19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 TEMMÜZ 1982 • ŞİİRLER KÜLTÜR Y A Ş A M Cumhuriyet 5 Pablo Neruda. Enver Gökçe. Dayanışma Yayınları. 1940 gerçekçı toplumcu kuşağının usta şaıri Enver Gökçe'nln Neruda'dan yaptığı çevriler, Neruda'nın şıir dünyasını blitün ozgünluğü ıle yansıtıyor. Gökçe'nin çevrisi Neruda'nın biçımsel şıır özellıklerinı oldugu kadar içenğini de en iyi dilımize aktannış ürünlerdir. Gökçe'nin çevinsmden bir örnek alalım: Taş Taş îçınde adı «Ta$ tsş ıçinde nereye gitti insan/Hava hava içinde nereye Ifittj Insan/Zaman zaman içinde nereye gitti insan... Bugün caddelerde ve izler üstünde/ ölü sonbahar yapraklan Ustün de/Ruha öliinceye dek eza veren/Boş kartalın ve bitmeyen Jnsanın/Bölük pörçüklüğtt ne oldu» YAYIN RAPORU bu boşluğu doldurmak Uzcre amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanından aldığınız özel Izinle lstlklal Mahkemesi tutanaklanm inceie dik.» Borak'ın çalışması, araştııması gerçekten Balıkçı'nm yaşamıyla ilgıli bılgilere yenı bir bakış açısı getiriyor. Belgelerle Balıkçı'nın yaşamı bir kez aaha gün ışığına çıkanlıyor. Sanınz bu araştırmayı okuyanlar onun kitaplarını da değışık bir degerlendirme perspektifine kavuşacaklardır. Kitabın bir bölümü de Balıkçı'nın ölümünden sonra onun için yazılmış yazılardan oluşuyor. özellikle bibliyografyamn yararlı oldugu kanısındayız. Doğan Ümit Aksel. Erciyes Yayınlan. 15ü llra. Doğan Ümit Aksel'ln şiirlerini sevi üzerine çeşitlemeler dıye nıtelendirebilirız. Aksel, sevı'nin acılannı, bırakılmışların buruk tadını, tedirginliklerin yürektekı acısmı şiirlerine koymuş. Unutulmak Zor'dan bir dörtlügü aktarıyoruz: «Beklenen kurtuluş ölüm. dür artık'Gelmez blr türlü uzaktan güler/ Bir anı fırtınası yakar benligini/Daha yaşıyor ken umutlar biter.» sınuı, gerek ıktidann emrlne girmesi ve gerekse paraya tabi bir emir kulu olmaması için vanl temeller üstüne oturtulmaması düşüncesini savuntnaktadır. Jean Scbwobel, General De Gaulle'ün «particimation» (katılma) düşüncesinden hareket ederek, gazetecilerin, gazetenin Kaderinde rol oynayacak bir halde, müesseseye ortak edilmeierini savunuyor.» «Basnı, tktidar, Para...» Basının Fransa'daki durumunu seı gilerken bütün Ulkelerın basınları için de geçerlı tehlikelerı ortaya koyuyor. Reklamdan, ıktidara kadar çağdaş gazeteciliğin önerali sorunları bu kitapta yer alıyor. Gazeteciler dışmdaki okurları da ilgilendirecek bir çeviri. Dört Mevsim Sonbahar Ahmet Altan, Miyatro Yayınlan 250 Lira. «2»lk eserler coşkularıy • la birlikte eksıklıkJ^lerini de getirırler. Yıllardır genç kuşaktan roman bekleyenler için sevındiricı bir haberimız var. Ahmet Altan'ın ılk romanı «Dört Mevsim Sonbahar» yayınlandı Çetin Altan oğlunun romanına «sözün sonu oğlum» başlıklı giriş tadındaki yazısında onu o kendine özgu uslubuyla tanıtıyor «Seni altı aylıkkpn yıldızIı bir eylül gece«inde kucağıma alıp balkona çıkardığım 7aman, hemen ellerini uzatıp yıldızları tutmaya kalkmandan anla. gibi olmuştıım bir takım enayice işlerle uğraşmaya meraklı olacağım...» Çetin Altan. yazarlığın ne mene bir şey olduğunu bu giriştj deneyler geçırmiş, bu Jüzden aolar çekmiş bir baba olarak anlatıyor epeyce Ahmet Altan'ın romanı gerçekten ilgi çekicı. Roman okurlarla birlikte yazılıyor. Roman kahramanlarını niçin romana getirdiğini, sık sık belirttiğinden okurun romanla ilgisi diri tutuluyor. Kahramanlar soyutlanmış. yaşamlan tekdüze. Romanda genc bir ad tek boyutlu kişiier değil Ak sıne toplumda geçırdiğımız den değışımını yansıtıyorlar. Doner salıne gıbı, kışılerin her yonuyle aynı sahne de izlenebıleceğı romanda. Altan, büyuk roman kişilen. azman roman kahraman ları yaratmak sevdasında değıl Yaşadığımız toplumun zaman zaman umutlu. bazan zayıf. yer yer inançsi7İığın bıçak sırtında yaşayanları dıle getinyor. Roman yazıhrken, romanın nasıl yazılması gerektığini ya da daha dar anlamda bu romanı nasıl yazmak istediğını kişilerı bu roman ria yerleştırme dü7enini bize iletiyor. Ahmet Altan'ın ilk romanı Dort Mevsim Sonbahar şiirsel bir gırişle başlıyor: «Bütün kaçınılmazlığı. güzelliği ve alev rengi hüznüy le sonbahar...» Bu giriş bana Rımbaud'nun ünlü dizesi nı hatırlatti: Birdenbire sonbahar.» Romandaki kişiler, hem birbirleriyle hem de kendi sanat^edebivat doğan hızlarv leriyle sürekli bir tartışma surecindeler. Cınsellıklerınden toplumsal davranışlarına kadar, duyarlıkla aklın kanşık egemenliği altındalar Altan'm kişilerini sevmemde tek etken bu olmuştur Altan romanın bazı yerle rinde ınsan üzerine çeşıtlemelere de yer vermiş. Yazmak. düşunmek, toplumsal eylemlere katılmak, ölmek, yaşamak üzerine düşünceler. Bazısı roman yapısı için de. bütün bir yapının içınde bir tuğla gıbi oturmuşken kimı de romanın dışında kalıyor Altan'ın bazan da bunu çok yerde bilinçle ince alaym gereğı yaptığını söyleyelim. Birinci kişinin ağzından ya7iîmış roman. Blr yerinde yazmak üzerine bakın ne di yor romanctmız: «Bir tek insanı sevseydim eğer, bir tek canlıyı sevseydim yazı yazmazdım. Sevmek yeterdi bana...» Insanlann birbiriyle teğet geçmelerinde. sahtekârlığm derecesini. anlaşma denflen ilişki mütarekelennın hep içe işlemeyip dışta kalan gunluk alışkanlıklar yumağı olduğunu, cinselliğin bir yer de çozum gibi görunmesini yeğlediğimizi, Altan, ilk romanlardan beklenmeyecek güçte ve olgunlukta anlatıyor. Bir bilinç akışınm kabmda. bir sarmal uslupla yürüyor roman. Içiçe geçmeler. okuyanı şaşırtmayacak kadar iyi zamanlandığmdan, bu işı başarmış sayılabilir. Sevginin, tutkuların nasıl yavaş yavaş havının döküldüğunü, rutine dönüştüğünu sanki zorunluymuş, görevmiş gibi verine getirildiğini anlattığı bölümler ki çoğunlukta; romanı okunur kılıyor. Dort Mevsim Sonbahar, roman olma, roman türiınün bir örneği olma işleviyle yetinmiyor, bana kahrsa yetinmek istememiş. Ahmet Altan, eleştirel bir roman yazmış Toplumdan bireysele kadar usrayan o kalın çiz # HALİKARNAS BALIKÇISI VE BİR DURUŞMANÎN ÖYKÜSÜ m YASAK SEVİ • Sadl Borak. BUgi Yayınevi. 250 lira. Özellikle devrtm tarihimız ve Atatürk Uzerine çalışmalanyla tanınan Sadi Borak, Halikarnas BaUkçısı'nm edebiyat tarihine geçen duruşması tizerine bir kltap yayınladı. Borak, Baş larken adlı girişlnde kitabın niteüğini şöyle açıklıyor: «O gün. den bu yana (Halfkarnas Balıkçısııun durnşmasmın yapıldığı gfinden) Cevat Şalrir'in nasıl sorguya çekildfği, kendisine neler sorulduğu, ne yaıutlar shndlğı ve mahkemenln nasıl bir snçlama Rerekçesine dayandığı öğrenilemedl. Halikarnas Baukçısı'nın btyografisindekl • • Jean Schwobel. Ankara (iazeteciler Cemiyeti Yayını. 500 llra. Schwobel'den kitabı dilimize kazandıran GazeteciÇevirmen Cavit Yamaç. «Bu Kitaba Dain»de kitabı tanıtmaktadır. «Elinizdekj kitap, Fransa'da ba BASIN, İKTİDAR, PARA Emre Kongar. Türk Dil Kurumu yayınları. 100 Lira. Toplumbılimcı Emre Kongar toplumbılimcı Cavit Orhan Tütengil üzenne bir kitap hazırladı. Kongar'ın kitabı Tütengil' in yaşamı, toplumbilimsel gorüşü üzerine bilgi veriyor. Tütengil'ın az gehşmişlik kavramına ve topiumumuzun sorunlarına yaklaşımını değerlendıri şi Tütengil'le birlikte Türk top lumbilimin de çizelgesini sergillyor. Kongar, en bilimsel sorunian bile bölüm başlarına koyduğu alıntılarla cdebi yapıt tadında sunuyor bize. Kongar'ın çalışması ile hem bir toplumbilimciyi hem de TUrkiye'de toplumbilim çalışmalannı öğreniyoruz. CAVİT ORHAN TÜTENGİL gide bir çok gerçekçi eleşörıyi sıralamak istemiş. Bunlarda hiç kuşkusuz haklı. Romandan bir bölüm çok duyduğumuz, çok okuduğumuz. çok konuştuğumuz bir konuyu anımsatıyor mu? «Hay Allah, bu sabah erkenden evden çıkarken su vermeyi unutmuşuıtı. Bu ne abi. Benim ağacım, bizden* dir. Niye koydun bunu bu> raya? Ali başmdakl kuşu eline alıyor. Güzel çünkü. Hüseyin yüzünü bunıştu' ruyor. Güzellik ne Işe yarar abi? Halkımızm onca derdl varken... Garip adamsın val la...» Romanın bir kaç arüayışı, tavrı bir arada içerdiğini söylemeliyim. Yer yer gerçekçi eleştirel bir anlatım, yer yer bilinç akışının o sar mal düzeni yer yer de bir Çehov bıkkmlığı ile birlikte varolan bir Çehov duyarlığı. Birkaç ögenin bir arada olması romanı başanlı yapabiliyor. Ahmet Altan'ın ilk romanı, Dört Mevsim Sonbahar'ı neden okuyun diyorum. Romanın yazümasının, birikiminin güçlüklerini bildiğlm için. Genç bir yazarat topluma ve insana bakışuun ta zeliğinin bir takım ilk ürüa eksikliklerini bağışlatacak güçte oldugu için. düşünce inceleme araştırma şahin alpay 'Türkiye'de Devletçiliğin oluşumu,, üzerine • • lhan Tekeli ve Selim llkin, ülkemizde sosyal bilimler alanında çalışan araştır macılar arasında seçkın bir yere sahip olan iki bılim adamımız. Çok sayıda ve üstun niteliklı eserleriyie tanınan bu araştırmacılanmız, son yıllarda yakın iktısat ta rıhimizle ilgili çok değerli ortak çalışmalar yaptılar. 17 haziran 1982 tarihli say fami7da son ortak eserleri Uygulamaya Geçerken Türkiye'de Devletçiliğin Olusumu'nu tanıtmış ve bu çalış manın düşündürdügü ban sorulara Tekeli ve Tlkin'in verdiği cevaplan yakında ya ymlayacağımızı belirtmiştik. Bu soru ve cevaplan aşagıda yayıniıyoruz. SORU Sayın Tekeli ve nkin. son ortak esertaizde 1930'ların başında Türkiye'dekl «Iktidar Blokunun CHP programında «Sanayi erbabı, büyük arazi ve iş sahipleri ve tüccarlar» şeklinde «oldukça net» bir biçimde tanımlanan zflmreler den oluştu&unu söylüyor (s. 326): «devletin göreli oto nomisi» teorik modelinln farklı türleriyle, 19311934 dö neminde alınan iktisadi politika kararlannm «lktidar blo ku»nun çıkarlarına uygun• luğunu inceliyorsunuz. Araş tırmanızda vardıgınız sonuçlar ışığında. o dönemin devleti. o dönemin «Iktldar bloku»nun ne ölçöde blr araadır? CEVAP Biz. t930*lar Türkiye'sinde ekonomik buh ranın etkisiyle Türkiye'nin uygulamaya başladığı «devletçilik» politikasının aynntılı bir incelemesinl vapmayı amaçladık. 1929 Dünya Buhranında Türkiye'nin Ekonomik Politika Arayışlan'nda «devletçilik» ilkesinin do ğuşunu inceledik. Yeni kitapta bu ilkenin uygulamaya geçerken (1931 ortalann dan 1934 ortalanna kadar uzanan dönemde) pratik içmde nasıl içerik kazandığım İnceledik. 1934'ten 1939'a uzanan dönemi Inceleyen üçüncu kitapta uygulamada dev'etçıhğin alanını nasıl genişlettığı ele ahnacak. Dördüncu kitapta Ise, II. Dunya Savaşı Içı Devletçılığı araştırılacak Bu oraştTma serısı ıle templde bu ionemin ekonomik polıtıkasının ajılaşılmasi amaçlanmak la birlikte. böyle ayrıntılı bir örnek olay incelemesi, bize başka sorulan vanıtlamakta yararlanabıleceğımız zengin bir materval veriyor Işte bu vpnı çalışmamızın sonuç bölümünde boy le bazı gunce] tartışma konularına da eğilmeye çalıştık Ele aldığımız sorulardan biri. «Devletin eröreli otonomisi» konusunda. Türkiye'nin 1931 1934 yıllan arasında ızledi§i ekonomik poll tikanın ne tür kanıtlar getir diğiydi. Bilindi^i Kibi bunalım dönemleri, «devletm KÖreli otonomisi» varsavımınm smanması için uvgun ko şullan içerivor. Devletin eö reli otonomisi aniayısı. bu otonominin varlığı hangi nedenlerle açıklrınırsa j<çık)an çın, temelde devletin «iktidar bloku»nun tümünp e;öre otonomisinden söz edivor Başka bir deyişle uzun erimde devletin eylemİPrinin iktidar blokunun çıkarlanyla tutarlı olduğunu kabul ediyor. Bu varsayımın smanması bakımmdan çahşmamızın iki özelliği özerinde dur makta yarar var Birincisi bu çahşmada devletin sadece sa nayi kesimindeki uygulamalan üzerinde durulmayıp, tüm ekonomik kesim'erdeki uygulamalan üzerinde durul makta olmasıdır. Çalışmanm bu özelliği, devletin aldıgı kararlanrı iktidar bloku için de nasıl bir yenlden da&ıtım süreci yarattığını gözlemeye olanak vermiştir. Aynı Ilhan Tekeli ve Selim llkin le sohbet . Tekeli ve llkin hakkında i lhan Tekeli 1937'de doğmuş, 1960'da t.T.Ü. I Inşaat Fakülteslnden mezun olnıuşluc. 1966'da ABD'nin Pennsylvania Ünıversıtesı nın Bolge Planlaması Bolümunden master derecesı almıs; şe hircılik dalında doktorasını 1969'da İ.T.ü. Mimarlık Fakültesı'nde tamamlamiijtır. Tekeli, haıen O.D. T Ü. Şehir ve Bolge Planlaması Bolümü'nde proJesordür 1939 dogumlu olan Selim İlkin Ankara Ühıversitesi"nden mezun olmuştur. Daha sonra kâtıldığı O.D.T.Ü. Ekonomı Bölümü'nde öğretim gorevlısı olarak galışmaktadır. Saptayabildiğimız kadarıyla tlhan Tekeli'nin 19641982 tarihleri arasında Türkçe ve yaoancı dil de ondokuz kitabı ve doksansekız ma&alesi yayınlannııştır. Selım îlkin'ın 19671982 doneminde Turkçe ve yabancı dıldeki yayınları da dokuz kitap ve yirmıüç makaleyı kapsamaktadu. Tekeli ve İlkin'in ortak eserleri şuniardır: KİTAPLAR Savaş Sonrası Ortamında 1947 Turkıye tktlsadi Kalkmma Planı (ODTÜ, 1974) 1.939 Dünya Buhranında Türkiye'nin Iktisadl Polilika Arayışları (ODTÜ, 1977) (A. Aksoy ve Y. Kejenek ile) Concentration in Turkish Manutacturing Industry [Türk îmalat Sanayıinde Temerküz] (ODTÜ, 1980) Para ve Kredi Sisteminin Oluşumunda Blr Aşa ma: T.C. Merkez Bankası (Merkez Bankası, 1981) Uygulamaya Geçerken Türkiye'de Uevletçiligin Oluşumu (ODTÜ. 1982) MAKALELER «(Kör) Ali thsan (îloğlu) Bey ve Temslll Mesleki Programı.» Atatürk Döneminin Ekonotnik ve Toplumsal Sorunları, 1977. * «Devletçilk öncesinde Sanayi Politikası Arayışları.» Tarihsel Gelişimi tçinde Türkiye Sa.nayii, 1977. r «Kurtuluş Savaşı Sırasında Avrupa'dak) Bir Türk Gencinin (A. Şerif Onay'm) Kalkınma Sorunlarıyla îlgili Çalışmalan.» Kanunu Esasinin 100. Yılı Armağanı, 1978. ~ «Kurtuluş Savaşında Talat Paşa tle Mustafa Kemal'in Mektuplaşmalan.» Belleten. No. 174, 1980. «İttihat ve Terakki Hareketlnin Oiuşumunda Selanik'ln Toplumsal Yapısının Bellrleyiclllgl, «Türkiye'nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi: 1071'" 1920. 1980. «Cambios Economicos y Socioles, [Ekonomik ve Sosyal Değişmeler] Histroria (Madrid), No. 67. 1981, tlhan Tekeli ve Selim llkin bir çalışma sırasında... dönem içinde devletin aldıgı bir kararla kaybeder gorunen bir grup, devletin aldıgı bir başka kararla kazançh gorulmektedır. Çalışmanm ıkmci ozellığı. devletiu aldıgı kararları iktidar blokuna göre olan otonomılerının derecelenne gore. bir sınıflandırmaya tabı tutmasıdır. Boy le bir sınıflandırma. devletin hangı koşullarda aldıgı kararların otonomı derecelerınin arttığını gozleme olanağı vermektedır. Yaptığımız çalışma,, bizim şu sonuca ulaşmamıza olanak venyon Devletin bunalım altmda aldıgı kararların iktidar blokuna karşı ta mamen otonom haline gelemedığıni, ancak göreli bir otonominin söz konusu olduğunu gosteriyor. Ama devlet bu goreli otonomisiyle, ekonominın buhrandan çıkmasını saglayacak şekilde ekonomide var olan çıkarlar dengesinin bozulup. büyük ölçüde aynı iktidar blokuna dayanarak yeni bir çıkarlar dengesinin kurulmasına aracı oluyor. iktidar bloku içinde yenıden bir dağüımı sağlayabiüyor. Bu yenıden dagılımda devletin iktidar blokunun guçlu oğelerine karşı otonomisi göreli olarak az iken. daha az güçlü oğelerine karşı otonomisi daha yük sek oluyor. Orneğin ihracatı devletleştirmeye gidemezken. iktidar blokunun en zayıf kesimi olan sanayi kesıminde devletçiliğe kolayca geçebiliyor. SORU «İktidar blokunun Snce sınıf ve zümrelerden (s. 326); daha sonra «çıkarları çelişebilen gruplardan (örneğin, Celal Bayar ve çevresi, İsmet İnönü ve çev resi) oluştuğunu (s. 340) söy lüyorsunuz. O dönemde, Bayar ve İnönu'nün temsilciIiklerinl yaptıkları gruplar acaba hangi zümre veya sınıflan temsil etmektedir? CEVAP 1930'lar Türkiye'sinde Celal Bayar ve çev resinin tutumuyla, Ismet Pa şa ve çevresinin tutumlannın farkhlıklan üzerinde çok durulmuştur. Gerçekten de Celal Bayar ve çevresi iş çevrelerine, Ismet Paşa ve çevresinden daha yakmdır ve bu ıkı grubun devletçilik anlayışlarında da farklılıklar vardu. Celal Bayar çevresinin devletçiliğı, «deviet özel kesimin yapamadığını yapar» sloganı ile formule edilmış bir geçici devletçilik anlayışıdır. Ismet Inönü ve çevresi bu formülasyonu yadsımakta toplum yaran açısmdan belli kesimlerin sü rekli olarak devlet elinde tutulmasını istemektedir. Ama bu farkhlıklar çok fazla abartılmamalıdır. Ismet Pasa ve çevresi ne kapitalıst gelişme çizgisini yadsımıştır, ne de her iki çevre iküdarda açık ve seçik olarak farklı sınıf ve zümrelere dayanmaktadırlar. Çahşmamızda bu farklüık, Celal Bayar ve çevresinin iktidar blokuyla olan iUşkilerin doğrudan ku rulmasmda bir sakmca görmezken, Ismet Paşa ve çev resınm bu ilişkilerın daha çok «Hegemonik denetim» duzeyinde kaimasına hassas olmasıyla açıklanmıştır. SORU 1930'ların başındaki CHP'yi «pragmatik bir tek « parti» (s. 327) olarak nitelendlriyorsunuz. Oysa, CHP'nin 3. Kurultayı'nda da bul ettiği ilkelerle hayli be lirgin «ideolojik» ya da siya sal tercihleri olan bir parti oldugu söylenebilir. «Pragmatik» nitelendirmesiyle ne anlatmak istiyorsunuz? CEVAP 1930'larda CHP' yı «Pragmatik bir tek parti» olarak nıtelerken. aynı dönemde Cumhunyet yönetıcılerini çok ilgılendırmiş olan Sovyetler Bırliği ve Italya'daki tek parti rejimlerinden farklılaştırmayı amaçla1 dık Çalışmamızda görüldü^ ğu gıbi Cumhunyet yonetid lerı Ankara, Moskova ve Roma'yı Birinci Dunya Savaşı sonrasının uç üginç deneyı olarak görüyorlar ve dığer iki rejimdeki gelişmeleri inceliyorlardı. Ama CHP' nin kabul ettiği program v» altı ılke, hiçbir zaman toptancı bir ıdeoloji halini kazanmadı. Kitapta açıkça göruldüğu gibi altı ilkeden bi ri olan «devletçilik» üzerinde parti içinde de birbirin' den çok farklı görüşler yer almıştı. îdeolojisi böyle top tancı hale gelemeyen CHP'de tek parti olarak diğer iki ülkedekine benzer bir işlevo kavuşmadı. Böyle bir toptan cı devrim ideolojisine dayan mayınca, çağdaşlaşmayı ve buna ulaşmada seçtiği eylem yollarını ideolojısiyle değil, daha çok pragmatizmiy1 1e savunmaya ağırlık vermek zorunda kaldı. Bunun en ilginç kanıtı, çahşmamız1 da da üzerinde durulmuş o^ lan CHP'nin altı ilkesinden «devletçiliğin», «halkçıhğı» gerçekleştirmek îçîn hiçbir zaman bir araç olarak görül memesidir. CHP devletçiliğl halkçıhğı gerçekleştirmek U Cin değil pragmatik neden j lerle savunmuştur. Böyle bir savunmayı yapanlan da «zoı raki diplomat» yapmıştır. İşte bu farkhhğı belirtmek Için «pragmatik tek parti» kavramlaştırmasma gitüfc KİMKİME Behic AK bulmaca 1 1 2 3 456789 3 4 5 6= 7 8 9 2 nJy a n• I n 11 n | Avrupa Yayın Birhğinın kısa adı. a Bir göz rengi... Parlak kırmızı renkte saydam bir alüminyum oksidi. 9 İyimserlik YUKARDAN AŞAĞIYA: 1 Neye benzeyen bir çalgı aletini çalan kımse. 2 Mezopotamya'da eski bir devlet... Afrıka'da bir devlet. 3 Avrupa'da bir başkent... Yüksek ve sarp yer. 4 Eskiden kıta ve daire dışında subayların buyrugu altmda bulunan asker. 5 Eski Lesbos adası. ft Blr Sümer tannçası... Lâhza. 7 Onbaşı ve çavuş rütbelenndeki asker... îngiltere, Almanya ve Hollanda' da özellikle kumas ölçmekte kullanılan eski bir uzunluk blçüsü. 8 Sudan'da bir şehlr... At. 9 Avusturya'da bir şehir ve ünlü bir kış sporları merkezi. 1234 56 78 9 I s T I K A M E T u A T) I 7 E e 2 4 SÜLDAN SAĞA: 1 XVIII. yttzyü Türk matematikçisı tsmaıl Efendinin doğduğu kasabanın adından gelen lâkabı. 2 Bıldirme (mâlumu ...) . Cezayır'de bir şehır. 3 Merhametli.. Sıkmtı. 4 Madagaskar'm ıç kısmmdaki orta yaylanın bir kısmı. 5 El... Gece. 6 Tulyumun simgesı... Pas'ın kuzeyinde sıra dağlar... Stronsiyumun simgesi. 7 Türk mUziğinde beş vüz yıllık bir bileşik makam... 3 5 6 7 8 9 \< A a A T 0 L o R s E c k I S I N A u A A M E •• •• I •a • 1• 1 1 A 8 |A •1 L N A T £ C S E S K A C R £ s € •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle