17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 aym Cumhurbaşkanı bir korraşmaanncia «Rüşvet» konusuna değinerek, teröre k»rşı kazanılan başarınuı rüşvete karşı Kazaliilamadığını, veren de alan da merrmun olduğu için ortaya çıkarmanın güçlüğünü oelirirttiş'ı. Tarihin bu en eskl toplum lıastalığı uzeıin:; bir yszı yazmayı düşünerek bazı notlar lısıırlamıştım. Saym CumhurbaşkanımiKin, kenriisine Fahrî Hukuk Doktoru ve Fahrî Proıesörlük payeierinin verildİRİ torende yaptıklar: xonnşrea beni Ü547 sayilı «Yüksek Öçretim Kanunu» ile, «Yüksek Öğretim Kurulu» ve Ümversı. o te özerkliSi üzerinöe IMr kez daha düşüi)in ye yöneîtii. Bu nedenle rüşvet konusunu biv yana bırakıp üniversito konusıma döndüın. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER tır. Bir konu tartışmava kapanırsa büimsei nlt«liği kalmaz. Üniversitede her konunun sinirIenmeden, duygusallığa kapümadan irdelenme. si, tartışılması gerekir, Üniversite ancak bu koşullar altında üniversitedir. Üniversiteyl «Okuljıdan ayırarı bu özelligldir. Üniversitede hiyerar.şi atamayla, emirle degil, biiimsel kişiliğin yan ürüıiü olarak kendiağinden ortaya çıkar Hiç bir bilim sözlüğündo «Atama», ya da «Ermr» sözcüğü buhınmaz. Üniverslteyi üniversito yapan «elper.ce divan durmasını bilenier» dsğil, «elpençc divan durnıarn.ismı bilenierBdir. Demokratik Bntı iilkclerindcki barı tinivors!t.c'eri örnek göslererek bizde do böyifi olma.sı gerekf.iğini söylejnsk doyurucu bir vorıım degilfiir. Nasıl Türk uiıısu yoraşır olduğu için Ö7güriükçü, parlanıp.nter, ço?.ulc:u demokratik sisteme gpçecekse, bunda nasıl Bnfıdan etkilennıediğimiz;. Batıdan örneklenmer!jş;imizi sby. lüyorsak, Türk ünivprsitesi de yar?'ır olduğu için özerküğin? kavuşacaktır. «Çsrfdas uyEarlılc düzeyinin üzerıne» örnekîemeiorrien kurtularak çıkılır, 24 ŞUBAT 1983 S Yine Üniversite Üzerine ÜNİVERSİTEDE HER KONUNUN SÎNİRLENMEDEN, DUYGUSALLIGA KAPILMADAN ÎRDELENMESİ, TARTIŞILMASI GEREKİR. ÜNİVERSİTE ANCAK BU KOŞULLAR ALTINDA ÜNİVERSİTEDÎR. 11 Dakika ve 10 Yıl.. Zaman, anlatılması zor bir kavramdır. Kimi vakit zaman insan bilircinde durnıuş bir saatin sarkacı gibi sallanır; kimi vakit ışık hızına ulaşır. Mahpushanede bir gün bir ay gibidir; kalabalık bir kentin daşidagasmda bir gün göz açıp kapaymcaya dck akıp gider. Yalnız kişilerin jaşamında degil. ülkelerln hayatında önemli ve anlanılıdır zaman... • Başbakanlık BasınYayın Genel Müdürlüğü Cumhuriyet'in 50'nci yılında bir «Türkiye Yıllığı» çıkardı. Bu kitabm 661'inci sayfasmda Türk Bayragı Yasası, 662'ncl sayfasmda İstiklâl Marşı'nın notası. 664'üncü sayfasmda 10711973 arasmda yaşanan «Olaylar Kronolojisi» verümlş; B30'inci sayfaua çu tavih düşürülmüştur: « 17 şubat İKİ... Türkiye ile Aaıerika Birlcfjik Devletleri arasmda, 1917'de kesilmiş olan diplomatik ilişkler yenkien kuraldu.» Demek ki 1917'den 1927'ye dek cammız ciğerimiz ve «Büyük Müttefiküniz» Amerika Türkiye'yi yok saymış... Ya neyi var snymı^? Bu sorunun yanıtmı 673'üncü sayfada buluyoruz: « II) Nisan 1920... Birleşik Amerika, konunun lıukuki tarafmı (iikkat na/,ara ahnaksızın, Krmenistan Cumhuriye'ini tanıdıgını bildirdi.» 23 Nisan 1920'de knrulan Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetini tanımayan ABD, Lozan Antlaşmasma kar:;\ durmuş, Türkiye Cumhurtyetl Devleti'nt de tanımamıştır. 1927'de Amerika'ya giden ilk Türk Büyükelçisl Muhtar Bey. tepkiler ve tehditlerden korunmak için bir gümrük motoruyîa vapurdan gizlice karaya çıkanlmıştır. • 10 yılın öyküsîl işte böylcdir. Ya 11 dakikanm öyküsü? Bunu da Siyasal Bilgiler Kakülte.si'nin «Atatürk'ün lüO'üncü Doğıuîi l'ılma Armasan» dizisinden yayınladıftı «S;y<>'ii''i» ve lrkçıhk» kitabından bir ahntıyla vurgulamak gerekir. 10 Kasım 1975'te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu «Siyonizm'in bir çc.şît ırkçıîık ve ırk ayırınu oldu|:uııu saptayan» 3370 sayılı kararı onaylamıştı. Bunun üzerine düzenlcnen uluslararası bir sempozyumda gerçekler konuşuldu. İşte bu kitaptan bir alıntı: « Anterikan Hükünıcti tsrail'i resnıert îlan edildiktcn 11 dakika sonra tanıciı. J'k ABD Büyiikciçisi Janırs O. McDunald «crpkli agrctnent'ı daha rerınpclpn, Truınan Uır.jtından atanmış ve kpndinc rcs;ııi statü taıımmışlı. Clkonin içine Iıcmon akan Amorikan danüjmaniar İsrail'de yaşamın birrok alanını denciinı altına aüdıî.ır. ]957"(if ABD'CİP kuruinn "İsvail İçin Atnerikan yahudi Dcrnes;i"nde ^cref üyelt'ri olarak öncle gelen Amerikan maliyeeil«ri ve encliistri rrbabı ver aiıyordn. FHiden fazla Amorikan Yahudî kurumu calışmaya baş'n.uı. İsrail'e akan para o kadar hüyüîitü ki lîarlan (leveland'ın sözîeriyle, alan tarafın onu işe y«rar bîçimdc tüketecck yetenekte olup nlmadığı sö/knnusıı.vdu. ABD Hüküıneti 1952"dp tsrail ile "Bügisel İletişim Güvencc" anlasması iınzaiadı.» •ABugün Israiî yeryüzünün en büyük askeri güçîerinden biriaidir ve bu gıicün kaynağı ABD' dlr. Türkiye'ye yönelik Amerlkan askerl yardımı ise Vaşington'da Yahudi ve Yunan lobilerlnce kırpılmaktadır. Dış ve iç basmda çeşltli kez yayınlandığı gibi Türk Ordusu, Kore savaşı döneminden kalma araç ve gereç düzeyinde donatılmıştır. Buna karşın Va?in.?ton, Dogu Anadolu'yu Basra Körfezi'ne atlama tahtası gibi kullanmayı düşünmektedir. Peki, doğal deŞil ınidir olııp bitenler?. 10 yıl ile 11 dakika arasmdaki zamanı dllçünürsek: 10 yıljn kar: dakika. olduâunu hesapl;;rsak; belki de kafamızda bir gerçek ışımaya başlar. Hüsnü A. GÖKSEL Hacettepe Üniversitesi Ogretim Üyesi hocalannız bu insanlardır. Senin söylediklerlni yıllarca önce yazmışlar» demişti. Aynı idarecinin bugün iinivorsite özerkliği tanımmda çızdiği büyük viraj beni hiç şaşırtmadı. Nitckim, üniversite olayları çığırır.dan çıkınca «sırra kaöem basıp», ciiınya ile ilişkisinı yalnıı yardımcısmın bildiği bir telefonla sürdUren bir yetkilinin, üniversiteye giren terör ve anarşınin sorumlusu olaraK, bugün, ünivers'.te özerkliğini göstermesine de şaşmıyorunı. Üniversiteııin üğrcttiği şeylerden biri ae şaşmamaktır. Herhangı bir yeniliğe karşı allerjiden ne kadar uzak olduğumun kanıtı da, yirmi beş yrldır gazetelerde zaman zaman çıkan yazüarım ve o yazılanmın yayır.Jandığı gazsteierin tutuculuk ksrşısındaki kesin yerleridir. Böyle olunca Yüksek Ögretım Yasasının ge tirdiği «YÖKsün kunıluş yöntetni ilo. rek'örJerin ve dekarüann atanma sistemini eleştir;ncyi, kendim için, yeniüğe allerji, ya da reiorına karşı olarak göremiyorum. Kaldı ki, Sayın Ci'nı hurbaşkanının. Atatürk döneminde de. rektörün Milli Eğitim Bakanı taraîr.ıdan atanaığını örnek vermiş olması, b\ı yöntemin yenilik, ya c.a reform olmadığım gösteriyor. O dönemcie l;enüz demokrasi de kurulamamıştı. Tek paı'i vardı, Cumhurbaşkanı bu partinin de baştonı ldi. Demokrasi denemesi başarısızlığa uğraymca, Atatüık, özlemz olan çok partili demokrasi y3 geçişi evrime bırakmıştı. Atatürk, Daîü'.fürmn'dan Üniversiteye geçişle de bir evrimi başlatmış old'i. Yüksak Öğretim Yasası ile Kaicinilmış olan üniversiîe özerklifi, Atatürk'ün başlattığı bu evrfmin firiştiği son noktadır. Şimdi bu evrimin basjlansıç noktasına dönruüş bıılunuyonız. Atatürk vaşasaydı Türk Ultısunun varaştığı, demokiasiye. üniversitenin de. yaraşt;ftı özerkliğe kavuşmuş olduğunu 5önr.ekie kr.ii'ı.ılir ne nıutlu olunlu, «YÖK» üyeleri içinde bir Ikisl dışında klşiliğl tizerinde değerlendirme yapabileceğim tanırnıyonım. Saym Cumhurbaşkamnm «Bu kurulun devlef. yör.eViminde ve üniversitolerde en yüksek düzeycie hizmet vermiş kimseJer arnsından seçiierek atanmış üyelerden oluştuğunu» aoıklarnası bu kurulun değerlendirilmesinde. kuşkusuz. en kuvvetli güven. cedir ve bizi çok sevindirmiş'ir. Ancak, yine Saym Cuınhurbaşkanının deyimi ile «Üniversite ile ilgili konuiarı yakmdan bilen bu kurulun» ilerdeki yıllarda, siyasî iktidarların eünde, emekliük sonrasında bazı uysal profesörlerc, emek'.i general, eme.kli büyükelçi, seçimi kar.anamanıış eski bakanlara, özel makanı arabası, emekülik sonrasında dolgun ödenek, sekiz yıllık iş garantisi ve bazı ayncahkUu sağiayan, bir ödüliendirme, ya da «tesellî mükâfatı» olarak kullanılabilereği biçimde ciddi bir kuşku olarak durmaktadir. Saym Cumhurbaşkam, Üniversite Rektbrlerini kabulleriiKıe, «Bu atamalarda en liya. katli olarılann seçilmiş oldugunu herkesin kabul cdecejjini» söylemişlerdi. Bu atanan rcktörlerden yalnız ikısini tanıdığnn için genel bir değerlendirme yapabilecek durumda değiüm. Uzun yıliarâan berl ve çok yakmdan tanıdıgım bu iki arkadaşımın bÜKİleri, kişilikleri, idarecilik yetenelderi atanmalannm ne kadar yerinde olduğunu gösterir. Eğer rektbrlük seçiminde aday olsalardı hiç düşünmeden kendüerine olumlu oy verirdim. Ancak, bundan sonra bir rektörllik seçimi yapılır, onlar aday olurîar, ve ben de oy verenler arasmda bulunursam, üniversite özerkliği aıılayışımız. ciaki farklılıktan dolayı kendüerine oy veremir 3 ecegimi üzülerek hısediyorum. Üniversite çatısı altında lnsan, yaşı, makarnı, akadetnik ünvanı ne olursa olsun hep öğrenci olarak kalır. Üğrenmenin, gerçeği araınanın, gcrçeğe varabiimenin yolu, büinonin gerçekligi konusunda sürekü kuşku duymak Adımm önür.e «Doktor> sözcüğüntin ekienmesinden bu yana geçen siire bîr 5CHÇ ay «>nja kırk yıiı dolduruyor. Akaclemik kariyere girişimin de yirmi .ieldzinci yıhnı sümıelcteyim. Öğrencili*imi de P'iyacak olursak, sskeri govevin gerekthdiği birkaç yH clışmda, iimversile çatısı altında, ötrrfnci, asistan, başasistan <1oçent, proîesör olarak kırk yedi yılımı dolduruyonun. Yanm ybiryıla yakm süre ciğeıierirni dolciuran iinivcrs>te havasınm, rjnna, üii:vpr site sorunlan ü.:erinde diişüncclerimi her lırsatta ve açıkça Vjsîirtır.efc hak ve görevinl verdiğme inanmaktayım. Sayın Cumhurbaşkanımızui konuşmasmda. ki «bu payoyi kabul etmekle ve ümversite ı;amiasına katılmakla büyük bir mutluluk ve ^eref duyuyorıım» sözleri beni çok d'.iygulandırdı ve onurlantiırdı. Üniversite camiası içıncla bulunmanın muMu'uk ve onurunu yıllardır t;ışıyan bir kişi olanık kendilerîne «Camiaınıza hoş geldiniz» diyonım. Cumhurbp.şkanımız.n bu ifadeleri, Diy.nbakır Üniversitesmi ziyaretlerindfi üniversile profesörleri için «Şu oayrağı köşesindan tutnn beraber kaldırahm cüyoruz, kaç para alacağım diye soruyorlar» ühamıaın gticcnikliSini kalbimizden silmiş oluyor. Sayın Cumhurbaşkanımn «her reîormda oiduğu pibi bu rcforma da ayak uyduramaj'anlar bulunacagı» sözleri iizerinde uzun uzun cWşündüm. Dîıha öncc «bszı kimselerin her yenıliğe karşı aller.H duyduğunu» söyledikleri zaman da düşünraüştüm. Kendimi bu tammîaınalann dışında bulduğumu iîada etmek Ssterim. Geriye baktığımda üniversite özerkliği konusundaki ilk yazımın 18 Hazi.ran 1558 farîhini taşıdığım görüyorrım. O yazıyı bir ünivcrsıte rcktörünün ısişiliyinde, üniversıtonin h;rpalanmak istenen onurunu savurımak için yazmış t.ım. Üniversite olaylannın rnemlekeumize sıçradığı ISfiO'lı yılların sonlarında bir iöareci, coşkulu, hatta biraz laşkın bir öğranci temsiicisine benim o yazımdan söz ederek «îşte, sizin Rüşvet Üzerine... Yazımın başmda da söyîediğim sibi ben ri'şvet konusunda bir yazı harırlıyordum. Üniversite konuîu ajjır bastığı için bunrtan vazgcçtim. Bir daha da ba rüşvet konusuna döneceğimi sanmıyorum. Ancak. noManm arasın. da bir tanesini sepete atmaya kıyamadım, kısaca buraya alıyorum: Amerika'da 1957, ya da 1958 yıllannda bir gazete Eisenhower'in en yakm çalışrna atkadaşlarından Shrrman Adams'ın tekstü sanayiiriden rüşvet aldığmı açıkladt. Konunun basında bir kampanya halini aîınası üzerine Eisenbower sert bir demeçle, Sberman Adams'. m en güvendiği r>ir arkadaçı okîuğunu, bu iftira kampanyasına bir son veriimesini, Adams'ın. ancak kendisiyle birlikte görevderı ayrılacağını açıkiadı. Zarnanla gerçek ortaya çıktı, büyük skandal Shermon Adams'm içinden atılması ve adaleta verilmesi ile sonuçlar.dı. Fakat btı arada K'nerman Adams'm Eisenhower'o bir yılbaşî hedivesi olarak verdigi çincila kürkün parasırun tekstü sanayicileri taraimnan ödenmiş oidugu da ortaya çıkmıştt. İkînci IKinya Savaşmın o muzaffer konıutanı. o dJ. rüst. o büyük asker yeni bir açıklama yaparak arkadaşını kırmanıak için, ve elbet ki parasını onun verdigine ing.narak, kabul ettigi bu değerîi armağanı gerçekte sevşiden ve içtenlikten ne kadar yoksun olduğunu an'.amış oîmakia büyük üzüntü duydugunu bildirdi. Kürkü de geri verdi OKTAY AKBAL YOK'ün Yazarları! Barbaros Bulvarı'nın halî perişan Beşiktaş'ta Barbaros Bulvan'na sapan araçlarm yol bulup gitmesi son günlerde imk&nsız bir duruma geldi. Bulvar gırişi Topkapj şehirlerarası otobüs teraünalini aratmayacak derecede kanşıkllık içinde. Alü ayn hattın otobüsleri buradan kalkıyor. Bu bölge bir otobüs gaierisinden farksı?.. Yolcular uzun kuyruklar oluşturuyor. Üstü kapah iki uîak durak ihüyaca yetmiyor. Yayalara dalıi geçit vermeyen bu kalabalık, Bulvarda araç akışını bıiyük ölçüde etkiliyor. Yani diyeceğirniz, Beşiktaş alanı da Mecidiyeköy gibi düzenlenmedi. Üst geçıt alt.ındaki geniş bir alan otopark olarak kullanılırken. burası bir otobüs terminali olarak düşünülmüyor. Bu uygulama yapılırsa, hem yurttaşlar hem de Barbarcs Bulvarı trafiği rahata kavdşturulamaz mı? Yavuz ÇALDIRAN Beşiktaş . tstanbul YÖK, «Türkçesyi «zorunlu dcrs» olarak benimsemiş. Gerekçe: İlk ve oı;ta öğretimde dil bilgisi ve Türkçe dersleri jeterli öîçü ve nitellkte ele aimmadığı için üniversiteye gelen öğrencilerin dillerini doğru ve güzel kullanma yeteneğint kazanamamış olmaları! Niye böyle olmu.5? YÖK'Ün tintversltelere gönderdiği genelgede bu konuda şu yargıya varılmış: «Bu sonuçta Türk dilinin elll j'ildan beri çeşitli yönlere çekilmesinden doğan islikrarsuhğm da etkisi vardır. Bu durum üniversite öğrenimi için bir yciersizlik olarak kendini göstermiş Te yüksek öğretime Türk DU1 derslerinin konmasını zaruri kılmıştır.» Ortaokullarda Türkçe, liselerde edebtyat dersleri vardsr.. Haftada bir kaç saat öğrenciler lUrkçe ve edebiyat öğrenimi görüvler. Demek bütün bu çabaîar 'ooşa gitmi§, sonuçsuz kalmış. Şimdi yüksek öftrenime gelen gençler bir yıl içinde Türkçe'yi öğrerıip, doğru, güzel konuşmak, yazmak olanasrmı eldc edeceklev... Acı bir durııra, acı bir sonut;, acı bir saptama... ürta öâretimde Türkçe ve edebiyat derslerl niye yarariı ve başanlı degil? Once çözümleıımesi gereken budur. Hep yazıp yineleriz, Türkçe ve edebiyat derslerinde öğrenRİiere çağın çok gerilerinde kalmış bir takım yapıtlar okutulur. Gençlerinıiz anlamadıklan bir dilde yazıhmş şilrleri sözlüklcre baka baka çözmeye çalışirlar, tıpkı bilmece çözer gibi!.. Divan Şiiri, yazınıtnr/ın değerll bir böiüıriüdür. Ama koskoca bir yıl yalnız Divan Edebiyatı nn okutulman? Bunlardan bir kaç örnek vererek «jîerçek edebiyat» verimlerine geçmek, Üüny.ı ve Türk yazınının «giir.e.I» yapıtlarını okutnvdk. Du yapıtlar uzerinde çalışmalar yaptırtnıak daha iyi olmaz mı? Nedense, Cumhuriyet dönemi yazarları ortaokul ve llse programlarma gereği gibi ahnmamıgtır. Hatta çağdaş yazarlann yapıUannı ögütiemek, okutmak, tanıtmak bile gerici çevrelerin, kişilerin, politikacıların gözünde «suç» haüne getirilmiştir. Bir genc; kendi öz dilini nasıi oğrer.ecek? Çağırı gerislnde kaltniş, Osmaniıca adı veriien karmaşık dilde yazılmış şürler, dilayazı parça'an 1 okuyarak mı? Voksa bugünün diliyle yazılmış şiirlcr, düzyazılarla karşı karşıya gelivüerelî nn? YÖK'ün saptaması dogruysa, elbette kl bir çözümün aranmasım gerektirir. O çözüm de, gagdas yazımnmın öncelikle benimsenmesine, ça.cda^ yazaıiann yapıtlarmın okutulmasma, inceîenmesine dayanır. Genç öğrenciler yüz yıl, iki, üç yüz yıl öncenin yapıtlarını da Öğreneceklerdir elbet, ama gunümüz Türkçesin! iyî kullanmanın, iyî bilmeuin tek yolu çağımızın usta yazarlarmı okumaktan geçer. YÖK bunu neyse ki kabul ediyor, üniversitede Türkçe derslerinde çağımız yazarlarınırı yapıtlariüin okutulmasını istiyor. Yakup Kadri. Refik Halit. Yahya Kemal. Hailt Ziya, Falih Rıfkı, Sait Faik. Orhan Veli, Ahmet Haşim, Abdülhak îjinasi. Tanpınar, Yetkin vb. yazarlann yapıtlarını öğrencilere ögütlüyor. Bütün bunlar iyi. güzel, yerinde... Ama YÖK. yukanda adını andığım önemli yazarlarımızın yapıtlarını sahk vermekle kalsa yine iyi, başkalan da var öğütiediği. öğrencilerin «Türk dilinl iyi ögrenmeleri ve tanımsıları İçin» okumalarında' yarar gördügü!.. tşte burda YÖK'ün özlemi, nlveti meydana çıkmaktadır. Bilmem, siz çağdaş yazınımızm şu önemli kişilerini biliyor musunuz, adlarını duydunuz mu, yapıtlarını okudunuz mu? Zeynep Korkmaz, Nlyazl Karasar, Karamanlıoğlu. Emine Işmsu. Erol Güngör, Mehmet Çınarlı. Sevinç Ço!" m, Muharrem Ergin, Sabahat Bmir vb.. Nerde Yaşar Kema!, Mellh Cevdet, Orhan Kemal. Oktay Rıfat, Behçet Necatlgil. Sabahattin Kudret, Necati Cumalı, Haldun Taner, Sabahattin Ali, Samim Kocagöz, Sabahattin Eyüboglu, Salâh Birsel, Ataç, Nezihe Meriç, Dranas, Tarancı, Dağlarca daha nlceleri... Çağdaş yazınımızm gerçek ustaları bir yana itiliyor, görmezlikten geliniyor. gençlerin karçısına yazmla tlgisiz bir takım «yandaş^lar çıkarıhyor! Bu, en azından ayıptır, çirkindir. YÖK'ttn bilgl, anlayış düzeyi bir ke% daha belirmiş olmuyor mu? mişti. Demişti de ne olmuştuV Ba kın ben kenriimden bir örnek vereyim. Gazeteciyim, 13 Hazlran 1981' de emekliye ayrıîdım. Yaşlılık tah sis numaram 91893. Sigorta sicil numaram 2.232.980. Sigorta prim ve gün hesaplarım tek yerde çalıştığım için hemen hesaplandı ve işlem ook kısa sürede bltirilerelî Ankara'ya gönderildi. Gidiş 0 gidiş, SSK yedek subayiığımı gözönünde bulundurarak Emekli Sandığına bir yazı yazdı 25 Mayıs 1982 tarih ve 527353 sayı ile. Fakat Emekli Sandığından hiç ses çıkmanıış olacak kî yine SSK bir 15.10. 1982 gün ve 913363 sayı île EraekU Sandığvna bir iktnci yazı gönderdi. Hâlâ cevap yok. Saym Şide 60 gün dedlniz 20 ay yani 600 gün geçti, emekli maaşım henüz bağianmadı. Ya bir daha böylesine kesin konuşmayın, ya da teçkilatınızı daha iyi Öğrenin. Sosyal Güvenlik Bakanı dedik. güvendiğimiz dağlara kar yağdı. Abdiilkatlir YÜCELMAN İSTANBLL 600 gün oldu emeklî maaşım bağianmadı Sosyal Güvenlik Bakanı sayın Sadık Şide «Emekliîik işlemi 60 günde bitecek. Evrak 59'uncu gün kimin elindo ise yanacak» de Okul kooperatifieri kurulmalıdır İlk ve orta dereceli okullarda Milü Eğitim Bakanhğınm yayınladığı bir tüzüğe göre, okul kooperatifieri kurulmaktadır. Bu tüzük. konudaki tercihinı de gostermekl.edir. Ancak Istanbul'daki bırçok lise ^'c? ortaokul mudürü, kooperatıf yerine kantini seçmektedir. Kiraya vorilen kantinler için alına.n ücrei.ler ise gülünç dejıilecek kadar adır. Örneğin, günde 20 fein TL. kâr eden kantin 2.500 TL., 10 bin TL. kâr eden kantin 1.000 . 1.500 TL.Vu kişiiere işletilmeye verilmektedir. Bırçok kantincınin okul müdürlen ila yaptığı sözleşmeler incelenaığinde, verdiğim'z rakamlardan ddha da düşük rakomlarla karşılaîilabilir. Okullarda kantin yerine kooperatif işletildiğinde, okula hem mad. di bir gelir sağlanıı. hem de önemli bir ogitsel kol çalışması gerçenleştirilmiş olur. Durum böyle iken kooperatifler niçin şahıslara kira lanmaktadır. Saym Milli Eğitim Bakflnındau dileğimiz; «Kooperatifler Tüzüğü»nün yürürlüğe konularak, okullarımızda kooperatiflerin ışlerliginın sağlanmasıdır. Böyle olursa, eğitim kurumlanm'/.a yakışmayacak sö/lentilerin önüne gecümiş olur. Öbi yandan oku!lanmi7.a öneınli bir gelir kaynağı bulunduğu gibi, öğrenciler bu yolla da eğitilmis, Kaya^a hazırlaniTDş, birlikte çalışma duyguları geliştirilmiş olur Önerimizin incelenmesi dileğiyle.. Hasan ARABACî Emekli Öğretmen Milli Egstiıu Paky.nl ığımrı D'.« UGUR MUMCU BAŞSAGL1Gİ 21 Şubat 1933 Pazartesi günü blzîeri yetlın bırakarak ebedt aleme göçeden kıymetli dünürümüz, sevgili ağabeyür.iz PTT Fabrika üğıınden 1 2 3 4 5 2.000 Adet Kurşun Mengeııesl. 35.000 Adet Abone Tel; Dasıtım Zinciıi, 2.800.000 Adet Sigorta başHfa. sn'.ınahnacak. 10.000 Adet Telfifon Çağn Trafosu, 10.000 Adet Endüksiyon Bobinl. Montaj etUrilecektir. îdari ve Teknik Şartnamesi ile Teknik Resimlerine göre yukanda cins ve miktarları yazılı malzemeler kapalı ya^ılı teklif alnıa usulti ile satmalınacak ve montaj ettirilecektir. Yukanda cins ve miktarları yazılı malzemelerln Eksiîtme gün ve saatleri aşağıda belirtilmiştir. 2.000 Adet Kurşun Mengenesi 22.3.1983 günü saat 10.00'da. 35.000 Adet Abone Teli Dagıtım Zinctri 22.3. 1983 günü saat 15.00'te. 10.000 Adet Çağn Trafosu 23.3.1983 günü saat 10.00'da, 10.000 Adet Endüksiyon Bobinl 23.3.1983 günü saat 15.00'te. 2 kalemde 2.800 000 Adet Sigorta başlığı 24.3. 19C3 günü saat 1500'te Eksiltmeleri yapılacaktır. Bu işe ait İdiui yaıtname ve resimler normal çalışma gün ve saatlerinrie tstanbul Ümraniye' de bulıınan Fabnkamız Maizeme Müdürliiöü'nrien, Kurşun Mengenesine ait olanı 1.800. TL. dlğerlerinin beheri takımı 600. TL.'den makbuz karçılığında almabiür. Tekliflerin geçerii olabilmest için teklif veren firmalann !>artnameleri Fabrikamızdan almış olması şarttır. Teklif mektuplan yukanda belirtilen Eksiîtme saatine kadar Malzenıe Mildürliıftümüze makbuz mukabiünde tesllm edilmeli veya aynı gün ve saatte Malzeme Müflilrlür.i'ımiJzde bııîüp.acak şekilde posta ile gönderilmelidir. Postadaki gecikniPler d'kkotp alınmaz. Müdürlüğümüz 2490 sayılı kanuna tabi değlldir. Bu malzemeler için c.prekli bilg! 35 17 56 ve 3517 57 no.lu telefonlardan istenebilir. (Basın: 13747) 735 BUBSA JCEA TETKİK MERCİt HAKİMLİtttNDEN 1983/153 Bursa Yeni Yalova yolu üzerinde 289 nolu yerde sekerleme imalatçısı olarak ticaret yapan ŞABAN ERDOĞAN'ın alacaklılarına vakl konkordato talebi kabul edllerek Bursa İcra Haklmliği' nin 17.2.1983 tarihli 983/153198 sayılı kararıyla îlK'nun 285 ve 286'ncı maddeleri uyarınca iki ayhk rnehil verilmiştir. İş bu mehle ilan tarihinden itlbaren 7 gün İçin de itiraz olunabileceği ilan olunur. (Basm: 13758 737)' SAMİ SARICI'ya Bağışlaması sonsuz Ulu Tanrıclan rahniftini esirgemernesinl dilerken geride bıraktığı hammefendl eşl biricik kardeşi evlâtları eşsiz damadı ve de torunları ile biricik gelinciğmhı acılannı gönülden paylaşarak, başsağlığı dilerlz... Tekin Yayınevi 225 ii 2 KALEM DİŞLİ DEBRİYAJ BALATASS SATI^ALINACAKTIR Şartnamesi, bedelsiz olarak aşağıdaki adreslerden alınabilir. 1 KARABÜK'TE: Demir ve Çclik Fabrikalan Müessesesi Tedaıik ve tkmal Müdüriüğümüz. 2 İSTANÜUL'ÜA: Sirkeci. Yalıköşkü Cad. Yalıköşkü Han Kat: 45'dekl Mümessilligimlz. 3 ANKARA'DA: Dıskapı. Çankırı Caddesi No: 57'deki Genel Müdürlügümuz. İSTEKLİ'lerin şartnamemiz esaslarma göre hazırlayacaklan kapaıı tekîif mekLupIannı, geçlci teminatlarıyla birlikte en geı; 9 Mart 1083 çarsamba günü saat 14.00'e kadar Karabük'teki Müessesemiz Haberleşme ve Arşiv Müdüriüğü'nde bulundurmaları Uan olunur. (Basm: 13600 740) 1 ... j Kemalettin Süzer Meliha Süzer İLAN Isparta Belediye Başkanlığından Eelediyemizce yaptınlacaü olan «Asri Mezarlık İdare Binası ve Yol Betonlaması tkmal Inşaatı» i§i 2490 sayılı kanunun 51'incl maddesi gereğince müteahhit nam ve hesabına kapah zarf usulüyle ihale edilecektir. Işln keşif bedeli 21.752.133.48 TL.'sı oıup, gecici teminat 652.564.00 TL.'dır. İhale 15.3.1983 salı gütıü saat lö'de Belediye Enciimerıinde yapılacaktır. Keşif ve sartnameieı: her gün mesai saatlerl dahilinde Fenişleri Müdürlügü'nde görülebilir. 5 Ihaleye iştirak edeceklerin 11.3.1983 cuma günü akşamına kadar dilekçelerine C gruuu Müteahhitlik Karnesi, Tlcaret Odası Vesikası, Taahhüt Büdirisi, Yapı Araçlan Bildlrisi, Mali Durum Büdirisi, Tekrıilc Personel Bildirisi ve Banka Mektup Örneğini ekll olarak müracaat edip yeterlik belgesi alacaklardır. Bu işe ait vergj, resim. ilan ve sigorta gibi masraflar işt alana aittir. Taliplilerln zarfiarını ihale saatinden b1r saat evvel komisyona vermeleıi ilan olunur. Postadakı vakl gecikmeler kabul edllmez. (Basm: 13732 738) Dr. Avten ALASYA Rulı ve Sinir Hast.alıkları Uzmanı Taksim, Abdülhak Hamit Cad. Zümrüt Apt 29/6 CZiraat Bankası yam) Tel.: 56 04 44 56 09 45
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle