 4.2 1.8 2.1 1.3 1980 13.5 8.0 5.5 18.0 13.5 1981 1.9 2.9 0.3 2.2 0.3 1981 10.3 4.9 5.9 11.9 13.3 ALTIN/GÜMÜŞ FİYATLARI Cumhuriyet Reşat 24Ayar 22 Aycr Bilezik Gumüf ALIŞ 24.800 24.500 3.480 3.170 • M SATIŞ 24.900 25.000 3.485 3.275 86 1982 1.7 2.9 1.2 1.0 1.8 1982 6.2 2.4 5.3 8.6 12.0 1983 2.5 3.0 0.5 2.0 1.0 19*3 3.5 1.9 3.2 5.2 9.5 Enflasyon oranı (^o) ABD JAPONYA F. ALMANYA İNGİLTERE FRANSA DÖVİZ KURLARI Dövizin cinsi 1 ABD dolan 1 Avustralya dolan 1 Avusturya şüini 1 Batı Alman markt 1 Belçika frangı 1 Danimarka kronu 1 Fransız frangı 1 Hollanda florini 1 Isveç kronu 1 tsviçre frangı 100 Italyan lireti 100 Japon ytni 1 Kanada dolan 1 Kuveyt dinan 1 Norveç kronu 1 Sterlin » c Ârahittan riyatt Doviz Efektif Efektif Döviz alış (TL)saüs (TL) ıdış (TL)satış (TL) 224.75 218.20 222.56 218.20 181.50 191.06 194.88 196.79 12.38 12.14 12.50 12.14 87.16 85.45 88.01 85.45 4.07 4.37 4.41 4.28 24.40 23.92 24.64 23.92 28.96 28.39 29.24 28.39 78.00 78.76 76.47 76.47 29.04 28.47 29.33 28.47 103.22 105.28 103.22 106.31 13.71 14.86 14.43 14.72 91.03 86.48 93.76 92.85 177.15 180.70 168.30 182.47 744.96 759.86 707.71 767.31 29.88 28.38 30.48 30.77 334.28 340.97 334.28 344.31 60.08 63.25 64.51 65.14 tşsizlik oranı (%) 1980 1981 1982 1983 7.2 7.6 9.6 ABD 10.3 2.0 JAPONYA 2.2 2.4 2.6 Büyüme konusundaki iyimseT F. ALMANYA 3.8 5.6 7.6 9.4 ortam yalnızca Franca için ge INGİLTERE 6.5 10.2 12.0 13.2 çerli değil. Çünkü dergi geçen yıl' FRANSA 6.2 7.8 8.8 9.0 yüzde 1.8 oranında büyüyen Fransız ekonomisinin bu yılki büyüme hızınm yüzde l'de ka yonu yüzde 2'nin altma gerileteme sürecine gırmelerı işsizliğin cek, ABD yüzde 3.5, F. Almanlacağını öngörüyor. azaltılmasına yetmeyecek. tşsizya yüzde 3.2'ük enflasyon oraENFLASYON AÇ1SINDAN lik oranı 5 batılı ülkede de yüknına sahip olacaklar. Derginin DURUM tYt selmeye devam edecek. Bu yıl sonunda işsiziik oranı ABD'de Enflasyon açısından durum tahminine göre Fransa'da fıyat yüzde 10.3'e, F. Almanya'da daha da ferahlatıcı. öndegelen artış hızı düşecek ama yine de yüzde 9.4'e, Fransa'da yüzde sanayileşmiş ülkelerin hepsinde hükümetin yüzde 8'lik hedefinin 9.0'a ulaşacak. Demir Leydi'nin fîyat artış hızı geçen yıla oranla üstünde kalacak. önemli bir yavaşlama gösterecek. Tüm bunlara karşın sanayileş îngilteresi'nde ise yaklaşık 8 kiJaponya, yıl sonunda1 enfıas miş ülkelerin enflasyonsuz büyü şiden biri işsiz olacak. Sovyetler Birliği, söz konusu 400 şirketten ll'ine ortak dummda. Doğu Bloku'nda Sovyetler'i % şirkete ortaklıkla Polonya, 68 şirkete ortaklıkla Macaristan ve 44 şirkete ortaklıkla Bulgaristan izliyor. Buna karşın, DoğuBatı ortakhklanna en geniş çaplı ev sahipliğini yapan Batı ülkesi Federal Almanya... Bu ülkede 63 Comecon ortaklığı var. 59 Comecon yatınmma ev sahipliği yapan tngiltere ise ikinci sırada... Batı menşeili fırmalara toplam Comecon katıhmının 550 milyon dolar dolayında olduğu ifade ediliyor. Başka bir anlatımla firma başına 1.4 milyn dolar gibi düsük düzeyde Comecon yatınmı söz konusu. Ancak, bu olgu da Doğu Batı karması fırmalann hizmetier, pazariama ve ithalatı gibi az sennaye gereküren alanlarda yoğunlanmış olmasına bağh. Batı'daki bazı büyük Comecon bankaları ve fırmalan daha çok Sovyetîer'e ait. Gözlemlendiği kadanyla, Doğu firmalan, tıptı Batılı çok uluslu ortaklan gibi hareket ediyorlar. Elma üreticisi malına önceden pazar bnlunmasmı istiyor NtGDE Niğde eski Ziraat Odası Başkanı Ali Rıza Kendirli "elma üretidsine yapılacak en böyük lyilik, bu yıl için şimdiden pazar bumnmasıdır" dedi. Elmanın değer bulması için daha ağaçlar çiçek açar açmaz pazar arayışına geçilmesi gerektiğini söyleyen Kendirri, dışsatım olanaklanmn kullanılmadığını öne sürdü ve "uretici kaliteli elmayı ilk planda depo etmektedir, bu nedenle de pazara ikinci sınıf ürün sürülmektedir. 'İretidye emejjnin karşdığmı verecek bir öcret odenirse niye ürününü saktayıp depolasın ki? Bakın geçen yıl elma beş liraya kadar düştu. Beş lira>a bir sakız alınırken bir kilo elmayı beş liraya satan üreteciye ünine iyi bak diyebilir misiniz" dedi. Üretici Ahmet BasoTTT^hmet Çınar, Akif Üstün ise, düşuncelerini şöyle özçflediler: "ılaç su ve diğer bakrra .nasraflan her %hn artan elmanın kilosu beş liraya kadar inmiş bu da ureticiyi yıldınnıştıt. '* lletişim Vcrhi'zi Bo.tın Ajanst HAFTALIK EKONOMİ BÜLTENİ ' TURKİYCveDÖNYA EKONOMİSİ ' ÇEŞITLI SEKTÖRLBB ' iŞLETMEYÖNETIMlve TEKNOLOJIK GELİŞMELEfi ' YUPTDIŞIİHALELER * EKONOMİK ARA$TIRMALAR ADRER: cumhuriyet cad. nurhan317 8 harbiyeistanbul tet. 406697 pk. 226 osmanbey necatibey cad. 21(35sıhhiyeankara tel. 30B0 73
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle