Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ozumsendığine inanırdım. BÜTÜN BtR ÜLKE AĞLADI On kasımda olan oldu .. Istanbul'da unıversıte oğrencisi ıdım. Temsilcı olarak torene katıldım Ön sıralarda çelenk taşıyorduk. Her donemeçte ınsan yığınlannın yurek parçalayan, dayanılmaz haykırışlan hâlâ kulaklarımdadır. O gün koca bır kentin ağladığını gordum. O'nu taşıyan trenın hemen arkasındaki trenle Ankara'ya geldik. Anlatılmaz bır acı ile... Uzunç içinde istasyonlar.. Hıçkırık, gözyaşı... Ankara'da babamı da ağlar buldum. O eski Kuvayı Milliyecı, o eski asker, Balkan bozgununun ezıkliğını, kardeşını Sarıkamış'ta karlara gömmenin acısını, Anadolu thtilali'nin onurlu tadını ıçıne sindirmış o yorgun savaşçı, o "Gerçek Ataturkçu" ağladı. ağladı, ağladı... O gün bır ulkenin ağladığını gordum... ATATÜRK OLAYI Okuduklanma gelince. öyle, "Nutuk"u okudum, ezberledim falan diyecek değilim. Ataturk konusunda okuduklanm disiplinsiz ve dağınıktır. Yani, okumam da bilimsel yöntemle olmadı. Çoğunluğumuz gibi. Içimizden kaç kişı Atatürk'ü bilimsel yöntemlerle okumuş, incelemiştir ki? Bu bilimsellikten yoksun, duygusallıkla dolu duşüncelerimi şöyle özetleyebilirim: Bence Ataturk ıki ayn konu olarak ele alınmah: 1) tnsan Ataturk, 2) Ataturk Olayı. tnsan Ataturk Anafartalar Kahramam Mustafa Kemal olarak tarih kapısından girer, arkasında eşsiz utkular, eşsiz devrimler, bir vatan, bir devlet, onurlu, ozgur bir ulus bırakarak 10 Kasım 1938 gunu yaşama gözlerini kapar. O, buyuk komutandır, buyuk devlet adamıdır, buyuk onder, buyuk devrımci ve buyuk yalnızdır. O'nun bu nitelıklerinın her bin içm ciltler doldurulur. Hele yalnızlığı, hele yalnızlığı... Ataturk bir insandır. Ustun ınsandır, olağanustu yeteneklerı olan ınsandır, dâhıdir. Fakat biyolojik açıdan ınsandır ve her insan gibi ölümludur. 10 Kasım 1938 günu olmuştur. Her olum acı getirir. Atatürk'ün olumü kadar, geniş ınsan topluluklannda bu derınlikte acı yaratan başka bir ölüm olmuş mudur bilmem. Doğanın bir yasası var: Ölen ile olunmez. Evet olenle olunmez ama, olu ile de yaşanmaz. Olenin ölusu ile değil, ölenin dirisi ile yaşarur. Ölen ne denli sevilirse sevilsin acısı kullenir ve bır gun gelir ölümu ile değıl yaşamı ile yaşar. Ataturk de boyle olmuştur. 1938'de O'nun cenazetöreninde Dolmabahçe'den Etnografya Müzesı'ne kadar beraber olmuştum. Yıllar sonra, Etnografya Muzesi'nden Anıtkabir'e göturuluşünde de görevlı olarak yine beraber oldum. Iki tören arasında görduğum ayrım bana bu doğa yasasının herkes için, Ataturk için de geçerlı olduğunu gosterdı. Ataturk kişi olarak olmuştur. Ölum gunünu ölümunden kırkbeş yıl sonra hâlâ yas günu yapamayız. Okul çocuklannı bahçelerde, salonlarda toplayıp zorIamanın ne anlamı ne de olanağıvar. "Atatürk YüzYaşında", "Ataturk Yüzbir Yaşında" diye öteye beriye yazılar yazmak da bır anlam taşımıyor. Ataturk'u yüz yaşında, yuzbir yaşında, yetilerını, doğal guçlerını yitırmış bır insan olarak görmeyi hangımiz ısteriz? \taturk bugun Turk ulusu ıçin, olumune ağlanacak, olum gununde yaslara burünulecek kişi defil, en gerekli olduğu bır zaman dilımi içinde var oluşuna bayram edeceğimız bır ınsandır. Ataturk için yas tutma günleri çoktan geçti. Ataturk olayı ise bir sureçtir. Ataturk'u hazırlayan koşullar ondan once başlar, gunumuze kadar gelir. Bu süreç içinde Ataturk Türk ulusu ile butunleşmiştır. O kadar bütunleşmiştir kı, zaman zaman birçok kimse kendısinde Ataturk'ten bir parça olduğunu sanır. Ataturkçuluk dedığimız işte bu Ataturk olayıdır, sureğendır, durdurulamaz. Durduğu anda Ataturkçuluk olmaktan çıkar. SÜRDÜRMEKLE... İnsan Ataturk ile, Atatürk olayını birbirinden ayırmamız gerekir artık. Kamyonlar üzerinde Ataturk büstleri koşturmakla, çimleri yolunmuş stadyumlara, yuzme havuzlarına, koprülere, meydanlara "Atatürk" adını vermekle, olur olmaz yerlere yağmurdan boyalan akmış Ataturk panolan asmakla, her lâfın arasına "Ataturk ilkelen doğrultusunda" sloganını sokuşturmakla Ataturkçuluk olmaz. Hele O'nun olum gununde yuzumuze "matem maskesi" takmakla hiç olmaz. Gerçek Ataturkçuluk Ataturk olayını surdurmek, sevinçle, coşku ile, kıvanarak, durmamacasına dinlenmemecesine, içtenlikle, özümseyerek sürdürmektir. Nefes alır gibi... Kuşaklardan kuşaklara... Çağdaş uygarlık duzeyının uzennde. lşte benim anladığım Ataturkçuluk. Oıı Kasımlarda Atatürk Prof. Dr. HÜSNÜ A. GÖKSEL Ataturk buvuk asker, buyuk devlet adamı, büyuk onder olarak tarihe geçmıştir. Ben ne tarihçıyim, ne askerim, ne de devlet adamı. Bu nedenle Ataturk konusuna bakışım bilimsel nitelık taşımaz. Benım Ataturk konusunda vardığım nokta çocukluk \e gençlik yıllarımda kişıliğimin oluşmasına biçim veren etmenlerle, izlenimlerime, okuduklarıma, kendı kendime duşunup, yaptığım yorum ve bileşime dayanır. Bu nedenle de benım Ataturkçuluğumun hamu: runda azımsanmayacak olçude duygusallık öğesı vardır. Çocukluk anılarım Yunan işgali altındaki bir Trakya kasabasında başlar. Yunan bayrakları; kimı geceler evimızin onunden nara atarak geçen, Rumca şarkılar soyleyen, kimı gunler sokakta benimle şakalaşan, saçlarımı okşayan Yunan askerlerı çocukluğumun ılk anılandır. Babam yoktu. Varhğını hiç bilmediğim içın neden yok olduğunu da pek duşunmezdım. Zaten birçok çocuğun da babaları yoktu. Sonradan oğrendığime göre babam Kuvayı Milliye'ye katılmış, Balıkesir taraflarında bir yerde Yunanhlar'a tutsak olmuş. Işın doğrusu, Turk köylulerı tarafından birkaç arkadaşı ile birlikte pusuya duşürulup Yunanhlar'a teslım edilmiş O küçuk kasabada, babasız evlerde, erkeksiz kadınların geceleri toplanıp, sıkı sıkıya örtulmuş perdeler arkasmda fısıldaştıklarını, ağlaştıklannı. dua ettiklerini, kimı kez de, nerden geldiği bilınmez bir haberın bir sevinç ruzgârı olup evden eve tum kasabayı kapladığını anımsanm. Böyle gunler annelerimızın yuzlerinde beliren unuttuğumuz gülumsemeleri görmek biz çocuklarda kokenini bilmediğimiz mutluluklar yaratırdı. Bitışiğımizde bır Rum evi vardı. Arka balkonlarımız denize bakıyordu. Sabahtan akşama kadar guneş içmde idı balkonlar Ne severdim o guneşh balkonda kendi kendime oynamayı. Komşu evin hanımı kimı gunler çamaşır sererdı balkonuna. Gençti, guzeldi, başı açıktı, hep guler yuzlu idi ve çamaşır sererken Rumca şarkılar söylerdi. Oysa annemin başı örtulu idi, yuzu hep acılı ıdı ve çamaşır sererken hiç şarkı soylemezdi. Yıne guneşli bır gundu. Komşumuz çamaşır seriyor, ben de onu sevgi ile seyrediyordum. Annem yanıma geldi. Komşu hanım işini bırakıp seslendi' "Komşu, çok uzuleceksin ama, bizimkUer Kemal'i esir almışlar, yaralı imiş". Ve şarkısını surdurdu. Annem hiç yanıt vermedı, elimden tutup beni içeri aldı, kapıyı kapadı. O gece evlerde toplanıldı, anneler ağladılar, ağladılar ve biz çocuklar hiç yaramazlık yapmadık. lşte O'nun adıru ilk kez o gun duydum. PENCERE 10 KASIM 1983 Gerçek Atatürkçüliik, Atatürk Olayı'nı siirdürmek, sevinçle coşkuyla, kıvanarak durmamacasına, dinlenmemecesine, içtenlikle özümseyerek sürdürmektir. Cumhuriyetin ilk yıllannda Ankara'ya yerleşmiştık. Okul yıllarıın Ankara'da geçti. Babam Kuvayı Millıve ruhunu Cumhuriyetçi, Kemalıst olarak surduruyordu. Tum devnmleri Ankara'da, babamla birlikte coşku ve onun yorumlan ile yaşadım. Oevrimler ve o zamankı sanışla "Gazi" sık sık konumuz olurdu. Sonradan sezdiğim bir şey babamın hiç geçmişte ve anılarda kalmamış olmasıdır. öyle, savaş anıları, tutsaklık anıları falan anlatmazdı. Hep yaşanılan olay ve gelecek konuşulurdu evimizde. Kendisıni Yunanhlar'a veren Turk koylülerını bir kez bıle kınadığını duymadım Bır akşam mukavva bir kutu ile geldi. Açtık, içinden şapka çıktı. Hepimiz başımıza geçırdik. Birbirimizin elinden kapıp aynanın karşısına koşuyorduk. Ne eğlendik, ne gulduk o akşam. Şapka devrımi boyle oldu. Sonra harf devrimi,"mıllet Mektepleri,"... Birgun ezanlar Turkçeleştı. . Babam bir akşam paket paket kitaplarla geldi eve. Üzerlerinde "Ana Dilden Derlemeler" yazıyordu. Dıl devrımi başlamıştı. Bir noktada babamla ters duşuyorduk. O, devrımlerin yerleşmesi için zaman gerektiğını soyler, "Devrımlerı hep canlı tutmalı, soluk alır gibi, soluk alır gibi" derdi. Bense devrimlerin çok kısa zamanda tum ulusça 6 Kasım Seçimlerinin Düşündürdükleri 6 kasım seçımıne doğru butun gözlemcıler halkın durgun ve coşkusuz olduğunu soylüyorlardı. Basında yayınlanan haberlere bakılırsa mitıng meydanları dolmuyor, ılgısızlık ağır basıyordu; halkın seçımlerden beklentısi zayıf, siyasal partılerden umarı cılızdı, çok partılı rejıme halkı yenıden ısındırmak ıcın zorlamalara gerek olduğunu savunanlar vardı, kımi siyasal partıler de seçım dışı bırakılmıştı, çoğu kişı seçımlerin bır ağırlık taşımadığı görüşündeydi Yuzeydekı göruntüleri doğrulukla saptayan bu gözlemlere karşın 6 kasım seçımlerı tarıhsel boyutlara oturdu • Iki sağcı partı arasındakı yarış 6 kasım seçimlerinin temel eksenıydı. MDP ile ANAP, büyük sermaye kesımının parasal desteklerını sağlamış, holdıngleri ve tıcaret odalannı paylaşmışlardı. Başrole sıvanan bu ıki partının yanında Halkçı Partı (HP) figüran görüntüsunde, parasız ve pulsuzdu. Toplumsal çelışki, seçımde HP'ye oy veren kıtleyle otekı partiler arasındaydı; ama, siyasal çatışmanın guncellığmde temel çelışki geriye itıliyordu. Ne var ki 6 kasımda HP çarpıcı bır sonuc aldı, geleneksel sol oyları toparladı. Kimı illerde ve ilçelerde doğru dürüst örgütlenme olanağı bulamıyan partınin başansı toplumsal gelısme düzeyımızi vurgulamaktadır. Seçıme katılamıyanlarla, geçersız oy sayısının 2.5 mılyona tırmanması da bir ayn anlam taşımaktadır. • ANAP Genel Başkanı Turgut Ozal 6 Kasım'da bütün yolların kesıştığı noktada bulunuyordu 12 Eylul'den oncekı son ıktıdarın adamıydı Ozal; 12 Eylül'den sonra kurulan hükiımette de görev almıştı 1982 yazında "Bankerier Skandalı" ıle gorevınden ayrılmak zorunda kalarak muhalefete başlamıştı. Bu üçlü görüntüsünün yanısıra Islam sermayesme, IMF yönetıcılerıne, Amerıkan çevrelerıne guven duyguları vererek, şırın gözüken Özal, Türkıye'de büyük sermaye ıle ıçlı dışlıydı; • dınsel akımın temsılcısı sayılan bır eski partıyle alışverışı vardı. MDP'nın "yönetimin partısı" olduğunu süreklı biçımde yınelemesı Ûzal'ın "reaksiyon" oylarını toparlaması ıçın yararlıydı. Televızyon konuşmalarında devlete karşı yurttaşı savunan propaganda bıçimını ANAP lıderı ustalıkla yürüttü Hangı açtdan bakarsanız bakın, Turgut Ozal'ın kavşak noktasını tuttuğu görülüyordu. • MDP'nin Genel Başkanı Sunalp'ın arkadaşlarıyla saptadığı programa göre, bu kadro seçımlerı alırsa 1990'ın eşığıne kadar Türkıye'yi götürecekiı. Başlangıçta yapılan hesaplar tutarlı gıbı gorünuyordu 6 kasım seçımlerınde Ozal'ı., toparladığı oy potansıyelı üzerıne parti örgütü oturacaktı. ANAP'ın gelışmesı tasarımları boşa çıkardı Turgut Sunalp da emekli olduktan sonra holdıng yonetım kurullarında gorev almış; Amerıkan çevrelerıyle lyı ılışkılerı bulunan, ıç ve dış sermayenın kaynaşması ıçın gerekli çabayı gösteren bır kişıydı. Ancak siyasal yelpazenın sağ kesımınde bır alternatıf doğması, başarı yollarını tıkadı • 6 kasım seçımi, bir anahzden gecırılırken nasıl yorumlanabılır? MDP ıle ANAP'ı bır araya getırırsek. sağda yuzde 70'e yaklaşık oy ağırlığı ortaya çıkar. Bır başka mantıkla HP ıle ANAP'ı ve geçersız oyları toplarsak yuzde 80'e ulaşan bır anlam üzerınde düşünmek gerekır. Bütün bunlar yanarsöner ve aldatıcı mantık oyunlarına yol açabıtır. Gerçek şudur: 6 kasım seçımlerıyle tek basına hükümet kurabilecek ANAP'ı dev boyutlu ekonomik sorunlar bekliyor Çünkü sermaye yaşamında dört yıldan ben uygulanan polıtıkalar, Türkıye kapıtalizmınin duze cıkabılmesi ıçın gerekli koşulları yaratamamıştır. ARADA BIR MEHMET AYDES Emekli Yazın Öğretmeni BILIM 35.sayı rotatifler doğru da söyler... İLETİŞİM ve ÇAĞDAŞ YORUMLAR • Nobel Banş ödülleri BÎRÖDÜLÜN ANATOMÎS1 • FOTOĞRAFIN BELGECİ KULLANIMINA ÖRNEK: "ANKARA" ÇALIŞMASI • Atatürk'ün Bütünleştiriciliği PUYIJRU YEM SANAYİİ TÜRK A.Ş. GENEL MUDÜRLÜĞÜNDEN SINAVLA PERSONEL ALINACAKTIR Genel Mudurluğumuzun taşra kuruluşlarına 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'na tabı olarak gorevlendınlmek uzere alınmasına karar verılen ve20 11 1983 larıhındeyazılı, 24 11 1983 tarıhınde sozlu olarak vapılacak sınavlar muracaatın az olması nedenıyle ertelenmıştır 19 12 1983 larıhındeyazılı, 22.12 1983 tarıhınde sozlu olarak yapılacak sınavlarda, Adayların 657 sayılı yasanın 48 maddesınde ongörulen genel şartları taşımaları, 30 yasından buyuk olmamaları, askerlık hızmetlerını yapmış bulunmaları gerekmektedır. Isteklılenn en geç 30 11 1983 gunu mesaı bılımıne kadar (Vem Sanayıı Turk A Ş Genel Mudurluğu Eskışehır Yolu 8 Km ANKARA) adresındekı personel Mudurluğu'ne, a Dılekçe, b Oğrenım belgesı (aslı veya noıerden onaylı orneğı), c Nufus huvıyet cuzdanı (aslı veya onaylı örneğı), d Sabıkası olmadığına daır Savcılık belgesı, e 2 adeı ve vesıkalık fotoğraf, ile bızzat veya posta ile basvurmaları gereklıdır (Sınav ile ılgılı teferruaılı bılgı Personel Mudurluğu'nden temın edılecektır. Posıadakı gecıkmeler dıkkate alınmayacaktır BOS KADROI AR ÜNVANI Clektrık Muhendısı Elektrık Teknıkerı Elekırık Tcknısyenı Ulusumuz, Cumhuriyet'e ulaşabılmek ıçın kan ve ateşten geçerek, çok çetın bir sayaşım vermıştir İç ve dış düşmanların kıskacından kendi gucüyle sıyrılma yolunda tarihte ılk kez, ulusal kurtuluş hareketıni başlatmıştır. Bu hareketin dünya genelinde bayrağmı açan ulusai kahraman da büyük önder Mustafa Kemal'dir Böylece O, hern kendı ulusunun kurtuluşuna, hem de mazlum ve bağımsızlıklarını yıtırmış ulusların ozgurluklerıni sağlamalarına önayak olarak, Üçüncu Dünya Orgütü'nun ilerdeki kuruluşunu hazırlamıştır. Mustafa Kemal bu hareketi gerçekleşttrirken amaç, araçlar ve yontemı bir arada ve önceden düsunerek surdurdüğü ıçin her zaman brtınçlı bır yol iztemiştır. O çıkış noktasında ilkın ulusal bağımsızhğı ongormüş, bunun da nrteligını siyasal, askeri, ekonomik ve kultürel alanları kapsayan tam bağımsızlık biçiminde belırtmıştır Nıtekım yurdu saldırganlardan kurtarıp sıyasal bağımsızlığı şağladıktan sonra, öbur alaniarın bağımsızlığına yoneimıştır. Önce devlet yapısının kuruluşunu ele almış; 1789 Fransız Devrımı ılkelerıyle bilimsel demokrası ılkelerinı bağdaştırarak, ona yepyeni bır bıçim vermıştir. Bu yönden duzenın özü de ulusal kurtuluşçuluk temelıne dayalı bır yapıya kavuşmuştur. Batı'nın laıklik, cumhurıyetçılık ilkelerıne; çağımızın ulusalcılık, devletçılık, halkçılık ve devrımcilik ılkelerıni katmıştır. Atatürk, konuları ele alırken, sonuçlara hep koşulları değiştırerek ulaşmayı ilke edınmiştır. Siyasal alanda dünya devletleri arasında eşit haklara sahıp bır devlet, askeri alanda kendıne yeterlı bır toplum, ekonomıde ulusal sermayeye dayalı bir duzen, kultürel alanda öze dönüşlü bır kültür oluşturmayı hedef almış ve bunları buyük ölçüde başarmıştır Ulusal bağımsızlığın bır öğesı de ulusal egemenliktır. Ulusal egemenlığın özu ulusla halkın ıstencını, özlemlerını ve dıleklerini devlet yonetımine yansıtmaktır. Bu da ancak meclis, partı ve meslek örgutleri yoluyla devlet yaşamına geçırılır. Nıtekim Atatürk, en bunalımlı dönemlerde bile meclısı çalıştırmaktan uzak kalmamış, cumhurıyet bu düşüncenın bır sonucu olarak dogmuştur. Aynca Ataturk, bütün alanlarda usçu ve gerçekcı olmasım da bılmıştır. Halkı boş ve kor ınançlardan.aydınlarımızı dogmalar, önyargılar ve donmuşluktan kurtarma savaşımı vererek, düşunce özgurluğüne gıden yolları tümuyle açmaya calısmıştır. Hukuka saygılı olmuş; kadın haklarına ılk kez resmılık kazandırarak, Türk insanının özünü yuceltmeyı amaç edınmiştır Toplumun butunleşmesı konusunda din, ırk, mezhep ve cınsıyet ayrımı gözetmemıştır. Yurtta ve dünyada barışın egemenlığine çalışmış, Türk toplumunda zümresel ayrılıklara kesinlıkle son verilmesını ıstemıştir. Eğitimde ıkiliğı kaldırmış, onu kolaylaştınp halklaştırarak ulusal onuru her yerde öne çıkarmıştır. Ne var ki, ulusal kurtuluşçuluk, bir denge düzenıdir. Denge bozulduğu zaman anarşı ve kargasa da başlar. Gercekten Ataturk'un ölumünden sonra bırçok alanlarda denge yitirıldiği ve bırtakım yozlaşmalara duşulduğü içın hep bırden bu tıp acı olaylar sık sık yaşanmıştır Oy avcılığı adına, laıklik konusunda büyük ödunler verılmış, populızm ve gerçek halkçılık bırbırıne karıştırılmış, karma ekonomi ilkesi genış çapta ozel sektor lehıne zorlanmış, pek çok konuda kısır kavram kargasalan sürup gitmiştir. Bunun ıçin de toplumumuz, son yıllarda depremlı karanlık bır dönemden geçmiştir: Bununla birlikte cumhuriye yönetimı, kuruluşundan bu yana karşısınaçıkan her engelın ezici bır biçımde üstesınden gelmıştır. Hiç kuşkusuz ülkede süreklı erinc de Atatürk'ün kalıt bıraktığı butünlük ruhundan geçecektır. O'nu yıtirışımızın bu 45 yılında, şükran duygularıyla anmak ve devrımlerıni yaşatmak Türklüğun borcu ve görevidır T.H. T.H. T.H. SAYIS1 1 2 4 (Sanat Okulu veya dengi meslek lısesı mezunu SUNAKAN: "HALKIN IYÎŞEYLERE HAY1R DEMEYECEĞ1NE 1NANIYORUM" • Türkoloji çalışmalannda adımlar Adres Emek Işhanı (Gokdelen) Kat. 10, Yenısehır • Ankara NOT: Sınavda başanlı olup, goreve atanacak personel ıntıbaklanna uygun kadrolara atanacaklardır NAKLİYE İŞİ YAPTIRILACAKTIR 1 1984 yılı içinde Elıbank Bardırma Sulfurık Asıt Fabrıkası'nuan kara veya denız tankerlerıyle, aylık 400 tonluk partıler halınde toplam 5000 ton Sulfırık Asıt, Ereğlı Demır Çelık Işletmesı'nden 70 ton Toluen, Izmıt'den 650 ton Hıdroklorık Asıt ve 305 ton Sodyum Hıpokloru'ın Tıcarı Şartnamemız hukumlen dahılınde ve bu ışe elverışlı kara tankerlerıyle Gemlik'de muessesemıze naklıyesı ışı yaptırılacaktır. 2 Bu konuyla ılgılı Tıcarı Şartnamemız Muessese Tıcaret Mudurluğu'nden temın edılebılır 3 Şartnamemız hukumlen dahılınde hazırlanacak kapalı teklıf mekıuplannın en geç 30 kasım 1983 çarşamba gunu saat 15 00'e kadar muessesemızde bulundurulması gereklıdır 4 Muessesemız 2490 sayılı kanuna tâbı değıldır. SÜMERBANKGEMLIK SU.NİIPEK \E VİSKOZ MAMLLLERİ SANAVH MÜESSEStStGEMLİK Basın: 27285 TEŞEKKÜR Bıncık kızımız ECE'nın dunyaya gelışmde ılk gunden ıtıbaren gosterdıçı ıhtırnam ıle onu bıze kavuşturan deçerlı doktor ıyı ınsan. UŞAK BELEDIYE BAŞKANLIĞINDAN PROJE YARIŞMASI İLÂNI 1 Ankara Izmır vol guzergâhı uzerınde, mulkıyetı Beledıyemı7e an vere sehırlerarası Otobus Termınal bınası ve ek tesıslerı ıcin avan proje varı>maM duzenlenmışlır 2 Avan proje ile beraber bu verın makeıı de hazırlanacaktır 3 Muellıf avan proje ve makeı teslımı ile beraber bu ışın 1 / 50 olveklı latbıkaı projelerını (Mımarı, Stalık, Tesısat. Elelunk, Kalorıter) ka>;a yapacaklarına daır leklıflerını de berabeae Beledıvemıze leslım edeceklerdır 4 Kurjlacak bır komısvon laratından bırıncı gelecek a\an proje sev'lecekıır .* Bınncı gelen avan projenın >.ahıbının vermış olduğu leklıf Beledıye Encumenı laratından uygun bulunursa. 1 50olçeklı laibıkal projelerı kendısıne yapnrılacaktır ^ksı halde bınncı se^ılecek avan proje pazarlık suretıyle salın alınacakıır 6 Vanşmaya kaıılmak ıstıyenlerın en gec 2 Aralık 1983 Cuma gunu avan proje, maket ve leklıflerını Beledıve Fen lslerı Mudurluğune teslım etmelerı gerekır 7 Isteklıler bu ışe an şartnamevı her gun ıııesaı saaılerı ıcınde Beledıye 1 en l^len Vludurluğunde gorebılırler Keytıyel ılân olunur KEMAL AYGÜN'e Kadıkoy Şıfa Yurdu Başhekımt Sayın Dr AHMETEMİNOĞLU'na Şıfa Yurdu hemşıre ebe hastabakıcı ve tum personelıne candan teşekkurtenmızı sunanz 2 ADET DEPO, CAM TAKVİYELİ POLYESTERLE KAPLATILACAKTIR. SEKA İZMİ1 MÜESSESESİ MÜDÜRLÜCÜ İZMtT Muessesemızın 2 adet Kalsıyum Bısüint depolan, cam takviyelı polyesterle kaplatılacaktır. Teklıf verılmesı arzu edıldığı taktırde, ıdarı ve teknık şartnamemız esaslarındakı teklıfinızın "03 muvakkat temınatınızla birlikte kapalı olarak 22 Kasım 1983 »alı gunu saat 17 OO'ye kadar Muessesemıze gonderılmesı gerekmektedır Venlecek teklıfler 22 Aralık 1983 Persembe gunune kadar opsıyonlu olacaktır Konu ile ılgılı ıdarı ve teknik şartnamelerımız, İstanbul, Ankara ve lzmır Alım Satım Mudurluklerımızden ve Izmıt'te Muessesemızden temın edılebılır Muessesemız, 2490 sayılı kanuna tabı olmayıp, ıhalevı bolmekte, ıstedığme vermekte veya ıhaleden vazgeçmekte serbesttır. B 2"7315 GÜLSENMURATSARGIN turızm sunar CUMA. PAZAR OKTAY AKBAL Yazanmız Oktay Akbal'ın AtatUrk'le, Ataturk Devnmı'yle ılgılı belgesel >azılannı şu uç kıtapta bulacaksınız: ÇAY İŞLETMELERİ GENEL MUDÜRLÜĞÜNDEN HURDA AKÜ VE OTO DIŞ LASTİĞİ SATILACAKTIR 1 Genel MuUurluğumuz Ulaştırma Mudurluğu «ahasında muhataza edılen ve aşağıda ozellıklerı vazıh hurda aku \e oto dı> lastığı ıckiıt alma usulu ile satılacaktır Malzemenın Cınsi Hurda Hurda Hurda Hurda 2 Ozellığı Mıktarı 60 Adeı 540 P0 3 160 kg SAPANCA VAKIF TURİSTIK OTELİ 9.950 TL Gol manzaralı odalar SALIHA UYAR ıle ^ turban abantoteii 17.900 TL.den itibaren Sarban» Bulvarı, 35/5B«slkt« T« 161 10 74 161 22 Sl 161 « 2 26 ATATÜRK YAŞADI MI? Varük Yaymlan, 2. Baskı, 130 lira ATATÜRK BİR GÜN GELECEK Tekın Yayınları, 200 Lıra. Tukenmek uzere. oıo lastığı l 00020 oto lastığı 900/20 oto lastığı ni'jhtelıt aku 90150 amper, susu? Bu ışe an satij >artnamesı ile malzeme lıstesı EFENDİ ÖZMEN nışanlandılar 16.10.1983 A. turban ATATÜRKÇÜLÜK SAVAŞI U>garlık Yayınlan, 200 Lıra ERZURUM BELEDÎYE BAŞKANLIĞINDAN Beledıyemız, Fen, Temızlık, Itfaıye Hıztnetlerı ıçın kredılı olarak araç gereç ve yedek parça alımı 2490 sayılı kanunun 46/B maddesı gereğınce teklıf almmak suretıyle satın ahnacaktır 1 İhale ile ılgili teknık, özel ve ıdarı şartnameler Fen tşlerı Mudurluğunden temın edılecektır. 2 Konu ile ılgılı yerlı ve yabancı fırmalann Belediyemızdeki dosyasında mevcut ıdan ve teknık şartnamelerıne göre teklıflerını 20.12 1983 Salı gunu saat 14 30'a kadar Beledıye Başkanlığı'na vermelerı ilân olunur Basın: 27316 a) Ça> Işletmelerı Genel Mudurluğu Satınalma \1udurlu|u'RIZE b) Istanbul Çay Paketleme FabrıkaM MudurluğuArnavutkoy Kurucesme/lSTANBUL, c) Ankara Ças Paketleme Fabııkası Mudurluğu, Çıftlık/ANk\RA adreslerınden utretsı/ temın edılebılır 3 Ihaleye katılmak ısteyen lırmalann sartname esaslan dahılınde ha zırlayacakları teklıf mektuplarım en gev 22 11 1983 salı gunu saat 17 30'a kadar Çav Isleımelerı Genel Mudurluğu, Satınalma Mudurluğu R1ZA adresınde buluna^ak sekılde udelı taahhutlu olarak gondermelerı veya belırtılen tarihe kadar elden vermelerı gerekmektedır 4 Postadd mevdana gelen getikmeler ve telgrafla vapılacak ınurataatlar kabul edılmeı 5 Kurumumu/ 2490 savılı vasava tabı olnuyıp ıhalevı yapıpyapma makta bolerek kalem kalem yapmakıa veya dıledığınc japmakta serbestlır Basın 26620 Dostlar Büro Malzemeleıi Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi Hcktronık vc ıın.kaııık vazı rıcsarı makınelerı >atı>ı Llekır.ınık u ıiKkjnık va/ı hcsjp makınelerı tamırı ^ j / a t kasaKu s,ıp\ \c tamın AÜRLb Kcııuıııkas (. ad No ' (Denı/alık UaııkjM Genel Mudurluğu Mevdanı Cıtızeıı mağazası) lel 144 79 82 14< ••] 0S abant oteli A1001 (T.C Turizm Bankası) İstanbul tam yetkili satış acentası Bizlere yolunugözletti, biraz bekletti ama ECE nihayet geldi. Tüm sevdiklerimizle busevınci paylaşırız. Barban» Buıvan, 35/5 Bejik T« 161 10 74 161 22 8) 161 12 26 turızm Gülsen&Murat Saı^ın