23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HAZİRAN 1982 ••** Cumhuriyet 11 Adamı yere calınca (Baştarafı 12. Sayfada) çaldım. Yere düştü, öylc kalakaldı. Yardıma gittim, yerinden kımıldatamadım. Sonra hastaneye kaldırdı(Bastarafı 1. Sayfada) manya'daki Türkler. taban(Baştarafı l. Sayfada) daki emehçtîerdir. nun önümüzdeki dönem çolışNe var ki, her iki olayın maları «Cumhuriyet Konseyi» '.kökeninde ekonomik nedentartışmaları İle yoğunluk kazalerin bulunduğunu görüyo nacak. Anayasa Komlsyonu ruz. Bunun içindir ki konu Başkanı Prof. Orhan Aldıkoçtı yu «dostluk düşmanhk» gi «Cumhurlyst Konteyl» konubi duygusal gerekçelerle ele sunda komlsyon eğllimlnin he almah yamlgı olacaktır. nüz belll olmadığını, sorunun lkinei Dünya Savaşı'ndan önümüzdekl çalışma dönemm sonra büyüyen kapitalist de cözüme bağlanacağını ekonomiler sürecinde Fede* söyledl. ral Almanya'ya işgucü geDanışma Meclisl Anayasa rekmiştL Çeşitlt ülhelerden Komlsyonu'nda cCumhuriyet ve bu arada Türhiye'den Konseyi» oluşturulmasının A«işgucü dışahmı» yapıldı. nayasal hükme bağlanıp baOBu alış veriş, Türh Al lanmaması konusunda Ikı ayman dostluğundan doğmu rı görüş var. Anayasa Komlsyo yordu. nu'nda henuz gOndeme getirllAradan zaman geçmiş. meyen, ancak kullsl yapılan köprülerin altından çok su Cumhuriyet Konseyi oluşumuakmif. dünya ekonomik bu na lllşkln değerlendlrmeler önalımmm süreci hızlanmış, zetle şöyle: Batı Almanya da bundan • Içlerlnde Anayaso Komlspayıru almiftır. Artıh, Bonn yonu Başkanı Prof. Orhan Aldı «işgüaü dışahmı»na gerek kactı'nın da bulunduğu bir sinme duymuyor. Elinden grup cCumhuriyat Konsayl ya gelse «işgucü dışsatımı» ya da Dlvanıvna karşılar. Prof. Orpacaks yabancı İşçileri ülke han Aldıkactı bu görüşünü dalerine geri gönderecek Al ha önce «Cumhuriyet Konseyi man halkı da artan işsizlik ya da Dlvanı'nın tecimle gelekarşmnda. başta Türkler ol cek bir mecllsln üstfin* cıkaca mak üzere, yabancı işçileri, ğı aklımdan bile geçmez. Böykendi çıkarlanna ortah bir le bir Anayasayı Imzalamam» gereksiz rakip gibi görmeye biciminde acıklamıştı. başlamıştır. • Anayasa Komisyonu'nun «Türk düşmanhğı» denen bir grup Oyesl «Türkiye'nln 12 olayın kökeninde yatan ne~ Eylül'e gelmesinde Cumhurbaş denler açıktır. 20 yıldır Türh kanı ve hükumet lilşkilerindeişçisini barındıran Alman, ki aksaklıkların neden olduğu» bir sabah uyanıp Türk düş görüşündeler. Bu görüşten hamanı» olmamıştır. reket ederek kullslerlni yürüBasmın görevi halklar ara ten Anayasa Komlsyonu Qyesında düşmanlıklar yarat lerl cCumhuriyet KonseyUnm mah değil, dostluğun ve ba gerekllliğlnl vurguluyorlar nşm gelişmeslni sağlamaktır. Ne yazıh ki duygusal sömüru. ttrai yarışında hoşgörü ile karşılamyor Federal Almanya'da «Türk düşmanlığı* edebiyatı oompalamyor. Bu yöntemlerle ne bir yere vanlabilir, ne de bir sorun çözümlenebilir. Sorunların çözümlenmesi için önce olaya sağlıkh bir yaklaşım, ilk koşul değil midir? lar. İki kaburgası kırümış. On gün kadar hastanede yattı. Bir seferlnde de gröçmen bir güreşçl gelmişti. Onunla da güreşmemi istedi. Ama yenişemedik. Haf if kaş ları çatıldı. Gene de her ikimize elini öptürmüştü..» Atatürk'ün güreşçi şoförü üçar. Cumhurbaşkanlıgrnın şoförleriyle ilgili sörumuzu da şöyle yanıthyor: «Çok soför vardı. Ben 1936 1938 yılları arasmda Ata'nın şofttrlüğüntt yap tım. Ama, daha ttncekilerl de tamrun. Atatürk'ün bas «oförü, Selanikll Bemzi (Dal) Beydi. Heplmiz ona bağlıydık. Bemzi Bey, Ata hangi arabaya binse, o arabanın direksiyonunda olur du. Başyaverin şoförü, Nlyazi Bey'di. Afet Hatumın arabasını Adanalı Celal Bey, Makbole Hanımın arabasını da Arap Kadlr kallanırdı. Rasan Rıza Soyak'm şoförü Hikmet Bey, Sabiha Hanımın şoförü ise Adanalı Şah Sadık Beydl. Kalemlmabsos Müdttrtt SUreyya Beyin Şoförü Afyonlu Kemal, mlsaflrlerin şoförü Alyanak Osman ve Arap Basri'ydl. Emnlyet ve Jandarma arabalarının şoförleri de Hayrl ve Tahsin Beyler'di. Bu şoförlerin hepsi de eskl deyişle (nevl şabsına münhasır) kişilerdl. Talnız son günlerin gazetelerlnden birinde Haşim Güven diye bir yurttaşın Atatürk'ün şoförü olduğunu söyledigini okndum. Ne yalan söyleyeyim, bu isml hatırlamadım. Belkl çok önceden O'nun şoförlüğünü yapmış olablllr, ama 1936 1938 yıllan arasmda bu kişlyi srftrmedim.» llke anlasmalarına (Baştarafı 1, Sayfada) kanı Raul Denktaş'a yönelttığimız sorular ve aldığımız yamtlar şöyle: SORTJ: Toplnmlanurası görtiş meleri, vanlan noktalar itibariyle dönemlere ayırmak mömkün mü? YANIT: Görüşmelerı, şu veya bu şekilde dönemlere ayjrmak, bu safhada aldatıcı olur. Anayasal sorunlar göruşülmektedır. Sorunlar bu çerçevede blrbırleıine bağlıdırlar. Cenevre toplantısmdan evvel; bayrak, mıllı marş ve benzerı konularda ılke anlaşmasına varılmıştı. Cenevre'den sonra «Üç özgürlük» konusunda Türk gb'rüsu, Eurnlara sunuldu. Onlar da karşı Korüş belirttiler. Anlaşma olmadi. Taraflar karşüıklı görüşlerl öğrenmlş oldular ve yurutme organlarma Reçildi. Türk ve Eum görüşü, en geniş hatları ile belirlendi. Henüz ayruıtolara gidümedi. SORU: Vanlan sonuçlar arasında yer aJan 9 ana Hfce nelerdlr? YANIT: Glzlllik konusunda mutabakat vardır. Cenevre'de geniş anlamda verilen ve burada da bayrak, mllli marş, dil para, vatandaşhk sözleriyle anlatmaya çalıştığım konularda anlaşma olmuştur. Satır başları halmde venlen bu anlaşmanın onemi, Türk tarafının federasyon konusundaki samımıyetini gösterdiği içindir. Bu esaslarda vanlan anlaşma, Rumların, bize yönelttikleri «T»ksimciHk, avınmcılık. iki devlet oluşturulması» gibi suçlamalann tutarsızlıguu ortaya koymaktadır. SORTJ: «Üç özgürlük» »lanında varılan uzlasma veya uzlaşmazlık noktaları nerelerde yoğunlaşıyor? YANIT: Bu konularda da ilkeler ortaya konmuş ve Türk tarafının gördüğü tehlikelerin ışığında kontrol sistemlert konuşulmu«tur. Henüz anlaşma olmamı?tır. Görüşmeler devam etmektedir. Ylne synntılara girmek doğru olmayacaktır. Bız, kendi kesimimıze can ve mal emniyetıni saglayabilmeliyız. Rum polisınin, Rum idaresinın msafına terkedllemeyiz. Federe Devlet'te, bu konularda sorumlu, Federe Devlet'in organları olacaktır. Atlılar'ı, Murataga'yı, Sandallar'ı, Ayvasıl'ı basarak masum insanlan katledenlerin, Nikos Samsonların, daha geçenlerde açıklandığı şekliyle t>in lerce sılah depolayanların, 103 köyumüzU talan edlp yıllarca halkımıza zulıim yapanların, ellerini kollarını salayarak dolaşmaları, devletimize gırmeleri, burada yerleşmeleri, iş kurmaları mümkün mü? Makarıos'a, bu soruyu sormuştum, cevabı, «Zorluklarınızı anlıyorum. Bu zorluklar ışığında bu ilkeler alınıpfförüşülsüD»oldu. Kıbrıs Türk halkınm uısanca yaşama hakkına gölge düşurUlemez. llkelerin varlığı, bunu temin ıçindir. SORU: 27 Mayıs'ta sunulduğıı bellrtilen yazılı Türk belgesl nelerl içeriyor, Sayın Başkan? YANIT: Konuştuğumuz konuları, yani özgürlukleri ve yürütmeyi... SORU: BM Gcnel Sekreteri CuelİBr'la Cenevre'de cerçekleştirilen görüşmr, hanfi ncdenierden kaynaklanmıstı? YANIT: Yenı Genel Sekreter atanır atanmaz. Kiprıanu görüş me talebinde bulundu. Kiprianu ile görüşüldüğü takdirde bizimle de görüşülmesi doğaldı. New York'ta, Cenevre'den sonra bugüne kadar ele alınan konularla ilgili bır dejÇerlendirme yapılacaktır. Rumların iddiası görüşmelerde ilerleme olmadıgı idı. Halbuki selişme kaydedıldiğini Rum girüşmeoisi de kabul ediyor. O halde Papandreu ile Kiprianu'nun «Görüşmeleri öldürme» planları uygulanamayacaktır. Rumlar Kıbrıs'ı Elenleştirmek kararlarmdan vazgeçerlerae uzlaşma yolu açılır. Libya'nm (Baştarafı 1. Sayfada) ları ve Turkiye'den yaptığı ithalatın karşılığı olmak üzere iki ana kalemden oluşuyor. ödemelerin yapılmaması Türk müteahhitlerini ve Libya ile iş ya pan Türk ihracatçılarmı zor duruma sokmuş bulunuyor. Bu yüzden paralannı alamayan bazı Türk işçileri TUrkiye'ye dönmek zorunda kalıyorlar. öte yandan, Libya'nın Türkıye'ye olan borçlarındaki hızlı artışı durdurmak amacıyla TUrk tarafı yeni bir önleme başvurdu ve iki ülke arasındakl tica ri mübadelelerin «gayrikabili rucu akreditlf» esasına göre yapılması ilkeslni getirdl. Bu uygulamada mal bedeli dövizin ödenmesl ga ranti altına alınmadıkça Libya'ya ihracat yapılmaya cak. Bundan önceki uygu lama evrak karşılığı mal gönderllmeslnl esas alıyor, böylellkle döviz ödenmeden yapılan ihracatın kar şılığı alınmaksızın borçlar giderek büyüyordu. özal'm temasları aırasın da ağırhk verilecek konulardan biri de bundan bir sflre önce imzalanan petrol anlaşmasımn durumu olacak. Söz konusu anlaşma Türklye'nin Llbya'dan yaptığı yıllık 2.5 milyon ton luk petrol ithalatma ek olarak 1.5 milyon tonluk ye ni bir kota öngörmekteydi. Anlaşma uyarınca 2 5 milyon tonluk petrol alımı dövizle ödenecek, ek 1.5 mil yon ton da Libya'nm borç larınm tasfiyesinde kullanılacaktı. Cumhuriyet (Baştarafı 1. Sayfada) yapılan duruşmada Iftira, kimlik üzerinde degişiklik yapmak. Sahte kimlik kullanmak» suçlanndan dolayı görevsizlik karan verllerek sivil mahkemeye devredildi. Kocyiğit son sözünde, «Bundan sonra birşey söyie miyorum. Son söz yüce milletindir» dedi. Mahkemeye verdiği dilekçesinin alınması n a ise izin verilmedi. Yargıç Kayahan Özden, Savcı Nihat Demırel'den oluşan mahkeme heyeti daha sonra karan açıkladı. Kararda Hicabi Koçyigit'in büyük bir çogunluğu TCK'nun 146'ya 1. 148/2 ve 149/2 maddelerine aykın eylemle rınden dolayı yargılanmakta bulunan MHP davası ile ilgili sanıkların istifadesini temine ve soruşturmayı yan lış yöne sevketmeye yardım ettigi belirlendigi açıklandı. Daha sonra kararda şöyle denildi: •Sanığin vatandan. millet ten ve sanh Türk ordusundan devarolı bahsettigi halde her Türk erkeginin en önemli ve şerefli görevi olan askerlikten firar ettigi resmi belgelerle sablt olduğu halde bu görevini yaptırmakla ısrar etmesi, Müslümanlıktan, ihlasdan, doğruluktan ve necip Türk miiletinden her fırsatta söz ettigi halde varolmayan bir tmam Hatip Okulu Yaptırma Derneği adma bastırdığı sahte makbuzlarla sahte tezldye mektuplan da düzenleyerek çeşitli yer ve zamanlarda halkm kutsa| duygulannı istis mar edip para toplayarak menfaat sağlaması ve böyle bir dolandıncılık suçundan yakalandığında Gazian i Kocyiğit tep'de ikamet eden Mehmet Öztok'un sahte kimliği île mahkum olup hiç suçu olmayan bir şahsın ceza alma sına sebebiyet vermiş ohnası, MİT teşkilatmda resmen görevli olmadığı ancak bazı bilgilerî sebebiyle kendisinden yararlanılan eleman olmasma ragmen MİT'in resmi memuru olduğtınu ısrarla ileri sürmesi, devletin en önemli güvenlik kuvvetlerini ve bunların bir kısım mensuplarını hiç bir sorum luluk duygusu taşımaksızın bazılarmin yalan olduğunu kendisinin de kabullendiği lekelerl sürmekteki ısrar lı davranışı ifadeleri arasın daki çelişkiler ve yalanları ortaya çıktıkça çare olarak ifadesini tesbit eden eraniyet görevlilerini sahte tutanak düzenlemekle itham etmesi, işlediği suçlar sebebiy Ie yapılan sorgularında ken di kimliği yerine köyünde komşusu olan Hayrullah Başyiğit'in adını kullanmak suretiyle sürekli bir şekilde onu mağdur etmesi, MHR ve ülkücülerin bir kısım ileri gelenlerinin gizli toplantı yapıp terörle ilgili eylemler yapacaklarına ait kararlar aldıkları hususunda sahte yazılar düzenleyip çıkar sa& lamak amacıyla MİT'e vermesi böylece sahtekarlığı meslek haline getirmesi, tah sili, kişiliği özgeçmişi gibi bir çok konularda yalan söylemeyi itiyat haline getirmesi, macera, para, şöhret gibi bir takım olumsuz duygularmın zayıf karakterini etkileyerek bu suçlarmı işlemeye tesir etmesi, ahlaki ve readetini ortaya koyduğundan cezası şahsileştirilerek eylemine uyan TCK* nun 296. maddesi gereğince takdiren 4 sene hapis cezasıyla mahkumiyetine, sanık hakkında verilen bu ceza 1402 sayıh yasanın 17. maddesi gereğince 1/3 oranında artınlarak 5 yıl 4 ay hapaine.» Sanık Kocyiğit karann okunmasından sonra mahke me heyetine dönerek «teşek kür ederim» dedi ve salondan aynldı. (Baştarafı 12. Sayfada) mayaoağıtn. Sana gelse blrlsf bir yumruk vursa, sen da mukabele etmez misin? Karşındaki bıçakla geliyor, senin elinde bıçak yoksa kacarsın. Devlet Başkanı, 6 Fen 0 sınıfında da oğrencllerden Haydor Paşaiitfi kım oldugunu, okulufl tarihcesinl söylemelerlnl Istedl. 5 Fen B smıfındakl Devrlm Torıhi dersinde de Evren, cBlzim tarih kitaplanmızın yüz de 6O'ı yabancı ülkelerln tarihine, yüzde 4O'ı Türk Tarlhl'ne ayrılmıştır. Biz bunu Askeri Liselerde lam torslne çevlrdlk. İnsan önce kendi tarlhini iyi öğrenmelldir. Aynı şey coğrofya kitaplarında da var. Amerlka'nın doğusundakl dağlar kltaplorda belirtilir de, Türklye'ye ilişkin bir çok şey öğretilmez, bunu değiştirmek gerekir» dedı Haydarpaşa Lisesi'ndekl Incelemelerlnden sonra Haydarpaşa Askeri Hastanesi'ne gelen ve Baştabip, Tablp Tuğgeneral Erdoğan Ererdal İle ötekl doktorlarca karşılanan Evren, hastaların rahatsız olmamasj lcin buradakl Incelemelerlne basın mensuplarının katılmamasmı istedi ve Hastane'nln Hariciye Bölümü'nde Incelemeler yaptı Evren, Haydarpaşo Asker! Hastanesl'nden cıktıktan sonra, 1933 yılında Lıse 1. sınıfın da 775 kayıt numarası İle öğrencilik yapmış olduğu Kadıkriy Ortaokulu'na geldl. Okul Müdürü Yemiha Ceylan'ın künye defterinden kendi kayıt böliimünün büyütülmüş fotokopislnı cerceveletip Devlet Başkanı'no sunmasındon sonra öaretmenlerden Kadıköy Ortaokulu'nun koşulları hakkında bılgl aldı. Evren 49 yıl önce öğrenim gördüğü 3 H sınıfına girdl. Öğrencilerle de sortbet eden Devlet Başkanı, öğle yemeği lcln Fenerbahce Orduevi'ne gitti Devlet Başkonı Kenan Evren daha sonra Harp Akade mileri Komutanlığı'na gelerek Müşterek Harp Oyunları nın son bölümünü izledi ve soat 17'de Yeşilköy Askeri Havaalonı'ndan Ankara'ya hareket etti Kenan Evren Sabancı (Baştarafı 1, Sayfada) aradığını söyledlkten sonra, «işte bu bilinç Sabancı Topluluğu*nun gelişmesnıin muskan olmuş, mayasmı oluşturmuştur» şeklinde konuştu. Sabancı Topluluğu çerçevesinde yer alan Akbank, Lassa, Kordsa ve Sasa'nın hep başarılı yonetlciler sayesinde bugunkU dunımlanna geldiklerini kaydeden Sabancı, «paramız vardı bu teslsleri kurduk, «Uyemiyomm» dedi. «Sadeee paranın, sadece msIdnanın, sadece doğal kaynaklann tek başına ekonomik değer yaratmadığırun bugün bllinclndeyiz^ diyen Sakıp Sabancı sozlerini şoyle sürdürdü: • Toprakların altında yattığuıdan söz ettiğüniz #ıadenler daha aynı yerde kalacak ise, • Kömttr ve petrol üretünlmiıl artıramadığımız için daha yıllarca yabancı kaynaklı enerji kullanacak isek, • Kabotaj hakkuu elde etmemizin 60'mcı yıhnda hâlâ navlun diye yabancı gemUere yılda 600900 milyon dolar ödeyecek isek, Bunları «Ulkemizin makus talihine» vesaireye bağlamaya ünkan yoktur. Ekonoml, bunalıma kendillğinden girmez. Yönetim hataları ekonomiyî bunaluna sokar. Yönetim hatalarını en aza indirmek, başanlı yönetici yeti«tirmekle mümkün olabllir.» yüksckgdir Akbanktd Tasarruflarımzı" % 100 güvence"li ' yüksek gelir' 'Ie değerlendirmek istiyorsanız, şimdi Akbank'a gelin. Siz de paranızı Akbank'ta değerlendirin. Milyonlarca tasarruf sahibi gibi "büyük güvence"de,''büyük kazanç"ın mutluluğunu yaşaym. Geleceğinizi güvence altına alın. 1 Kemal llıcak (Baştarafı 1. Sayfada); tesinln çok uluslu şirketler, lö ilişkilerine değinmiş bunun Uzerine Kemal llıcak kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle 5001 TL.'lık tazmlnat davası açmıştı. 18. Asliye Hukuk Mahkefflesi «Söz konusu. edilen her üç yazıda eleştiri hakkının sınırlarının aşılmadığı» gerekçesiyle 17.2.1981 tarihinde davayı reddetmiş ti. Yargıtay 4. Hukuk Dalresl ise daha sonra «eleştirinin gerektirmedlgi tahkir edici ifadeler kullamldığı gerekçesiyle» kararı bozmuştu. 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin lağvedilmesi üzerine davaya dün yeniden tstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde başlandı. Davacı vekillerı Av. Sahir Erman ve Av. Ali Çekiç, mahkemeye bir dilekçe vererek yargıç Necdet Dedeoğlu'nu reddettiler. Ilıcak'ın vekllleri Dedeoğlu'nun daha önce Tercüman Gazetesi sahibinl, îstanbul Barosu Başkanı Orhan Apaydın'a 8 milyon lira tazminat ödemeye mahkum ettiğini belirttiler ve yargıç Dedeoğlu'nun açıkça taraf tuttuğunu ileri sürdüler. Uğur Mumcu'nun avukatı Turgut Kazan ise Yargıtay 4. Hukiu. Dairesi'nin bozma kararma uyulmamasını, sağlam gerekçelere dayanan eski kararda direnilmesini istedL Mahkeme. «red isteminin incelenmesine» karar vererek dıırnsmavı 9 ha7irnn (Baştarafı 1. Sayfada) san Haklan Konıisyonuna şikayet çabalan üzerlne, bu ülkelerin Ankara'daki büyükelcilertnin uyarıldığı bil dirildi. Alman bllgiye göre. Dış isleri Bakanı tlter Ttirkmen, îsveç, Norveç, Fransa, Hollanda ve Danimarka nın Ankara'daki büyükelçi lerini, Dışişleri Bakanlığına cağırarak bir süre görüştti. Yetkiiiler, görüşme sıra sında «Türkîye'deki suçlu lara işkence yapıldıgı» iddiasıyla. beş Avrupa tilkesinin Türkiye'yi BM tnsan Hakları komisyonuna şika yet etmek çabasında olduk larına dlkkat çekilerek, iskf»nce iddialarının asılsız bildirildiSini kar Akbank'a danemaddn pamuzayön vermeyin AKBAIMK v Güveninizîneseri'r
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle