Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 8 8 HAZİRAN 1982 Hitler Hn karargahında bomba patlıyor Suîkast girişimî üzerine Todt örgütünün işcilerinden kuskulanılıyor . Ncuî ımparafoıiugumm kinden Hftler in Silahtendırrna BakanıAlbertSPEER anlatfyor Çevıren Nlhat KARAMAG#<ALİ 3 H itler, öğleden sonra saBt bırde uyanıp benı yamna çağırttıgında, bazı sorumluluklar yuk leyeceğıni bılıyordum. Emır Subayı Schaub'ın yüzunde bile bu buluşmanın önemli olacagı okunuyordu. Dün gecekınln tam aksine, Hitler Hükümet Führeri poznyla, resmî bir davranış içinde benl kabul etti. Ciddl bir tavırla ayakta duruyordu. Başsağlığı dilediğitnde lâfı fazla uzatmadan: «Herr Speer, Todt'nn btttfin te tidaruu size devrediyorumj» dedi. Sankl yıldırunla vurulmuştum. O, hemen yanından ayrılmamı ister gibi acele elimi sık tı. Durumu gerektiği gibi açık layamamış olduğunu düşünerek Dr. Todt'un yapım işlerinı kabullenıp elımden gelen ça bayı göstereceğimi söylsdim. «Hayır! Yapmakla yükümlü olduğn her şeyi, sllahlandırma Bakanhğını da fizerinize alacaksuuz.» diye beni uyardı. «Ben bu konnda hiç bir şey bUmiyorum ki...» şeklinde yanıt verdim. «Size inancım var. emlnlm sltından kalkarsınız.» «Hem kaldı ki bu görevi verebileceğim başka kteıse yok. Hemen Bakanlıkla llişki kurup işe baş layın.» dedl. Ben sessizlifc içinde başımı eğdim. Aramızdaki ötekl sorun lara hiç değinmeden, başka iş lerine döndü. Bense, onun bu tavırlanndan sonra, bu göravin iliştdlerimizi ne türlü etkiliyeceğinl dUşünerelc yanından ayrüdım. Hitler, yalmzca miman olduğumdan benimle bir arkadaşlık kurmuştu. Şimdi belliydi M, yeni bir dönem baş lıyordu. Daha ilk anda, dostluk ilişkilerinıizin, bir bakanryla resmi ilişkiler çerçevesin do kalacağını bana anlatmış oluyordu. Hitler'in Propaganda Bakanı Göbbels Hitler iş arkadaşlarını uzmanlardan seçmiyordu endi HükümetJnîn varlığını pekiştiren üç, dört bakanlığa, böyle gelişi güzel ve hafiflikle beni atayiTermesine insan ancak şaşabilir. Ben hem ordunun hem endüstri alanının tam dışında bir insandım. Hayatımda bir kez bile askeri silahlarla ilgilenmemıştim. Hıç asker de olmamıştım. Şu anadek elime silah almış değildim. Hıç kuşkusuz ış arkadaşlarını uzmanlardan seçmemek Hitler'in amatörlüğünden ileri geliyordu. Örneğin, bundan ön K ce, bir şarap tttccannı (Rib nin yönetimindeki on asker rında .. Demek Führer, Todt bentrof) Dışişleri Bakanlığına den oluşan bırlikler, hükümet Otgütünün işcilerinden kuşkuatamıştı. Parti Feylesofunu üyelerini tutuklavabilecekler lanıyor öyle mi?» (Rosenberg) Doğu Sorunlan miş., «Bir bu ekstkti» diye düşünBakanlığma. «Evvel zaman • • Durumdan haben olmayan düm. Demek ki kuşkular beçinde» (Dirinci Dünya Savaşın Goebbels, Ekonomi Bakanı nim sorumlusu olduğum örgütda) pilotluk yapmış bir adamı Punk'u ve beni Bakanlıktakı te toplanmış. Bir kez kanıtla(Goering) bütün Alman ekono bürosuna götürdü. Almanya' nırsa benim de durumum tehmisinin denetiminde yetki sahi nın savunması için hâlâ ne ya likeye girer. Daha şimdiden bi kılmışü. îşte şimdl da, on pabileceğimizi konuşurken, mik Goebbels beni suçluyordu: ca Insanın arasından seçe seçe bir miman seçip Süahlandırma Bakanlığma getiriyordu. Hiç kuşkusuz Hitler, liderlik mevkilerini meslekten olmayan kimselerle doldurmayı yeğli«Askeri liderlerle yaptığım sohbetlerde Alyordu. Bütün ömrünce, Schaht manya'nın bütün cephelerde umutsuz durugibi profosyonellere saygı duy muş ama güven duymamıştı. munu, Biüttefiklerin başanh istilasını konuîşte Profesör Todt'un ölü§ur. Hitler'in rütbe indirmek gibi çirkin davmünden sonra benim meslek hayatım nasü bir yola girdiyranışlarda bıdunuşunu eleştirirdik.» se, şimdl de başka bir insanın, Todt'un eiümüyle apayn bir yola girmişti. Hitler ise, bu rastlantüara (Tanruun buyrurofondan bir ses duyuldu: «Ka Todt örgütü Rastenburg'da göğu) açısından baktı. rargâhtan acele Bakanı an reviendırılmeden önce neden ...Kader yine oyununu oyna yorlar. Dr. Dietrich (Hüküme tedbirler alınmamış? Neden ya. dı ve bir süre için geleceğım tin Basuı Şefi) telefonda.» sak bölgeye sokulmuşlarmış? tehükeye girdi. bolgeye Goebbels masasmdakı telefo Ben işçilerin yasak 1944 yılınm 20 Temmuzunda, na yürüdü ve alıcıyı yakaladı: girmelerinin nedeninin, Hitler'Bendlerstrasse (I) ayaklanma «Evet, ben Goebbels... Ne?... in sığınağım pekleştırmek olsınm merkezinde, ya da reji Führer'e suikast mi? Şimdi duğunu anlatıyordum. Bu inmi? Führer sağ öyle mi?... şaat sırasında da Hitler, ben min karşı saldınya geçtiği mer kezde, Goebbels'in evinde bu Anlıyorum, Speer'in barakala bulunmadığım zamanlar boş lundum. 17 Temmuzda Hitler'in danış manı General Promm, ve onun Kurmay Başkaru General Stauffenberg, beni 20 Temmuz da Bendlerstrasse'de öğle yemeğine davet etmişlerdi. Yemekten sonra da bazı sorunlan konuşacaktık. O gün bir gurup iş adaımyla ve hükümet görevlilerlyle silahlar konusun da uzun süreceğini kestirdiğim bir toplantım olduğundan yemek dâvetini kabul edemiyeceğimi büdirdim. Buna karşuı Stauffenberg, 20 Temmuzda çok önemli olduğunu söyliyerek gitmem için israr etti. Ben dar lşsiz olduğu belli detoplantımm uzun sürebileceğinı, hemen arkasından da ğildlr. Ama işsizlikle ilgiPromm'Ia bir konferansa katünya'da kl durgun li göstergelerin ne kadar lanamayacağımı, yorulacagıraı luk. İgsizUk ve olumsuz seyrettiğl belli... hesaplıyarak özür diledim. hızı azaltılmakla Bu durumda işsizliğln 1beraber süren enf kincil bir sorun olmadığı lâsyon durumu acaba Tür da ortada. kiye'de nasıldır? Biz buSuikast Denebilir ki, ülkemizde rada işsizlik ve durgunbaşarısız luk konusunu ele almak gelişmenin ve gelişmeyle la yetineceğiz. 1980 ve birlikte işsizlik artışının oluyor birlikte gittiği yıllar ilk 1981 yılları da bize göre, 1979 yıh gibi mllli gelir a kez olmuyor. Kalkınma plan stratejilerinde hem zalışının surduğu yıllardır. hızlı (yüzde 7 ve yüzde Bizim bu iddiamız aslınenim konuşmam, Goebda resmi bilgilere uyma 7,5) büyüme hızı ve hem bsls'in emrime verdiğı maktadır. Ancak resmi bil de işsizler sayısmm arPropaganda Bakanlığıgiler 1981 yılında yüzde tışı birlikte öngörülmüşnın holünde. saat onbi4,4 GSMH (Milli gelirden tür. Ama bir yıldan diğe rı geçe başlamıştı. Holde bakanlar, elçjler, hükümet erkâdaha kapsamlı ve daha rine göstergelerin (iş bu göstergelertnin) nı vardı. Ben anlatacaklarımı teknik deyim) artışı oldu labilme bitirdıkten sonra Goebbels ev ğunu belirtmekte fakat bu yüzde 20 civannda. dugtü. sahıpliği yaptığından bir kaç durum ylne resmi rakam ğü yıllar varsa, kalkınma cümleyle kapanış konuşmasılarla doğrulanmıg olmak hızında da büyük gerilenı noktalarken, Stauffenberg'in tan uzaktır. 1981 yılının meler olmuştur. Milll gebombası, Hitler'in Rastenburg' bir gelişme değil bir GS lirin negatif bir artış Izdaki karargahında patlamış. MH gerilemesi yıh oldu lediği' (yani gerilediği) (2) Eğer bu suikast ustaca terğunu şu kanıtlarla belir yıllardan bile yüzde 20 tiplenip paralel harekâta he(ve 1979'a göre 35) geri leyeblliriz. men başlansaymış, bir teğmekalışı bir yüzde 4,4 gelişme hızı ile bağdaştırma olanağı yoktur. duran barakalardan yararlanıyordu, çünkü genişliği bakımmdan toplantılara elverişlıydi. Bu tartışmalardan sonra, bırbirimizle vedalaşıp ayrıldık. Böyle önemli zamanlarında hepimizin kendi işimizin başında bulunması gereklıydi. Ayni gün öğleden sonra Dı$işleri Bakanlığında Japon Elcısıyle bir randevum vardı. Romanya'daki petroller bölgesının nasıl korunacağını konuşuyorduk. Bir karara varmaya vakit kalmadan Goebbels, bana telefon etti. Sabahtan bu yana sesi dikkati çekecek kadar değişmişti, boğuk ve heyecanlıydı: «tşini hemen yarıda bırakıp buraya gelebüir misin? Çok acele» dedi. Elçiyle konuşmayı yarıda kesip saat beşte, Brandenburg kapısının güneyinde bulunan Goebbels'in evıne sıttım. Benı ıkinci kattakı bürosuna aldı ve şöyle dedi: «Şimdl Karargâlıtan öğrendiğime EÖre, askerler Hükümete karşı bir darbe hazırlamış. Bu durumda yanımda bulunmam istedlm. Ben zaman zaman çok aceleci davranıyorum, senin sâkinliğinle dengemi bulurum. Bu arada alınacak tedbirler] de konuşalım» 0 Çıkartılan saçma emîrnameleri eleştirirdik u tepeden ınme haber Goebbels kadar beni de heyecanlandırmıştı. Hemen askerî lıderlerle yaptığım konuşmaları anımsamaya çalıştım. Bütün cephelerde Almanya'nın umutsuz durumunu, muttefı'tîerm başanlı istilasını, Kızılordunun ezici gücünü, ordularımıza yakıt bulmakta çektiğimiz zorluklan, Hitler'in amatörce çıkarttığı saçma emirnamelerı konuşur; ordunun yiıksek rutbeli subaylarmı sürekli küçultme çabalarını, nitbe mdırmek gibi çırkın davranışlarda bulunuşunu eleştirirdik. Bunlan düşünürken o anda Stauffenberg'in ve çevresindekilerın bu ayaklanmayı destekliyecekleri aklıma gelmemiştı. Böyle bir hareket ancak ne zaman parlayacağı belli oimavan Gudenan' dan (3) beklenebılirdı. ri) Sılâhh Kuvvetler Yüksek Komutanlığı Bendlerstrasse'de olduğundan bu adla anılır. (Çeviren) (2) Bir çok kaynaklar, objektifi Hitler'in karargâhma çevirmiş, olayı oradan yansıtmıştır: Bir askerî brifing sırasmda, Staffenberg içinde bomba bulunan çantayı, Hitler' in yanmdaki masanın bacağına dayayıp kendısı dışan çıkmış. Hitler, o arada bir raslantıyla yer değıştırdıği için, hafif yaralarla kurtulmuştur. Olaydan sonra, özellikîe saâ elinde bır tıtreklik kaldığı, sinirlerinın busbütün yıprandığl yazılır ama, Speer, bu sahneye değinmemiş anılannda. Kendi görgü tanığı olduğu olavlan yazmıstir. (Çeviren) (3) Kara Orduları Genelkur* nıay Başkanı. YARIN:Hitler'in öldüğü söylentisi yayılıyor... İstenen, issizlere is bulunması değil, issiz sayısının artmaması 5«yüzde 4,4'le işsizlik önlen mez, bunun için yüzde 7' lik kalkınma hızı gerekli» şeklindeki beyanları hoş beyanlar değildir. Zaten istenen de hedef saptırıl masın issizlere iş bulun ması değil, işsiz sayısının artmamasıdır. lşsiz sayısının artmaması için yüz de 4,4 gelişme hızı yeter li değilse, o kalkınma ne İşe yarar? Çalışanların daha iyi yaşamalarına mı? Ona da yaramıyor. Bakm anlatalım. D Arslan Baser KA^AOGLU (1) sayılı notta şöyle yazılı: «1981 yılına ait sigortalı ücret ortalaması 514.85 TL. dir» yani on bir ayhk ortalama 88 lira, bir yıllık ise 116,56 lira fazla tahmin ise, tahmin böyle yapılmaz. Madem 11 ayda 88 lira artmıştır, on ikincl ayda bir (88/ 11 = ) 8 lira daha eklersiniz. Ya da buna yanaşma yı istatistik nedenlerle uy gun bulmaz iseniz, 1981 gibi 1980 yılını da 11 ayhk rakamlar üzerinden a lırsımz. Yoksa 11 ayda, her ay 8 lira ve 12'nci ayda 28 lira arttı denirse, bunun adı tahmin olur a ma «sağlam tahmin» olmaz. Biz doğru tahmini yapıp onikincl ayı da 8 lira artıralım. Bu takdirböyledir. Bunu da şurdan çıkarıyoruz: Rapora ekli 37 Nolu tlbloya gore, cari harcamalar ödenek topla mı 1980'de 555,1 milyon liradan 1981'de 687.1 milyon liraya çıkmıştır. Can artış bir yılda yuzde 24 ci vanndadır. Aynı dönemde fiyatlar en az yüzde 30 art tığma göre, maaşların (ca ri harcamalann bir türevi olarak azaldığı kesin dlr.) B # Maaş ve ücretler PaiTİKA Bandırma Erdek yolu ustunde 11 bin ortaklı dev kuruluş gelen geçenlere bakıyor. Kısa adı bu kuruluşun Bagfas îşkur'dur. Senetlerini halka satarak, bir halk katkısı olarak kurulmuş. «345 feöyü adım adım dolaşıp. halkı inandırarak bu ortaklığı kurdum* diyen Recep Gençer, yılda 17 milyar liralık uretim yapan bu kuruluşun yönetim ve güdümünü usleruniş. Her no kadar 11 bin ortağı varşa da her şey Recep Gençer demektır. Öyle de olmasa işlemez zaten. Çoktandır, 4 5 saat süren bir vapur gezisı yapmamıştım. Kurtu) Altu^ ve Taylan Sorgun boyle bir gezıyı önerdiklerı zaman yolculuk gözumd« öüyümuştu. Bir cumartesi günu, sabahm çok erken saatınde Sirkeci nhtımından yola koyulduk. Vapurda. çoktandır görmedığım bıldik bir çok eski Demokrat'a raslayınca ne yalan söyliyeyim rahmetli Menderes'in temel atma ve kurdela kesme torenlerinı hatırladım. Belleğimde çok eski gunler canlandı, amlar bir sinema şeridi gibi gözlerimin önünden kaydı. Esat Budakoğla Sedat Beduk ilk gordüklerim arasmdaydı. Sıt kı Yırcalı ile Bandırma'da bulaşacaktık, Balıkesir'den gelecekti. Etibank'ın Asit fabrikasmı geçtikten sonra gökleri tırmalayan uzun bacalar göründü. Bagfaş îşkur körfezin kuy tuluğuna sığınmıştı. Kıyılar kırleniyor, fabrikalar kıyılan dolduruyor diyorlardı, doğrudur. Ancak daha önce Devlet kendi asit fabrikasını kurarak kıyıya kurulmuştu. Ardından Recep Gençer'in kurdu^u geliyordu. •Kıyılan klrleür, çevre sağlığına za rar verir mi?» diye sorduğumda Recep Gençen 'Bir sigara dumanı kadar bile xaran yöktur» dedi. «Döfeüntu ve supruntümüz dıjorı sızmaz. her feyi yakar. kullanırız.» Böyle dese de çamlan san, ağaçlar ve çiçekler boynu büküktü. Ertesl sabah yoğun bir duman da göklerde dalgalanıp duruyordu. *Bu duman dtğil. «u buhan» dediler. Şanssızlıklan Hastaş olaymm ortaya çıktığı günlere raslamış. Halk, belll bir etkinin altında kaldığından önceleri katılmada isteksiz davranmış. Ama sonra yenmişler, halkı inand'rmışlar. Bu yörenin çocuğu olan Recep Gençer Edlncikli. doğma büyüme... Etibank adına Avrupa'da muhendisük okumuş. İşsizlik artısı c) Bu vesileyle Işsiz jiyat artışlarında 1980 ve 1981 yıllannda resmi rakamlarla bizim değerlendirmelerimlz arasında büyük farklar var. Buna karsın eldekl rakamlara (resmi rakamlara göre) 1981 yılında işçilerin reel gelirleri artmamıştır. Bunu raporun 13 sayılı tablosunda görü F 9 Tüketim ve yatırım harcamaları Cok Ortaklı Isletme Yıllardır turlü deneyimlerden geçtlkten sonra doğum bölgesinde böyle bir işe girişmiş. Göründüğü ve gösterüdiği kadanyla da başanh olduğu anlaşıhyor. Ancak özel girişim de olsa, kamu girişimî de olsa, teker iyl dönmüyor, tekere çomak sokan engeller var. Diyor ki Recep Gençer; «Güvcnce bizde. Üretim bizde. tthalatı önlemeh dersen o da bizde. Ama büyuh çöküş önlenemiyor. Sermayemizi geçtiğimiz oy 400 milyon liradan 1 miU yar Uraya çıfeordıfe. 14 günde 500 milyon lıra daha fazla poro topladık. Ama yöneticiyi yofe eden kararlar altında artıh kışısel yeteneğin üstün bir geçerlU hgi kalmadı. Mücadelemizm muhatapla n ortada yofe. Şu anda gübreden 3 5 mil yar alacağımız var. Bir türlü alamıyoruz.» «Kimden?» •Devlet babadan.» «Nasıl oluyor?» 'Bir sabah uyandik ki, firhetlerin döviz borçlanna dönüh hur garantlsir nin kaldmlmış olduğunu işittih. Işte o günden beri borçlarırmz günlüh kur ayarlamalarına göre artıp duruyor. Ne kadar çok üretim yaparsak yapahm borç değişmiyor, durmadan artıyor. Bu yuzden, ülkenin sülfirik asit ihtiyacını harşılayan İŞKUR, ortaklarına temettü dağıtamıyor. Ortaklar arasında her gün guven tazelemeye bakıyoruz. Tıpkt abdest tazeler gibi... Ortaklan geleceh günler için heyecanlandıramazsah yu. rutme şansımızı yitirebiliriz.» «Bir şey soracağun, bu yöntemlerle Turkiye'nin kalkınması (sanayileşmesi) saglanabilir mi?> «Çok güç. Daha başka yöntemler bulmalı. tlle de sağ, sol yöntemler olmayabilir.» Geçtiğimiz 21 nisandc, elll yaşını tamamamış olan Recep Gençer, çok ortak lı şirketlerin yaşama şansı uzerine de şunları söylüyor: 'Türhiyede tasarrut yapan insanlann toplamı yakîaşık olarak 0.5 milyon kişidir. Bu tasarrufları emen en büyuk kesim bankalardır. Oysa, yatırım eğU Umleri düşe döje işsizlik de büyüyor.» Kuruluş otomasyona dayandigı için ancak 650 işçi çalıştırabiliyor. Ancak kuruluşun ürettiği malların satjmı, dagıtımı işlemleri de bu 650'ye eklenen iş yaratıyor. Buna 1000 1500 kişi diyebiliriz. a ) Merkez Bankası ra poruna eklenen 12 sayılı tabloda toplam iş lsteyen ler 816.508'den 1.043.068'e yükselirken, yıl içinde iş« yerleştırilenlerin sayısı da 163.426'dan 161.048'e düşmüştür. Yani İş bulanlann, iş isteyenlere oranı 1980'de yüzde 19.9 iken 1981'de bu oran yüzde 15.4'e düşmüştür. Ayni o ranlar 1979'da yüzde 23.4 1978 yılında yüzde 28,6 ve 1977'de yüzde 36.4 ldi. 1977'den bu yana i§ iste yenlerden, işe yerleştirilenlerin azalış oranı 1981' de daha da hızlanmıştır. Hiç bir ekonomi yıllık yüzde 4,4 oranında GSM H artışı gösterirken işsizlik ve istihdam açısından yüzde 20 gerileme göster mez. Türkiye ekonomisin de 1977'den beri görülen gelişme işe yerleştirllenle rin iş bulanlara oranların GSMH artışı oranlanna paralel olarak seyrettiğini, ikl trend arasında koşut bir llişki bulunduğunu gösterdiğine bakılınca bu savımızın vuruculuk derecesi anlaşılır. Aslında bir çok ekonomistin sandığı ya da düşündüğü gibi, GSMH ar tışı ile istihdam artışı bir birinden büyük ölçüde ko puk değildir (1) Bir ülkede hem milll gellr yüzde 4,4 artsın ve hem de istihdam göstergeleri yüz de 20 dolaymda azalsın! Bu olacak şey değildir. Hele yine ayni rapora ek 1 14 sayıh tabloda görül 1 düğü gibi dış ülkelere giden işçilerin sayısının 28.503'ten (1980'de) 1981' de yükseldlğl belirtildiğine göre, İstihdam olanak lannın ne kadar azaldığı daha da vahim şektlde or taya çıkmaktadır. GSMH artışı yüzde 4,4'ü bulan bir ülkede bu olmaz. b) DPT yetkillleri sag lam şekilde düzenlenmiş bir «istihdam» istatistigi bulunmayışının verdiğl cesaretle, bu olguyu yadsımaktadırlar. Evet, ne ka İşsiz sayısının artmaması için yüzde 4,4 gelişme hızı yeterli değilse, o kaDanma ne işe yarar? ülllllllllllllllllllül Bir ülkede hem milli gelir yüzde 4,4 artsın ve hem de, istihdam göstergeleri yüzde 20 dolaymda azalsın. Bu olacak şey değildir. İşsizliğin arttiğı bir süreç içinde kalkınma hızı göstergelerinin doğruluğundan daima kuşku duyanz. Bu kalkınma hızlan ya gerçekçi değildir. ya da büyük ölçüde bazı olumsuz etkenlerle birlikte gelişmiştir. İlk sorunun önemlne bir başka açıdan dikkati çek mek isteriz. Bize göre kal kmmamızın kaldıracı var olan kafa ve kol gücüyle lnsanlarımızı «tam çalısma»ya sokmaktan geçmektedir. îşsizliğin a r t t ı , ğı bir süreç içinde kalkın ma hızı göstergelerinin doğruluğundan, daima kuşku duyanz. Bu kalkın ma hızları ya gerçekçi de ğildir ya da büyük ölçüde bazı olumsuz etkenler le birlikts gelişmiştir. (ör neğln ya dıs ödemelerin kısılması, ya enflâsyon ya da büyük borçlanmalar gibi). Bu nedenle DPT yetkililerlnin ve ekonomik yöneticilerin bu konuyu gölgede. bir ikincil sorun gibi göstermelerlnüı bılimsel bir yönü ola maz. Hele sayın özal'ın rüz. Ancak 13 sayılı tabloda bir düzeltme yapmakla işe başlıyalım. Bu tablodan aşağıya 1980, 1981 rakamlarını aynen alıyoruz: / 1980 1981 t Brüt ücret 426.96 542.'52 Net ücret 224.41 342.70 tstanbul geçinme endeksl (Ticaret Bak. 1975=100 761.00 1.047.30 Reel brüt ücret 56.10 51.80 Reel net ücret 29.49 32.72 Yani reel net ücretin 1981'de yüzde lG'dan fazla ar'.tığı gösterilmiş. Oy sa tabloyu biraz yakından inceleyince aynı rakamların bu sonucu vermediğini görürüz. Çünkü: 1> Tablonun aitmda de 1981 brüt ücret ortala ması 542,52 değil, 522.85 TL. olur. 2) Bunlan 1975 sablt fiyatlanna indirirsek, 1980 de 56.10 lira olan reel brüt ücretin yüzde 10'dan fazla düşerek 49.95 TL. ye indiğini görürüz. Şimdi buraya bir nokts koyahm. Üretim ve G SivfE artışı oranı bakırnıntîan, endüstriyel faall yet için önemli olan brüt ücret artışıdır. Çünkü ma liyete ve milli gelir hesap larına giren brüt ücrettir. Ve brüt ücret toplamında artış olmamıştır. Çalışan sayısmda da artış olmadığma göre sanayide «ücret fonm» dediğlxa\% ödeiîielerrte reel ola v . u j ^ v rak azımsanamıyacafc JABİW: Konut bir azalma var demektir. (1) (Maaslarda da durum SMH artmışsa bu , nasıl olmuştur? Yani tüketim mi artmıştır? Yoksa yatırımlar mı artmıştır? Her ikisi de arttıysa ne oranlarda artmışlardır? Merkez Bankası raporunda belirtildiğine göre GSMH da sağlanan yüzde 4,4 (ki bu sonradan yüzde 4,3'e indirilmiştir) artışm tamamı tüketime gitmiştir. Hatta tüketim artışı, GSMH yıllık artışı olan yüzde 4,4'ün de üstünde yüzde 5,1'dir. Buna karşılık yatırımlar azalmıştır. Doğal ki, bu böyle söylenmiyor, yatırımlar inşaat ve makine olarak artmıştır, ama stoklar azaldığmdan toplam yatırım eksilmlştlr deniyor. Bu varsayım doğru mudur? Bir an için doğru varsaysak bile, 1981 yılında resmi ağızlardan ifade edilen resmi politikanın sonucu bu olamaz. Çünkü, billndiği gibi başta Sayın Başbakan olmak üzere ekonomik yetkililer «Özveriye katlanacağız ve feraha ereceğiz» şeklinde demeçlerde bulunmuş lardır. «Özveriye katlanacağız»ın anlamı, ekono mide «daha az tüketim ya pacağız» demektir. Yönetlciler bunu amaçlarken, tüketimin artması, bunun sonucu GSMH artmıs olsa bile, politikamn doğ ru olduğunu kanıtlamaz. Hani bazı öyküler vardır. «Karşıdan iki adam geliyor, tehlikeli olan adama ateş ediyor polis ve tehli kesiz sandığı kişiyi vurıı yor. Ama sonradan anla!$ılıyor ki asıl teblikeli olan o yanlışlıkla vurulan imiş». Bu da öyle oluyor. llân olunan politikamn «istemedîği» bir şekilde «istenilen» amaca ulaşılıyor. Doğrusu garip bir so nuç. Ama acaba doğru mu? Tüketim artmış mı? Stok iar azalmış mı? Bunlar a caba doğru mu? G (yüzde n12 civannda) yatırımlarında