Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 AĞUSTOS 1982 Cumhuriyet 1| (Baştarsfı 1. Sayfada) çağrryı hep sendikalann yaptıklannı hatırlattı. «Sav cılar işverenlere iş barışı çagrısında neden bulnnma dıklannı talç sormadılar. Sürekll l«.çl sendikaları ba n? çajfnsı yapar, işverenler bu çagrıya nymaz, sendikalar greve grltmek zorunda kalırsa boyalı basra elbet iş banşını bozan taraf ola rak tsçl sendlkalannı srösterecektir. Sendikaları aracıüğı ile sflrekH bans çagrısı yapan DtSK ml sınıf uzlasmazhgını çıkarttı, hlç ban? çağrnsı yapmıyan Işverenler ml, bnna karar vermek gereklr» geklinde konuştu. 24 aralıkta başlıyan DÎSK davasımn dünkü oturumu başlamadan hastalıgı nede ni 1 e sanıklardan 1 Flkrl Tanta, duruşma salonuna kadar getlrilmlşken, doktor muayenesl sonunda Da vutpaşa Tutukevlne gerl gönderildl. 52 sanıkla sürdurülen du ruşmada Genel Başkan Vekili All Rıza Gtiven'in sorgusuna geçlldl. Duruşma Yargıcı Çetln Gövener, önce sendlkal geçmişini açıkiamasmı lstedl. Güven 1950 yılında Gabriel Gabrl eloglu Fabrlkasında usta başı Iken sendlkacıhk yasamınm Istanbul Tekstll Sen dikasına girmesl lle başladığını, 25 yılhk sendlkal ya şamı boyunca aynı sendlka da yönetlcllikten başlıyarak. federasyon, Türkîç'te trörev yaptığmı daha sonra Teksif'ten aynlarak Tekstll'l kurduklarını, DtSK'e geçtiğini, 1975 yılmdan bu yana da DtSK'te çeşltlt dalrelerln müdürü olarak Yü rütme Kurulu Oyellğl görevini sürdUrdüğtinU anlattı. Derneklerle llişklsl soruldueunda da TEKSİF adı na TMGT yönetlm kurulu üyellğl yaptı&ını, Banş Der ne§l kurulus çalıçmalanna katıldığını, yasa dışı gördü fcü lçln degll, sendlkacı ola rak zamam olmadığı lçln Banş Derneğl çalışmalannı sürdürmedlğlnl söyledl. Slyasl Rörtişüne Ulşkln soruyu yamtlarken lse, önce llkle klşllerln slyasl görflglerlnden yargılanamıyacakları bllinclnde olduğunu vur guladı. bllgi olsun dlye soru yu yanıtlayacağmı, 1950'de DP'ye Oye olduğunu. yerll malı kampanyası lçin sendl kanın yaptığı mltlnge karşı çıkılınca partlden aynldığını. 1957'de HOrrlyet Partlslne Oye olduğunu, 1972'de CHP'ye Oye olduğunu, l?çl bürosunda görev yaptığım, o partlnln tüzüğüne, progra mtna lnanan blr kişl olarak başkaca blr dünya görüsü ol madığuu bellrttl.. Rıza Güven Bayazıt büyük tehlike lan kesilerek, su Mercan'a alc tanldı. Kapalıçarşının öruculer çıkışı kapısı açılarak içeriye iki itlalye grubu alındı. Astar handan buraya devamlı su sıkılarak yangının Kapalıçarşı'ya geçmemesine çabşıldı. Konlekslyon, orlon, boya v« yanıcı maddelerin bulunduğu lşhanındaki yangın milyonlar ca liralık zarara yol açtı. Çarşılı han'm yöneticllerl Ab dullab Hazer, Hiramet Şentürk ve Kenan özen'in verdikleri bilgiye göre zararm mllya ra yakın olduğu tehmin edilen yangında can kaybı olup olma dığı hsnüz belirlenemedi. llgi liler rüzgarm yangın sırasında aksi yönde esmesini iyi bir şans olarak değerlendirdiler. Çıkıs nedeni belirlenemeyen (Baştarafı L Sayfada) yangın sırasında yörenin elek rildi. Istanbul VaUsl Nevzat A trikleri kesildi. Bu arada TRT yaz, Patrik Şnork Kalustyan ve iki kez yayını keserek itfaiyenin Ermeni cemaatinin ileri gelen duyurusunu yayınladı. Duyuru lerlnln katıldığı törene bir me da izinli dahi olsalar bütün it saj gönderen Başbakan Bttlend faiye erleri görev başına çağUlusu, «20. yüzyılda insanlar rıldı ve yangının Kapalıçarşı'ya arasına klıı ve nefret tohumlan sıçraması olasılığına karşı atarak onlan kendi amaçlan yangın yerine gitmeleri istendi uğruna ölüme gönderenler, eİlk belirlemelere göre yanminlm kl, Artin'in bu yttrekU protestosundan utanç duyacak gının hanm bodrum katmdaki iç çamaşırı satan bir lardı» dedi. Dün saat 13.00'deki tören dükkandan başladığı saptandı. Kumkapı Meryem Ana küısesinde Vali Ayaz, 1. Ordu Protokol Subayı Albay Şinasi Yaycı, Türk Erraenileri Patriği Şnork Kalustyan, Ermeni Katolikleri Başpiskoposu Çolakyan. Rum Patrik vekill Yarmanos'un 33 Ermeni kilisesinin başkanlanren ve kalabalık bir yurttaş top luluğunun katıhmıyla basladı. Beyazperde oyuncuiarmdan Nu ANKARA, (CumhuTİyet Eübar Terziyan'ın da yer aldığı renaze törenine Başbakan BU rosu) Kapatılan CHP'nin es lend Ulusu, TUrk Basın Birliği, ki Genel Başkanı Bülent EceIstanbul Valiliği, 1. Ordu Ko vit'in 2 ay 27 günlük hapis cemutanı ve tstanbul Üniversite zasınm ertelenmesi konusu he nüz açıklığa kavusmadı. si Rektörü adına çeleııkler gön Bülent Ecevit'in 2 ay 27 günderüdiği görüldü. Tören sürelük hapis cezasmın 4 ay erteSLnce Patrikhane ve Meryem lenmesi için avukatlan infaz Ana kilisesi çevresinde sıkı gü savcılığına başvurmuşlardı. Cevenlîk onlemleri alındı. zanın ertelenmesi konusunda henüz bir karar alınmadıgı be lirtildi. Öte yandan Ecevit'in napıs (Baştarafı 1. Sayfada) ve 10 yü iıapıs cezası almıştı. cezasma ilişkin tesüm olma sü resi yann sona eriyor. Infaz Court Cezaevi'nde bu süreyi dolduran eski MHP'U senatör savcılığınm erteleme istemı ko cezasuun bitiminden sonra nusundaki kararı bugün EceTürkiye'ya getirilmiş ve îstan vit ve avukatlarma büdirilmesı bıit l. Ağir Ceza Mahkemesi' haliııde konu açıklığa kavuşande yargılanmaya başlamıştı. cak. Karann bupün bildirılme Dava, Bayban'uı 16 yü hapse si halinde ise, Ecevit'in yann mahkum edilmesiyle sonuçlan teslim olup olmayacağı konusunda infaz savcılığmın görüdı. şü alınacak. (Baştarafı 1. Sayfada) Geceyansı denetim altına alınan alevler Çarşüı hanın yan masına neden oldu. Belediye Başkanı Ecmel Kutay yangının başlangıcından kısa bir sure sonra olay yerine gelerek söndUrme çalışmalannı bizzat denetledi. Istanbul Emniyet MüdurU ŞukrU Balcı, Garnizon Ko mutanı, Itfalye Müdürü Vali Nevzat Ayaz ve diğer yetkililer de yangın söndürme çalısmalannı izlediler. Bu arada yanguıın söndürülmesi için itfaiyenin su sıkıntısı çektiği görüldü. Bunun üzerlne Divanyolu, Gedikpaşa, Mithatpaşa, Vezneciler'in vana GÖZLEM Ne sorarsanız sorun yorıst aynı (Baştarafı 1. Sayfada) evlerinin bulunduğu merkealere taşıyorlar. Pındıklar, buluna bılen düzlükler, sahilin yaya yolları Uzerine serilmiş. Yine de kampanya döneminin alışılmış kalabalığını, sabahları kah veler önünde kurulması gereken işçi pazarlannı göremiyoruz. Fındık kurutulan sergiler küçük, çuvallar dolu değil.. Acaba erken mi, geîdik! Ama, 1 2 gün sonra Fiskobirliğin alım yerleri önünde kuyruklan oluşturacak fındık hazırlığı yok. Kahveleıde neden işçi yok? Fmdık yok. Pındık toplamayacak mısınız? Fmdık yok ki. Kolay gele, toplama nasıl geçti? Fındık yok. Ne sorarsanız sorun, yamtı «fındık yok.» Merak edip tarlalara yaklaşıyorsunuz; Dallar bu mevsimde olması gerektigi gibi aşağı dognı eğilmemlş. Dallarda agırlık yapacak fmdık yok. Canmız çekiyor, torbadan ikram edilen taze fındığı dişlerimzle kırarak yemeye başhyorsunuz. Pek çoğunun içi boş. Oysa size sunulan, îstanbul pazarlannda satılan, başkaca da ise yaramıyan kalitesiz türlerden değil, dünyamn en Unlü tombul, yağlı Giresun fındığı. ton ve bu yılki rekolte tahminı 200 225 bin ton. Gerçi yıllara göre gerçekten îniş çıkışlar var, ama genel bir gelişme çızgisi gözlemleniyor. Geçen yılla bu yıim karşılaştırmasmda olduğu gibi, yan yarıya üretım düşüşü hiç yok. Üstelik daltiaki fmdığın içınin boş olması nedeni ile dalda yapılan rekolte tahminin de yanlış olduğu ve rekoltenin 150 bin tona kadar düşebileceğini söyleyenler çoğunlukta. GÜBRE VERtLEMEDİ bu yıl hiç verilmedi. Geçen yıl taban fiat 125 lira iken Fiskobirliğin fındık borcunu zamanmda ödeyememesi sonucu fındık fiyatları 7ü liraya kadar düşünce de lyice parasız. kalındı. Üstüne üstük birçok bolgede fmdıklar'n yaşı elliyi bulmuş. Verimi artırmaya yönelik bilgili bakım hiç yok. Ziraatçiler yüksek verim için fındıkların mesafeli ve bir ocakta 3 4 dalı ya da Uretici diliyle ağacı geçmenıesi gerektığini anlatıyorlar Bizim gördüklerimizde bir ocakta ortalama 6 9 dal var. Fmdıklıklar iç içe. Üretl ciyi verimli bakıma yönlendire cek hiçbır çalışma görülmüyor. Fmdık, ondan beslcnen insanla birlikte. adeta kaderleıme terk edilmiş Her şey apaçık. fındık ve top rak, insan elı değmeyince, gubre, ilaç verümeyince ürun veremıyorlar. Fındık üreticisi de, bilgili eller ybnlendirmeyince, ekonomık destek görmeyince fmdığma bakamıyor, yoıgun toprağı besleyemiyor. îkisi de kaderlerine doğa yasalanna terk edilemezler. öncelikle dal da fındık yok demek, TUrsiye' nin en önpmü döviz girdisı yok demek. Bir de işin sosyal devlet cephesi var. Giresun, Ordu ve Trabzon'un bir kısım üçelerinde fmdıktan başkaca bir tarım ürünü yetişmiyor. Bu yö relerin insanları, karmlan dny muyor diye fındıklannı kesme yc, başkaoa bir şey ekmeye kalkışırlarsa. bol yağış ve toprak eğimi nedeni ile, zaten çok az olan yöre topraklan, olduğu gıbı denize akacak. Nüfusu yoğun yörenin insanı zaten Samsun'dan Doğuya tındık, Trabzon'dan Doğu'ya da çay olmak. ürere, toprak 5'e.tersiz'jği ve ıklim koşullan sonucu tek ürü. ne, tek gelire mahkum edilmiş. Ne kadar nç kahrlarsa, Türkiye'nin başka yörelerine o kadar büyük oranlarda göç ediyorlar.. YARIN: Fındıkta alavere (Baştarafı 1. Sayfada) zısıydı, gerekçeydl, başlangıç hükümleriydl, bu konularla hiç uğraşmamış olurduk. Elin îngllizl boş yere mi bunca yıldır yazısız anayasa lle idare edlp, duruyor. Sözlü anayasa olsa anayasa sosyalizme açıktı, kapahydı, yok efendim, anayasa anarşiye yolaçmıştı, lükstü, şuydu, buydu, bunlann hiçbiri olmazdı.. Zararm neresinden dönülse kârdır; hazır, şu «Aldıkaçtı Anayasa Taslak Tasarısı», bunca gürültü koparmışken, vazgeçelim şu «yazıh anayasa» sevdasmdan.. Ingilizler gibi, yazısız anayasa ile yönetilelim; Ingiltere «demokrasinin beşiği» değil mi, biraz da bu beşikte sallanalım.. Peki, diyeceksiniz ki: O zaman nasıl anlaşacağız?.. Kolay.. Ömeğin, «düşünce öıgürlüğü» denlllnce, yurttaşlar. birbirlerinin yüzlerine manalı manalı bakarlar. basın özgürlüğü deyince, boğazlarına kılçık batmış gibi, üst üste öksürürıer. Sendika hakkı deyince, havaya bakıp, ıslık çalarlar, ne var bunda bilmeyecek?.. Ne var şu «yasıh anayasasda anlamıyorum. Sözlü anayasa en lyisi.. O zaman «Anayasayı ihlal ettin» dîye Başbakanlar asılmaz, önüne gelene «Anayasayı tangur, tungur ettin» diye dava açılmaz, Aldıkaçtı ortaya çıkmaz, bizler de ne güzel gül gibi geçinirdik.. Eskiden bizde «anarçinin kökünün dışarıda olduğu» söylenirdi. Şimdi, anarşiden anayasalar sorumlu tutuluyor. O zaman anarşinin kökü dışarıda değil, içerdedir; öyle değil ml efendim; anarşinin nedeni anayasa ise bu anarşinin kökü bulunmuş demektir. Kök, anayasadadır. Yok eğer, anarşinin kökü dışarıda ise anayasa bu anarşinin nedeni değildir. Var mı başka yol?.. Yok. Eğer, «yazılı anayasa» olmasaydı, bu tartışmalar da çıkmazdı. Adama «yaz bir anayasa, tath olsun» diyorsun, yazamıyor, ne yapacaksm, bizde bu iş olmuyor, yazımız kötü, bir türlü yazmasını bilemiyorıız. îyisi mi sözlü anayasaya meyledellm... «Sözlü anayasa» deyip geçmeyin, «sözlü anayasa» kendl içinde de bölümlere ayrılır. Örneğln. «açık sözlü anayasa» vardır; efendime söyleyeylm, «sazlısözlü anayasa» vardır. «Sazlısözlü anayasa»ların en iylsl «nlhavent nıakamında» olamdır. Bir de «uşşak makammda anayasa» vardır. Sazlı sözlü anayasa da tıpkı yazılı anayasalar gibi «fasıllara» ayrılır. Sazlısözlü anayasalar, «tektek basaraktan, bade süzerekten» yürürlüğe konur, «Esmerlm, blçim biçira, ölürüm esmer için, âlem bana hayrandır, esmer sevdifim için» diye de anayasa işlerliğe sokulabilir. Bu konu «doktrinde» tartışmahdır. En iyl anayasa sözlü anayasadır. Ne karışam olur, ne görüşeni... Cümlemize sözlü anayasayı salık verlrlm. Yemeklerden önce blrer cümle yeter.. Fazlası glşkin» Hk ve pişkinlik yapar. Ulusu Ecevit'in durumu açıklıga kavusmadı • MHP eski Bilenlere, ziraatçilere soruyo ruz. Geçen yıl iazla fındık veren toprağın yorulduğunu doğruluyorlar. Hemen ardından da, insanm görevinin toprağa yardım etmek olduğunu. tanmm anlamının bu olduğunu anımsatıyorlar. İnsan eli değme rten doğru olan kuralın, fındığın bir yıl ürün verıp, sonraki yıllarda daha az ürün vermesi kuralının, insan katkısı ile değiştiğini vurgulayarak, bu sayede fındıkta yıllar içinde genel bir üretim artışının görüldüğünü anlatıyorlar. Yorgun toprak, yaşlanmış fındık ağaçları yeterli bakım ve gübre, 1 laçlama görmeyince, bütün olumsuzluklar üstüstn gelınce, bugünkü kötü durumla karşı YORGTJN TOPRAK karşıya gelindi. Fındık ekim aSoru soran bakışlannıza ge lanlannda aslında hesapsız. nel ve ilk yanıt, «Toprak yornl programsız. yanhş kararlarla du» oluyor. Geçen yıl çok ü büyük artışlar olduğu halde fm rün veren toprak yorgun düş dık üretimi 1971 . 72 yıllanntü. Meyva veren topraklar hep dakl Uretim düzeyinin de alböyle değil midir? Bu yanıta, tına düştü. Ki. bu dekara vetoprakla doğrudan ilgisi olmı rim olarak değerlendirildığinyan Giresun Valisi bile kızdı: de, benzeri bir örneğe ancak «O slzin dedlğiniz yıllar önce çok eski yıllarda rastlanabihr. si İçin doğru Idi. Agacı kaBtLGtLt BAKIM YOK tiprinr bırakırsın. bakmazsin. Üreticilere soruyoruz.. Çok htr yıl verir, toprak, bir yıl «on azı normal gübresini vermis, ra yorulur.» büyük çoğıınluk geçen yılın ya rısı, üçte biri kadar gübre kulGiresun Valisi'nin «bir sebebl olmah» sözüne takıldık. Yıl landım diyor. Hiç kullarurnlara göre, Uretim tablosuna göz yanlar, yeterli gübre kullanrrus gezdiriyoruz. 1975 sonrasını sı olanlardan çok daha fazla. Nerasıyla aktaralım. 217 bin ton, deninin yanıtı tek. Gübre çok 245, 290. 310, 300, 243, 1981 yı pahalı. Geçen yıllar verilen üreticiyl destekleme kredisi ds lında rekor duzeyde 400 bin SÜKECEK Doğramacı (Baştaratt 1. Sayfada) yen Doğramacı, «Bütçeler Tüksek öğretlm Yasası dog rultusunda görüşülüyor» de di. Prof. Doğramacı, înglltere'den öğretlm üyesl getlrllmeslne Ulşkln olarak lse ne kadar öğretlm Oyeslnln getlrlleceğlnln belli olmadı gım, bu sayımn lhtlyaca gö re bellrleneceğlnl bellrttl. Yüksek öğretlm Kurulu Başkanı thsan Doğramacı dekanlann yenlden atanması konusuna da değlndl ve «Henliz hicblr dekanın ataması yapılmadı. Görtişmeler devanı edlyor. Ayın 20'sinden sonra sanırım gö rüşmeler tanıamlanır,» dedi. Tüfkiye İş Bankası 1982 Arastırmaİnceleme Yansması c "Dış lânıtııiî ve c 9 EîrizmSortmu Türkiye îş Bankası her yıl değişik konularda düzenlediği özendirici yanşmayı bu yıl ülkemizin önde gelen önemli sorunlarından biri olan Dış Tanıtım ve Turizm'e ayırmıştır. Yarışmanın amacı, son yıllarda büyük boyutlara ulaşan "Dış Tanıtım ve Turizm Sorunu"nu olanaklar, enfeeller ve çözümler açısından değerlendirmek ve ortaya çıkacak sonuçlaria resmi ya da özel kuruluşların bu konudaki çalışmalarma katkı sağlamaktır. 9 Yarışmada dereceye girenlerden, 1 Araştırmada Türkiye'nin Dış Tanıtım ve Turizm Sorunu, başlıkta da belirlendiği üzere ülkenin olanakları dikkate alınarak bugüne değin süregelen uygulamalar, bu uygulama ve çabalara karşm istenen duzeyde bir gelişme sağlayamamamn nedenleri, engelleyici etkenler tümüyîe büimsel bir disiplin içinde işlenecek, soruna nasıl bir modelle yaklaşılması durumunda daha verimli sonuçlar ahnabileceğine yanıt aranacaktır. 2 Doğal olarak araştırmada her sav ve görüş olanaklar ölçüsünde belgelere, rakamlara dayandırılacak, kaynak gösterilecektir. 3 Yarışma, Seçici Kurul üyeleri dışında tüm gerçek kişilere açıktır. 4 Yarışmaya birden çok kişi tarafmdan hazırlanmış bir çalışma ile katümak olanakhdır. 5 Yarışmaya gönderilecek araşürmaincelemeler daha önce ödül kazanmamış ve hiçbir yerde yaymlanmamış olmalıdır. 6 Yarışmaya gönderilecek yazılar daktiloilekâğıdınbir yüzüne iki arahkh, elli sahifeden az olmamak üzere ve altışar kopya olarak yazılmış olmalıdır. Tam 9.5 saatte (Baştarafı 1, Saytada) Zekai ökte, «Aksine rahatlıkla onu kabul ettiler de. özgürlüğü b«aa sordular» diye konuştu. Muzaffer Ender lse önergenin içinde geçen «Anadolu insanı nın «Türk milletl» oıarak değiştirilmeslni istedl. önerge oylanarak Genel Kurul'da kabul edildi. TÜMCELER önergeye imza atan bazı üyelerin tasaruun tumü üzerinde yaptıklan konuşmaları yeniden gözden geçirince şu tümceler gözümüze çarpti: Turhan Güven; Kişi hak ve özgürlüklerinin •orumsuzca kullanılması, devletln otorite ve gücünü zayıflatmış ve neticede 12 Eylül'e gelinmlştlr.» Mehmet Aydar: «Olanlar, 1961 Anayasası'nın engin özgürlükler atmosferini dalıa da geliştinnek lçln mlydi?» Mehmet Akdemin «Özgürlükler terör örgütlerinin kurbanı haline gelmişti..» Fikri Devrünsel: «üzgürlüğünden yoksun bırakılabilecekler arasmda serseri denen klşiler sayılıyor, Fuat Azgür: «Ferdi hak ve özgürlüklerl milletin huzurundan ve devleün birliğinden üstün tutan...» ÜÇÜNCÜ DEFA HUKtKİLEŞİYOR Tasarınuı «Devletin şekli» başlığını taşıyan «Türkiye Devletl bir Cumhuriyettir» biçimindekl birınci raaddesi görüşmesiz üyelerin ayakta alkışlartyla kabul edildi. Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren ile Milli Güvenlik Konseyi üyeleri de maddonin oylamasını ayakta izlediler... Maddenin kabulünden sonra söz alan Prof. Orhan Aldıkaçtı, «Atatürk, (Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payldar kalacaktır) demişti. Dahi Atamızın Türkiye devletinin şekline ilişkin bu görüşü bugün üçüncü defa hukukileşmektedir» dedi. Her ne kadar Anayasa Komisyonu Sözcüsü Prof. Şener Akyol düzenlediği basın toplantısında, «Tasarı Allahm inayetiyle zamanında yetişecektlr» dedi ise de, önceki gün saat 09.00'da çalışmalanna başlayan Genel Kurul saat 18.30'da daha ikinci maddenin görüşülmesini tamamlayamamıştı. «Cumhuriyetin temel ilkeleri» başlığını taşıyan madde üzerinde 19 üye görüşlerini açıklarken 22 üye de değişiklik önergesi vermiştL Birinciye tkinciye ÜçUncüye 150.000.TL 125.000.TL 100.000.TL TEKZİP Cumhurlyet Gazetesl Yazı îşleri Müdürlüğü'ne, Gazetenizin 10 Haziran 1982 tarihli sayısının 12'ci sayfasında 1,2,3 sütunlann da yer alan D.B. Deniz Nakliyatı T.A.Ş. ile ilgili haberde yanhş yorum ve anlayışlara yol açabilecek ve bilhassa yapılan tekrarlarla is mim kullanılarak şahsımla gerçeğe aykın yaym yapılmıştır. Şöyle ki; 1 Mensubu bulunduğum adı geçen kuruluşun Yönetim Kurulu ve Genel Müdürlügü tarafından. yasalara uygun olarak kullan dıgım yıllık iznımden dönmem konusunda, ne bir karar ve ne de bir çağn vaki ve varit değildir. 2 Damadımın haberinlzde adı geçen firmanın or tagı olması keyfiyeti keza açık bir iftiradır. Böyle bir durum asla varit. olmadıgı. esasen ortaklıfeı her iki ülke vasalarının fiti7likle imkan vermediği en küçük bir araştırma ile anlaşılabilecekken, dedikodu niteliğini aşmayan bir hususun gazetenizı vanıltabilmiş olması gerçekten üzüntü vericıdir. Yayınlanmıs olan haberlerin yukanda açıklandı&ı şekilde tarafımdan tekzip edildiginin gazetpnizde neş redilmesini rica ederim. Oktay SÖNME7 D. B Denlz Nakliyatı T.A.Ş. Genel Müdürlük Müşaviri ödül verilecektir. 10 Yarışmada ödüle deger görülen araştırmaincelemelerin yaym hakkı Türkiye îş Bankası'nın yayın kuruluşu olan Kültür Yaymları lşTürk Ltd. Şti.'ne ait olacak, metinler tek bir kitapta toplanarak yaymlanacak ve ayrıca birinciye 60.000.TL, ikinciye 50.000.TL, üçüncüye 40.000. TL yazar hakkı ödenecektir. 11 Seçici Kurul Üyeleri: (Abecesel sırayla) Yalçm AHISKA Türkiye îş Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcıs» 4 Emniyet görevlisi (Baştarafı 1. Sayfada) Muavinl Orhan Taşhanlar 1. Şubede görevll polls memurlarmdan Nevzat Alpay, Süleyman hakkında «işkence yaptıklan, tehdit ve hakarette bulnndukları» 1. Şubede görevll polis memuru Hamdi Akdl hakkında da «hakaret ve tehdit» ettiği gerekçeslyle soruşturma açıldı. Avukat Arlf Çakır'm, üç güvenlik görevllslnin müvekkiline işkence yapılması na ilişkin başvurusunda «müvekkilim yasaya aykırı bir biçimde Ankara Emniyet Müdürlügü 1. Şnbe nezarethaneslnde tutulmakta olduğu sırada 1 nisan 1982 günü saat 11 sulannda sabah nöbetini devralmış olan polis memurlarm dan birist müvekkilime sürekll olarak hakaretler etmiş ve gidlp gelip vurmaya başlamış» denerek şöyle devam edüdl: «2.4.1982 günü nöbeti devralan ve isminin Süley, man olduğunu tesblt ettİJ i ğimiz polis memuru da mü ; vekkilime sürekli hakaret ve tehditlerde bulunmuş , (avukatlar zaten hırsız, Ip j i ^ siz insanlardır sen de bun " ardan birlsisin, ulan, miletl kandınp parasını alnaktan başka yaptığı nız ıe İş var, blr cevap ver de jöstereyim sana...) şeklinde hakaretlerde vc tehdltlerde bulunmuş.» Dr. thsan ÇETİN Dr. Ziya ERALP Kültür ve Turizm Bakanlıgı Uluslararası llişkiler Dairesi Uzmanı TekinERTAN(M.B.A.) 7 Yarışmaya gönderilecek araştırmaincelemelere yaBulvar Palas Oteli Müdürü zar adı yazılmayacak, "Rumuz" konulacaktır. Bu nedenle yarışmaya katılacaklarm kapalı bir~zarf içine Doç. Dr. Ergun GÖKSAN gerçek ad ve adresleriyle vesikalık fotoğraflarını, varEge Seyahat Acentaları Derneği Başkanı ,*' sa telefon numaralarını, kısa özgeçmişlerini koymaları, zarfm dışma da seçtikleri" Rumuz" u yazmaları ge 12 Yarışma sonuçları 1982 yılı sona ermeden açıklanarekir. caktır. 13 Yarışmaya gönderilen araştırmaincelerneler, dere8 Yarışmaya son yazı gönderme tarihi 1 Ekim 1982'dir. ceye girsingirmesin geri verilmeyecektir. Yazılar aşağıdaki adrese gönderilecektir. "Dış Tanıtım ve Turizm Sorunu" yarışması Kültür ve Sanat Müşavirliği Türkiye İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlük Kavakhdere ANKARA SBF Basın ve Yaym Yüksek Okulu öğretim Görevlist Çağnlan (Baştarafı 1. Sayfada);: dırgadığımızı ve kuşkuyia kar ; ; < ' şüadığunızı belirtmek isterim» dedi. Bunalımdaki sanayiin ftrma bazında tetkikîne karşı olduklarını yineleyen Gezgin, İSO o larak sektör bazında yaptıklan ; | araştırmayı sonuçlandırmakta i oldukiarını da açıkladı. Gez i gin, araştırmanın ilk sonuçları f na göre tekstil, yatırım mal i lan ve otomotiv sektörlerinde | bu yılın ilk altı ayında kapasi \ te kullammınm geçen yıla gö î re arttığını, inşaat ve dayanık^ lı tüketim mallan sektörierind» ise azaldığını belirtti. İŞ BANKASI TDRKİYE