Katalog

CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER larını, her ikisini de demokratik kurumlar yolu ile etkileme yöntemlerini içerir. 1876 parlamentosundan beri, Türk halkı, bunun türlü aşamalannı yaşamıştır. Bir başka deyimle, Türk halkı, biçimsel demokrasinin tüm kurumlan içinde yaşayarak, onlarla bütünleşmiştir. Kimi zaman, kolunu kanadını yanlış işlettiği demokrasi çarkına kaptırarak da olsa, biçimsel demokrasi çarkını işletme alışkanlıklarım da kazanmıştır. Yine, bir başka deyişle, halk, biliyor artık, partiler oluşturmasını.... Biliyor artık, kendisini, kendisinin türlü düşun gruplarını, partiler içinde algılamasını, algılatmasını.... Biliyor artık iktidarı ile, muhalefeti ile, ulusal egemenliğin siyasal örgutünu serbest seçimler yolu ile kurmasını... Şimdi, bir siyasal kaos, bir ekonomik düşüş, bir dağıtıcı terör antlamasından sonra, iılkemiz, sorunlannı (onların, yoğunluk kazanarak sürüp gitmesini önleme de dahil) bu kez ve artık sonsuza dek, demokrasi içinde, demokratik yollarla çözme gibi, bir tarihsel zorunluiuğun içindedir. Kaosun, düşüşün, dağılma olasılıklannın önünü almanın en etkili yolu, Türk halkının, özsel demokrasi ekseni üzerindeki bu biçimsel demokrasiyi işletmekteki tarihsel deneyiminden gelen birikimine inanmakla bulunabilir. Özgürlüğün, eşitliğin, guvencenin, sosyal adaletin, siyasal katılmanın. yani özsel demokrasinin tadını almış bir ulusuz. Bu öğeler içinde "politika üretme" geleneği çizgisi içine girmiş bir ulusuz. Bu eksen üzerinde partiler, seçimler, iktidarlar, muhalefetler oluşturarak, "politika uygulama" alışkanlıklan kazanmış bir ülkeyiz. Öyle ki, bir serbest istençle oluşturulan meclishükümetmuhalefet diyaloglan ve kombinezonları ile "politika üretme"de, "politika uygulam a " d a bir eksikliğe razı olmama bilinci oluşmuştur artık... İşte, bütün bu durumlar, Türkiye'nin, yeniden demokrasiye geçmesinin kolaylıkları ve şanslarıdır. HALK tSTİYOR 111 Aynca, halk, bir demokratik yaşamı, bir demokratik yaşam biçimini istiyor. Çünkü bunun tersi sürüp gittiği zaman, yani kendisine "Hamitvari", monolitik bir istenç ve "takdir" uygulandığı zaman; önce insan onuruna sığmayan bir kulluk içine düştüğünü, düşeceğini biliyor; sonra, sosyokültürel baskılarla birlikte, kendisine, ekonomik baskı ve sıkıntıların da geleceğini biliyor. Çünkü, monolitik istenç ve takdirîerin, o tepeden inme politikalann, artık, tabandan gelen etkenlerle tabanda oluşan sosyokültürel, ekonomik ve politik özlemleri yerine getirmedeki, olguları çözmedeki şanssızlığmı, güçsüzluğünü biliyor. Onun için, halk, egemenliğin, demokratik yollarla göstereceği temsilciler eli ile kullanılması ve bu temsilcilerin de, bütün hükümetsel, yönetimsel, hatta yasal eylemlerinin denetlenmesi demek oian bir demokratik yaşamı istiyor: Ancak, bir demokrasi içinde " i n s a n " ve "toplum katmanı" olduğunun anlaşılacağını kavradığı için; Ancak, bir demokrasi içinde; o ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel sorunlannın tartışılabıleceğini anladığı için... YASADÜZENÖZGÜRLÜK DENGESt IV Ama, yine bu halk, demokrasinin saptırılmasının acısını da algılıyor: Halk bu acıyı yaşamıştır. Hem de kaç kez... Meşrutiyetlerden beri! Hem de "demokrasi biçimleri" içindeki saptırmaların acılarını yaşamıştır bu halk... Onun için halk, "yasa"nın, bir "düzen" etmeni, öğesi olduğunu, bu "yasa ve düzen'Mn de, gene ancak, "özgürlük" ortamı içinde anlam ve yaşarlılık kazanması demek olan "yasa, düzen, özgürlük" dengesinin mutlaka bulunmasını ister. Ama, bunun yolunun da, mutlaka, bir "monolitik istenç egemenliği" dışında bulunmasını ister. Çünkü, halk, o demokratik düşun (ide) konusundaki bilinci o, demokrasiyi işletme konusunda bilgi, gorgü, ahşkanlık ve deneyim birikimi, o, demokratik yaşam biçemi içinde yaşama ozİemi, dileği ve beklentisi ile, pekalâ algılamaktadır ki, "yasaduzenozgürlük" dengesinin gerçek ve gerçekçi yolu, gene ancak, demokrasi içinde bulunabilir. ÖZETLERSEK... Evet: Bir halkın, demokratik düşün (ide) ve onun içeriği ile, demokratik sistemin kurumlan ile, tarihsel bütünleşmesi zaten var ise; o halkın, demokratik bir yasam biçemi içinde yaşama tutkusu var ise: o halkta, "yasadüzenözgürluk" dengesinin, ancak, demokratik araçlarla kurulması gereği üzerinde bir bilinç varsa, bu, orada, demokrasiyi onarmada ve ona geçişteki kolaylıkları anlatır. 20 EKİM 1983 Kolaylıklar 1876 parlamentosundan beri Tiirk halkı, demokrasinin tiirlii aşamalannı yaşanuştır. Kimi zaman kolunu kanadını yanlış işlettiği demokrasi çarkına kaptırsa da, onu işletme alışkanlıklan kazanmıştır. Partiler oluşturmasını bilmektedir. Bütün bunlar demokrasiye geçişte kolaylıklardır. PENCERE Kahrolsun Bürokrasi Yaşadığımız dönemde 'bürokrasi" siyasal yaşamda en çok kullanılan sözcüklerden birisi oldu; holding yazarları bürokrasiye saldırmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar; özel sektör sözcüleri bürokrasiyı ülkenin başına bela bir kurum sayıyoriar. Acaba neden? * Atalanmız "Kabahat samur kurk olsa, kimse sırtına giymez" demişler ya, ekonomik çıkmazımızın suçunu kime yükleyeceğiz? 12 Eylül'den önce ış kolaydı; suçu emekçi kesiminin üstüne yıkardık. Oysa şimdi ne grev var, ne serbest toplu sözleşme, ne de sendika etkinliği. Yine de ekonomik çıkmazdan kurtulamıyoruz. Bu kez suçlu kim olabilir? Sakın "Tek kurtuluş yolu IMF'dir" diyen büyük sermaye kesimi suçlu olmasın? Haydi canım sen de! Ülkenin içinde kıvrandığı ekonomik bunalımdan parababalan sorumlu olabilir mi? Gerçek bu olsa bile holding basını yazabilir mi? Ne var ki öyle de olsa böyle de olsa bir suçlu yaratmak gerekiyor. Büyük sermayeye her türlü olanağı sağladıktan sonra işterin düzelmediğini görerek "Ekonomi neden rayına oturmuyor?" diye soranlara nasıl yanıt verilecek? Emekçi kesimi devreden çıktığına göre sanık sandalyesine kim oturtulacak? Büyük sermaye suçluyu bulmuştur: Kahrolsun bürokrasi! • TÜSİAD (Türkiye Sanayıci ve İşadamları Derneğı) "Kamu Burokrasisi" adlı bir rapor yayınlayarak bu yolda ılgınç bir adım attı; rapora göre kamu bürokrasisi iyı çalışmıyor, bozuk ve bu kesimde yeniden düzenleme gerekiyor. Bir bakıma TÜSİAD yerden göğe kadar haklıdır; ama bu raporu okuyunca insanın aklına ilk gelen soru şu: Acaba özel sektörümüzün bankaları, fabrikaları, şirketleri, holdingleri nasıl işliyor? Devletin kurtarma operasyonlanna neden gereksinme duyuluyor? 24 Ocak Kararları ile girilen yolda halk yıllardan beri büyük özverilere katlanırken büyük sermaye her şeyi yüzüne gözüne bulaştırmadı mı? Kendisı "muhtacı himmetbir • dede" olan özel sektörün devlet sektörünü düzeltmeye kalkması ters düşmüyor mu? * Bürokrasi nedir? Kuyruklu, boynuzlu, ibikli bir canavar mı? Bir dudağı yerde bir dudağı gökte dev mi bürokrasi? Yoksa vali, kaymakam, genel müdür, küçük memur, müdür. müsteşar, planlamacı, uzman, ögretmen, polis ve benzerlerinden oluşan kamu görevlileri mi? Türkiye'de 30 yılı aşkın bir süreden beri herkesin gözleri önünde bir dram yaşandı. Devlet yetkileri büyük özel sektörün politikalarını benimsemiş siyasal iktidarlar eliyle kullanıl • dı. Sermaye kodamanları devletin genel müdürlerini hallaç pamuğu gıbı attılar, müdürlerin yazgılarıyla oynadılar. planlama uzmanlarını gönüllerince çekip çevirdiler, çekip çeviremediklerinin defterlerini dürdüler. Toprak ağaları ve eşraf, valilerin ve kaymakamlarm ardından teneke çaldılar, emniyet müdürlerini, memurlarını ordan oraya surdürdüler. Şimdi yakındıklan bürokrasinin tozunu dumanını atanlar kimlerdir? "Kamu Sekiörü" raporunu hazırlayıp devlet kesiminde reform ısteyenler bu sorunun yanıtım vermelidirier. * Evet, kamu bürokrasisinde bir reform gereklidir, ama bu reform halktan yana bir dönüşümün anlamını taşımalıdır. TÜSİ' v AD'ın raporu bürokrasiyı düzeltmekparavanasınınardındayerit • ve yabancı büyük şirketlerın özlemlerini dile getiriyor ve buna * lım içinde kıvranan bir avuç işadamına yeni çıkar alanları açmayı öngörüyor. Reform maskesi altında yeni paylaşım kaynakları yaratmaya kalkışmak sermaye felsefesinın doğal polıtıkası olabilir; ama bu işin aslını astarını ortaya dökmek de halktan yana yazarların görevi değil midir? Prof. BAHRİ SAVCI Evet, şaşacaksınız: Herkes, demokrasiye geçişteki toplumsal zorluklardan söz ediyor. Oysa, bu doğru değildir. Doğru olan, bunun tersidir: Gerçekte, demokrasiye geçişte kolaylıklar vardır. Artık, zor olan, demokrasiyi yerleştirmek değü, tersine, demokrasinin yerine, otoritertotaliter nitemli (vasıfh) bir düzen yerleştirmektir: Tarihin kraterinden çıkıp, Türkiye'ye doğru ivme kazanmış olan birikim mağması, Türkiye'ye demokrasi yoğunlaşması getirmektedir. Buna göre, militer, yarı militer, gelenekselci biçimler içinde gözükecek bir otoritaryanizm, halk üzerinde, uzun siire, sevimli bir karizma yaratamaz. Bu nedenle, kılığı ne olursa olsun, darlaştıncı yöntemler, geçici dönemler dışında halkın nzasını, hoşgörüsünü temsil edemezler. Türkiye'nin alnına yazılı türlti düzenJer, tarihin törpüsü ile kazınmışlardır. Ortada, granit harflerle oyularak yaalmış bir tek "yazgı" kalmıştır: Demokrasi... Onun için, bu sürecin algısı ile, diyoruz ki (önümüzde, hâlâ, kimi dar kapılar bulunmakla birlikte) gerçekte, demokrasiye geçişte, bir kolaylıklar birikimi, bir kolaylıklar ortamı vardır. Ve yineliyoruz ki, sırtındaki tiirlii ağır, hatta tehlikeli sorunlarla, bu dar kapılardan geçme zorluklarına karşın Türkiye, AsyaAfrikaLatin Amerika az gelişmişlerinin hiç birınde olmayan bir kolaylıklar dizisi ile, bir ayağını "Tam demokrasinin" eşiğinden geçirmiştir. KOLAYLIKLAR Peki, nedir bu kolaylıklar? Üzerine, yalnızca, bir umut, bir beklenti "diiş"ü kurmadığımız; kendisini adeta bir zorunluluk olarak gelmış gördüğümüz bu kolaylıklar nelerdir? Sizi anayasal siyasal bilimler konulan üzerinde bir spekülasyon bunalımına sokmayacağım. Ama sizi, gene tarihin hepimize öğrettikleri ile birlikte, halka bakmağa çağıracağım: Evet Türkiye'de, demokrasiye geçişte kolaylıklar vardır. Çünkü: I Halk, biliyor artık, "demokratik duşün"ü (ide'yi) ve onun içeriğini. BunJar: Özgürlük, eşitlik, sosyal, siyasal, ekonomik güvence, bunun zorunlu kıldığı sosyal adalet, bunun da dolaysız yolu olan çoğulcu demokrasiye katılmadır. tşte, halkımız, özsel demokrasiyi oluşturan bu kavramları biliyor, artık... Gerçekten, bir halk, yani, bir sosyo politik olgu; demokratik düşünün (ide'nin) bu özü ile bir içtenlik ilgisi kurmuşsa, bir ulus, yani, sosyopolitik ve jüridik bir birim; demokratik düşünün bu temel ilkeleri ile bir yasam ilişkisi kurmuşsa böylece, ister halk, ister ulus deyiniz, bu canlı toplumsal varlık, demokratik özün içinden başka bir ortamda, artık. va<>ayamazlık "toplumsal içgüdüsti" ne varmışsa ve tüm ilişküerini, ancak, demokrasinin temel ilkeleri içinde kurduğu zaman yaşamını sürdürebilecefi algısına ve bilincine ermişse, orada demokrasi, bir zorunluluktur, artık... Onu, böyle bir yerde, sayrılıklarından sıyırıp, tam bir demokrasiye geçmek, kolaydır. Türkiye'mizin, Tanzimattan beri geçirdiği serüven, onu başkası içinde yaşayamaz kılmıştır. Ve, Türkler de, bunu biliyorlar artık... Türkiye'yi tam bir demokrasiye geçirmenin ilk kolayhğı buradadır. II Halk, demokrasiyi, bu düşün (Idee) ekseni Üzerinde biçimlendirmenin yolunu, yöntemini de biliyor artık... Gerçekten, özgürlükeşitlikgüvencesosyal adaletkatılma denen sözlerden kurulu demokratik düşunün (ide'nin) gene ancak, demokrasilerde görülen bir siyasal biçimlenme yolu, yordamı vardır. Bu yukarda gösterdiğimiz "özsel demokrasi"yi işler kılan "biçimsel demokrasi"dir ki, partileri, partiler yolu ile seçimleri gene partiler kanalı ile 'iktidar' ve muhalefetler oluşturmayı, her ikisinden de hukuksal ve siyasal yollarla hesap sorma SINAVA DOĞRU» BURSA S.S. ÖNER SOSVAL SİGORTALILAR YAPI KOOPERATİFt BAŞKANLIĞINDAN 1 Kooperatifımiz adına Sosyal Sigortalar Kurumu kredisi yardımiyle Bursa Gemlik'de yaptmlacak olan 1. Blok 30 Adet konut inşaaıı kapalı zarf ve göturü bedel usulüyle dosyasındaki şartlarla ihaleve çıkarılmışıır. 2 Işin hesaplanan bedeli, Emlak Alım Vergisi, iskân ve işletme ruhsalı harçlan dahil 22.747.560,19 TL. olup geçici teminat 696.176,80 TL.dır. 3 İhale dosyası, proje ve şartnameler Sosyal Sigortalar Kurumu BURSA Bölge Müdürlügunde görulebilir. 4 İhale 3/11/1983 Perşembe günü saat 16.00'da anılan Mudurlukle kurulacak thale Komisyonunca yapılacak, Kurum Genel Mudürluğunce neticelendirilecek, muleahhit İnşaat Sözleşmesinı Kurum ve kooperatifle muştereken aktedecek, ödemeler kurum tarafından muteahhide yapılacaktır. 5 Eksiltmeye girecek isteklilerin. (B) grubundan 15.165.040,12 TL. müteahhitlik karnesi ve Eksiltme Teklıf Şartnamesinde kayıtlı belgelerle, ihale tarihinden en az 3 gun evvelinc kadar Sosyal Sigortalar Kurumu BURSA Bdlge Mudürlüğune başvurmaları, yeterlik belgesi almaları, mezkur belge, geçici teminal mektubu veya vezne makbuzu ile şartnamedeki belgeleri, dosyasındaki orneğe uygun teklif raekıuplarını kapalı zarfa ihale saatinden en geç 1 saat evvel İhale Komisyonu Başkanlıgına vermeleri şarttır. 6 Kurum yeterlik belgesi verip vermemekte, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. 7 Belediyece ilânlardan alınacak vergi ve resimler muleahhit firmaya ait olup, ihale gerçekleşmezse kooperatifçe odenecektir. 8 Telgrafla müracaat ve postada gecikmeier kabul edilmez. Keyfiyet ilân olunur. Basın 25975 NAM VE HESABA JHALE KONUT INŞAATI ILANI Abone olun... 30 sayı için / 2.250 TL. yerine 1.800 TL. ödeyin Bir kitap armağanı kazanın Okul kooperatifleri, kantinleri ya da 25'in üstündeki toplu abonelere bir özel indirim daha: 30 sayı 1.700 TL. 9j^\ MALİYE BAKANLIĞI HESAP UZMAN MUAVİNLİĞİ GİRİŞ SINAVI Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu'nca 12 aralık 1983 pazartesi gunü saat 9.30'da Ankara, İstanbul ve İzmir'de Hesap Lzman Muavinliği giriş sınavı açılacaktır. Sınava katılabilmek için; a) Devlet Memurları Kanununun 48. maddesinde yazılı niteliklere sahip olmak, b) 1.1.1983 tarihınde 35 yaşını doldurmamış bulunmak, c) Siyasal Bilgiler, tktisaı, Hukuk, İşletme, Iktısadi ve Idarı Bilimler Fakulteleri ile bunlara denkliğı Millı Eğitim Bakanhğınca tastik olunan yabancı fakülte veya yüksek okullardan bırini bitirmiş olmak gerekmektedir. Sınavlara giriş şartlannı ve sınav konulannı gösteren broşur. yukarıda isımleri gecen oğretim kurumlarından ve Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı ile Ankara, tstanbul ve lzmir Crup Başkanlıkları'ndan sağlanabilir. İsteklilerin 25.11 1983 gunü aksamına kadar Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu BaşkanlığıANKARA adresine belgeleri ile birlikte yazılı olarak başvurmaları gerekir. Basın 26057 MEVLİT Sevgili eşim, Galatasaraylı, 50 yıllık gazeteci, Prudential Lines İnc'in Türkiye muşaviri SINAVA DOĞRU aboneleri Üniversite giriş sınavını kazanınca kartınızın fotokopisini yollayın: CIKTI SINAVA DOGRU \ (Bu bölümir / kesin, / yollayın) \ doldurun, Adı, soyadı: Adres: 25 başarılı abonemize 20 biner TL eğitim yardımı İLÂN İSTANBUL ASLİYE 4. TİÇARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINDAN Dosya No: İ982/1239 Davacı Ege Elektrıkli Cihazlar Sanayı ve Pazarlama A.Ş. vekili Av. Salih Serpıl Sarı (arafından, Ist. Sultanhamam, Veşidirek. Gokbakan Han Kaı 2'de mukim GÖKER MAĞAZALARI GİYİM G1DA VE IHTIYAÇ MADDELERİ TICARET A.Ş. aleyhine konkordato şanlarını ıfa etmemesi nedenı ile muvekkili hakkında konkordaıonun feshine karar verilmesı isteği ile açılan davamn duruşması sırasmda: Davalıya çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği zabıta tahkikatı ile de yeni adresinin tespit edilemediği anlaşıldığından dava arzuhali ve davetiyenin ilanen lebliğine ve dava H.L.M.KInun 507. 509,510 maddeleri gereğince basıt usulu muhakemeye tabi olduğundan ibraz etmek istediklerı belgeleri en geç duruşma gunune kadar ibraz etmeleri aksi halde gıyap karan tebliğ edilmeksızin gıyabında duruşmaya devam edilip sonuçlandırılacağı meşruhatı ılan dercine ve duruşmanın 14.12.1983 saat I4'e bırakılmasına karar vorilmişlir. Ilan olunur.5.10.1983 Basın: 11282 L New York'da vefatımn senei devriyesi münasebetiyle aziz ruhu için 21 Ekim 1983 Cuma günü ikindi namazını müteakip Beyazıt Camii'ndeDuahan Hacı Hafız Nusret Yeşilçay'ın yönetiminde. Hacı Hafız Kâni Karaca, Hacı Hafız Emin Işık, Hacı Hafız Mahmut Hatayb'nın okuyacaklan Mevlidi Şerif e dost, akraba ve cümle Müslümanlar davetlidir. MEHMET FERİDUN DEMOKAN'ın ESİ SINAVA DOĞRU Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlulstanbul TEŞEKKUR Türkiye Cumhuriyeti'ne asker ve sivil olarak. yurdun her koşesinde ve yurt dışındakırkyıl onurlu hizmetten sonra, değer vargılannın biçim değıştırdiği bir donemde bile bızı inandığı doğrular cerçevesınde, canını dışine takarak yetışlıren, idealist insan; Makina Y. Muhendisi, Em. Kd. Binba^ı (9301) BABAM 1.800 TL.'yi sayılı posta havalesiyle/pul olarak gönderdim. Makbuzu ektedir. 30 sayısını adresime göndermenızı rica ederım. jmza KÂZIM KffilKKANAT'ın kaybı dolavısiyle acımızı paylaşan ve ona son yolculuğunda omuz veren lum dostalanmıza teşekkür edenm. M1NE G. SALLNIER I Davacılar Hüseyin Naci Keskin vs. vekili Av. Sami Soylu vs. tarafından davalılar Remzi Barias vs aleyhlerine açılan izalei şüyu davasınır. apılan açık dunışmasında. DavMiiardan olup daıa konusu Çatalca ilçesi B. Çekmece, Yakuplu köyu, Angurya uttliği mevkiinde kain tapunun kütük 4, sahife 321, pafta 6, parsel 272 kayıtlı taşınmazda hissedar olup bütün araştırmalara rağmen adreslen tespit edilemeyen ve dava dilekçesinin kendilerine ilanen teblığıne karar verilen davalılar (324) Şevki Koç, (425) Ali Almaz, (435) İsmet Necati Çetin'in duruşmanın bırakıldığı 28.12.1983 günü saat 11 .OO'de Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma salonunda hazır olmalan veya kendilerini bir vekiHe temsil ettirmeleri veya mazereı bildirmeleri, duruşmaya gelmedikleri ve mazerel de bildirmedıklen takdirde H.Y.U.K.nun 507, 509 ve 510'ncu maddeleri uyannca adlanna gıyap karan çıkanlmaksızın duruşmalann gıyaplarında yapılacağı ilanen tebliğ olunur. 5.10.1983 Basın: 11298 ÇATALCA SULH HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİNDEN İLAN TEŞEKKUR Biricik kızımız GÜLEN BÜKE'nin doğumunu başan ile gerçeklestiren kıymelli dostumuz Dr. SİNAN ALPAY'a, dogumda yardımcı olan ZETIYE FlÇICIOĞLU'na ve Bakırköy Doğuraevi Personeline teşekkür ederiz. BÜKE AİLES1 T.C BALÂ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ T.C TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI ZİRAAT İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN ARAÇ tHALESİ DUYURUSU Tarım ve Orman Bakar.lığı, Ziraat Işleri Genel Miidürlüğu'nce bir kısım nnansiüjnı Dunya Bankası'nca karşılanan Erzurun Kırsal Kalkınma Projesi için 5 adet minibus, 15 adet station \vagon, 6 adet kamyon. 18 adet traktor, 1 adet otobüs, 92 adet mobilet ve 50 aJet Pickup alımıyla ilgili olarak uluslararası ihale açılmışiır. İhaleyle ilgili dokümanlar Tarım ve Orman Bakanhğı Ziraat İşleri Genel Mudürluğu Dış Kaynaklı Projeler Daire Başkanhğı'ndan (Necatibey CaJdesi No: 98 Kat: 6 ANKARA) 15.000: TL. karşılığında temin edilebilir. İhale>re iştirak edecek firmaların tekliflerini 2.12.1983 tarıhinde saat 12.00'ye kadar yukarıdaki adresteki Bakanlık birimine vermiş olmalan geekmektedir. Teklifler aynı gun saat 14.00'te teklif verenler:1 'uuurunda aynı yerde açılacaktır. Bakanlığımız ihale koıuiMi araç mıktarlannın altında veya üstıinde alım yapabileceğı gıbi tekliflerin herhangi birini veya hepsıni reddetmekte serbesttir. İLÂN Esas No: 1980/374 Davacı Esafettin Genel vekili Av. Kemal Korfeziloğlu tarafından davalılar Ömer Yalçın ve Muzaffer Batmaz aleyhine açılan alacak davasının yapılan açık yargılama sırasmda verilen ara karan gereğince; Davalılardan Huseyin ve Zeynep'den olma 1931 Dollu ÖMER YALÇIN Cıhanbeyli Gulyazı koyu hane 31, sahife 130 Cil B/2 nüfusa kayıtlı olup, Konya Çimenlik Mahallesi Kestaneci Sokak No: 26'da ıkamet ettiği bildirilen adresine çıkarılan davetiyede tanınmadığından aynca zabıta aracılığı ile yaptırılan adres tesbitinde de açık adresı tesbiı edilmediğinden, Türkiye'nin her tarafına dağıtımı yapılan bir mahalli gazetede ilanen dava dilekçesinin de lebliğine veya yargılamanın 24.11.1983 gunu saat 9.30'a bırakılmasına karar verilmiş bulunmaktadır. Karar gereğinın yukarıda yazılı duruşma gunünde mahkememizde bizzat hazır bulunmanız veya kendınizi kanuni bir vekille temsil ettırmenız davetiye ve dava dılekcesi ilanen tebliğ olunur. Basın 26150 SAVAŞ ILGAZ Muayenehanesini Halaskargazi Caddesi, No: 245 Gün Apt. D.3/B Osmanbeyİstanbul adresine nakletmiş, hastalarını kabule başlamıştır. Tel: 140 34 17 146 75 80 Med. Dent. Opr. Dr. EROL DEMİRCI Göz Hastalıkları Uzmanı Muayenehanesini Cerrahpaşa Cad. No: 124'de açmış olup hasta kabulune baslamıştır. HASTANE KARŞIS1 DAVUTPAŞA LISESI YANİ Tel: 586 48 15 ^^^v^^are^. Diş Hekimi