Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 8 HAZİRAN 1982 urt yüzeyinde genis çapta örgtttlenmesi ve oluşturuduğu eğitim ve öğretim kurumlanyla köylere de girebilmiş belki tek bakanhk Milli Eğitim Bakanlığı'dır. Cumhuriyet'ten bu yana, nasıl bir eğitim politikası izlenmesi gerektiği konusunda çok şey söylenmiş, yazılıp çîzilmiş olmasına kargın, ne yazık ki temel sorun çözülebilmiş değildlr. Pek çok kimse, tüm vatandaşlann ilk eğitimden geçirilmesini, zorunlu eğitlmin kesinlikle uygulanmasmı, yüzde yüz okur yazarhğın sağlanmasını yeterli sanmak talar. Oysa, herkes orta eğitimden. dahası, yüksek eğitimden de geçse, her yurttaş üniversite ya da yüksek okul diplomasını alıp odasının duvanna çerçeveleylp assa, durum bugünktinden biraz değişik olurdu ama, bu değişikliğin ille de olumlu olacağını söyleyemeyiz sanıyorum. Eğitimin ilke ve amaçlan değiştirilmedlğl sürece, ne yaparsanız yapınız, başarısızlık Bakanlığm yazgısı olacaktır. tnsanlann haklan ve görevleri vardır. Eğitilmek her insanm hakkı, aldığı eğitimin işlevinl de, kendine, ailesine, ulu suna ve ülkesine yararlı biçimde yerine getirmek görevidir. Bizim eğtim düzenimiz kişiye ne kazandınyor, onu hangi bilgi ve becerilerin adamı olarak yetistlrlyor, eğitim basamaklannın sonuncusunu da ilk, orta ve yüksek eğitimde aşan kişl, toplum yaşamına katılınca kendi ne kazanıyor, toplum ondan ne görüyor? Işte sorunun püf noktası, isterseniz diltüro noktası buradadır. Milli Eğitimde izlenecek politika hlç blr iktidar döneminde işlevsel açıdan ele alınarak sağlam bir temele oturtulmağa çalışılmamıştır. Eğitimde işlevin agırlık kazandığı tek girişim olarak Köy Enstitülerini görüyoruz. Bu yararlı hizmetin politikacılar elinde, çeşitli çıkar hesaplarınm hısmına uğratılarak nasıl çökertildiğini de bilmeyen kalmadı artık. Köy Enstitülerini kent tipi ve tüke Y Milli Eğitimin Islevi HER EĞİTİM BASAMAĞINDA ÇOCUKLARIMIZA BILGİYİ KULLANABİLECEĞİ NİTELİKTE VE GEREĞİ KADAR VERMELİYİZ. İŞE YÖNELMEK İSTERSE, ONU, YETENEĞİNE UYGUN BECERİ KAZANACAK BİÇİMDE EĞİTMELİYİZ. cak, Üniversite sınavlannı kazanamamış ve kazanamayacak çocuklanmız var. Bunlar okulda belledikleriyle yaşamlarını kazanabilirler mi? Zor koşullar altında geçimlerini kıt kanaat sürdüren lnsanlan, çocuklarını kaşık düşmanı, üretmeden tüketen, her şeyi hazır isteyen, asalak kafalı yararsız kişiler olarak yetiştirme sıkmtısiyle ezmek devletin görevi midir? •*• YayKur çözüm olmadığı gibi, Üniversite ve yüksek okullann kapasite artırması da çözüm değildir. Her eğitim basamağında çocuklarımıza bilgiyi kullanabileceği nitelikte ve gereği kadar vereceksiniz. Onu, işe yönelmek isterse, yeteneğine uygun beceri kazanacak bicimde eŞiteceksiniz. Diledigi zaman yüksek ögrenim olanaklarım da gösterecekslniz. Milli Eğitimde bu düzeni kurmaktan başka çıkar yol yoktur. Okul «müfredat programları»nı. İşe yararlık açısmdan ve kullanılabllirlik amacıyle, silbaştan. yeniden yapmak zamanı çoktan geçti. Bir vandan da devlet. köklü bir hizmet ve hiraıet için adam kullanma (istihdam) politikasım eğltime koşut olarak çizmek ve oturtmakla kendini yükümlü saymalıdır. Bunlar gerçekleştirlllrse, ögrencilerimiz her konuda sorumluluk alabilmenln mutluluğunu duyacak, İşe yaramanın sevlnciyle atılım gücü kazanacak, toplum kalkınmasmm köstekçlsi tüketlci kütle, bu kez üretim gücüyle kalkınmayı hızlandıracak, tüm hizmet alanlarmdaki her düzeyden insan gticü Eereksinmesi karşılanmış olacaktır. Milli Eğitimin işlevi derken böyle düsünüyorum. Bugün başlayan 11. Milli Eğitim Şurası «M. Eğitim hizmetinde öğretmen ve eğitim uzmanlarmm durum ve sorunlan>nı görüşüp karara bağlayacaksa da, yukanda belirttiğim sorunlar üstünde de düşünülüp tartışılacağmı umduğumuzu belirtiriz. Avukatlık Dediğin Ne ki?. Avukatlık bol sirkell, san zeytinyağlı, kırmızı domatesli, yeşil hıyarlı, gözyaşartan soğanlı, acı biberli bir meslektir; bütün meslekler gibi... Yücelerden yücedir, cücelerden cücedir; bütün meslekler gibi... Avukatm da iyisl, kötüsü, doğrusu, çarpıfı bulunur; bütün mesleklerde olduğu gibi... Kendini paraya satan ve de cıkarcılann maşası olanla, namusunu banknota dönüştürmekten kaçınan klşiler bir arada bulunur avukatlık mesleğinde; bütün mesleklerdeki gibi... Kimi avukat vardır; holding danışmanlığında sömürüden payını ahp keyfeder: yasalann boşluklarından yararlanıp üçkâğıt açmak için tek ayak üzerinde kırk düzen kurar. Kimi avukat vardır, yoksulun blri kim vurduya gitmesln diye yemez içmez, adaletin koridorlarında volta atmaktan ayakkabılarını aşmdırır ki yerl cennetliktir. Fuat GÜNER M. Eğitim Bakanlığı Emekli Sağlık îşleri Genel Müdüru tim toplumlarma özgü nitelikler taşıyan öğretmen liselerine dönüştürdük. Teknolojiye eleman yetiştirme amacmdaki sanat enstitülerini sanat liselerine dönüştürüp, öğrencilerin ünlversiteye girebilmelerlnl sağlamak gerekçesiyle, bu okulların da üretime dönük temellerinl yıktık. Oysa, sanat enstitülerini bitiren ve beceri kazanmış genclerin ünlversiteye geçmelerl lçin başka bir yol izlenme olanağı vardı. Bugün tüm okullann öğrencilerl gözlerini tiniversiteye dikmiş, ancak oradan blr şey bekler hale gelmlşlerdir. Ne var ki, üniversite bitirmiş olmanm blr çözüm sayılamayacağı artık anlaşılıyor. önce üniverslteye girişte birikim gitgide artıyor, sonra da, üniversite çıkışında olu şan lşslzler ordusu, bireysel ve toplumsal bunalımm sakıncalannı yaşama geçiriyor. Ne acıdır ki, oy tutkusu ülke çıkarlannı bile sllmiş, demokrasiyi yozlastırmıştır. Her alanda olduğundan çok daha fazlasiyle Milli Eğitim, politikacıların çıkarları için kullanılmıştır. Her yönetim değişiminde bürokrat kesimi çil yavrusu gibi darmadağm edilirse, sonunda, korunma ve savunma içgüdüsü lnsanlan «neme gerek»çiliğe, etliye sütlüye kanşmama billncine, gidene ağam, gelene pasam demeye, evet efendlmdliğe... kısacası kişillksizliğe, gereksinimlerimlze katkı güç ve yüreklillğinin yitirilmesine yol açılmaz m ı ' îşbaşmda kalan bu tür yöneticiler, eğitim ciler hizmet önerme yerine buyruk beklemeyi yeğ tutarlar. Böylece üst yönetimln başan koşulu olan, aşağıdan yukarıya beklenti bildirim yollan tikanır. Üst yönetimden her şeyin beklenmeslnden dogacak tıkanıkhk, bir yandan yöneticiler) toplumdan soyutlar ve bundan yararlanılarak bir yandan da yönetimln çevresinde çıkar çemberlert olusur. Böyle bir yonetimin kendine bile hayrı dokunmaya cağı ortadadır. Milli Eğitimde de böyle olmustur. Üst düzeyde yöneticiler, eğitim basamaklannı bitirip buralara gelmişler. Gelmişler ama. bunlardan kaç kişi okulda ögrendiklerinin yaşamda ne işe yaradığı, yarar mı zarar mı sağladığı konusunda içtenlikle düşünmüştür? Okullarda bir beceri kazanmışlar mıdır? Birtakım işe yaramaz, gereksiz şeylerl fcıka basa ezberlemekten, düşünme eğitimi almağa sıra gelmiş midir? Liseyi bitirince bir iş tutmak isteselerdi, ne yapabilirler, ne olabilirlerdi? Soru çok. llkokuldan, ortaokuldan, liseden sonra okumayan, bundan sonra da okumaya »•••••••••••••••••••••••»•••••••»•••••••< uc/cıpkı/ma • I Burhan I ARFttD Istanbul Kitapları Hesaplaşma köşemde tstanbul sorunlarının ve yokedilen kültür mirasınm sıkça ele alındığına şasan, hattâ yakınanlar olabilir: Böyle düşünenlere saygı duyarım. Yazılarımı okuduklan ve görüşlerini açığa vurdukları lçin. Hesaplaşma yazılarımın Cumhuriyet'çe de benimsenmiş amacı, Türkiye'nin ve bütün Ortadoğu'nun en ilginç kültür hazinelerinin başkentl tstanbul'un hızlı yağmasını gözler önüne sermek, ilgisiz yetkilileri uyarmaktır. Hesaplaşma yazan bu görevinin billncini sürdürecektir. Yola çıkış Istanbul olunca. Türkiye Turizm Kurumu'nun çalışmalarını ve başarılarını arada bir ele almadan edemem. Kurum'un kısa bir süre önce yaymladığı iki kitaptan söz edeceğim. Ikisl de Istanbul üzerine. Sait Naum Duhani'nin Pransızca yazmış olduğu «Eski Insanlar, Eski Evler^ kitabı, İstşnbul için bu konuda yazılmış tek kitaptır. Başvuru kitabıdır. Uzun süre de tek kalacaktır. 19. yüzyıl sonlarıyla 20. yüzyıl başlannda Tünel, Tepebaşı, Galatasaray, Taksim ve çevreslni. yapüan ve o yapılarda yaşayaninsanlarmın özellikleri, ilişkileri, günlük hayatlarıyla anlatan «Eski însanlar, Eski Evler» kitabı, TÜrkçe'de çok sınırlı olan bu tür eserler kitapüğı için büyük değer taşımaktadır. Yazarla bir arada yıllarca çalışmış olan Turing Kurumu Genel Müdürü Çelik Gülersoy, Duhanî'nin günlük hayatını usta bir ressamın fırçası gibi kullandığı kalemiyle, şöyle anlatıyor: «Tünel'e doğru ana cadde üstünde, ona küçük bir etle ıspanaktan oluşan özel öğle yemeğini yapan mahallebiciye doğru yollanır. 4O'lı, 50'li, 6O'lı yıllarda yavag yavaş amma, durmadan değişmekte ve bozulmakta olan Beyoğlu Caddesinde, tarih kitaplarmdan koparılmış eski bir sayfamn soluk bir resml halinde, çevresinde gittikçe şekil, renk ve bileşim değiştiren kalabalığa karışır. Üstünde slyah ve eskice blr palto, başında beresi, koluna taktığı bastonu, köşe başındaki gazeteciden aldığı 2 Paris gazetesi, yani, ciddi Figaro ile mizah dergisi Le Canard Enchaine'yi okuyarak yürür. Amma, ne yürüyüş! Gözüne, okumak lçin kullandığı monokl'u (tek camı), yelekten çıkanp takmıg, kurşun kalemi elinde, gazeteyi, kar da yağsa, güneş de yaksa, beyaz saçlarının büsbütün kızıllastırdığı yüzüne iyice yaklaştırmış, ya altını çizerek bir makale okuyor, ya da daha beteri, bilmece çözüyor ve bundan ötürü de arada bir şuna buna çarpıyor, bir pardon çekip yoluna devam edlyor.» Saüıt N. Duhanî, 1970 yılında aramızdan ayrıldı. Hepsi tstanbul kültürü ve gelenekleri üzerine pek çok yazı ve Beyoğlu'nun sosyal topoğrafyası diyebileceğimiz iki kitap. Birisi yeniden şu gttnlerde basılmış olan «Eski Însanlar, Eski Evler» kitabı. öteki: «Beyoğlu'na pera denildiği günlerde» eseri. ••• Türkiye Turlng Kurumu'nun bu yolda bir başka kitabı da yine şu sıra satışa çıkanldı. M. Celalettin Atasoy'un uzun bir çaiışma ürünü olan bu eseri «Kandilli'de Tarih» adını taşıyor. Yazar gunları söylüyor: «Boğaziçl'nin en llglnç yerleşim merkezlerinden biri olan Kandilli'nin tarihçesi, has bahçeler, saraylar, kasırlar, sahil saraylar, yalılar, köşkler, çeşmeler, cami ve mektepler ve daha bir yığın yapılarla donatılmış bol anılarla doludur. Kandilli'nin eski bir geçmişi vardır. Kitabımdan Kandilli'yi sevip yurt edinmiş Türklerle buraya ilgi gösterlp oturmuş îngiliz, Fransız, ttalyan, Hollandalı blr çok yabancınm adlarını ve yaşamlarını sergilemeğe çalıştım. Bu kitabımı kaynakların elverdiği ölçüde ve eski kandillilerin anılanndan da yararlanarak yazdım.» Beyoğlu'su. Kandllli'si, Boğazlçi köyleri. Anadolu yakası köşklerl ve benzeri yanlarıyla hoyratça yokedilen bir Istanbul karşısmda kılı kıpırdamadan seyirci kalınabilir mi? Bir yabancı konsolosluğun yeni yapılannı gerçekleştirmek için îstanbul'a gelmiş olan genç iki mimarla geçenlerde tanıştım. Yapacaklan sitenin maketi üzerine açıklama yaparken birden lafı degiştirip pencereden görülen karşı apartmanlan gösterdiler ve «Mimarlarmız nasıl yapabiliyor böyle şeyler?» deyiverdiler. Yanm kalmış ylrmiiki katlı blr yapı lskeletinin bitişiftinde üç katlı blr apartmancık, onlann karsısmdan dörder katlı apartmanlardan oluşmuş blr şehircilik karmaşasma hayretle bakıyor ve blr şeyler söylememi bekliyorlardı. Anlamazlığa geldim ve konuşmayı onlann site taslagma kaydırdım yine. On dönümlük bir toprak parçasma sadece dört yapı, en yükseğl dört katlı, yeşillikler arasma yerleştirilmiştl TEŞEKKÜR Oğlumuz «DOBUK»un doğumunda yakın ilgi ve " • dostluğunu gördüğümüz SSK Istanbul Kadm. Doğ. !', Servisi Şefi Jin. Op. Dr. J* • Domet Salamls; Denlz Kızı: Farlbotla: MAREMONTE 23.000 Uçakla 38.000 36.500 32.500 ~İYURTÎCI Farlbotla 24.7S0 23.500 2U0O Peşinatsız 6 Ay Taksît *BODRUM* Bitez ANKARA MOTEL ör»l plajı, ocakbası meyhanast, mtnl golf, masa tanlsl, eocuk bahcesl.f denlz Içl barı ve hsr gece seçkln sanatcılardan oluşan müzlk progra mıyla Ama öyle de olsa, böyle de olsa adaletin üçgeni, avukat olmadan oluşmaz. Nedir o üçgendeki üç köşe? Birinci köşe: Yargıç. Ikinci köşe: SavcL Üçüncü köşe: Avukat. Yani? Dava bir nokta değildir. Bir düz çizgi değildir. Bir düzeydir. Bir nokta, bir noktadır. Bir düz çlzgl iki nokta arasındaki en kısa yoldur. Ama bir üçgen lçin üç köşe gerekir; üç köşe için de üç nokta... Ya üçüncü nokta olmazsa? Dava, cim karnında bir nokta olur. Çini Maçin'den Bohemya'ya, Patagonya'dan Begonya'ya değin bütün dünyada adaletin üç köşesi böylece oluşur. Ama iki köşeli üçgen icat etmek iddiasında birlleri varsa, diyeceğimiz yoktur. Böylece avukatm ne denli gerekli bir kişi olduğu ortaya çıkar. Gerçekte keşke davalar noktalı, ya da düz çizgill olsaydı da, işler uzamasaydı, adma avukat denen adam baş ağrıtmasaydı... Ne yaparsmız? Dünyanın adaleti böyle kurulmuş. Ruzi mahşerde nasıl kurulur? Bilemem. Avukatlar cennete mi gidecekler, cehenneme mi? Sanırım şu geçici dünyada yaptıkları işlere göre her iki yana da serpilecekler. Hulkiye Turgay J ** *' 4 ile narkozitör Dr. AYLA ÖZKEÇECI, ebe MELAHAT i PBNDAZ ile gayretlerini esirgemeyen CİHANGİR T KLİNİĞİ'rân yönetici, hemşire ve hastabakıcüan ile ^ öteki personeline teşekkürü bir borç biliriz. OTOBÜSLEAVRUPA Sofy»2agr«pV«nedlkNrsMonaco C«nnoıBarcalonaLyonParl$LondraMUnlh Dövlz dahll 107.000 TL'dtn Itlbaren GEMI İLE AVRUPA* Atto Napoll • Marsllya Barcelona Majorka adaları • Palermo Plre TAM PANSİYON 12.400.TL. *ALANYA« BÜYÜKOTEL SUN MOTEL *MARMA LİDYA MOTEL veTATlLKÖYÜ MARTI MOTEL " 47.850.TL. 'am panslyon 7500 TL.dan Itlbartn TÜRKAN YALÇIN BAYER V, •••»•••••»»••••••••••••••••••••••••••••• KAYSERİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Üniversitemiz Tıp Fakültesine aşagıda belirti, len bilim dallanna doçent ahnacaktır. Adaylann en geç 30B.1982 tarihine kadar muracaatlanm Özlük Îşleri Müdürlüğü'ne yapmalan gerekmektedir. Duyurulur. BtLtM DALl Matematik DOÇENT 1 ACENTAMIZDAN YURTİÇl 23ya Gökalp Cad. 29/1 Kuıhy Ankan Telt 18 10 44 18 02 59 YURTDISI UÇAK BİLETİ ALANİ MO5TERİLERlMl2t 17 00 66 İstanbol Tel:46 6?42 46 0719 Cumhnriyet Cad. 277/4 Harbiye UCRETSİZ ~" HAVA ALANtNA GÖTÜRUYORUZ. Avukatın da her meslekte olduğu gibi ustası vardır, acemisi vardır. Ben de vaktiyle biraz avukatlık yapmıştım. Sonra da otuz yıl boyunca yazar olarak sanık sandalyesine sürekslz oturduğumdan, dava nedir? iddianame nedir? yargıç nedir? savcı nedir? öğrendim. tster sanık sandalyesinde gün görmüş olsun, ister avukatlık sırasmda dirsek çürütmüş bulunsun; bir usta. eline iddianame aldı mı nereye bakar? Bence usta avukat, iddianamenin suçlama bölümüne değll, önce kanıtlar (deliller) bölümüne göz atan kişidir. Eğer bir iddianamede kanıtlar bölümü fasafisoysa. sen istediğin kadar suçla, eninde sonunda davanm döntip dolaşıp noktalanacağı yer kanıtlar böltimünün sayfalandır. Üçgenln üçüncü köşesi bllir bunu... Çürük kanıt. çürük anıta benzer; ne kadar büyük törenle açılırsa açılsın, çökmeye mahkumdur. ÖLÜM Merhum Bahriye Kalyon kâtibi kolağası Mehmet Cemal Beyle, merhume Fatma hanımın oğlu, merhum Sami Uçar'm kardeşi, Mürvet Uçar'm kayınbiraderi, Sabih Uçar, emekli encümen murakıbı Sündüz Uçar ve eczacı Zuhal Taşezen'in amcalan. Dr. İlhan Taşezen'in kaymamcası, Ilker ve Zafer Atalay ile Suphi ve Sanem Uçar ve Zuhan Taşezen'in büyük amcalan çok değerli insan, r Biyokimya 1 Denonotoloji 1 Anatomi 2 Histolon Embriyoloji 2 Fizyoloji 2 Mikro.biyoloji 2 Farmakoloiü 2 lç Hastalıklan 4 Pediatri 1 Kadın Dogum 2 Radyoloi 1 % Toplum Saglığı ' 2 Adli Tıp 1 Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyoo 1 Dermotolog 1 Pediatri Cerrahi 1 Ortopedi ve Travmatoloü 1 Plastik ve Bekonstrüktifşirurjt 1 Nöroşirürji 2 Göz 1 K.B.B. 1 Anesteziyoloji ve Reanl 2 Psikiyatri 1 Nöroloji 2 Parazitolog Virolog Genel Da hiliye ve Oast roentereloğ. Kar diyolog, Nefrolog, Intaniyeci, Pedtotrik Kardiyolog E. HAVA KORGENERAL ASIM UCAR'ı kaybetmenin derin üzüntüsü rahmet dileriz. içindeyiz. Tanndan (5O YLOflCE) (Cumhuriyet S HAZİRAN 1932 ECZA DEPOLARI Dün Türkiye FarmakoloğlarEczacılar Bırliğı merkezinde idare heyeti ile ecza depola n sahipleri bir toplantı yaparak sıhhati umumi ye adına ecza depolannda perakende satış yapılmaması meselpsi görüşülmüş ve bu hususta Sıhhıye Vekâleti nezdınde şıddetlı teşebbüsatta bulunulmasına karar verilmiştir Bu karara muhalefet edenler hakkında ecza depoları kanununun şıddetli akhâmı tatbik edi lecektir. UÇAR ve TAŞEZEN AİLELERİ İLÂNEN TEBLIGAT BURSA İKİNCİ İCRA MEMURLUĞUNDAN Dosya No: 1932/368 Borçlu: Necdet Usluer Çağlayan Mah. Kağıthane Yokuşu Ünal Mobilya îstanbul. Uz Kardeşler Mobilya A.Ş. vek. Av. Zeki Şengür tarafından masraflarla birlikte (100.770) TL/sının tahsili zımmında aleyhinize icra takibl yapılınıştır. Adresiniz meçhul kaldığından (ödeme» emrinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. tşbu ilânın gazetede neşri tarihinden itibaren (37) gün içinde yukanda yazıh borç ve masrafı ödemeniz. borçlu olmadısrınız, borcu itfa veya ımhal ettiğinize dair bir itirazmız varsa bunu sebepleıi ile birlikte aynı müddet içinde bir dilekçe ile Tetkik Merciine bildirerek merciden itirazınızın kabulu hakkmda karar getirmediğiniz takdirde cebri ıcraya devam olunaca£ı, borç ödenmez veya ıtiraz edilmezse ÎİK. 74. maddesi gereğince mal beyanında bu lunmanız. bulunmazsanız hapls ile tazyik olunacağınız icra emri yerine kaim olmak üzere ilânan teblig olunur. 11.5.1982 (Basın 16688) 4107 (Basm: 16807) 4199 ]Günün ilanıL KİRALIK DÜKKAN Kumkapı iskelesi sokağında 7 numaralı ahşap baraka dükkân seneliğj 120 lıra muhammen kira üzerinden açık arttırma ıısulıy le ve bir sene müddetle kiraya verılocektir. Ihale 30 haziran saat 15 Eminönü Mal Müdürlüğü. 10 TON KÜLÇE KURŞUNDAN 2 KALEM KURŞUN LEVHA ÇEKTİRİLECEKTİR Şartnamesi, bedelsiz olarak aşagıdaki adreslerden ahnabilir. 1 KARABÜK'te: Demir ve Çelik Fabnkalan Müessesesi Tedarik ve İkmâl Müdürlüğümüz. 2 İSTANBUL'da: Sirked, Yalıkoşkü Cad. Yalıköşkü Han Kat: 45'deki Mümessilliğimiz. 3 ANKABA'da: Küçükesat. Büklum Sokak Not 22'd<?ki Genel Müdürlüğümüz. tSTEKLİ'lerin şartnamemiz esaslanna göre hazırlayacaklan kapalı teklif mektuplarım, geçici teminatlanyla birUkte en geç 16 haziran 1982 çarşamba günü saat 14.00'e kadar Karabük'teki Müessesemiz Haberleşme ve Arşiv Müdürlüğü'nde bulundurmalan ilân olunur. (Basın: 16166) 4105 Cumhuriyeî Sahibi: Cumhuriyet MatbaacılıkveGazetecilikT.A.Ş. adına NADİR NADİ CenelYaymMüdürti:. Müessese Müdürü: Yazı Ijleri Müdürü: HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLICİL OKAY GÖNENSİN Basan v« Yayan .'Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazelecilik T.A.Ş. Posta Kutusu: 246 Istanbul Tel: 20 97 03 (5 Hat) İSMAİL UYAROĞLU Şiir Kitabı YAZKO YAYINLARI 60 LİRA ÇIKTI! İMZA GÜNÜ BÜROLAR. • ANKARA:Konur Sokak no. 24/4 Yenisehir r Tel. 17 58 25 17 58 66 Idare: 18 33 3 MUZAFFER BUYRUKÇU EREN UYUMAZ HAS1M NEZSHI OKAY Bugün 16.00 19.00 Nişanteşı Akademi Kitabevi'nde kitaplannı imzahyor. DİŞ TABİBİ • İZMİR: Halit Ziya Bulvarı No: 6S/3 Tel: 25 47 09131230 • ADANA: Atatürk Caddesi. Türk Hava Kurumu Işhanı Kat 2/3 Tel: 14 5 5 0 1 9 731 ve Orhan TÜZÜN Levent, Güvercin Durağı, Gazeteciler Yapı Kooperatifi C/3 Blok D. 7 adresinde saat 9 13 arası hastalannı kabule başlamıştır. Randevu alınması rica olunur. TeL 64 57 25 TAKVİM İMSAK GÜNEŞ ÖCLE İKİNOİ 8 Haziran 1982 AKŞAM YATSI S.İİ 5.27 13.13 17.13 2U..İJ 22.40