16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Türkİş Genel Kıırulu'nda 2. gün Şevket Ytlmaz: Burada bilmem ne demokrat olmaz. \xlmaz Daha sonra sosyal demokrat lafım alkışlayan delegenin uzerine yürudu. Ualil Tunç: Özal MESS Başkanlığı yaptı, tabiı kı ışverenlerin yanında olacak. Cevdet Selvi: Sorumlu işçıdir denildı, 4 yıldır ne direniş ne de grev var. İVaiI G â r e l i ; Yeter artık, soz işçinin'diyebileceğimız gunlere yonelmeliyiz. Başkanı Cevdet Selvi gırdı ve 1ŞIK KANSU ANKARA Turklş Genel Kurulu'nun dunku toplantısı da hareketlı ve olaylı geçtı Dıvan Başkanı olan Turklş Genel Başkanı Şevket Vılmaz. PetrolIş Genel Sekreten Munir Ceylan'ın "Sosyal demokrat" sendıkalardan soz etmesı uzerine tepkı gosterdı ve "Burada bilmem ne demokrat şu demokrat olmaz" dıye bağırdı Munir Ceylan'ın sosyal demokrat sendıkalar sozlerını alkişlavan PetrolIş Sendıkası Batman Şube Başkanı Ahmet Timurtaş. Şevket Vılmaz'ın "Sen, sen buraya gel..." demesı uzerine yerınden kalkınca, Şevket Yılmaz'ın sınırlı bır bıçımde bu delegenin uzerıne yuruduğu goruldu Yılmaz'ın bu davranışları tepkıyle karşılandı PetrolIş Sendıkası adına goruşlerını bıldırmek uzere gelen Munir Ceylan, Turklş yonetıcıIerının tumunu eleştırerek, ışçılerın zararına sonuçlar ortaya çıktıktan sonra palyatıf onlem önenlennde bulunulduğunu soyledı Ceylan, ekonomık kararları alanlarla aynı felsefe savunuluyorsa, başlangıçta eleştırı ve uyarıya doğal olarak gerek duyulamayacağını ıfade ederek, "1971'lerde Turktş içinde başlayan sosyal demokrat harekette yer alanlann yıllardan beri savunduklan işte budur" dedı BİLMEM NE DEMOKRAT Bu sırada Dıvan Başkanı Şevket Vılmaz yuksek bır tonla. "Sayın Ceylan, burada bilmem ne demokrat, şu demokrat olmaz, Turk işçısi var" dıye bağırdı Bunun uzerine PetrolIş Sendıkası Genel Sekreten Munir Ceylan, "Demokrasilerde var olan her görüş, burada da vardır ve konuşulur" dedı Ceylan'ın bu sozlerı alkışlara yol açtı Şevket Yılmaz, Ceylan'a karşılık olarak "Burada boyle konuşamazsuuz" dıye yenıden konuşmacının sozunu kestı Munir Ceylan konuşmasına devam ederken, Şevket Yılmaz dıvandan ayrıldı ve salondakı delegelerden bırını parmağı ıle göstererek "Sen, sen buraya gel" dedı Munir Ceylan'ın son sözlennı şıddetle alkışlayan PetrolIş Sendıkası Batman Şube Başkanı olan Ahmet Timurtaş yerınden kalkınca, Şevket Yılmaz'ın sınırlı bır bıçımde bu delegenin uzerine yuruduğu goruldu Bunun uzerine araya dığer delegeler ve PetrolIş Sendıkası Genel Sıhıb C uınhurıvel Maıbaaulık \ı. ü a / u ^ ı l ı k Turk Aııonım îjırkeıı adına Nadır Nadı • Cıı.nı.1 > avın Mudııru Hasaft Oemal. MIK^ONC Mudıını lmıne l saklıgıl. Vı/ı Iskrı NUıdı ru ()ka\ d o n ı n s ı n . • > 1/ k l u MııJuı ^ ırdııiKisı \hmel Korulsan. Habu \1erU/ı \luduru \al<,ın Baver. Savla D ı u u ı ı \ o n u m e m \lı Aıar TAKVIM 23 Arahk 1983 [msak 6 37 Guneş 8 21 reııısıkı/tı W k A R \ >,akın l)«>gan. I/MIR Hıkmei (, elınkava. \l) \ N \ Mehmel Vfercan • NIMIS Sellerı Kı ınhul HaKrkr Selahallın (.ulvr. l)ı^ Hab<.rlı.r t rgon Bakı. Lkonomı (Kman l laj>a\. Kıılıuı A*tlır 1ımv. \l ı £•»'''" * akın Pek>en. Spor Dan MH.H 1 \bdulkadır > uıelmjn. Dıı/dııiK R r f l k l>"rbas. \raiirma Sahın Ikındı 15 32 Akşam P44 Vatsı 19 2 ' Burolar • Ankara K o n u r S o k a k N o 24 4Y e nısehır Ttl 17SS25 175866 Idare I 8 W * , • lımır Halıl Zı>a Bulvarı N o 65 3 Tel 254709 131230 • Adana Ataturk Caddesı T H K Işhanı kat 2 13 Tel 14550 19731 9 Basan \e Yaıan (umhurı\e( Matbaaulık veCazeteuhk T A Ş Turk O c a g ı C a d 39 41 Cağaloğlu Isl PK 246 Isl Tel S2O97O3 Telex 22246 Oğle 13 13 MENEMEN DE BIR DEVRIM ŞEHIDI: KUBILAY HİKMET ÇETÎNKAYA Genel Kıırulu bu kez de "sosyal demokrat" lafı karıştırdı Bu sırada Şevket Yılmaz'm Cevdet Selvı'nın vanında duran ve olaylara neden olan konuşmayı yapan Munir Ceylan'ın yanına gelerek, "Şimdi konuşacağım dinle beni. Salonda ol" dedı Yılmaz, gruptan a>nlırken, "Kim seçim propagandası yapıyor gorecegız" dıye bağırdı. HarpIş Genel Başkanı Kenan Durukan ıse, Selvı'nın yanına gelerek, "Hep Şevket Vılmaz'ı alkışladık. Guvendik kendisine ve bugunlere getirdik. Sosyal demokratlar bolunmek istemiyor" dedı Turk işçi hareketinden gotıirduklerine uzulerek seyirci olduk. Bu kere, evde pişiı*me>e çalıştığımız aşa, evdeki fertlerden birı devamlı su katmaya çalıştı. Sosyal guvenlik haklanmız iyice sulandı, hakkımızı sulandıran aile ferdimizi bu Genel Kurul'da cezalandırmaraız gerek." ŞtDE HESAP VERMELİ Harpîş adına konuşan DM eskı uyesı Mustafa Alpdundar da Sadık Şıde'nın hesap vermesı gerektığını soyleyınce, bır delegenin "O kendi hesabını verir, sen kendi hesabını ver" dıye bağırdığı duyuldu Genel sekreterlık ıçın adaylığından soz edılen Mustafa Başoğlu'nun sendıkası SağhkIş adına konuşan Hasan Huseyin Koç da, Sadık Şıde'nın ışçı alevhıne uygulamalara vol açan kararnamelerde ve kararlarda ımzası bulunduğunu sovleyerek bunlan sıraladı Sadık Şide'yı savunanların arasında ıse, Şıde'nın kendi sendıkası olan Şekerlş Sendıkası delegesı tlhan Çakıroğlu vardı. CEVDET SELVt PetrolIş adına konuşan Genel Başkan Cevdet Selvi, Genel Kurul oncesı koltuklar uzerınde yoğunlaşan kulısı eleştırerek, demokrasıve geçışte TurkIş'ın bovle şeylerın dışında uğrasacağı pek çok konunun olduğunu soyledı Selvi konuşmasında ozetle şunları soyledı "Turk ekonomisimn bu dunıma duşmesinin nedeni, Turk işçileridir denildi. Ama dort vıldan beri ne bir direniş, ne bir grev olmazken Turk ekonomisinin sağlam olduğu soylenemez. Turklş yalnızca bunvesinde olan işciye gore değil, tum çalışanlara ilişkin hesaplannı yapmalıdır. Turktş'in gorevi guniuk basıt hesaplar değil, sonuç alıcı çalışmalar vapmaktır." TGS adına konuşan Nail Gureli, olağanustu dönemlerde fedekârlıkların "Hep çalışkan ve vatansever Turk işçisinden beklendiğini" sovleyerek, "Yeter »rtık soz işçinin diyebilecegimiz gunlere yonelmeliyiz. Çetin gunler edebiyatı arasında zokayi yi(Arkası 7. Sayfada) Ahmet Timurtaş olav yerınden uzaklaştırılırken, Şevket Yılmaz'ın "O soz neydi oyle?" dı ŞtDE'YE ELEŞTİRİLER ye bağırdığı duvuldu Genel Kurulun dunku toplanYılmaz'ın bu delegenin uzerine yurumesınden sonra sosyal tısında Turklş Genel Sekreten demokrat sendıkacıların ve de Sadık Şide'yı eleştırenler, genel legelerın salon dışına çıkarak ku başkanları genel sekreterlık ıçın adavlıkları soz konusu olan senme oldukları ızlendı dıkalardı Bu adaylardan Kenan CEVABI KLRSUDEN Durukan'ın genel başkan olduVERECEGIZ ğu HarpIş Sendıkası Genel BaşPetrolIş Sendıkası Genel Baş kan Yardımcısı Çetin Soyak, kokanı'nın Yılmaz'ın hareketı uze nuşması sırasında Sadık Şide'yı rıne çok sınırlendığı goruldu. Bır "pişmiş aşa su katmakla" suçanda Selvı'nın çevresı sosyal de ladı Soyak, şunları soyledı mokrat sendıkacılar tarafından "İşçimemur aynmı yonetime sarıldı Selvı'yı yatıştırmak ama katılma, KİT >e KİK personel cıyla Teslş Sendıkası Genel Baş rejımi ıle ilgili hukumet kararkanı Orhan Erçelik araya gırdı namelerinin ve uygulamaların KUBILAY AİLESI Kubılay'ın aılesinden geriye kalanların bir bolumu... Oglu \edat Kubılay, baldızı Semiha Soycaturk, eşi Fatma Vedide, gelinı Muzeyyen kubila> ve torunıı Kemal Kubilay. (Fotoğraf CELAL BAŞLASGIÇj Karısı, Kubilay'ı anlatıyor 1 Bındokuz yuzyırmıyedı yılının sonbaharını yaşıyordu Izmır. Alsancak Garı'ndan Aydın'a hareket eden posta trenı, ondokuz yaşındakı Fatma ıle bır vaş buyuğu, ablası Zehra'yı goturuyordu Karşıyaka Muallım (oğretmen) Mektebı'nın (okulu) mezun olan ıkı genç kız, Fatma ıle Zehra Aydın'ın Çıne ılçesıne ılkokul oğretmenı olarak atanmışlardı Bunlardan oykumuze konu olan Fatma Vedide, yakın tarıhımıze 'Kubilay Olayı" adıyla geçecek bır devrım şehıdımızın eşı olacaktı Falma Vedide, bugun yetmışaltı yaşında Aydın'ın Nazıllı ılçesınde elhaltı yaşındakı oğlu Vedat Kubilay ıle birlıkte oturuyor Falma Vedide hanım ıle elhaltı yıl oncesını konuştuk "Hemen evlendınız m ı 9 " "Hayır... Olur mu oyle şey." "Bıraz anlatır mısınız o yıllan?" "Yavrucuğum,kaç yıl geçmiş aradan? Bak benim oglum ellialtı yaşında. Yani elliyedt yıl geçmiş." "Anlatmak ıstemıyor musunuz 7 " "Yoo, yanlış anlamayın. Aklıma gelen herşeyi anlatacağım. Evet. biz once Kubilay'la arkadaş olduk. Yani iki oğretmen okulda nasıl arkadaşsalar biz de oyleydık. Ama ikimiz de gençtik. Ben ondokuz yaşımda, Kubilay da yirmı yaşında..." Yetmışaltı vaşında Fatma Vedide hanım yenıden Kubilay'la ılgılı anılarına donuvor "İşte Gazi Okulu'nda Kubilay la arkadaşlığımız onceleri iki oğretmen arasındakı doğal arkadaşlıkla başladı. Kısa bır sure sonra bu arkadaşlıgımız duygusallıga donuştu." Bu kez ben soruyorum: "Evlenme teklifinı kım yaptı, o mu, yoksa sız m ı ? " Fatma Vedide hanım guluyor gozluklerının ardından "Vallahi anımsamıyorum. Herhalde Kubilay yapmıştı." "Bıraz Kubilay'dan soz eder mısınız''" "Biz Izmir'deyken Millet Mektepleri oğretmen yetiştirivordu. Bu okullarda yeni Turkçe okutuluyordu, yetişkinlere... Hani şimdi Halk Eğitımi Merkezleri'nde okumayazma kursları var ya, onun gibi. Biz okulda eski harflerle ogrenim gorduk. Yani eskı yazı okuyarak mezun olduk. Ama ogretmenİigi veni harflerle yaptık. Biz yeni barflere yabancı değıldık. Fransızca'dan tanışırdık Latin harflerıyle. Izmir'de Kubilay Millet Mektebı'ni bıtırmış. \ydın'da Millet Mektebi açıldığında oğretmen olarak O'nu atadılar. Biz Kubilay'la vatan meselelerini çok dogrultusunda yetiştiren bir oğretmendi. Ama dedim ya, ataktı. Hareketliydi. Birdenbire kızar, sonra yumuşardı. O bunun kendine ozgu yapısıydı. Ama hiçbir zaman kırıcı olmamıştı. Sadece sinirliydi." "Kubılav ıçkısıgara ıçer mıydı 7 " "İçkisi, kuman, sigarası yoktu. Kahveye gitmezdi. Sadece spor yapardı. Spor yapar ve oğrencılerıne Ataturk devrimlerini oğretirdi." "Kıtapgazete okur muydu?" "O zamanlar kitap yoktu sanırım... Ama gazete okurdu." "Sızce ınatçı bır kışılığı vardı Kubilay ın.." "Evet, inatçı bır kişiliği vardı. Kendi duşuncelerini sonuna dek savunurdu. \ma kavğacı değildi. Kavgaya varan tartışmalara girerdi ama kavga çıkartnazdı. Ben ona 'askerde boyle tartışmalara girersen başına turlu işler gelir' derdim." "Kubılay'ın aılesı Gırıt'ten gelmış değıl mı?" "Evet, Giriften gelmişler. Once Adana Kozan'a yerleşmişler. Sonra Antalya'ya, Oradan da tzmir'e gelmişler." "Çocukluğunu anlatır mıydı Kubilay sıze?" "Çocuklugundan hiç soz etmezdi. O yuzden çocukluğunu bilmiyorum. Yalnız babası, Girit'ten geldiklerinde evde Rumca konuşmayı yasaklamış. İzmir ve Bursa Oğretmen Okullannda çok başanlı bır ogrencı olduğunu kendısınden degıl, arkadaşlanndan duydum. Okulda voleybol takımında oynadığını ogrendim. Ama beraberliğimiz birbuçuk yıl surdu. Pek az geçtı omrumuz onunla. doğrudurust bırbırimizı anlayamadık bile. Ufak bir çocukla birbuçuk yaşında, or IZLENIMLER Sosyal demokratlar güçlerini bilmiyvr ŞÜKRAN KETENCİ ANKARA Turkîş Genel Kurulu'nun ıkıncı gununde oyunlar tumden perde arkasına kaydı Kımler aday, kım kımı desteklıyor, kım ne\ı savunuyor 9 Insanlann soyledıklerınden anlamak olası değıl Gozunuzun ıçıne baka baka avnı kışı, bırıkı dakıka ara ıle yanına gelen ıkı rakıp adav adavına, gorev alması gerektığını, sonuna kadar destekleyeceğını soyleyebılıyor Oyunun baş aktoru, henuz Genel Başkanlığı tartışılmayan Şevket Yılmaz, zor durumda kalmış kışı rolunde. Sınırlı, telaşlı, genellıkle bırkaç buyuk sendıkanın yonetıcılen ıle kapandığı kapılar arkasından bağırdığı duyuluyor Gorunumune bakılırsa Genel Sekreter Sadık Şide ıle calışmama karannda dıretecek Sadık Şide'yı desteklemekte ısrarlı Tek GıdaIş'çılere "Şide kalırsa ben giderim" demış. Onlar da bu sozden sonra bıraz duşunmeye başlamışlar Sadık Şide her zamankı gıbı yıne hıç konuşmuyor. Kulıs yapmıyor Genel Sekreterlık'ten vazgeçmedığını sergıleyerek ka(Arkası 7. Sayfada) A\dın'da tanışıyorlar Fatma Vedide'ye soruyorum: "Kubilay la nasıl tanıştınız?" Gözlerını duvarda asılı olan genç kızlık fotoğrafına dıkıyor Sıyah çerçevelı gozluklerının ardında gözlerı sankı ellıbeş yıl oncesını yaşıyor Yalın bır Turkçeyle yanıtlıyor sorumuzu "Kubilay ile ilk mezun olduğum yıl lanıştım." "Yıl bındokuzvuzvırmısekız m ı ? " "Evet, bindokuzyuzyirmisekiz... Hangi ay olduğunu anımsamıyorum. Ama Aydın'da tanıştık." "Bıze o yıllan anlatır mısınız''" "Karşıyaka Muallim Mektebi'nd«n mezun oldum. Beni Odemiş'ın Bozdağ nahiyesıne başoğretmen olarak tayin ettiler. Kardeşimı de Vvdın'ın Ç>ne ılcesine atadılar. Ama babam, ikimizin de bir arada olmasını istedi. Kardeşim ve ben henuz daha çok kuçuktuk." "Kurtuluş Savaşı'ndan çıkalı beş yıl olmuştu değıl m ı ? " "Evet... Cumhuriyetimiz henuz çok gençti. Yunanlılar Ege'yi yakıp yıkmışlardı. Babam, iki genç kızın değisik yerlerde olmasını istemiyordu." Gozluklerını duzelttı Yennden kalkıp duvardakı asılı fotoğrafın onune geldı Resmı uzun uzun seyrettı Sonra vıne kanepeye ge lıp oturdu Bıze "Nerede kalmıştık" dıye sordu Y'anıt almadan anlatmava başladı "Ben okula başvurdum. Halk Partısi Başkanı vardı İzmır'de. Vludure hanım ona bir yazı yazdı. Ben Halk Partisi Başkam'na gittım. Başkan, Aydın Maarif Mudurlugu'ne bir yazı yazıp bana verdi. Biz Aydın'a geldiğımizde her taraf yanmış yıkılmıştı. Aydın'ı yıkıp yakanlar \ unanlılardı. Kaçıp giderlerken bu guzel Aydın'ı harabeye çevırmişlerdi. \anı biz Aydın'a geldigımizde şehir harabe şeklindeydi." "Aydın'da once nereye gıttınız 7 " 'Aydın'da Maarif Dairesi'ne gittik. Şimdiki adıyla Milli Eğitim Mudurlugu yani. Maarif Daıresı tahtadan yapılmış bir barakaydı. Içeride bir bacağı sallanan masa, bır kırık sandalye vardı. Mudur bey bizı oturlacak yer bulamadı. Nevse, beni de Çine'ye tayin ettiler. Vol yok, araç yok. Neyse ben ve ablam bır kamyon bulduk ve bozuk yollardan geçerek Çine'ye geldık." "Oğretmenlığınız Çıne'de başladı " "Evet, Bozdag'a gitmemış oldum boylece. Ablamla birlıkte Çıne'de çalışmaya başladık." "Kubılav ıle burada mı tanıştınız''" "Hayır, Aydın'da tanıştık. Biz Çine'de gorev e başladıktan iki ay sonra bir mufettiş geldı. Mufettiş Aydın Gazi Okulu'na ogretmen arıyordu. Gazi İlkokulu yeni yapılmış. Mufettiş bey, seçme ogretmenleri orada toplamak istivormuş. Bizı begenmiş. Kubilay 'ı da Soke'de begenmiş." "Kubılav Soke'de mı oğretmendı 1 '" "Ben sonradan ogrendim tabii. O zamana kadar Kubilav'ı tanımıyordum. Evet Soke'de ogretmenmiş. Neyse. biz hepimiz Gazi Okulu'na tayin olduk. Işte orada tanıştım Kubilay'la. Bindokuzyuzyirmiyedi yılı sonları olsa gerek." FATMA VEDIDE'den Sureklı vatan meselelerinden konuşurdu. Öğrenalerinı Ataturk devrimlerı dogrultusunda yetiştiren bir oğretmendı. İçkisi, kumarı, sigarası yoktu. Kahveye gitmezdi. Sadece spor yapardı ve oğrencilerine Ataturk devrimlerini anlatırdı. İnatçı bır kışılığı vardı. Kendi duşuncelerini sonuna dek savunurdu. Ama kavgact değildi. Kavgaya varan tartışmalara girerdi ama kavga çıkarmazdı. konuşurduk. Bilhassa ben ve Kubilay ulusumuzu çok severdik. Koyu milliyetçiydik. Milli duyguları mız vardı." "Bu duyğularınız nasıldı, anlatır mısınız 7 "Buvuk kurtarıcı Atatıirk'un yaptığı devrimleri benimsemiştık. Ornegin kadının çarşaftan kurtarılması. yeni harfler. medreselerin, tekkelerin kapatılması gibi.. Ustelık biz birtakım gerçekdışı şeylere karşıydık." 9 "Gerçekdışı dedınız, nedır b u n l a r " Efendım, hurafelere, cinlere, perilere, buyuye inanmazdık. Ne diyorlar... Ha, aklıma geldı. Bizim batıl inanışlanmız yoktu. O eskıden beri alışılagelmiş sozler. Vok evden çıkarken sag ayagını degil sol ayağını atacaksın, bilmem şu sayı ugursuzluk getirir, filanca gun çamaşır yıkanmaz gibi şeyler... Ben ve O koyu bır dindar degildik. Vani tutucu degildik. Ataturk şeriat duzenini kaldırmıştı. Medeni evlilık kabul edilmışti. Vani biz o vılların Ataturk devrimlerine bağlı oğretmenlenydık." "'kubılav'ın kışılığı nasıldı 9 " "Kubilay çok sinirli, daha dogrusu atak bir kişilıge sahıpti." Sıze karşı davranışları 9 " "Bana karşı çok saygılıydı. Yani şehit edilişıne kadar^bır buçuk yılı aşkın sureli evliligimızde bana karşı hiç kırıcı olmadı." "Çevresıne karşı nasıl davranırdı 9 " "Biz o yıllar iki genç oğretmendik. Vani Ataturk Cumhuriyeti'nin ogretmenleri.. Biraz once soyledığim gibi, ben ve Kubilay gerçekçi kışilerdik. Akılcı yol neyse ona inanırdık. Dın hususunda da oyle.. Nitekim o şenat duzeni ısteyenlerin kurbanı oldu. Çevresıne karşı da gerçekçı bır tavır alırdı. Surekli vatan meselelerinden konuşurdu. Ulkesını seven ogrencilerini Ataturk devrimleri tada kaldık. Oyle aynldık.." Fatma Vadıde Hanım Kubilay'ın şehıt edilışını Gonen'ın Tuzaklı koyunde oğretmen lık yaparken oğrendı Yanı ellıuç >ıl once V edat Kubilay onsekız aylık bebekken O acı haberı nasıl oğrendığını şovle anlattı Fatma Vedide hanım "Gazeteden ogrendim. Gonen'deydim. Gazeteye meraklıyımdır. Ders sonu başoğretmen odasına gittim. Gazeteler masanın uzerindeydi. Bir gazetede Kubilay'ın resmini gordum. Okudum. Hıçkırmaya başladım. Inanamıyordum." "Hangı gazeteydı, anımsıvor musunuz? "Akşam gazetesi. Akşam'a aboneydim." "Sonra ne yaptınız 9 " "Vedat'ı oyle bıraktım. Bizi Balıkesir'e goturduler. Balıkesir'de ogretmenler Kubilay için bir toplantı duzenlemışlerdi. Hemen orada bir konuşma hazırladım. Şimdi ne yazdıgımı, ne konuştugumu pek anımsıyamıyorum. O zamanki hıslerimle ne yazmışsam. onları okudum." "Kubılay'ın cenazesıne katıldınız m ı ? " "Hayır katılmadım." Fatma Vedide hanıma eşı Kubilay'ın cenazesıne neden ve nıçın katılmadığını sormadım Ve Kubilay'ın şehıt edılmesınden sonra bugune değın surdurduğu yaşamı da anlattırmadım Yazımızın ba^ında behrttığımız gıbı ellıuç yıldır hıç konuşmayan Fatma Vedide ıle roportajımızı burada noktalıyoruz. Yakın tarıhımızı yazacaklara ışık tutmak amacıyla haztrladığımız bu ınceleme roportajda bır dokuzyuzotuzlu yıllara yenıden donmek ıstıyoruz. Kadının kaderi göğüs biçimine baglı Çıplak goğusler kımıne gore guzellık olçusu, kımıne gore "mustehcenlık", kıınısı ıçın etkılı bır reklaın aracı. Batı Berlmlı ıkı \azar, kadm goğusu uzerine vazdıkları bır kıtap ıçın yuzlerce kadının kendi goğuslerı hakkındakı goruşlennı sordu, goğuslerın fotoğrafını çektı Dış Haberler Servisi Ister guzellık olçusu, ıster "mustehcenlik" goruntusu, kadınlann goğuslerı dunya edebıyatında en yaygın konulardan bındır Hatta "goğuslerın akasyalar altında otlayan korpe ikiz ceylanlar gibi," ıfadesıyle Incıl'de bıle ver almış olan bu konunun, toplumsal hayattakı yen ılk defa tartışma gundemıne geldı. "Stern" dergısıne gore, Batı Berlın'dekı "Courage" (Cesaret) adlı bır yayınevının çıkardığı ve çok sayıda roportaj ıçeren bır kıtapta kadınlar, goğuslennın bıçımının kendılennı nasıl etkıledığını anlatıyor Kıtabın vazarlan Daphna Ayalah ıle İsaac Weinstock, ka dınlann kendi goğuslerını erkek lerın gozuyle gorduğunu belırtıyor Kadınlar henuz erken yaşta, goreceklerı sevgı ve saygı açısından, erkeklenn kendi goğuslerı hakkında vereceğı yargının ne denlı onemlı olduğunu anlıyorlar Tıp sorunları konusunda muhabırlık yapan 41 yaşındakı Christine, "Goğuslerimın kuçuk olması. hayatımı her yonuvleetkiledi, " dıyor "Hıçbır zaman seksı ya da baştan çıkarıcı bır gıyıme başvurmadım ve her zaman cınsel rekabetten uzak durdum Yanı bızım sınıftakı en aptal oğlandan ıkı kat daha aptal gorunmeye çalışmadım Dolaysızca duşunsel gelışımım uzerınde enerjımı yoğunla^tırdım Otomatıkman, ılerıde geçımımı Lendım sağlamam gerektığını varleri buyuk gosteren sungerli sutvenler, kolları kaldırdıgınızda, olduğu gibi yukarı fırlıyor. Çunku şu zımbırtılan alttan tutan hiçbir şey yok. Sanki goğusleriniz omuz kemiginizden hızia aynlıyormuş gibi gorunuyor. Sonra arada şu lastik bulundugundan, goğsunuz havada almıvor. Hele yuzme havuzunda dikkat etmek gerekıyor, suda sunger çıkmasın diye. Hele bir erkeğin zevkle sungeri okşadığını duşunebiliyor musunuz?" IRİ GOĞLSE RAGBET AZ Oysa bundan vırmı yıl sonra buyuk ıdeal, supu r ge sapı gıbı ıncecık manken Twigg> oldu "Erkeklerce arzulanan. ragbet goren kızların hiçbirının gogusleri iri değildi," dıye anlatıyor Amerıkah fılm oyuncusu Virgınıa. Ideal olan sırık gorunumunu elde etmek ıçın, Vırginia goğsunu elastık bezlerle sımsıkı sanvordu Çunku, "Erkekler iri goguslu kızları alaya alıvordu va da onlardan urkuyordu." Modava uygun goguslere sahıp olmak ıçın, kadınlar yuzyıllardır acı çekıyor 16 yuzyılAvrupası'nda menteşelı demır korseler, 19 vuzyılda kan dolaşımını bozan ve bırçok kadının genç yaşta olmesıne vol açan korselerden, gunumuzun sutyenlerıne ve goğus amelıyatlarına, hep boyle oldu bu Femınıst hareketın son yırmı vılda gerçekleştırdığı toplu sutyen yakma eylemlerı de bunu değıştırmedı Şu anda 79 yaşında olan Sybil, "Bir talihsizlik eserı olarak goguslerim fazla iriydi ve bu benim en buyuk aşağılık kompleksimin nedeni," dıyor Goğuslerı gorulduğunde utanç duymak, onu omru boyunca etkılemış "Goguslerımden nefret ettim. Zayıf vucudum ıçın fazla ınydiler. Goguslerimden nefret edıyordum ve kendımden de nefret edıyordum. V e bır bakıma da ikisı aynı şeydi." Y 4RIN: Katiller örgütleniyor Stern son sayısının kapagını goguslere ayırdı saydım." Ve Christine pışman olmadığını belırtıyor, çunku kısa bır sure once okulunun 25 mezunıyet yılı dolavısıvla eskı sınıf arkadaşlanyla karşılaşmış "Gogusleri onları omur bovu dar kafalı kuçuk kasaba ev kadınlan haline getirmiş. O guzel kızların hepsi... bir hapis mahkumiyeti gıbi." Hemen hemen her reklamda çıplak goğuslerın ver alması ve goğuslerın kadınlann hayatını belırlemesı, ıkı yazarı bu valışmaya ıtmış Kıtap ıçın vuzlerce kadın ıle goruşmeler yapılmış, hemen hepsının goğuslennın fotoğrafı çekılmış Ve sonuçta, reklamlarda, fılmlerde, ıletışım araçlarında kendılerıne hıçbır zaman yer verılmeyen kadınlara da genış yer verılmış Bunlar, aşırı buyuk, aşın kuçuk, fazla vumuşak, fazla basık goguslere sahıp olan ve omurlen "ideal gogus" olçulen peşınde geçen kadınlar Marilvn Monroe donemınde goğuslerı kuçuk olduğu ıçın ozei bır tur sutyenle dolaşma zorunluluğunu duvan bır kadın, sıkıntılarını şoyle anlatıvor "Gogus Cruise füzelerinin yerleştirilmesine Ankara kesinlikle karşı çıkıyor İngıltere'deyayınlanan "Sımday Tımes" gazetesınde yer alan haberın Turkiye'de yeni bir hukumetin goreve başladığı sırada sız'dırılmasımn nabız yoklama çabası taşıdığı one suruluyor. ANKARA (Cumhumel Burosu) ABD Savunma Bakanlığı'ndan (Pemagon) Turkıve've Cruise luzelerının verleştırılme1.! volunda talı> malar vapıldıgına ılı^kın haberkr karşısında Ankara, dun bovle bır du şunve>e "kesinlikle" karşı olduğunu duvurdu Konunun kamuo>unda tartı>ma konusu haline gelmesı Ingıltere'de vayınlanan ve etkınlığıyle tanınan "Sunday Times"' gazetesının hafta sonunda Penlagon kavnaklanna da vanarak ve'dıgı bır habele ortava vıktı Sundav Tımes haberınde ABD >oneumının bır dızı ulke>e nukleer ba^lık verıne konvansıvonel patlavı ularla vuklu başlıklar takılarak Cru ıse fuzelen >erleştırmevı tasarladığını, uygun bulunan ulkeler arasında Turkıve'nın de bulunduğunu bıldır dı II K 4ÇIKLAMA Soz konusu haber karşısında Dısı^lerı Bakanlığı pazartesı gunu tek tumlelık kısa bır avıklama \apmak la vetındı Dışışlerı Bakanlığı sozcusu Buvukelçı Nazmı \kıman gazeteı.ılerın sorulan uzerine "Bu haberienn gerçekle bır ılgısı \oktur" dedı IKİNCI \Ç1KLAM\ Sozcu Akıman, dun sorularımız uzerine Ankara'nın lutumuna açık lık gelırdı ve "Turkı\e bu luzelerin ulke lopraklannda sonuçlandmlmasına kesinlikle karşıdır" şeklınde ko nuştu Akıman, bunun aslında "bilınen bır lulum" olduğunu belırterek daha once de bu doğrultuda avıklamalar vapılmi} olduğunu hatırlaltı Ote vandan soz konusu haberlerın çıkmasına kavnaklık eden bır pentagon çalışmasımn "yapılnıış dugu" bıldırılıvor Nıtekım W ashıngton'dan Ankara v a lilavan haberlere gore bazı Pen'aaor. veıkılılerı, 'Bu konuda kuçuk bırçaltsma \apıldıgım' doğrulamakla birlıkte, bunun uygulamaya konulması ivin bır plan bulunmadığını, herhangı bır karar alınmadığını belırttıler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle