17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ARALIK 1983 * HABERLERİN DEVAMI (Baştarafı 1. Sayfada) olanlardan yüzde 30 stopaj keDöşlüoğlu, şirketlerin bundan siliyor. 10 gün içinde çıkması sonra ihraç edecekleri yeni tah beklenen yasa ile gerek nama, viller için kararname gereği yü gerekse hamiline hesaplarda storürlükteki 1 yıl vadeli banka fa paj oranının yüzde 10'a düşeceiz oranından yüzde 20 daha faz ği tahmin ediliyor. la faiz verilebileceğini, yani bu durumda yeni tahvillerin yüzde 54 brüt faizle ihraç olunabileceğini söyledi. (Baştarafı 1. Sayfada) Bugün piyasada bulunan tahöbürgün kararlarını verecekler villerin de bankalann yeni faiz ve gelip paralannı yaüracaklar," oranlarının üzerinde gelir getirşeklinde konuştular. mesi gerektiğini ve şirketlerin bu Tasarruf sahibinin bankalara yönde önlemler almaya hazırlanolan ilgisinin dün iş merkezleri dıklarını kaydeden Zeki Döşlü ve ticari bölgelerden çok yerleoğlu, "Yonetim Kunılumuz ya şim merkezlerinin ağırlıkta oldurın bu konuyu görüşmek üzere ğu bölgelerde yoğunlaştığı da toplanacak. Şu anda piyasadaki dikkati çekti. Ticari merkezlertahviller için yüzde 52 yıllık net de ise bankalann müşterileri dadolaylarında bir getiri sağlanabi ha çok telefonla son gelişmeler leceğini sanıvorum" şeklinde ko hakkında bankalardan bilgi alnuştu. dılar. Öte yandan çeşitli banka şuEczacıbaşı Yatırım Holding belerinde müşteri ile banka perGenel Müdürü Alilla Nizamoğsoneli arasında yoğun tartışmalu da şirketlerin ihraç ettikleri tahvillerin faiz oranlannın yük lara da tanık olundu. Özellikle vadesi birkaç ay sonra dolacak seltileceğini, ancak bu konuda karar alabilmek için faizlerden ke olan tasarrufunu çekerek yeni "cazip" faiz seçeneklerinden yasilen stopaj oranında yapılacak rarlanmak isteyen tasarruf sahideğişikliği beklediklerini kaydetbi, işlemiş faizin hangi oranla işti. Bilindiği gibi bugün için naleme konacağı konusunda banma yazılı hesapların faiz gelirinka personeliyle epey tartıştı. den yüzde 20, harniline yazılı CUMHURİYET/U Faize hücum neye yolaçabilir? (Baştarafı 1. Sayfada) rultusunda üç aylık mevduata brut yüzde 49 faiz verildiğine göre, (gelir vergisi stopajı yüzde 10'a inerse) yani yıllık yüzde 49 üzerinden hesaplanacağına göre, yüz bin lira üç ay sonunda net 10 bin 250 lira.getirecek demektir. Yüzde 49'un dörde bölünmesiyle bulunaeak 10 bin 250 lira, yüz bin liranın üç ay sonunda getireceği net gelir oluyor. Yani, ayda net 3.500 lira dolayında ek gelir. Bu noktada iki soru sormak gerekır: Önce, kimlerin bankaya yatıracak yüz bin lirası var?.. "Orta direk" içinde anılanlarınbankada yatıracak yüz bin liraları var mı?.. îkincisi de, ayda net 3.500 lira ek gelir sağlamakla "Sosyal adaletin yaygınlaştırılması" arasında bir bağlantı olabilirmi? 3.500 lira net gelir elbette bir katkıdır. Ama, bununla sağlanacak ek gelir "orta direğe" ne kadar ekonomik refah sağlar?.. Tasamı! edilerek bankaya yatınlacak para ne kadar artarsa, net katkı o ölçüde artacağından, önümüzdeki dönemde birkaç gelişme beklenebılir: "Faize hücum" herhalde yeniden başlayacaktır. Bunun sonucunda konut fiyatlarının düşeceğini, altın fiyatlarının ineceğini, araba fiyatlarının yine azalacağını tahmin etmek güç değil. İşte, "orta direk" asıl bunu yapacak. Faiz oranlarına güvendikten sonra, orta direk elindekini, avucundakini satarak, faize verecek. Bunun iki sonucu beklenebilir. Önce toplumda "servet dağılımı" değişecek, servet el değiştirecek. Bu işin orta direk açısından en olumsuz sonucu. tkincisi de, herhalde enflasyon oranında azalma ortaya çıkacak. Orta direk bu noktada belli bir avantaja sahip olabilecek. Fiyatların azalması, orta direğe belli ölçüler içinde nefes aldıracak. Ama, bu geiişme uzun dönemde ortaya çıkacak. Bunlar işin "tasarruf sahibi" açısından özeti. Konunun bir de yatırımcı ve bankalar açısından görünümü var. Banka yatırılan parayı yüzde 49'dan satın alacak. Resmi Gazete'de yayınlanan tebliğlere göre yatırım kredisinin faizi yüzde 30 olarak belirlendi. Yani, banka yüzde 49'a satın aldığı parayı, yüzde 30'dan satacak. Açıkçası, bankalar sattıklan her lirada yüzde 20 zarar edecek. Bankalar bu zaran nasıl kapatacak?.. Zarara uğrayan bankalar >a sallanmaya başlayacak. ya da Merkez Bankası bu bankaları finanse edecek. Üçüncu bir oiasıhk da, dış kredi ile bankalann beslenmesi. Dolayısıyla, yatırımların dış kredi ile finanse edilmesi. Ama, hemen sormak gerek, dış kredi nereden ve nasıl gelecek?.. Henüz açıklanmayan dış kredi olanaklan mı doğdu?.. .Faiz oranlarının yeniden yükseltilmesi, kısa ve uzun dönemde orta direk açısından belli yararlar, ama yine belli zararlar getirebilecek. Önemli olan bu yarar ve zararın bilançosunun kapanması sırasındaki son durumdur. Yatırım cephesinde ise, durum biraz daha karışıktır. Bize göre, önümüzdeki dönemde asıl dikkatler bankalar ve yatmmcılar üzerinde yoğunlaşacaktır. Çünkü, kopacaksa "çıngar ya da kıyamel" asıl orada kopacaktır... Tahvil faizleri Cumhuriyet (Baştarafı 1. Sayfada) 24 bin 500 lira oldu. Külçe altının fiyatı da gramda 250 lira gerileyerek, bir günde 4010 liradan 3760 liraya düştü. İstanbul'da altın fiyatlarının belirlendiği Kapalıçarşı'da dün yurttaşların ellerindeki altını paraya çevirme eğilimlerinde kayda değer bir artışın olmadığı belinildi. Altın piyasasının ileri gelenleri altın fiyatlarındaki düşüşün, sarrafların, yeni kararnameyle birlikte halkın altın satışına gideceği ve fiyatların düşüş kaydedeceği yolundaki beklentisinden kaynaklandığını belirttiler. "Fiyat daha fazla düşmeden" ellerinden altın çıkartmak isteyen bazı sarrafların bu çabalan fiyat düşüşünü hızlandırdı. Bu arada gelecekteki altın fiyatının tahmini üzerine "borsa oyunu"nun oynandığı "ayaküslü borsası"da dün hareketli bir gün yaşadı. "Ayaküstü borsasının eğilimleri"de sarraflarca dikkatle izlendi. İstanbul Kapalıçarşı'da dün bazı sarraflar halkın altın bozdurmak için hücum etmesi ihtimaline karşı, bankadan para çekmek üzere bir adamlarını hazır olarak tutuvorlardı. GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) Genelkurmay Mahkemesi kararı ile suçsuz bulunmuş ve aklanmıştır. Aynı davada yargılanıp, aynı biçimde aklanan bir başka general de MDP milletvekili olarak parlamentoya girmiştir. Bir başka suç savı nedeniyle Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde yargılanıp. aklanan bir başka emekli general de HP milletvekilidir. Bu örnekler, iddianamelerin değil, kesinleşmiş beraat kararlarının esas alındığını göstermektedir. Hukuk devletinde "idari takdirlerle" suç oluşturulmaz; bu konularda tek ve kesin ölçü kesinleşmiş mahkeme kararlarıdır. Yargılanan ve mahkeme kararı ile suçsuz bulunan bir yurttaşın, yaşamının daha sonraki aşamalarında yargılanıp, beraat ettiği davanın iddianamesi ile izlenmesi yasalara olduğu kadar vicdanlara da aykırıdır. Bu nedenle, Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde yargılanan ve bu yargılama sonunda beraat eden emekli generalin Bakanlar Kurulu'na girmiş olmasını sevindirici bir gelişme olarak görüyoruz. Tersi üzücü olurdu; tersi. mahkeme kararlarına saygı gösterilmediği gibi bir sonuç doğurur; haksız ve yersiz çağnşımlara yol açardı. Hukuk devletinin bu ilkesi, siyasal suç sanıkları için de uygulandı mı? Uygulanıyor mu? Uygulanacak mı? Siyasal suçu bırakılıp, yurttaş, gençliğinde bir derneğe kayıt olmuşsa, bu kayıt kendisini ömür boyu izleyecek mi? Yurttaş, bir bildiriye imza atmışsa, bu imza kendisine ilerde hep ayakbağı olacak mı? Söz gelişi. MDP'nin önde gelen yöneticilerinden birinin, yıllar önce ülkenin sosyalist aydınları ile birlikte ımzaladığı bir bildiri, bu yurttaşa önce kamu kesimini, sonra da parlamento kapısını kapasa bu vicdan sızlatıcı bir ceza olmaz mıydı? Olurdu elbet.. Buna benzer örnekler çok yaşandı, çok yaşanıyor. Bundan sonra da yaşanacak mı, diye soruyoruz. Bu soruyu herkesten önce yeni hükümete soruyoruz Bir yurttaşın gençliğindeki bir yazısı, bir imzası, bir dernekteki kaydı, onu ömür boyunca, sanki "vatana ihanet suçu" gibi izleyecek mi. izlemeyecek mi? Bizde. "demokrasi" ve "milli irade" gibi sözleri dillerinden düşürmeyenlerin büyük coğunluğu bu gibi kavramları nalıncı keseri gibi yalnızca kendi çıkarları için kullanırlar. Siyasal suç kendileri söz konusu olursa demokrasiye aykırıdır; antidemokratik uygulamalar kendi çevrelerine uzuyorsa ancak o zaman tartışma konusudur. Bir baro başkanının, bir yazarın, bir belediye başkanının tutuklanması bunlar için savaş haberleri gibi manşetlerden duyurulur. Ancak banka genel müdürleri ile ilgili bir ıddianame haberi hukuksal ölçüleri içinde verilirse. bu da suç sayılır! Siyasal suç sanığı bir baro başkanı ile akçeli suç sanığı bir banka genel müdürü arasında, birini kesin yargı kararı beklemeksizin suçlu ilan edip, öbürünü, yargı kararını beklemeden kendi taktiklerimizle aklarsak, bağımsız yargıya da saygısız davranmış olmaz mıyız? Kesin hükmü ancak ve ancak mahkemeler verir. Mahkemelerin suçsuz bulduğu bir yurttaşa, "sen yargılanmışsın sana pasaport veremeyiz" denemez. Siyasal suç nedeniyle yargılanıp, aklanan bir yurttaşa "sen milletvekili olamazsın, bakan ise hiç olamazsın" denemez. Denirse, bağımsız yargı hiçe sayılmış olur. Hukuk devletinin bu ilkesini benimsemek ve benimsetmek zorundayız. Hangi görüşten olursa olsun, hangi suç savıyla yargılanmış olursa olsun tek ölçü kesinleşmiş mahkeme kararlandır. Bu yüzden Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde yargılanıp, aklanmış bir emekli generali Bakanlar Kurulu'ndan görmekten sevinç duyduk. Umarız, bu ilke bundan sonra siyasal nitelikli davalar nedeniyle yargılanıp, aklanan yurttaşlarımız için de uygulanma olanağı bulur. Umarız bulur! UGUR MUMCU Bankacılar ZIRAAT BAN HJD.KIVE KA51 PENCERE Sömürü istiyoruz!... (Baştarafı 2. Sayfada) çiyi sömürmeK istemediklerinden olacak, yatırım yapmıyorlar. iş alanları açmıyorlar... * Federal Almanya diyor ki: Türk işçisi evine!... Biz diyoruz ki: Aman sakın gönderme!... Kapitalizm nasıl gelişir? Sanayileşme nasıl gerçekleşir? Almanya'dan işçi gelmesin, Türkiye'de işçi yerinde otursun, işsizler kahvelerde pinekleyedursun; sonra yükselt faizi, indir taizi, yükselt faizi, indir faizi, yükselt faizi... Haydi canım sen de!... Hazır işgücünü bile sömüremeyen kapitalızmle ülke kalkınır mı? Evini sat, faize yat (Baştarafı l. Sayfada) PAMATEDER TurtuveCumhuriyeti Zıraat Banka&ı nın 1929yıhndakiafişi. Sanatçı İhap Hulusi BANKACILIKTA T.C. ZIRAAT BANKASI "nesillerin bankası mihon. bir yalının fiyatı ise 250 mihon liradan başlıyor. Banka sı ile bağlantılı bir bekleyiş dö faizlerinin dışında serbest piyanemine girilui. sada bugün en az yüzde 60 faiz Emlak komisyonculan, gayri veriliyor. 100 milyon liranın yılmenkul sahiplerinin ellerindeki lık faizi 60 mihon lira yapar ki bu parayla da istenilen ev kiraarsa \e dairelerî satarak parasılanır..." nı faize vermeyi tasarladığını, Emlak komisyoncusu Adil ancak bunlara henüz hazır talep olmadığını belirtiyorlar. Konut Araslı, konut sorununun çözüalmak isteyen orta gelir tabaka münde devletin katkısının gereksındaki vatandaşların piyasa fi li olduğuna değinerek, "Herkeyatlarına yetişemediğine de de sin ev sahibi olması. inşaal sektörünün carlandırılması için forğinen komisyoncular. sorunun mül çok busittir. Uygubnjcak ancak devlet eliyle çözülebikce >ol, devleti ı kendiara/isini kat ğini söylüyorlar. karşılığı müteahhitlere vermesiEmlak alımsatımı ile uğraşan dir. Alt yapısı tamamlanmış bir Altaıı Baban, "Bugün için arsaya özel seklor 200 daireli gayriraenkullerin değer kaybede so>al konut yapar, yarısını devceğini sanmıyorum ama, alım lete verir. yarısını da kendisi sasatımlarda duraklama olacağı tar. Devlet isterse kendi dairelerini kiraya verir, isterse vatandabir gerçek" dedi. şa kredi sağlayarak satar. Bu Tasarruf mevduatı faizlerinin yöntemle gecekondu bölgelerinyükseltilmesi haberi üzerine al de bile gökdelen mahalleleri kutın fiyatlarında önemli bir düşüş rulabilir" dedi. görüldüğünü, buna karşılık İnşaat Mühendisleri Odası İsgayrimenkul fiyatlarında bir detanbul Şubesi Sekreteri Cemil ğişiklik olmadığına dikkati çeTü>süz de, Özal hükümetinin ken komisyoncular, kimi vatan programı henüz uygulama aşadaşların bankerzede olayını ha masına gelmediği için inşaat sektırlayarak paralannı gayrimen töründe bir canlanma gözlenmekulde tutmayı yealediklerini söy diğini söyledi ve "Ancak bunlediler. dan sonrasında bir gelişme olaEmlak komisyoncusu Adil cağını umuyoruz" dedi. Cemil Araslı ise. bunun aksi bir görü Tüysüz, konut sorununun çözüşü savunarak, "Vatandaş şimdi mü için öncelikle devlet tarafındairesini satıp faize vermek isti dan arsa konusunun çözümlenyor fakat piyasada para olmadı mesi gerektiğini, bunun için de ğı için alıcı çıkmıyor" dedi. tapu ve kadastro çalışmalarının Araslı. bugün için en uuz sosyal tamamlanması, imar planlarının konutun bile 45 milyondan baş hazırlanması böylece arsa speküladığını belirterek şöyle konuş lasyonunun önlenmesi gerektiğini söyledi. Tüysüz, arsa konusutu: nun çözümünden sonra yeterli "Üst gelir düzeyindekiler de finansmanın sağlanması ve inşaparalannı gayri menkule yatırtnak at sanayiinin gelişen teknolojiye istemiyor. Boğaziçi Kanunu' yönelmesi ile Türkiye'nin konut ndan sonra fiyatlar akıl almaya sorununun çözüme kavuşturulacak kadar arttı. Boğaziçi'nde de bileceğini savundu. niz gören bir dairenin fiyatı 100
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle