Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 20 EKİM 1983 133 YIL SONRA CEZAYİR'E DÖN Tunus Devlet Başkanı Habib Burgiba, mart sonlannda Türkiye'yi ziyaret etti. Burgiba'nın Ortadoğu sorunu konusundaki itidalli ve gerçekçi tutumu Kahire ve Cezayir tarafından olumsuz karşılanıyor ve Ankara ziyareti sonunda yayımlanan ortak bildiri Cezayir basınına aksettirilmiyordu. 3031 mart günleri Çu enlay Cezayir'e geldi, ve Ben Bella'ya, AsyaAfrika Ülkeleri Konferansı'nı, Çin'in kontrolu altında, daimî bir kuruluş haJine getirmeği telkin etti. Sovyetler'i kızdırmamak isteyen Ben Bella bu teklife yanaşmadı. Cezayir'de aradığını bulamayan Çu enlay, Kahire'ye geçti. 26 nisan tarihleri arasında ise, Nasır, Cezayir'de Ben Bella ile aralarındaki dostluğu ve mevcut sorunlar hakkındaki görüş birliğini sağlamlaştırdı. Fakat, nisan ayının en gösterişli ziyareti, Tito'nun, 15 nisanda Cezayir'e gelişi olmuştu. Tito, bu ziyaretinde aslan eti yemiş gibiydi. Cezayir limanına ayak basar basmaz, Vietnam konusunda ABD'yi ağır şekilde suçladı. Ertesi akşam, Ben Bella'nın büyük davetine Amerikan Büyükelçisi Porter gelmedi. Tito, Cezayir'de bir haftadan fazla kaldı. Bu sırada, Sovyet füzelerinin Mısır yolu ile Kıbrıs'a gönderildiği ve fuze rampalarının Kıbns Rumlannın kontrolunda Adaya yerleştirilmeğe başlandığı haberi basında yer aldı. 22 nisan ak>amı, Tito'nun davetinde, Sovyet Büyükelçisi Pegov, samimibir dostluk havası içinde, beni, adeta kolumdan çekerek, Tito ile Ben Bella'nın oturduklan yerin tam karşısındaki bir kanepeye götürdü. Etrafa karşı, bir nevi denge gösterisi yapmak istediği seziliyordu. Bana önemli bir şeyler anlattığı intibaını etrafta yaratmak istiyordu, aslında havadan sudan bahsediyordu. Fırsattan faydalanarak Kıbrıs'a gönderilen Sovyet füzeleri hakkında basında çıkan haberler konusunda ne düJündüğünu sordum. Beklemediği bu sual ve konunun ciddiyeti ile hiç ilgisi olmayan bir sun'i neşe içinde tebessümünü sonuna kadar sürdürerek: "Boyle bir niyetimiz olsa idi, füzeleri bizzat yollar ve kendi teknisvenlerimizi de görevlendirirdik. Nasır'a iAtiyacımız yoktur. Bu haberier, Gromiko'nun Ankara ziyaretini sabote etmek ve TiirkSovyet doslluğunun gelişmesini önlemek için ortaya çıkanlmaktadır. Ne için doğrudan doğruya Nasır'dan hesap sormuyorsunuz?" dedi. Aym gece haberi oğrenen, Fas, Libya ve Endonezya Buyükelçileri benim yanımda, Mısır Büyükelçisi Mortagui'den tarizkâr şekilde izahat istediler. Hafifçe kızaran Mısır Büyükelçisi: " H i ç tahmin etmiyorum. Vann Kahire'den izahat isteyecegim" yolunda kaçamak cevap verdi. 24 nisan tarihli "Alger Râpublicain" gazetesi, sütunlan arasında kayıp olmuş bir köşede, Kıbns'taki Sovyet füzelerinin kullanılır hale getirildiği ve iki Türk jet uçağının Kıbns üzerinde keşif uçuşu yaptıkları haberini verdi. POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Malezya'nm, Güney Kore'nin, ıı Güney Vietnam'ın konferansa Ben Bella binleree kişiden olıışan girmekte direnmeleri konferanyürüyüş kolunun başına geçti. Yollar, sın toplanmasını ciddi tehlikeye binalar* damlar. balkonlar salkım salkım sokmaktaydı. insan doluydu. Halk "Yahya Ben Belle""1 Bumedyen'e diye bağırıyordu. Meslektaşlarımla ziyaret konuşurken Cumhurbaşkanı'ndan "Yahya Moskova dönüşü, Savunma Ben Bella" diye söz edince yüzüme garip Bakanı Bumedyen'i makamında ziyaret ettim. Yabancı büyükelgarip bakıyorlardı. "Yahya"nm Arapra çilerin Bumedyen'i ziyaretleri "Yaşasm" anlanuna geldiğini çok sonra pek nadirdir. Ben bu ziyareti yapmakta ilerisi için fayda göröğrendim. Robert'in gidişi Birkaç yıldır Robert'le şair Fikret'in arası açıktı. Birbirlerine şeytan görmüş gibi bakarlardı. Alıp veremedikleri yoktu ama, meyhaneye ikisi erken dadandığından, hep karşı karşıya oturduklarından lafları bitmişti. Fikret ona, "Çrf*.. İsrail casusu!.." derdi. Robert de aradabir çok kızarsa, "Valibozuntusu... Hafiye..."diye çıkışırdı. Fikret biraz erken gcçtü. Robert'in sıkıntısı da, eğlencesi de bitti. Son zamanlarda ıkisi de ellerinde kâğıt kalem resim yapmaya, hem de portre, özeniyoriardı. Alkolü çok alma kâğıt istünde çızgileri portreye benzetiyor olmalı. Alkolsüz öyie resım yapmayı kimse göze alamaz. Gazeteden çıktım, Robert'in öldüğünü ressam Ömer haber verdi. Gece yatmış, sabah uyanamamış. Sıkıntısız. kimseye yük olmayan tatlı bir ölüm. Ya da hastane nastane, yatak yatak sü> rünseydi! Cağaloğlu'ndan Sirkeci'ye doğru iniyoruz. Bir araba durdu yanımızda: Avukat Tunga... Robert'in cenazesine gittiğini söyledi: "Nerede?" "Etiler'de, Yahudı maşatlığında..." "Saat kaçta?" "Bilmiyorum, ama üçte dörtte kaldıracaklarmış." "Anca gideriz." Ortaköy, Bülbülderesi yoluyla Ulus mahallesine çıktık. Orada Yahudi maşatlığı var, önüne geldik. Epeyce kalabalık var. Baktım Museviden çok Müslüman dolmuş. Demek Robert'in dostlannı Müslümanlar oluşturuyor. Orda soylediler, "Beni Müslüman mezahığına gömün!.." diye bir kâğıt da bırakası olmuş ama, sonra bulunamamış. Bir Yahudi ölüsünün kaldınlışını, gömülüşünü ilk kez görüyorum. Haham, bizim hoca gibi okuyor. Birinci Meşatlıkta sinegog var. Gelenler iskemlelere oturuyorlar, bekleşiyorlar. Duanın belli bir yerinde bir işaret veriyorlar, herkes ayağa kalkıyor Duanın besteli olanı bizimkiler gibi yanık bir çöl havasında... Hahamın elindeki Tevrat eski metin, öz İbranice... Bazı kadınlar, çocuklar da var. Akrabaları değilmiş, cemaatin üyeleri... Yahudiliğin iyi bir yanı kimsenin ölüsü yerde kalmazmış, cemaatin bellı bir ödenegi varmış, onunla kaldırırlarmış. Maşatlık da iki bölüm. Bir dua edilen yönde var, bir de ondan biraz ötede... Birinci bölüm cemaatin daha aristokrat, soyiu ve zenginleri içinmiş. Öyle dediler Robert ikincisine gömiildü. Cenazede Robert'in gittiği meyhanelerin patronları, garsonlan, komileri de vardı. Şöyle bir baktım Krepen Pasajı'ndan Bayram, Asmalı Mescit'ten Refik, Pera'dan Yakup başı çekiyordu. Yakup cenazeyi, "Cemaat kaldırmasa biz kaldınrdık." dedi. Sahip çıktı. Robert'i daha çok kadınlar severdi. Söylenti kumkuması idi. Bir gece önce nerede ne olmuş, hepsinden haberi vardı. Dedikodu meraklıları karşılarına alırlar, bir kadeh soyledikten sonra bir önceki gecenın bütün raporunu verirdi. Kim kiminle, nerede kavga etmiş, kim kimden ayrılmış, kım sapıtmış, hepsini öğrenirdiniz. Bunu bilenler yaparlardı. Bilmeyenler Robert'in böyle bir becerisi olacağını nereden bilsinler! Varlıklı bir ailenin çocuğu idi. Yedi sekiz dil bildiği gibi, Fransa, İsviçre, Amerika'da okumuştu. Babasının onu, iktisat, hukuk, daha bilmem ne öğrenmeden adam olunamıyacağını kanıtlamak için bu ülkelere gönderdiğini söylerdi. Robert, buralardan diploma almayı becermişti ama, son görevi yeminli noter çevirmenliği idi. Artık onu da yapamıyordu. Ailesinden kalan antikaları satıyordu. Bazı antikacı dostlar onun da dibi kazındığını söylüyorlardı. Bir iki kez iş bulmasına aracı olmak istedim. Birkaç dil bildiği için iş bulması kolay olurdu. Ama kime söylesem, "Çahşmaz." diyordu. Hatır için aldılar, gerçekten çalışmadı. Birkaç gün gitti, sonra boşladı. Çalışmaz diyenler haklı çıktı. "Neden yapıyorsun Robert?" diye sorduğumda. "Beni sömürüyoriar, ben kendımi sömürtmem. Bu kadar saat için, bu kadar paraya çalışılır mı?" derdi. Bazı günler bakardım, sabahın erken saatlerinde acı acı telefon ederdi. Gazeteleri mi erken okurdu, bazı radyoları mı erken dinlerdi, hepsinde yeni bir haber verirdi. "Sovyetler Afganistan'a girmişler, duydun mu?" "Duymadım." derdım. "Ya, ne olacak şimdi?" "Elinin körü, sabah sabah ne olacağı bize mi kaldı?" diyemezdim. Biraz konuşurduk. Son haftalarda aramaz olmuştu. Belki de verecek haber yoktu. Bu hafta en önemli haberin, onur ölümü olacağını nereden bilebilırdim! Sabah saat 7V/e, işçi sendikası binası önünde büyük bir kalabalık toplanmıştı. Ben Bella. bayram sabahı bile, hareket noktasını. sosyalizmin bir nevi sembolü olan işçi sendikası binası olarak seçmişti. O noktadan kalkıp İslama doğru yürünecekti. Cumhurbaşkanı. bir gün önce, hapishanelerde adi suçlardan yatan 1200 mahkumu affetmiş. Fransızlar zamanından kalma 57 cezaevini okul veya nıüze haline getirtmisti. müştüm. Bumedyen, ince uzun, zayıf, ufak ve kemikli yiızlü, gergin ve asabi olduğu intibaını veren bir asker. Esas tahsilini Kahire'de ElEzher Üniversitesi'nde yapmış. Arap ve İslam tarafı kuvvetli. Fransızca'yı, cumleleri, satırla kemik kırar gibi, kese kese konuşuyor. Türkiye'ye dostluğunu, Atatürk'e saygısını bildirıyor, iki ülke arasında iyi ilişkiler kurulmasına taraftar olduğunu söyluyor. Cezayir iç politikasının çok kanşık olduğu bir sırada kendisini ziyaret etmiş olmamdan memnun kaldığını hissediyorum. Sivil giyinmiş, göze çarpmayan bir kıravat takmıştı. Beni merdivenin başına kadar geçiriyor, eli ile askeri bir selam veriyor ve kısaca " U n grand salut au peuple turc et a ses dirigean" diyor. Cezayir, Federal Almanya ile siyasi ilişkilerini resmen kestiğini 11 mayıs 1983'te açıkladı. Ben Bella'nın hediyesi boynuzları altın yaldızlı bir koçtu san sabahı başlamaktaydı. Arife gecesi, İngiltere Büyükelçisinin, yalnız erkekler için verdiği, bir iş yemeğine davetliydim. Bayram dolayısı ile evdeki görevliler de izinli idiler. Eşim, pencerelerin demir perdelerini ve dış kapıyı içeriden sürgüledi ve erken dönmemi tenbih etti. Gelip kapıyı o açacaktı. Gece 11.00'e doğru döndüm. Alt kapıdan, binaya kadar orman derin bir sessizlik ve koyu bir kaMısır büyükelçisi ranhk içindeydi. EI Iambasmın neler anlattı? . ışığında, evin giriş kapısını bulabildim. Eşim, kapıyı açtı. Bi2 haziran 1965 akşamı, halya raz heyecanlı görünüyordu: Büyükelçisi'nin Millî Bayram "Yanm saat önce, kapıya ısrardolayısı ile verdiği davette, Birleşik Arap Cumhuriyeti Bü la vuruldu. Daha önce, yolu tırmanan bir vasıtanın molor sesiyükelçisi Mustafa Kemal Mortani duymuştum. Kapının iç taragui yanıma geldi, bir köşeye çefındaki zinciri çıkarmadan kapıkildik. Şunları söyledi: "Bundan bir miıddet önce, Tito'nun dave yı araladım. Esmer bir adam, tinde, B.A.C. Hükumetinin, elime bir zarf tutuşturdu, "RiMakarios'a. Sovyet füze ve si yaseti Cumhuriye " diye söylenilahlarını gönderdiğine dair Ce yor ve elleri ile birşeyler anlatzayir gazetelerinde çıkan bir ha maya çalışıyordu. Zarfı açtım. bere ait kesiği bana göstermiş ve Arapça resmi bir yazıydı. Anlabilgi istemiştiniz. Durumu o ta dıgım kadar, Ben Bella. Kurban rihte Kahire'den sormuştum. Bayraım için bir hediye yolluyor ve seni yann sabah bayram naCevap geldi. Ben de esasen bu maksatla ziyaretinizde buluna mazına çağırıyordu. Adama, "Hediye nerede?" diye sordum. caktım. Karşılaşmamız iyi oldu. Kapıyı açmamı ve kendisini taKahire, Ankara'ya ulaştınlmak üzere size şu resmi cevabı bildir ki p etmemi istedi. BahçenJn lâmmerni benden istedi: Sov>et si basını yaktım. Ağaçların dallalahlan, doğrudan dogruya, Sov n arasında bir kamyonun kapıyetler tarafından, Iskenderiye nın önünde durduğunu gördüm aktarma limanı olarak kullanı ve içinden koyun seslerinin gellarak Kıbns'a gönderilmiştir. Bu diğini işittim. Yaklaşınca, kamtrafikte. Birleşik Arap Cumhu yonun içinin koçlaıia dolu olduriyeti'nin hiçbir rolii yoktur. ğunu gördüm. Şoför, bu koçlaGromiko'nun, Ankara ziyare n Jslam ülkeleri büyükelçilerine tinde, bu gerçeği inkâr etmesi. dağıtmak üzere geç saatlerde göMoskova'nın yaptığı gafı silebil revlendirilmiş. Boynuzlan altın mek için muracaat ettiği diplo yaldızlı, tüyleri taranmış, renkli matik bir taktiktir. Fakat, artık, kurdelelerie süslü kocaman bir Birleşik Arap Cumhuriyeti Hiı kocu ikimiz zor belâ kamyondan kumeti, bu yersiz ve haksız it indirdik ve garaja bağladık" deham altında kalmak istememek di. tedir." Mektubu bir de ben okudum. O yıl Kurban Bayramı 12 ni Ben Bella, bayramımı kutluyor, Aynı ABD 1965 nisan ayında, Kıbns'a Sovyet füzelerinin gönderilmesi karşısında sessiz sedasız kalabiliyordu. Büyük Devletler arasında sorunlar, ortalama formüllerle halledilebildiği zaman, gerekli tavizler, genellikle, onların küçük müttefiklerinin sırtlarından verilmektedir. Dün için geçerli olan bu tutum yarın için de bahis konusudur. küçük bir hediye gönderdiğinı yazıyor ve beni ertesi sabah saat yedide Isçi Sendikası binası önünde hazır bulunmaya ve oradan itibaren yapılacak toplu yürüyüşten sonra Şüheda Meydanı'nda kılınacak bayram namazına davet ediyordu. Tabiatı ile aynı mektup, bütün Müslüman büyükelçilere gönderilmiş ve armağan koç ile bu davete icabet olunması garantiye alınmıştı. Ben Bella'nın yeni bir gösteri hazırladığı anlaşılmaklaydı. Bütün gece meleyen koçun sabah ilk saatlerinde sesi birden kesildi, izinli personel, goreve dönmüş ve koç çoktan kurban edilmişti. Sabah saat 7.00'de, İşçi Sendikası binası önünde büyük bir kalabalık toplanmıştı. Ben Bella, bayram sabahı bile, hareket noktasını, sosyalizmin bir nevi sembolü olan İşçi Sendikası Binası olarak seçmişti. O noktadan kalkıp İslama doğru yürüyecekti. Cumhurbaşkanı, bir gün önce, hapishanelerde adi suçlardan yatan 1200 mahkumu affetmiş, Fransızlar zamanından kalma elli yedi cezaevini okul veya müze haline getirtmisti. Bu fırsattan faydalanarak, Kabilie isyan harekâtının başı olan Ait Ahmed iie arkadaşı Ben Ahmed'in ölüm cezalarını da ömür boyu hapse çevirmişti. ri ile selamlayarak yürüyordu. Kadınlar, kesik kesik çığlıklarını atıyorlar, erkekler "Yahya Ben Bella" diye bağırıyorlardı. Cezayir'e ilk gelişimde, bu "Yahya" sözcüğünü Ben Bella'nın büyük ismi sanmıştım. Arapçam, o tarihte yok sayılabilirdi. Her yerde, duvar afişlerinde, gazetelerde, sokakta bağıran halkın ağzmdan, Yahya ve Ben Bella kelimelerini birlikte görüyor ve duyuyordum. Hatta, birkaç kez, Arap meslektaşlarımla konuşurken, Cumhurbaşkanı'ndan, "Yahya Ben Bella" diye bahsetmiş, etrafımdakilerin bana garip garip bakmalarını manalandıramamıştım. Sonradan, "Yahya"nın "Yaşasın" anlamına geldiğini ve Ben Bella'nın kuçuk isminin Ahmet olduğunu öğrendim. Ürgüplü ve Hasan Işık Ben Bella, bütün Cezayir büyükelçilerini merkeze çağırdı. toplantıya kendisi başkanlık etti. Büyükelçilere şahsi mesajlarını tevdi ederek, her birini birkaç ülkeye gönderdi ve AsyaAfrika konferansı için, devlet veya hükümet başkanlarından destek istedi. Türkiye'ye gitmekle, Roma Büyükelçisi Bulahrou f u vazifelendirilmişti. Ankara'da gerçekleşmesi halinde, konferansa Türkiye Başbakanı Suat Hayri Ürguplü ile Dışişleri Bakanı Hasan Esat Işık'm, geniş bir heyetle katılacakları haberini aldım. Gerekli hazırlıklara başladık. Makarios'un, Kipriyanu ile birlikte Cezayir'e geleceğini, Tarafsızlar Konferansından çıkan Kıbns'la ilgili karar tasarısını bu konferanstan da geçirmeye çalışacağını, Kipriyanu'nun, AsyaAfrika Konferansmın oy birliği prensibini değiştirmeye ve ekseriyet prensibini kabul ettirmek için çalışacağını ABD Büyükelçisi Porter'den öğrendim. 2 haziranda, Türkiye ile BAC arasında büyükelçi teati edilmesinin iki hükümetçe kararlaştırıldığı açıklandı. Dost ülkeler büyükelçileri ve Cezayirliler beni ve Mısır Buyükelçisini kutladılar. 6 haziranda Ankara'ya Dışişleri Bakanlığımıza, şu haberi ve tahminlerimi bildirdim: "Ben Bella ile, Dışişleri Bakanı Buteflika'nın araları yeniden açılmıştır. Cumhurbaşkanınca yapılan tazyiklere rağmen bugüne kadar istifa etmeyi kabuı ctmeyen Buteflika, Albay Bumedd>tnMilli Eğitim Bakanı Beşir Btlkasımve eski Içişleri Bakanı Medeghri'nin himayelerine sığjnmaktadır. Diğer taraftan ordu ileri gelenlerinin. Ben Bella'nın etrafını saran MarksistLeninist politikacılara karşı kuvvetli bir cephe kurdukları ve Nasır'ınkine benzer bir rejimi daha faydalı gördükleri, bu sebeple, ordu ile Ben Bella grubu arasında nihai bir "confrontation" ihtimalınin mevcut bulunduğu söylenmektedir." Bu düşuncelerimi kendisine açıkladığım ABD Büyükelçisi Porter: "Sovyetkr de buoun farkında olduklarından, her iki tablo iizerine oynamakta ve Bumedyen ve ordu mensuplanna karşı özel bir ilgi ve dostluk göstermeye çalışmaktadırlar" tepkisini gösterdi. 8 haziran günü, Reuter'in Cezayir'deki muhabiri Leonidis: "Ben Bella'nın konferans arifesinde Buteflika ile Sanayi Bakanı Bumaza'yı kabineden ayıracağını ve yerine muiemel arkadaşlannı getireceğinin söylendiğini" bize bildirdi. Ortada dolaşan Amerikan kaynaklı bazı haberlere göre ise, Sovyetlerin konferansa katılabilmek için her şeyi yapacakları, bunda başarılı olmamaları halinde ise, konferansın toplanmasına engel olmaya çalışacaklan ihtimali ortaya çıkmaktaydı. Konferans hazırlıklarında ÇinSovyet çarpışması devam etmekteydi. Protokol şefi dostumuz Busselam, konferansa tertip komisyonu başkanı olmuştu. 14 haziran günü bize Konferans Sarayı'nı ve misafırlere aynlacak villalan 24 hazirana kadar yetiştiremeyeceklerini itiraf etti ve heyet üyelerimiz için gerekli tertipleri bizzat almamız gerektiğini söyledi. 18 haziranda, Başbakan Suat Hayri Urgüplü'nün konferansa meclisteki bir gensoru sebebi ile gelemeyeceğini öğrendik. Ben Bella'nın Bunıedyenle arası bozuluyor Ben Bella ile Bumedyen ve Buterfilika'nın araları gittikçe açılmaya başhyordu. Tito'nun ziyareti sırasında, Vietnam konusunda kendisini itidale davet eden Buterflika'ya sinirlenen Ben Bella Dışişleri Bakanı'nı ziyaret sırasında acele Kuveyt'e göndermişti. Milli Savunma Bakanı Bumedyen \e Milli Eğitim Bakanı Beşir Kasım da aynı anda Moskova'da bulunuyorlardı. İki bakan, Sovyetlerden askeri yardım malzemesi temin etmek ve Sovyetler Birliği'nde okuyan ve hallerinden şikâyet eden Cezayirli öğTencilerin durumlarını yerinde tetkik için temaslarda bulunuyorlardı. AsyaAfrika konferansı çalışmaları tam bir kargaşahk içinde devam ediyordu. Ülkeler iki gruba ayrılmış, birbirleri ile mücadele halindeydiler. Sovyetler'in, "Yahya Ben Bella" Ben Bella, binleree kişiden oluşan yürüyüş kolunun başına geçti. Kendisini, saf halinde bakanlar, bakanlan da büyükelçiler takip ediyorduk. Yollar, binalar, damlar, balkonlar salkım salkım insanlarla dolup taşmaktaydı. Yürüyüş bir saat sürdü. Guneş çıkmış, orıalığı ısıtmaya başlamıştı. Ben Bella halkı elle ABD büyükelçisi kekeliyor 23 nisan akşarnı ise Amerikan Büyükelçisi Porter'e yemeğe davetli idim. Iki aile yalnızdık. Dostum Porter, büyük bir iftihar hissi ile: "Philips Talbot'nun, bir süre önce Kahire'de, B.A.C.'nin Kongo asilerine askerî malzeme göndermesi meselesini görüşmüş olduğunu, bu temaslann olumlu sonuca ulaştığını, Nasır'ın bundan böyle, Kongo devrimcilerine, Cezayir Hükumetini de kararından haberdar ederek, askeri malzeme yardımı yapmayacağını, esasen daha önce gönderilen malzemenin Çombe'nin ve Güney Sudanlıların ellerine geçtiğini ve Kongo ihtilalcileri arasında anlaşmazlık çıktığmı ve bölündüklerini, bu durumun Nasır'ın söz konusu kararını almasını kolaylaştırdığını, sonucun Amerikan diplomasisinin bir başansı olduğunu, Mısır'ın, bu olumlu davranışından sonra, ABD ile BAC (Mısır) arasındaki ilişkilerin düzeleceğini ve Mısır'a ekonomik yardımın artırılarak devam edeceğini" anlattı. Tepem atmıştı. Amerikalı meslektaşıma: "Madem ki, bu konularda Nasır iizerinde tesir icra edebiliyorsunuz, ne için, Mısır aracılığı ile Makarios'a Sovyet fiize ve silahlannın gönderilmemesi için Nasır nezdinde ciddi bir teşebbüste bulunmadınız? Neden, son gönderilen füzeleri taşıyan gemiyi geri döndiirmediniz?" sualini sordum. Porter kekeledi ve konuyu değiştirdi. Halbuki Başkan Jobnson, on ay önce İnönü'ye malum mektubunu göndermiş ve Türk Deniz Kuvvetleri'ni felce uğratmıştı. Küba'ya, Sovyet füzelerinin yerleştirilmeye başlanılması karşısında Kennedy, dünyayı üçüncü bir savaşa sürükleyebilecek kadar sert tepki göstermiş ve Karaip Denizi'ni abluka aitına almıştı. Genel Mudurluğumuz merkez \e laşra teşkilatında v'alısıınlmak uzere yarı;ma sınavı ile aşağıda adeti, sınıfı, kadro unvanı ve nitelıklen beürtilen kadrolara eleman alınacaktır. Adet: Sınıfı: Kadro Unvanı: Nilehği: Harita Yüksek Muhendısi veya Mühendisi. Devlet Memurluğuna alınacaklarda aranan şartlara haiz olanların: 31Ekım.l983 tarihinde mesai bitimine kadar aşağıdaki belgelerle birlikte Genel Mudurluğumuz Eğitim ve Personel Daıresı Başkanlığına başvurmaları gerekmektedir. 1 Dilekve (Afik adresı belirtir) 2 2 adet resim 3 Nutus Cuzdan sureti 4 Diploma aslı fotokopisi veya v'ıkış belgesı. 5 Askerlikle ilişığinin bulunmadığını belirten belge. Sınaı 3.11.1983 tarihinde Tapu ve Kadastro Genel Mudürluğünde yapılacaktır. Not: Postadakı gecıkmeler dikkale alınmayacakıır. Basın: 26149 20 Teknik Hiz. Muhendis İLAN TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Milli Piyango dün çekildi ANKARA (a.a.) Milli Piyangonun 19 Ekim çekilişi Ankara'da yapıldı. Buna gore ikramiye kazanan numaralar şöyle: 136238 30 milyon lira 737756 20 milyon lira 785748 10 milyon lira 379739 8 milyon lira 172875 6 milyon lira 4 milyon lira kazananlar 209391 714137 2 milyon lira kazananlar 063764 396608 924347 987574 1 milyon lira kazananlar 051709 210697 272239 332940 454013 477680 690441 992534 500 bin lira kazananlar 080166 245856 321059 324972 401930 505224 506344 593263 670150 796509 857977 932572 400 bin lira kazananlar 035243 047406 145160 145541 158449 160767 201897 328417 364928 478075 499709 530614 570149 577317 642635 703177 761952 820100 934033 941632 300 bin lira kazananlar 070944 095290 105553 177647 230516 239588 255150 257705 275550 276116 324752 364163 374130 397279 441505 451418 498287 558807 561958 609454 638961 659172 680119 732442 760206 860101 870817 874729 990613 997993 200 bin lira kazananlar 133461 209113 217208 239731 242093 242228 245790 254370 289928 291555 345953 346041 352568 371815 403603 429273 491332 504973 523628 551034 562485 606558 628696 639591 670344 742623 757996 759407 784601 802270 807013 836151 850002 869507 920103 947751 978941 987637 999816 343156 100 bin 033837 180953 249141 304751 376820 426711 501206 569609 lira kazananlar 103649 135324 167787 189595 213923 224656 265465 275925 277747 307639 334934 367043 390312 399130 413805 441303 444462 447641 512763 540627 558429 574757 578131 605274 617315 646552 716547 738057 777052 780894 801526 834394 839076 855723 862492 867113 884646 915242 925485 982871 989224 992095 50 bin lira kazananlar 009092 018156 028901 040978 057808 071054 073106 074748 100931 115954 117994 119509 124661 188711 192774 196321 243482 298016 316744 323862 353998 364101 383465 413104 431503 459165 460086 468992 469206 485268 507562 524712 530707 532803 542892 550937 553796 560494 585018 596522 606189 608597 613066 634491 651197 670223 674244 693509 707747 767766 783451 840727 884003 910508 919565 927904 934000 939511 951705 982411 20 bin lira kazananlar 02621 10295 10305 12408 17537 17611 17758 21395 24284 24950 30152 31163 31612 36589 42322 44422 47398 51901 52500 56566 59109 62609 64397 67030 69112 81510 91996 92265 92419 99951 10 bin lira kazananlar 0308 1167 1260 1436 2269 2518 4195 4264 5130 6557 6799 7017 7083 8179 8304 8912 8981 9412 9595 9759 6 bin lira kazananlar 115 586 666 715 745 2 bin lira kazananlar 12 57 9 98 " 600 lira kazananlar 1 9 Sigorta Şirketleri fşçileri Sendikası (Sigortaİş), 18.10.1983 tarihinde yapmış olduğu Olağanüstü Genel Kurulu'nda Türkiye Ticaret, Büro, Eğitim, Banka ve Sigorta, Güzel Sanatlar Çalışanları Sendikası BANKABÜROSEN'e katılma karan almıştır. 2821 sayıiı kanun gereği duyurulur. KENT OYUNCULARI Kenter Tıyaîrosu Harbıye 146 35 89 SİGORTA ŞİRKETLERİ İŞÇİLERİ SENDİKASI YÖNETİM KURULU REPUBLİK TÜRKEİ 2. AMTSGERİCHT BAKIRKÖY GERICHTLICHE BEKANNTMACHUNG DURCH DAS ZVVEITE AMTSGERİCHT IN BAKIRKÖY AKTENZEICHEN: 1983/886 Dio Uııierhalisklaec uurde bereiis durch deıı Proiebsbevollmaıhtigten der Klagerın Nuran Sudmann gegen den Beklaglen Rolf Waldi Sudmann erhoben. Bei der mundlichen Gerichtsverhandlung vvurde l'eslgeiiellı, da^^ der Beklagıe al, Fachnıann aul der Bauslelle l'ur W serversorgung in Antalya Oymapınar beschâftigı ist. Eine Zuslellung an diese Anschrift konnte nicht erfolgen. vveil nach polizeilichen Ermitllungen der obengenannıe Beklagte seın Arbeitsverhaltnis dort gekündigt hat. Die genaue Anschrift des Beklagten Rolf VValdi Sudmann ist nicht bekannt. Es »ird dem Beklagten Rolf Waldi Sudmann öffentlich folgendes bekanntgemacht: Sie vverden gebeten. sich beım nachsten Genchtslermin am 29.11.1983 um 12.00 Uhr im Verhandlungssaal einzufînden. Sollte dieie ııivhl deı hall seın. o «ırd da^ Lnıerhaltsverfahreıı gemasbı S* 509 und 510 ZPO in Ihrer Abvvesenheit abgeschlossen. gez. Unterschrift und Gerichtsslempel ARZU TRAMVAYI UVIIP ? BOIUITI Crs 18 Û0 Clsı Pa?Hi 14 JO 17 00 Çaiışan bayan, kaloriferli kiralık daire arıyor. 528 64 56 Maden Tetkik ve Arama Ensıııusu ı^ yerlerınde çalı^an iı>ı,iler için S(ra/*ıırg Caddesi No. 7/1 "dc t'aahvcuc bıılıııınuık u/crc \ 1 T \ l Şııbcsını kurmuj bulunmakıayız. Sendika Şubesini sevk ve idare ile gorevli geçici yonetim kurulu uyeleri ılc ııgııı bılgı a^a^ı> ı akarılmı^ıır. 2821/8. sayılı kanuna gore ilan olunur. Geçici Şube Yonetim Kurulu uvelerinin: Adi Sojadı Sen. Şb. Cnvanı M n . ve Şanalı Muslim Sırrı Kansız şube Başkanı NumuiK'ci Kevioreıı Hlnıalı Mjha'lcsi Biçkın Sok ak No: 30 \k^,.ı Kenan Cengız Şııbe SekrLteri Laboranı Demelevler 3. Cıddc 127/14 Ankara Erdal Sakarya Te^kilal Sekreteri Şofot A. bğlence, Kuvuk Bahve Sokak No 12 6 Ankara Zafer Almaca Malı Sekrctcr Sevlı l)oınirM.>\ Sok.ık 226 9 Ankuıa Plakmc/ci TÜRKİYE MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASINDAN DUYURU Yarın: Gece geç saatlerde Ben Bella devrildi