Katalog

1 EKÎM 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 Ozetle Babalar ve çocuklar Ünlu sanatçıların çocuklan iazen babalarım izliyor, bazen mlan izlemeseler de adlannı du(uracak işler beceriyorlar. Bun'ardan büi de, Marlon Brando 'tun kızı Zahıa. "Plajdan Esen Ruzgâr" adb Cezayir flhniyle sinetnaya ilk adıtnmı atan Zahıa, babasmdan da soz aldı. Brando, çekim sırasmda kızına destek olmak için çekildiği Polinezya adalanndan gelecek. Buna karşuık, nlü ttatyan sahne ve perde sa,ıatçısı Raf Vallone'nin oğlu Saverıo "nun baba isiyle ilgisi yok. Ama o da çok unlu birinin kızıyla nişanlanıyor. Saverio 'nun nışanlanacağı Bianca'nın babası, Italyan Komunist Partisi Genel Sekreteri Enrıco Berlınguer'min kızı. Duyduk Gördük Buyrun^ kartvizitinizi ABD'nin New York kentindeki unlu Metropolilan Operası, gazetemizde çıkan bir haberden oğrendiğimize gore, onumuzdeki gunlerde yuzuncu kuruluş yıldonumunu kutlayacak. Çeşitli Batı gazete ve dergilerinde de, bu asırlık opera kurumunun tarihine, başanlanna, ozeUiklerine iliskin birçok yazı yayınlantyor son gunlerde. Newsweek Dergisi'nin geçtiğimiz sayılarından birinde gene Metropolitan'la ilgili bir yazı vardu Yazıda, ABD'nin yuz akı sayılan bu kunımun "parlak" yanlannın yanı sıra "matrak" yanlan da anlatılıyordu. Anlatılan ilginç sahne olaylanndan biri de şu: Bir gun, "Rosenkavalıer" operası temsil edilirken birinci perdede iki "azgın" kopek sahneye çıkıvermiş. Tabii, biri erkek, biri dişL Bir yandan opera oynanadursun, bu operasever kopekler, muziğin ve aryalann eşliğinde sahnenin ortasında buyuk bir keyıfle işlerini gormuşler. Ama isin düşürdünüz! hemen o seyirciye dönup cevabı patlatmış: "Olur tabıı, buyrun sahneye'" Bir gun de, rahmetti İsmaıl Dümbullu, ismi lazım değil bir "gazıno"da hasbelkader sahneye çıkmış. Her zamanki ustalığıyla ortaoyunu omeklerinden birini sunarken, haddini bilmezin teki sahneye bir "hıyar" fırlatmıs. Dümbullu tsmaıl Efendı, buyuk bir soğukkanlüıkla hıyarı almış, sahneden aşağı inmiş, ağır ağır o seyircinin yanına getip, "Buyrun, kartvizitinizi duşurdunuz." demiş. tuhaju kimse de onlan sahneden uzaklaştırmanın bir yolunu bulamamış. Bu oykuyu okuyunca, bizim sanatçüanmızın Amerikalı sanatçılardan daha uyanık olduğunu duşunduk ister istemez. Ve bizdeki bir iki sahne oykusu geldi aklımıza. Bir keresinde, unlu bir tiyatro sanatçımız sahnede bir kralı canlandınyormuş. Bir ara, rolu gereği, yanındakilere donmuş, buyurgan bir edayla, "Atımı getırm'" demiş. On sıralarda oturan seyircilerden biri de seslenivermis: "Eşek olsa olmaz mı?" Sanatçımız Askeri Muze'nin tarihçesi ile müzedeki çeşitli bolumleri inceleyen "Askeri Muze" adlı kitap, Akbank taraftndan yayınlandt. Piyade Kıdemli Albay Burhan Emıroğlu, Uzman Cenap Çuruk, Uzman Ersin Çiçekçiler ve öğretmen Nejat Eralp tarafmdan hazırlanan "Askeri Muze" kitabında 65 renkli fotoğraf yer alıyor. "Askeri Müze" adlı bir kitap yuyınlandı GUVENINIZIN ESERI EN tYtLERDEN Şerif Gorenin "Derman'ı 20. Antalya Sjenlıği'nin en başanlılarındandı. Tarık Akan (soldan 2.) ve Nur Surer'le (soldan 4.1 gorulen filmin obur iki o>uncusu Hul>a Koç>iğit (soldan 1.) ve Talat Bulut (soldan 3.) odul alddar. "Faize Hücum" Şenliğin doruğuydu yandan, Goren'ın ele aldığı'feodal yapı* sorununa gerekli akıla , mesafelı bakışı getırdığı ve bu değerlere karşı çağdaş bır eleştınyı gereği gıbı gerçekleştırdiğı de soylenemezdı. umutlu bır tavrı da ıhmal etmıyordu. Bu film hakkında daha çok şey yazmak gerekecek kuşkusuz 20. Antahn Altın Portakal Sinema Şenliği'nden notlar Adana il merkezinde bulunan lise ve dengi okullardan seçilecek uçer oğrencı arasmda resim yanşması duzenlenerek seçilecek resimler sergüenecek. Kultur Muduru Dılek Unlu, 20 ekim gunu saat 10.00'da oğrencilerin beraberlermde 25x25 santimetre boyutlannda resim kâğuü, karakalem, silgi ve boyayla Hacı Ömer Sabancı Kultur Sitesi'nde toplanacaklanm açıkladu Cumhuriyetin ilanından başlayarak Turkiye'deki gelişmeleri konu 'alacak resim yarışmasında seçilecek yapıtlar, 2530 ekim tarihleri arasmda Guıel Sanatlar Galerisi'nde sergilenecek. Adana'da öğrenciler ATİLLÂ DORSAY arası resim 20. Antalya Altın Portakal Sınema Şenlığı, görebıldığım kayarışması Antalya Odül listesi En Ivı Fılm "Faize Hucum". En Iyı 2 Fılm "Derman". En İvı 3 Fılm. "Tomruk". En Iyı Yönetmen "Faize Hucum"la Zeki Okten. En tyı Senaryo' "Faize Hucum "la Fehmi Yaşar. En tyı Göruntu: "Tomruk"la Orhan Oğuz. En fyı Muzık "Derman"la Yeni Türkü Grubu. En tyı Oyuncular "Derman"la Hulya Koçyiğit. "Faize Hucum"la Genco Erkal. En Iyı Yardımcı Oyuncular "Faize Hucum "la Asuman Arsan. "Derman"la Talat Bulut. En Iyı Belgeseller Suha Arın'ın"Kula'da 3 Gun"u Yalçtn Yelence'nın "Çocuklar Çicektir"ı En tyı CanlandırmaAteş Benice'nın "Sentez"ı 20 Antalya Şenlığı Onur Odulu "Sinemamıza Buyuk Katküan ve Yapıtının Tumunun tçerdiği Saygmlık" nedenıvle Lutfi Akad'a. "Bonsoir, madamer Fransa'mn dunyaca unlu moda sanatçısı Pıerre Cardm son gunlerde çok mutlu. Cardm, Paris'deki Maxim's Lokantası'nm bir eşinı de Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkenti Pekin'de açtı. Bir Pekin ordeği lokantasını tumuyle değiştirip Paris'teki lokantanın aymsını ortaya çıkarabilmek için Cardin de yitz kadar işçiyle birlikte altı ay durmadan çalıştı. Bu sayede, Çin bir parça burjuıalaşırken, Pıerre Cardin de az bıraz proleterleştı belki de. Neyse, aslında konumuz bu değiL Şimdı, Pekin'deki tek Fransız lokantası olan Maxim's, aynı zamanda kentın en pahalı lokantası. Maxim's'de şaraph bır yemek, bir kişiye yaklaşık 30 bin liraya patlıyor. Bundan tahmin edilebıleceği gibi, lokantanın gedikh muşterileri, Pekin'deki yabancı diplomatlar ve işadamları. Bir soylentiye gore, Maxim's'in açılış gecesi, Pıerre Cardm arabadan inmiş, tam lokantaya girerken kırmızı uniformalı Çinli kapıcı hemen koşup kapıyı açmış ve gulumseyerek, "Bonsoır, madame," (İyi geceler, hammefendi) demiş. darnla kamuoyunda \e ılgılı çevrelerde olumlu karşılanan, pek tartışılmayan sonuçlarla bittı. Katılan fılm sayısının azlığına karşın (7 film) Şenlık ılgınç bazı surpnzler ıçenyor ve sınemamız hakkında lyımser bir bakışı olanaksız kılmıyordu Şerif Gören, 7 filmden uçunün yönetmenı olarak Şenhğe ağırhğını koymuştu. Üçu de Ahmet Soner ımzasını taşıyan senaryolarda, Goren'e özgu özellıkler, bir kez daha belırgın bıçımde ortadaydı Osman Şahin'ıtı öykulennden alınan ıkı filmde, "Derman" ve "Tomruk"ta Goren, sert, haşın doğa koşulları ıçınde bir yandan doğavla, bir yandan en temel ınsancıl tutkular ve hırslar ıçmde dığer ınsanlarla savaşıma gırmek zorunda kalan kışılenn öykusunu anlatıyordu. "Tomruk"ta Dalaman Çayı uzennde, bu yandan ış sahıbuun kamyon joförlenne karşı dırenışını desteklemek uzere tomruklan çok eskılerde olduğu gıbı sallarla taşımak, diğer yandan ise kamyonculann şefının kızını (bır 'kara sevda' nedenıyle) kaçırmak zorunda kalan ıkı arkadaşın öykusu anlatılıyordu "Derman"da ise kardan yollann kesüdığı sert ıklım koşullannda, Doğu'da, bır dağ başında kuçuk bır kulubede bır avuç köylu ıle bırlıkte aylar geçırmek Depardieu tiyatroya zorunda kalan bır ebenın serüvenı işlenıyordu. AUşılmanuş dönüyor Fransız sütemasmın son yıüar doğa koşullarmda geçen ve çok da yetiştirdiği en başarılıjon Ge değışik çevrelerden gelen ınsanrard Depardieu 'nun tiyatroya ların ask ve duşmanhkla örulü doneceğı kesmleştu Alaın Corne ılışkılerını sergıleyen tıpık Şerif au yonetimınde çevirdiği film bi Goren fılmlenydı bunlar Goter bitmez Strazburg'a geçecek ren, "Nehir", "Deprem", olan sanatçı, Molıere'in "Tarîuf "Yol" vb. filmlerınde de oldufe"u için provalara başlayacak. ğu gıbı, bu tur görkemh, gösteBeş yıl onceki bir tasarının ger nşlı, 'epik' seruvenlerın usta bır çekleşmesi olan "Tartuffe" 1984 anlatıcısı olduğunu bır kez daha yılında sahnelenecek. Jacçues kaıuthyordu Ancak Goren, doLassaüe yonetiminde Strazburg ğaya, çevreye ve çekıme gosterUlusal tiyatrosu topluluğu oyun dığı ozenı, kuşkusuz kışılerıne cularının rol alacağı oyunun baş göstermıyordu ve sonuç olarak, rollerini Gerard Depardieu (Tar belh kalıplara yaslanan Goren tuffe) ve Françoıs Pener (Orgon) kahramanlan, çok kere çevredeoynayacak. Depardieu, 1974 yı kı görkemh doğa koşulları ıçınlından berı tiyatro sahnesine de yıtıp gıdıyorlar, bır turlu gerçek, kanlıcanh, yaşıyan kişılikadım atmamıştL lere donuşemıyorlardı. Dığer '*Alişan"m 'Gevşek* dramatik yapısı Şenhktekı uçuncu Goren filmı "Alişan", şenhğın 7 filmı arasında onceden görmüş (ve bu sayfalarda sözünu etmış) olduğum tek filmdı. Bu fılmde Goren, yıne feodal çıkışlı bır Öykuye (bır kan davasma) yaslanmasına karşın, anlatımını destansı, 'epik' ögelerden ayıklamış, daha serbest, gevşek bır anlatım tutturmuş olarak karşımıza çıkıyor, bır tur 'Marmaris yaşamı belgeseli' gerçekleştırıvordu sankı Ama sonuç olarak fîlmının dramatik çıkışını yıne çok aykın bır ıkılıye, hıç olmayacak bır gönul ıhşkısıne yaslaması, Goren filmlerının gerçekhk duygusunu zedeleyen, onları belh reçetelerle 'imal edilmiş' kanşımlara çevıren bır öge olarak kendını göstenyordu. thsan Yüce'nin insancıllığı ve 'Yansı Boş* otobüs Bu dört filmden sonra duzeyın hemen duştuğunu belırtmek gerekır. Nazmi Ozer'ın "Arkadaşım"ı dığer filmlenn en ıyısıydı Yıne belh kalıplara alabıldığme yaslanan "mâmul" yapısına karşm, fılm, gerek thsan Yuce'nın sımsıcak bır ınsancıllıkla örulu senaryosu, gerekse Fikret Hakan, Tank Akan, Kadir Savun gıbı oyuncuların ınandırıcı oyunlanyla ınsanı bır yere dek surukluyordu. Bır de Nazmi Ozer'ın bağışlanmaz çekım yanhşları (sozgelımı fınaldekı sağ yanı tumuyle boş otobus!) olmasaydı... Umit Efekan'ın "Keşanlı Ali Destanf'nı utanmazcasına yağmalayan "gutdurmeyen gnlduru"su "Aptal Kahraman" ve Oksal Pekmezoglu'nun (amacı bu olmadığı halde) "gulduren dramı", grotesk ve bayağı melodram, gözyaşı ve seks ögelenyle dolu "Postacı Kapıyı iki Kere Çalar" uyarlaması "Kuçnk Eller"ı, sanınm en ıyımser yaklaşımla bıle cıddıye alınamıyacak yapıtlardı Güveninizin eseri işte bu Son gunlerde Turk basınmı en çok ilgüendiren kişi, kuşkusuz, ÇavuşoğluKozanoğlu Grubu 'nu satın almaya aday olan Cemal Kıran Her ne kadar bu iş suya duşmuş gibi gorunuyor, bu kanı Maliye Bakanı Kafaoğlu 'nun bir açıklamasıyla iyice pekişmiş bulunuvorsa da, gelecek gunlerde Kıran adının yeniden piyasaya çıkabileceğini duşunup, bu ilginç işadamıyla ilgili bir bilgı de bız sunahm. Geçtiğimiz Şeker Bayramı'nda bazı kişilere, Cemal Kıran 'dan ozel olarak hazırlamp bastmlmış bir tebrik kartı geldi. 28 ağustos 1983 tarihinde Kalifomiya eyaletinin Beverly Hills kasabasından gonderıldiğı anlaşılan tebrik kartında şoyle deniyordu: "Saygıdeğer Sanayıcimiz, Avrupa'nın Batı bloku, OECDAET ve Amerika'dan yapacağınız her turlu ithalat ve ihracatta, sanayi yatınmlannda, sanayi hammaddelerinde, 16 sene \ adeler arasmda bunlan kredi esaslanna gore sızlere temın edebileceğimiz gibi. belirli bir Turk bankasımn teminatı altında ve Turk lırası karşılığında "Mal MukabılıVesatk Mukabılı" ve ayrtca da "Kabut Kredısı" esaslanna gore de talep edilen malın kesinlikle gonderilmesini temın ederiz. Saygılarımızla. Kıran tnternational Trading Comp. Cemal Kıran Yoneüm Kurulu Başkanı. Muhım Sot Türkiye'de geçerli, yatınm konulannda kurulmuş veya kurulacak şirketlere orıak olabileceğimiz gibi, projelerinizi de değerlendırınz." Ayrıca, kartı alacak olan kişinin Şeker Bayramı kutlanıyor, sağlık ve esenlikler dileniyor. Yıkınıa karşı süren umut "Faize Hucnm" ise tek başına bıle bır sinema şenlığını onurlandıracak çok Önemlı bır filmdı. Zeki Ökten, dört yılhk bır sessızlikten sonra bu fllmle ustalığını bır kez daha gösterıyordu. Goren rılmlerinın ve sınemamızın 'iyi proje' dıye mtelenen birçok filrtunın tersıne, "Faize Hucum", 'sıradışı', olağanustu' bır çevrede beklenmedık bır ılışkınin yarattığı gerılırne dayalı 'sentetik' bır fılm değıl, hayatm ıçinden, Türk toplumunun yakın gunlerde saşadığı gerçek boyutlu bır dramdan kopup gelen alabıldığıne doğal bır yapıttı. 'Bankerlik faciası'nın toplumumuzda ve orta sınıflarda yarattı|ı çokuntu, duşunulebılecek tum boyutlarıyla ele alınırken, Ökten, gerek baş oyuncular, gerekse kalabahk fıgurasyonu çok ustalıkla onererek unutulmaz bır tıpler galensı sergılıyordu Toplumsal bır yıkımı anlatıyordu "Faire Hucıım", ama eşsız bır kara mızahı da, hayatın her şeye karşın surup gıdeceğını açıklayan AntalyaVa maddi destek sağlamak gerekir Antalya'nın benım de aralannda bulunduğum 13 kışıhk Seçicıler Kurulu yan sutunlarda topluca bulacağınız sonuçlara bazen kolayca, bazen uzun suren tartışmalar sonucu ulaştı. En önemh bazı dallarda (en ıyı fihn, en ıyı yönetmen, en ıyı senaryo, en ıyı belgesel fılm) sağlanan 'oybirtigi' Seçıcıler Kurulu'ndakı belh uyumun kuşkusuz ıyı bır göstergesıydı Bazı dallarda ise (muzık, erkek oyuncu gıbı) bır haylı tartışma oldu Ama sonuç olarak en ıyı ve doğru seçımlerın yapılabıldığıne ınanıyorum. Gerek sonuçların cıddıhğı, gerekse Şenlık boyunca Antalya halkının, yabancı film haftası göstenlerınden hafıf muak konserlenne, çeşıth grafık sanat sergılerınden folklor gosterılerıne tum şenlık etkınhklerıne karşı kanıtladığı ılgısı, Antalya şenlıklermin ışlevını \erıne getırmeyı surdürdüğune ve bundan boyle de mutlaka desteklenmesı gerektığıne ışaret edıyordu Yırmınci yıhna ulaşan bu Şenlık, özelhkle geçırdığı bunalımlı donemde Turk sınemasmın sayılı desteklennden, kamuoyu ılgısım sağlamak ıçın kalan son fırsatlanndan bırıydı Kuşkusuz bu desteğxn ozelhkle Kultur Bakanlığı aracıhğıyla daha etkın bır maddı katkıya dönuşturulmesı, gerek kazanan filmlere onemlı sayılabılecek para odullerı, gerekse (bu kez Seçıcıler Kurulu tarafından onenldığı gıbı) Antalya galıbi filmlenn ulke çapında Beledıye rusumlanndan bağışık olarak oynatılmasınm sağlanması, Antalya şenlıklennın geleceğınj kurtarmaya >önehk ılk gırışımler olarak akla gehyordu UMÎVEKSITEYE GİKEMEYENLENE •EKLEMELİ VE ÇALISANLAd»^ HAYVANLAR Ismail Gülgeç TARİHTE BUGÜN Mümtaz Arıkan MUDANYA ATEŞKESL 1922'D£ BÜGüN,MUOAhlYA'DA YAPlLAN ATEŞZES KONPERANSl TMAAU LANOl. SO AĞUSTOS, 1322 'DEKı BU, YUK ZAPEH'DEU SONRA, ITIlAFD£K LETLERI AMKARA'YA glRNOTA GONOEREREK MUDANYA VEYA l2A4irJr£ BlR mPtAHTt ONERMIŞLEBPI • GAZI MUSTVFA *£*44L,/UUDA*JYA 'PA BlR KONFE/ZANSt KASüL £DE£BK fSMET TÖPLANriytH FRfiNSU GENE&U.I II Ekim MISAK SlNlRLARl Dtff. NA ÇJKARJLACAK, V&UT YA'YA TUKKJANOARMA KUWETl£fZl GÖN bERILECEK, SU /4<34~ IÇIN BOĞA2LAH. BÖLG£S(NDE/CÎ INGlÜZ IŞGAUNE I2JAİ VERJL£CEKTİ. BUMOAM SONRAKl APtM, LOZAN KOM, GBHBBALLSK. SfRASIVLA, CUARPY, HAR RIH6TDH, ISMET, MONBELLI. Türkiyv'de 835 dergi ynyınlamyor Türkiye'de yayınlanan dergi sayısınm 835 olduğu belirlendi. UBA muhabirinin yaptığı araştırmaya gore,'Türkiye'de yayınlanan dergilerin 432'si tstanbuVda, oburleri îstanbul dışında yaymlanıyor. 67'si haftahk, lTsi gundebir, 3581aylık, 581 iki ayda bir, 53'u iıç ayda bir, 26'sı dort ayda bir, 22'si altı ayda bir yayınlanan dergiler dışında suresi belirsiz dergi sayısı 197, yılda bir yayınlanan dergi sayısı ise 54. istanbıi deviet opera ve balesi Mudur ve Genel Sanat Yönetmenı Orhan Tannkulu DA, K/SA SIR suee EKİM 1983 PROGRAMI ATATÜRK KULTUR MERKEZI'NDE E.Grıeg TOM VE I774LYAN 6EMEJIAUMOU&BJJ KATILDI.ALINAN KA8AR.LARA GO£E, YUNANLllAG MlLLl Bu yü, olumunun yuzuncu yıldonumu dolayısıyla dunyanın birçok ulkesinde anümakta olan on dokuzuncu yuzyti Rus romancısı Ivan Turgenyev'in anısına Paris'te bir muze açıldı. Turgenyev Muzesi'nde "Turgenyev \e Çağı" konulu bir de belgesel sergi yer ahyor. Yaşamınm çoğunu Almanya, ttalya, Fransa gibi A vrupa ulkelerinde geçiren Turgenye\, 1875'te Paris yakınlarmdaki Bougival'de bir villa satın alıp olumune kadar orada yaşamıştı. Paris'de Turgenyev Müzesi açtldt 50 YIL ONCE Cumhuriyet "Avrııpa'da detiler bizde eroinmanlar fazla Eylulun yırmı yedıncı gunu Roma'da toplanan beynelmılel Akıl Hıfzıssıhhası kongresme ıştırak eden Doktor Mazhar Osman Bey dun şehrımıze avdet eîmıştır. Mazhar Osman Bey, kendısıle gorusen bır muhabırımıze şunları soylemıştır. " Kongre ıkı gun devam etmı? ve bılhassa mektep çocuklarının akıl hıfzıssıhhası ve evlendırılmemelerı ıcap eden gayrıtabıî, hasta ınsanlan akamete uğratmak meselelen çok hcnaretiı surette munakaşa edılmıştır Çocuk yetıştırmelen, cmıyetı beşenye ıçın zararlı olan anormal msanların evlenmelerı doğru görulmemekle bera^'r bunlan cebren kısır yapmuk uzere kanun çıkarmak kongre heyetı umumıvesmce muvafık gorulmemıştır Ancak bu gıbı marazı msanların evlenmelenne ve çocuk yapmalanna manı olmak ıçın aılelerme lâzım gelen nasıhatlar verılmek suretıle tenvır edılmelen de kararlaştırılmıştır. Mektep çocuklarının terbıye // Ekim 1933 sıstemlerıne, çocuklann daha zıyade hur olarak yetıştırılmesı, kendı kendılennı ıdare \e kumanda etmeğe alıştırılmalan esaslarımn konulması kongre kararları mevanmdadır Kongrede Turkıye namına Fahretım Kerım Beyle ben hazır bulunduk ve heyetı umumıyeye bıldırmış olduğumuz raporlar çok alâka ıle karşılandı. Fahrettm Kenm Bey "Turkıyedekı ıntıhar vak'aları" ve ben "Eromman" mevzuu uzennde lebltgatta bulunduk Gelecek sene kongre Vıyana'da 1913 1983 toplanacaktır Avrupa'da delılık vak'aları memleketımıze nısbetle daha fazladır Yalmz Eroinmanlar, memleketımızde daha çok goruluvor Maamafıh sıddetlı takıbat tesırıle bunlar gunden gune azalmaktadır." PEER GYNT (Bale 3 perde) 20 Ekim Perşembe Saat 20.00 26 Ekim Perşembe Saat 20 00 F Tuzun MİDAS'IN KULAKLARI (Opera 2 perde) 25 Ekim Salı Saat 20 00 Cumhurıvet'ın 60. vıldonumu Kutlama Programı Çerçevesmde Protokolu İstanbul Vahhğı'nce duzenlenecektır Bıletler temsılden bır hafta once satışa çıkar Gışe tel: 143 54 00 (7 hat) 54 Basın 25681 49 senedtnberi Dıımi grnçllgta a m INGILIZCE ÖZEL OKUTAN DİL KURSLARI 0SM»HIET : H i 40 00 • 146 24 23 KAOIKÖY : 337 00 2S • 331 f « 43 LALELI : S2t I I 22 FARUKI'nln ZAMBAK SUYU tıdt uklıdır. (8990 Raphaello'nun bir yapıtı keşfedildi Jtalya'nın Milano kentinde resim uzmanlan, kuçuk bir tahta haçın her iki yanına çiziuniş tsa figurunun ünlu sanatçı Raphaello tarafmdan yapılmış olduğunu ortaya çıkardılar. PoldiPezzoli Muzesi 'ne yedi ay kadar once teslim edilen tahta haçtaki figurun şimdiye kadar, Pınturıcchıo adıyla tanınan Bernardıno dı Betto'nun olduğu sanılıyordu. Bir zamanlar ayinlerde ve cenaze torenlerinde kullamlan haçın ise, yuzyıllar boyu Milano'daki Vıscontı Venosta ailesine ait olduğu belirtildi. DOST IKİTABEVl SANAT ORTAMI İYAYINEVİ GALERILER 528 66 29 522 89 97 T Ü R K URART w Mrk KOnur Sk No 4 Kı/llay ^b Zaleı Cıs No 1 3 Y Şehlr GAKRIBARA2 S4NVT GALERISI SANAT GALERtSİ MEHMET GÜLERYÜZ Resim Sergisi 627 Ekim RESSAMLARINA AİT RESİM ALINIR Kurtuluş Cad 191 Kurtuıus'IST Tel 1404 783 SÜHAÖZTMmuT SANAT 6ALERISİ 46 5940 MUZAFFER AKYOL Resim Sergısı 1 Ekim 20 Ekim Valı Konağı Cad Pasaı 85 Tel 146 72 81 A. NAFİZ ÇAMUBEL SULU BOYA RESİM SERGİSİ 28 Eylul 27 Ekim 1983 Istıklâl Cad Postacılar S No 12 Te! 149 23 64 Bamzi Töremen Sergisi 6 24 Ekim 66 19 35 Mıapeuye Caddes 44 2 E\üe T«l ASIM YÜCESOY NEVİN MENGÜ Suluboya Resim Sergisi 1 Ekim • 24 Ekim