25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Reagan: TürkYunan çatışması ABD'yi huzursuz eder ATtNA (Cumhuriyet) Bir Yunan gazetesinin yazılı olarak ilettiği soruları yanıtlayan ABD Başkanı Ronald Reagan, "ABD'nin TürkYunan ilişkilerinin düzeleceğine inandığım" söyledi. Reagan muhalif Yunan gazetesi Akropolis'e verdiği cevapta "Muhiemel bir TürkYunan çatışmasının ABD'yi huzursuz kılacagını" belirtti. Akropolis gazetesi Washington muhabinnin Beyaz Saray'a ilettiği sorulann cevaplannı Başkan Reagan adına Dışişleri Bakan Yardımcısı Paul Drissler hazırladı. Reagan, Akropolis gazetesinin, Türkiye'nin herhangi bir Yunan adasına çıkartma yapması halinde ABD'nin tutumunun ne olacağına ilişkin sorusuna "ABD, TürkYunan ilişkiierinin diizeleceğine inanıyor. ABD müttefîk ülkeleri olan Tiirkiye ve Yunanistan arasında çıkacak muhtemel bir çatışma karşısjnda maksimum derecede huzursuz olacaktır" diye cevapladı. Sahibi: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonım Şırketı adına Temsıidler: ANKARA: Yaktfl l>oğan. İZMİR: Hikmel Çeimkaya. ADANA Nadir Nadi. • Genel Yayın Mudüru: Hasan Omal, Muessese Muduru: Mehmct Mercan, • Servis Şe/lerı: Islanbul Haberleri: Sctahaltin Güler. Dış Entinc l şaklıgil, Yaa Işleri Muduru: Okay Cönensin, • Yazj İşleri Mudur Haberlcr: İCrgun Balcı, fckonomı: Osoıan Ulagay, Yurt Haberleri: Barbıros Yardımosı: Ahmet Konılsan. Haber Merke/ı Muduru: Yalçın Bayer. Sayta Gençak, Kukur: Aydın Kmeç, Magazin: Yalçın Pekşcn, Spor Danışmanı: Abdülkadir Vıicrlman, Düzeltme: Refik Darbaş, Araştırma: Şahin Alpay. Duzeni Yönetmeni. Ali Acar. TAKVİM 3 Ekim 1983 İmsak:5.l4 Güneş: 6.56 Öğle: 13.03 İkindi: 16.20 Akşam: 18.50 Yatsı: 20.20 Bürolar: • Ankanı: KonurSokak No: 24/4 Yenişehır, Tel:i 75825175866, Idare: 183335. • hmir: Haliı Ziya Bujvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Aıaturk Caddesi, T.H.K İşhanı Kaı 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumburiyrl Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk OcağıCad. 39/41, Cagaloglu. Isı. PK 246İsı. Tel: 5209703 Telex: 22246 Kipriyanu, Perez de Cuellar'ın son girişimlerini destekliyor Perez de Cuellar'la "olumlu bir göriişme" yaptığını belirten Denktaş, "Federal Cumhuriyeti oluşturmak için son şansı kullanmak istediklerini görüşlerini açık kalplilikle ortaya koyduğunu" söyledi. İZZET RIZA YALIN LEFKOŞE BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, KTFD Başkanı Denktaş'ın yeni bir "doruk görüşmesi" önerisini bugün1 Rum yonetımi lideri Kipriyanu ya iletecek. Perez de Cuellar, Kipriyanudan sonra önceki akşam da Denktaş'la görüşmüştü. Denktaş, "gelecegi tayin eımek üzere" Kipriyanu'ya yeni bir görüşme ğının, önümiizdeki haflalarda iyiee göriileceğini, sonucun Rum liderliğinin ne yapacağına bağlı olduğunu" ifade etti. Bu arada Kipriyanu'nun, New York'ta görüştüğü BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'a önermişti. "Kıbrıs sorununun çözümünü Bu görüşmeden sonra "de Cu çıkmaza sokan bir belge sunduellar'la olumlu bir görüşme yap ğu" ileri sürüldü. Rum kaynaktığını" yineleyen Denktaş, "Fede lanna göre, "Kipriyanu'nun sunral Cumhuriyeti oluşturmak için duğu belgede KTFD lopraklannson şansı kullanmak istedikleri da serbest yerlesme, dolaşma ve ni, göriişlerini açık kalplilikle or mülk edinme, Rum göçmenlerin laya koydugunu" söyledi. Denk tiimiiyle kuzeye yerlesme hakkı" taş, "197779 doruk görüsmele istendi. rinin öngördüğü ve Genel SekreMuhalif "Alithia" (Gerçek) terin de 198081 girişimleri ile gazetesi, "de Cuellar girişiminin vurguladığı iki kesimli Federal daha doğmadan öldürüldüğüCumhuriyetin kunılması olasılı nii" yazarken, "Rum tarafının asgari yuzde 23, azami yüzde 30 toprak yonündeki göriişü reddettiği" öğrenildi. Cumhurbaşkanlığının rotasyonla yürütülmesi ve merkezi hükümetin yüzde 6040 oranıyla oluşturulması görüşünü de kabul edilemeyeceğinin duyurulduğu belirtildi. Rum tarafının, "Anayasa, yaşama ve yiiriitme konulannda da yeni göriişier ileri sürdüğü, eşitlik ilkesine karşı çıklığı" samandı. Türk topîumunun temsii edilmediği bilinen Kıbrıs Cumhuriyeti'nin 1 ekim kuruluş yıldönümü nedeniyle New York'tan Kıbns'a bir mesaj gönderen Kipriyanu, "de Cuellar'ın görüşlerini" doiaylı olarak reddetmemekle beraber, "BM Genel sekreterinin son girişimini desteklediklerini" yineledi. İkinci boğaz köprüsü için 1984 bütçesine 56 müynrlık ödenek kondu ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul Boğaa'na ikinci köprü ve çevre yolu yapımı için 1984 bütçesine 56 milyar liralık ödenek kondu. Yapım işleri için gerekli dövizi sağlamak üzere harakete geçildiği, projenin bir an önce realize edilmesi için çalışmalara başlandığı açıklandı. Bu arada, Bayındırlık Bakanı Tahsin Onalp demiryolunun tünel boğazdan geçmesi için çalışmalar yapıldığını, bunun için TürkAmerikan ortak firmalarınca fizibilite etütlerinin yapıldığını açıkladı. Bakan, fizibilite >983/»4 öğretim yılı için Hava raporlarının tamamlanmadığını UKUIU na HK aaım açıklayarak, "Ayrıca HaydarpaşaGebze ve SirkeciHalHarp Okulu sınıfma alınan 148 öğrencinin andiçme töreni dün Yeşilyurt'taki okul binasında yapıldı. Törende bir konuşma yapan kalı arasındaki mevcut iki hattın Okul Komutanı TümgeneraJ Ahmet Çörekçi, "Birinci sınıfa alınan bu öğrencikrin 4 bin aday ögrenci dörde çıkarılması ve bazı kesimarasından seçildtğiRi" söyledi. Havacılığın kolay elde edilebilen, ralıathkla devamı saglanan bir geçim lerde alternalif güzergâh ve stanmesleği olmadığını bildiren Tümgeneral Ahmet Çörekçi, "Havacılık bir cesaret ve bir kahramanlık mes dart yüksellilmesine ilişkin avan legidir, fedakârlık, beceri, bilgi isler" dedi. Çörekçi, velilere öğrencilerin daha iyi yelişmesi için şu proje çaltşmalarına devam ediluyarılarda bulundu: "Oğlunuzun okul faaliyetlerini, ders ve disiplin durumunu devamlı takip ediniz, mekledir" dedi. yıkıcı faaliyeller tamamen temizlenememiştir. Oğlunuzun kimlerle arkadaş olduğunu, nerelere gittigini Bakan. BurdurAntalya deiyi biliniz. Sakıncalı grup ve kişilerle beraber olmasına musaade etmeyiniz. Harbiyelinin içki içmeyece miryolu t'izibilite etütlerinin soğini ve bunun en büyiik suçlardan biri olduğunu bilerek bu konuda çok duyarlı olmalısınız. Kılık kıya nuçlandığını bildirdi ve böylece fetine dikkat efmesini sağlayınız. Saglık durumuna azami dikkal gösteriniz, onu spora teşvik ediniz." Antalya'ya tren seferleri düzenFotoğrafla, Öğrenci Alay Komutanı Hava Pilot Kurmay Albay Gökalp Yuğnak'ın konuşmasından son lenebileceğini anfattı. ra ilk andı içen öğrenciler görülüyor. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) PapandreiL, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi ATİNA, (Cumhuriyel) Isveç, Norveç ve Danimarka ülkeleri, Yunanistan Başkanı Andreas Papandreu'yu Nobel Barış ödülü'ne aday gösterdiler. Yunanistan basını ile devlet radyo ve televizyonunda yeralan açıklamada, üç ülkenin Papandreu'nun Nobel Barış Ödülü'ne adaylığı "Barış ve niikleer silahlann sınırlandınlması yolundaki tutumu ile Balkan Yarımadasının roketli silahlardan anndırılması yolundaki uğraşıları ve dogubatı ilişkilerinde ülkesinin dış politikasının genel başansı" gerekçe olarak gösterildi. Endonezya ekonomisi batağa saplamyor 2 NUK DOLAY Başkent Jakarta, Java'daki kalabalık, keşmekeş, gürültülü ve alt alta üst uste yaşamın en açık seçik sergilendiği yer. Caddeleri Japon "mucizesi"nin çılgın ürünleri istila etmiş. Birbirinin içine girmiş kamyonlar, taksiler, otobüsler, tripotörler, motosikletler, onların arasında yol bulup ilerlemeye çalışan el arabaları, yayalar ve bisikietliler. Kulakları yırtan çeşit çeşit klakson gürültüleri ve herkesin içinde boğulduğu pis egzoz dumanları. Alabildiğine yayılmış, uçsuz bucaksız bir kent Jakarta. Güney Amerika'dan Afrika'ya. uzak Asya'ya dek, çarpık kapitalistleşmenin tüm yörel özellikleri un ufak edip, bir şekilsiz ve karaktersiz beton yığınına dönüştürdüğü kentlerden biri. Diğerlerinden ayrıldığı tek nokta, belki de bütün sokaklarında açıkta akan lağımlan. En lüks otellerin, görkemli yapılann, yabancı şirket temsilciliklerinin bulunduğu bulvarlar bile, ortalarından akan, iki yanı beton bir lağım derecesiyle ayrıtmışlar. Kimi zaman bu derelerin kara yeşil sularında çamaşır yıkayanlara rastlanılıyor! Daha alçakgönüllü semtlerde ise küçük lağım hendekleri evlerle sokağı birbirinden ayırmak, ya da bağlamak işlevini de üstpislik içinde yatan insanlarla dolu. Gerçekte yoksul bir ülke değil Endonezya. Kalay, kauçuk ve kereste üretiminde dünyada ilk beş sıra içinde, Ayrıca önemli nikel, boksit, kömür ve bakır yataklan var. Ve bütün bunlar yalnızca topraklarının %10'u üzerinde gerçekleştirilen araştırmalar sonucu ortaya çıkan zenginlikler. Fakat hepsinin de ötesinde önem taşıyan kuşkusuz p«rol varüğı. Doğal gaz ile birlikte üJke dışsatım gelirlerinin %80' ini oluşturuyor. Petrol üretiminde dünyada 12. sırayı alan Endonezya, aynı zamanda yeryüzünün en büyük sıvı gaz satıcısı. Fakat bütün bunlar ülkenin ekonomik durumunun gün geçtikçe bozulmasını engelleyemiyor ve çevresinde "gülümseyen geoeral" olarak amünaktan hoşlanan Suharto'nun bu görünümünü koruması gitgide güçleşiyor. 1965 deki kanü darbeden bu yana sürdürmeye çalıştığ] kalkınma efsanesi artık bir petrol varhğı ile beslenemiyor çünkü. 1970'lerin ekonomik "patlamaa " , ülkeyi gerçek bir gelişmenin altyapısına kavuşturamadan tükenmiş durumda. Bir yandan montaj endüstrilerine, bir yandan Krakatau çelik tesisleri ya da Asahan alüminyum fabrikası gibi çok sermaye gerektirip az işgücü kullanan yatırımlara öncelik tanınmış olması, bugün bir ekonomik yanlışhk olarak çıkıyor ortaya. KALDIRIM DİŞÇİSİ Jakarta'nın anacaddelerinden birinin kaldınmında seyyar dişçi "ağnsız" çekim yapıyor. Çekim ücreti 350 lira. Endonezyalılar dişçi koltuğu yerine, açık hava disçilerini tercih ediyorlar. p , PARİS'ten MEHMET ALTAN 2 yıldan beri karısını bulmak için çalmadığı kapı bırakmadı Dakikalık mutluluklar dağıtan sesi ölüm susturdu İnsan, bazen gerçekten, sanki yeryüzünde her şey çok eşitmiş gibi, kendi yasastm hiçbir ayncalığa yer vermeden uygulayan ölüme içerliyor. Bir bakıyorsun, çok güzel bir kadın da ölüyor, kadıfe sesli bir şarkıcı da, altın beyinli bir yaratıcı da. Sanki, şimdi 50 yıldır, "dakikalık mutlulukıar" dağıtan Tino Rossi'nin "sesini" almakla ölüm ne kazand; acaba? * * * 27 eylül günü, 76 yaşında pankreas kanserinden ölen ve öldüğü güne kadar, "Yaşayan en ünlü" Fransız şarkıcısı kabul edilen Tino Rossi, dar gelirli bir terzinin oğlu olarak Korsika: da doğdu. Hiçbir şekilde ne Korsikalılığını, ne de büyüdüğü çevreleri unutmadı. Doğduğu adayla ilgili şarkılar besteletıp, konserlerirtde en az bir şarkıyı Korsika dilinde söylemesi, onun Napolyon'dan sonra en ünlü Korsikalı olarak anılmasına sebeb oldu. Tino Rossi'nin şarkı yaşamı 1932 yılında başladı Ancak ülke çapında bir şöhret olmak için 1933 yılının ekim ayını beklemesi gerekiyordu. Anılan tarihde Casino deParis'te verdiği bir konserden sonra "Bir gecede" şöhret oldu. Söylediği iki şarkı ertesi gün herkesin dilinde dolanıyordu. Bunlaraan biri, içinde Korsikaca bölümler bulunan (Vieni, Vieni) diğeri de (Un Baiser de Femme Sous Un Cıel du Feu) idi. Nitekim, Tino Rossi, geçen yıl yaşamının son konserini gene aynı müzikholde verdi. Bir başka deyişle, şarkı serüvenini başladığı yerde noktaladı. Çok kısa bir süre sonra yaşam serüvenini de noktalayacağını herhalde sezmişli. Rossi, 50 yıl içinde 2000 şarkı söyleyip, 30 civarında filmde oynamıştı. Gene bu dönemde tam 250 milyon plak satmıştı. Tino Rossi artık pek kimselere nasip olmayacak bir üne sahip oldu. Ama esas ilginç olanı, dört ayrı "tarz" demek olan, dört ayrı kuşak tarafından sevgiyle sarmalanmasıydı. Bu inanılması güç olay onu, yaşayan efsane haline getirdi. Doğduğu Korsika'daki Ajacsio Belediyesi de Rossi'nin yaşıyan bir efsane olduğunu doğrulayarak, 1973 yılında bir sokağa onun adını verdi. * * * Tino Rossi'nin bu kadar çok sevilmesinin ve sürekli başarısının birkaç nedeni var. Bunlardan biri, ender bulunur 3oktavlık bir sese sahip olması. Ancak bundan önemlisi, hiçbir zaman bu yeteneğinin başkalarını ürkütecek kadar altını ç;^memesi. Bir başka deyişle. bu doğal avantajını çok fazla işleyip, herkesin gözüne sokmaması. Popülaritesinin en önemli sebebi buydu. Ayrıca, hep aşk ve mutluluk şarkılan söyledi. Şarkılarının sozleri basıttı Hep yığınlann ortak duygu noktalanna seslendi. Gene, Tino Rossi, şarkılarında, sahnede. yaşamında "çok sade" kaldı. Hep kitlelere onlardan biri olduğunu hatırlattı. Hiç kımseyi korkutmayı, ezmeyi amaçlamadı * • • 47 yaşındaki Hüseyin Öğüt, "Çocukları evlatlık verdim, hapse girdim, çıktım, hâlâ karımı bulamadım"" diyor. HÜSEYİİV AVUÇ "Agabey bana, "Sen karının izini bul, biz alırgeliriz" diyorlar. Bugiine dek hangi kapıyı çaldıysam yüzüme kapandı. Ne olur bana yardım edin o kaçmadı, kaçınldı." Yaklaşık iki yıl önce ortadan kaybolan karısı Rabia Öğiit'ü bulabilmek için o kent senin bu kent benim elinde fotoğrafla dolaşan iki çocuk babası Hüseyin Öğüt'ün sözleri bunlar. 1981 yılının haziran ayında bir sabah uyandığında yanında karısını bulamayan 47 yaşmdaki Hüseyin Öğüt, "Rabia'yı aramak bulabilmek için içerisine dtiştüğüm sefalet sonucu canımdan çok sevdiğim yavrularımı evlatlık vermek zonında kaldım. Bu da yetmiyormuş gibi randevu evlerinde onu ararken haneye tecavüz suçundan cezaevlerine düşfüm. Tüm buniann sorumlusu beni kapılarından kovan ilgililerdir"diyor. Günlerce, haftalarca, aylarca karakol kapılannda sabahladığını, ancak MLTLL GÜNLERDE Hüseyin Öğüt'ün elinde 2 yıldan beri aradığı karısı Rabia ve oğlu Mehmei ile mutlu günlerinde çektirdiği fotoğraf kalmış. hiçbir görevliden olumlu yanıt alamadığını belirtiyor. Gecelerini sokaktaki bankların uzerinde geçirdiğini söyleyen Hüseyin Öğüt, başından geçenleri şöyle anlatıyor: "Rabia ile memleketimiz olan Malatya'da evlenmiştik. Sonra İstanbul'a gelerek Küçükköy semlinde bir ev kiraladık. Tek istegimiz evlal sahibi olmaktı. Allah yıllar sonra bize hem kız, hetn de erkek evlai vermişti. Adlarını Mehmet ve Sevinç koymuştuk. Yağlıboya ustası olarak çalışıyor ve ayda 2530 bin lira arasında kazanç sağlıyordum. Karımın beni ve çocuklarımı terketmesi için neden yoktu. Onu kaçırdılar." Hüseyin Öğüt, karısını aramak için dolaştığı sırada çocuklarının bakımsızlıktan eridiğini görmüş ve onları evlatlık vermiş. "Komsular ikna etti" diyor. Hüseyin Öğüt'ün derdi bununla bitmemiş. Randevu evlerinde karısını ararken, bir seferinde, Tarlabaşı'nda bir eve girmiş. Orada çalışan kadınlara karısının fotoğrafını gösteriyormuş. Önce fedailerden dayak yemiş, ardmdan polise teslim edilmiş. Bir gece nezarethane, sonra mahkeme. Haneye tecavüzden 5 ay hapis. Hüseyin Oğül, hâlâ karuını arıyor. Ve çocuklarını özlüyor. Başkent Jakarta''da lâğımlar eaddelerin ortasından akıyor. Yalınaynk insanlar bileklerine kadar çamııra batmış, işsiz. uğraşsız ortalıkta geziniyorlar. Fakat Endonezya ekonomisine 1966'dan beri yön veren "Berkely Mafiası"nın yaptığı en büyük yanlışhk da değil bu. Amerika'da yetişmiş bu teknokrat grubunun asıl yanılgısı, ülkenin dışsatım kaynaklannda çeşitKıyı semtler liliğe gitmek yerine, petrole aşıJakarta'nın iyice kıyı semtle rı bağımlı bir politika izlemesinrinde durum daha da acıklı. de. Istemin azalması sonucu pet"Pasar İkan", ya da Balık Pa rol fiyatlarındaki düşmenin Enzarı örneğin. Sond ve Selebes donezya ekonomisi için yıkıcı soadalanndan gelen büyük yelken nuçlar taşıyacağı önceden kestili teknelerin hâlâ kullandıkları rilebilirdi. Daha 1982 yılında eski bir liman burası. Ama li üretim günde 1,3 milyon varille manlıktan çıkıp hızla batakhğa 1981 düzeyinin %ll altına düşdönüşmekte. Balık Pazan'ndan müştü. Oysaki 1983'ün bâşında da arta kalan fazla bir şey yok açıklanan yıllık bütçe, hâlâ büzaten. Lağım çamurlarının için yük bir iyimserlikle günde 1,4 de kuruluvermiş tahta tezgâhlar milyon varillik bir üretim mikda çürüyen iki üç bahğın koku tarını öngörebiliyordu. Üstelik su yalnızca. Yahnayak insanlar varil başına 34 dolar gibi bir fibileklerine kadar çamura bat yatla, yani Endonezya'nın da mış, işsiz, uğraşsız geziniyorlar üyesi bulunduğu OPEC tarafınortaiıkta. İlerde lağım sularının dan daha sonra saptanacak olan içine çakılmış kazıklar uzerinde fiyatm 5 dolar uzerinde. Bunun evler. Ev sözcüğünü kullanmak sonuçlannı anlamak için petrol da biraz güç bu bannaklar için. fiyatlarındaki her 1 dolarhk inİki tahta, üç beş mukavva par dirimin Endonezya'nın dış geiirçasından çatılmış birer damaltı lerine 300400 milyon dolarhk çoğu Ve bu dam altlarında, alt bir düşüş şeklinde yansıdığını bealta, üst üste yaşayan çoluk ço ürtmek gerek. cuk, genç, yaşlı, hasta, işsiz.. Evler arasında ancak bir kişinin Ekonomik çıkmaz geçebileceği geniştikte tahta iskeleler, mahallenin yollarını oluşYukandakilere ek olarak dünturuyor. yadaki genel ekonomik bunalım, öte yandan kauçuk, kereste, kalay gibi ülke dışsatımmda önemli Zengin bir ülke yer tutan malların dünya piyasaYogjakarta, Surabaya gibi di larında değer yitirmesi, Endoğer kentlerde, sefalet yalnız kıyı nezya ekonomisinin daha da kösemtlere itilmiş değil. Anacadde tüye gitmesine neden oldu. İlk ler gece gündüz kaldırımlarda kez 1982 ocağında uygulamaya lenmiş. Her evin kapısından sokağı geçmek için hendeğin üzerine bir tahta uzatılıvermiş. Ama çocuklar genellikle suyun içine "düşmeyi" yeğliyorlar. konulan enflasyona karşı önlemleri, bu yılın başında başka önlemler izlemek zorunda kaldı. Ücretlerin dondurulması, pirinç, gübre ve petrol ürünlerinde devlet desteğinin azaltılması, yakıt fiyatlarına "%40 zam yapılması gibi özetlenebilecek olan bu önlemler yaşamı daha da güçleştirecek nitelikteler. Büyük sermaye gerektiren projeîerin büyük bir bölümü şu anda ertelenmiş ya da tümüyle bırakılmış durumda. örneğin Sumatra'nın güneyindeki 1,3 milyar dolarhk Bukit Assam kömür yataklan belirsiz bir tarihe ertelenmiş bulunuyor. Yine Sumatra'da öngörülen 900 milyon dolarhk bir rafineri projesi de, daha bu yılın başında onaylanmış olmasına karşın, aynı yazgtya uğrarruş gibi. Dış ticarette kota uygulamalan, bazı malların dışalımını eşit miktarlarda dışsatım yapma zorunluluğuna bağlamak, yurtdışı gezilere getirilen kısıtlamalar, artık denetimden çıkmış bir ekonomik durumu düzeltmek için çok geç düşünülmüş önlemler. Bu genel kargaşa, Suharto rejiminin çürümUşlüğünün kopmaz bir parçası ve simgesi olan yolsuzluklara da daha uygun bir ortam sağlıyor. Rüşvet Endonezya'da yalnız günlük yaşamın her alanjnda karşılaşılan bir olay olmaktan çıkmış, yönetimin kilit noktalannı ellerinde bulunduran "biiyükler" için, ülkeçıkarlarını kendi çıkarlanna peşkeş çekecek bir temel uğraş şekline dönüşmüs. Ölüm mangaları Insanhk dışı koşullar gitgide büyüyen şiddet olaylarını doğuruyor. Hükümetin bunlara yarutı ise, kötü yaşam koşullannı düzeltmeye çalışmak yerine, şiddete daha büyük bir şiddetle karşıhk vermek. Suçluluğa karşı savaşmak için daha büyük suçlar oluşturan vahşice yöntemler uygulanıyor. Polis tarafından düzenlenmiş olan Brezilya örneği ölüm mangaları, halkı kışkırtıp, suçlu sanıklann linç edilmelerini sağlıyor, ya da kuşku duyduklan kişüeri kendileri ortadan kaldınyorlar. Zaman zaman oraya buraya atılmış plastik torbalar içinde bulunuyor kurbanlarmın parçalanıp aynlmış cesetleri. Suharto Endonezya'sının hiçbir zaman insan hakiarına saygı için bir örnek olmadığı gerçek. Komünist ya da komünist sempatizanı suçlaması altında yanm milyon kişinin öldürüldüğü 1965 darbesinden beri, hapisaneler rejime karşı olanlarla dolup taşmaya devam etti ve işkence raporları uluslararası kuruluşlann gündemlerinden çıkmadı. Fakat bugün adi suçlardan sanık kişilerin de sorgusuz yargısız öldürülüvermesi, ülke uzerinde esen şiddet kasırgasına yeni ve daha korkunç bir boyut ekliyor. Ekonomik durum bozulmaya devam ettikçe de, şiddetin daha çok artacağı kesin. Endonezya'nın yakın geleceğini merak edenlere ise Suharto'nun yanıtı hazır. Geçen yılın başından beri yürürlüğe giren özel ekonomik önlemlere ek olarak, "Ülkeye yabancı turist akışını kolaylaştırmak için" yeni bir seri daha önlem hazırladığını belirtiyor general. "Tasvir" kapatıldı İSTANBUL, (THA) İstan bul'da yayınlanan günlük "Tasvir" gazetesi, 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanhğı tarafından süresiz kapatıldı. 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanhğı adli makamlarından alınan biigiye göre, Tasvir Gazetesi'nin basımı, yayımı ve dağılımı, 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasasının 3/C maddesi gereğince ikinci bir emre kadar durduruldu. Bu kadar yaygın kabul görmek. bu kadar popüler olmak için fazla "sade" olmak gerektiği söylenebilır Fazla "sacfe"likte ner zaman birşeylerin eksik olduğu doğrudur Gerçekten de, Tino Rossi, o çok yetenekli sesine rağmen. ne çok ince duyguların. ne de "ilk anda sevilmeyen" şarkılann şarkıcısıydı. Ancak, 50 yıl, yeryüzündeki yaşamın içinde çalkalanıp duran insanlara, hiç durup dinlenmeden ve onlara kompleks vermeden, bir iki dakikalık mutluluklar verecek "mutlu aşk şarkılan" söyledi. Bunun da en az "yaratıcılığın zirvelerinde" dolaşmak kadar güç olduğunu kabul etmek gerek. BtTTt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle