Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 2 lus bir Anayasa aramaktadır. Efer, Anayasa Komisyonu Başkanı Vimi yanlışlar, yanhş gerekçelerle onu şaşırtmazsa, bu Anayasayı bulur da. Oysa Komisyon Başkanı bakımz nasıl yanlış gerekçeler. tanılamalar yapıyor. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 2 EYLÜL 1982 Ü Yanlıs, Yanlısî.. Prof. Dr. Bahri SAVCI ne, sürmeyeceğine göre, onun «yürütme organı» da nerede olabüirdi ki? Hiç kuşkusuz «Parlamento içinde» ve «Parlamentoya huknken tabi» bir yerde olabilir. Devlet Başkanma değil. ancak parlamentoya dayalı bir yerde olabüir. Cumhurbaşkanma değil, ancak parlamentoya karşı sorumlu bir yerde olabilin başka herhangi bir devlet organı tarafmdan görevinden atılabilir bir yerde degil, parlamentonun güveninl «haiz» oldukça yerinden kıpırdatılanaayan bir yerde olabtlir. parlamentonun güvenini yiürdigi zamandır ki, »ancak parlamento»ca düşürülebilen bir yerde olabüir. Evet. yürütme hukuken böyle bir yerdedir. Bu yer Anayasa hukukunca parlamentoya «Tabüîk» yeridir: ama parlamento ile işbirligi yaparak, parlamentoyu etkileyerek yerine göre «fesih» ederek. hatta dayandıgı çoğunluk partisi kanalı ile parlamentoyu siyasal olarak sevk ve idare ederken de ona bagımh ve ancak ona bağunlı bir yerdedir yürütme. Bunu kınamak ve yurütmeyi parlamentodan başka bir yere bağlamak yanlıştır Anayasa Komisyonu Başkanı «1632 ük Taslağı»nda, yargıyı kendisi içinden ve bizzat kendisi tarafmdan seçilmiş organlarca yönetilen «yargı bagimsızlıgı» ilkesinden uzaklaştırmıştır. Gerekçesi modası eskimiş bir sav. Yargt gücu politik ortama girmiştir. Demek şimdl onun elinden «yargı bağımsızlıgı» ceza olarak almıyor. Bu değerlendirme, 1961 yürürlüge girdiginden beri v e Anayasa Mahkemesi kurnldugımdan beri, demokrasi sevmezlerce yapıljr. Demek Isterler ki. yargı. verecegi biçbir hükmü ile önce politik makamlarm. sonra genel yönetimin hiçbir önemli eylemml. hele bir politik tercihini. politik karar •« eyiemini •akamet»e uğratmasın. tıgratırsa, yargı politikaya girmiş olur. Şimdi Komisyon Baskanı da boyle diyor. Yanlış!.. Hukuk devteünde tüm yönetimsel poHtfk hatta yaşamsal eylemler hukukun gösterdiği yolla ve onun çizdiği alan içinde olur. Yargı da «egemenüğin yetki aianlarından biri»ni kullanma organı nitelemi ve nitelifi ile bu kurahn bekçisidir. Zaten, hukukun gösterdiğı alan ve yöntem dışına çıkan bir eylem, «bir yasama eylemi biçiminde bıle olsa hukuken meşru değildir. Dogmamış sayılır. Yarguun yaptağı işte bunu saptayıp zaten özünde biçiminde meşruluk, geçerlilik uyulurluk kazanmamış olan bu eylemin bu durumunu ilandır. Yoksa hiçbir zaman kendi basına (re'sen) ne yönetimsel ne de politik karar alabilir. Buna yapısı da elvermez: Meclis gibi önceden belli politik ayrı programları görüşlerı olan ıktidar ve muhaiefetli gruplardan kurulmamıştır. Hükümet gibi de bir Başbakanın politik yönettminde (sevk ve idaresinde), begenilmeyince sorumlu küınan ve birbirine tabi bir birim değildir. Onlarin rollerini istese de oynayamaz. Yürütmenin yeri Komisyon Başkanı. «1982 nk Taslağı»nı DM"no sunarken bakınız ne diyor ve ne demeye getiriyon «1961, yürütmeyi, yasamaya tabi bir duruma getirmişti» diyor; ve şimdi biz. Devlet Başkanını hükümeti kunnada, azletmede, Meclis'i göndermede yetkilerle donatarak. aslmda yürutmeyl bu guçsuz, bu «madun», bu tali yerden kurtanyoruz, demeye getiriyor. Yanbş!.. Parlamentarizmde. onun kuramında, pratiginde, tarihsel gelişim doğrultusunda, Devlet Başkanı «Ulusal egemenlik»in ve «Devlet otoritesi»nin eylemlerini yapmada yetkili değildir. Bu eylemlerin sonuçlanndan sorumlu değildir. Batı Avrupa'nın parlamenter demokrasi tarihi; krallarm elinden uniter, totaliter, otoriter nitelikli yetkileri alıp. onlan ulus egemenliği yetkileri halinde ulus temsilcilerine verme savaşımmm tarihidir. Işte bu parlamentarizmde. Devlet Başkanına eski kralî yetkilere benzer yetkiler verme yoktur. Çağımızda. Devlet Başkanına yetkl verilir: Bütun «yürütme». ama «sorumluluğu» Ue birlikte ona verilebilir. «1982 Hk Taslağı»nın yaptığı tse hem garantileri, kefilleri, mueyyideieri ve politik sosyal ve tarihsel ortam olmadığı halde. hem de somut sorumluluğu bulunmadığı halde Devlet Başkanına eski krali, mutlakiyet yetkilerine» benzer yetkiler vermektedir. Ona bu yetkileri vererek «Kabine hükümeti» olması gereken «yurütme»yl. yasamanın tutsaği olma. yertaden kurtarma erdemi ta.nina.mnT. Bu görüşü şimdi, bir yana bırakarak yürütmenin yeri uzerindeld bir başka yanbşa gelelim: Parlamentarizmde yürutmenin Anayasal yeri zaten nerededir ki? Hatta klasik dernokratik kuramda yürütmenin yeri nerededir kl? Bir «Yumuşak parlamentariznı» olan 1924'te yalnızca «fesih mekanizması» olmayan, l96Tde yürütme nerede olabilirdi ki? 1982 nk Taslağı da parlamentari7mi açıkça yadsiyamadığına göre ve •Baskanlı Sisteme» eğildigini açıkça ileri sürmediği rfmleri olan Bakanlıklar ve Bakanlar) aracı ile uygulatıp yürütea Başbakandır. O kabtnesinin hem politik şefidir, hem idari şefidir. hem de partisel şefidir. Bir başka deyimle her birimin (Bakanhgın) şefleri olan Bakanlardan oluşan BaJcanlar Kurulu'nun şefidir. lideridir. Işte bu yerinden doîayı da, yeni hükümetin partisel yönünün, yönetimsel (idari) yönünün, politik yönünün en yüksek şefi olmasmdan dolayi da •hükümet politikası»m saptamada en yetküi yerdedir: 1924'te, I96i'de. Fakat 1982 Ilk Tasansı'nda böyle olduğu söylenemez. Çünku onun da üzerine bir Başkan nıteliğinde Devlet Başkanı konmuştur. Parlamento güveni dışında «azil» edilebilen bir Başbakanın gerçek kimlığinden ne kuramda ne de uygulamada söz edüebilir. Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeteclük T.A.Ş. adına NADİR NADİ Cenel Yayın Müdürü Müessese Müdürü Yazı işlerı Müdürü HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL „ . OKAYCÖNENSİN AHMET KORULSAN ~.~....~~.~..AI.I ACAR • YALÇIN BAYER • Yazı İşlerı Müdür Yardımcısı Mizanpaj Yönetmeni HaberMerkezi Müdürü Fesih Azil Komisyon Başkanı. fesih ile Cumhurbaşkanına verilen Başbakanı azil yetkisini birbirlerini tamamlayıcı gorüyor. Evet. böyle bir tamamlama var: Cumhurbaşkanı otoriteryanızmim kurmadadır bu tamamlama. Şimdi programı olan (çünkü bir parti programı da olan ve bu parti programı ile seçim utkusunu da kazanmış olan) yani seçim kazanmış bir politikanın sahibi olan bir devlet sorumlusunu, bir sorumsuz organın azil edebilmesi nasıl olur? TEMSİLCkjER • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : ~ YAtÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMETMERCAN Bakanlar Kurulunun Gerçek Lideri Anayasa Komisyonu Başkanma göre bir büyük yenilik de şurada: 1982 ük Tasansı'nda Başbakan ilk kez Bakanlar Kurulu'nun «gerçek lideri» yerine getırilmiş olacaktır. Çünkü «hükümet polittkası» artık Başbakanca saptanacaktır. ama sorumluluk hepsine... İşte tasan bu Hkeyi getinnişttr. Böyle diyor Komisyon Başkanı. Burada insan soruyor: Allah, Allah, bu ilkenin ilk kezliği nerede? 1961'in ilkesi başka mı ki? Şimdi Komisyon Başkanınca noksan ve bu nedenle biraz yanlış deyimlenen ilkeyi anlatalım: 1961, bir parlamentarizmdir. Ondan beri ve hatta ondan önce 1924'ten berl özel olarak Türkiye'de genellikle parlamentarizmde «kabine hükümeMn gerçek önderi Başbakandır. Hem politikayı parti programma göre saptayan, hem partı izinde böyle bir programı demokratik yollarla yapttran ve yapan, hem de onu yönetim ve yurütüm aygıtı (ve bu aygıtın hükümet bi SERVtS ŞEFl£Rİ * İstanbul Haberleri. Selahattin CÜLER Dış Haberîer î Ergun BALCI Ekonomi Osman ULAGAY Yurt Haberleri: Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ Magazın • Yalçm PEKSEN Spor: Mehmet TEZKAN . Araştırma: Şahin ALPAY Düzeltme: Konur ERTOP BÜROUVR • KonurSokak Ho. 24MYenişt^ir ANKARA. Yargımn Dolitikacılıaı Düzeltmeler yapılmalı Komisyon Başkanı. «Gerekli degişiklikler yapılacak» diyor. Yani düzeltmeler. Elbette Önce belirttigimiz bu bilimsel yanlıslar duzeltihneli... a) Fesih yetkisi işletibneli. Nastl? Bilim kurumlannm önerilerinde yolu gösterilmiştir. b) Hükümet. ancak parlamentoya bağlanmnlı (katiyen başkasrna değil). c) Parlamentoda danışma çerçevesinde bile olsa kendisinden başkası ile «vesayeta benzer» ilişkıler içine konmamalı. ç) Başbakanın azli kesinlikle söz konusu edilmemeli. Bu Meclis'in onu denetlemesi hakkına ortak olarak «imperial» bu görüş olabilir. ama demokratik olamaz bu yetki ve benzerleri. d) Sorumsuz olan ve de öyle olması gereken Cumhurbaşkanına devleö işletme gerekçesi ile kişileşmiş yetkiler tanımamalı. Bunlar. bugun devleti durduracak boyutlarda sonuçlar verebilir (Üçüncü Napolyon örnegi). Tel: 1758 251758 66 idare: 1833 35 Tel: 25 47 09131230 Tel. 1455019731 BuanvaYayan: HalltZiya Bulvan No: 6 5 / 3 İZMİR Atalürfc Caddesi, T.H.K Ijhanı Kat2/13 ADANA CUMMtJRIYET Matbaacılıkve GazetecilikT.A.S. Tiirkocağı Cad. No: 39 • 41, Cağaloğln • İSTANBUL P.K.: 246 istanbul, TeU 20 97 03 (5 bat) TAKVtM 2 EYLÜL 1982 İMSAK 4.35 GÜNEŞ 6.23 ÖĞLE 13.14 İKİNDİ 16.56 AKŞAM 19.45 YATSI 2L20 SfiT AKBAL anavasaiçin içi Ulusumuza Beklentilere uygun değil Hangl Anayasa tasansı hazuiannken bizde ve başka ülkelerde böylesine bir eleştiriye uğradı, daha da öte. yergi konusu oldu? Genellikle degil, çoğunlu| u n da üstünde olumsuz görüşler sergileniyor basında, söyleşüerde. kişisel konuşmalarda.,. Öyleyse «Usarı» bile denemez, adı üstünde «taslatotır bu! 1961 Anayasası'nın 50'den faz la maddesi «lüks» sayüarak 1971. 1973'lerde değiştirildi. Ne oldu? Lükslüğü giderüen Anayasa yine uygulanmak istenmediğl, uygulanmadığı; yöneticiler <tttrlüçeşitli> kişisel yorumlarla oyalandıkları ya da direndlkleri için sonuç değlşmedi: 12 Eylül'e ulaştık. Bu taslak Anayasa yöntemlerl açısmdan, dil ve anlatım düzenslzlikleri yönünden, çağmııza ve Türk toplumunun istek ve beklentilerine uygun düşmemesinden yetersizliği yeterince anlaşılmıştır. Ya geri ahnacak. ya da Danışma Meclisi ve Milll Güvenlik Konseyi'nce büyük değişikliklere uğrayacaktır. Bunca eleştiri bunu göstermefctedir. Daha da sağlıkh ve uygun olam ise: 1961 Anayasası'nın gerek çeler. boşluklar ve fazlalıklar iyice bilindiğine göre bütünüyle gözden geçirilerek geliştirilmesi, yenilenmesidlr. Kemal ÜSTtTV / İSTAKBTJL çeken bir Anayasa'nın ulusumuz tarafından onaylanabilmesi olduk ça zordur. Çagın getirdiği ekonomik, politik ve sosyal bunalımlardan bizi kurtaramayacak bu tür bir Anayasa'yı ulusumuz hiçbir zaman benlmsemeyecelc ye kabul etmeye cektir. GeUsmlş, uygar demakratii: top lumlann temelinde yatan, o ülke insanlannın temel hak ve özgürlüklerinin geliştirilmiş. butünleştirllmls olmasadır. Yotaa dofru dürüst temel hak ve özgürlüklerini dahi kıjlianamayan bir toplum oltnamız elde değildir. Atatürk ilkelerine ayton, ulusumuzun kalkmmasmı, sosyal refaha ulasrnamızı engelleyen, kişl özgürlügünü. düşünce özgürlügü. basın özgürlOğü gibi haklarımızı ortadan kaldıran bu Anayasa taslağı değiştirilmelidir. Hakan îaşar DİNÇ Lise öğrencisi tST. ruluşlara siyaset yapma yasagı koyulmasını istemektedir. Siyaset yapma kavramı bilindiği gibi son derece elastiki, suurlan belli olmayan bir kavramdır. Üyesi olduğum Mühendis ve Mimar Odalarının yülardu ülke kaynaklannın en ekonomik ve toplum açısından en yararlı bir şekilde kullanılması için öne sürdükleri gorüşler. yayınladıklan raporlar siyaset yapma olarak nitelendirilip. kötülenebilir mi? Örnek verelim, ülkemizde ula%ım politıkasında karayolu taşımacılığından vazgeçilip. demiryolu ve denizyolu taşımacılığma yönelinmelidir denince. siyaset yapılır denilerek bu göruşlerin belirtilmesi yasaklanabilir mi? Demokratik toplumlann en önde gelen özelliklerinden blrl de duyarlı, eleştiren ve öneriler sunan bir yapıya sahip olmalandır. Şu veya bu gerekçe ile sendikalann, meslek kuruluşlannın ve derneklerin sesleri yasalarla ne kadar kısüıyorsa cağdaş demokratik toplum olma özelliklerinden o kadar uzaklaşüıyor demektir. K. Kadir KAHEAMAN Elektrik Mühendisi ANKARA •Gazete. dergı, kıtap» broşur hazarlama. •Dızgı. pikaj montaı ve baskı ışlen. •Tamtım. halkla üışkiler. araştırma, •Fürn produksuyonu. radyoTV program vapırru ışlenniz \^m hızmeünızde. Isöklal Caddesi 69'4 Mavi Hani Telefon: 45467 VflPIMEVİ Aradan .uzu» zâînan, geçtL N,çdense, blrden ânjmsadım o konuşmayı.. Bir haziran sabahıydı. Geceden yeni çıkmıgtık. Evin kapısı çalınmış, içeriye bir kaç görevll girmişti. Birlnin ellnde bir kâğıt vardı, orda yazılanları okuyup sorular yöneltmiştt Oturmuyordu, boyuna dolaşıyordu. Ben gezinip duruyordum. Bir çok şey sordu. Yanıtladun. Garip sorulardı, yanıtlaması kolaydı, gizliyecek bir şeyim yoktu bi! Her gün gazetede açık açık yazamştım düşünceleriml, görüşlerimi.. Daha da yazacaktım. Herşey ortadaydı, açıktı, beUrgindL cSiıin yaıılannın başka radyolardan dinliyoruz» dedi birden. Bir suçlamaydı. Benlm yazılanmı okuyorlardı, demek beğeniyorlardı, demek onlarla aynı çizgideydim!.. Türlü anlamlar, sonuçlar çıkarılacak bir sözdü bu. «O radyodan dinliyoruz yacdıklarınızu dedi. O yetkiliye şunu sordum: «Niye doğradan doğmya kendiniz okumuyorsunuz da o radyoları dinliyorsnnuz?.. Ben her gün yazıyorum. Isteyen alır, okur, isteyen başka yerde yayınlar, başka dile çevirir. Ben ona kanşamam» Sonra ekledim: «Belki bile bile okuyorlar, aramızda tatsızlık çıkarmak Için, ortahğı balandırmak Geçen gün Aîyon'da Sayın Devlet Başkanı Anayasa'ya «Hayır> yanıtı verilmesini savunanları dış yaymlardan alınan direktife göre davranmakla suçladı. Aldıkaçtı Komisyonunun Anayasa taslağı haftalardır tartışılıyor, yeriliyor, eleştirıliyor. Tüm basında olumsuz karşılanan pek çok yeri var. Değişık görüşteki yazarlar, öğretim üyeleri bu taslağın kötülügü üzerinde durdular. Hemen hemen befenen künse yok gibi!... Şimdi ne diyeceğiz, bütün bu değişik çizgide kl yazarlar, çizerler, aydınlar, dış radyolann buyruklarına uymak için mi bu taslağı eleştirmekteler?.. Böyle bir varsayımı İleri sürmek bile üzücüdür. En hafif deyimle, Türk aydın gücünü, Türk yazarlarını kolaylıkla etki altmda kalan kişiler saymaktır. Yıllardır Atatürk devrimini, ilkelerini tam bir içtenlikle savunanlan, Atatürkçülük savaşında türlü sınavlardan geçenleri böylesine bir yanlış suçlamanın gölgesinde bırakmak tarihsel bir yanılgı degilse nedir?. Ben öteden beri 1961 Anayasa'sının değişmesini yinelerim. Buna inandığımdan, 61 Anayasasmı suçlu görmediğimden... Başkalan, hele yurt dısındaki bir takım yerler, kişiler ne derler, ne düşünürler, beni ilgilendirmez, ben kendi görüşümü savunurum. Aldıkaçtı Komisyonunun taslağını beğenmiyorsam, bunu yazıyorsam, bu taslakta yer alan göruşlerin, düşünüşlerin Kemalist Türkiye'ye, Atatürkçülüğe. gerçek demokrasiye, çağdaş uygarhğa hiç tnl hiç yakışmadıgma inandığım içindir. Atatürk'ün başlattığı ilerici atıhmın, çagdaşlaşmanın, halkı bilinçlendirmenin, az gelişmişlikten kurtulmanın böyle bir Anayasa taslagıyla durdurulmak istenmestni Türkiye'nin yararma görmediğim içindir. Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya'nın «Siyasal Kurumlar ve Anayasa Hukuku» adlı yapıtmda şöyle der: «İlerlemeye devam, sapılan Kemalist Yöntem'e dönüşe bagrlıdır. Her şey siyasal bağımsızlıgı iktisadi bağnnsızlıkta tamamlamaya dayanıyor. Bizce Kemalizm «az gelişmişlikten kurtuluş» tur. Atatürk bu gerçeği görmüş büyük insandır.» Yine Tunaya kitabınm son sayfasında şöyle yazar: «Demokrasi biçim değildir. özgür bir yaşantıdır. Demokrasi insanların mutlulagn için bir araçtır. Amaç değildir. Türkiye'nin kalkınması sosyal bir demokrasi doğrultusunda gelişecektir. Bugün anlaşılmıştır ki Türk halkı ve milleti, demokrasiyi ge'istirebttecek ve koruyabilecek bilinci kazanmıştır. Bv bilinç büyük ve anlamlı bir güvencedir.» Aldıkaçtı komisyonunun hazırladığı Anayasa taslağına karşı çıtoyorsam, bu taslaktakl niyetleri, (Arfcası 11. Sayfada) İLAN SUMERBANK ESKISEHİR BASMA SANAYİİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN (600 Ad. Rotasyon Nikel Şablonu alınacaktır) 1 Müessesemizce, Basma Işletmemiz Rotasyon daiıesinin ihtiyacı için; 100 adet 60 mesh'lik 300 adet 80 » 200 adet 100 » olmak üzere toplam 600 adet Rotasyon Nikel Şablonu saun alınacaktır. 3 Tekuf mektuplannın nıımünelenyle birlikte 6 Eylül 1982 pazartesi günü saat 17.00'ye kadar Müessesemızde bulundunılması lâzımdır. Geciken teklıfler değerlendirmeye alınmaz. 3 Müessesemiz 2490 sayüı Kanuna tabi değildir. (Basın; 20790) 5780 Sosyal ve ekonomik haklar Gelişmekte olan bir toplumun sosyoekonomik değişikliğini bir an önce yapması, çagın gerlsinde kalmamanm gereğidir. Oysa taslak bu açıdan yetersiz katanş. sosyal ve ekonomik haklan yerine getirmek istemeyen hükümetlere açık kapı bırakmıştır. Devlet, toplumsal kalkmmaya yönelik devletçilik politikasını izlerse en yetersiz mali koşullar içersinde bile, bir süre sonra sosyoekonomik alanda önemli başarüar elde edebllir. 19291939 yıllan arasında bunun örneği görülmüştür. Blrinci dünya savaşı, ulusal kurtrüuş savaşı ve 1929 dünya ekonomik bunalımmın ağır koşullarına karşın, söz konusu tarihlerde sanayi üretim artışmda Japonya ve Sovyetler Birliği'nden sonra Türkiye, %96"Uk bir artış Ue üçüncü srada bulunuyordu. Dünya sanayi üretim artış oranı %19 lken Türüye' de bu artış %96 idL Dlusal sanaylmizin temellerlnin de o dönemlerde ataldığuu söyleyebiliriz. Günümüz Türkiye'sinin anamal ve teknik eleman olanaklan 1930in yıllara göre daha lyldlr. Yeter kl toplumsal kalkınmaya yönelik devletçilik politikası uygulanabllsln. 12 Eylül öncestoln sosyoekonomilc aksaküklan ortadan kaldırümadıkça, temel hak ve özgürlükleıe taslakta konan sımrlamaların bile gelecektekl benzer sorunlan önleyemiyeceğini de belirtmek isteriz. Davut YILMAZ Hukokçu / tSTANBUl Kısa... Kısa. • «Birbuçuk milyonu aşkın memurun meslekı, sosyal, ekonomik haklar ını savunmak gayesıyie Atatürk ve sosyal hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda, memurlara Yüksek Hakem Kurulu eşliğınde toplu sözleşmeli sendikal hak verilmesini, yeni Anayasa'da hukme bağlanmasını önemle dileriz.» Hikmet ÇEÇEN, Emekli Sendikacı İstanbul • «Öğrencisi olduğum, Hocam Aldıkaçb, Anayasa Hukuk'unda «Anayasa teknigi» diye bir kavram olduğunu bize öğreten asistanlarının verdikleri dersleri izleseydi, ya da öğrencilerinin sınav kâğıtlarını özenle okusaydı. sanının sonucta böyle bir metin ortaya çıkmayacaktı.. özgür GENCAN • «24 Ocak kararlanyla daha olumsuz bir ekonomi • politika uygulanmaya başlanüdı. Şimdi de olumsuzluklarla dolu bir Anayasa bizlere sunuldu. Okuduk ve husrana uğradık.» Nejla KAYA, Samsun • «Ben, 1982 Anayasa taslağuu 20. yüzyuın bitimine doğru gidillrken, ak uygarbğın üstüne indirilmek isteoilen bir kara çarstf olarak nltelendiriyorum.» K. TOPRAK Adana • «Mesiek kuruluşlan, meslek men suplanna yasak bölge haline dönüştürülerek tekelleştiriliyor. A. Yaşar İŞBtTtRRN Bayrampaşs • «Taslak Cumhuriyet'ın kuruiuşundan bu yana meriyete konulmuş Anayasa'lann çob gerisiode kalmıştır. Bu millet böyle bir Ana yasa taslağına lâyık değildir.» Niyazi İDEMEN Bakirkoy • «Uygarhkla ve demokrasi anlayışının çağdaş boyutlariyle çellşk> içinde olan bir Anayasa taslafıym karşı karşıya bırakılmış durumdayız. Türkiye'ye böyle bir AnayasB lâyık görulmemelidir.» Ahmet TELLl Ozan Aokara • «Dağlanndan bal, ovalarından yağ aüan Ulke ÖREN» (Yunan Mitolojisinden) Geleneksel koonkseverliğimizi rimle paylaşın. Cennet Oren'de bi2180 TL. 3750 TL. Güven vermiyor •Huzur va güven orfom» gctirme» iddiasındaki Anayasa taslağı besbelli ki sermaye dışında kimseye güven vermedi. Güven verilen sermaye çevreleri gayat rahat ve magrur. Emekci halk kitleleri ise; 'Bilim, hukuk, adalet, huzur ve güven adına haarUtnan Anayasa bu mıt?» diye gözlerine inanamıyor. Yasama ve yargı aleyhine yürütmeyi güçlendiren ve gücu tck elde toplayan bu özdeki bir Anayasa ile demokrasi olur mu? Halk kitlelerinin hak ve özgurlükleri geliştirilerek, toplum ve devlet yönetimine yaratıcı şekilde katılmalan sağlanarak sorunlaı çozüIür. Demokratik gelişmenin önü açılarak bunalımlann üstesinden gelinebilir. Bu, 1961 Anayasası'nın özüne sadakatla mümkündür. Veysel ÇAMLIBEL Ziragt Mühendm ADANA 2 kişi ratak • kahvaltı 2 kişl tam pansiyon Daha fazla bilgi ve rezervasyon için tstanbul TEL: 61 31 67, ören Tel. 343. 25.000 ADET PLASTİK MASURA SATIN ALINACAKTIR 1 Müessesemiz ihtiyacı 25.000 adet plastik masura satın alınacaktır. 2 Konu Ue ilgili kapalı teklif ve numuneler en geç 10.9.1982 günü saat 17.00'de müessesemizde bulundurulacaktu. 3 Geniş bllgi müessesemiz Ticaret Müdürlügü Satınalma Servisinden sağlanabllir. 4 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dlledlgtnden almakta serbesttlr. SÜMERBANK MERtNOS FÜNLÜ SANAîtt Mt ESSESESt BURSA (Basın: 20788) 5779 ı İleri toplum olmamıza set çekiyor Sayın Orhan Aldıkaçtı «Çagdaş ve Demokratik Anayasa» adı altında 1920 Anayasasma benzeyen, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı, sendikal hak)an güçsüz küıcı, yülarca aunteriyle çauşan işçimizln elindeki haklan bir çırpıda ortadan kaldıran, bir ortaokul ögrencislnln dahi yapmayacagı dll yanlışlıklarıyla dolu bir Anayasa'yı önüınuze çıkarmış bulunmaktadır. Demokratik, laik. sosyal ve hukuk devletlne ters dflşen bir Anayasayı yan Osmanlıca, yan Öztürkçe kelimelerle bezeyen, İleri bir toplum olabilmemlze set # Meslek kuruluşlarına siyaset yasağı tşverenlerin bir bölümü dışında hiçbir kesim tarafından onaylanmayan 'Aldıkaçtı Anayasası* taslağı üzerinde komisyon sözcülerinin TVden verilen açıklamalan ibret vericiydi. Taslağın hangi hesap ve kaygılarla hazırlandıgını komisyon üyelerinin kendi seslerinden dinlemek oldukça ögretici oldu kamsındayun. Komisyon sözcüsü Sayın Şener Akyol, gecmiş dönemlerde sendika. meslek kuruluşlan ve derneklerin siyaset yaptığım söyleyerek bu ku birliksan • Abone kabulur edilir. 9 Kullarulmış makina alınır. HCRO MAKİKALARI TAMİR WERKEZİ • Mer marka yazı hesap tekslr kasa ve elekro nik besap makinalan tamlr ve bakum. YHksekkaldırun Cad. Ollve Han No: 30 Kat 3 No: 15 KARAKÖY 43 72 59