25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 10 KASIM 1983 TELEVIZYON 20.00 Bana Atamı Anlat Atatürk'ün 45'nci ölüm yıldönümü nedeniyle hazırlanan özel çocukprogramıyaymlanacak. Programda, birdede, torunlanna Alatürk'ü, yaptığı işleri anlatıyor. 20.30 21.00 21.10 21.30 Haberler Hava Dururtıu Olaylann içinden Yurtta Sulh Cihanda Sulh Nükhet DuruTimur Selçuk ve Arnavutluk Orkestrası üzerine FİLİZ ALİ Timur Selçuk, gazetemizde çıkan bir konuşmasında, Türkiye'deki müzik eleştirisinin durumundan söz ederken, "Müriğin eğitimini yapmak, yazıyı doğru yazmak anlamına gelmez" diye bir düşünce ortaya atıyor. (Cumhuriyet 27 Ekim 1983) Ne demek istediğıni pek iyi anladığırnı söyleyemem, yani "müzik eğitimi görmüş biri, her zaman doğruyu görmeyebilir" mi demek istiyor acaba? Ama "doğru" nedir? Kimin doğrusu? Işte ben de kendi doğrumu saptayabilmek için Nükhet Duru Timnr Selçuk "Bizim Şarkılarımız" konserine gittim. Nükhet Duru, kendi türünde son derece tutarlı bence. Türkçe'yi düzgün, doğru ve anlaşılır biçimde yansıtıyor şarkı söylerken. Örneğin, Timur Selçuk gibi "gelir rnisin" yerine gelirimisin", "yapar mısın" yerine yapanmısın" gibi hece eklemelerine, sözcükleri ağzının içinde yuvarlamaya gerek duymuyor. Sesinin rengi güzel ve çapı oldukça geniş. Ne yazık ki, orta tonları iyice kısılmış ve hasta. Hafîf müzik şarkıcılannın çoğunda görülen, bilinçsiz şarkı söyleme yönteminin doğal sonucu bu. Nükhet Duru'nun orta seslerindeki bu kısıklığı bir stilmiş gibi akıllıca kullanmakla birlikte, bana sorarsanız uzun vadede tüm sesini yitirmesi olası. NUkhet Duru söylediği şarkıların tümünde değilse de çoğunda belirli bir yorum ve anlatım düzeyini tutturan, duygusal gerilimi yapmacıksız aktaran bir şarkıcı. DERGILERDE BU AY CELAL ÜSTER Programda, A tatürk 'ün barışa verdiği ö'nem ve dış politika anlayışı ele almmakta; yakm çevresinde bulunmuş olan Vasfi Rıza Zobu, A hmet Şükrii Esmer ve Feridun Cemal Erkin 'in A tatürk 'le ilgili anılarına yer veriliyor. 22.00 Devlet Klasik Türk Miiziği Konseri Programda, Nevzat Atlığ'm yönettiğt koro şu parçaları seslendirmektedir. Meyledip ağyan aldın yanına, Cör halini cana çeşmin bana neler etti, Gözüm hasretle giryandır, Dün gene yeis ile kendimden geçtim, Mah yüzüne aşıkamm, Taze bitmiş giil fidanım, Ey büti nev eda olmuşum müptela, Şu karşıki dağda yeşit çadtr. Arnavutluk Radyo Televizyon Senfoni Orkestrası mur Selçuk, bu yazarımızın adını açıklamayı neden unuttu acaba? Yoksa, bazı yazarlanmızm şiirleri bestecilerimiz tarafından izinsiz kullanıldığı için mi böyle bir gizlilik gerekiyordu? Ama bu şarkılan izinsiz olarak besteleyen Ali Kocatepe olduğuna göre, yazann adını söylemekte ne gibi bir sakınca gördüler, merak ediyorum. 22.25 Şürlerle Atatürk Programda şu şiirler seslendirilecek. Ağıt (Aşık Veysel Şatıroğlu) Mustafa Kemal'i düşünüyorum (Ümit Yaşar Oğuzcan), 10 Kasım (Cahit Sıtkı Tarancı), Gazi (Halide Nusret Zorlutuna), Gidiyor (Orhan Seyfî Orhon), Gazi Heykelinde Güvercinler (Nahit Ulvi Akgün), Resim (Behçet Necatigil), Atatürk (tlhan Demiraslan), Kasım Sancısı (Abdullah Akay), Mavi Aydınlık (tlhan Geçer), Atatürk Marşı (Ayhan tnal), Mustafa Kemal'i Düşünürken (Mustafa Necati Karaer), Yürüyelim Arkadaşlar (Ahmet Tufan Şentürk). RADYO ATATÜRK'Ü ANMA GÜNÜ (TRTI POSTASI tLE ORTAK YAYIN) (Ankara) 22.50 Haberler 23.00 Kapanış ITU Deneme Yayını 19.00 Açılış. 19.01 ATATÜRK'Ü Anma Programı... BULMACA BAŞARILI Rengi güzel ve çapı oldukça geniş sesiyle, Nükhel Duru kendi türünde son derece tutarlı. Söylediği şarkıların çoğunda da belirli yorum ve anlalım düzeyi lutturuyor. lediği şarkıların ancak silik bir kopyasını dinleyebiliyoruz Timur'dan. Konserin ilk yarısında sunduklan şarkılardan biri, Ahmet Muhip Dranas'ın artık klasikleşmiş "Fahriye Abla" şiirinin Timur Selçuk tarafından yapılmış bestesiydi. Bence Selçuk, Dranas'a biraz haksızlık etmişti. "Fahriye Abla", bu kadar hafıfe alınacak bir şiir midir, bilmem. Timur Selçuk'un anlayışına göre Fahriye Abla", bıyık altından değil de, bıyık üstünden gülünerek, alaya alınan bir şiir kahramanı oluvermiş. Konserin birinci yansını "Melankoli" adh şarkıyla kapatan Nükhet Duru Timur Selçuk ikilisi, bu şarkıyı çok güzel bir düzenleme ile sundular. Düzenlemeyi, orkestralamayı Timur Selçuk yapmışsa kendisini kutlamak gerek. Ancak "Melankoli", belki bilirsiniz, "Aldırma Gönül Aldırma", "Çakır" gibi ünlü bir yazarımızın siiridir. Ti Ancak silik bir kopya Timur Selçuk ise, çok olumlu bir davramşla şan dersi almasına rağmen, ses genişliğinin ve niteliğinin kısıtlı olmasından kaynaklanan bir zorlarna içinde. Tizleri yok sesinin. Üst tonları ya bağırarak zorluyor ya da "faJsetto" dediğimiz yalancı kafa sesiyle söylüyor. Bu durumda, Üstat Miinir Nureddin'in doğal ve parlak tenor sesiyle söy Anavatan PartisVnin temel ilkelerinden SOLDAN SAGA 1/ Sazan familyasından bir göl ve batakhk balığı. 2/ Sinirli... Bir cins maden kömuru. 3/ Paraguay'da yetişen çobanpüskülu... Kozalağından solucan duşürücü bir yağ elde edilen bir süs bitkisi. 4/ Muğla'nın bir ilçesi... Kapı. 5/ Kazaklarda halk meclisi... Yemek. 6/ Sovyetler Birligi'nde bir şehir. 7/ Zorluk, güçlük... Yol. 8/ Neonun simgesi... Hz. Muhammed'e yardım etrniş olan Medine Müslümanlanndan olan kimse. 9/ "Bizebir zevk'i kaldı / Bu sönen gölgelenen dünyada". YUKARDAN AŞAClYA 1/ Göllerde ve batakhklarda yaşayan ve çok hızlı uçan küçuk bir ördek cinsi. 2/ Hunharca cinayetleri ile insanhğın nefretini kazanmış bir Ermeni tethiş örgütü... Toprağın kayıp akmasını önlernek için çekilen kalın duvar. 3/ Boğa güreşçisi. 4/ Japonya'da bir liman şehri... tsim... Yarı memnunluk anlatan bir ünlem. 5/ Eskiden Japonya'da kullanılan bir uzunluk ölçusü... Sicilya'da bir ya nardağ. 6/ Tavlada iki sayı birden kazanma... Odun için kullanılan bir hacim ölçusü biriminin kısaltması. 7/ Hz. Muhammed'in sancaklarından biri... Reşid Rahmeti önadlı Turk dil bilgini. 8/ Ceviz... Günseii önadlı heykilcı ve süsieme sanatçısı. 9/ Bir ilimiz. DÜZELTME: 5.11.1983 cumartesi gunii yayınlanan çöziim karesinin 8. arasındâki isim NESATİ degil NEŞATİ olacaktır. Duzeltir, öriir dik Yayında tarafoızlık Kültür Servisi Tek başma iktidar olması kesinleşen Anavatan Partisi, seçim bildirgesinde kısaca da olsa, "Kültür ve Sanaf'a da yer vermiş, ayrıca "Basın ve Yayın" ana başlığı altında bu konudaki görüşlerini de özlü bir biçimde dile getirmişti. Aşağıda, "Turgut Özal'ın Anavatan Partisi'nin bu iki konudaki görüşlerini bulacaksınız. BASIN VE YAYIN Söz, düşünce ve kanaat hak ve hürriyetlerinin kullanılmasında, kamuoyunun sağlıklı bir şekilde teşekkülünde, basın ve yayını hür demokrat düzenin temel vasıtalan arasında telâkki ederiz. Radyo, televizyon, gazete, dergi, kitap gibi haberleşme vasıtaları ilim, kültür ve sanatın gelişmesi ve yayılmasında da önemli görev ifa ederler. Devletin murakabesinde bulunan radyo, tele\izyon ve diğer basın ve yayın vasıtalannın tarafsızlığı esastır. KÜLTÜR VE SANAT Kültür ve sanat mületlerin gelişmesinde başta gelen bir değerler manzumesidir. Kültür ve sanat milli değerlerin korunmasında ve gelişmesinde olduğu kadar, milletlerarası ilişkilerde yakınlaşma ve dayanışmanııı temel unsurudur. Milletimizin sosyal ve kültürel hayatında önemli rolü olan edebiyat, musiki, resim, folklor, sinema ve tiyatronun geliştirilmesi kültür ve sanat politikamızın ana hedefidir. Sanatçının korunması ve sanatçı yetiştirilmesi için devletin gerekli desteği sağlamasını gerekli buluruz. Eski yapı ve eserlerin korunmasını, yaşatılmasını tarihi ve kültürel mirasımıza saygının tabii bir ifadesi olarak görürüz. Kütüphanelerin zenginleştirilmesi, modern, imkân ve araçlarla teçhiz edilmesi, yurt sathına yayılması, okuma zevk ve alışkanlığının teşvik edilmesi zorunludur. Telif ve tercüme ansiklopedi, bilim ve kültür yayınlarının yaygınlaşması için gerekli tedbir ve teşvikleri alacağız. Türkçemizin yapısını ve güzelliğini zedeyelecek gayretlere izin verilmemesi, anadilimizin tabii seyir içerisinde gelişmesi görüşündeyiz. Telif ücretlerinden belirli bir sınıra kadar vergi alınmamasını, bu sınırın üzerinde de vergi nisbetinin düşük tutulmasını faydalı görüyoruz. Geçtiğimiz hafta başında 31 ekim ve 1 kasım akşamlan AKM Konser Salonu'nda, Türkiye'ye konuk gelen Arnavutluk Radyo Televizyon Senfoni Orkestrasfnın iki konseri vardı. İlk akşam, ön duyuru yeterince yapılmadığından olsa gerek, salon yan yarıya boştu. Programda Arnavut bestecilerin yapıtları çoğunluktaydı. Bu bestecilerin tümü Arnavut Halk Müziği'nin özelliklerinden yararlanarak, renkli bir çoksesliliğe ulaşmışlar ve inandıncı olmayı başarmışlardı. Güzel bir jestle Türk bestecisi Ferit Tüzün'ün "Esintiler" senfonik şiirini de programına alan orkestra, konser bitiminde ısrarlı alkışlar üzerine yapıtın son bölümünü yeniden yorumladı. Gerek Ferii Tüzün'Un, gerekse Carl Maria von Weber ve Georges Bizet'nin eserlerinde, orkestranın tutuk ve yorum açısından oldukça acemi kaldığı söylenebilir. Bu eserlerin yorumunda, yabancı bir dili sadece fonetik olarak öğrenen, kullandığı sözcüklerin anlamından haberi olmayanların içine düşecekleri açmaz söz konusuydu. Konserin ilk solisti koloratur soprano Edit Mihali, yorumladığı Arnavut eserlerinde ses renginin güzelliği, söyleyiş rahatlığıyla dikkati çekerken Verdi'nin "La Traviata" operasının kahramanı Violetta'mn ünlü aryasında tedirginleşiyordu. Konserin ikinci yarısında bir başka solist tenor Gaqo Çako vardı. Sanatçı, Arnavut bestecisi Gaci'nin "Toprağımız" operasında Leka'nın aryasını, bir Arnavut halk şarkısını ve Bizet'nin "Cannen" operasından Don Jose'nin ikinci perde aryasını seslendirdi. Tenor Gaqo Çako deneyimli, müzik dünyasının geniş dağanna yabancı olmayan bir müzisyen. Sonuç olarak, yüzlerce yıllık yakınlığımızı unutamadığımız bu komşu ülkenin sanatçılannı dinleyerek, en azından merak ımızı giderdik. MİLLİTEY SANAT, 1 Kasım tarihli sayısında geniş bir biçimde "Video Olayı"nı ele alıyor. Demir Baran Sarol, Emre Dağdeviren, Prof. Tanju Öztürk, Izzet Öz, Zeki Sözer, Rekin Teksoy ve Prof. Dr. Ünal Tekinalp derginin bu konudaki soruşturmasını yanıtlarken, Erman Şener, Vehbi Belgil, Emre Kongaı ve Unsal Oskay da değişik açılardan video olayım irdeliyorlar. Orhan Duru'nun bilimkurgu öyküsü "Videomachies" de, sanatsal bir yaklaşım konuya. / Zeynep Oral'ın geçtiğimiz günlerde resim sergisi açılan Eren Eyüboğlu'yla konuşması, Atilâ Sav'ın "19231983: Altntışıncı Yılında Cumhuriyet Dönemi Oyun Yazariığımız" incelemesi, Enis Batur'un geçenlerde ölen Fransız düşünür Raymond Aroo Ustüne yazısı, Ömer Madra'nın ilginç Jerzy Kosinski konuşması derginin bu sayısmın okunması gerekli ürünleri. SAN^T . DERGISI 'nı inceliyor. Sevinçli'nin çalışmasını 1928 yılına kadar getirmesinin nedeni, 9 Ağustos 1928'deki Harf Devrimi'nin gerisinde kalan belgelere yaklaşmayı amaçlıyor olması. "tzmir'de Sanat Yaşamı: 18951928" başlıkh bu çaba, çoğu zaman somut araştırmalara dayanmayan kimi yerleşik yargıların belgelere dayalı somut bir incelemeyle nasıl yıkılabileceğini ortaya koyan güzel bir örnek. Gnvazko YAZKO EDEBİYAT, bu sayısında, "Folklor sanata düşman mı?" tartışmasına gelen karşılıkları yayımlamaya başlıyor. / Gerçekçi öykücül'üğümüzün öncü adlarından Sadri Ertem, ölümünün kırkıncı yılında, Feridun Andaç ve Atilla Birkiye'nin incelemeleriyle anılıyor. / Hilmi Yavuz, "rnzgâriı camlar''dan bakıyor: "rüzgâriı camlar! siz bir gizemin / kitabıydınız ve sanki yazlardan / kalan deyişler... / sonnayınız: hangi bahçe başlangıç, / hangi at bitiş? tşte, rüzgâriı camlar... / ve alnı yeşil akıtmalı günesler." / Muzaffer Buyrukçu, derginin isteği Üzerine bu işe girişmesine karşın, "Bir Sokağın Dıştan Goriınüşü''nde Bostancı İskelesi'nin yakınındaki Yazmacı Tahir SokağYnı betimlerken usta işi bir deneme çıkarıyor ortaya. edebiyat BILÎM ve SANAT, 2628 eylülde tstanbul'da toplanan İletişim Teknolojisi Semineri dolayısıyla, konuya Hıfzı Topuz'un, Raşit Kaya'nın, Aysel Aziz'in ve Mahmut Tali Öngören'in yazılarıyla eğiliyor. / Geçen yıl Lotus Edebiyat Ödülü'nü alan Ataol Behramoğlu'nun geçtiğimiz ay kuruluşunun 25. yıldönümünü kutlayan AsyaAfrika Yazarlar Birliği'nin Sovyetler Birliği'nde yapılan kongresine gönderdiği konuşma metni dergide yer alıyor. BÎLÎM. SANAT "25 kuruşa Amerika" yuyınlamyor Kültür Servisi Naim Tinli'nin üç öykü kitabından biri olan '"25 Kuruşa Amerika" 34 yıl sonra Yazko Yayınlan arasında çıkıyor. İlk basımı 1949'da yapılan kitap, Naim Tirali'nin öykü yazmayı bırakması nedeniyle yeniden basılamarruştı. Naim Tirali'nin geçen yıl yeniden öykü yazmaya başlaması, eski kitaplannı da gündeme getirdi. "25 Kuruşa Amerika", otuz kırk yıl önceki Istanbul'u ve daha çok da Beyoğlu gece yaşamını anlatan öyküleri içeriyor. Turgut Özal suııaL,cdcbi\at' GÖSTERl'nin kasım sayısı, Ayın Dosyası'nı "Devlet KültürSanat llişkisi"ne ayırmış. "Partilerin kunılup, seçimlerin yapıldığı bir ortamda bu konuyu desmenin yaranna ve gereğine inanan" dergi, devlet ile kültür ve sanat arasındaki ilişkiyi Emre Kongar, Vedat Günyol, Mehmet Başaran, Cahit Külebi, Toktamış Ateş, Necdet Uğur, Ahmet Taner Kışlalı, Ertuğrul Özkök, Atilla Dorsay, Sezer Tansuğ, Eşref Üren, Ayşegül Yüksel ve Filiz Ali'nin görüşleriyle irdeliyor. / Atilla Özkınmlı'nın yönettiği açık oturumda Rekin Teksoy (Arkın Kitabevi), Vefa Ülkü (Görsel Yayınlar) Ayla Otaç (Anadolu Yayınahk) ve Ali Saydam (Karacan Yayınlan) ansiklopedi yayıncıhğını tartışıyorlar. / Vecdi Sayar'ın "Sinemamız 70. Yılına Girerken" başlıkh yazısının yanı sıra, Süha Ann. tlhan Aslım, Necmeltin Çobanoğlu, Muzaffar Hiçdurmaz, Arif Keskiner, Hülya Koçyiğit, Zeki Ökten, Sami Sekeroğlu, Hüseyin Özşahin, Fikret Hakan ve Ahmet Soner derginin konuyla ilgili soruşturmasını yanıtlıyorlar. / Fethi Naci, "Eleşüri GUnlüğü'•nde, Tevrık Fikret'e, Oktay Akbal'a ve Ahmet Hamdi Tanpınar'a değgin notlar düşüyor. Gösterl YEDlTEPE'nin 7 Kasım 1983 tarihli sayısında, Samim Kocagöz, "Yazann Mutlulugu" başlığı altında, ülkemizde okur ile yazar, yayıncı ile yazar ilişkilerinin ne durumda bulunduğunu, ölçüsüzlüğünü bir söyleşi havası içinde konu ediniyor. / Fakir Baykurt, "Anna Seghers'e Saygı" yazısında, Federal Almanya ile Demokratik Almanya bölünmesi örneğinden yola çıkarak, değişik toplum düzenlerine ve ideolojilerine karşın ülkelerin ortak kültür değerlerine ayırım gözetmeksizin nasıl sımsıkı sanldıklannı vurguluyor. / Tahir Pamir, "Günlük Yerine"de, Oktay Akbal'a gazetedeki sütununda duyduğu özlemi dile getiriyor. SANAT CEVRESİ SANAT ÇEVRESİ'nin bu ayki sayısında, 18 kasımda Galeri Baraz'da bir resim sergisi açacak olan Burhan Doğançay'a ilişkin bir kronoloji veriliyor ve uluslararası üne erişmiş bu sanatçımız Sezer Tansug, Beral Madra, Gültekin Elibal ve Tuna Köprülü'nün kalemlerinden tanıtıhyor. Gültekin Elibal, Urart Sanat Galerisi'nde sergisi açılan Erol Akyavaş'ı anlatıyor. oHcesrra ORKESTRA'nm bu sayısında, Orhan Tannkulu'nun "Tarihsel Akışı tçinde Operada Türkler ve Türklerde Opera" başbklı incelemesi, tarihsel bir döküm niteliğinde.Ali Turgan, "Atatürkçü Cumhuriyet tlkeleri Açısından: Türk Müziği" yazısında, bu konuda "1950 yıllanna kadar Cumhuriyet ilkelerine uygun bir amaçla yola çıkıldıgı halde yetersiz ve yanlış uygulamalar yapüdıgını, 1950den sonraki yıllarda ise amaçtan sapıldıgım" saptıyor. / Genç sanatçılanmızla Söyleşiler bölümünde Üstün Duruel, 1980'de Viyana'ya giderek Müzik Yüksek Okulu'na giren, şimdilerde orada kompozisyon, orkestra şefliği ve korrepetisyon çalışmalannı sürdüren Ertuğrul Sevsay'la konuşuyor. Ressam Avni Arbaşhn son sergisi elBştîri EŞREF ÜREN Resimde grafık hastalığı, batıdan gelen haberlerden öğreniyoruz ki, geçmek üzereymiş. Biz de bu hastalığa son birkaç yıldır tutulanlardanız; bunu, açılan devlet sergilerindeki bu tür tablolarm çokluğundan ve galerilerde sergilenen resimlerin de aynı türden olmasından anlıyoruz. Yalnız 23 yıldır Ressam Avni Arbaş'ın açtığı sergiler bu riitelikte olmadığından bizi uyarması gerekiyor, sanırım. Çünkü o, herşeyi ile plastik olan resmi yapagelmektedir. Avni Arbaş, doğaya dönük, hisli ve bilgili, duyduğunu duyurma niteliği olan bir sanat çı. Şaka değil; dünya sanat tarihinde Ecole d'Paris'e girmiş bir arkadaş onunla övünebilir... Ankara'da Artisan Galerisinde açtığı son sergisinde; bizdeki grafik hastalığı ve doğaya bakış itiyadının azlığından esefle bahsettiğim zaman "Anlarlar, anlariar.. sonra anlarlar..." diyerek beni rahatlattı. Avni Arbaş'ın bu sergisinde gördüğüm ilk şey seramikler. Seramiği bir süs aracı olarak ele almayıp fonksiyonel olarak değerlendirmesi, günlük araç gereç içinde görerek kullanması.. beni sevindirdi. Ve orada Ecole d'Paris'in eski üyesi burcu burcu Türk kokuyordu. Resimlere gelince; İstanbul'un o puslu, ufukla denizin birleşip yekvücut olduğu sislerin içinde, deniz motorlarının birer heyulâ gibi dolaşmalan beni çok duygulandırdı... Bu resimlerinde hem çok romantizm ve bir o kadar da gerçek vardı. Avui Arbaş yalnız peysaj (manzara) ressamı değil, müheykel (abideleşmiş) natürmortlan, vardı, insanları ve hayvanlan vardı... lşte ressamın büyüklüğü; her konuya böyle bir nüfuzu nazarla eğilmesi ve birbirinden geri kalmayan bir duyarlılıkla hepsini yorumlayabilmesi... Kendine özgü başlıkları ile deniz adamları, sahilde güneşlenenler, güneşin bize doğuşunu haber veren horozlar, körpeçik koyunlar,. Bunlar dile kolay fırçaya zor konulardır... Avni Arbaş gibi ressamlar Türk Resmini Pompierizmden, hatta atmasyonizmden çekip kurtaracak halaskârlardır kanısındayım. Eserleriyle yülardır bu tehlikeyi bize açtığı sergilerle ihtar eden bir Avni Arbaş var... Sözün kısası, onun sergileri insana büyük bir haz, sükun ve ferahlıkla birlikte, azameti getirmekte. Ecole d'Paris'e bağlı bu sanatçının sanatı hakkında fazla söze bilmem hacet var mı? Gerisi lâfü güzaf!... ÇAĞDAŞ ELEŞTtRİ'nin kasım sayısmın önemli bir bölümü. 1983 Nobel Edebiyat Ödulu'ne değer bulunan VVilliam Golding'e ayrılmış. Akşit Göktürk, "tnsan davranışının fizikötesi, evrensel anlamlannı araştıran bir töreler yazandır William Golding" diye başladığı "Yüreğin Karanlığına Yolculuk" yazısında, ülkemizde pek fazla tanındığını söyleyemeyeceğimiz Golding'i, önemli sayılabilecek yapıtlarından yola çıkarak tüm dünyasıyla gözler önüne seriyor. İngiliz Edebiyatı Profesörü Frank Kermode, Irving Malin, Leighton Hodson'dan yapılan çeviriler de Golding'i daha iyi tanımamıza yardıma oluyor. / Bu sayıda, ilgiyle okunan bir belge çalışması var. Efdal Sevinçli, 21 Şubat 1895'ten 1 Aralık 1928'e kadarki Ahenk gazetelerini tarayarak "tzmir'de Sanat Yaşanu' DOÇENT DOKTOR Halil Dinçer Azizlerli İÇ HASTALIKLARI UZMANI Halaskârgazi Cad. Nc 326 Ada. Kat.2 ŞİŞLİIST TEL: 147 22 Ap 50 Laboratuvarda çahşacak TÜRK DİÜ TÜRK DlLİ'nin kasım 1983 tarihli 383'üncü sayısı, derginin çeşitli sa>ılarından seçilmiş Atatürk'le ilgili yazılara yer veriyor. Bu sayı, Türk Dili'nin bir Atatürk yazıları güldestesi niteliği nde. KÎMYA TEKNİSYENİ ARANIYOR (Deneyimli lise mezunu da olabilir) Başvuru adresi: İstanbul Kimya A.Ş. Cendere Yolu No: 57 KağıthanetSTANBUL Te.: 141 25 87 GALERILER ADİL DOGANÇAY Resim Sergisi 528 66 29 522 89 97 BURHAN DOGANÇAY Resim Sergisi Tel 140 47 83 SANAT ÜRÜNLERİ RESİM HEYKEL SERAMİK BASKI BATİK 19731983 ON RESSAMIN ON YILINDAN KESİTLER 530 KASIM URART EROL AKYAVAŞ Resim Sergisi SANAT GALERİSİ IŞIL ÖZIŞIK Resim Sergisi 11 z&Kasan Nispeiıye Caddesı 44 2 ütüer Tel 166 19 36 ACAR Galata Galerisi Tel.: 149 35 51 TÜNEL Konur Sk. NO:4 Kızılay m 18 KASIM • 17 ARALIK 1983 SJSVİMCE Kurtuluş Cad. No: 191 İSTANBUL Hodri Meydan \ <} ÜMlTTOSfiR, . SflNflTGflLEREİI 324Kaan SÜHA ÛZTMTAR' SANAT 6AIİRİSİ 46 5940 Sanat Galerisi "KADIN RESSAMLARIMIZDAN BİR KESİT" Sergisi 3 Kasım 1 Aralık tt TEKİN ^ resim sergisi I V İ | E l SANAT GALERİSİ GALERİ CEP RESİM VE ARTEMEL DERSLERİ DEKORASYON 7 kasım 26 kasım 1983 ıstıklal Cad Paşaoahçe Vam Terkos C'kmazı Yapıkur Han Kat 1 ^4o 2734 Beyoğlulstanbul/ Teletoi 144 96 33 Bartaros Bulvarı, Barbaros Apt. 74/4 Nobel yanı Tel: 161 80 72 NURİ İYEM Resim Sergisi 11 Kasım30 Kasım Cevdetpaşa Cad. 376 Bebek T el: 165 21 21 , mobılva vt* rtckoraiil cvva lasarım urciının, du/enlciTtt*/»^*^ \B^(M ARHAN ERÇİN Resim Sergisi 9 Kasm 1 Aralık Tunel Meydanı Mueyyed Sok No: 9 W 145 19 96 C « J I N O : « Voteç İş Ntorkazl T*l. 3J7 25 41 Kıatlopnk kST
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle