18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 11 EKİM 1983 TELEVIZYON 20.00 Turk Halk Müziği: Ketnal Koldaş 20.15 20.30 20.55 21.05 21.15 Çizgi Film: PeterMn Serüvenleri Haberler Hava Durumu Uykudan Once (Renkli) San Fransisko Sokaklan Otuz yıl sonra Ingiltere'ye NobePi kazandıran yazar: William Golding TRT^NİN İÇtNDEN MAHMUT TAU ONGOREN "fVilliam Golding•'/« romanlan yalmzca kötü, uğursuz ve yıkıcı güçlere karşı ciddi ahlaksal yapıtlar ve kara efsaDizinin "On Paralık Cinayet" adlı bölümunde; San Fransisko'da neler değil, aynı zamanda anbir taksi soyulmuş, şoförü öldurülmüştür. Stone ve Keller olaym latı sevinci, yaratıcılığı ve coşkusuyla dolu, renkli serüpeşine düşerler. ven öyküleridir." 22.10 İz Bırakanlar: Aşık Veysel Kttitür Servisi Her yıl sanat ve edebiyat dünyasında tartışma(Aynntılı bilgi yandaki sütunlanmızda) lara yol açan Nobel Edebiyat 22.35 Klasik Batı Müziği Ödülü'nün, ülkemizde "Işte Bizim Diinya" diye yayımlanan 22.50 Haberler "Lord of the Flies" romanıyla bütün dünyada üne erişmiş İn23.00 Kapanış giliz yazar VVilliam Golding'e verildiği açıklandı. Ödül sonucu açıklanmadan önce, her yıl olduğu gibi, adayöğrenelim 15.30 Barok muzik. 16.00 TRTI lar arasında gene birçok tanınHalk müziğimizde turler. 16.20 Ar05.00 Açılış program ve kısa habermış yazarın adı geçiyordu. Söykası yarın. 16.40 Sarkılar. 17.00 ler 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 ŞarkıOlayların içinden. 17.30 Yurttan seslentiler, 1983 Nobel Edebiyat lar ve oyun havaları. 06.00 Koye haler. 18.00 Çağdaş Turk sanat muziödülü'nün ya bir kadın yazara berler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 gi. 18.30 Din ve ahlâk 19.0001.00 ya da bir Üçüncü Dünya ülkesi Gunaydın. 07.30 Haberler. 07.40 TRT 1 ile ortak yayın yazanna verileceği doğrultusunGunün içinden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberdaydı. Kadın yazarlar arasında TRT III ler. 11.05 Okul radyosu. 12.00 Kısa 07.00 Açılış ve program. 07.02 Gu Amerikalı romancı Joyce Carol haberler. 12.05 Reklamlar. 12.I0ÖğOates'un, Güney Afrıkalı rone başlarken. 08.00 Sabah konseri. le üzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo 09.00 Turkçe haberler. 09.03 Çeşitli mancı ve öykücü Nadine GortJiprogramlan. 13.00 Haberler. 13.15 sololar. 09.30 Billy Cobham'm Mamer'ın, Güney Afrika asılh InSaz eserleri. 13 J0 Bölgesel yayın ve gicalbümu. 10.00 Cazmuzıği. 10.30 giliz yazar Doris Lessing'in adreklamlar, 14.45 Oğleden sonra. Haftanın solisli. 11.00 Oğleye doğ16.00 Kısa haberler. 16.05 Okui radlarından sıkça söz edilmekteydi. ru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoıeyosu. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Nijeryalı Wole Soyinka, Triniğimizden. 13.00 Konser saaıi. 14.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 datlı V.S. Naipur, Senegal eski Klasik Tıirk muzıği korosu. 15.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çodevlet baskanı ve ozan Leupold Müzikli dakikalar. 16.00 Gunun cuk şarkısı. 18.20 Erkekler faslı. konseri. 17.00 Haberler. 17.12 SizSedar Scnghor da Üçüncü Dun18.50 Hafif müzik ve reklamlar. ler içın. 18.00 Gençlerle beraber. ya ülkelerinin adayları arasın19.0001.00 TRTII ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.12 Muzik dunyadaydı. 19.00 Haberler. 19.30 Beraber ve sosından. 20.00 Melodiler geçidi. 20.30 lo sarkılar. 20.00 Köyumuz koyluöte yandan, Avrupa edebiyaTRT hafif muzik ve caz orkestrası. müz. 20.20 Türküler geçidi. 20.40 tının da gene güçlü adayları ol21.00 Salı konseri. 22.00 Haberler. Turkçe sözlu hafif muzik. 21.00 Kıduğu belirtiliyor; bunlar içinde 22.12 Gecenın geıirdiklerı. 23.00 Bısa haberler. 21.05 Konulann içinden. çokçadır aday listesine giren Iszim sesimiz bizim besıecimiz. 24.00 21.35 Dinleyici isıekJeri. 22.00SeviGece ve muzik. 01.00 Program ve viçreli oyun yazarı Max Frisch'len eserler. 22.30 Sarkılar ve oyun in, Fransız romancı Claude Sihavalan. 23.00 Haberler. 23.15 Oe kapanış. mon'un ve İngiliz yazar Wiüiam cenin içinden. 00.55 Gunun haberİTÜ lerinden özeıler. 01.00 Program ve Golding'in adları ağızlarda Deneme Yayını kapanış. 01.0505.00 Gece yansı. dolaşıyordu. Dünün Uygulamalarını Unutmamamız Gerekir TRT Televizyonu, Hiroşima'ya atom bombası atan "Enola Gay" adlı Amerika Birieşik Devletleri Hava Kuvvetleri'ne bağlı uçağın ve uçaktakı ekibın öyküsünü geçenlerde bir diziyle yayımladı. Uçaktaki ekip bu bombanın milyonlarca kişiyi bir anda öldüreceğinı bilmesine karşın oldukça soğukkanlı bir tutum içinde ve "savaşı sona erdirmeye yarayacak kutsal bir görevi" yerine getirme tutkusuyla kamuoyuna sunutdu. Oysa, belleğımiz bizleri yanıltmıyorsa, bu uçağın ekibi ancak Hiroşima'ya yaklaşırken bıraz sonra atacakları bombanın gücünü ögrenmiş ve büyük bir kaygı duymuştu. Bu kaygı uçaktaki ekibin üyeleri üzerinde o denli derin etkiler yaratmıştı ki, çogu sivil yaşama döndükten sonra büyük ruhsal bunalımlardan kendilerini kurtaramamışlardı. Ama dizinin sonunda bu ekiptekilerin birinin dışında hepsinın sivil yaşamda başarılı birer özel sektör yöneticisi olduğu belirtiidi. Başarıtı olarnayan tek ekip üyesinin ıse "sivil yaşama uyum sağlayamadığ1 içh bunalımdan kurtulamadığı" özellikle vurgulandı. TV izleyicilerinin çeşitli olayları çok kolay unutmalarından mı yararlanmak isteniyor? Yoksa özellikle dış kaynaklı olayları bilmemelerınden ötürü mü onlann kolay aldatılabileceği umuluyor? Hadi diyelim kı, "Enola Gay"in korkunç öyküsü, tüm insanlığı ilgilendiren ve ılgilendirmesi gereken acı bir olayı içermesine karşın, TRT tarafından bizlere kolaylıkla yutturulmaya çalışılabilir. Ama ya bizleri doğrudan doğruya ilgilendiren olayların ve kişilerin geçmişteki davranışlarını ve etkilerini de kolay kolay unutmamıza ve bu durumdan yararlanılmasına ne demelı? Seçime girecek siyasal parti liderlerinin katılacağı açıkoturumu yöneteceği söytenen ya da karartaştınlan kişilerin son on yıl içinde yönettikleri aynı türdeki TV izlencelerindeki tutumlarmı da bu denli kolay nası! unutabilirız? 19 aralık 1973 günkü bir TV izlencesinde ve 16 ocak 1974 günkü bir TV açıkoturumunda "halka açılan şirketler" konusu salt konuyla ilgili aynı tarafın temsilcilerıyle sözde tartışılmış, hatta 26 aralık 1973 günkü Dünya gazetesinde BediiFatfcbileTRT'ninbu yanlı yayınlarına karşı çıkmıştı. 30 ocak 1974 günü TRT Televizyonu'nun bir başka açıkoturumunda da, kısa süre önce iki siyasal parti arasında kurulan koalisyonun protokolu bu koalisyona karşıt görüşleriyle bılinen kişilerin çoğunlukta olduğu bir ortamda tartışılmış ve hatta açıkoturum yöneticisi zaman zaman "prctokolu" bir yana bırakarak, iki gün sonra kurulacak yeni koalisyon hükümetinin "/z/encesı"nin tartışılmasını sağlamıştı Kimdi bu açık oturumların yöneticisi? 22 temmuz 1974 günkü "Haşhaş" konulu TV tartışmasında da konunun salt bir yanını belirten yetkililer yok muydu? Aynı yanlt durumla 23 eylül 1974 günü yayımlanan ve "İş Hayatı Sorunlan"r\ı konu alan açıkoturumda da karşıiaşmışlık. 9 kasım 1974 günü yayımianan açıkoturumda da ilaç sorunu tartışılırken konunun bir yanını iki, öbür yanını da bir kişi savunmuş ve azınlıkta kalan bu bir kişinin de sözü sık sık TV açık oturum yöneticisi tarafından kesilmişti. Bu açıkoturumları kim yönetmışti acaba? Yine aynı görüşe sahip kişiler tarafından yeni YÖK Yasası'nın tek yanlı tariışıldığı 13 kasım 1981 günlü TV açıkoturumunu da unutmadık. Bu açıkoturumdaki yöneticinın de "Bir şey mi söytemek istiyorsunuz?" diyerek sözü sık sık İhsan Doğramacı'ya bırakması hâlâ belleklerimizden silinmemış olmalıdır. Ama acaba bu açıkoturum yöneticisinin adını anımsıyor musunuz? Geçmişteki yanlı açıkoturum örneklerinin sorumlulan bugün TRT yönetimi tarafından siyasal parti liderlerinin katılacağı TV açıkoturumunu ve "Basın Toplantısı" adlı izlenceyi yönetmek üzere yeniden gündeme getirildi. Hatta aralarından birinin kesinlikle seçildiği de söyleniyor. Bugünkü ortamda buna şaşmamak gerekir. Ama geçmişteki yanlı uygulamaları da unutmamalıyız. TRT'nin bugününü ve geleceğini daha iyi değerlendirebilmek için... u RADYO Bugiine kadar 11 roman, bir oyun ve iki cilt deneme yavımlavan İngiliz yazar VV'illiam Golding, İngiltere'nin Salisbury kenti yakınlarındaki evinde yaşıyor. görüşuydü belirleytci olan: "VV'illiam Golding'in romanlan ve öyküleri, yalmzca kötü, ugursuz ve yıkıcı güçlere karşı ciddi ahlaksal yapıtlar ve kara efsaneler degil, aynı zamanda anlatı sevinci, yaratıcılığı ve coşkusuyla dolu, renkli serüven öyküleridir." çevrelerinde, gerek İsveç Akademisi içinde tartışmalar yaratan VVilliam Golding kimdi? Bugiine kadar dilimize yalmzca "Işte Bizim Dünya" (Lord of the Flies), "Varisler" (The Inheritors) ve "Kızgın Kapılar" (The Ilot Gates) adlı yapıtları çevrilen, ama şimdi ödülü kazanmasından sonra kitaplan hızla çevrileceğe benzeyen VVilliam Gerald Golding, 1961 yılında Cornwall yakınlarındaki St. Columb Minor'da bir oğretmenin oğlu olarak dunyaya geldi. Öğrenimini Marlborough Grammar School'da ve Oxford'daki Brasenose College'da tamamladı. Daha yedi yaşından başlayarak edebiyata derin bir ilgi duyan Golding, 1940 yıhnda Kraliyet Deniz Kuvvetleri'ne katıldı. Kruvazorlerde, destroyerlerde, mayın tarama gemilerinde görev yaptı, Ikinci Dünya Savaşı sonlarına doğru bir roket gemisine komuta etti. Savaş sırasındaki deneyimlerinden derinliğine etkilenen Golding, o yıllara değgin duygularını şu sözlerle dile getiriyordu: " O yıllan yaşayıp da insanoğlunun arının bal ürettiği gibi köliilük üreltiğini kavramayan kişi ya kördiir ya da kafadan sakal." Birçok şiir yazan, çeşitli oyunları ve denemeleri bulunan VVilliam Golding, bugiine kadar "Işte Bizim Dünya"nın (Lord of the Flies) yanı sıra "Varisler" (The Inheritors, 1955), "Cimri Martin" (Pincher Martin, 1956), "Serbest Düşüş" (Free Fall, 1959) ve "Helezon" (The Spire, 1964) gibi birçok tanmmış roman kaleme aldı. Ama gene de, ilk kez 1954 yılında yayımlandıfında hemen bestseller olan ve Golding'i hızla ünlendiren "İşte Bizim Dünya", adı kimi zaman yazannın da önüne geçen tek yapıtı olarak kaldı. Nobel Edebiyat Ödülü'nu alan yedinci İngiliz 1983 Nobel Edebiyat Ödülü'nün kendisine verildiğini lngiltere'nîn Salisburg kenti yakınlarındaki VVihshire köyündeki evinde öğrenen VVilliam Golding, 1901 yılında Isveçli sanayici Alfred Nobel'in vasiyeti üzertne düzenlenen ödülü kazanan yedinci İngiliz yazar. Golding aynı zamanda, 1981 Nobel Edebiyat Ödülü'nu kazanan Bulgar asıllı İngiliz uynıklu Elias Canetti'yi saymazsak, otuz yıldır bu ödüle değer görülen ilk tngiliz. Nobel Edebiyat Ödülü'nu, en son 1953 yılında alan Sir VVinston Churchill'in yanı sıra daha önce de Bertrand Russell, Amerikan asıllı T.S. Eliot, John Galsvorthy, George Bernard Shaw, Rudyard Kipling gibi İngiliz yazarlar kazanmıştı. Peki, Nobel Edebiyat Ödülü'nu alması gerek dünya edebiyat Tek başyapıtı "İşte Bizim Dünya" "tjte Bizim Dünya" ıssız bir adada kaybolan çocukların iki gruba aynlarak çatışmalannı bir çocuk serüven öyküsünün diliyle anlatır. Bir grup "iyi" bir grup "kötü"dür. Bir uçak kazası sonucu kendilerini ıssız adada bulan çocuklar, bu durumu sevinç ve coşkuyla karşılarlar ilk başta. Ama adadaki "asude" hayatlarını asıl tehdit eden, dış tehlikeler değil, iç doğaları ve tutkulandır. Roman boyunca, ilkel ve yabanıl toplumun olanca yapısı gözler önüne serilir, ama bu yapı aynı zamanda bir tehlike ve kargaşa dönemi yaşayan uygar toplumun tuyler ürpertici bir parodisidir. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Turkuler ve oyun havaları 08.00 Sabah ıçin müzik. 09.00 11 ıl Türkiye. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Sarkılar. 10.20 Turkuler. 10.40 Meslek ve teknik. 11.00 tki solisıten şarkılar. 11.30 Turkuler. 11.45 Mudanya Mutarekesi özel programı. 12.00 Kadınlar toplulugu. 12.30 Kuçuk koro. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13.30 Turkuler. 13.45 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 14.00 Iki solistten sarkılar. 14.30 Yabancı dil TRTII 19.00 Açılış ve program. 19.01 WEBER: Oberon Uverturü... A. Toscanıni yön. N.B.C. Senfonı Ork. 19.09 S.METANA: Yaylısazlar Kuarteli, No. 1, Mi Minör... Smeıana Kuarteti. 19J6 BACH: Panita, No. 2, Re Minor... J. Heifetz (Keman). 20.04 CHOPIN: Piyano Konçertosu, No. 2. Fa Minor... T. Vasary (Piyano) ve J. Kuika yön. Berlin Filarmonisi. 20.39 STRAVINSKY: "Bulbülun Şarkısı" Senfonik Şiir... Ansermet yön. Suisse Romande Ork. 21.15 Hava raporu. ertesi gunun programı ve kapanış. BULMACA Ama en sonunda, 6 ekim perşembe günü, lsveç Akademisi'nin Stokholm'de yaptığı son oturumla birlikte, aylardır süreduran tüm dedikodu ve söylentiler kesildi. 1.5 milyon lsveç kronu (yaklaşık 45 milyon lira) tutanndaki 1983 Nobel Edebiyat Ödülü'ne "Romanlarında, gerçekçi bir anlatımla ve mitologyanın zenginliğinden ve evrenselliğinden yararlanarak günümüz dünyasındaki insanlık durumunu aydınlaltıgı" gerekçesiyle 72 yaşındaki. WiUiam Golding değer bulundu. Golding, 1980yılında da Ingiltere'de verilen Booker ödülü'nu almıştı. Son söz her zaman lsveç Akademisrnin Nobel Ödülleri'nin ardından her yıl mutlaka bir tartışma fırtınası kopar, bu bir bakıma doğaldır da. Ama Nobel ödülleri'ne ilişkin tartışmalar genellikle lsveç Akademisi dışındaki çevrelerden kaynaklamr, Akademi eskiden beri sonuçların tartısılmasının dışında kalmaya özen gösterir. Oysa bu yıl, Akademi'nin içinden de karşıt bir ses yükseldi. On sekiz üyeli lsveç Akademisi'nin sürekli sekreteri Lars Gyllensten'in Golding'i "Bfiytileyici ve heyecan verici bir yazar" diye nitelendirmesine ve akademinin ödül sonuçlannı sonradan tartışmama gibi köklü bir geleneği olmasına karşın, 77 yaşındaki Akademi üyesi ve Latin Amerika edebiyatı uzmanı Artur Lundkvist, bu yılki Edebiyat Ödülü'nün William Golding'e verilmesini şiddetle eleştirerek ödülün Fransız düşünür ve romancı Claude Simon'a verilmemesinin büyük bir haksızlık olduğunu ileri sürdü. Lundkvist, Golding'in "Dürüst bir yazar olmakla birlikte, Nobel Ödülii düzeyinde bir edebiyatçı olmadığı" görüşünü ortaya attı. Buna karşıhk, Akademi Sekreteri Gyllensten, Lundkvist'in açıklamasını "talihsiz" bir davranış olarak nitelendirirken, oy kullanan bir Akademi üyesinin asunda tam elü yıl sessiz kalmakla yükümlü olduğunu söyledi. Kaldı ki, bütün tartışmalar bir yana, lsveç Akademisi'nin dünya basınına da yansıtılan resmi DÜŞ EKMEĞİ Haberler sıkıcı. Radyoda şarkılar dinledim bir süre, sonra balkona bir sandaiye attım. Asma yeşermeye başlamış. Komşulardan sesler geliyor. Bir kulübe var yandaki evin bahçesinde. Hatice hanımla kocası Veysel yaşar orda. Gece gündüz kavga sesleri gelir. Veysel'in bir arabası var, sebze meyve satıyor. Hatice hanım çamaşıra gıdıyor. Birlikte yaşıyorlar. Ne kadar süre için? Daha önce başka biri vardı, Ahmet adlı bir arabacı. Daha önce de başka biri. Sıska kara kuru bir kadın. Ara sıra bize de gelir çamaşıra. Boyuna şarkı söyler, boyuna anneme yaşantısını anlatır. tlk kocasını vurmuşlar hapisteyken. Daha yirmi ikisindeymiş. Dul kaldığında neler çekmemiş, ne ağız kokuları, ne erkek ağırlıklan! 'Erkek ekmek gibidir' diyordu ben mutfak kapısındayken. Sonra sustu. Ekmekle erkek arasındaki benzerliği düşünmüştüm. Ekmek her gün alınır, her gün yenir. Bir kadın için de erkek demek öyleydi, bir vazgeçilmez gereksinim, onsuz kalınamayacak bir yaşam değeri... Annem odama girdi: "Dersler bitti mi?" dedi. Tatilde Erenköy'e gidecekmişiz. Büyükbabamın evine. Caddebostanı gazinosu, plajı, koskoca bahçeler, siyah gözler, yanık tenli kızlar. Yaşamın tatlılığı. Kişi kendini bırakmalı bu akışa. Bisikletli kızlar, pastahanede geçirilen ılık akşamüstleri, bağlann içinde öpüşmeler... Yaşımı yaşamamalı mıyım? Bir gün .* g^;. OKTAY AKBAL SOLDAN SAGA 1/ Cava'da ve Malabar'da yetişen ve zehirli meyvesiyle balıklan sersemleterek avlamaya yarayan bir bitki. 2/ Eskiden bezekçilikte kullanılan yesjj ve pembe dalgalı bir çeşit sedef... Bir nota. 3/ "Yalayan" anlamına gelen bir Farsça sonek (kâse....çanak yalayıc >... 4/ Güney Anadolu'da bir başka akarsu. 5/ Soy... Onüç papanın ortak adı. 6/ Çarpan balığı... Bir hayvan. 7/ Bir renk... Bir haber ajansımızın simge•;... Eski çağlardan beri kullanılan oir telli çaigı. 8/' Napoli korfezinde kuçuk bir ada... Zeus tarafından baştan çıkarılan bir rahibe. 9/ Kimya ile uğraşan kimse. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Maydanozgiîlerden zehirli bir bitki (Sokraı'a içirildi). 2/ Bir ırk... Yufka yurekli. 3/ Afrika'da bir başkent... Bir nota. 4/ Sahip... Surek li, sonsuz. 5/ Soz... Ünlu bir Macar şairi. 6/ Telli balıkçıl... Kuzey Fransa'da bir akarsu. 7/ Akdeniz'de bir ada. 8/ Sovyetler Birliği'nde bir şehır... Akciğer. 9/ Asklı manıarların sporuna verilen ad. SINEMALAR TIYATROLAR EKİM 83 PROGRAMINI SUNAR UŞG & Egemen Bostancı FERDİ ÖZBEĞEN BİZİM ŞARKILARIMIZ NÜKHET DURU TİMUR SELÇUK Konuk Sanatçı: HİLMİ RİT 17 EKİM (PAZARTESİ)DEN ITIBAREN BİLETLER SATIŞA SUNULMUŞTUR 16 EKİM PAZAR'A KADAR UZATILMISTIR Pazartesi Çarşamba Perşembe Cuma 21.15 Salı 18.30 Cumartesi 17.00 ve 21.15 Pazar 17.00 Beyoğlu KUÇÜKSAHNEDE BRECHTVVEILL ŞENSOY 9 GUN İÇİN HADI ÇAMAN 7 TEPE OYUNCULARI r Konuk oyuncu: FÜSUN ÖNAL O o N ANIMA NIN 7 AN A GÜNAHI 9»şe: M3 64 17T44 43 27 Cuma: 18.30 Cumartesi Pazar: 15.30 18.30 m Avni Dilligil yılın en iyi oyun ödülü HARBİYE KENTER TIYATROSU'nda Tel.: 147 36 34 hiden seviyorum. Maç iyi oldu benim için. Yoksa akşama kadar tatsız şakalar yapacak, itişip kakışacaktık. Başka şey yapamadığımızdan, bilmediğimizden. Oysa onlara uymalıyım. Zaten alay DOKUZ konusu oluyorum 'şair25 Mayıs 1940 muharrir' diye! Dalıp dalıp gidiyorum son Edebiyat 6, Psikoloji 5, Tabiiye, 5, Tarih 8, Kimya 6, Coğ haftalarda. Hale'yi gördüm, evirafya 5, Fransızca 10, tdman de, kesinlikle buldum. Hep o bil10... Üç dersten bütünleme: Fi diğim, köşedeki apartıman. En ust kat. Baikona çıktı daha sonzik, Cebir, Hendese... Fizikten 22, Cebirden 21, Hendeseden ra. Sanki kafamdan geçenleri bi31 almıştım önceki kanaatlerde. liyor da 'işte burdayım' diyor, Şimdi iş eylüle kaldı. Bir de as gel beni al, kaçma, diyor. Şarap kerlik kampı var. Temmuzda, 20 şişelerinden birini açtım. Diktim gün. Yani yaz ölecek. Tatsızge ağzıma. Oh ne iyi! Güneş adaçecek. Çalışmalar, talimler, yü nın öteki yanında. Kızlar da var rüyüsler, atışlar. İki gündür tatil az ötede. tki kızla üç delikanlı. Bir at arabası ile geldiler. Şarkı deyiz. DUn arkadaşlarla adaya gittik. İki akerdeon vardı çocuk söylüyorlar. Rumca bir aşk şarkısı. Ne kadar sevinçliler! Bugün larda.Çamlaraçıktık. Resimler çektirdik. Bir ara bana akorde cuma, çalışma günu, bir yerleronu yüklediler. Bir de öyle res de çalışıyorlarsa da izin alrruşlar. mim çıkmahymış. Istemedim, Şustular birden. Gelenler vardı. benim olmayan bir aleti niye ta Üç erkek yaklaştı. Onlara yakın bir yere oturdular. Sigaraları şıyayım? Neden sahte olmalı, yaktılar. Rum gençleri şarkıyı kendimi aldatamadıktan sonra? kesti. Tedirgin oldular. Sonra Selim aldı, çalar gibi yaptı. Orkalktılar yola çıktılar. Kızlar, dehan da... Sonra Adil'le Haldun likanlıların kollarındaydı. Hızla çayırda itişip kakıştılar. Koskouzaklaştılar, alttaki gazinoya koca delikanlılar! Lise son sınıfa şarcasına girdiler. Üç adamın geçmiş adamlar! tlerde futbol kahkahalan geldi. Baktım ne yaoynuyorlardı. Gidip seyrettik. pacak lar diye. Bana doğru gelBizim gibi yeni başlayan tatilin diler "Merhaba" dedi bir tanekeyfıni çıkarmaya gelenler. Maç önerdiler, biz dokuz kişiyiz. On si. Yirmi beş yaşlarında üç genç. Onlar da Adaya gezmeye gelmişlar sekiz. Ben kenara çekildim. lerdi. Baktı şişeler, paketler var. Yarım saatte üç gol yedi bizimllerden de top sesleri geliyor. kiler. Gidip denizi gören bir ağaç "Arkadaşlar mı" dedi. "Maç altı buldum. Vapurlara baktım. var" dedim. Gittiler seyretmeye. Karşı kıyılarda Reyhan var, anıNe iyi. Yine yalnızım. Düş kurlar var, gelecekte yaşanacak nimak, galiba, gerçekten yaşamak. ce serüvenler var. Yalnızhğı saHale, Reyhan, tüm kızlar istediğim gibi, istediğim dururnda. Şükran 528 66 29 522 89 97 olduğu hanımla geçen o geceyi gibi kurrnak istedim. Odaya gelişi, yatak, orada olup biten. Sonrası! Yok, yok böyle şeyler olmadı, uyurdurdum. Gerçek olsa hayallerde kişiyi değiştirip yerine Hale'yi, Reyhan'ı, Suna'yı, Saime'yi koyabilirim. Olmuyor. Kopuyor film yatak n M FAHRI kome<jı 3 p e r d e sahnesinde. Hatta soyamıyorum Ion««n T G C U N K Oeko' E OU4MCN bileonlan! Çıplak göremiyorum 3362103 Pb 30 "J/«. 18 OO özlemini duyduğum kızlan. Gözlerimi kapatsam da, açsam da. Çıplak resimlere baksam da... Oysa Saime gerçek. YaşaSİNEMATİYATRO İLANLARI dığım, elle tutulur bir gerçek olay, bir caniı kişi. Ama anımHER HAFTA BU KÖŞEDE sadıkça ürperti geliyor... Geçen yıldı. Başçavuş babası, terzi annesi, iki küçük kardeşiyle j P.TesıCuma 21.15 geldi Saime bizim sokağa. Orta C.TesiPazar 14.30 ikiden o yıl ayrılmış, evde anne• Biletler Satışasine yardım ediyor, dikişe, ev işçıkarılmıştır. lerine, ufak kardeşlerinin bakımına. Ama gözü hep dışarda, Tel: 140 67 92 hep pencere önünde. Kardeşlerinı^uyutur, bir mum yakar, ge21 Ekimden itibaren çer masa başına. Elektriği açmaz masraf olacak, annesi görecek, kızacak diye. Tam karşımdaydı odası. O zamanlar ben ön, annem arka odada yatıyorduk. gelir hesabını sormaz mı bu eller, bu gözler, dudaklar, bu yurek, bu gövde, bugun var, bir uzak yarında ortadan kalkacak, bu nesne! 21 TV'de İz Bırakanlar KÖYL NDE YAŞADI. ÖLDÜ Uzun yıllar Anadolu'da gezgin yaşayan Aşık Veysel, geri kalan zamanını dogduğu Sivrialan köyiınde gecirdi. Orada yaşadı ve orada öldiı. Görmeyen gözlerle nur saçan Aşık Veysel Kiiltür Servisi Bu gece saat 22.10'daki "İz Bırakanlar" adlı programda ünlu halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu anılıyor. Onu yakından tanıyan Ümit Yaşar Oguzcan'ın konuk olarak katıldığı bu geceki "İz Bırakanlar", öncekiler gibi yine ilginç bir sanatçıyı ekrana getiriyor. Ancak bizim de izleyiciler gibi dileğimiz, seçtikleri ilginç kişilere karşıhk çok tatsız program lar sunan TRT yapımcılannın, geçtiğimiz hafta rahmetli Ferdi Tayfur'a yaptıklannı bu kez de Aşık Veysel'e reva görmemeleri. YEDİ YAŞINDA KÖR OLDU Sivas'ın Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde 1894 yılında dünyaya gelen Aşık Veysel Şatıroğlu, yedi yaşındayken geçirdiği çiçek hastalığı sonucu kör oldu. Oyalanması için eline verilen sazdan kısa sürede aynlmaz olan küçük Veysel ilk saz dersini Çamşıhlı Ali Aga'dan aldı. Daha sonra da geziciliğe başladı. Cumhuriyet'in 10. yılı kutlama törenlerine katılmak üzere, 1933 yılında tam üç ay yüruyerek Ankara'ya geldi ve şiirlerini başkentte de okudu. Anadolu'yu kanş karış gezen, ilk kez İstanbul Radyosu'nda mikrofon karşısına çıkan Veysel, Ahmet Kutsi Tecer'in yakın ilgisi sonucu şiirlerini yayımlama olanağırtı buldu (194144). Bu arada da Arifiye, Hasanoğlan ve Eskişehir Çifteler Köy Enstitülerinde halk türküsü öğretmenliği yaptı. TBMM tarafından kendisine maaş bağlanan Veysel yaşam ını köyunde geçirdi ve 1973 yılında öldü. ZENGİN KAYNAKTAN BESLENEN OZAN Çağımız halk ozanlarının en güçlülerinden olan Aşık Veysel, tasavvuf, toplumsal gerçekler, aşk, doğa gibi değişik temaları ustaca birleştirmiş, zengin dili ve usta deyişiyle geniş halk yığınlarınm beğenisini kazanmıştır. (*) Onun, "Veysel der çıkayıra bir vüce dağa/Ağaçlar bezenmiş yeşil yapraga, Zaman gelir tenim düşer topraga Kanşır topraga toz olur gider," "Bir çekirdek verdira dört bosUn verdi/Benim sadık yarim kara topraktır", sazına seslenerek söylediği "Gizli dertlerimi sana anlattım/Çalıştım sesimi sesine kattım/Bebek gibi kollanmda yaylaltım/Hayali hatır et beni unutma" dizeleri dillerde dolaşıp duracaktır. (*) Atilla Özkırımlı/Türk Edebiyatı Ansiklopedisi Cilt 1/ Cem Yayınevi e/ini ŞAN TIYATROSUNDA SON 10 OYUN SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle