27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 KASIM 1983 • • • * ERİN DEVAMI (Baştarafı l. Sayfada) rak resim çekmeleri sağlandı. Özal mazbatasını alırken milletvekillerinden kimlik sorulmamasma dikkat çekerek bürokrasinin azaltılmaya başlandığını söyledi. Daha sonra Fatih ANAP ilçesini ziyaret eden Özal gazetecilerin bir sorusu üzerine "Bizim halkımız sabretmesini bilir ve takdir eder. Bu işi hallede•• • CUMHURÎYET/11 Esas iş secim değil de seçim sonrasıdır. Seçim kampanyası süresince uykumuzu 45 saate indirdik. Şu anda da gene aynı şekilde gitmeye gayret ediyoruz. V apacağımız birçok işler var arkadaşlanmız detaylannı hazırlamaya başladılar. Büyük gayret sarfetmemiz lazım. Meseleler kısa zamanda çözülecek meseleler değildir. Ama çözüm yoluna sokmak lazım. Bunu milletin görmesi lazım. O zaten size destek verir. Güç bir dönemde olduğumuz da muhakkaktır, onu ifade edeyim." Özal, halkuı çabuk umut bağlayıp sonra umudunu çabuk yitirdiğini hatırlatan bir gazeteciye de şu yanıtı verdi: "Hayır, halkımız sabırlıdır. Ben 24 Ocak öncesi başladım. 24 Ocak problemlerini de yaşadım. Son derece sabırlı bir halkımız var. O bizim dinimizden geliyor. Sabretmesini biliyor ve takdir ediyor. Başka yerlerde bu sabrı göremezsiniz. Ama tabii inandıncı olabilirseniz, yani bu işi halledeceginize dair güveni devam ederse, o vakit sabretmesini bilir." ANNKSİNİN VE KAYIN VALİDESİNİN F.LİNİ ÖPTİJ Turgut Özal, Fatih ilçe binasından aynldıktan sonra Küçukvalı'da oturan annesi Hafize Özal'ın evine gitti. Annesi ile kucakiaşıp elini optukten sonra Özal, annesine, ulkenin bugun bulunduğu durumdan çok daha iyi bir duruma gelmesi için çalışacağını söyledi. Hafize Özal ise oğlunu tebrik ederek, "Ben senin başanlı olacağını biliyordum. Clken için çalışacağına inanıjorum" diyerek başarılar diledi. Annesinin evinden aynldıktan •>onra Maltepe'de oturan kayın validesi Azize Yeğmen'in evine giden Özal, kayınvalidesinin elini optu. Azize Yeğmen damadınır bu davranısından cok duvgulandığmı belirterek başan için dua etti. Özal, daha sonra Maltepe'de bulunan Bağlarbay Camiinde cuma nanıa/ı kıldı. NECDET CALP HP Genel Başkanı Necdet Calp Ankara'da saat 10'da mazbatasını alırken "darısı isteyenlerin başına" dedi. ll Seçim Kurulu Başkanı Talat Ömeroglu ise "Allah herkesin gönlüne göre versin" biçiminde karşılık verdi. Calp bir soru üzerine yerel seçimler konusunda şöyle konuştu: "Yerel seçimlerde adayların kimlikleri önemlidir. Hangi parti giiçlu aday gosterirse seçimi o kazanır". Kemal Aydar ve Halil lbrahim Karay da Calp ile birlikte mazbatalarını aldılar. Milliyetçi Demokrasi Partisi İstanbul Milletvekilleri Necla Tekinel, Namık Kemal Şen türk, lmren Aykut ve Memduh Yaşa mazbatalarını ll Seçim Kurulu Başkanı Adil Ersoy'dan aldı. MDP listesinden bağımsız milletvekili seçilen Başbakan Bülend Ulusu'nun mazbatası isteği üzerine Ankara'ya gönderildi. Doğan Kasaroğlu'nun mazbatasını ise Namık Kemal Şentürk aldı. Eski Demokrat Parti milletvekili Necla Tekinel mazbatasını aldıktan sonra "Bu 26 sene sonra aldığım 2. mazbatam oluyor. Ancak o zaman iktidar partisi idik, şimdi muhalefet partisiyiz," dedi. Halkçı Parti İstanbul Milletvekilleri Mucip Ataklı, Bilal Şişman, Ö. Necati Cengiz, Hüsnü Avni Güler, Mehmet Kafkaslıgil, Günseli Özkaya, Yılmaz Hastürk ve Tiilay Öney dün milletvekili mazbatalarını aldılar. RAlman hükümeti yubancı işçilere 10 bin 500 mark dönüş primi vermeyi kabul etti BONN, (Cumhuriyet) Federal Almanya'da işsiz kalan yabana işçilere ülkelerine geri dönmeyi kabul etmeleri halinde, 10 bin 500 Mark tutarında teşvik primi verilmesini öngören yasa tasarısı, önceki gece F^dere Meclis'te kabul edıldi. Almanyaaan ayrümayı kabul edecek işçilerin çocuklarımn her biri için de 1500 Mark prim ve rilmesıni öngören yasa, Türk, Tunuslu, Faslı, Yugoslav, Koreli, Portekİ2İi ve tspanyol işçileri kapsıyor. 30 ekim 1982 yılından itibaren, işverenin iflası ya da rekabeti sonucu işsiz kalan yabancı işçileri kapsayan yasa tasarısı, temsilciler meclisinde iktidardaki merkezsağ koalisyon üyelerince oybirliğiyle kabul edildi. Muhalefetteki sosyal demokratlar ise, "Şuıır Dışı Etme Yasası" olarak niteleyerek yeni yasayı kınadılar. Muhalefet partileri 227 bin yabancının koşullara uygun olmadıklan için yararlanamayacağını belirtiyorlar. 20 bin kadar yabana işçiyi kapsayan yasa 25 kasımda senato onayladıktan sonra ylirürlüğe girecek. Ancak yasa tasarısının senatoda onaylanması formalite olarak nitelendiriliyor. Özal: Halkıımz sabretmesini bilîr bileceginize giiveni devam ederse sabretmesini bilir" dedi. Özal bir gazetecinin"Şu anda ne hissediyorsunuz" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Seçilmekten daha önemli olan halkın gösterdiği ilgidir. Yani alkışlarken vüzüne baktıgınız zanıan gözlerinin içinin gülmesidir. Tabii bu da bize çok daha büyük sorumluluk veriyor. GOZLEM (Baştarafı I. Sayfada) UGUR MUMCU Sundi Arabktan özal'ın "vicdanh serbest Kralı, Evren'e altın kıbç hediye etti (Baştarafı 1. Sayfada) isteklerinin 90 bine ulaştığı da önemli bir gösterge. Tüketki: Toplumun her tabakasının içine girdiği bu kategori için iki sorun olan kalite ve fiyat açısından Özal "tek çare iç ve dış rekabet" diyor. Türkiye'nin biraz yabancı olduğu tüketim malı ithalatı da Özal'ın gündeminde. Yani tüketicinin kaderi serbest piyasanın işleyiş ve insafında. Emekliler: Her şey yine katsayıya, bütçeye bağlı. Özal'ın emeklileri "topluma verimli hale getirme" sözünün içeriği şimdilik açık değil. Esnaf: 24 Ocak döneminin en büyük sıkıntılılanndan olan bu kesimi rahatlatacak gelişme özal'a göre yine "Ancak enflasyonun aşağı çekilmesi olacak." Aldığı mah paraya çevirmeye çalışan "orta diregin" bu grubu herhalde "açılacak piyasalar"la da sevinmek isteyecek. Sanayici: 24 Ocak'ı başta destekleyip, sonra bir bölümü kar, şısma geçen, özal'ın tek başına iktidar şansı elde etmesini çoğunluyla "iyi" karşılayan sanayiciler, kredi, iç pazar, ihracat, döviz dörtgeni içinde yine farklı usluplara bölünecekler gibi., Bu kez bir de "serbest" toplu sözleşmeler var. Sıkıntıya düşen ve düşecek firmalar için Bakan sade vatandaş ve parti lideri Özal'ın sözleri belliydi: "Devletin şirket kurtarması suçtur. Halka açdamayan, yeni ortak bulamayan sıkıntıya düşer". Faiz endişesi yine alevlenecek olan bu kesim, açılan piyasalarla teselli bulmak isteyeeek. Bol ithalat yapanın yükü ağırlaşırken, ihracat yapabilenin yüzü gülebilir. İç pazarlar için bir de yabancı mal sıkıntısı var. Bankalar: En şen günlerini de, en kasvetli günlerini de "yüksek faiz"le yaşayan bankalarla özal arasında yine faiz diyaloğu olacak gibi. "Serbest faiz" gündeme gelince, bunun ne kadar serbest olacağı sorunu çıkacak. Çünkü Özal geçmişte serbestinin " t a m " olamamasından yakınır, centilmenlik anlaşmalanndan pek hoşlanmazken, özellikle büyük bankalar aynı kamda değildi. Faizin cazibesi artınca, bu kesimde, eğer eskisi kadartasarruf çu bulunursa, yine hareketlilik başlayacak. Tasarruf sahibi: Parası olan için faiz geliri yine "diişünıilür" hale gelecek. Hisse senedinin çekiciliği, yasal düzenlemeler kadar, şirketlerin kârlüığı, sonra da bunu dağıtma istekliliğine bağlı. Mevduat vergilerinin düşürülmesi, faizin " m a k u l " biçimde yükseltilmesini kolaylaştırabilir. Kâr ortaklığı belgesi de şirketlere kısa sureli ortak olmayı getirecek bir sistem. Bu arada, altm ve gayrimenkulün talep yönünden zarar görmesi de yine faize bağlı. Bir de faiz geliri bazı işadamlarını yine parasını işletmesine yatırmayıp, faizle çoğaltmaya itebilir. Bu da Özal'ın tasarılarına ters. İnşaatçı: Faiz rekabeti kadar, kaderi, konutsuzların ev sahibi adayı olup olmayacağma bağlı. Özal'ın kafasmda, tüm bankalann konut kredisi açması, bunun faizinin bir kısmını devletin Jjstlenmesi, toplu konut siteleri gibi "canlandırıcı" çareler var ama... Çiftçi: Özal'ın bu kesim için en kesin düşüncesi "Yüksek tabaın fiyatı yerine parayı zamanında ödeme". Bu arada, gübre ve akaryakıt, liranın değeriy"Je birlikte, her gun tarlalara da yeni maliyetler getirecek. "Verimlilik artışım öngören tanm reformu"nun içeriği ise daha çok teknolojik. (Baştarafı 1. Sayfada) iktidara gelmiş olmak için değil iddialı bir programı uygulamak için iktidara geliyor. Sadece kısa sürede kurulmuş bir parti olarak değil, kısa sürede toparlanmış ve çerçevesi henüz tam çizilmemiş bir "harekef'in rüzgânyla iktidara geliyor. Böyle bir rüzgâr estirerek seçim kazanan, iktidar olan bazı eski partilerin sonu anımsanınca Anavatan için de peşinen iyimser olmak tabii ki güçleşiyor. Partililerde ise bu kaygılan şimdilik duymalanna olanak bırakmayan bir heyecan ve umut var. ll Başkanı Bedrettin Dalan, "Biz geçmişin kavga tohumlannı gömüp yerine kardeşlik tohumlannı ekerek, millete korku degil umut aşılayarak seçimi kazandık. Programımız ortadadır. Ben ve benim gibiler bu programın uygulanması amacıyla işimizi giicümüzü bırakıp Anavatan'ın başansı için seferber olduk. Programdan sapmalar olursa bu iste yokuz" diyor. üzere Istanbul Adliyesi'ne geldiğinde gazetecilerin ve İstanbul milMühendıs olan Bedrettin Daletvekillerinin etrafında dolaşarak"Canım basbakanım, Turgut'um lan, eskiden sosyal demokrasiyi tontonum" d&ye bağıran Muazzez Kırtmb isimli bir kadın daha sonra savunan partiye oy verdiğini beheyecandan ba'yıldu(Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLV) lirterek. "Haksu kazancı, halkın enflasyonla bunaltılmasını ve düşiik faizle sömürulmesini önleyecek partinin Anavatan oldu Ozal IstanbuPa Anavatan OzaVı beklerken bayddı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren Suudi Arabistan Kultür Spor ve Gençlik Bakanı Prens Faysal Bin Fahd Bin Abdülaziz'i dün Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Prens Faysal, dün Başbakan Ulusu'yu da ziyaret etti. Evren, kabul sırasında yaptığı konuşmada, konuk bakanı Türkiye"de görmekten mutluluk duyduğunu bildirerek, "Bugiıne kadar Türkiye'ye gelemediklerini öğrendim. Artık kapı açılmıştır. Bundan böyle Türkiye'ye daha çok gelme imkânını bulacaklannı umuyorum" dedi. Konuk bakan Prens Faysal da kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye'yi vatanı olarak gördüğünü bildirerek, Türkiye'de bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi ve kendisine gösterilen yakın ilgiye teşekkür etti. Konuk bakan kabul sırasında, Suudi Arabistan Kralı Fahd'ın, göndermiş olduğu altından >apümış bir kılıcı ve yine altından yapılmış bir tütsü takımını da Cumhurbaşkam Kenan Evren'e sundu. Konuk bakan daha sonra Başbakan Bülend Ulusu ve Dışişleri Bakanı llter Türkmen'i de ziyaret etti. Ozetle Kadıköy'de üstgeçit Kadıköy Osmanağa Camisi önünde yapılan yaya üstgeçiti Belediye Başkanı Abdullah Tırtıl tarafmdan hizmete açıldı. Belediye ile Ziraat Bankası 'nın işbirliği sonucu yapılan üstgeçit, betonarme öngörelimli olup sökülebiliyor. Resim yarışması Türkiye Çocuk Köyleri Vakfı tarafmdan düzenlenen Çocuklararası Resim Yarışması'm 453 eser arasından Banu Kahraman (12) kazandı. tkinciliği Beren Tuncay (7), üçüncülüğü Tan Taspolatoğlu (7) elde etti. Seçiciler Kurulu aynca 5 başanlı çocuğu mansiyonla ödüllendirdi. thracatçı: Donan krediler açılırken, ihracat kredi faizleri de düşürülecek. Vergi iadesi gibi teşviklerle, liranın değerkayıp desteği de olunca, mal ve pazar bulanın keyfı yerine gelir. Bürokratik engellerin azaltılacağı sözü, bu konudaki yakınmalann ihracatı ne derece engellediğinin de ölçüsunü verecek. Yurt dısındaki isçiler. Başbakanlığa çeyrek kaîa Özal'ın kafasındaki şu: Bulunulan ülkedeki bankalardan kredi alıp, Türkiye'de ev ve işyeri alınmasını sağlamak, yurt uışındaki bankalann verdiği faizin'birkaç puan ustünde faiz, yatırımlara kâr ve kur garantili ortakhk. Döviz kurunun 'gerçekçi ayarlanması" yurt dışındaki isçiler için güvence. Daha önceki yatırımlann ne olacağı ise şimdilik mechul. Saghk personeli: Yeni bir personel politikası, sağlık personeline yaptığı iş, baktığı hasta oramnda prim, özel sağlık kuruluşlarının teşviki özal'ın programında var. Bunların nasıl olacağı, hastane çilesinin bitip bitmeyeceğini de belirleyecek. Ev kadını: Dunımu, kımın esi olduğuna bağlı. özal'ın en büyük vaadi, çarşıdaki etiketlerin daha insaflı değişeceği bir ekonomik ortam. Bunun dışında "Hamile kadınlara ve yeni doğan çocuklara sosyal yardım" gibi somut bir söz de verdi. tşsizier: Özal'ın "Bu gerceği yansıtmıyor" dediği rakamlara göre 3.5 milyon kişiyi aşan bu kesim için başbakan adayının dolaylı çareleri, yüzde 7'lik kalkınma hızı, yüksek faizin zorlayacağı işçi yoğun yatınmlar ve yabancı sermaye. Bundan sonra işsiz kalacaklar için yeni "işsizlik sigortası" sisteminin nasıl uygulanacağı da bu dönemde görülecek. Bazı politikaların ters tepmesi, bu 3.5 milyona yenilerini ekleyebilir. TÜSİAD ve ÜSİ (Baştarafı 1. Sayfada) ordinatörü Can Kıraç olmak üzere diğer bazılannın ise, "Özal daha başa geçer gecmez isteklerimizi sıralamayahm. Önce biraz bekleyelim, icraatı görelim. Ona göre bir rapor hazıriayalım" göriişünü savundukları belirtiliyor. Bu görüşe katılan bir diğer TÜSİAD üyesinin, "Özal, özel sektörün problemlerini bizden daha iyi bilir. Hem özel sektörde, hem de devlette yıllarca hizmet vermiştir. Ona ne yapacagını, nasıl yapacağını anlatmanın bu aşamada anlamı yoktur", şeklinde konuştuğu ifade ediliyor. Toplantıda Türgut Özal'ı genellikle baştan beri destekleyenlerin bugünkü sorunlar ve çözüm önerilerinin bir an önce kendisine iletilmesinden yana olduklan, buna karşılık Özal'ın sıkı para politikası ve diğer bazı uygulamalarına karşı olan işadamlarının ise, bugünlerde TÜStADın bir çıkış yapmasına karşı çıktıklan kaydediliyor. "Yeni duruma uyum cabası içinde görunen" bu ikinci grubun şu anda "Özal'a akıl öğretir" bir konuma girmek istemedikleri ifade ediliyor. TÜSİAD Istişare Konseyi toplantısıyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz TÜSİAD Başkanı Ali Koçman, "Biz bundan önce de her hükümet iş başına geldiğinde bir ekonomik dunım saptaması yapan ve özel sektöhin beklentilerini dile getiren rapor vermiştik. Bu raporun da anlam ve kapsam olarak diğerlerinden farklı olacağını sanmı>onım. Zaten Odalar Birliğinin de böyle bir hazırlık içinde olduğunu basından izliyoruz. Hükümet programının ekonomik ağırlıklı olacagı anlaşılıyor. Toplantıda bu raponın hükümet programı belli olduktan sonra yayinlanmasına karar verdik" şeklinde konuştu. ğuna inandıgım ıçın bu işin içindeyim" derken bir yandan da Özal'ı kutlamak için yurt dışından gelen bazı telgrafları gösteriyor. Dünyanın en büyük iki finans kuruluşundan biri olan Citicorp'un New York'daki başkanı Özal'ın basansını kutluyor ve onun liderliği altında Türk ulusunun yeni başanlara koşacağına inandıgım belirtiyor. Bazı diğer Batılı bankalarla Arap ve lslam bankalanndan da buna benzer telgraflar gelmiş Özal'a. Parti il merkezinde Özal'ı karşılamaya gidecek herkese ikram edilen iki dilli sandöviçle ayranı bitirdikten sonra yola çıkıyoruz. Buluşma yeri olan Gebze kavşağında elliye yakın özel oto ve taksiyle gelmiş partililer Özal'ı beklerken heyecanlarını gizleyemiyorlar. özal'ın arabası görününce bir anda etrafı çevriliyor. Arabadan guçlükle inen Özal "kardeşlik simgesi" olarak nitelediği el işaretini yapıyor. Bunlar olurken anayolda trafık tıkanınca yola devam kararı ahmyor ve "karşılama töreni"nin ikinci devresi Boğaziçi Köprüsü'ne girerken sağda bulunan korniş yolunda devam ediyor. Burada tüm partililer Özal'ın elini sıkıp kendilerini tanıtmak için adeta bir yarışa giriyorlar. Bu sırada arabada yalnız kalan Semra hanım sigarasını tüttürerek uzun bir yolculuğun ilk yorgunluğunu çıkarmaya çalışıyor. Ama karşılama töreni burada da bitmiyor. Özal'ı bekleyen grubun bir kısmı Yenikoy sırtlarındaki evine kadar Özal çiftine eşlik ediyor. Bu kez özal'ın oturduğu apartmanın kapısında el sıkışma ve öpuşme faslı sürüyor. "Özal Başbakan" sloganı yineleniyor. Özal'ın tebrik faslı sırasında partililere bazı sorular da yönelttiği görülüyor, örneğin Rize'de parti kurma çalışmalannı yöneten lbrahim beye, "Neden üç olraadı Rize?" diye soruyor. Seçim sonuçlannı değerlendirirken, "Tahminlerimizin biraz altında oy aldık" diyen Anavatan, tavanıyla ve tabanıyla iktidara hazırlanıyor. Bunun kolay bir iktidar dönemi olmayacağını ise herhalde şimdiden düşünmeleri gerekiyor. Toprak (Baştarafı 12. Sayfada) TZOB Genel Başkan Vekili Reşit Kurşun, köylülerin konut sorununa değinerek, "Ayakta kalan binalar belli. Ya okul, ya hastane, >a karakol. ya da cami. Koylü)e imkân verilirse kentteki gibi evler yapılabilir. Devlet. planlı programlı bir biçimde doğudan başlayarak avrılan bütçeden köyde oturanlara düşuk faizli ev ve abır >apımı için kredi verebilir. Tarım ürünlerine kesilen fonun bir miktarı bu amaçla kullanılabilir" diyor. Deprem gören köyluler, hasarın böylesine büyuk olmasına, bu denli can kaybına evlerin yapım biçiminin neden olduğunu kavramış görünuyorlar. Eğitimle değil, ama bir felaketle "toprak damın altına girmemeye" karar vermişler. ğu" parlamento içinde başka, dışında başka aritmetik sonuclarla ortaya cıkar. Yakın gelecekle ilgili gerçek siyasal tablo da ancak böyle belirir. Kaldı ki, sol kanatta, HP ve SODEP dışında, şimdilik, emekli işçi lideri Halil Tunç, işadamı Murtaza Çelıkei ve CHP İzmir eski II Başkanı Sedat Akman 'ın temsil eder göründüğü bir başka siyasal birikim, ağırlığını duyurmak ve solun tüm kesimlerine seslenmek için "zemin yoklamaları" yapmaktadır. Bu durumda "sosyal demokrat" kavramı ile açıklanan kesim üç dilime ayrılarak gelişecektir. Sol kesimde "sosyal demokratlar" dışında, Batı türü sosyalist partileri mcxjel alan özgürlükçü, katılımcı ve bağımsızlıktan yana bir sosyalist partinin kurulup, gelişmesi için zaman henüz erken görünmektedir. Bu durumda, sol kesim, adlarına "sosyal demokrat" denilen üç ayn parti arasında paylaşılacaktır. İlk yerel seçimler, aynca bu seçimlere ek olarak yakın gelecekteki siyasal gelişmeler. eğer, bu üç ayrı dilımi biraraya getirırse, geleceğın iktidarı, sol kesime oldukça büyük şans tanır. Yok eğer böyle bir birleşme olmazsa, sol kendi içindeki bölünmelerle didişip durur, iktidar yine sağın tekelinde kalır Sağ kesimde de benzer bir gelişme kaçmılmazdır. Doğru Yol Partisi yerel seçimlere katılırsa, sağ kesim, ANAP, MDP ve DYP arasında bölünür. Gerçi, ANAP ve DYP arasında MDP'nin uzun süre ayakta kalması düşünülemez. MDP, 1960 ürünü YTP gibi yakın gelecekte siyasal yaşamdan silinecek ve sağladığı oylar, ya ANAP'a ya da DYP'ye gidecektir. Ama bu durumda yine sağ kesim için MDP ile birlikte üç ayn partinin varlığmdan söz edebiliriz. Bugünkü durum budur. MDP'nin silinip gitmesi için biri yerel. biri genel iki seçim daha beklememiz gerekir. Özal'ın seçime katılmaları uygun görülen üç parti arasında yüzde 45'lik bir oy oranına ulaşması pek öyle abartılacak bir konu da değildir. CHP, 1977 seçimlerinde, yüzde 41.38'lik bir oy alarak, 450 kişilik parlamentoda 213 sandalye kazanmıştı. Yerel seçimlere, DYP katılırsa, ANAP'ın bugünkü yüzdesinde, şu ya da bu ölçüde düşmeler olacaktır. Bunun kaçınılmaz olduğunu bugünden görmek gerekir. Ayrıca, Özal'ın "şematiksol" adını taktığımız çevrelerden de oy aldığım rahatça söyleyebiliriz. Bu oylar da hiç şüphesiz, ilk seçimde geri gidecek "ödünç oylar"ö\r. Yerel seçimlere bu üç parti dışında kurulmuş ya da kurulacak partilerin katılmaları için bir yasal güçlük sözkonusudur. Bu güçlük, Milletvekıli Seçim Yasası'nın 45'inci maddesinden kaynaklanmaktadır. Maddeye göre, bir siyasal partinin yerel seçimlere katılması için "Illerin en az yarısında, oy verme gününden en az attı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olmaları" gerekmektedir. ANAP, HP ve MDP için böyle bir zorunluluk yoktur. Çünkü yasa "TBMM'de grubu bulunan partileri" bu zorunluluğun dışında tutmaktadır. Öyleyse, Doğru Yol Partisi ile SODEP'in, haziran ayından başlayarak geriye sayarsak, önümüzdeki aralık ayında büyük kongrelerini yapmış olmaları gerekmektedir. Önümüzdeki ay içinde büyük kongrelerini toplayamazlarsa, haziran ayında yapılacak yerel seçimlere katılamazlar Yasa bunun için iki koşul öngörüyor: Örgütünü kur, genel kongreni yap... SODEP ve Doğru Yol Partisi, örgütlerini kurmuşlardır, ancak "büyük kongrelerini" henüz toplamamışlardır. MGK, gündemindeki, "Mahalli İdareler Seçim Yasa Tasar/s/"nda bırdönem için büyük kent belediyelerini seçim dışı tutabilir ya da seçim tarihini ileriye alabılir. Bunlar, en azından akla gelen olasılıklardır. Bütün bunlar olmaz ve yerel seçimler, Yasa Tasarısı'nda yazıldığı gibi haziran ayında yapılırsa, o zâman Özal, ister istemez "seçim ekonomisi" uygulayıp, ANAP'ın gücünü korumaya çalışacaktır. Yakın geleceğin en önemli ve en duyarlı konusu, yapılacak yerel seçimde, parlamento içindeki partilerin mi, yoksa dışındaki partilerin mi güçlü olduğunun anlaşılmasına bağlıdır. Yerel seçimler, yakın geleceğin anahtarıdır. Zamları kim yapacak? (Baştarafı l. Sayfada) hükumette bulunan bazı bakanlar çare bulabilir. Bir yandan Türk Lirası'nın dolar karşısında değer yitirmesi, öte yandan bazı kurumlarda ortaya çıkan mali açıklar nedeniyle bazı temel mal fıyatlannın yeniden "ayarlanması" gerekiyor. Bu bir zorunluk.Böylesine bir zorunluğa Özal'ın kendisi çoktan inanmış, görevli olduğu dönemlerde, "temel mallarda Hazine desteğine" hiçbir zaman razı olmamış. Fiyatların hemen ayarlanmasını istemiş. Şimdi, hukümete geldikten sonra da aynı politikayı hiç tereddüt etmeden uygulayacak. Ama işte tam bu noktada "derdi" var. Bu derdi bir küçük ricaya uzanıyor. Daha iktidara gelir gelmez "yeni bir zam paketi" ile halkın karşısına çıkmak istemiyor. Politik olarak bunu doğru bulmuyor. Derdi de bundan kaynaklanıyor. Hem bir bütün seçim kampanyası boyunca "orta diregi güçlendirmekten" söz etmek, hem de daha iktidara oturur oturmaz birkaç yüz milyar liralık zam paketini açmak.. Teknisyen yanıyla zam paketini "Zonınlu ve kaçınılmaz" goren Özal, politik sorumluluk yüklenmiş yanıyla "Bu işi nasıl kıvırabilecegini" düşünüyor. Onun için de, hükümetin bazı bakanlanna telefon ustüne telefon ediyor, kuçük ricalarda bulunuyor: "Şu zam işini siz şu arada bir halletseniz".. Ardından ekliyor: "Ekonomi zaman kaybetmemiş olur, bugünden yarına gecikirse, yarın daha yüksek zam yapmak lazım gelir, ne kadar erken yapılırsa, o kadar iyi olur, onun için siz şimdi lazım gelen zamları ilan edip, yurürlüğe koyun." Telefonu alan bakanlar şimdi neyapacaklarını düşunuyorlar. Yapsınlar mı, yapmasınlar mı? Özal'ın "telefon ricalan" üzerinde biraz durmak gerek. Politik olarak gelir gelmez zam yapmak ıstememesi son derece normal. Ama, bir yandan "Ekonomi zamma sıkıştırıyor". Tam iki ucu reçelli bir değnek. Yalnız zammın şimdi yapılmasının Özal'a sağlayacağı büyük bir katkı var. Özal'ın hesabı da bu zaten. Eğer zam şimdi yapılırsa, 1983 yılı enflasyonu yüzde 40'lara doğru tırmanacak. Ozal ekonomiyi bu zamlardan sonra devralacak. Zamlar enflasyon oranına yansımış olacak. Bu yansımanın gerçekleşmesinden sonra Özal çıkacak ve "Ben bu noktada ekonomiyi devraldım, enflasyon oranı yüzde 40 idi, şimdi şu kadara indirdim" diyecek. Oysa, zamlar yapılmadan once hukümete gelir ve zamian kendisi yapmak zorunda kalırsa, o zaman daha duşuk bir enflasyon oranı devralmış olacak. 1lerde '"enflasyonu aşağı çekme başansı" biraz gölgelenmiş olacak.. Şimdi, siz kendinizi Özal'ın yerine koyun "dertli" olmaz mısınız?.. Benzer telefon rıcalarında bulunmaz mısınız?.. » « 930 milyon dolarlık ABD yardımı onayiandı Dış Haberler Servisi ABD Senato ve Temsilciler Meclisi'nde Reagan yönetiminin 1984 dış yardım programı onayiandı. Dış yardım programında Türkiye'ye 755 milyon askeri, 175 milyon dolar da ekonomik olmak üzere toplam 930 milyon dolar yardım yapılması öngörüluyor. Enflasyon (Baştarafı 1. Sayfada) larında geçen yıla oranla buyük yükselmeler göruldü. Bu yıl yüzde 25,7 olarak saptanan ilk on aylık toptan fiyat artışları geçen yıl yüzde 18,6; 1981'de ise yüzde 20,8 düzeyindeydi. Ekim 1982 ekim 1983 donemindeki bir yıllık toptan fiyat artışları yüzde 32.6 olarak belirlenirken, aynı rakam geçen yıl 21,5, 1981'de ise 28.7 idi. İTO'nun belirlemelerine göre gıda maddelerinde en büyük artışı yüzde 4,5 ile hububat, yüzde 3,9 ile sınai bitkilerde görüldü. Hammaddelerde ise bitkisel hammaddeler ekim ayı içinde yüzde 8,9; hayvansal hammaddeler ise yüzde 7,2 artış gösterdi. Toptan fiyatlarda mensucat grubunda yüzde 2,4; inşaat grubunda ise yüzde 5,1 artış görüldü. Yeni YHK'nın (Baştarafı 1. Sayfada) mizlik işleri ile şehir içi deniz, kara ve demiryolu ve diğer raylı toplu yolcu ulaştırma hizmetleri, ilaç imal edilen işyerteri hariç olmak üzere aşı ve serum imal üden müesseseler, hastane, klinik, sanatoryum, prevantoryum, dispanser ve eczane gibi sağlıkla ilgili işyerleri, eğitim ve öğretim kurumlannda, çocuk bakım yerleri ile huzurevleri mezarlıklar, Milli Savunma Bakanlıgı ile Jandarma Genel komutanlığı ve Sahil Guvenlik komutanlığt doğrudan işletilen işyerleri". Yeniden örgütlenecek olan t YHK grev ve lokavtın ertelendiği hallerde de, erteleme süresinin sonunda devTeye girebilecek. Yasaya göre, Bakanlar Kurulu grev veya lokavtlan 60 gün süre ile erteleyebiliyor. Diğer yandan toplu iş sözleş• mesi görüşmeleri sırasında bir uyuşmazlık çıktığı ve bu uyuşmazlık arabulucu tarafından çözülemediği, taraflar 60 gun içinde anlaşamadıkları takdirde, uyuşmazlığın giderilmesi için YHK görevlendirilecek. Uyuşmazlığın her aşamasmda taraflar, aralannda anlaşarak ozel hakem olarak Yüksek Hakem Kurulu'nu seçebilecekler. YHK'nın kararları kesin olacak. Yeni oluşturulacak YHK, uygulanageldiği gibi yine 9 kişiden meydana gelecek. YHK Kurulu başkanı, Yargıtay'ın iş davalanna bakan dairesinin başkanı olacak. Aynca kurula, Bakanlar Kurulu'nca seçilen bir üye, YÖK tarafından seçilen bir uye, Çalışma Genel Müdurü, DPT Sosyal Planlama Dairesi Başkanı, işçi temsilcisi olarak iki üye, işverenler adına iki üye katılacak. İLAN KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN SAYI: 983/233 Kay. Ta. Bursa Merkez Daire 29 hane, 503 cilt 4585'de nufusa kayıtlı olup Kadıköy Küçükbakkalköyü Önder Caddesi Dere Sokak No: 46'da aynca Kadıköy Acıbadem Yıldızbakkal Şefı Ef'endi Sokak 15/4'de mukim Abdullah Zehra kıa 1333 d.lu AZİME MÜKERREM TlRYAKtOĞLU'nun butün aramalara rağmen bulunamadığından adı geçenin 18/11/983 gunu saat 9'da hakimliğiınize muracaatı ve bu şahsı tanıyanların rnahkemeye bilgi vermeleri ilan olunur. 3/11/983 (Basın: 12339) Madalya verildi Kıbrıs Türk Banş Harekâtı 'na kattian Hava Kuvvetleri mensuplanna dün Hava Harp Okulu'nda düzenlenen lörenle madalya ve rozetleri verildi. Köprüde trafik kazası Boğaziçi Köprüsü turnikeleri önünde dün saat 12.30 sıralarmda içinde 43 öğrencinin bulunduğu bir yolcu otobüsü, aşın hız nedeni ile an arda 6 otomobüe birden bindirdi. Tek kişinin dahi yaralanmadığı kazada maddi hasann 1 milyon lira civannda olduğu bildirildi. Cumhuriyet Bilgisayar Ekleri (Eksik eklerinizi 40 TL "lık pul göndererek isteyebilirsiniz) GEBZE İCRA MEMURLUĞUNDAN MENKUL SATIŞ İLÂNI Sayı: 1982/11 lzalei Şuyu Bir borçtan dolay) satılmasma karar verilen aşağıda cins ve kıymetleri yazılı vasıta Gebze minübüs duıağında açık arttırma sureti ile satılacaktır. Birinci arttırmanın 22.11.1983 günü saat 15.3016.00 arasında yapılacağı meskür gunde kıymetinin %75'ine istekli çıkmazsa 23.11.1983 günü aynı yer ve saatte ikinci arttırma ile en çok fiyat verene satılacağı damga resmin ve tellalyenin alıcıya ait olacağı ilan olunur. 31.10.1983. 4.000.000.00 TL. değerde şoför mahalli kırmızı kasası mavi renkte 600 PL, tipi Fargo markalı 1977 model, kamyo 34 YU 047 plaka sâyılı. Telefon santrali tesisleri Tırtıl mal (Baştarafı I. Sayfada) Tozkoparan'da 339 lojmanın bittiğini, 253'ünün bitmek üzere olduğunu, 286'sının ihalesinin yapıldığını, 150 lojman için de karar verildiğini ayrıca Vatan Caddesi üzerinde 150 lojmanın ihalesinin tamamlandığını bildiren Abdullah Tırtıl, Belediye'de çahşanların konut gereksinmelerini karşılamak amaayla bir yapı kooperatifi kurulacağını da söyledi. Tırtıl, Belediye'nin sosyal konut ve lojman dışında Istanbul'da dört otelle 8 lokanta yapacağını ve bunların turizme katkı sağlayacağını bildirdi. BRİÇ ŞİAR YALÇIN (Baştarafı 4. Sayfada) Ortağıınn biraz iyimser konuşmaları Besse'i gorünurde çıkan olmayan bir 7 KÖR kontratına oynamak zorunda bırakmıştır. Batı pik dokuzlusunu çıkararak bunun " t o p of nothing" yani onorsuz kâğıtların en buyuğu olduğunu ve dolayısıyla pik damının ve valesinin ortağında bulunduğunu belli etmiştir. Besse, imkansız gibi görunen kontratını yapmak için nasıl oynamıştır? DUZELTNİE 29 ekimde yayınlanan 136 numaralı problemde C"Zor ellerde kayıplarınızı değil, kazanç lövelerinizi sayın") Kuzeyin elinde kör onlusu yerine kor altılısı olacaktır; onlu, cevabın sonunda da belirtildiği gibi. Batının elindedir. Bizi bu konuda uyaran tum okurlarımıza teşekkür ederiz. Ayrıca, geçen hafta yayınlanan "Kozla çakacağınıza koza kâğıt kaçın!" başlıkh problemin numarası 135 değil, 137 olacaktır. Problemin doğru çozumunu zamanında postaya verdikleri halde, mektupları kur'a çekıldikten \e bu yazı yazıldıktan sonra elimize geçen okuyucularımızın adlarını gelecek hafta yayınlayacagız. Umraniye'de Netaş'ta kurulan sayısal telefon santrali ile Telataş 'ın yeni tesisleri dün hizmete açıldı. PTT Genel Müdürü Servet Bilgi, "Bu ana kadar telekomünikasyon teknolojisinde çağdaş Batı ülkelere göre 20 yıl geride idik. Bugün bu süreyi 3 yıla indirdîk" dedi. Soğuk hava Türkiye'nin bugünden itibaren kuzeyden gelen soğuk ve yağışü bir havanın etkisi altına gireceği bildirildi. • Yedeksubay kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdjir OSMAN BAĞC1 Basın: 12368 Op. Dr. Güngör Alkan Muayehanesinı açmış ve hasta kaftulune başlamıştır. Tel: 571 91 59 lncirli Cad. İhsan Kalmaz Sok. No: 1 Kat 3. BAK1RKÖY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle