26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
r Cumhuriyet Askeri YargOay SURPRİZ BİR ŞEYH Başsavcıltğı &N. %^^^ı^ Doç. Ifalçın Küçük'le ilgili kararın bozulmasmı istedi Sahibı: Cınnhariyr* Maıbaacılık ve Gazetecilık Turk Anonım Şırkctı adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru: Has*a Cenai. Muessese Muduru Eıaiat 1/faklıgÜ, Yaa İşlerı Muduru Okay Gooensta. • Vazı Işlerı Mudur Yardımcısr Ahmct Konıbaa, Haber Merkezı Muduru: Yalçuı Bayrr, Sayla Duzenı Yönetmeni Ali Acar. TAKV1M 20 Ekım 1983 imsak: 5.33 Guneş: 7.15 Temsılaler: ANKARA: Yalçm Dogan, İZMIR: Hikmrt Çctrtuya. ADANA. Burotar. • Aafcara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir.Td: 175825175866. Mrsatrl Mcreaa. • Senrıs Şe/len Istanbul Habcrlen. Setahaltin Gaier, Drç Idare: 183335. • Izmir: Halit Ziya Bulvarı No: 65/3, Td: 254709131230 Habcrlcr trgmm Bakı, Ekonomi. Osana l/fatgay, Yun Habcrlen Barbaros • Adsaa: Ataturk Caddesı. T.H.K. Işhanı Ka( 2/13. Tel: 1455019731 Geaçak, Kultur: Aydn EaMf, Magazın: Yalpa Prkfca. Spor Danışmanı • Basan ve Yayan: CaaıİMriyrt Maıbaaalık ve Gazececilık T.A.Ş. Türk AMaJkadir Yacclam. Düzdtme: Rcfik Dw*a?,Ara»»ırnıa: Şafcia Alpay. Ocağı Cad 39/41, Cağaloglu. Ist PK: 246tst. Tel: 5209703 Tdex: 22246 Ikındı: 15.59 Akşam: 18.22 Yatsı: 19.54 Oğle: 12.59 Evren: \eni Dü Yüksek Kıırunıu büytik hizmetler görecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren Başbakan Bülend Ulusu Başkanlığı'ndaki Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yuksek Kurumu üyelerini kabul ederken yaptığı konuşmada, Ataturk devrimleri gibi konuları yeniden ele alacak olan kurulun gelecek nesilleri eğiteceğini belirterek, "Bu kurul büyük hizmetler gorecek ve bu konuda aieyhte yazılmış yazılann sahiplerini de mahcup edecektir" dedi. AVRUPA'DA NUKLEER FÜZELER SORUNU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Doç. Dr. Yalçın Küçükün 1980 yılmda yayımlanan "Bir Yeni Cumhuriyet İçin' adlı kitabında TCK'nın 142/4 ve 311 ve 312. maddelerine aykın hareket ettiği gerekçesiyle, Istanbul Sıkıyönefim Komutanlığı 1 Numaraü Askeri Mahkemesince toplam 8 yıl hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin karar, Yalçın Kuçükün temyizi üzerine, Askeri Yargıtay 5. Dairesine geldi ve dün duruşması (murafaası) yapıldı. Duruşmaya tutuklu olduğu için Doç. Dr. Yalçın Küçük getirilmedi.Dunku duruşmada okunan Askeri Yargıtay Başsavcılığının "tebliğname"sinde mahkeme karannın bozulması istendi. Tebu'ğnamede özetle şöyle denildi: "TCK'nun 311. ve 312. madde leri yönünden usulen ve süresinde açılmış bir dava bulunmadıgı halde, Basın Yasası'nın 35. maddesi ve 353 ssyılı (Askeri Yargılama L'sul Yasası'nın) 167. maddesine aykın olarak bu suçlardan karar verilmesi, Aynca, dava içerisinde bulunan bilirkişi mütalaasına suçlanan yazı içeriğinin, ekonomi ve si yaset bilimini ilgUendiren yönleri bulunmasına. bu yönlerin inceleme bakımından uzmanlık gerektirmesine, nitekim askeri savcının beraat mütalaasında bulundugu, mahkeme başkanının suçlann oluşmadıgmı belirten oy kullanmasına bakılarak, yeterli bir incelemenin gerekli olduğunun ortaya çıkmasına göre, ekonorai. siyaset bilimi. ceza hukuku alanlannda uzman olan kişilerden oluştunılacak bir bilirkişi kunıluna inceieme yaptınldıktan sonra, sanıgın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme sonucunda ve yetersiz gerekçe ilemahkumiyet karan verilmesi bozma nedenidir." Sanık avukatlanndan Gülçin Çaylıgil de savunmasında, suçlanan kitabın yazann 197376 yıllan arasında Cumhuriyet Gazetesinde haftada bir yayınlanan ekonomi konusundaki yazılarının bir seçmesi netilğinde olduğunu, kitapta aynca "Nasıl başladı" ve "1980: Yolun Neresindeyiz?" başlıklı iki yeni inceleme yeraldığını hatırlattı. Hazırlık soruşturması sırasında kitabın bilirkişiye incelettirüdiğini ve bilirkişi Ord. Prof. Sulhi Dönmezerin kitabın TCK'nın hiçbir maddesine aykın olmadığını bildirdiğini, iddia makamının da esas hakkındaki mütalaasında sanığın beraatini istediğini kaydetti. Gülçin Çayhgil, savunmasında daha sonra, sanığın iddianamede belirtilen cümlelerden yargılandığını, oysa hükümde sanığın savunmasının ele alındığını bildirdi. "Bu yanlış degerlendirmelere bir örnek daha verelim" diyerek, şu örneği verdi: "Yalçın Küçük, kitabına, büyük bir kısmı 1973 76 yıllan arasında Cumhuriyet Gazetesinde yazdıgı yazüardan oluştuğu için "Bir Yeni Cumhuriyet İçin" adını vermiş, kitabını o tarihte hayatta olmayan Cumhuriyet Gazetesi'nin Yazı tşleri Muduru Bülent Dikmenere sunmuştur. "Nasıl Başladı" başlıklı yazısında Cumhuriyet Gazetesine girişi, oradaki olaylar ve Cumhuriyet Gazetesi'nden aynlış nedenini anlatmak<a, gazetenin CHP'nin yörüngesine oturmuş olmasını, gazeteden aynlma nedeni olarak göstermekte ve yazısını bir yeni Cumhuriyet için diyerek bitirmektedir... Oysa gerekçeli hükümde "...Bu Cumhuriyet nasıl bir cumhuriyet olmalıdır? Herhalde demokrasi ile idare edilen bir cumhuriyet değil, zira eski cumhu.iyet'in yıkılmasına veya yok olmasına neden yoktu..." denmektedir. Gülçin Çaylıgil savunmasının sonunda, mahkeme karannın bozulmasmı istedi. Duruşma mahkeme heyetinin (Arkası 6. Sayfada) Avrupa'daki "Barış Hareketi" insan yuşamını dirençle savunmaktadır HALUK GERGER "Avnıpa'daki nükker füzeler sonınu"na banşçıl bir çözum yolu bulma çabalan sürmektedir. Bir yandan, Batı Avrupa'daki "Barış Hareketi" yığınlar halinde banşı, insan yasamını dirençle savunmakta ve nükleer füzelere karşı çıkmakta, öte yandan da, Amerikan ve Sovyet temsilcileri Cenevre'de diplomatık çözüm yollan aramaktadır. Bugün Avrupa'da çeşitli ırk, milliyet ve sosyal sınıfa mensup, din adamlanndan bileinlere, gençlerden yaşlı kuşaklara uzanan geniş bir kitle hareketi, ideoloji farkı gözetmeksizin, hem Sovyet, hem de tngiliz, Fransız ve Amerikan füzelerine karşı çıkmaktadır. Bu hareket gücünü, meşruluğundan, yansızlığından, çoğulcu yapısından ve kesin hakhlığından almaktadır. ra Doğu Avrupa'dakileri de ekleyebiliriz) tüm füzelere karşı çıkmaktadır. Ülkelerine sadık ve uluslarının çıkarlarına bağlı milyonlarca insanın bu şekilde suçlanması bir demagojiden ibarettir, ayrıca çeşitli tehlikeleri beraberinde getirmektedir. Bu tür suçlamalar, her şeyden önce Amerikan halkına haksızlıktır. B. Avrupa ve ABD'deki "b»nş hareketi"ni " S o ^ e t ajanlıgı'yla suçlamak, Valesa'yı CIA ajanlığıyla suçlamak kadar gülünç ve kaba bir kışkırtmadır. Bu soylu ve insanlığın sorumluluğunu içinde taşıyan barışseverler, tüm insanlık adına "yaşam hakkı"nı savunmaktadırlar. ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki "Cenevre Gönişmeleri" de bir başka umut kaynağıdır. ABD'nin resmi önerisi olan "sıfırçozüm" .Avrupa'ya Amerikan fuzelerinin yerleştirilmesınden vazgecilmesini, buna karşılık Sovyetler'in de tum orta erimli fuzelerinin sokulmesini öngörmektedir. Bu önerinin en önemli eksiğı, 162 adet lngiliz ve Fransız füzesinı yok varsayması ve kapsam dışı bırakmasıdır. MARKAS1 ALTIN KAPLAMA Bedii Cihaner'in çocuklan ve yegenleri koşkun bahçesinde markası allın kapiamalı 1000 SEL AMC Mercedes'in önünde oynuyoriar... Türkiye'de eşi olmayan olomobil Suudi Arabistan plakalı... (Fotoğraf: ALİ ALAKUŞj "Türkiye'ye eğlenmeye geldim, yakında işime döneceğim" DENtZ SOM Dunyanın sayılı zenginlerinden Kaşıkçı ile ortaklığını açıklayan. kendisi de olağanüstu zengin görünen Bedii Cihaner'le iki gün birlikte olmamıza karşıbk hâlâ "Kim bu adam?" sorusuna yanıt bulamamıştık. Bir gıinde ortaya çıkan ve milyarlarla konuşan Bedii Cihaner'in kimliğini, Ankara ve Izmır büroları ile de işbirJiğı yaparak araştırmaya başladık. tlk yanıt Hikmet Çetinkaya'dan geldi: "Amcasının tzmir Şirinyer'de marketi var. Adı Necdet Cihaner. Fakat bizimk görüşmekten kaçıyor. Nüvit işin peşinde..." Ankara Bürosu da Bedii Cihaner'in Suudi Arabistan'da yaptığı işlere ilişkin gizli bir dosyanın Ticaret Bakanlığı'nda olduğunu bildirdi. Bİ2 de Suudi Arabistan'da neler olup bittiğini öğrenmek için Cidde'deki Turk işadamiarını telefonla aradık. Cidde'dekilerin anlatuklanna, Mardin'den gelen bilgiler de eklenince Bedii Cihaner'e bir kez daha gittik. Bu kez köşkun bahcesinde oturup sesaima aygıtını açarak konuşmaya başladık : "Büyük işadamına şeyh denir" Sizin Mardin asıllı olduğunuz, Suudi şeyhli|i ile ilginiz oiruz. Size soruyoruz. Şimdi peki. Ben Mardinliyim diyeyim. Hiç Suudi Arabistan'a da gitmemişim. Yalan da söyleyeyim. Ne Ugilendirir halkı? 10 yıl önce Suudi Arabistan'a gitmişsiniz. Evet tamam öyle oldu. Doğru mu? Bu adamla (Adnan Kaşıkçı) iş yapacağım için halkın şeyine gitti. Kompleksine gitti. süpermarketinin >anında Orıental and Turkish Carpet diye bir dukkân açmışsınız. Evet. O yıllarda Suudi Arabistan'a başka Turk tüccarlar gelmemiş. Evet kimse yoktu. Siz orada tek ipek ve yun halı satışını gerçekleştirmişsiniz ve bu halıları da kardeşiniz Cemal bey göndermiş. Cemal beyden başkası da vardır. Ben çok yerlerden aldım. Mehmet Derin'in firmasından, çok firmalardan. Yalnız Cemal beyden değil. Ben her firmadan aldım. O zamanlar ipek halının metrekaresini 5 bin dolardan satıyormuşsunuz. 6 da, 7 de satıyordum. Ki bu çok fahiş bir fiyatmış. Tabü, bunu ben size şey edeyim. Şimdi Türkiye'de mesala 979'da güzel bir Hereke ipegi 100125 bin lira arasındaydı. Dolar da 25 liraydı. Oraya yazar mısınız. (100.000 + 25 "= 4.000 dolar) Ben bunu 7'ye de satanra 10 a da satarım. (10.000x25 = 250.000 TL) Oradaki olan fiyatlar ticaret konusunda bire al yüze sat serbesttir. Yani Maliye ile işi yok. Ben oraya goturmüşum, satnnşım, kazanmışım. Kazandığım param devletimiz için bir servet. Degil mi? Evet. Bunları ne diye size anlatmıslar? Suudi Arabistan'da bulunduğunuz sıralarda Camcın ailesınin de yardımı ile Cidde... Evren kabul sırasında yaptığı konuşmada özetle şunlan söyledi: "Bu kurum hakikaten çok buyük görevler üstlenmiştir. Türkiye'de unutulmaya başlayan Ataturkçüluk, Ataturk Devrimleri gibi konulan yeniden ele almak ve gelecek nesilleri bu konuda egitmek, onlara gerekli dökümanları hazırlamak için büyük görevler üstlenecektir. Ve bu görevleri de bihakkın yapacagına inanıyorum. Gerçi dil ve tarih kunımu mevcuttu, Atatürk'ün kurdugu zamandan beri, ama bunu da bu kurum içerisine almak suretiyle hepsini bir kul halinde yeniden teşkilatlandırmayı uygun gördük. Ve bu kurumu onun için kurduk. Ve Anayasa'ya da koyduk. O halde, bu anayasal bir kuruluş olmuştur artık. Türk Dil Kunımu ile Tarih Kurumu'nun statüsunu bozmadık. Çunkü Atatürk'ün bir vasiyeti vardı, bu vasiyetini yerine getirmek için, kendisine İş Bankası'ndan verilen paralar yine iki kunıma da verilecektir. O halde bunda bir degişiklik yoktur. Yalnız başıboş degil, bunun basında bir yuksek kurul vardır, bu kurulun verecegi direktifler ve onlann gosterecegi yon istikametinde çalışacaktır. Bu iki kurum da bu çalı altında daha faydatı, daha yararlı hizmetier verecegi inancı ile sizlere bu görevinizde başanlar diliyorum. tnşallah bu kurul büyük hizmetler görecek ve bu konuda yazılmış yazılann sahiplerini de mahcup edecektir. Pershing2 Barış hareketi ve Reagan Ne yazık ki, bizzat Reagan, Avrupa'daki "banş hareketi"ni Sovyet amaçlarına hizmet etmekle, hatta "Moskova ajanlıgı"yla suçlayabilmiştir. Oysa, milyonlarca Avrupalı ve bu arada Amerikan yurttaşı (ki bunla Çocukluğumda gitmisim 10 yıl once Suudi Arabistan'a gittiniz. Daha önce gitmisim. Çocukluk devrimde gitmisim. Gitmeden önce Mardin'de eski halı alıp satıyormuşsunuz. Mardin'den tstanbul'a gelmişsiniz. tstanbul'dan da Suudi Arabistan'a. Mardin'de bir ara. Irak'a Mardin'e gidip. Yani herkes her devteti gezer. Giren kardeşimdir. Ben Suudi Arabistan'dayun. Bir kardeşim Cemal Cihaner antik eşyalar için, herhangi bir imalat açmak için Mardin'e gitmiştir. Benim bunlaria hiçbir ilgim yoktur. Siz Suudi Arabistan'a gittikten sonra orada Şeyh Abdullah bin Jıriile tanışmışsınız. O şeyh degil. Bin Jiri ile bir tanışıklıgım oldu. O sizi himayesine almış. tlk önce onun abisiyle. Onunla degil. Prensin yanında OlumJu bir öneri Soyyetler Birliği'nin 35OSS2O füzesinden yaklaşık 240'ının Avrupa'ya yönelik biçimde konuşlandınldığı düşünülebilir. Bu sayı, Sovyet savunma gereksiniminin üstündedir. Bu füzelerin 3 başlık taşıdığ] da hesaba katılırsa, önemli bir bölumunün sökülmesi gereği de ortaya cıkar. Brejnev'in daha once önerdiği gibi, SS20'lerin bir bölümünun Avrupa'ya ulaşamayacak bir biçimde doğuya kaydınlması da yeterli bir önlem değildir. Bu bakımdan, Andropov'un fazla füzelerin imha edilebileceğini açıklamış olması. geç de olsa, olumlu bir öneridir. tngiliz ve Fransız fuzelerinin de sökülmesi, ideal bir çözüm olabilir; bu sureç "nükJeer silahlardan anndınlmış bir Avrupa" sonucunu getirebilirse. Ama şu sırada bu sonucu beklemek pek gerçekçi değildir. Ingiltere ve Fransa'nm "saldırgan" birdavranışta bulunabilecekleri (her ne kadar bu ülkelerin füzeleri Sovyetler'e ulaşacak stratejik niteliğe sahipseler de) pek düşunülemez. Çünku, sözkonusu iki ulke Sovyetler Birliği karşısında, bir saldırıdan yarar umamayacak ölçüde zayıftır. Bununla birlikte, bunlann yok sayılabileceğini beklemek de gerçekçi olmaz. Yine de, Sovyetler Birliği'nin, en azından, 162 SS20'ye sahip olması gerektiği yönündeki ısran da gereksizdir. Ustelik, Sovyetler, SS20'ler dışında, bugün stratejik işlevler yükledikleri baa füzeleri de "taktik" amaçlarla kullanabilir. Dolayısıyla, tüm Sovyet SŞ4 ve SS5 füzeleriyle, SS20'lerin önemli bir bölumünün sökülmesi gerekir. 100 kadar SS20, İngiliz ve Fransız fuzelerinin "başlık sayısı"nı dengeleyebilir. Buna karşılık, Amerikan fuzelerinin de Avrupa'ya yerleştirilmesinden kesinlikle vazgeçilmelidir. Ancak böyle bir anlaşma da yeterli olmayacakür. Nobel Fizik Ödülü iki Amerikah [trofesöre verildi İsveç Bilimler Akademisi, Nobel Kimya Ödülü'nü de Stanford Üniversitesi'nden Prof. Henry Taube'ye verdi. STOCKHOLM (A.P) No bel Fizik ve Kımya ödullerini kazananlar bellı oldu. Kımya odulünu ABD'lı kimya profesoru Henry Taube alırken, fizik odulunu Amerikah iki astronomı profesoru paylaştılar. İsveç Bilimler Akademisi, "Yıldızlann yapısı ve evrimi açısından fiziksel süreçlerin önemi" konulu araştırmasından dolayı, Chıcago Üniversitesi'nden Hınt asıllı bılim adamı Subrahmer Tchandraskehar'ı odule değer bulurken. "Evrendeki kimyasal elemanlann oluşumunda nukleer reaksiyonlann onemi" konulu araştırması ile Chicago Teknoloji Enstitusu'nden profesor William Fowler odulu paylaşan diğer bılim adamı oldu. Akademı, kimya odülünu ise "Oksidasyon gibi kimyasal ola>larda metallerdeki elektronlann degişinıi" konulu çalışmasından dolayı Henry Taube'ye verdi. Taube Stanford Üniversitesi'nde görev yapıyor. Şeyhmus beyin Suudi Arabistan'a hiç gitmediği şeklinde iddialar var. Siz ise burada Suudi şeyhi Camcınlarla dostluk olarak tanmdmız" sorusuna Bedii Camcın ailesinin yardımı ile Cihaner şöyle ynnıt verdi: "Şeyhlik Suudi ne iş yaptım? Camcın ailesi ile Arabistan'da büyük işadamına denir. Yani tanışıklığım sadece bir aile dostlugu. Onlara verdiğim iki üç tabu Şeyh Allahtn yolunda giden şeyhlik ne halı. Hepsi bu kadar. Evet, ipek halı armağan değildir. Büyük işadamı şeyh Adnan ederek Cidde Ticaret ve Sanayi Kaşıkçı.. Yani ben bu tip şeyhim..." Odası Başkanı, Odanın Genel madığı ve babanız rahmetli Şeyhmus beyin Suudi Arabistan'a hiç gitmediği şeklinde bir iddia var. Siz ise burada Suudi şeyhi olarak tanındıntz... Şeyhlik Suudi Arabistan'da büyük işadamma denir. Yani bu şeyh Suudi Arabistan usulünde Allahın yolunda giden şeyhlik değildir. Büyük işadamı Şeyh Adnan Kaşıkçı, Şeyh Mahfuz, Şeyh Ahmet, Şeyh Mehmet. Yani ben bu tip şeyhim. O zaman Suudi değilsinız. Ben Suudiyim. Osmanlı devletinde dedem gelmis buraya. O zaman Medine, Mekke, şu, bu bepsi bir. Tamam mı? Yani Diyarbakır, Mekke bir. Ve biz Arabız. Tamam mı? Ben oraya gittim, ticaret yaptıra ve o şekilde hem buranın. hem oranın hüviyetini taşımaktayım. Suudi Arabistan pasaportu taşımadığınız da söyleniyor. Efendim herşey söyleyebilirier. Ben bıktım. Yani ne isterlerse onu yapsınlar. Ne derlerse onu yazstnlar. Yok efendim. biz yasmıyoçalışmıştım. Sonra onlardan çıkıp Şeyh İbrahim Şakir denilen Suudi Arabistan'ın en büyük şeyhlerinden bir tanesi. Onun himayesine geçtim. Yalnız şoyle tabü; dedemi akrabalanmı tanıyanlar. Yakınlarım, akrabalarun, şuyum, buyum herşeyim olmasa tamam mı? Evet. tsterseniz teybi kapatın. Yok kalsın. Yani bizim eskiden bir çevremiz olmasa orada herhalde birden bire bu kadar tanınıp. Anlıyorum. Bir de Camcın ailesi varmış orada. Nüfuzlu bir aile. Evet. O aileyle de yakın dostluk kurmuşsunuz. Evet dostuz. Ve ipek halı, yün halı ticaretine başlamışsınız. Yok onlaıia yapmadım. Sadece dostumdu onlar. Hayır. Ticareti siz yapnuşsınız. Onu yaptım. Cidde'de Happy Family Sekreteri... Evet, evet. Yine Suudi Arabistan'ın en zengin tuccarlarından Şeyh Abdullah bin Bahş ile de dostluklar... Yok. Şeyh Abdullah bin Bahş'ın iş ortagıyım. 3,5 ay önce Cidde'deki dükkândan biitun mallarınızı toplamışsıruz. 24 balya halıyı eşiniz ve çocuklannızla beraber Türkiye'ye göndermişsiniz. Oyle bir şey yok. Ondan sonra... Şimdi bak bunun gazeteyle bir şeyi yok. Şimdi bunlan yapan bizim halkımızdır. Ben yakında kendi işyerime gidecegim. Ben elimi Kuran'a basanm. Kendi malımı neden kaçıracagım? Siz de Cidde'den Riyad'a geçmişsiniz. Riyad'a asla hiç gjtmemişimdir. Ben Özer Altın'la beraber. Hanımıyla bende misafirdi Cidde'de. Özer AltııTın önünde işyerimi oldugu gibi böyle herşey, beş tane işyeri kitabına kadar pırlantasından ipek halısına dolu olarak bırakıp gelmişim. Her şeye buraya iki, iki buçuk ay hava almaya geliyorum. Eğlenmeye. Kafamı dinlemeye. Bunlar söylendiği için ben de size soruyorum. Siz de kardeşinizle beraber Riyad'dan havayolu ile Türkiye'ye gelmişsiniz. Arabayı da karayolu ile Türkiye'ye göndermişsiniz. Ama gelirken Suudi Arabistan'da sizden alacaklı bir grup bırakmışsınız. Cidde Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, Genel Sekreteri, unlu tüccarlar, prensler, emirler, şeyhler, nüfuzlu aileler sizden alacaklı dururnda Suudi Arabistan'da kalmışlar. Böyle bir şey yoktur. Ben size kardeş olarak bir şey söyieyeyim. Borç veren bir adam, bir kâgıt almaz mısınız ondan, bir cek. Asıl çözüm Taraflar derhal daha kapsamlı çözümler için ciddi görüşmelere başlamahdır. Avrupa'daki nukleer füzelerin sınırlandınlması ya da kaldınlması sürecinde, bir noktadan sonra, İngiliz ve Fransız katkısı da gereklidir. Bu iki ulkenin tavırları hayli ilginçtir: Amerikan fuzelerinin yerleştirilmesinden yanadırlar; Sovyet SS20'lerin sökülmesini istemektedirler; ve kendi ellerindeki füzelerin lafının bile edilmesine karşı çıkmaktadırlar. Yeryüzünden tüm nükleer silahların silinmesi, önce Avrupa'nın nükleer silahlardan arındınlmasıyla başlayabilir. Bu, artık "nükleer silahlann gölgesi"nde yasamak istemeyen "Yaşlı Kıta" insanının tanık olduğumuz görkemli uyanışımn başarısına bağlıdır. Başta ABD ve Sovyetler olmak üzere tüm ilgili hükümetlerin buna yardımcı olacak adımlar atması artık kesin bir zorunluluktur. ı Dtşişleri Bakanı Hu Xuequan Ankara'daki temasianndan sonra dün İstanbul'a geldi. Sabah erken saatlerde Dolmabahçe Sarayı'nı gezen Çinli Bakan ve heyeti, daha sonra motorla Bogaz turu atıp Kanlıca'da ogle yemegi yediler. Dışişleri Bakanı Hu. Dolmanahçe Sarayı'nı "çok begendigini", "19. yüzyılda böyle büyük bir saray yapmanın kolay olmadığını" belirtti. Çin heyeti Dolmabahçe Sarayı'nda özdlikle altın varaklarla kaplı tahta oyma kornejlere, yine altın varak kaplı gardroplara ve sedef işlemelere hayran kaldı. Sarayın hamamını. Atatürk'ün kaldığı odaian gezen Çin beyeti, en çok III. Napolyon tnrafından Sultan Abdulaziz'e hediye edilen ve üzeri I. Napolyon ve "sogililerinin" resimleriyle dolu olan sebpayla ilgilendi. Çin Dışişleri Bakanı ve diger yetkililer uzun bir süre Avusturya Prensesi Josephine'in resmini aradılar. Josephine sonunda bulundu ve başta Çin Dışişleri Bakanı olmak üzere diger yetkililer tarafından "sehpanın en guzel kadını" seçildi. Turk yetkililer Hu \euguian'a "en güzelini seçtini/" diye takıldılar. Milli Saraylar Müdürii Cengiz Diker'in rehberliginde suren gezi, heyet için özel olarak açılan harem dairesinin ziyaretinden sonra, Dışişleri Bakanı Hu'nun Şeref Defteri'ni imzalamasıyla sona erdi... (Foloğraf: ENDER ERKEK) Bitti ise Çin'den tıbbi malzeme, ilaç hammaddesi ve bazı takım tezgâhlan satın aldığını belirtti. Çin'in Ankara Büyükelçisi Zhaou Gue ise iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması için geçmiş aylarda karşıhklı olarak açılan sergilerden sonra ticari heyetler arasında çalışmalara başlandığını ve bu çerçevede bir Turk ticaret heyetinin gelecek ay Pekin'e gideceğini söyledi. 7 v J J bank ın yardımı ile yaptırdığı Çankayadaki "100. Yıl Seymenler Parkı ", bugün Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından açılacak. 75.000 metrekarelik alan üzerinde kurulan parkta, Pamukbank, aydınlatma^ve sulama tesislerinin >anı sıra. kültür ve sanal elkinliklcri için bir amfiteatr ve bir çocuk bahçesi yaptırdı. 150 milyon lira dolayında bir harcama ile gerçekleştirilen parkın bakımını. Ankara Belediyesi yuklendi. Ankara halkımn bu>uk bir gereksinimini karşılayacağı belirtilen Seymenler Parkına konulmak uzere, heykeltıraş Burhan Alkan tarafından Ankara Seymenler'ini simgeleycn bir de "Seymenler Anıtı" yapılıyor. Evren, Seymenler Parkı'nı açıyor K A " k a r a & »* Yarın: "Beni KiHkanıyorlar'" Ekonomi Servisi Çin Dışişleri Bakanı Hu Xuequan ve beraberindeki heyet dün Ortadoğu Ticaret ve Jhracat Merkezi OTtM'i gezdi. Buzdolabından mermerlere, çocuk oyuncaklarından temizlik malzemelerine dek çok çeşitli urünlerin yer aldığı standları teker teker inceleyen Çin Dışişleri Bakanı Hu, ECAnın altın kaplama musluklarına bakarken, "bu mıululdar herhald« çok pahah otmalı," dedi. Çin Çin Dışişleri Bakanı altın muslukları pahalı buldu heyetiyle birlikte sergiyi gezen Çin'in Ankara Buyükelçisi Zhaou Gue ise orduya elektronik araç ureten ASELSAN'ın standının onünde Türkiye'nın Pekin Buyukekcı Necdet Tezel'e "Bu mallun ihraç ediyor musunuz?" diye sordu. Necdel Tezel ise. bu malların sadece Turk ordusu için üretildiğinı ve bugun için ihracalının soz konusu olmadığını söyledi. Pekin Buyukelçımiz Necdet Tezel, "ÇinTürk ticaretinin düzeyi ve geliştirilme çalışmalan'' konusundaki sorularımızı yanıtlerken, Çin ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin bugün için yok denecek kadar az olduğunu söyledi. İki ulkenin toplam ticaret hacminin 20 milyon dolar duzeyinde olduğunu kaydeden Tezel, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Türkiye'den pamuk, krom ve gübre ithal etıiğini, Türkiye'nin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle