14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 1983 •*** HABERLERlN DEVAM! Cumhuriyet 11 (Baştarafı 1. Sayfada) uğradı. Solun kaybettiği 30 belediyenin x5'i sosyalist, 15'i ko münist partinin belecüye başkanlannca yönetiliyor oimasına rağınen, Komünistlerin kaybettiği belediyelerin sosyaiistlerin yönetimindeki belediyelerden daha önemli olduğuna işaret ediliyor. Komünist partinin elindeki önemli bazı beiediyeleri kaybet mesine, sosyalist seçmenlerin, komünist fceçmenlerin aksine, partj disipiinine uynrayarak ko münist adayîara oy vermemesi neden oldu. Fransa'nın en büyük kenti olan Paris'te ise Cumhuriyet îçin Birleşme (RPR) partisinin Hderi olan Jacques Chirac, kentin 20 belediyesinde de seçimi kazanarak görülmemiş bir başan elde etti. Ayrıca sağ kesimdeki iiderlik yanşında da öne geçti. Ülkenin ikinci büyük kentl olan Marsilya'da ise, otuz yıldır kenti vöneten îçişleri Bakanı Gaston Oeferre seçimi ikinci turda veniden kasanarak, gsleneksel olarak Sosyalist Partiye oy veren bu kentin solun yfinetiminde kaimasını sağladı. 1977 yılîndaki belediye seçim lerinde sağ ve sol liâerler en Franso'doki secimlerde De Gaulle ağır sıfatlarla birbirlerinl guçladılar. Marsilya başta olmak üzer e birçok bölgede önemli şiddet olaylarına raslandı. Başkan Mitterrand'ın üüsede ki bu kamplaşma havasına son vermek ve sol seçmenlerin isteklerine uygun bir dizi çok önemli karar alması bekleniyor. Kimi çevrelere göre, Mitterrand'ın yenı bir başbakanın tayini veya kabınede çok genlş çaph bir değişiklik gibl çözüm lere başvurması sürpriz olmayacak. Pransadaki belediye seçimlerinin Türkiye'yi Ugüendirebilecek bazı sonuçlan ise şöyledir. Seçimler sırasında, umulma dık bir şekilde yabancı işçi sorunu sağ muhalefet tarafından gündeme getirildi. Fransa'da da yabancı işçilere karşı bir nuzursuzluğun oluşma ğa başlaması ve bunun politikaya alet ocülmesi önemli bir gelişme, Her ne kadar Fransa, Almanva ;<ıaı ırkçı bır geleneğe sahip d'iğilse de, her iktidar bir noktada seçmenin düşünee ve duygularmı dikkate alınak durumunda. Tabü yabancı işçilerle ileili her türlü geliçme 200 bin Türk işçiyi de çok yakından ilgUencUriyor. TUrkiye'yi ilgilendirebUecek ikinci aktttel bir konu lse, Fransa'daki Ermeni teröristlerin avukatlığını yapan Patrick Deveciyan'n Belediye Başkanlığma aday oldnğu Antony Be lediye.sinde seçınn az bir farkla kaybetmesi idi. 38 yaşındaki dört çocuk babası Deveciyan, bir özeti gazetemizin 7 mart tarlhli nüshasında yayınlanan, Nokta dergisıne verdiği demeç te, Ermeni teröristlerin Türkiye'nin ekonornik çıkarlanna karşı saldınya geçeceğinı belirtmişti. Deveciyan, Antony Belediye Meclisi üyesi olarak görevyapacak RPR adayı olan Deveciyan'ın Jacques Chıracın iıukuk danışmanı oidugu biliniyor. YORUIVILAR 1 Belediye seçimlerinln ikincl turunda solun başarılı ol masına rağmen. seçimlerin tümü iktidara seçmenlerin verdiği bir uyan şeklinde değerlendiriliyor. i'emeldeki tercilıleri kabul etmeiTîe bıriikte, sol seç menln bazı uygulamalardan memnun olmadığı ortaya çıktı. 2 Sağ ve sol oyların birbiripe yakm otması Fransa'da, poiitik olarak hıçbır gıicü olma yan merkezin önemini ortaya koymaya hasladı. Eşit ağırlıklı iki kanadın, bır merkez partiye ihtiyacı olncağı görüşüne bazı yorumlarda raslanıyor. 3 Fransa'daki seçimler, Yeşillerin sola daha yakm olduğunu ortaya çıkarmıştır. Çev reciler genellikle ikinci turda sol aday lan destekîediler. Gazcte başlıklan da Fransa'daki siyasi çevrelerin eğilimlerine göre seçim sormçlarını na sıl değprlendirdiklerini ortaya çıkanyor. Dünkü gazete başlıklan şöyleyrîi: IJ2 MATİN: Mucize LtBKRATİON: Sol pencereden girdi L'HlJ^IANtTE: Seçmenlerin uyunsı LE FİGARO: Muhalefet otuz be. ledîyeyi gerl aldı. CS^ZLEN ÜĞUR MUMCU Aydııîa Saygı... Öien iscinio cıiSesinden (Baştarafı 1. Sarteda) melen gaz ölçümü yapmaclığt, atım saaticrini yax:nıa(l]j;ı, 5>i ne çereldi özeni vermcdisi» saptarunış. «Görevi Rercçi kaza yeriude bulunan nczaretçiniıı nescaret sahasmda göriilen isln emniyetli yapılmasını tcminle so. rumlu olnıası nedenivlf. barutçunun Rerekli kontrolieri vapıp yapmadığuıı dcnetîemepl çerekir» dcnilerek de olayda clen nezaretçi J>aban CaksrKi'z kusvırlu göstfTİlmiş. Bilirkişi raporunun bir hrtlümünde EKt müessesesinin kusurları da uzun uzıın sayıl. mış, ör.eti şöyle: «Elcktrik kcpilmelerinp karşı çok önemü olan havıılandırm3nın kesintiyp ıı^rarnaması îçin yardımcı olrktrik ürcten Wr kaynaşh hulundıiTmamı.ştır,» Rpporda, «bu kaynak olsay. dı çrizu bîrikhni olmayacuk ve kazs moydana Eelmeypcrkti.» sonucıırja varılmış. EKt'ye yüklonMen sorumluluk raporrîa sıralanıyor: «Rlehtrik kpsHme'rrinSn anıti da ocak 'çi iluilUerine duyunj!ma.iı için Ît»»rhane1 hir t«*d. bir aîînmmmıştır.» elema?ılar kadro ?Ppöre 9 niühendls o!rnası ^ppokcn AliicaağM bölümüîtdc 3 mülifndis nlması. deneMm^pri ve riî^cr ciivcnHk tedhirler'nfn nlınmasmı rorunhı olarpk kısıtlamnktsdır.» «tstihaal prlmi tatbikatı i*. cî VP pemrctcilcrîn HtihsaH bîrfncl dcrccedc önemspyerek, pmniypt tc^bîrlprinî îbmal etne ve iîrptîm rorlamasına olmaktsdır.» noksanlıih. kazarpdplerin perekM pmnivpt knT3İ?)irına iıymramnsı vp ka?» nmnda korunrpa t?d!»!r?pHnl ııypnij'iyBmirriaîanna. karnnm VP ölii •»B^ii'inın artmnsına SPbpp Yıl I!>7a. rnnor bo'vie. Vıl 19R3... Yeni bir p«H8ma. Yan. lanlrır hep aynı tribi. BiIJrîdsiIerîn rnnoru «nptfce r» di^e biHyor: «Yıık.irî'Ja *;T!'n?ar! np olayi. ö'iV bartıtcıi kinıliği'ne. Dilekçe, «İş kazaaı ncüeniyıa rücuan tsaaninat istr'i'in:!;'» ıbarettir. :>;j;;'u;.acı;ctf::cür kı dilekçede, ivdz. 1.. t'S >i sayı üc acilan kaımı davahîom yavuiiaması sırasiiıa.i iîüytı'ı'tettirisfn biliv. ki^ı lapjnuntia üavah işveren ve diğı'r dii\ü)iiarın murlsleılfsın uisurlu tıUitındtiKU saptaıı«uşlır.» (...) Düekçenin sonuc ve istem bölümü de şöyle: «Kusur \e miktar vününden fazluya ait talep ve dava bakknnız sakh k?Jmak kaydıvla; a) 18.Wl.946.02 TL.'nin tahsis ve odrtiic larihinden itiba. rea kaıaıni faiz, yartı giderICTİ ve uvukatiık iicretî ile birliktc davahlardan müştereken ve mutesi'IsHen, b) (İKI.45U.2O TL.'nin tahsis ve od'Mne tarihindcn itibaren kanuni faiz yarşn giderlerl ve avukathk ücrpti üe birlikte davalütrdan EKİ ve Halvme Çakırpöz'dpn (kendisine asale* ten çocukları Gülcan, O/can, Nurcan vc Nurhan Cakırgöxe velayeteu) müştcreken ve mü. teselsJlen, c) l.lî;{.:«L82 TL.'nln tahsis ve ödeıue tarihinden itibarrn kanuııi faiz, yarp Rİderlcri ve a^iıkatlık üereti ile birlikte davahiardan EKİ ve Şaziye Y«!ınay.'dan (kendisine asalcien çoculüan, llhan, Kenan. ÖTkan, Aynur ve Tarkan Yılmaz'a velayeten) müştere. ken ve müteselsllen tahslHne knrar verilmesin! rlilerim^» KDE l'DEN YÜZDE 50TE Dava açümıştır. Mahkeme de biîirkiPi kurulu olusturur. Bu kez raporda EKÎ müessesesl yiizde 50 oranında kusurlu gösterillr. î'.k raporun aksine ölen ne.?arptçi Çaban Çakırn 1/3'lik kusuru kaldınlş yü7de 50'lik kusur ölen barrıtç'.j Mustafa Yılmaz'a bulunmuştur. aşamasında bu rapora da itiraz edilmiştir ama değişmemıştir. Zonguldak 4. İş Miüıkemesi'nde dava devam etmektedir. «ARMAGAN» Davanın varlığından habeı alınca Bayat köyünün bir ma. haliesi Tıngiller'de oturan Mus tala Yılmaz'ın ailesini ziyaret ettik. 10 mart günü gerçekleştirdigimiz ziyarette evde an ne işaziye Yıinıaz yoktu. Şazıye Yılmaz o gün Zonguldak SSK Hastanesi'nde Kuatrcan ameliyat olmuş. 15 yaşmdaki evin büj.iik kızı İlhan kardeşleri Kenau (14), özkan (13), Aynur (10), Tarkan (8) ve Arınagiiiı (4)'ı dafebaşmdaki ev. lerıae toplamaya çahşıyordu akşamın alacasında. En kü* gUI; kardeş «Armağan» onlara babaianiıdan kahnıstı. Bc'üaları öldüğunde annesi ona hamüeydi. Baba ölrlügii ?arran doğacak çocuk erk:k oîsa belii ki ismini Musta.Ta kovacaklar. dı ama kız olunca <Armağam koynıu'piar. «Armai^n» çevîd sine boş gözierie bakıyor. Amcalar evlerine niye geîmi;!lerdi? Kenan batoasınm öldüği guii ve saati bir çırpıda soylüyor, «24 Nisan 1.978 saat 13.15. diye. Tarkan, babası öldükten sonra da kcndilerinden mü. yonlarla para istendiğini b'.Iiyor. llhan, «üç aydan üç sya 95 bin lira» diyor ellerine H;Öçen, babasmdan bağlanan îr.uas. İlkokuldan çıkrnıştr Kenan. Ama yukarıdan aşa gıya doğru üç l^ardeşi da ha ilkokula devam etmektedir. Sordukça suskunlaçan İlhan babaiarından kalan tek mülklerinin içinde oturdukları evleri clduğunu da ekleyiveri yor son olarak. SORUÇ Yafan DÖĞAN Yeni Rotalar, Yeni Limanlar?. (Baştarafı 9. Sayfada) çok önemli bazı şeyleri anlatmak istiyorlar» diye düşünenlere kızıyoruz. Ama, biz kızarken, gemi çoktan demir almış ve bir başka rota çizerek. başka limar.lara doğru yol aJmış, gidiyor... Türkiye kendi içine inanılmaz kapanık bir ülke. Sanki dünyaya sırtını dönmüş, böylesine bir kapanıklık içinde, olayları tek tek ele alıyor. oysa, bizim tek tek gördüklerimiz, belki de «Tarihsel bir dönüşümü» simgeliyor ve tarihsel bir soruyu zorluyor: Türkiye yoksa Avrupa'dan mı kopuyor?... Avrupa'dan kopmsk ne demek?.. Bunun ticari maliyeti nedir?... Bunun siyasal maliyeti nedir?.. Bunun stratejik maliyeti nedir?. Bunun mali açıdan yükü nedir?.. Avrupa mı yeni bir rotayı zorluyor. voksa T^rkiye'niu kendisi mi başka bir limana dogr;; yoi alıyor?.. AET (Baştarafı 1. Saj'fada) pantalonlar ile bluzlarm da kısıtlama kapsamma almması istenen biidirimde, kısıtlama tarihinin diğer mallardaki süre için geçerlî ol ması talebinde bulunuluyor. Bunun dışmda AET tarafından gönderilen bildirimın ikinci maddesindo Tür kiye'nin ihrac etmek!e olduğu bazı tekstil ürünlerinin de «hassas mal» olarak ilan edildiği görülüyor. AET tarafmdan «hassas mal» olarak ilan edilen teksti! ürünlerinin «kazak. gömlek, yatak çarşafı, hanım robu ve kadife* olduğu belirtiliyor. AET belirtilen maddelsri «hassas mal» ilan ederken, bu ürünlerde Avrupa pazarlarınm «zorlanmakta oidugu nu» öno sürüyor. Bu ürünlor de de, yine diğerlerinde o]dugru gibi, Avrupa işletmeie rinin «güç durumda kalabileceklori» vurgulanıyor. Yetkililerin görüşlerine gö re, AET'nin bazı urünleri «hassas mal» iîan etmesi. Türkiye'ye getirilebiîecek ye ni kısıtlamalann «bir başlan olarak niteleniyor. Evren: (Baştarafı 1. Sayfada) ni de bilmekteyiz. Özellikle ameliyat sonrası bakırn hizmetlerinin titiz ve dikkatli şekilde yürütülmesi konusunda daha etkin ve tutarlı tedbirler alınması halinde, vatandaşlarımızın yurt dışın da tedavi isteklerini önemli ölçüde frenlemek mümkün olacaktır.» Evren. sağlık merkezlerimizin Ortadoğu ülkelerinden gelen hastaJann Şfa aradıklan yerler olduğunu belirtti. Yardımcı sağhk per sonelinin durumuna da dağinen Evren, bu personelin çağırmz tıbbının gelişmeierine uygun bir şekilde yetiştirilmelerınin mutlaka sağlanması gerektiğini söyledi. ORGAN NAKLt Organ nakli ve kan sağlanması konuiarında güçlük lerle karşılaşıldığmı söyleyen Evren, organ naklinin ülkemizde daha çok akrabalar arasmda yapılmakta olduğunu belirterek, «Bu konu da batıl düşüncelerden arınmalıyız. Yabancı ülkeierin insanlan böyle durumlarda n asıl akrabahk üişkisi aramadan gerektiğinde organ naklinde birbirlerjne vardîm cı oluyorlarsa bizler de öyle yapmahyız.» biçiminde ko nuştu. Bu konudaki eğitirnin yeterli olmadığım belirten Evren, bu konuda en büyük görevin tıp adamlarına. basına ve TRT'ye düştüğünü di le getirdi. Evren tüşvet konusunda da şöyle dedi: RÜŞVET İMAJ1 «Bütün iyî niyetli çabalara rağmen, bugün maalesef hastanelerimizdo yürütülen hizmetler şikâyet konusu olmaya devam etmektedir. Bu şikâyetler, rüşvet vermeden ve tanıdık olmadan iş yaptırılamadığı. disiplinin bulunmadığı, bakımsızhk ve pisü. ğin ön'.enemediği gibi husus lar üzerinde yoğunlaşmalitadır. Biraz evvel de ifade ettiğim gibi, öncelikle, devlet hastaneierînde herşeyin parayla çözümleııdiği imajının mutlaka silinmesi gerekir. îşi görülmeyen, kendiainden rüşvet istenen vatandaş lar, durumu mutlaka ilgili merciiere bildirmeüdirler. Bu na sebep olaniarm cozalandırılmalan, ancak böyle mümkün olabilir. Yönetim erden olarak bu konu üzerinde Önemlö durmaktayız. İnsan saglıgına parayla değer biç e n zihniyet sahiplerinln amansız takipçisi olmaya kar a r hyız. Hastanelortmlzin daha disiplinll ve bakımlı hale dönüştürülmesi konusunda da ilgililerin kendilerine düşen görevi ve sorumluluğu etkin bir şekilde yerine getirmelerinj istiyor ve bekliyoruz.» İSTANBUL'DA 14 Mart Tıp Bayraonı Istanbul'da da kutlandı, îstanbul Tıp Fakültesi'nin Çapadaki yeni dersliğinde düzenlenen törende konuşan Istan bul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu üniversiieler ile Bakanhğın işbirliği yaparak ülkenin sa.^ lık sorunlannı çözebileceğine inandığmı söyledi. Demiroğlu îstanbul Üniversitesi'no hağh iki Tıp Fakültesi'nden yıîda bine yakm doktorıın, Diş Hekimiiği Fakültesi'nden de iki yüz civannda diş hekimi ve hemşirelerin sağlık ordusuna katıldığını bildirdi. Vali Nevzat Ayaz da komışmasmda «İstanbul'da 300 Irişiye bir hasta yatagı düştüğünü» belirterek «tstanbul.un yeni gelişen bölgelerjnde saglık k u r u m l a n yönünden büyük sıkmtılanmız vardır» dedi Ayaz. Haydarpaşa Lisesi'nin yeniden Tıp Fakülfesi olarak hizmete girmesinin prensip olarak kabul edidiğini söyledi. (Baştarafı 1. Sayfad») türk'ün bizlere vasiyeü, «çagdaş uygarbk düzeyine ulaşmak» değil miydi? Hayır, «ça£daş uygarlık düzoyine» ulaşamadık; bu yetmezmiş gibi kanlı iç çatışmalarm içlne itildik. Çağdaşlıgın birçok öîçütü, birçok koşulu var elbette. Bunları bilmezsek, ayırt etmezsek ya da bu koşuîları görmezlikten gelirsek, «çafcdaş uygarlığa» nasıl ııiaşabiliria?. Aynı Ziya Paşa şu safırları da yazıyor: Bulundum ben dahi Darüşşifayı Babıâlide Felatunu beğenntez anda çok divaneler gördüm «Babıâll» Ziya Paşa'nın yaşadıgı günlerde. devlet yönetiıninin günliik dildeki adlarından biridir. Ziya Paşa,, bir çeşit tım^rlıaneye benzettlgi Babıâli'de. Yıman filozofu Platon'u beğennıeyen deliler gördüğünü söyleyerek. bunları kımyor. Hukuk Pakültesi'ndeki Kamu Hukuku hocamız Prof. Dr. Sayın Münci Kanani'nin «Kamu Hürriyetlerl» kitabmda okumustmn.. . 1798 yılmda Padişaha Reisülküttap Atıf Erendi, Fransız 1htiiali îçın «Voltaire ve Ron.sş^au denen zındıklar ve onlar gibi maddiyatçılar, \n\ın zamnn peygamberleri ve hükümdarlan küçük düşürert. dinslzîiğl kışkırtan, eşîtlik ve cumhuriyeii ballandıran flkirîer yaymışlîir.» diye rapor yazmıs. Atrf Efendi, «Halk ve vicdan korkusunu silen bu adamların tnsan Hakları adı verdikleri» hüdirileri dağıttıklarını, Padişaha Işte böyle rapor etmektedir. Aslma bakarsani55 Batı uyearhğı bir çelişkiler yumağıdır. Batı, bugünkü teknolojik düzeye. sömürgecilik siyasett İle ulaşrm^tır. Batınm buşünkü uygarlık düzeyinln ardındri, acımasuca sömürülen Asya ve Afrika halklarmm alın terleri ve kanları yatmaktadır. Bu Batı'nm çirkin ve bağışlanmaz yüzüdür. Batı'nın ötekl yüzü. uygarlık ve özgürlük kavgaları ile biçimlenraiştir. Burjuva devrimlerinden, iç savaşlardan, sosyal çalkantîlardan sonra uîaşılan düzey, çoğulcu demokrasinln sağîam kurumlan ile çerçevelenmlştir. Bu da Batı'nm örnek ahnacak. övülecek yanıdır. îşte bu noktada, hangl düşüncede olurlarsa olsunlar. ülkenin aydınlan. düşünen insanlan, bu uygarlıkta, bu uygrarlık düzeyinde büyük pay saliibl olmuşlardır. DüşOnürîinü, sanatçısını, yazannı. ç)?:erinl yadsıyan anlayış, öncelikle kendi öz değerlerl ile karsı karşıya gelralş demektir. Bati uygarlıgınm ulaştığı ilk hoşgörü sığmağı da budur belkl. Şair Mehmet Emin Yurdakul da öyle söylemez mi? Bırak beni hayîur.ıyım, susarsam sen matem et Unutma kl şairleri haykırmayan bir ırjillet Sevenleri to>rak oîmuş öksiiz bir çocuk gîbidir. Uygar'ılc, yalnızca teknolojik düzey değildir. Uygarük. teknoîojik düzeyden önce düşünce ile felsete ile sanat ile oluşur. Türkiye. bu bakımdan hiç çorak bir ülke değildir. Her alanda yetişmlş însan gücümüz var. Bunlar, üikemizin en büyük hazineleridir. Bu hazlneler, gözlerimizin önilnde öuruyor. Yeter kl, onlara saygı göstermeyi, yeter kl, onlarla güçlenmeyl ve aydınlanmn.ı «sağcı, solcu» demedcn, onları sîyasal düşüncelerine, felsefi lnançlarma göre ayırmadan biraraya getirelim; onlara yazma, konuşma, araştırma yapraa olanaklan tanıyalım!.. Yoksa. Atatürk'ün blziere hedef gösterdiğl «çağdaş uygarlık düzeyîne» başka türlü nasü ulaşırız?. Yılmaz ailesi ödeyecek mi isteni'en parayı? Buna devam eden mahkeme karar verecek. Ödenrnesine karar verirsa 197B'deki kazamn faturasmm yarısı bu aileyfi kesilmiş ola. cak. Diğer yarısı da EreğH Kîimiir İşletmeleri Müessesesi'ne. tlamayla 'üglli sağlamak İçin emnîyet başmöhendisi, emniyet müh&ndisleri ve emniyetçiler bulunur. Bu ki şiler maden mühendisi olsalar bile en az iki yıllık bir eğitim görmeden emniyetçi ola mazlar. Her ocakta belli iş birimlerini temsil eden 1015 kartiyede mutlaka bir emniyet çl ve emniyet mühendisi bulunması gereîdrken, kadro kısıtîaması nedeniyle şu anda işletnıede sadece bir tek emnîyet başmühendisi vardır. Bu ba$mühendise bağlı ne emni. yet mühendisleri ne de emniyetçiler bıüunnraktadır. Ad]arı emniyetçi olan ldşiler da gerçekten kurslarda egitümlş, yetişkin emniyetçi niteliğinde değildir. Bunun sorumlusu da kadro kısıtlaması kararlandır. EKÎ'nin yöneticileri bu kararlara karşı çıkacak güçleri yoktur. Hiçbir zsman yoktur. Yöneticiîer Ankara'dan aldık» lan eınirleri yerine getirmekle yükümlüdürler. EKt yönetiminin çalışma koşulîarı ve teloıo lojik konularla ilgili yazdığı raporlar ve talepîer ise Ankara'da bakanlıkların tozlu rafla r;nda un.utulmuştur. EKÎ'den uzun yıllar hep kömür istenmiş, ama bu müessesenin hiç bir isteği doğru dürüst karşılanmamıştır. ANKARA'YA KADAR Görüldüğü gibi, ocakta en uç noktada kömüre kazma sallayan işçiden başlayan suçlamalar bir kar topu gibi yuvarlandıkça büyüyerek Ankara' ya kadar ulaşıyor. Peki Ankara'nın yıllarımış bürokratık çevreleri, Maliye ve Enerji Bakanlıklanndakî yetkililer na diyor? Ne dediklerini Zonguldak'tan bilemeyiz ama, olayla ilgili olarak bölgeden g&len ve kazanın sorumluiannı aydınlatacak olan raporlan beklediklen açık. Bu raporlarda ise suçlunun kim olduğu belli, Ya tedbirsiz bir hareketle ka?.aya yolaçtığı bildirilen ve kazada can vermiş bir işçi, ya bir ay önce grizu fışkırdîğı için örülen bir panodan sızan gazın yolaçtığı patîama. Yahut elektrik kaçağı, kazmanın çıkarttığı kıvılcım, sistemde elda olmayan nedenlerie oluşt4iı bir arıza, veya çok l:ükürt'ü olan kömürün özelliği nedenîyle grizunun anidcn çob yükselmesi v.s. v.s... Peld sonuç ne olacak? O da yıllarca sonra belli olacak... Savcının atadığı bilirkişiîer tahkikat yapıp rapor hazırlayacaklar, sonra bu rapora göre savcı dava açacak. Mahkeme gürülecek. Karar Yargıtay'a gidecek... Orada bozulur Ka yeniden incelenecek. Sonunda bir karar kesinleşecek am3, o zamana kadar olay çok tan ımutulmuş olduğundan lcims? bu sonuçla ve gerçek nedenlerie ilgilenmej'ecek. Ölenle.r öldü. Kalanlar da bize söyledikleri gibi «ilk gün Irr biraz korkarak sonra her ranıanki alışkanlıklan Içintie ocaga inip, kazma sallamayı siirdürecekler. Yeni bîr patlamava kadnr..» YaEı yandı (Baştarafı 1. Sayfada) AmtÇevreTurizm Değerlerini Koruma Vakfı» (TAÇ.) taraündan restoro edılmekte olan «Debreli İsmail Paşa» yaîısında gec e yarısı saat 00.40 sıralarmda henüz belirlenemeyen bir n<xlenle çıkan yangm kısa sürede gelişti. Alevier tünı yaiıyı sararken, her iki yamnda bulunan Beylerbeyi Hamidi Evvel Camii ile Kervan apartmanına sirayet etti. Yangına Denizcilik Bankasına ait Sönüüren1 ve 4 gemileri ilo Kadıköy, Beşiktaş, Beyoğlu ve Üsküdar itfaıyelerinm müdahalesine rağınen, şiddetli rüzgarın da etkisiyie alevleri kontrol etmek mümkün olamadı. 800 metrekarelik bir arsa üzerine 400 metrekaveiik inşaat alanı bulunan «Debreli İsmail I'aşa» yalısı, üç yıl önce Turizm ve Tanıtma Bakaıilığı'nca Nadide Hanım ve ortaklarından 17 milyon liraya istimlak edilmişti. 1. grup eski eser nitelığindeki yalı. iki katiı olup, 8 büyük, 7 küçük oda, 1 hamam ve haremlikselamlık dairelerden oluşuyor. Yalının onarımı, TAÇ Vaklı tarafından 1,5 yıldır sürdürülüyordu ve keşil becielj 70 milyon liraydı. Yangınm çıkış nedeni henüz belirlcnemedi. Olay sırasında yalı bekçisinin, uyurkon, karakol bekçileri tarafından uyan dırıldığı öğrenildi. Bu arada yangınm, Boğazda balık avlarken çıkan fırtınadan yalı rıhtımına sığınan balıkçıların yalc tığı ateşten çılanış olabileceği ihtimali üzerıne de duruluyor. Yaluıın, kaplamalannm çıralı çam olması ve çatıda zift malzemesi kullanıîması, ayrıca binanm tamamen ahşap olarak inşa edilmesi, itfaiye ekiplerinin çabalarını boşa çıkaıdı. Türkiye Turing ve Otomobü Kurumu Genel Müdürü Çelik Gülersoy'ıın verdiği bilgiye göre, Debreli îsmail Paşa Yalısı, miînarî açıdan büyük özellik ta şımayan standart bir 19. yüzyıl sonu Boğaziçi Yaıısı'ydı. Ancak, yalının en önemli yanı tavan süslemeleriydi. Özellikle zamanın ressamları tarafından yapılan yağh boya tavan resimleri İstanbul'un çeşitli semtlerini canlandınyordu. Bunlar arasında Küçüksu Çayırı ve Dolmabahçe Sarayı resirnleri de vardı. HMIİDt EVVEL CAMİİ 1778 yılmda 1. Abdülhamît tarafından annesı Şermi Rabia Sultan'ın .nısına yaptınlan 205 yıllık caminin aiışap üzerinc çin ko kaplı kubbesi yangm sonucu tamamen çöktü. Alevier, kub beyi adeta eritti. Yangm sırasında camide bulunan çok bityük ve paha bıçilmez değerde Bosbakaniıgın " (Baştarafı 1. Sayfada) revlendirilen ve olay konusunda Başbakana bilgi r \ erecek heyet, ocakta incelemelerini tamamladı. TKÎ eski Genel Müdürîerinden Behzat Firuz, Koz lu eski Bölge Müdürü Suat Seyhun, Zongnldak ve Havalisi Maden îşçileri Sendikası'ndan Mehmet Korsal'dan oluşan üç kiçilik Başbakanlık Heyetinin, Ankara'ya dönerek bir rapor hazırlayacağı ve Başbakana sunacağı bildirildi. Göçük altmda kaldığı sa nılan ve kayıp oluduğu bil dirilen Yaşar Kolay ve Bayram Eski odiarmdaki işçilerin cesetlerine henüz rastlanamadı. Göçüğün kai dınlmasma karşın bu işçiTörende konuşan Tıp Falerin bulunamaması hakkültesi Dekânı Prof. Dr. Cekmda çeşitli tahminler ilemalettin Öner ise hasta muri sürülüyor. îşçüerin ya ayene ve tedavi randevulaocaga girmedikleri, ya da n n ı n haklı şikâyetlere neden başka bölümde enkaz altın olacak kadar ileri tarihlere da bulunabilecekleri sanıverilmesinin bugünkü kadro lıyor. larla önienemeyeceğini belirt Sovyetler Blrllği Bakanti. EmekH tıp profesörlerinlar Konseyi, Başbakan den ve Türkiye'nin ilk kadın Bülend Ulusu'ya Zonguldoktorlanndan Müfide Küdak faciavsmdan duyulan ley, törende yaptığı konııştizüntüyü dile getiren bir mada 1. Dünya Savaşı yıîlabaşsağhğı nıesajı gönderrında liseden mezun olduîcdi, mesajda «hayatını kay tan sonra Tıp Fakültesi'ne öğ bedenlerin ailelerine başrenci oîarak kabul edilmek isağlığı dileriz» dendl. çin yoptığı mücadeleyi ve Eroîn davası meslek yar.amında karşılaştı ğtsorunları anlattı, fazla okursanız verem olursunuz dü şüncesi ile kızlan Tıp Fakültesine almak istemiyorlardı» dedi. ögrencüer adına konuşan son sınıf öğrencisi Ufuk Emekli de ülkemizde sağlık hizmetlerinde birden fazla modelin uygulanmasının israfa yolaçtığıru öne sürdü. Tıp Fakültesi'nde yaptırı. lan ve 65 milyan liraya mal oîan kitaplık binasıyla. 46 milyona mal olan 493 kişilik yeni derslik dün hizmete açıldı. 650 kişilik yeni kitaplıkta tcplam 20.500 kitabm ve 35 bin derginin bulunduğu bildirildi. 14 Mart Tıp Bayramı töreninden sonra «Kanserli hastanin Psikolojik Sorunları» konulu bir panel düzenlendi. Mukadder Ozden fanıklık yaptı DoktorSar (Baştarafı 12. sayfada) ma büyük bir olasılıkla itirazlarmı tıp terimleri ile yaptıklarmdan maçın doktor olmayan hakemi kimseyi oyundan atma. di. Maçm 4 sona ernıesinden 0 sonra normal bîr futbol maçında olanlar oldu. Çana takımı adma konuşan Profesör Kaya Çilinçlroğlu maçtan sonra «sonuç normaUli, iyi oynayan ka2andı» derken, Cerrahpaşahlar da kuralı bozmadılar ve «hizi hakem yaktı» demekle yetindi. ler. ÎSTANBUL, (THA) Cevher özden'in oğlu Hakan Bahadır'a eroin satarak öiümüne neden olduklan gerekçesi 1© yargıla1 nan 7 sanığm duruşmasmda Kastelli'nin eşi Mukadder öxden tamktık yaptı. Mukaddsr Özden 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada «Hakan'ın yaklaşık bir iki yıldır uyuştunıcu kullandıpnı biliyordum. Sarnk Kaya'dan da evoin alıyordu. Fakat ben görmedim. Zaten sanıklarla arkadaşlığma rta karşıydım» dedi. Mahkeme Ümit Okerman, Erdoğan Koni, Kenan Selda'nın tu tuldu, Ayşegül Erataç, Kaya Çuhacı ve Esat Berkman'm tutuksuz yargılardığı duruşma3rı 15 nisan tarihine erteledi. (Baştarafı 1. Sayfada) Ocakta ürptim ve güvenlikle surlufînr. ^!it nerarPİrl Şaban ilgiii karîemeye göre: îşçiler r 178 oranmda ît^^Tk.^?^drin dogan infiaüe her önü r. PlÇcr vaT^lı VP \\\V.I<*. ne gcleni su^lamaktadır. Pek rfn. Icaranın olrn^«!ir>r'> colc şejri de bilm^den kulakküsurlan olinadîcı J':K\ tan doima, ağızdan ağıaa aksespsİTi'n ÎSP. bn oiarda tarmnktadır. Emniyetle ilgili oranirula fpnni ihTn:\"n'Vn riotüm tedbirler eldeki olanaklar layi kııstırlu bıılnndııSıı kaaçısından alınıyordu. Ancak naniînp vanlmıştir.» olanaklar yaııi can güvenliğini sağlayacak olan donatımlar ye Bu arada yfnılan bir çry tersizdir. Bu donanımlann sağ daha vardır. ölenlerîn ceraze lanması d;i kendi elîerinde olaTn.k ilîPn'pr 1iri, olan bir şey degtldir. Zongulhak sahîr>1er!ne top]am 21 milyon 32 hin 4R8 Hra dak'tan EKt'den ne kadar malzeme ve personel sağlana45 knru$ peşin de?«»rM pelir bilirse onunla idare edilmeye bşgîanrmşfrır. An unuttılmaçahşılıyor. Aynca, grizu patya. çalışılmaktadır. bir yerdsi lanıalannda olayın tüm sorum ohmcaya kadar. luluğu sonuçta bir tek kişide DAVA AÇTLIYOR toplanır. O kişi de cahillikle Sosyai Rtcrortalar Kurumn kurallara uymayan bir işçi Genel MUdürlügü 3 Mayıa 197Q olabilmektedir. tarihlnde bir dilekçe vsrlr YÖNETİM KADEMESİ Zonsmldak îs Mahkemesl HaEKİ yönetiminde aorumluluk almış kişilere göre: Sorum tamamen kristal bir avize paluluk sadece EKİ'de veya işçiramparça oldu. Camideki halılerda aranmamalıdır. Asü so(Baştarafı 1. Sayfada) larm büyük bir kısmı tamamen rumiular Ankara'da aranmalıbunların Sıkıyör.etim Askeri yanarken, camiın tarihi iie ya Mahkemelerine dönüştürülmesi dır. EKt yüiarca çıkarttığı köşıt olduğunu söyleyen 160 met de öngörülüyor. mürü maliyetinin yansının alrekarelik tek parça lıalı da kısDGM'ler devlete ve cuırüıu tında bir fiyatla satmaya zorırıen harap olduktan soma kur riyete karşı işlenen suçlarm lanmış ve sürekli zarar etmiştarılabildi. İki minareli olan ve yamnda kaçakçıbk haberleşme tir. Şu anda kömür fiyatları tam deniz kıyısında bııîunan ve ger?çlerine karşı girişiien artm:ş ve kâr eden bir durucamiden başka, yalının Beykoz suçıarla toplantı ve gösteri yü rna geçirilmiş olsa bile, gerektarafmdaki «Kervan» apartrna rüyüşleri yasasına aykırı işie 3i yatırımlar ve teknoîojik yenı da hasar gördü. Aparcmanın nen fiillere da bakacak. nilikler yıllardır EKİ'ye sokul yahya bakaıı dört dairesi tamamışt/r. Devlet GUvetılik Mahkenıesi'mamen yandı. Aileler kendile nin görevine gıren suçlar neörnegin 1980 yılmda EKÎ' rini dışarı atarak canlarırn zor deniyle yaialanan ya da tutuk nin tüm ocaklannm modernikurtardılar. lanan kişi soruşturmanın biti zasyonu igin 10 milyon dolarEvindeki tüm eşyaları yanan minden itibaren en geç 15 gün lık bir yatırımın yeterli olduve 59 milyon lira zararı ol içinde yetkili hakim önüne çı ğu saptanmış ve bu Maliye'den duğunu söyleyen bir daire sa karılacak, ancak, kolluk kuvvet istenmiŞiir. Aynı yü içinde hibi yangını şöyle anlattı: leri Sulh Sorgu Hakimi'nin Maliye'den sağlanabilen döviz «Daha yeni vatmıştnk. Bir bag; Cumhuriyet Savcısı ya da yar miktarı ise 150 bin doları aşrışmaya çocuğunı geidi. Kalk dımcılanru, Askeri Savcı'nın nmmıştır. Aynca KÎT'lerde tım baktım, yanıyoruz. Kendi emri buiuıımadıkça sanığı 48 kndro kısıtlaması için alınan mizi dışarıya zor attık. İçeri saatten fazla gözaltmda tuta karar TKt'nin durumunu sars den bir şey kuıiarmamız müm mayacak. mıştır. Kadro kısıtlaması kakün olmadı. İtfaiye yangın çıkrarı ile görevden ayrüan kişitıktan bir saat 15 dakika sonra DGM oaşkan ve üyelerinin îerin yerine yenileri atanroajîekli. Stı dökerek yanşnnı sÖn reddiıie ilişkin istemler aynı maktadır. tliirnıeye çalıştık. fakat başa üyelerden kuıulu mahkeme taEMNİYETÇİ 1OK ramadık»... raîmdan incelenecek. Ancak isOcaklarda can güvenliğinî temin reddine ilişkin kararlar aleyhine itirazda bulunulamaya cak, güvenlik mahkemelerinoa verilen kararlar temyia edile(Baştarafı 1. Sayfada) bilecek. Yugoslavya Başbakanı Bayan IVIÜka Planniç Balkar'm Türk Bu arada tasarıya geçicl bir madde eklîndi. Bu maddeye gö bayragına sarılı tatoutu önünde re, DGM \v» Sıkıyönetim Malı yaptığı 'konaşmada «Ülkesinin keraeleri'nde yargılanıp hüküm hangi nedenlc yapılırsa yapılsm (Baştarafı 1. Sayfada) tıluslarara:i terörizml mücııde nimleri kömür ocaklannda giyenler cezaevlerinden çıktık lede kararlı olduğunu»e göyledî. t;in sonra çektiklerj. ceza süresi çalışma düzeninin ağırlığı kadar ikametgâhlarmı bulunCenazeyi getııen Yugoslav yamnda güvenük denetim duklan ye/in en büyük mülki Devlet Başsankğı'nm tahsis etlerinin Laçkahğım vurgulu amirine taüdirmek zorunda ola tiği uçak lö.OU'de buzlu Esenyor. boğa Havaâlanı pistine indi. Ko caklr.r. şuşanlar ve Devlet ProtokolünBunca buyük kaza hangi Tasarıya ayrıca, geclci bir de yerini almaya çalışanlar ahoşullarda olabilir? Adı üs madde île DGM'lere atanan ha rasmda uçağm kapısı da açıldı. tünde bir grîzu facinsı kar kim savcı ve diğer memurla önce .tnen sivil bir Yugosşısındayız. Grizu patlaması rm üç yılda bir terfi etmele lav görevli, ardından Dışişleri için ocahta grizunun belir rini sağlayıcı hükümier de ko Bakanlığı'nın cenazeyi aîrnak U bir oran üstünde yoğun nuldu. için Belgrad'a gönderdiği mensuplan kap;da gözüktüler. Dalaşması gerekmektedir. Bu Görüşmelerden sonra DGM ha sonra îhtiram Böîüğü'nden rnantıktan yola çıktığımız tasarısı kabul edildi: Tasan da gsrekli denetimlerin ya MGK'ce de görüşüldükten son 8 asker tören adımuıa uygun olarak uçağa doğru yöneldiler. pümadığı sonucuna varınz. ra kesinleşecek. Tabut bekleniyordu. Oysa inenAçıkçası, maden ocağmda ler öncelikle taziyet çelenkleri grizu oranlanm denetleyeoldu. Bir, iki derken 6'yı bulcek mekanizmalar yeterince du çelenklerin sayısı. En doçahşnuımış, gerekli özen gös (Baştarafı U Sayfada) kunaklısı Yugoslav Devlst BaşEge büromuz da, Ege Unı kanlığı'nın kırmızı güllerden tarilmemiştir. Olayın en man tıklı açıklaması bir maden versıteleri Edebiyat Fakültesin örülmüş çıft sıralı çelengiydi. işçisinin şu tümcesinde top* den Prof. Dr. SüJeynıan Ç^tin Bir ti işareti verildi. Ve saat ezoğîu'nun, enıekliliğini isteye 18.10'da şehit Büyükelçi Galip lanıyOT; rpk 'niversitedcn aynldığını Balkar'm tabutu uçağm kapısın da gözüktü. Saat 18.12'de tabut «Durup dururken mi pat bildirdi. 9 Eylül Üniversitesi tktisa Ankara topraklarına inmişti. Iadı bu meret?» 1.5 yıl öno3 Balkar bu topTürkiyc'de insan yaşamı di ve İdar.i Bilimier Pakültena gerekli saygıyı göster sinden Doç. Dr. Bülent Him raklan sağ ve diri olarak, onur meliyiz. İnsanm canını yaL metoğlu da, ıstifa ederek gö lu ve geniş ufuklu bir diplomat revinden nyrıldı. oiarak terketmişti. Sonra Chonız teror ve anarşi almıyor; Ege Üniversitesi Ziraat pin'in o ünlü nüziği eşliğinde, bir kalemde 99 kişiyi öldii Pakiiitesi Zooteicni bölümünden tören yürüyüşü içinde Balkar'ren kazamn sorumlusu ya Doç. Dr. Ercan Kızılay'm da, m cenazesi agır ağır Şeref Sada sorumlvdulan olmak ge hiçbir ,™er3r:çe göstermeden is lonu'na doğru yöneldi. Tören rekir, bitmiçti. tifa ettigi belirtildl. 8 İİde elayların ardındaki Sehit Balkor • Ankara Değerli üyemia ERDAL 'ü kaybettik. Kederii ailesinc ve tüm Yerbilimcilere başsağhğı dileriz. Türkiye Jeolo.H Kurumn
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle