16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ARALIK 1983 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 Yeni simgeler, züppelik ve ekonomi (Baştarafı 2. Sayfada) da gerilemişti. Toplum ve Bilim dergisinin eni bir biçimde yayımlanan güz sayısında ağırlık işte bu konuya verilmiş bulunuyor. Sayın Huricihan İnan'ın "Osmanlı Tarihi \e l)ün\a Sislemi: Bir Değerlendirme", Wallerstein. Decdeli ve Kasaba'ntn "Osmantrnın Dünya F.konomisi ile Bülünleşmesi" ve Pamuk'un ••Osmanlı /anaallarının Yıkılması" adlı yazılarında konu, bilimsel açıdan ve en canalıcı özü göz önünde tutularak incelenmektedir. Burada bu üç yazıyı özetlemeğe yerim elverişli değil, ancak "Osmanlı Tarihi ve Diinya Sistemi: Bir l)eğeriendirme" başlıklı yazının ilk tümcelerini alnıakla yetineceğim. "Batı egemenliğinin Doğu iizerinde >erleşmesinin özünde Doğu'nun tarihinin Batı hegemonyasımn dilinde yazılması yalar. Bu olgu en çok ve gelişkin biçimi ile. I. Dünya Savaşı'na kadar «lan dörl yüıyıllık süre içinde Ortadoğu. Kuzey Afrika ve Balkanlar'da geniş lopraklara sahip ulan Osmanlı İmparalorlugu söz konusu olduğunda göze çarpmakladır. Osmanlı ulkesi, Batı Avrupa'ya olan yakınlıgının yanı sıra, uzun bir sure boyunca Batı ile askeri, diplomatik. ticari ve kültürel ilişkiler içinde bulunduğu için genişleyen bir Avrupa'yı çok daha yakınında ve anında hisselmiştir. Onsekizinci yüzyılın sonunda ve ondokuzuncu yüzyılda, Avrupa'nın Osmanlı topraklarına doğrudan nüfuz elliği o tarihsel anda. Osmanlı İmparatorluğu'nun larihi ve loplumsal yapısı üzerine birtakım inançlar ve varsayımlar ortaya çıktı. Aydınlanma çağının yazarları ve Hegel'in katkıları ile A\rupalı dünya görüşünün bir parVası olarak ortaya çıkan bu soylev Doğu ile Batı tarihlerinin, <>/de bir ikilikten. bir karşıtlıklan kaynaklandığı görüşü ile lemellendirilir. Batı degişme ve gelişmeye dayalı. diinya tarihinin ayrıcalıklı bir bölgesi olarak görülürken, Doğu bu ayncalıktan yoksun, değişmeyen, gelişmeyen ve böylece larihsiz bir bolge olarak göriildii." Yazar, bütün bu görüşleri ta baştan ele alarak incelemekıe \e yazısını, dünya ekononıik gcli^iminin etkisi ılc Osmanlı devlelinde ortaya çıkan yapısal donüiUmc bağlamakıadır. VVallerstein'in incelemesinde de vurgulanan bu durum. özeıle, Osmanlı Devlelinde. Batı ekonomisi ile bütünleşmenin doğurduğu çöküntüyü nedenlendirir. ••Osmanlı Zanaaılarının Yıkılması" başlıklı yazı, bunun özgül bir örneğini vermekıedir. Sanayi devrimini anlayanıamanın ve gerçekleştirememenin doğurduğu karşı durulmaz bir durumdur bu. Batı ekonomisi ile bülünleşme'den sakınılsaydı, v"ağdışı bir sanayi ile daha ne kadar dayanılabilirdi? Düşünülmeğe değer. İşte bütün bu sorunlar, bizde, Ban'.ıla^ma süreci icinde ele alınmamıştır. DoğuBatı ilişkileri konusunda meraklı okurlarıma, adlarını verdiğim iki kitapla dergiyi okumalarını salık veririm. Vadeli hesabı 19olanönce aylık faizli va yici bir zararlı tasarrufçu uygulama oluyor. aralıktan (Baştarafı 1. Sayfada) siyle çelişmekte, tasarruf sahibinin bu konuda disipline edilmesini sağlamak şöyle dursun yönetime ve bankalara olan güvenini sarsıcı bir nitelik taşımaktadır. Bu uygulamanın tek yararı bankaların mevcut vadeli hesaplardaki parayı koruyarak yeni faizlerle yeni para toplama olanağına kavuşmaları olacak. Özellikle küçük tasarruf sahibinin aleyhine olan diğer uygulama aylık faizlerle ilgili. Parasına para katmak için değil de ayhk faiz geliriyle dar bütçesinin bir açığını kapatmak çabasında olan küçük tasarruf sahibinin bu gereksinmesi hiç düşünülmeden aylık faiz uygulamasının kaldırılması öncelikle düşünülenin küçük tasarruf sahibi olmadığı izlenimini güçlendiren bir diğer gösterge. Geçtiğimiz dönemde bankalara para kaptıran küçük tasarruf sahiplerinin hep bu ek aybk gelire tamah ederek bu yola başvurdukları anımsandığında aylık faizin küçük tasarruf sahibi için önemi daha iyi anlaşılıyor. Üç ayda bir faiz uygulamasının, üstelik oldukça düşük faiz oranlarıyla, bu ihtiyacı karşılaması mümkün görünmüyor. Avrıca bazı bankaların eene deli hesap açtırmış bulunan müşterilerine şimdiden "aylık faiz kalktı" diyerek faiz ödemesi yapmaktan kaçınma tavrı içine girmeleri, bir kez daha küçük tasarruf sahibi aleyhine ve para yatırma anındaki anlaşmayı çiğne Küçük tasarruf sahibini gerçekten rahatsız eden bu uygulamalarda düzeltmeye gidilmemesi halinde son fıiz kararlarının "küçük tasamıfçuyu koramak" için ahnmış olduğuna inanmak daha da zorlaşacak. UGUR MUMCU (Baştarafı I. Sayfada) GOZLEM TürkFransız Dostluk GecesVnde Corinne Hermes, "boğaz tokluğu"na şarkı söyiedi Magazin Servisi Türkiye Fransa Ticaret Derneği'nin düzenlediği "Türk Fransız dostluk gecesi" EtapMarmara otelinde yapıldı. Türk ve Fransız işadamlarının çağrıldıkları gec: ye ne Türk ne de Fransıt işadam İarı fazla ilgi göstenncruişti. Oyak Renault grubunun başkanı olan Petrick de Butler aynı zamanda derneğin başkanı da olduğu için geceye katılmıştı. Türk işadamlan arasında da Sakıp Sabancı ve Erdoğan Demirören'den başka ünlü kişi yoktu. Gecenin sanatçılan 1983 Eurovision Şarkı Yanşması birincisi Corinne Hermes ile Türk sanat çısı Ayla Algan'dı. Menecer Erkan Özerman'ın söylediğine göre Corinne Hermes ülkemize hiç para almadan gelmişti. "Tiirkiye'yi görmek ve Türk Fransız dostluguna bir katkıda bulunmak istemişti". AYNI OTELDE YILBAŞI GECESt tÇİN Ulusal bir şarkıcımızın aynı otelde, yılbaşı gecesi için 2 milyon lira ücret alacağının bilinmesi nedeniyle, uluslararası bir şarkıcının "boğaz tokluğuna" program yapması herkesi çok duygulandırdı. Bravo Dergisi Yazıişleri Müdürü Saydam beraat etti İstanbul Haber Servisi Bravo Dergisi'nin kasım 1983 sayısında yer alan bazı fotoğraflann müstehcen olduğu iddiasıyla açılan kamu davası derginin Genel Yayın Yönetmeni ve sorumlu Yazıişleri Müdürü Ali Saydam'ın beraatiyle sonuçlandı. Hemen Akbank a gelin Akbanjc , güvencesınde ec k kazaıun . . . lük Inşaat Dairesi'ne bağlanmış ve söz konusu inşaatı adım adım izleyen Dekanhk İnşaat Müdürlüğü devreden çıkarılmıştır. Niçin acaba? Böylesine büyük bir inşaatın kesin hesaplarının inceleneceği sırada kesin hesaplara temel olacak verileri saptamakla görevli inşaat Müdürlüğü'nün devreden çıkarılması ne anlama gelmektedir? Hiç şüphesiz, sayın rektörlüğün bu konuda ileri süreceği bazı yasal ya da idari nedenleri bulunabilir. Önemli olan ileri sürülen bu nedenlerin yasal ve inandırıcı olup olmamalarıdır. Bu nedenle konuyu kamuoyu önüne getiriyor ve 1200 yataklı Eğitim Hastanesi'nin dünü ve bugünü hakkında rektörlükten kamuoyu önünde bilgi almak istiyoruz. Amacımız budur. Konuyu biraz açalım: Rektörlüğün, Tıp Fakültesi Dekanlığf na yazdığı 9 mayıs 1983 gün ve 151/82 sayılı yazıda Eğitim Hastanesi inşaatının "54 nolu istihkaka kadar olan kısmının" Dekanhk İnşaat Müdürlüğü'nce, "55 No. 'lu istihkak"dan başlamak üze^ re, kesinleşecek istihkakların ise Rktörlük Yapı Işleri Daire Başkanlığı'nca ödeneceği bildirilmiştir. Bu arada, "55 No. 'lu istihkak" 1981 yılı ödenekleri içinde ödenmiştir. Rektörlük Yapı İşleri Daire Başkanlığı ile Dekanhk İnşaat Müdürlüğü arasında bundan sonra Yüksel İnşaat'ın kesin hesapları üzerinde uyuşmazlık başgöstermiş, karşılıklı yazılar yazılmış, sonuçta Dekanhk İnşaat Müdürü görevinden ahnmıştır. Rektör Sayın Tarık Somer ile Dekan Sayın Ahmet Sonel arasındaki her konudaki yıllar öncesine dayanan uyum ve karşılıklı anlayış bu konuda da kendini göstermiştir. Eğitim Hastanesi inşaatı konusunda kamuoyunun aydınlatılmasında yarar görüyoruz. Eğer Sayın Rektör ve Sayın Dekan bu konuda birlikte ya da ayrı ayrı açıklamalarda bulunurlarsa, bizler de bu yolla kamuoyunu aydınlatmış oluruz. Nedir bu "kesin hesap" sorunu? Soruları soralım: İnşaat ne zaman başlamış? Birinci sorumuz bu.. İkinci sorumuz, Yükşel inşaat'a bugüne kadar kaç milyon TL. ödendiğidir?.. Üçüncü sorumuz da yine bu sorulara bağlıdır: İnşaat ne zaman bitecektir. kesin hesap kimler tarafından ne zaman yapılacaktır? Ankara 15. Noterliği'nin 15953 sayısında kayıtlı "Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi 1200 Yataklı Eğitim Hastanesi İkmal İnşaatı TeklifAlma Şartnamesi" başlıklı belgeden bu yana bütün gelişmelerin özet bilgisi hepimizi aydınlatmaya yetecektir. Ankara İkinci Noterliği'nin 11266 yevmiye sayısında kayıtlı "Geçici Kabul Tutanağı'nöan sonra neler oldu? Şirkete ne gibi ödeme yapıldı ve yapılacak? Konularımız şimdilik bunlardır. Tabii başka sorularımız da olacak: Örneğin yapımı süren Eğitim Hastanesi inşaatında trafolar yanmış mıdır? Yanmışsa olay üzerine ne yapılmıştır? Jeneratör montajlarının yapılmamış olması nedeniyle herhangi bir zarar doğmuş mudur? Doğmuşsa ne olmuş, bu konuda ne gibi önlem ahnmıştır? Bunlara da yanıt beklıyoruz. Tıp Fakültesi'ndeki inşaat sorunları Eğitim Hastanesi ile de bıtmıyor. Kardiyoloji Merkez inşaatı ile ilgili sorunlar da gündemdedir. Müteahhit Enver Durmaz tarafından yapılan ve yapımı iki yıl geciken inşaatın, aynı inşaatın 4. kısım müteahhidi Nihat Ekşi'ye devredilmesi nedeni de bu arada küçük bir soru olarak, akla gelebilir. Elimizde bazı ilginç dosyalar var. Önümüzdeki dönemlerde bu dosyaları bir bir açarak, ilgililen, kamuoyu önünde açıklamalar yapmaya çağıracağız. Dönemin ilk dosyası bu: Tıp Fakültesi İnşaatları. Soruları sorduk, şımdi yanıtları bekliyoruz. 19 Arahk 1983 tarihinden itibaren geçerli OKTAY AKBAL EVET/HAYIR (Baştarafı 2. Sayfada) lenin en iyisini yaptım. Şimdi sizden özgürlüğümün ve onurumun korunmasını istiyorum" Sonunda aklanacaktır... "Savunma"yı bütün okuıiarımın görmesini isterdim. En başta hukuk öğrenimi yapan gençlerin... Gelecekte avukat, savcı, yargıç, Yüksek Mahkeme üyesi, milletvekili, bakan olarak görev yapacak olanların... Önce gençler görmeli! Gelecek, gençlerin elinde oluşacağı için... Sonra da yargıçlar, savcılar, avukatlar... Ellerindeki sayısız dosyaları inceleyerek, karşılarına çıkanlan insanlann yazgılarını ellerinde tutan 'hukukçu'lar... Muazzez Menemencioğlu, bu oyunu çevirmekle önemli bir görev yapmıştır. Müşfik Kenter ustaoyunculuğuyla 'Savunmayabüyük bir etkileyicilik, kalıcılık kazandırmıştır. Kendilerini kutlar, teşekkür ederim. UltZ ORANLARITMLOSU YıUık Vadesiz 3 ay ihbarlı vadesiz mevduat (mevduat sertifikaları dahil) 6 aydan (6 ay dahil) 1 yıla kadar vadeli mevduat (mevduat sertifikaları dahil) 1 yıl (1 yıl dahil) vadeli mevduat (mevduat sertifikaları dahil) 6 aydan (6 ay dahil) 1 yıla kadar vadeli üçer aylık faiz ödemeli tasarruf mevduatı (mevduat sertifikaları hariç) 1 yıl (1 yıl dahil) vadeli üçer aylık faiz ödemeli tasarruf mevduatı (mevduat sertifikaları hariç) Yurt dışında çalışan Türk işçileri tarafından havale yoluyla gönderilen veya efektif olarak bozdurulacak olan dövizlerin kesm satışı suretiyle açılan vadeli mevduat hesapları ve mevduat sertifıkalarma vadelerine göre °/,4 fazla faiz verilir. 16.12.1983 tarıh ve 83/7507 sayılı kararname ve bu kararnameye istinaden T.C. Merkez Bankası'nca çıkanlan (sıra no. 11 teblığ gereğmce 19.12.1983 tarihinden once açılan vadeli mevduat hesaplarına tatbık olunan faiz oranları, vadelerı sonuna kadar uygulanır. %5 %49 TÜRKtYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI İDARE MERKEZİNDEN Bankamız 1211 Sayılı Kanunun verdiği yetkiye^ayanarak, 26 Aralık 1983 tarihinden itibaren, tedavüle peyderpey ve yeterli miktarda yeni tip 100 liralık banknot çıkarmayı kararlaştırmıştır. Tedavüle çıkarılacak olan yeni tip 100 liralık banknotların başlıca özellikleri kısaca şöyledir: Boyutları: 63X131 mm.'dir. Rengi: Ön ve arka yüzünün hâkim rengi erguvan ve kahverengidir. ö n yüzü: Banknotun fıligranı hariç, tamamını kaplayan değişik renk ve desenlerde giyoş bir zemin üzerinde, sağ tarafta Atatürk'ün bir portresi, solda filigran boşluğu içinde Atatürk filigranı, filigranın üstünde ve portrenin altında seri ve sıra numaraları, ortada üstte iki satır halinde " TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI" ibaresi, altında ortada büyük bir " 100" rakamı ve üzerinde " YÜZ TÜRK LlRASI" yazısı, altında küçük puntolarla ve iki satır halinde "14 OCAK 1970 TARİH VE 1211 SAYILI KANUNA GÖRE ÇIKARILMIŞTIR" ibaresi, daha altta Başkan "OSMAN ŞIKLAR " ve Başkan Yardımcısı "YAVUZ CANEVT'nin imzaları, sağ ve sol alt köşelerde değişik giyoş motifler üzerinde birer "100" rakamı bulunmaktadır. Arkası: Banknotun arkasında giyoş bir zemin üzerinde üstte "TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI" ibaresi, ortada fonda "Ankara Kalesi", önünde sağda Şair Mehmet Akif Ersoy'un bir portresi ve altında küçük puntolarla "MEHMET AKİF ERSOY 18731936" ibaresi, ortada İstiklâl Marşımızın ilk iki dörtlüğü, solda Mehmet Akif Ersoy'un Ankara'da müze haline getirilen evi, sağ alt ve sol üst köşelerde değişik renk ve şekillerde giyoş motifler üzerinde birer "100" rakamı, sağ üst köşede gene giyoş bir motif üzerinde iki satır halinde "YÜZ TÜRK LİRASI" ibaresi, en altında ise bir,kenar suyu bulunmaktadır. Ayrıca banknotun orta sağında özel bir emniyet çizgisi vardır. Anılan banknotlann örnekleri bankamız ve diğer bankaların gişelerinde görülebilir. 15 Mayıs 1972, 24 Eylül 1979, 20 Haziran 1983 tarihlerindc tedavüle çıkarılmış bulunan eski tip 100 liralık banknotlar da bu yeni tip banknotlarla birlikte tedavul edecekıir. Duvurulıır. Basın: 29898 %4Z % 45 %42 %38 Sizdemüyonlarca tasarruf sahibi gibi Akbank a gelin, kazaıun. AKBANK Güvenııüzın esen İt J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle