Katalog

CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 15 EKÎMİ983. TELEVIZYON 18.30 Bizim Ekran Oyun ve roporıajlann yer aldıeı programda; arkadaşlık, yardımlaşma ve paylaşma konuları, ilk çağlarda aleşin bulunması, aieşle oynamanın zorarları ışleniyor. TV'de Sinema 19.00 Sağlık: Toprak ve Kil Yeme Alışkanlıkları Programda; Ankara Üniversiiesi Tıp Fakiılıesi Öğretım Oyelerınden Prof. Dr. Ayhan Çavdar, ülkemızde özellikle kırsai bolgedekı çocuklarda oldukça yaygın görulen toprak ve kîl yeme alışkanlığına bağtı kan hastalığını aniatıyor. Hasan Hüseyin'in sağlık durumu umut verici ANKARA, (UBA) Geçirdiği beyin kanaması nedeniyle yedi aydır tedavi gören ozan Hasan Hüsejin'in sağlık durumu iyiye gidiyor. Ozanın eşi Azime Korkmazgil, kocasının bakımıyla ilgilenmek için öğretmenlik görevini bıraktı. Hasan Hüseyin'in sağlığı konusunda da, Azime Korkmazgil şöyle konuştu: "Her geçen gün biraz daha yol alıyoruz. Bakımı büyuk özen gerektirdiğinden bir bakıcı aramıştık. İstediğimiz gibi birini bulamadığımız için ben öğretmenlik görevimden istifa ettim. Halen mideye bağlı bir hortumla beslenmesi gerekiyor. Öniımüzdeki haftalarda belki ağızdan beslemeye gideceğiz. Dizleri, ayaklan için protezler yaptırdık. Hergün birkaç dakika oturtuyoruz. Doktoriar iki ayağı üzerine kaldırdılar ama, ancak biriki dakika durabildi. Doktora Yücel Kanpolat, gün aşırı gelip her türlü kontrolu yapıyor. Zaman zaman bilinrinde canJanma oluyor, çevresinde olup bitenleri izliyor, bakışlara cevap veriyor. Ama çok uzun bir bakım, büviik sabır ve aylar süren bir tedavi gerekli." BRIÇ ŞİAR YALÇEV 130Çareler tükenmez • V53 CD852 OADV6 • A3 19.15 25. Vuzyıl (Renkli) Dizinin "Yorgılama" adlı son bölümunde; Buck vatana ihanetten ölüme mahkum edilecektir. O donemde yaşadtğı olaylan hafıza okııma aygıtı ile yeniden yaşar. Fakat bu olaylar Buck'm suçsuz olduğunu kanıllmaya yetmez. Buck 'ın, Rushmore Dağı 'na jidıp antlarını tazelemesi gerekmektedir. Wilma ile gizlice gemıaen aynlan Buck, kendi ölümüne neden olsa bile gerçeği öğrenmek ıstemekıedir. !• D9876 • <?10 C RV963 B > 0 9532 01074 • V95 • 108764 • AR1042 OR8 4RD2 Güney 6 Pike oynamaktadır. Batı trefl altılısını çıkar, deklaran yerden asla alır ve küçük bir koz oynayarak elden ruayı ko• yunca Batının uymadığını görür. Buna rağmen pötişlemini yapmak için bundan sonra nasıl oynaması gerekir? 20.05 Sanatçının Dünyası Programda karikaturist Ferruh Doğan 'ın sanatçı kişilıği anlatıltyor. tüm yaşam öykusü içinde ilgili olduğu sanat dalı ile ılk karşılaşması, yaptığı aşamalar, eserlerinden örnekler verilerek açıklanıyor. Sanatçı ile yapılan röportajda; karikatür sanatı hakkındaki diişuncelerini açıklıyor. Cevap: Deklaranın iki pik vermesi kaçınılmaz gibi gorünmektedir. Ama iyi bir teknisyen, bunun hiç de kaçınılmaz olmadığını ve Doğu deklaranın çekeceği butun metr kâğıtlara uyduğu takdirde (5143 dağılım) şlemin batan bulunmadığını görür. RD trefl, kör as, karo R ve ADV (elden iki kör dcfosu)! Doğuda sadece dört koz kalmıştır. Şimdi yerden rasgele bir kor. Doğu çakmak zorundadır. Ve işte oyunun püf noktası. Güney üste çakarsa batar çünkü nasıl oynarsa oynasın iki pik verir. Ama ALTA ÇAKARAK bu eli bağışlarsa kalan elleri alır çünku Doğu damdan uç kozla yerin V X ve elin A 10 x çatalına doğru oynamak zorunda kalır... 20.30 Haberler 20.55 Hava Durumu 21.05 Boğaziçinden (Renkli) Programda yer alan sanatçılar şunlar: Kadir Soyer, Gulcan Sevım Bilgin, lclal Akkaplan , Ferdi Özbeğen, Işıl Yucesoy, Ersen ve Dadaşiar, Lale Belkıs, Samime Sanay, Fatih MuhurdarAtilla Arcan fparodıler), Virgül ve Varil (parodiler.) ZENGIN KADRO Başrolkrini Tarık Akan ile Giilşen Bubikoğlu'nun paylaştığı "Bizim Kı/'ın çok zengin bir oyuncu kadrosıı var. Bu kadroda. Hulusi Kentmen, Öztürk Serrngil, Kadir Savun. Tolo Karaca, Ayfer Feray, Mıijdal Gezen gibi iinlii adlar yer alıyor. 22.10 TV'de Sinema: Bizim Kız (Ayrıntılı bilgi yandaki sütunlanmtzda.) 131Lukacs'ın granşlemi Geçenlerde olen tsrailli uzman Paul Lukacs tarafından yayınlanmış olan aşağıdaki el masada gerçekten oynanmıştır. Once Batı ile Dogunun ellerini kapatınız: 23.50 Haberler 00.00 Kapanış Basmakalıp bir aşk öykiisii Bizim Kız / Yönetmen: Türker tnanoğlu. Senaryo: Fuat Özlütr, Erdoğan Tünaş. Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtpp. Oyuncular: Tarık Akan, Gülşen Bubikoğlu, Hulusi kentmen, Öztürk Serengil, Kadir Savun, Toto Karaca, Müjdat Gezen, Şemsi Inkaya. Zeki Alpan, Ayfer Feray, Şaziye MoraU Mine Soley, Sami Hazinses, Bilge Zobu, Kayhan Yıldtoğlu, Hüseyin Baradan, Aysen Gruda, Murüwet Sim, Bülent AVCL, Tevhit Bilge, Renan Fosforoğlu, Turgul Özatay, Oktar Durukan, İhsan Gedik/1977 yapımı. TV'nin yeni yayın döneminde onbeş günde bir yerli film gösterme uygulaması surüyor. Geçen hafta Atıf Yılmaz'ın yönettiği bir "Emel Sayın Filmi"ni, "Acı Hatıralar"ı izlemiştik. Bu gece de bir başka yerli film, "Bizim Kız" renkli olarak ekrana gelecek. Duygusal güldurü türündeki "Bizim Kız"ın yapımcısı ve yönetmeni Türker Inanoğlu. 1977 tarihini taşıyan film, 1960'ta sinemaya geçen Inanoğlu'nun (47) beş yıllık bir aradan sonra yönetmen olarak imzasını attığı bir yapım. Şimdi sinemada sadece yapımcı olarak gorevini sürdürüyor. "Bizjm Kız" çok geniş kadrolu bir film. Sinema ve tiyatro dünyasının birçok ünlü karakter oyuncusunun rolü var. Güldüru sanatçılannm çoğunu bir araya getirmeyi başarmış. Öyle ki, İnanoglu, kendi kuruluşunda çalifmış hemen her oyuncuyu bu "dönuş nimi''ne çafırmış, onlar da seve seve koşmuşlar. Filmin başrollerinde Tarık Akan ve Gülşen Bubikoğlu oynuyorlar. Böylece Türker İnanoğlu, ikinci eşi Gülşen Bubikoğlu (ilk eşi Filiz Alun) ile ilk çalışmasını yapıyor. "Bizim Kız" bir mahalle halkı tarafından buyutülen kimsesiz bir kızla, zengin ve yakışıklı, aynı zamanda basketbolcu bir gencin aşk öyküsünü aniatıyor. Bu kahramanlann yanı sıra bir mahallede yaşayan insanlar, bunların yaşamları, birbirleriyle ilişkileri, aralannda geçen olaylar da perdeye yansıyor. Bu insanları karakter oyuncuları canlandırıyor ve çoğu, gerçek yaşamda olması düşlenen iyilik simgeleri. Yoksul ama gözu tok hepsinin. Filmin öyküsu şöyle: Bir cami avlusunda İcundağıyla bırakılmış bir bebek bulunur. Anası babası belli olmayan bu kız çocuğuna mahalle halkı sahip çıkıp bağnna basar, onu "ortak evlal" edinir ve buyütür. Mahalleli, yoksul olmasına karşın kimsesiz yavrunun her isteğini yerine ge• tkir. Kız büyttyünce onu kolejde bile okutur. En iyi biçimde yetişmesini sağlar. Bebek büyür, Giilşen Bubikoğlu olur. Yoksul mahalle halkının büyüttüğü bu güzel kızın karşısına İZLEYİCİ GÖZÜYLE 4 eyliılgecesi "İz Bırakanlar"adlı prograında, ıınlu Ferdi Tayfur'u ızlemek heyecanıyla televizyon karşısına geçen biz izleyıciler, neyazık ki umduğumuzu bulamadık. Görunum ve konuşma özelliklerınden yoksun uç aklör, bizlere gerekeni verentediler. Bu konuda, televiyon seçıcilerıni de kmamaktan kendimızi alamadık. Doğrusu, bu programda Ferdi Tayfur'dan başka her şey vardı: Konuşma yeteniksizlıği goruntu ve anlatım yetersiztiği, bıkkınlık verici bir tek düzelık. Haıu Ferdi Tayfur'un o olağanustü kışıliğıni oluşturan filınlerindeki eşsız gorüntusu? Hani yaşam oyküsıi, sanat serııveni? Insanlarımız eğer teievızyon karştsında konuşmasını bilmıyorlarsa, dıışunüp taşınarak hazırtayacakları ama o yeıeneklen deyoksa hazırlatacakları dzgün ve gerçek bır mettnle karştmıza çıkar, izleyıciyı usandırmadan bu metınleri "yapmactksız" okurlardı. Sonra, Ferdi Tayfur'u tamtacak bir programda, kapkaranlık bir fon içinde "Taf Devri" filminin göruntülerıne ne gerek vardı anlayamadık. Yalnız şunu iyice anladık: İzleyici karşısına bu kadar sonımsuz ve baştan savma programlarla çıkmak yalnız ' 'bizim televizyonumuz' 'a ozgudur. "tzleyiciye Saygı" çok anlamlı ikı sözcüktür. Ama, anlayana... MESUDE HOSSARİ/htanbul RADYO TRTI 65.00 Açıhş ptogram ve kısa haberler 05.05 Ezgı Kervanı. 05.30 Beraber ve solo şarkılar. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bolgesel yayın. 06.30 Gunatftat. 0T30 Haberİer. 07.40 Bolgesefyaym. 09.0© Kısa haberler. O9.ÖSgpaçnk saati. 10.00 Arkası yann 10.20 Sizierle başbasa 10.30 Hafta sonu. 11.55 Radyo tiyatrosu. 12.55 Reklamlar ve Radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.İ5 Hafif müzik. 13.30 Bolgesel yayın ve reklamlar. 15.00 Kısa haberler. 15.05 Şarkılar geçıdi. 15.30 Türküler 15.45 Sitahlı Kuvveller Saali 16.00 kısa haberler. 16.05 Çeşitlı muzık. 16.30 Solistlerden birer şarkı. 17.00 Dilek kutusu. 18.00 Kadınlar faslı. 18.30 Bolgesel vayın. 18.55 Reklamlar. 19.0001.00 TRT2 ile ortak yavın. 19.00 Haberler. 19.30 Dunyada muzik. 20.00 Tunzm. 20.20 Şarkılar. 20.40 Turkçe sozlu hafif muzık. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Mahalh sanatçılarımız. 21.30 Şarkılar. 22.00 Gecenin sesi. 23.00 Haberler. 23.15 Cumartesıden pazara. 00.55 Gunun haberlerinden ozetler 01.00 Program ve kapanış. 01.05 05.00 Gece y a m ı genç, yakışıklı ve zengin bir delikanlı (Tank Akan) çıkar. Bu genç, aynı zamanda milli basketbolcudur. Genç kızların hayran olduğu, bebek yüzlu spor yıldızı zengin delikanlının tüm amacı çalışmak ve basanlı maçlar çıkarmaktır. Çevresindeki kızlardan kaçtığı halde Gülşen Bubikoğlu'dan kaçamaz. Gülşen'in okulunu bitirmesi onuruna verilen baloda karşılaşan iki genç arasındaki dostluk, kısa surede aşka dönüşur. Delikanlı genç kızla evlenmek ister ama, kızı kimden isteyeceği sorun olur. KJzın annesi, babası kimdir? Ortaya anneler ve babalar çıkar. Genç kız yetim oluşunun kompleksi ve yoksulluğun ezikliği altında sevdiği adamdan ayrılmak zorunda kalır. Genç basketbolcu da yitirmekte olduğu formuna yeniden kavuşur. Sonunda kızı büyüteh mahalle halkı araya girip, bozulan ilişkiyi onarmaya çalışır. TRT Turk filmlerine yeniden kapısını araladı ama, basmakalıp aşk öykıilerinden, yüzeysel konulardan, suya sabuna dokunmayan olaylardan kendini soyutlayamadı Seçmelerini, bugün sesini dış ulkelerde, yabancı şenliklerde duyurmuş ya da yaanımıatı seçme adlanndan uyarlanmış, sayısı her gün kabaran sinema ürunlerimizin dışından yapmaya özen gösteriyor. Ve bu uygulama daha çok süreceğe benziyor. AST "Güneyli Bayan"ı sergilemeye basladı ANKARA, (UBA) Ankara Sanat Tiyatrosu, Bilgesu Erenus'un yazdığı "Güneyli Bayan" adlı oyunu dun sergilemeye başladı. Lilian HHIman'ın antlanndan yola çıkarak hazırlanan oyunda, Işık Venersu ve Rutkay Aziz oynuyorlar. Oyoınun yönetmeni Rutkay Aziz, çevre duzenlemesi Yücel Tanyeri'nin, Rutkay Aziz, "Güneyli Bayan'Ma ilgili olarak şunları soyledi: "Bu oyun Lilian Hellman'ın anılarından yola çıkarak hazırlandı. Bu Bilgesu Frenus'un AST'ta sahnelenen üçüncü oyunu. Daha önce de, Lrenus'un 'El Kapısı" ve 'Nereye Payidar?' adlı oyunlan AST'ta sergilenmişti. Lilian. 1952 ABD'sinde insan onoru ve kişisel namus adına kendisiyle ve cevresiyle bir savaşıma giriyor. Lilian rolünü AST'a yeni katılan Işık Venersu oynuyor. Ben de kadının vaşamındaki önemli kişileri canlandınyorum." • 32 <?DV1096 OV1086 »63 K !*V1096 C2 87543 B 0 9543 O • DV108542 + AR97 • AR8754 Güney 2 Trefl ile açar, Kuzey önce 2 Karo ve daha sonra 2 Pik üzerine 2 SA diyerek iki kez menfi cevap verdikten sonra, orta ğının ikinci rengini tutar ve onüç el yapmak için normal olarak sadece pik damına veya pik partajına ihtiyacı olan Güney GRANŞLEM KARO deklare eder. Batı trefl damını çıkar. Güneyin her savunmaya karşı 7 Karo yapmak için nasıl oynaması gerekir? • OARD72 Cevap: İlk bakışta beş karo, beş kör, iki pik ve bir pik kupu olmak üzere onuç love hazır gibi gorünmektedir. Ama işte bu gibi durumlarda en kötü ihtimali duşünup en olağanustü dağılımlara karşı tedbir almak gerekir. Ilk akla gelen hemen koz çekip ondan sonra bir veya iki kupla pikleri sağlamaktır. Ancak pikler bir tarafta ve kozlar obur tarafta birikmiş ise, (diyagramda olduğu gibi) bu oyun tarzına batarız. Oysa, onuç löveyi bulmak için elden iki trefle çakıp yerin dört kozunu yapmak yeter. Yalnız kozlar 40 dağılmış ise yere geçiş konusuna dikkat etmek gerekir, çunku bu irtibatı ancak kozla sağlayabiliriz. Onun için bu elyer trampasını (mort inverse veya dummy reversal) şoyle oynamak lâzımdır: Gune>r trefl damına KARO DAMIYLA çakar ve karo asını çeker. Eğer buna iki taraf da uyarsa sorun kalmaz. Doğu ilk karoya uymazsa, Güney elden küçük karo oynar ve dokuzluya empas yaparak yere geçer, ikinci trefle son karo onörüvie çakar, kör ruasını çeker, eldeki son karoyla yere geçer ve karo valesine kor asını atarak kalan elleri yapar! Eğer ilk karoya Batı uymamış olsaydı, 32 dağılmış olmalannı umarak pikleri sağlamaktan başka çare kalmazdı: AR pik, karo onlusuyla kup, karo valesi, ele doğru karo dokuzlusuna empas ve el sağdır... 10.00 Klâsik koro. 10.30 Turkuler gevıdi. 10.50 Operalardan seçmeler. 11.20 Sohstler geçidı. 11.45 Hafit muzik. 12.00 Turkuler ve oyun havalan. 12.30 Sarkılar. 13.00 Haberler. 13.15 ^azeseılen. 13.30 Turkulerle Tnrkiye. I4.W Sanal dergısı. 14.20 Şarkılar. 14.50 Turkçe sozlu hafif muzık.. 15.05 Ezeı kenanı. 15.30 Şarkılar. 15.50 Hafif muzik 16.05 Bağlama takımından oyun havaları. 16.20 Arkası yarın. 16.40 Kuçuk konser. 17.00 Turkuler veo>un ha\alan 17.30 Klasık koro. 18.00 Her plağın bir oyküsu \ar. 18.45 Şarkılar. 19.0001.00 TRT 1 ile ortak yayın. TRT III 07.00 AÇ1I15 \e program 07.02 Gune başlarken. 08.00 Sabah konserı. 09.00 Turkçe haberler. 09.03 Cumartesı sabahı. 10.00 Senfonik muzik. 10.45 Ankara Radyosu Çoksesli Korosu. 11.00 Studyo FM. 12.30 Muzik dergisı. 14.00 Muzık bahçesınden. 15.00 Cumanesı diskoteği. 16.00 Her plağın bir oykusu var. 16.45 Bilince sevdiklerimiz. 17.00 Haberler. 17.12 Gorunum. 17.20 Çay saati. 18.00 Gençler içın. 19.00 Haberler. 19.12 Gorunum. 19.20 Çağdas Turk sanal muzığı. 20.00 Gramofon. 21.00 Gunumuzde caz. 22.00 Haberler 22.12 Gorunum. 22.20 Geçenın gelirdıklerı. 23.00 Dunya radyolarından, muzik fesııvallerınden. 24.00 Gece ve muzık. 01.00 Program \e kapanış. Sanatçının Dünyası'nda karikatür ustalarımızdan Ferruh Doğan tanıtılıyor Kültür Servisi Bugün saat 20.05'de TVdeki "Sanatçının Dünyası" programında ünlü karikatüristimiz Ferruh Dogan'ın sanatçı kişiliğinin tanıtıldığı bir program var. Nilay Gündem'in yapımını ve yönetimini üstlendiği programı Ülkü Giray seslendiriyor. Emekli oldufu günden beri, ilk kez bir TV programında konuşan Ülkü Giray, büyük bir olasıhkla, bundan sonraki "Sanatçının Diınyas" programlannda da zaman zaman konuşacak. Çocukluk yıllanndan başlayarak yaşam öyküsu fotoğraflar eşliğinde anlatılan Ferruh Dogan'ın, kendi ağzından karikatürle ilgili görüşleri de dile getiriliyor. 'Sanatçının Dünyası'nda dı. Bu hesapça 38 yıldan beri aralıksız çiziyor. A>nca kitap resimliyor, kitap kapağı yapıyor. Bir süre çizgi film alanında da çalışan Doğan, yurt içinde ve dışında birçok yarışmaya, sergiye katıldı ve ödüller aldı. 1950 kuşağı diye anılan, ama aslında 1940'lardan beri karikatür çizen kuşağın önde gelen temsilcilerinden biri Ferruh Doğan. Çizgileri ve yazılarıyla yeni bir karikatür estetiğinin oluşmasına katkıda bulunan sanatçılardan. Doğan'ın birlikte anıldığı 1950 kuşağının özelliğiyse, toplumsal, ekonomik ve siyasal sorunlara derinlemesine inen konularıyla çizgide mizah yaparak karikaturü sözden ve yazıdan kurtarma çabası. Çizgisiyle bu çabaya büyuk katkıda bulunan Doğan, eağının belli başlı tüm dergilerinden başka, ülkemizde yayımlanan birçok gazeteye Cumhuriyet, Dünya, Vatan, Akşam, Ulus, Polilika çi^di. Ferruh Doğan, birlikte anıldığı 1950 kuşağı karikatürculerinin ozellikleri konusunda şöyle diyor: "Elli kuşağı, gazetelerde göriilen etkili çizgilerinin yanı sıra, Akbaba dışında kendi dergisini oluşturma çabasını da goslerdi. 195060 yılları arasında 41.5. Tef, Dolmuş bu kuşağın oluşturduğu üç önemli dergidir. Yaygın niteliğiyle Tef bunlann başında gelir. Ancak Ertem Eğilmez'in, Cumhuriyet'te çıkan bir dizi yazıda, gereksiz bir alınganlıkla Tef'in yadsındığını sanması yanlıştır. Turhan Selçuk, Bedri Koraman. Ali Llvi, Altan Erbulak, Oğuz Aral ve benim, bir bellek yanıltısıvla Tef (en yetiştiğimizi söylemektedir Eğilmez. Tef dergisi 1954 yıhnda çıkmıştır. Oysa bu karikatüristler Tef fe yetişmediler. Tefi oluşturdular. Bunun vurgulanmasında, bilinmesinde yarar görüyonım." 132 Sıkıştırmanın tekniği • RD3 <?R53 OR652 • RV8 T R T II 07.00 Açıhş ve program. 07.02 Solıstlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40Turkuler veoyun havalan. 08.00 Sabah içın muzık. 09.00 Şarkıiar. 09.15 Kaynaktan amene. 09.45 Turkçe sozlü hafif muzik. GÜNEY 2 SA BULMACA Güneyin 2 SA açısı için ara kâğıtlan biraz eksiktir ama 15 onor sayısını kaçırmak istememiştir. Daha atak bir Kuzey 6 S A yerine 7 SA da diyebilirdi. Batı trefl çıktığına gore oniki löve yapmaya çalışmanın en iyi yolu nedir? KUZEY 6 SA Türk bricinden haberler Ankara Briç Kulübü'nün turnuva me\rsimi başlamıştır. Dört seanslık açıhş turnuvasına otuzun üstunde çift katılmış ve ilk üç dereceyi Hamit EmenTüğrul Afşar (240, 54), Nevzat AydoğduHaldun Vahapoğlu (236, 04) ve Murat MolvaTurgut Uluğ (224, 74) çiftleri paylaşmışlardır. Bundan sonraki turnuvalann takvimi şöyledir; 11 ekim ile 27 aralık arasında her salı akşamı oynanacak ve 12 hafta surecek olan Erkip turnuvası; 14 ekim ile II kasım arasında her cuma akşamı Özgün "Butler" turnuvası (bu turnuva geçenlerde kaybettiğimiz değerli vt seçkin briççilerimizden Burhan Özgün'ün anısına düzenlenmiştir); 18 kasım ve 25 kasımda Ankara İkili Birinciliği; 2 aralık 1983 ile 9 mart 1984 tarihleri arasında her cuma akşamı Ankara Dörtlü Birinciliği; 3 ocak ile 20 mart arasında her salı akşamı Asütürk turnuva sı; 16 mart ile 13 nisan arasında her cuma akşamı Çarmıklı "Butler" turnuvası; 20 nisan ile 25 mayıs arasında her cuma akşamı "Mixte" tur nuva; 27 mart ile 29 mayıs arasında her salı akşamı Tökcan turnuva sı; 1, 5, 8 ve 12 haziran akşamları dört seanslık kapanış turnuva sı. "Butler", "Mixte" ve kapanış turnuvaları sabit çiftli, Erkip Asiltürk ve Tokcan turnuvaları ise endividüel klasmanlıdır (ayn ortakla en çok iyi seans oynanabilir). Turnuvalara katılma ucre ti kulüp uyeleri için 150, kulüp uyesi olsun veya olmasın öğren ciler için 150, kulup uyesi olmayan diğer oyuncular için 500 lira dır. Turnuvalara saat 20.00'de başlanacaktır. İlk uçe, en iyi sko ra ve en iyi bayan oyuncuya odüller verilecektir. Ankara Briç Ku lubü'nün adresi: Kavaklıdere, Gerede Sokak No: 13A/I. Tele fon: 26 30 15. IstanbuPda oturan okuyucularımız orada düzen lenen turnuvalann takvimini Şlem Briç Kulubü'nden öğrenebi lirler (Nişantaşı, Valikonağı Caddesi sonu, Yapı ve Kredi Banka sı Emekli Sandığı Vakfı, zemin kat, No: 4 Tel. 40 84 16 48 4 74). Ferruh Doğan kimdir? FERRUH DOĞAN 1932 yılında Istanbul'da dünyaya gelen Femıh Doğan, ilk karikaturlerini çok genç yaşta, daha 1945'de yayımlamaya başla DÜŞ EKMEGİ Bir yaşlı daha geldi, selamlaştılar. Bir tavla getirttiler, başladılar zarlarj sallamaya. Butün düşlerim koptu. Her insanda bir dünya vardır, ama bilmez o insan bunu, onemini, değerini, anlamını Ben her anımı derinliğiyle duyuyorum. Bu sanatı edindim küçük yaştan. Daha ilkokulun ilk sınıfında başlayan bir alışkanlık. Gider erik ağacına çıkar, dunyadan sıyrılırdım. Tek başıma bir evren yaratırdım. Odama kapanır tavla pullarını kişileştirir, adlar verir, kağıtian evler, sokaklar kurardım. Bir Tanrı gibi yaşatırdım o insanları. Saatlerce çıkmazdım odadan, kimseyi sokmazdım. Sonra yazma, okuma tutkusu... Bir film görmüştum, karaderililerin saldırısı vardı, oturdum bir defter doldurdum, ilk romanım. Sonra başka bir cinayet oyküsu. Kendim yoktum hiç birinde, beyazperde kahramanı biri vardı, 'ben' diye! Akşam oluyor. Pazar yavaş yavaş dağılıyor. Tenteler sökülmeye başlandı. Pazarcılar kazançlarını hesaplamakta, geç kalmış alıcılar titizlikle mal seçi <?•', OKTAY AKBAL şanmadı mı? Hep uzak, hep sessiz, iki de bir evine gidiyor, bir hazırlık peşinde. Geçenlerde büyükbabam 'Gazeteye bir ilan versek' dedi. 'Niye*. 'Bu kadın gidici, bana bakacak biri gerek' Bir ilan >azdık. "Yalnız yaşayan bir beyefendiye arkadaşlık edecek bir hanım aranıyor' Sonra ekledi " g e n ç " diye yaz, 'bakarsın yaşlı biri gelir'. Ama ilanı daha vermedik. Şükran Hanım kızar diye, ama evlenme aşamasına gelindi mı ilan iki gazeteye birden verilecek... Ben Şükran Hanımla geçirdiğim o geceyi, o 'ilk' gecemi unutmaya çalışıyorum. Ayıp bir şey gibi geliyor. İlk deneyim, ilk ve son. Şimdilik son... Ama biliyorum cinsellikten vazgeçilmez. Kanımda duyuyorum etkisini. Ama öteki arkadaşlar gibi o evlere gidemem, o kadmlarla yatamam! Hale'ler Reynan'lar Suna'lar gerek bana... El tutulmaz sevgiler, aşklar, ama içimde dilii^r. tr.:"bişVn bir guç de varlığını duyuruyor, itiyor beni bir yerlere, yaşamalara... 26 SOLDAN SAĞA 1/ 1839'da Gulhane haıu humayununun ılânı ile açılan dönem ve ıslahai hareketı. 2/ Ünlu bır Fransız deneme yazarı... Sıvri uçlu bir çeşıt takoz. 3/ Ölen Yeniçerilerın çocuklarına verilen ad... Baryumun simgesi. 4/ Çinkonun simgesi... Istanbul'daki Bizans surlannın koruyucu kulelerinden biri. 5/ Bağıslarna... "Doğuran" anlamına gelen Farsça bır sonek. 6/ Remıl . Meyve ve sebze satılan dukkân. II Eşik... Mendelevyumun simgesi. 8/ Yeni doğan bebeklerin goğus kemiği arkasında bulunan bir bez .. Kemal Ahmel onadlı bır mimanmız. 9/ Bır tarafı kayıran. VLKARIUAN AŞAĞIVA 1/ Temizlik işleri. 2/ Saha... Hâmız. 3/ Ekmek... Gabon'da bır nehır 4/ Uzun okunrnası gereken bır hecenın vezin gercğı olarak kısa okunması... Cıns. 5/ İman... Bır muflısin alacaklılannın lumu. 6/ Ağırbaşlı 7/Su.. Irlaıuk denizınde bir Ingıliz adası... Gumırşun simgesi. 8/ Bır renk... Bır divan şairi. 9/ Gozonune getirme. Au A K H O D E R yor söylene söylene. Ben bir fotoğraf makinesiyim. Alıyorum hep alıyorum. Biriktiriyorum gozlemleri. İzlenime çeviriyorum gözlemleri. Bir gün gerekir hepsi. En umulmadık olanı bile. Dünyaya, insanlara bir öykücü gibi bakmak. Nerden geldi bu, kimden, nasıl? Kişi nasıl yazar, sanatçı olur? Babam avukattı, annem ev kadını. Evimizde kitap azdı, daha çok hukuk yapıtları, onlar da eski yazı. Bir de yatak altmda saklanan eski bir sandık vardı. İçi el yazması ile dolu. Annem söylemişti, babamın babasının onun da babasımn, dedesinin yapıtları imiş! Ne olduklarını hiç bir zaman anlamadım, anlatan da olmadı. Ailemizin geçmişi varmış o sandıkta, ta Karabağdan gelen bir delikanlının yazdıkları. Babasına, dedesine ait anılar, kendi başından geçenier. Sonra bir gün babam oldü. O sandık da birden yok oldu o kargaşalıkta. Kim çaldı, ne oldu o kitaplar, nerde satıldı. Ailenin gizleri, geçmişi yok oluverdi boylece. Belki de yazmanın ne demek olduğunu ilk o sandıktaki el yazmalanyla anlamışımdırl Ya da büyükbabamın her bay ram gunü el opmeye gittiğimde verdiği kitaplarla... Belki de ilkokul kitaplanndaki Fransızca parçalar ve altlarında Anatole France, Emile Zola gibi yazarların imzalannı görerek, okuyarak. Bir içgudü, bir seziş... Defter bomboş. Hiç bir şey yazamadan akşam oldu. Reyhan da hiç görunmedi. Kalktım. Erenköy tren köprüsunden geçtim. Şaşkınbakkala gitmeli. Buyükbabam sofrada bekletmesini hiç sevmez. Şukran hanım borekler yapmıştır, tatlılar, dört döner çevremizde. En iyilerini bana koyar. O güzel gecenin anısını duyurur her bakışında, her okşayışında, ama nedense sözünü etmez, ettirmez. Sanki hiç yaşamadık o geceyi, o sabahlara kadar suren vahşi sevışmeyi. Bekir efendi ile evlenecek de ondan mı? Sık sık geliyor nişanlısı! Büyükbabam da alıştı bu evlenme olayına. Bekir'in gizli gizli Şukran hanımır! odasında sabahladığını sezdi mi, ™ördu mıi, ne oldu, birden ciddileşti bu kadına karşı, hizmetçi gibi davranıyor. O da bizlere evin beyi, beyin torunu gibi. O uzaktaki ay ışıklı gece nerede, yok mu oldu, ya Dünya şampiyonası Dunyanın en buyuk briç olayı, Bermuda Bowl diye bilinen dün ya şampiyonası, sonuçlanmış ve Amerika Birleşik Devletleri düny; briç şampiyonu olmuştur. 110 ekim tarihleri arasında Isveç'in baş kenti Stockholm'de yapılan şampiyonaya ev sahibi olarak tsveç Avrupa birincisi ve ikincisi olarak Fransa ve İtalya, Kuzey Ame rika'yı temsilen ABD 1 ve ABD 2 ulusal takımları ve dünyanıı (Arkası 11. Sayfada) Birri