18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 EKÎM 1983 EKONOMI CUMHURÎYET/9 Günün aynası Yapı Kredi Atatürk Barajı için 3.6 ırıilyarlık teminat verdi tSTANBUL (ANKA) Yapı ve Kredi Bankası'nın, Atatürk Barajı için Ata İnşaat Sanayi Limited Şirketi lehine 3.6 milyar lira (yaklaşık 15 milyon dolar) tutannda teminat mektubu verdiği açıklandı. Yapı ve Kredi Bankası yetkilileri, söz konusu teminat mektubunun, bugüne kadar Tiirkiye'de bir banka tarafından verilen "en bıiyıik" teminat mektubu olduğunu ifade ettiler. Atatürk Barajı'na "En büyük finanser" olarak katıldıklarını kaydeden yetkililer, Yapı ve Kredi Bankası'nın daha önce Boğaziçi Köprüsü'nün ihaJesinde de "en büyük" teminat mektubunu verdiklerini hatırlattılar. Bankanın aynca bugüne kadar yapılan bir çok büyük barajı finanse ettiği belirtildi. Merkez Banktısı ihracat kredisi açmıyor ANKARA. (Cumhuriyet Bürosu) Para Kredi Kurulu son toplantısında Merkez Bankası i kanalıyla sağlanan ihracat kre• dilerinin yıl sonuna kadar fiilen i dondurulmasını kararlaştırdı. 1 Buna göre 1984 yılına dek "per| formans uygulaması" dışında i ihracat kredisi açılmayacak. Halen Merkez Bankası'ndan ihracat kredisi bekleyen taleplerin toplamı 160 milyar lirayı buluyor. Bilindiği gibi ihracat kredileri ağustos ortalarında fon yokluğu nedeniyle durdurulmuştu. Para Kredi Kurulu'nun geçen hafta yaptığı toplantıda ihracat kredilerinin durumu ele alındı. Teşvik Uygulama Dairesi'nce verilmiş bulunan ihracat teşvik belgelerinin toplamının 160 milyar lirayı bulduğunu saptayan Kurul, bugünkü olanaklarla bu kredi talebinin karşılanamayacağı kanısına vardı. Bu nedenle sadece "performans" adı verilen uygulamayla daha önceki ihracat yükümlülüğünü yerine getirmiş bulunan ihracatçıların kredi talebi yerine getirilecek. Ancak bu konuda da Merkez Bankası'nın reeskont olanaklarından fazla yararlanılamayacağı ve bankalann söz konusu ihracat kredilerini kendi olanaklarıyla karşılayacakları saptandı. Ote yandan, Teşvik Uygulama Dairesi'nin de yeni ihracat teşvik belgesi vermediği öğrenildi. Verilmiş ihracat teşviklerinin krediye dönüşmediği göz önüne almarak yeni teşvik verilmesinin durdurulduğu sanılıyor. İtnar Bakanı Samsunlu: inşaat sektörünü canlandıracak yeterli fon var Ekonomi Servisi Uluslararası Yapı Merkezleri Birliği'nin, uluslararası inşaat piyasasının geleceğinin tartışıldığı önceki günkü toplantısında, İmar ve Iskân Bakanı Ahmet Samsunlu da bir konuşma yaptı. Samsunlu konuşmasında, Türkiye'de yapı malzemeleri sanayiinin ulusal yatınmlann yüzde 10'u düzeyinde olduğunu belirterek, malzeme türlerinin 250'yi bulduğunu beUrtti. Samsunlu, "Ülkemizde yapı malzemeleri sektörüne canlılık getirecek, katkısı olacak 200'ü aşkın yan sanayi kolu için hayati önem olan unsur inşaat sektöninün >eniden canlandırılmasıdır. Bu ise konut üretimi ile eş anlamlı anlaşılabilir," dedi. İmar ve İskân Bakanı'na konuşma sırasında sorduk; "Enerji darlıgı, fabrikalann diişük kapasiteyle çalışması, yapı malzemeleri sanayiini, inşaat sektöründe bir canlanmaya ayak uyduramama tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor. Buna karşı düşünülmüş bir önlem var mı, yoksa inşaat sektöründeki canlanmanın ancak uzun vadede gerçekleşeceğini mi düşünüyorsunuz?" Samsunlu'nun çözümü basitti: "Hele önce bir canlanmayı saglayalım, inşaat malzemelerinde bir darlık eğilimi başgösterirse, gerekli önlemler alınır, yatınm yapılır. Canlanmayı bir saglayabilsek..." Ahmet Samsunlu'ya, gerek inşaat sektöründe yan sanayiye yatırım yapılmasının, gerekse sektörün canlandınlmasının fon meselesi olduğunu hatırlatarak bu denli büyük fonların karşılanmasında dış kaynaklara yönelmenin söz konusu olup olmadığını sorduğumuzda, şu yanıtı aldık: "İnşaat sektörüyle ilgili konularda pek büyük bir dış kaynaga ihtiyaç olduğuna inanmıyorum. Dış kaynak enerjide baraj inşaatında kullanılacaktır. Bunun dışında Türkiye'de yeterli miktarda aynlabilecek fon olduğuna inanıyorum. Türkiye'de herkesin hedefi bir ev sahibi olmaktır. lş onların kendi tasarruflannı buna yönlendirebilmektir. Vatandaşın gücü var, gücü olmayanı da devlet destekler." Büyük bir kesimin ahm gücü giderek düşüyor. Ferdi kredilerin de öngörülen miktarlarının yeterli olamayacağı görüşünü hatırlattığımızda ise Samsunlu, "Bu bir başlangıçtır, 1982 mayısında uygulanmaya başlanan toplu konul kanunu çerçevesinde 1983 ekimine kadar 19 milyarlık destek verilmiştir. 63 bin konutu destekliyonız," diye cevapladı. İmar İskân Bakanı'na yıllık konut açığı rakamlarında 300 binden söz edildiğini hatırlatmak gereksizdi... "Konut inşaatının özendirilmesi için bir tedbir de kentsel arsa temini ve bu arsanın makul ölçülerdeki bir fıyatla teminidir. Bu amaçla arsa stoku oluşturulmalı ve ucuz arsa arz edilebilmelidir." Uluslararası Yapı Merkezleri Birliği'nin İstanbuPdaki genel kurul toplantısında yaptığı konuşmasındaki bu sözleri üzerine Samsunlu'ya, "alt yapı ne olacak," diye sorduk. Samsunlu burada da "pratik" bir tutumdan yana olduğunu gösterdi: "Eskiden şöyle bir anlayış vardı. Önce altyapı bitsin, sonra arsa dağıtalım, vatandaş bunu beklemiyor. Altyapının yapılması uzun sürebilir. Hepimizin Anadolu ile ilişkisi var. Çok evlerde, Anadolu'da bir küçük basit kör kuyu var. Gerekirse bir müddet öyle idare ederiz. Eğer gerekirse hıztı yapanz. Mühim olan, arsaların dagıtılıp inşaata açılmasıdır." İmar ve İskân Bakanı bu yaklaşımı, gecekondu önleme ve gecekondu yasallaştırma faaliyetleri çerçevesinde düsünüyordu. Ve herhalde, bu yüzden bu denli pratik olabiliyordu. ENKA Pazarlama Banka kredilerine getirilen limitler prefinansman kredilerinin kullamlmasım da sınırlıyor. Türk bankasından "garanti" alma koşulu olmasa, firmalar ihracat için dışandan daha çok kaynak sağlayabilecekler. NİLGÜN UYSAL 1983 yılı "ihracatının finansmanı" için gerekli olan kaynaklarda "250 milyar liralık bir açıgın" ortaya çıktığı belirtiliyor. ENKA Pazarlama Murahhas Azası Şerif Egeli, bugün Türkiye'de ihracatçının tam anlamıyla bir "finansman darbogazı" içine düştüğünü ve banka sisteminin bu sıkışıklığa karşı tümüyle duyarsız hale geldiğini söyledi. Üç yılda binbir gayretle ortaya çıkarılan "hevesli ihracatçı" tipinin bu gidişle bir daha geri gelmemek üzere ortadan kalkacağını vurgulayan Egeli, gazetemize şu açıklamayı yaptı: "Türk LJrası döviz dengesinin Iira aleyhine sürekli bozulduğu şu dönemde ihracatçının finansman ihtiyacı eskiye göre çok büyüdü. 5.5 milyar dolarlık toplam ihracatımızın 2 milyar dolarlık bölümü; tüliin. pamuk gibi kredili olmayan bölümdür. Geriye kalır 3.5 milyar dolar. İşte bu 3.5 milyar dolarlık ihracatın finanse edilmesi gerekmektedir. 3.5 milyar dolarlık ihracatın yansının finanse edildiğini ve yapılan finansmanın yürüdüğünü kabul edelim. 1 milyar 750 milyon dolarlık bir rakam ortaya çıkar. Verilen kredinin 8 ayda geri döndügünü (varsayan) bir hesaplamada, bize gerekli olan ihracat kredisi tutarının 1.5 milyar dolar karşılığı olan 400 milyar Iira olduğunu görürüz. Hiç kuşkusuz bu 400 milyar liranın ticari bankalar ve Merkez Bankası kaynakianndan karşılanması söz Murahhas Azası Şerif Egeli: düştükleri bunalım nedeniyle kredi kullanamaz hale düşünce, yıllardır oraya akan bir kaynak, boslukta kalmıştır. Türkiye güvenilirliğini sürdürdüğü müddetçe bu paradan yararlanabilir. Ancak, kanundaki engeller nedeniyle prefinansman sistemini işletmek çok zor olmaktadır. Şöyle ki: Bankalar Kanunu'na göre, bir ihracat ya da sanayi şirketinin bir bankadan alabileceği kredi miktarı eskiden banka kaynakff lannın 'o 4O'ı kadardı. Şimdi bu oran % 25'e düşünılmüştür. Prefinansman Kararnamesi'ne göre ise, dıştan gelecek prefinansmana karşılık Türkiye'deki bankanın dışa garanti vermesi gerekmektedir. Ne var ki, Türk bankasının vereceği prefinansman kredisi de banka kredi limillerinin içine girmektedir. Başka bir anlatımla, banka kredi limitleri kısıtlı olduğu için ihracatçının dışandan saglayacagı prefinansman kaynaklan da zorunlu olarak daralmış olmaktadır. Oysa, biz iç banka garantisi koşulu aranmasa, dış bankalardan doğrudan doğruya prefinansman kredisi sağlayabilecek durumdayız. Artık dış dünyada bu anlamda güven yaratmış Türk firmaları vardır. tçteki bir bankanın garantisini arama koşulu kalkarsa örnegin biz ENKA olarak dıştan direkt olarak kaynak saglavabiliriz." Çimentocular: Bu gidişle ithalat gündeme gelir İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) EBSO Meclis Başkanı ve MDP kurucu üyelerinden Şinasi Ertan, enerji sorununa bir cözüm bulunmazsa, çimento ithalatı yapılmasının gerekebileceğini söyledi. Batı Anadolu fabrikasırun G Ihracatın finansmaııında 250 ırıilyarlık açık var Müdurü Şinasi E;:an EBSO Meclis toplantısında yaptıgı açıklamada "Enerji kısıtlaması özellikk çimento ve derair çelik sanayii kollannda agırlılclı uygulanıyor. Bunlar sanayiin çektiği enerjinin yüzde 50'sini çeken sektörler." dedı. MTA'da çalışan 8 bin işçinin toplu sözleşmeleri yenilenmedi ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Yüksek Hakem Kurulu, 1 Maden Tetkik Arama Enstitüsü nde çalışan yaklaşık 8 bin işçinin toplusözleşmelerini Haziran ayından bu yana yenilemedi. Edinilen bilgiye göre, MTA'da çalışan işçilerin toplusözleşmeleri hem işyeri hem de işkolu düzeyinde YHK tarafından kurul oluşturulduktan sonra haziran 1980'den başlayarak uç yıl için yeniden yürürlüğe konuldu. Bu üç yıllık süre tamamlandıktan sonra geçtiğimiz haziran ayı içinde toplusözleşmeler Yüksek Hakem Kurulu tarafından yenilenmedi. MTA işçileri şu anda, eski toplusözleşmeye göre ücret alıvorlar. Şerif Egeli: Ticari bankalar talebi karşüayamıyor konusudur. Merkez Bankası'nın ihracatın finansmam için butun ayırdığı para bu yıl benim bildigim kadanyla 150 milyar liradır ve daha ötesine 1 Iira olsun geçilemeyecektir. Merkez Bankası reeskont kredileri donmuş dunımdadır. Öyleyse, ihracatın finansmanında şimdiden 250 milyar liralık bir "açık" ortaya çıkmış demektir. Çiinkü ticari bankalar artık hiç bir ihracat kredisi talebini karşılamıyorlar." Bütün bu sözler ister istemez bir dizi soruyu akla getiriyordu: İhracatçılar böylesine bir "kredi açmazı" ile karşı karşıya iseler "flnansman açlıklarım" da bir kalemde yok sayamayacaklarına göre ne yapacaklar?.. Şu anda hangi ara çözümleri deneyerek durumu kunarıyorlar? Sayın Egeli "iki yol var" diye söze başlayarak bizi yanıtladı: • Birinci yol: Ticari bankalara giderek ticari faizle para bulmaktadır. Tabii böyle bir tnaliyet herkesin önüne zaman içinde sadece zarar denilen ticari olguyu getirip koyacak ve kimse seneye ihracat yapamayacaktır. • tkinci vol: Prefinansman kaynagı kullanmaktır. Bu kaynaktan gayet iyi yararlanabiliriz. Latin Amerika ülkeleri bugün Ata İnşaat DSİ\le sözleşme imzaladı ANKARA (THA) Atatürk Barajı inşaatımn yapımına iliş kin sözleşme imzalandı. Sözleşmeyi DSİ Genel Müdürü Sabahattin Sayın ve 500 milyon Iira sermayeli Ata İnşaat A.Ş. adına Ahmet Cemal Kura imzaladılar. Atatürk Barajı'nın temel atma töreninin, 2 ya da 4 kasım tarihlerine sarkabileceği belirtildi. Mukavelenin imzalanmasından sonra, konunun Maliye Bakanlığı ve Sayıştay'ın vizesine gönderileceği, işin bundan sonra kesinlik kazanacağı öğrenildi. Bu işlemler, gelecek hafta pazartesi \eya salı günü bitirildiğinde,temel atma töreni 2 kasım günü gerçekleştirilecek. Aksi halde tören 4 kasım 1983 cuma günü yerine getirilecek. "Artan ödemeler dengesi açığı sürekli dış kredivle karşılanamaz" tZMİR (THA) Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Kurt, ödemeler dengesindeki açığın dış kredilerle karşılanamayacağını belirterek "Dış turizm gelirleri ve işçi dovizleri gelişi ile ihracatımızı artırmak zorundayız şeklinde konuştu." İbrahim Kurt, Türkiye'nin dış ticaret ve ödemeler dengesinin her yıl açık verdiğini vc bunun kronik bir hastalık halini aldıSını söyledi. Kurt, bu açığın IMF kaynaklan, OECD yardımları ve diğer dış kaynaklı kredilerle karsılandığını ifade etti. Faralynlı: Ihracatçı Merkez Bankasından 200 milyar liralık kredi bekliyor İZMtR, (Cumhuriyet Ege Burosu) Ege Bölgesi SanayiOdası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Faralyalı "thracat taahhüdünde bulunan yüzlerce firma Merkez Bankası'ndan 200 milyar liraya yakın kredi bekliyor" dedi. Faralyalı, Bakanlar Kurulu karanyla bazı firmaların ihracat kredisi sürelerinin 12 ay uzatılmasını eleştirdi ve bunun bazı firmaları ödüllendiren, buna karşın gerçek ihracatçıyı cezalandıran bir uygulama olduğunu söyledi. İhracat kredilerinde eşitlik prensibinin göz önünde bulundurulmasını isteyen Faralyalı şöyle konuştu: "Adları belirtilmemekle birlikte, malum olan bir gnıp firmava. daha önce verilmiş olan milyarlarca liralık kredinin, ihracat gerçekleşmediği için geriye dönmediği anlaşılmaktadır. Bu geriye dönüşti bekleyen Merkez Bankası da kaynak yetersizliğini öne sürerek devamlı ihracat faaliyetinde bulunan ve taahhutlerini zatnanında yerine getiren firmalara finansman yapamamaktadır. Yani. gerçek ihracatçı yine cezalanduilmaktadır." ALTIN GÜMÜŞ FİYATLARI Cumhuriyet Reşat 24 Ayar (gr.) 22 Ayar bilezik (gr.) 900 Ayar gümüs (gr.) ALIŞ 26.600 26.750 3.700 3.365 91.00 SAT1Ş 26.700 27.250 3.710 3.480 93.00 Ekonomi Servisi Türkiyenin dış dünyada sesinin duyurulmasına katkıda bulunmak üzere İstanbul Sheraton Oteli'nin Amerika'nın altı kentinde düzenlediği tanıtma çalışmalan 8 kasımda başlıyor. New York, VV'ashington, Miami, Los Angeles, Chicago ve San Francisco Sheraton otellerinde yerilecek yemekleri yapacak olan İstanbul Sheraton'un dört aşcısı yanlannda 700 şişe Türk rakı ve şarabı götürecekler. Pan American Havayollan'nın işbirliği ile gerçekleştirilen programda îstanbul Sheraton Oteli Genel Müdürü \Villiam Bauer ve Satış Müdürü Fehmi Kaynak, altı büyük şehrin ileri gelenleri ile turizm ve basın çevrelerine 200"er kişilik resepsiyonlar verecekler. İstanbul Sheraton? ABD'de Türk turizmini tanıtacak EV EKONOMISI HAZIRLAYAN MERAL TAMER Enerjiyi bilinçli kullanmayı öğrenelim Bugünlere erişmenin mutluluguyla... Cumhuriyetimizin öO.yılını en içten dilelderimizle kutluyoruz. OSMANLI BANKASI TEK Genel Müdürü Kamil Toktaş'a göre dünyada enerji sorununu çözemeyen üç ülkeden biriyiz. Damlaya damlaya göl olur aîasözünden yola çıkarak evde enerji tüketimini azaltacak küçük önlemleri göz ardı etmeyelim. Enerji, ülkemiz için her geçen gün daha büyük bir sorun olmaya aday görünüyor. Bir yandan petrole dayalı enerjinin maliyeti TL'nin dolar karşısında yitirdiği değer ölçüsünde artarken, diğer yandan elektrik enerjisi darbogazı kritik bir noktaya gelmiş bulunuyor. Evlerde geçmiş yıllarda olduğu gibi elektrik kısıntı programı uygulanmadığı için belki çoğumuz farkında değiliz, ama büyük fabrikalarda kısıtlama üretimi ihracat bağlantılannı aksatıyor, kendilerine tanınan kontenjanı aşan firmaların kapılarına Türkiye Elektrik Kurumu kilidi vuruveriyor. Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürü Kâmil Toktaş'ın ifadesine göre, dünyada enerji sorununu çözemeyen üç ülkeden biriyiz. Yılda yaptığımız enerji yatırımları yetersiz olduğu için elektrik enerjisi açığımız her yıl biraz daha artmaya aday. Bu nedenle gerek evimizde, gerek işyerimizde enerjiyi her kullanmamız gerektiğinde tasarrufu düşünmeliyiz. Enerji tasarrufuna özen göstermek, elektrik faturalarımızı da etkileyeceğinden aile bütçemizde tasarruf anlamına gelecektir. Elektrik kullanımını caydırmak amacıyla elektriğin kilovat saatine büyük miktarlarda zam yapılmasının planlandığını da dikkate alırsak, evde enerji tasarrufu belki artık eskisine oranla daha da gerekli olacaktır. Evde elektrik enerjisi tasarrufu için öncelikle hangi elektrikli ev aletinin ne kadar enerji tükettiğini bilmekte yarar var. Yandaki tabloda bir evin ayhk asgari elektrik tüketimi hesaplanmış bulunuyor. Ancak özellikle ay Bir evin aylık asgari elektrik tüketimi Buzdolabı Televizyon Ütü Çamaşır Mak. Aydınlatma Toplam 150 Watt X 8 saat 100 Watt X 3 saat 1000 Watt X 2 saat 500 Watt X 2 saat 150 Watt X 6 saat X X X X X 30 gün 30 gün 4 gün 4 gün 30 gün = = = = = 36 9 8 4 27 kwh kwh kwh kwh kwh 84 ktvh * Bu hesaplamada lelevizyon regülatörleri ve diğer elektrikli ev araçlannın tüketimi yer almıyor. dınlatma için evlerde genellikle daha fazla enerji tüketildiği ve daha çok sayıda ampulün bir arada yakıldığı da yine hepimizce biliniyor. Evde enerji tüketimini azaltacak küçük önlemleri şöyle sıralayabiliriz. Her ne kadar bu önlemler çok marjinal tasarruf sağlarsa da, "damlaya damlaya göl olur" atasözü hatırlanırsa, önereceğimiz küçük tasarruflar bir anlam kazanır: • Buzdolabını fazla buzlanmasına izin vermeden sık sık temizleyin. Ayrıca kalorifer ve fınn gibi ısı veren aygıtlardan uzak bir yere koyun. Buzdolabına sıcak yemek koymayın. • Çamaşır makinesini küçük miktarda çamaşırla, yani makine dolmadan çalıştırmayın. Çamaşırlan üık suyla yıkayıp soğuk suyla çalkalayın. Sıcak suyu ancak mutlak gerektiğinde kullanm. • Elektrikli aygıtları, kullanmadığınız zaman kapatın. • Apartıman komşunuzla sokak kapıları açıkken kapının önünde uzun uzadıya sohbet etmeyin. • Yemeklerinizi düdüklü tencerede pişirin. • Büyük çaplı ısıtıcı üzerine dibi küçük çapta olan tencere koymayın. • Elektrik ızgarası kullanıyorsanız, fişi yemeğin pişmesinden birkaç dakika önce çekin. • Ocağınızı temiz tutarak daha fazla ısı vermesini sağlayın. • Küveti doldurarak banyo yapmak yerine duş alın. • Bulaşıklannızı akar suyun altında yıkamayın. • Kış aylarında ısı kaybmı önlemek için pencere pervazlarındaki arahkları kapatın. Çift cam, ya da kış aylarında pencere dışlarının naylon torbalarla kaplanması da ısı tasarrufu sağlar. Kefir: Her derde deva mı? Kefir; nefes darlığından, astıma, romatizmadan, başdiş ağnlarına kadar akla gelebilecek her rahatsızlığın tedavisi için öneriliyor. Eş dost gezmelerinin aile sohbetlerinin bir yıldan beri yeni bir konusu var: Kefir... Bir dost ziyaretinde mide ağrılarından mı şikayet ettiniz. Hemen karşınızdaki size kefir kullanmanızı öneriyor. Eğer kefirin ne olduğunu o güne dek duymamışsanız, yararlannı uzun süre anlattıktan sonra bir bardağın içinde koyduğu bir miktar kefiri de size veriyor. Bir başka sohbette karaciğerinden ya da böbreğinden şikâyet edenin karşısına da kefir çıkıyor. Kefir, nefes darlığından astıma, romalizmadan başdiş ağrılarına kadar akla gelebilecek her rahatsızlığa dcva... Eğer eşini?den dostunuzdan bugüne dek kefir elde edememişseniz, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi ya da Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin sütçülük kursülerine başvurabilirsiniz. Buralarda küçük poşetlerde satıian kefir tanelerini bir kere satın almak yeterli. Daha sonra bu kefir tanelerini isıendiği kadar sütun içine koyup oda sıcaklığmda mayalandırmak yeterli. Genellikle kefir taneleri sütün içine konduktan 18 saat kadar sonra kefir elde ediliyor. Ayrandan biraz koyu kıvamda olan kefire atfedilen yararlar konusunda Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Dıveteük Bolümü Başkanı Prof. Ayşe Baysal şunları söylüyor: "Süt tıpkı yogurt gibi laktik asit bakterikriyle mayalandınlarak kefir elde ediliyor. Mayalı bir ürün otduğu için bakteriler, vücudumuzdaki zararlı mikropları önlüyorlar. Bu nedenle kefir yine tıpkı yoğurt gibi doğal olarak yararlı bir besin. Kefirin depresyona bile iyi geldigi söyleniyor. Her halde bakterilerin B vitamini üretme özelliginden olmalı. Kafkasya'da yıllardan beri kullanılan kefirin ünü Avnıpa'ya bile yayıldı. Cilt hastalıklarına dahi yararı \ar diyorlar." bozun kısası kefir her derde öneriliyor. e
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle