17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 ilim çevrelerl aydınlar ve basın fasanyı benlmsemlyor. 1876'dan bu yana kabul edilmiş bulunan anayasalarunız haklar, özgüriükler ve siyasal rejim bakınundan hep ileriye dönük bir evrim göstermişler. Okumuşluju az ama sağduyusu büyük olan halkımıza bu oluşum dogrultusunda bir yana bırakması için önemJi neIdenler herhalde az. Tasannm düzenlemeye çalıştığı her konuda geriy© doğru bir dönüş yaptığı kanısı yaygınlaşıyor. Bugün geçmişe oranla çok daha uyanık, bilinçli bir iççi sınıfı var. Sosyal adaleti arka plana iten ekonomik politikalann ve aşın enflasyonun yarattığı sıkıntı, bir tepki olarak halk oylamasına yansıyabilir. Sendika özgürlüğu, çoğulcu ve özgürlükçü demokrasinin önde gelen ölçütlerinden birldir. Bu özgürluk daraldıkça ötekl haklar ve özgürlükler de yüzeyselleşirler. Kendi ülkemizle birlikte öteki ülkelerin sosyal ve siyasal tarihleri bir olguyu doğrulamaktadır. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 17 AĞUSTOS 1982 B Tasarinın Canları ve Sendikacılık SENDÎKA Ö2GÜRLÜĞÜ, ÇOĞULÇU VE ÖZGÜRLÜKCÜ DEMOKRASİNİN ÖNDE GELEN ÖLÇÜTLERİNDEN BİRİDİR. Prof. Dr. Cahit TALAS kJnllkten uzak tutmayı amaclayan blr zlhniyetîe düzenliyor. Bir kez sendlkalann faaüyetleri tasannm 12. maddesinde yer alan genel ve bir bölümü keyfi yorumlara açık nitelikteki ilkelerle daraltılıyor. SB'inci madde aynca sendikalann siyasal faaliyetlerini de yasaklıyor. Oysa. ölçüt olarak kartnlaştırdığımız uluslararası sözleşmede böyle bir yasak sözkonusu degildir. Uiuslararası Çahşma Örgütü'nün Uzmanlar Yarkurulu ve Sendika Özgürlügü Komitesî, siyasal faaliyetlerin sendikalara yasaklanmasmm Sendika Hakkı ve özgüriüâü SÖzleşmesi'nde yer alan ilkelerle bağdaşamayacagını dile getirmişler ve sendikalann, üyelerini ilgilendiren ekonomik ve sosyal politikalara ilişkin olarak durumlannı serbestçe saptayabileceklerini. bunun da ötesinde sosyal ve ekonomîk amaçlannı gerçekleştirmek için blr slyasal partiyl destekleme karan alabileoeklerinl açıklamışlardır. Ancak sendikalar bir siyasal faaliyete koyulur ya da bir siyasal faaliyete katılırlarsa ilerde o ülkede ortaya çıkabilecek siyasal değîşimler ne olursa olsun bu faaliyet ve katılmalannm sendikacıhk hareketinin surekHligini engellememelerine, ve sosyal ve ekonomik işlevlerini tehlikeye koymamalanna özen ve dikkat göstermelidirler. Demokrasimizi dünyada hiç bir ülkede sendikalann siyasal faaliyetlerine bir yasak koyucu ve anayasalarda yer alan bir düzenleme sözkonusu olmamaktadır. Bu yasaklama eskidenberi var olan ve bir kaç yüdan beri de işveren çevrelerinin yoğunlaşan düşünceleri ile tam bir koşutluk gösteriyor. Kaldı ki böyle bir düzenlemenin gerçekçi olduğunu da sanmıyorum. Çünkü Türk sendikacılık hareketi 1961 Anayasasında önce de böyle bir yasak rejimini yaşamış sendikacılığın en cılız döneminde bile bu yasak rejimlni aşarak 1946, 1950, 1959 ve 1957 seçlmlerinde etkinliğini kanıtlamıştır. Aslmda sendlkalann siyasal faaliyetleri işverenlerln fitedenberi tutucu partileri maddf ve manevî bakımdan desteklemelerini dengelemeye dönük bir ögedir. Bir ölçüde sağlanmış olan bu dengenin şimdi yeniden işçller aleyhine bozulmak istenmesi eşitlik tlkeslne de aykırıdir ve emek ile sermaye arasmda bir güç dengesi kurmayı amaçlayan sosyal devlet ilkesiyle de bağdaşmamaktadır. Sendikalan yalnız ekonomik ve sosyal faaliyetlerin sınırlan içinde tutma çabaları siyasal gücü paylaşmama ve kendl tekelinde tutma düşüncesinin bir ürünü olarak da kabul edilebilir Tasannm 56. maddesintn 2. fıkrası sendikalann Sdarl ve mali denetimino, gellr ve giderlerin ve işçilerin sendika ödentilenne ilişkin hükümler içermektedir. Sendikalann denetimini öngören hükümler bugünkü yasalanmızda da vardır. Fakat işletilmemişti. Çünkü sendika özgürlüğu ile bağdaşması güçtü. Bu nedenle 9özünü edegeldigimiz Sendika özgürlügü SÖzleşmesi'nde de herhangi blr denetim hükmü yeralmamıştır. Denetim stelişmekte olan ülkelerin yeni sendikacılık hareketlerine bir teknik yardım niteliginde oldufcu zaman ve bir süre İçin kabul edilmektedir. Anayasalara da geçmemistir. TÜrk Sendikacılık Hareketi böyle blr teknlk yardıma gereksinim duymayacak kadar gellşmistir. tstenirse, denetim sendikalan hareketsizliğe götürecek kadar tehlikeli olabilir. Fakat bundan da tehlikelisi sendikaların gelir ve giderlerinin yasa ile düzenleneceftine İlişkin hükümdür. Bununla ne yapılmak istendiğini kestirmek kolay değildir. Ancak sendika özgürlügünü bütünü ile zedeleyici nitelik kazanabilir ve sendikanin lcişlerine müdahelelere ve çalışmalanna bu yoldan aşın derecelere varabilecek sınırlamalara kadar uzanabilir. *•• Tasan başka bir hükümle ve Içveren Tasannm hazırlanmasmda bîrçok ulusIararası belgeden yararlamldığı söylenmls Ise de sendika hakkı ve Özgürlügü konuBunda 1S48 tarihinde kabul edilen 87 sayılı sendika özgürlüğu hakkındaki uluslararası sözleşmeden bile yararlanılmamış1ar. Bu sözleşmenin içerdiği ilkeler genel klasik 61çüt sayılmaktadır. Bu ilkelerin ıçıgmda tasannm duzenlenmesini değerlendlrdîğimizde önümüze son derece gerid bir görünum çıkmaktadır. Tasarmın 55. maddeslnde Işçi ve işverenlerin ftnceden izin almaksızm sendika ve sendika üst örgütleri kurma hakkına sahip olduklan belirtilmektedir. Bu tasarıda bugünü gerüere çekmeyen ve uluslararası ölçütlere uygun görünen tek ilke budur. Fakat bu da, daha sonraki düzenlemelerle değerini yitirmektedir \ bir bütun olarak sendika özgürlügü hakkı özünü geniş ölçülerde yokedici sınırlamalara konu olmaktadır. Bir kez bu hak ve özgürlük yalnız işçilere tanınmıştır. Bu durumda memurlar bu haktan yoksun bırakılmış oluyorlar. Tasarı aynca 159. madde ile memurlann sendikalara girmelerini yasaklıyor. Oysa sözünü ettiğimiz 1846 sözleşmesinde sendika kurma hakkı ve özgtirlügü. işçiler gibi memurlara da herhangi bir ayrım yapmaksızın tanmmıstı. Bir istlsna, zabıta ve asker kişilar İçin kabul edilmiş olanıdır. Tasan, aendikalann faaliyetlerinl ve gelirgiderlerini son derece olumsuz ve eendikacılığı yaşamaktan alıkoyan ve et» lerin ötedenberi urarla karşı olduklan yoksunluğunu anlatmaya yeterli olabilir. dan kesip sendikaya yatırmayı bellrleyen düzeni de yasaklamaktadır. Baskalan olmasa bile yalnız başma böyle bir hüküm sendikacılık hareketi hakkında iyiniyet yoksunluğunu anlatmaya yeterli olabilir. Bu hüküm 57. maddede pekiştirilmiştir. Bu maddenin son fıkrasına göre «Toplu İ5 sözleşmelerine konan hükümlerina aykın, bunlan değistiren veya kaldıran hükümler konamaz.» Böylece toplu iş sözleşmeciliğinin bizim yasalanmıza da yansımış bir temel kurahna aykın olarak işçiler lehine olan hükümlerin her zaman basıh işsözleşmelerinde ver alablleceği engellenmiş olmaktadır. Fakat bütün bu düzenleme ve yasaklann ötesinde işçilerin önemli kesimini sendtka hakkmdan fiilen yoksun bırakan btr hükmü tasannm 59. maddesinde Körmekteylz. Bu madde. en çok on işçi çalıştıran küçük isyerlertnde toplu iş 9özleşmesi. grev ve lokavt yasağını şetirmektedir. İsri ve isveren haklannda bir denge ve eşitlik saSlandıetı izienimlni vennek için lokavt da ya.saklar icine konmustur. Har sendikanm klasik işlerinin başmda toplu İ9 sözlesmesi yapmak gelir. Genel olarak sendika toplu iş sözleşmesi .ve grev üçlüsü birbirinden avrılmaz. Toplu i( sözleşmesî vs grev yap&mavan sendikanm doğup gelismesi olanagı voktur. Böyle bir ya«anın kapsRdığn kesimde. sendikanm herhangi bir anlamı da oiamaz. Su halde daha çok küçük 19 yarlerinden olusan ö?fl kesimin önemli bir bölümünde ne sendika ne ^rev ne de toplu iş sözleşmesi sözkonusu olablItr. Böyle bir yasak hiçbir uluslararası belgede ver elmıyor. Demokratik ülkeîerin Anayasalannda ya da vasalannda da yokfur. Avnca bu vasaklama ilerde ekonomik bakımdan da son derece olumsuz sonuçlar doğurabilecek niteliktedir Görülüyor ki neresinden bakıhrsa bakılsm Anayasa tasarısı yalnız blr temfll hak ve özgürlüğu dü^enlerken bile bir dizi yanhştan ve olumsuz önyargılardan yola çıkmıstır. Halk kitlelerinin özlemlerinin çok gerilerinde kalmıştır Sosyal adaleti sağlamaya dönük sBvaşımını yürütmekte işçilerin elinde en etken bir araç olan sendikalan göstermelik bir dunjma (ndirgemeyi amaçlar gibidir. Türk sendikacıhgınj etkinlikten uzak tutmaya özen göstermiştlr. Tasan köklü degi6lklikler yapılmadan kabul edildiği takdirde çsnlar Türk Sendikacılıgı için çalabilir. Böyle blr durumda gelecegln huzursuzluftunun ve sosyal başansızlıSinın kaynagı 4< Demokrasi Takvimi,, ile 4< Adalet Takvimi,,... e/cıpkııma H BurhanİARFAD anayasa icin unutmamak gerek AtatuıVUn saptanus olduğu kamu•al agırlıklı ekonomik dtizen. uygulama alanı bulmus olsaydı bugün yeni bir Anayasa yapma geregi duyutaıamı» olurdu. Toplumumusdakl sosyal bunalımlann nedenlni; goridlerin savladığı gibi 1961 Anayasuı degll, Anayasamımn öngörmus oldugu genls öıgürlüklerin, ekonomik ve sosyal haklann lslerllk ve geçerlflik kazanmasıdır. Çoffulculuk olmaksızm demotoasl» den Bössedllemea. TUm eridnd (Uberal) demokrasilerde olduğu glbl faer turlü •lyasal dustlneeye genis blr örgütlenme hakkı tanınmalıdır. Az gelismis ülkelerde, düsunme ve örgütlenme özgur HlgU olmadan, katı blr Anayasa'nın uygulanması blze dlkta rejiminden ba« ka birşey getirmez. Güçlü bir gönerk (devlet) yapısı oluşturmak için bireyle rin hak ve ftzgürlükleri kısıtlanmaya çaüsüırken, 1950 60 dönemini unutma mak gerekir. yUrütme erkine tanınan genis yetki belirli blr slyasal görüsün egemenliğlni saglarken, dlğer yandan yönetlmin isi despotluğa degin vardjrması yadsınaınftz. Tasan bu sekllyle yasalasırsa, yarın aynı seylertn olusma ması olanaksız. Akademimizln duzenlemls olduğu «Çağdas Anayasalarda Ekonomik ve Sosyal Haklar ve ödevl«r» konulu ulus lararası büim adamlannın da onurlan dırdaklan toplu çalışım. Sayın Aldıkaç O'ya ne yazık ki birşey kazandırmamıştır. Düeğlmiz, 1961 'de benımsenen kişi hak ve özgürlükleriyle ekonomik ve sosyal yaşam düzeyinin bir bütün halinde korunması, tasan yasalaşırken til ke gerçeklerine uygun olması, toplumun erincini ve gönencinj temel alamamasıdır. Reşide OZEL ÎTtA Slyasal BHfmler Fakiiltesi öprencisl . . . "Eski Defterler ••••« 195060 döneminl Bir atalar sözu vardır: Yahudl •tkl defterleri hanflznr* d i y * ^ , >». .Eski bir tanışım vardır. GflnHUr gldertertnl blr deftere yazar. Geçenlerde «B»W dtffrUr+i kan* tınp kimi sayılar not almış, bana gösterdl. Çarpıcı, •arsıcı, acılann acısı, ürkütücu, buz glbl. günumuz Türkiyesi'nde ekonomide tepe asagı gldHin 8İınge«l flayılar ve sayılarl.. Ülkenin ekonomide gidisinden sorumlu yetkllllerin tombul yanaklannı kmstıracak nltellkte sayv lar. Yurttaşa sık sık 'Kemerlert nkmak* öjrtidü veren kimi tombul yetkililerin hofllanmayacag» kupkuru sayılar. Eski tanısunın günlük giderler notlan imfd» başlıyor: Erkek berberinde saç kestlnnek: 2 buçuk Öra. 1982'de ikiyuz llra. Bire seksen pahalı. l kutu kibrtt 5 kurug. Günumüzde be« llra. Blre yüz pahahlık. Üç metre erkek kumaşi: 180 Ura. Gunteıuzdeı 4500 TL Blre otuz kat pahalılık. Rejans'da iki kişi akşam yemeğis 35 llra. Çaü'da iki kişi 982'de akşam yenıeği: 1800 Ura. Kırk uç kat pahalılık Çamasır maldnesi boya ve motor onannu 100 Ura. 1982'de: 3000. Bire otuz artıs Aygaz tüpü 12plîk: 25 TL. Şlmdl: 850. Blre otuz Oç daha pahalı. Ekmek 900 gramlık 1 lira. 350 gramhk 20 lira Bire altmış daha pahalı Bir kilo portakal 1 lira. Şimdi: 80 lira. Bire seksen fiyat artısı. Aygaz sobasi: 526 lira. Şimdi 16000 TL. Pahalılık oranı bire otuz. 1 paket kuru kayısı 250 gramlık 2 lira. Şimdi 163 llra. Pahalılık oranif Bire seksen. Bir kilo elma: 60 kuruş. Şimdi 90 lira. Pahalılık oranı. pire yüzelli. Taksi: M. KöyüTepebaşi: 10 TL. Şimdi 450 lira. Oani: Bire kırkbeş. tki klşllik ailenin ortalama mutfak ve degişik kuçük giderier toplamn 1000 TL.. Şimdiı 20.000. Orani: Bire ylrmi. Temlzlikçi kadm gündeliği: 80 TL. Şimdi 1600. Orani: Bire yirml. Mazotı Litresi 2.00 TL. Şimdi 550. Orani: Blre 27.5. Uzman hekim muayenesl ve genel tahlil: 65 TL Şimdi: 5500 (profesör). tstanbul Ankara tstanbul uçak: 350 TL. Şimdi: On bin Ura. Bire otuz daha pahalı. 1 mektup Almanya'ya ekspres: 5 TL. Şimdi: 130 TL. Oranı • Bire yirmi altı. Dis macunu: 6 Ura. Şlmdi 65 lira: Oranı blre on. Bir kîlo dana eö: 26 TL. Şimdi: 600800 TL. Orani: Bire otuz Aparrtman dairesi ayda 500 TL. Şîmdi: 30.000 TL. Oranı bire 60 kat Bu sevimsiz sayılan sayfalar dolusu sürdurBbiuriz. amma ne gerekl «Eski defterler»! kanştıran tanışım şunlan da ekledi: Emekliyim Sosyal Sigorta'lardan. 1970 baslannda üç ayda bir 3800 lira geçiyordu elime. Şimdi 48000 TL. alıyorum üç aydan üç aya. Artıs. oranu Bire onuç. En gerekU öteberinin on yılda tırmandığı sayılann oraru blre vlrmiden bire yuze kadar. Geçtan gellrinln ortalama artışı Ise sadece bire on Oç. Bire yirmi, otuz, kırk, seksen ve yüz eksilme var. Dar gelirli dedigimiz belirU ayhkla geçinmek zorunda insanlanmızın böyleslne kötü durumlarda nasıl ayakta durduklan. nasıl yasayabildikleri gerçekten büyük bir sorun! Plancılar. ekonomistler, ÎMFciler, sorumlu yönetidler arada blr bilgi verirler. Dışsatımda yüzde şu kadar artış oldu Enflasyon hızı yüzde şu kadann altına düşurüldü. dlye. Fakat nedense bu h& saplar, bu değerlendirmeler, oranlar ülkenin ekonomide gidis gerçeklerine hemen hiç uymaz. •Kemerleri sıfemafe/» 'Ekonomlyi rayına oturtmakl* •Meyvelert toplamak!* Ve gazete birinci sayfalannda arada blr boy gösteren benzeri demeçler! Ne var ki, •demeçler» gunlük sert gerçeklerl sevimlilestiremiyor. Eski defterler'i yoketmek olanağı da yok. Demeçler kann doyurmuyorl madde yok. İlk yardım bütün n n bilmek zorunda olduğu blr bilim dalıdır. Blr tane ilk yardım künumüa ve İlk yardım öğreten kurumumuz yok tur. tlk yardım ile llgill olarak çalı^an lar profesyonel İlk yardım hoealan veya meslek mensuplan değlldlr. Yeni Anayasamızda bu görevin dev lete yUkletilmeBİ. OerekU İlk yardım bllgllerlnln herkese İlk olcul zorunlu> lUğu gioi verdirilmesinin •ağlanması, İlk yardım enstitulerinln kurulması, yollarda sık sık İlk yardım istaeyorüarmın kurulması ve bu konu ile ilgili bütün önlemlerln alınması, gereklerin yerlne getirilmesi hUkmünun Anayasa' ya konulması devletin temel görevlerl arasında corunludur. Devletin İlk yardıma alt görevlerl' nl nasıl yerlne getlreceğl hususu kanun la düzenlenlr. Blzim de Anayasamızda görduğumUz eksikllk budur. Aytekln ERTDGRÜL GfllhaM As. Tıp Akademlsl AcH ServU Şefl önce gelmekte olduğu unutulmaktadır. Emeğin kutsallığından söz bile edllfioe mektedir. Oncelikle devletin hukum ve kulİBaanmdaki topraklar temel ahnmakta, topraktaki çarpık mülkiyet ilişkilerl, tiretim açısından soruna yaklaçılmamaktadır. Daha önceki reform uygu lamalarmdaki olumsuzluklar gidertlme den, konu geçiştirilmekte, rayiç bedel, pestaı ödeme yöntemi ile toprak sahiplerl yoksul köylü karsısında çok daha güçlü" ve dişli hale getirilmektedir. Topraklar yeniden eski sahiplerinin ell ne yenileri eklenerek geçebilecektir. G. Orhan ÖZKATA, Mübendis DENtZLt Soru: Türklye olağanüstü bir dönem yaşamıyor mu? Herkes bu kanıda değil midir? Yanıt: Evet. Soru: Bu dönem ne kadar sürecek? Yanıt: Gaaetelerin yazdığına göre bir «demokrasl takvimi» düzenlenmlştir. Belirli aralıklarla Anayasa halkoyuna sunulacak; siyasal partiler kurulacak; seçimlere gidilecek; parlamento oluşacak; hormal düzene geçilecek. Soru: Pekl, iüregelen yargılamalar ne olacak? Yanıt: Yargılamalarla bu takvlmin ilgisl yoktur; • 13 Eylül'den önce yakmmalara yol açan bir konu vardı. Doğal mahkemelerde davaların çok yava? yürüdüğü söyleniyordu. Yavas yürüyen adaletln adaletstelik yarattığı hukuk fakültesindekl derslerde okutulur. Adalet öyle bir bicimde aranmah. davalar öyle bir denge içinde yürütülmelidir ki karar verildiğinde suçsuz samlc cezalandınlmıç olmasın. Yargılama; gerçeğl orttya çıkarmak yolunua ne gereklyorsa içermell: ancak gerekmiyenlerl öe dışlamalıdır. Bırakınız ceza davalarım bif yana, alacak dosyalarmda bile dava sürecl çok önemlidir. Diyelim davacımn 1972'de açtığı 2 milyon lirahk alacak davasl 1982'de onayîandı. Neye yarar? Aradan gecen 10 yıl îçlnde paranın değerl öyleMne düfjmüştür kî 2 milyon lira artık 2 milyon llra değüdir. Daha başka deyişle dava uzadıkpa dava konusu degerinl yitlrmiç: baskalasmıştır. ıo yıl süren bir alacak ya da mlras davasmın kararını yargıç dogru verse btle adalet yerlne getirllmiş sayıunaz. Ceza davalarmda bu kural büsbfltün çarpıcı gerçeklerl icerir. Yıllarca tutuklu kalan blr samğın dava sonunda aklanması neye yarar? Kaybolan yılları kim ödeyecektlr? Hlc blr yargıcın bu ödemeyl yapabilecek gtioü yoktur. * 12 Eylül'den sonra açılan davalann sayısı coktur: dosyalar kabanktır: görevln nitellfti agırdir; yargılamayı yürütenlerln olannklart bellidir. Bütün bunlan kamuoyu biliyor .görüyor, anlıyor. Ne var kl blr sorunun aSırİTgın) bilmek. üstünde daha özenle durmayı gerektirir. Ne yapmahdır? Açılan davaların niteliklerl değişlktir, Klroi davalar fikir suçları üstüne kuruludur, kimi davalar silahh grupların eylemlerine ilişkindir. Bu İki türti birbirinden ayırdetmek gerekiyor. Silahsız, eylemsiz, cinayetsiz davalarda bile iki yıla yakın bir süreden berl tutuklu bulunup daha sorgü sırası «elmemls sanıklar vardır. Bu durumda devlet yetkililermin davaların hızlandırılması için gerekli önlemlerl düşünmeleri ve almalan adalete katkı, İnsan hukukuna saygı olaoaktır. Denebtlir kl: Mahkemelere ve yargıçlara kanşılamaz. Doğrudur. Ancak mahkemelerin yöfclerl hafirletileblllr: yargıçlann ve savcıların sayısı çoğaltılabillr: davaların hızmı artırıcı tüm Önlemler ahnabillr. «Demokrasl takvimi» ile «adalet takvîmS»nde uyum sağlanması bütün ülkenin beklentisidir. • Kısa... Kısa. • «Bu taslak klmler İçin yapılmış. Taslak işverenler ve btiyük toprak sahıplerinin isteklerinın toplamı olmuş. Sayın Aldıkaçtı'ya sormak gerek. Olke nüfusu 45 milyonu asıyor. Oysa lstekleri gözönünde tutulanlann hepsml toplesan, hatta ikiyle çarpsan hepsl olsa olsa blrkaç milyon eder. Bttler ne olduk? Yaklasık 40 milyonluk çalısanlar kitlesi için ayn bir anayasa gerekmez ım? Nesrin POLAT Işçi Osmanpasa • tstantml • «Anayasa tanansmın ilk bakısta pöze çarpan en olumsuz yanı Irişl, hak ve ozçiirlüklertne (çetirdiğl Binırlamalardır. Oknryazarlık oranırun diisflk olduğu ül kemlzde milletvekili seçilebilmek h»kklni ortaokulu bitirmi* olmaya şart koşan Anayasa tasansı. milyonlarca kişf yi en doğal hakları olan seçllme nzgürlüğünden yoksun bırakıyor. Bu ve Huna benzer aksaklıkiann Danışma lisindeki tartısmalarla nnıuyorum.» Ertan FIRAT Bingöl • «Söz'de degil, öz'de yapüacak düzeltimlerle, çağdas demokrasi ve insan onuruna yaraşır içeriğe kavuşturulacak taslak, gerçek Anayasamız olacaktır. tnfincırnızm dayanağı DM ve MOK'dlr.» Nur ÖZIJEM Ev Kadınj Ankara • «Çok uran bir sürede hazırlanan Aldikaçtı tasansı, Içerriisi ve önerdiKİ düstince balnmından, ulusnn btiytiU bir çoğunluğu Ribi beni de düş kmklıffına uğrattı. Ba tasarıyla düşüneenln açık lanması faine ba&Iamyor. Klşiye eriyet edllmesi fse yasaklanmamıştır.» vndan K r v n ^ I M Adıyaman • «Demokrasi, demokratik hak ve özgürlüklerin var olmasıyla olur tnsan hakİHnnın çiğnenmesiyle değil, insan haklarma saygı göstermesiyle olur. Al dıkactı Anavasası, hangi demokrasiden bahsediyor.» Cemal KASA Esnaf Bayrampaşa tstanbu) • «En iyl AnayaSalar, halkoyuna sunnl dakları zaımniar kabul görmelert haIfnde çönfılm blr tnplnm sSsleşmesi olurlar Bn sBıleşmcyie de devlpttn hn(rakî temellert atılmış olnr. Yapılacak Anayasa'ds AtatDrk'fin bütün Hkplerlnin maddp maddp ver almatn ve ek»ikslz nvçtılanmamnm «a^lanmam en tyi Anayasayı oluşturacaktır Cevdet SEVINÇ Fatih tstanbul • «Sendikalarla ilgili madde, Türk tş'e bile tahammül edilemediğini göstenyor Zaten Anayasa tasansı hazır lanirken işçi ve kîîylüden Idmseye görüş sorulmadı.» 2ahlde GOtVÜ Tefcsaiı İşçiler adma . Adana • «Yeni tasan geriye gSturficfidür Bn Türk halkına nldngn kadar, tasanda sözu pdllen Atatiirk ilkelerine de \ sayfTisızlıktır. Tasan yeniden haztrlanmalıdırj» Ayse YOLAGELDtll öğrenci P Çorlu # Tam bağımsızlık ilkesi yok Yeni Anayasa Taslağı bir yandan blr bölumü ekonominln lç lşleyişi ile ilgili eynntılı kurallar getirirken diger yandan gelecek yönetimlerln açıkça ta nımlanmıyan AtatUrk ilkelerine uymalannı zorunlu kılmaktadır. Ancak Atattirk'ün dış ekonomik ilişkilerde titizlikle uyduğu tam bağımsızlık ve kendi kendine yeterlilik ilkelerine yeni Anayasa taslağında yer verilmemistir. Kanımca yeni Anayasa gelecek yönetimlerin dış borç almalannı yasaklıyan ve kendi kendine yetertik ilkeslne ulusca uyulmasını zorunlu krian hükümler içermelidir. Çünkü, hiç bir ya sa ve kural tanımıyan dış ekonomik güçlere bağımlı blr ülkede sosyal hukuk devletini öngören anayasal bir düzenin sürdürülmesi olanaksızdır. önce 40 yıla yakm bir süre yürürlükte kalan 1924 Anayasasının değiştirilmesimn ve yerine getirilen 1961 Anayasasımn da her 10 yılda bir değiştirilmesinin önemli bir nedeni de 1950'lere kadar uyulan kendi kendine jeterlilik ilkesinin bu yıllarda terkediuniş oîmasıdır Reşit ERGENEH Boğaziçi Ünlvprsites! öfretim Görevlisi Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T. A.Ş. adına NADİR NADİ Cenel Yayın Müdürü Müessese Müdürü Yazı İşleri Müdürü ,. HASAN CEMAL EMİNE UŞAKUGİL „ . OKAYGÖNENSİM AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER' • Yazı İşleri Müdür Yardımcısı HaberMerkezi Müdürü # YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMETMERCAN • MizanpajYönetmeni TEMStLCİJER • ANKARA : •İZM'R = • ADANA : SERVİS ŞEFLERİ ALİACAR 0 Halkın iradesine güven Anayasayı eleştirirken, bence asıl ve en önemli bir bonu gözden kaçmak tadır. Bence, Anayasada yeni bunalım lara yol acacak durum; tophunsal orgütlenme özgiîrltigünün kısıtlanmış olmasıdır. TürMye'de her Anayasa hazır landıktan 510 yıl sonra yeni Anayasa arayışlan ve toplumsal bunalımlan baslatır. Bunun neden} de, Anayasalan n meydana gelişinde, halk ikinci plan da kalmıştır Yeni Anayasa'da ise hallt tamamen unutulmuştur. Halbuki demokrasiler tabandan tavana doğru lşleyen kurumlardır. Demokrasilerde, halkın en gliçlü örgütü siyasi partilerdir. Bunlar da demokrasinin vazgeçümea unsurlandır. Yeni Anayasayla, geniş halk kitlesinin destegini •ağlayan bir siyasi parti çoğunlukla iktidara gelmiş olsa bile, istenildiğinde Cumhurbaskanınca görevden almabilecektir Aynca, ekonomik politikası halk tarafından desteklense bile ileride, siyasi bİT görüse sahip Cumhurbaşkanınca onaylanmadığından, sağlıklı bir çalışma olanağmı bulamayacaktır. Bu da yeni toplumsal bunahmlara yol acacak. Daha mutlu, daha aydmlık ve daha demokratik bir TUrkiye için önce onun halkına ve haUcuun iradesine guvenmek gerek. Güngör VILDIRIM BURGAZADA tSTANBÜl istanbul Haberleri: Selahattin CÜLERDış Haberler : Ergun BALCI Ekonomı: Osman ULAGAY Yurt Haberlerı: Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ Magazin : Yalçm PEKŞEN Spor: Mehmet TEZKAN Araştırma: Şahin ALPAY Düzettme: Konur ERTOR BÜROUUI • Konur Sokak No. 24/4 Yenisehir ANKARA Tel: 17 58 25 17 58 66 Idare: 18 33 35 Yargıç bağımsızlığı Yargıç bağunsız olmazsa, halk yararına karar verilir mi? Yarpnç bağunsızlığı halk lcindir. özgürlükleri kısma diye Blr kavram var yeni taslakta. Halk seçtiği ki şinin Başbakan olmasını, güvendigi ki şinin Bakan olmasını ister. Halkın is tedigi olmayınca seçimlere ne gerek var? Olfceyl bu duruma, yönetenlerin ml, yoksa uygulanmayan 1961 Anayasası mı getirmiştir önce bunun üzerinde durulması gerekir. Biz önce iyl bir Anayasa, sonra da onu uygulayan, yasalara saygüı yürütmey) tîbaşına g» Hrmeyl karara bağlıvalım. Bu d» ancak halkı özgür kılmakla, yasa ve yar gı bağımsızlığı ile miirnkündür. Tartışılacak çok maddeleri var Al dıkaçtı Anayasasının. Omer KURU, Çlftçl VEZtRKÖPRÜ Halit Ziya Bulvan No: 65/3 İZMİR Tel: 254709131230 AtatOrk Caddesf, T. H. K ishanı Kat 2/13 ADANA Tel: 14 55019 731 BasanveYayan: CUMHURİYET Matbaacılık ve Oazetecllik T.A.Ş. Halkevl Sok. No: 39 41, Cağaloğlu İSTANBUL P.K.: 246 İstanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) TAKVİM İMSAK 4.14 OÜNEŞ ÖÖLE 6.09 13.18 17 Ağustos 1882 YATSI 21.47 İKİNDİ AKŞAM 17.07 20.08 Özgün Sanat YiapımYönetîm/ Mustafa Oğuz sunar DÜI^OEtM BUGÜNE İlk yardımla ilgili öneri Herkes kendi açısmdan bakarmış her olaya Ben de kendi açımdan baInyorum. İlk yardım hakkında blr Toplum ve kamu mülkiyeti gözardı edildi Mülkiyet hakkında toplum ve kamu mülkiyet) gözardı edilerek, özel tntilMyete sunuculuk yapılmakta olup, mülkiyet hakkı ipsanin kutsallığmdan TMÜRSELÇÜK titıOl1 AJbLıllıKl Biletler Şan Sineması gişelerinde, Resital günleri de saat 18'den itibaren Rumelihisarı'nda s satılmaktadın Tel>4OB7Se 1 hafta icinlZ\*\7A^Mfe Yarından jtibaron yalnız
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle