Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 HAZİRAN 1982 ••*• Cumhuriyet 11 (Bcştarofı 1. Sayfada} Bu kez de böyle oldu. OLması da dogaldı, çünkü, yarışma organizasyonunu jUrlden ve Jürinın turistık programından sorumluluğum nedeniyle başın dan sonuna ızlemış bır kişı o larak, diğer arkadaşlarla, özeJlikle gazetecılerle birlıkta tavorilerimiz başkaydı. Türk guzellnl de beğeniyor, 'hali tavn nı, zerafetmı takdlr edıyor, ama, bırincüiğe oynayabılecegı nı hiç düsünmüyorduk. Nasıi oldu bu, başan nasıl gerçek leşti? Yansmada 3 türlü güae] vardı. Favorüer, çıö pıtı, zartl hallenyle bellı bir ılgl çekıp ortada olanlar ve fuç blr şansı olmayanlar... Favorilenn başını, uzun boylan, gösterişlı tavırlanyla Finlandiya, Almanya, Hollanda çeMyor, hemen ardından îsviçre, Isveç, Portekiz, İngiltere, tskoçya, Galler, Avusturya, Danimarka, İspanya ve de Türkiye geliyordu. Geriye kalan 10 güzelın genel kanıya gore hiç bir şansı yoktu. Türk güzeli, başmdan berl zarif tavırları, balennliğlmn ge tlrdiğl uyumlu yürüyüşü ve her kese karşı sempatık davranışlarıyla jyl puan topluyordu. Ama, başa güreşmlyordu. Jürinin en etkin üyelerinden, tüm Avrupa'da şubeleri olan, «Banque Buvot» adlı bankanın sahibi Fransız soylusu Kont de Beaumont, bana şöyle dıyordu: «GüzeUnlz sempatik, ama berhalde saç tuvaletl nedeniyle olsa gerek, diğerlerine kıyasla yaşb duruyor, blr genç toz değil, bir hanımefendl izlenlml bırakıyor».. Bu kanı genelde de paylaşılıyor, halkla ve çeşitli klşilerle temaslarda çok serbest ve rahat davranan ve yarışma gecesi de buytik aikış alan Fin güzelinin kıraliçelığıne garanti gozüyle bakılıyordu. Yanşraadan sonıa tonuştuğu muz Jüri üyelerının hemen hep sı, sonuçlan genelde onayladıklaruu açıkladılar. Yunanlı Bay Prevelakıs, «Güzellniz sonucu hakketti» diyordu. Kont de Beaumont. «Benim birlncim Flnlandiyalıydı. Ama, harika bir yanşma çıkaran güzelinizi lldncüiğe koymuştum» diyprdu. Deniz Kuruoglu, Portekissh jUri üyesmın listeslnde ikıncı, Belçikalı üyerunkınde bırincıydl. îtalyan ılk 3'ün arasına koy muştu. Bizım üyemız Gencay Gürün, Türk güzelinin kazanroası için kulıs yaptığını açıklamaktan kaçınmıyor, ama, JUri uzertode hiç bir baskı olmadığını, sonucun normal oldufunu söylüyordu. Va kaybedenler? «Büyüfc mağ lup» Fin güzeli, sonuçlar üstünde hiç konuşmadı. Ama, bu nun, tüm yanşmacı kızlara, ya nşma öncesı ımzalatılan Ve «sonuçlar üıerinde hiç blr biçimde yorum yapmama» koşulu nu getıren anlaşma sonucu olduğunu öğrendim. Finli üye Toni Tamrrunen, kendi güzellerini, «sempatik, ama blraz seksapelden yoksun» buluyor, Jünde birkaç kişüıin favorisi olduğunu, ama, diğerlerinin lis tesine hiç ginnediğini ve bunun için elendiğini söylüyordu. Deniz, onca «sportlf ve zarlf blr kızdı, yanşmada lse, parlak bir görüntü vennlşti.» Bu durumda, kaybedenler dahil, berkes durumdan memnundu, kimsenin bir itirazı yok tu. Yalruz görmüş • geçlrmiş Kont de Beaumont, yan şaka, yan ciddi şöyle diyordu bana: «Burada harika bir biçlmde ağırlandık, çok tyl bir organizasyonla karşüandık. Jüri üyeleri not verirken, bunun da rol ovnamış olması mümkündür..» Denizin kraliçeUğinln genel blr onay gördüğü anlaşılıyor. Bu birinciliğe illa da kuşku dü şurmek niyetinde de değiliz. Yine de işi biraz daha kurcaladığımızda karşımıza çıkan bazı gerçekleri duyurmak ge Deniz sonucu rektıği kanısmdayız. öncelıkle şu var: Avrupa gü zeli yarışması jünsınin büyuk çogunluğu (10 kadarı) bu ışın gediklisı, yani devamlı jüri üyesi. Bu blr meslek gibi, bu kışıler ıçm.. Yülardır Mondıal Events Organızation denen örgutle birlikte ülke ülke dolaşıyor, sonuçlan seçıyorlar. Belçikalı hanım üje Muller Dekock, şoyle dıyor bana: «Bu normaldir, çiinkii bu gibi yarışmalarda güzel seçmek, bir uzmanlık işidir. Bu i? de yapa ,V£pa öğrenilir.» Bu «hayat boyu jüri» üyelerinın organlzasyonda beliren genel bir eğilime, genel bir isteğe karşı çıkmaları, yönetici bay Roger Zeıler'in şu veya bu yönde beliren arzusunun tümüyle itmelerı sanınm beklenemez. GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) kendi sözleri ile açıkladığma göre. nedlr bu Aldıkaçtı'nın yaptığı? Aldıkaçtı, benim yürüyüş arkadaşımdır. Bız kendisi ile «Anayasa'ya saygı, gelecege kaygı» yurüyuşünde eylem birllği içindeydik, Doktorlar, yüruyuşün sağlık için yararlı olduğunu söylemiyorlar mı? Aldıkaçtı ile beraber, «sağlıklı yaşam için» beraber yürümüştük. Arkamızda solcu öğrenciler vardj. Öğretım uyeleri cübbeleri ile yürüyorlardı. Aldıkaçtı en ondeydı. Arslanlar gibi yürüyordu. Doçent Mukbil özyörük. Aldıkaçtı'nın hemen arkasındaydı. Ya Hakkı öcal? O zamanlar. Plkir Kulüpleri Federasyonu'nun en ateşli militanlarmdan blri olan Hakkı öcal kardeşimlz de elbette solcu öğrenciler arasında günün ateşli marşlarım söylüyordu. Yürüyorduk; geleceğe doğru yürüyorduk. Hakkı İle Anayasal hakları kullanıyorduk. Aldıkaçtı ile omuz omuzaydık. Bir omuz darbesl ile olacak, o yürüyüşten sonra ben cezaevlne düştüm, Aldıkaçtı Anayasa Komlsyonu'na tırmandı. Şans. kader. talih. felek ne dersenız deyin? Bunları bilen bır dostum telefon edip sordu: Aldıkaçtı şlmdi de sag gösterip, sol vurmasın? Vurur!... Marksıst milltan Hakkı öcal'ı, ustaca bır manevra ile Tercüman gibi özel ve güzel sektorün ve de sağcı bir gazetenin tepepsine «pat» diye oturtmadı mı?. Anayasa Komisyonu Başkanı ve Tercüman Gazetesi Yönetlm Kurulu îklnci Başkanı yanl Kemal Uıcak'ın yedeğl olarak Markslzme dolaylı yollarla böylece kapı açmadı mı? Tercüman Gazetesi'ni Marksizme açan Prof. Aldıkaçtı, Anayasa'yı da sosyalizme açacaktır. Tek güvencemiz budur. Aldıkaçtı. blzinı Erbil Tusalp İle yaptığı konuşmada. Isviçre'de iken Komünist Partisl toplantılarına katıldığmı da söylemiş. sesl teyp bandında Enternasyonal Marşı gibi duruyor. Ştmdi ozetleyelim: Solcularm düzenlediği yürüyüşlerde cübbe ile en önde yürü.. Blr Marksist militanı çaktırmadan Tercüman Gazetesi'nin başına getir.. Isviçre'de Komünist Partisi toplantılarına katıl.. Eee? Üstad, dörtdörtlük solcu değil tam 141'lik. vallahi 141'lik! Ben öyle sanıyorum ki Aldıkaçtı, önce «liberal miberal» diye işe başlayacak sonra yeni kurulacak blr solcu partlnin başına geçiverecek! Bizım memlekette, aslmda, oldum olası sağcüık solculuk, liberallık miberalhk hep birbirine karşıdır. Liberaller komünist. sosyal demokratlar Marksist Leninlst bile sayılır. Kim anlayacak, kim ayırdedecek bunları? Kalkar Aldıkaçtı, der ki: Ben Hberal solcuyum... Al bakalım, ne diyeceksin? Bazıları «Bundan sonra sağcıhk ve solculuk, pek eskisi glbl olmayacak; bunun için Aldıkaçtı, yann kurulacak solcu bir partinin genel başkanlığına soyunuyor» diyorlar. Soyunmasına, soyunur da elblseler, çamasırlar ne olacak? 24 ocak kararları böyle giderse, yann öbürgün lnsan kendisine üstbaş bile alamayacak... Ama Aldıkaçtı için «O blr armatörün oğludur, parası, pulu yerlndedir» diyorlar. bilmem vallahi! Solcu partinin liderliğlne Aldıkaçtı gellrse, sağcı partinin lideri kim olacak? O da sorulur mu a camm efendlm? Elbette Turgut özal, ne var braro bilnıeyecek? Bu, bir biHnmiyenli denklem.. özal'dan baska» mı cıkacak yanl? Yok, Odalar Birliği Başkanı Mehmet Yazar vannış, o da bu işe hazırlanıyormus, falan, filan. Söztt mü olur Allahaşkma? Bence; solda Aldıkaçtı, solun oylannı alıp, kaçacak, sağda özal, sağın oyunu alacak.. Bunlan n karşısına kim çıkabilir? Özal'ın karsısında, Mehmet Yazar kaç yazar? Başka şeyler de var, kuşkusuz. Anlaşüan, Fın güzeli, baştan beri favorı olmasmm ve fa vori gıbı davranmasmın cezasını çektı. Bu kendinden emin, profesyonel mankenlik de yapmış olmanın getırdiğı hafıf per vasız davranış, diğer yarışmacıların da (ki, bunlann kendısine, «Mlss Horrible Korkunç Kız» adını taktıklan söyienıyor). Jünnin özellikle hanım Uyelerınin de tepkisıni çektı. Nitekim Jürideki hanım üyelerin hemen hiçbirinin Fin güzeline oy vermedikleri ortaya çıkıyor. Hemen herkesin bırincilik vermese bile dereceye soktuğu bizım, güzelimizm ara dan sıyrıldığı da, böylece anlaşılıyor. Ayrıca konuştuğum ve sonuçları acı biçimda eleştirmekten kaçınmayan Finli kadın gazetecl, başka şeyler de söylüyor. Bu tür yanşmalan yıllardır izlediğıni, sonuçlann hep beklenenden değışik olduğunu, çünkü kendi ülkelerine oy ver msk hakkına sahip olmayan üyelerin, kendı güzellerinin şan sını arttırmak için dığer favori güzelleri ya hiç, listelerine almadıklannı, ya da, alt sıralarda yer verdiklerinl söylüyor. Uluslararası sempatiler ve nefretler de bu tür yanşmalar da rol oynuyor. Sözgelimi ben yaptığım soruşturmada, 2 kom şu ülkeden Ispanya'nm birinciliği Portekiz'e*, Portekiz'in ise, tspanya'ya verdiğini öğrenlyorum. Keza hiç bir şansı olmayan Fransız güzelinin ilk lCa girmesi, politik ve organi«asyonun Fransız olmasma verilmiş bir ödün sayılıyor. Finli gazetec:, bu nedenle bu 'ulus lararası Jürl' sisteminl yanlış buluyor, değismesi gerektiğini söylüyor. FINLI GUZEL Kendisini yarışmanm favorisi görüyordu ama... (Fotoğraf. Ali ALAKUŞ) Yabancıya gitmedi 1. Sarfada) zerafet güzeli» sıfatları ile tesellı edıldı. Göstenyi sunan Uğur Dün dar Türkçe ve Ingılızce olarak yaptıgı konuşmalarla ya ri!,ma sloganımn «insanlar güzeldir» olduğunu belirttık ten sonra gostenyl resmen açtı ve once guzeller ulusal gıysilerı ıçınde tanıtıldılar.. Bu tanıtmaya Cebelitank guzeli'nin mayo ile katılma sı Cebelitank'ta ulusal giysının mayo olduğu yolunda bir izlenim uyandırdı ve bir çok erkek seyircinin hemen oracıkta Cebelitanka1 bir yol culuk yapma karan almasına neden oldu .. EN ÇOK ALKIŞLANANLAR En çok alkışlanan guzeller Fin. Türk ve Yunan güzelleri ıdı. Fin güzeli gerçekten gü zel bulunduğu için alkışlanı yordu. Türk güzelini alkışla makla seyirciler ulusal dtıy gulannı dile getiriyor, Yu nan güzelini alkışlamakla da TürkYunan dostluğunu (!) gösteriyorlardı. Bu arada Uğur Dündar Yunan güzeli ne sanlıp öpünce TürkYunan dostluğu iyice kuvvetlenmiş oldu. cılerı buyuledı. Şenız bu dans tam Arap usulu olsun dıye muzik olarak da bılınen parçalarımız yerıne Arap muzığini seçmış ve kanter ıçinde sanatımn bütun ıncelıklenni gostermıştı Oryantal dans surerken sıkılan seyirciler bir ara dı şan çıktılar ve yarım saat sona verılecek «ara» için or taya konan yıyeceklerîe içe ceklenn tumunu bitirdiler. Daha sonra salona dönerek. zamanlarını arada dışarı çı kan ve boş tepsilerle karşı layan kişilere gulmekle geçırdiler VE FtNAL Sıra, gece elbıseh yuruyu şe gelmiştı. Bu bölum dünyanın en ağır dans muugi eşlığmde takdim edildi ve «ağır çekim» bir film sibi uzadıkça uzadı. Hemeri er dından sahneye çıkan Nük het Duru yeni assolistliginin ilk meyvalan olan Türk Sa nat müziğinden parçalarla •hafif göbek dansı» kanşımı bir konser sundu. Bu arada salon elektrikler kesil mişcesine karartılmış, bir yandan da sahne arkasmdan sahnan dekoratif buharlarla ortalık yangın yerlne döndürülmüştü. Somında sıra sonnçların açıklanmasma "~^eldl*. *" H6^ men hemen sahnede buldu gu herkesi öpen Cebelitank tşte Nazlı Denls Kuruoğlu'nun kuşkusuz bileginin hakkıyla da elde ettiği kraliçeliğin ardında yatanlar ve çeşitli yorumlar... Bu tür birincillklere sevineUm, sevinelim elbette, ama, ardında yatan çeşitli hesaplan, oyunlan da bilelim.. BUelim ki, yann, öbürgun, güzellik yanşmasından Eurovi«GüzelHğln evrimi» adlı sion'a, alt, sıralara dUştügU, bir slayt gösterisinden "son muz yerlerde gereksiz öfkelere ve üzüntülere kapümaya ra Seher Şeniz'in «Arap ulun.... sulü» oriyantal dansı izleyi DENİZ KURUOGLU Babası ve kardeşiyle... güzeli herhalde bu özelliğinden ötürü «dostluk gü zeli» seçılirken, yarışmanm favorisi Fin güzeli hem fo tojeni, hem de zerafet gu zeli olunca başına gelecek leri anladı ve ağlaya aglaya sahne arkasîna'kaçîı. ""Biraz sonra da Uğur Dündar Fın güzelinin başına gelenleri açıkladı. Sondan başlayarak yapılan takdıme gore Portekız güzeli beşıncı. Galler gu zeli dörduncu, ispanya guzeli üçüncü, Isveç guzelı ikmci ve Türk güzeli Nazlı Deniz Kuruoglu Uğur Dündar'm da '* söyîedigi gibi «herkesin gözlerini yaşartacak biçimde» birinci oldu. ARBANK RİLIVIİ^VERİLECEK YÜKSEKMİL Hisarbank "1 HAZİRAN BANKACILlGrnı baslBttı... Yann sabah 9'da muîlaka Hisarbank'a uğrayin 7 Haziran Bankacılığından siz de yarartanın. Hisarbank^şubelerinı doiduran diğer tasarrüf sahiplerı gibi siz de kazanın. kazanın. kazanın' .* Nezih Dural'ın (Bat}tanfı 1. Sayfada) Dural'ın «Yetkili klşiler nezdinde hatırı sayıldığım ve onlarla mttnasebeti bulunduğunu ve onlara verilmesi lâzun gelen gereçlerin yapım ve alınmasında verilmek veya onlara verlmesi lâzun gelen hediyelere sarfolunacağından babisle sözleşme gereği hakettiğinin dışında ayda 5 bin dolarlık menfaat sağladığı» ileri sürülüyor. 1976'da ABD ile yapılan anlaşma gereği Senatör Shurc başkanlığındaki ABD Senatosu Çok Uluslu Şirket ler Alt Komisyonu'nda yapılan soruşturmanın Türkiye ile ilgili bölümlerine üişkin belgeler Türkiye'ye gonderilmiş ancak aniasma koşullarma uyulmadığı gerekçesi İle ABD Adalet Bakanlığı belge akımııu durdurmuştu. Belge akımının durdurulması Uzerine ABD ile yeniden temasa geçilmiş ve yapılan görüşmeler sonunda Yargıtay Tetkik Hakimi Nail Sucu ABD'de bazı kisllerin bilgislne başvurmuştu. ABD ile bu konuda yapılan «istinabe anlaşması» gereği olarak alınan ifadeler ve gonderilen yeni belgeler Ankara Savcılığına ulaştıktan sonra, Ankara Savcılığı olayla ilgili olarak dava açtı. Aynı olayla ilgili askeri yargıya ilişkin soruşturmalar Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığınca sur dürülüyor. 5 YIL HAPİS İSTEMİYLE Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nca TCK'nın 278/1 maddesi uyarınca hakkında5 yıl hapis cezası istenen Nezih Dural hakkında öne sürülen iddialar şöyle: «Her ne kadar Lncelenen belgeler arasında Nezih Me te Dural'ın istihbarat sağlama ve nttfus satın alabilmek İçin firma nezdinde açıkça ve resmi bir talebine raslamlamadığı gibi alınan ifadesinde de bu maksatla para almadığını, kimseye gayri mesru maddi menfaat sağ• ~. Jt.Tt (Baştarafı 1. Sayfada) gelen işçıler sırayla Surıye' ye alınmaya başlandı. Ancak bu arada bir Israil uçak filosu smır üzerinde da hşlar yapmaya başladı ve havai fişeklerle de ortalığı aydınlattı Kalabalığı gören îsrailli pilotlar Türk işçüeri nın uzerine bombalar vağdırmaya başladı. Behçet Arsus'un ifadesıne göre bombardımanda 5060 kadar Türk işçisj öldü, yüzlercesi de yaralandı. Türkiye'ye Cilvegozü sını nndan giren yaralı işçiler ağir yaralılann Halep ve Humus'dakl hastanelerde te davi altma ahndıklarmı söy lediler. Bunlann ifadelerine göre. ölüler ise smırda kokmaya terkedildi. SGİdUsrıdk! Pazaroyun çözümleri OKUROYÜN1 1 2 FİLMDE POLİS KAMALI 3 4 ADAMI YAKALAMAYA ÇALIŞIYORDU. (Kahraman, film kahramanıdır) i Sözlügü OROSPÜPAHİŞE (FAHtŞ E) rın firma ile aralarmdakl anlaşma gereği yaptığı hizmetlerin ve firmanın işleri ni görürken kendisinin iç ve dış seyahatlerindeki firma. personelinin de Türkiye seyahatlerindeki masraf ları karşılıkları olduğunu beyan etmekle bunun yanında ABD Alt Komisyonu na firma tarafından ödendiği bUdiriIen 876.000, do ların ne şekilde hesaplandığı belli olmamakta ve bu mlktarın içerisinde Dural'ın uçak satışlanndan aldığı komisyonlarm normal ve fevkaiade masrafların bu lnnup, bulunmadığı da açıklık kazanmamakta, buna karşıhk soruşturma başladıktan sonra bu mikların 876.000 dolar olmayıp, 634.781 dolar olduğundan bahisle blr hesap hülasası çıkarılmakta ise de yukarıda anılan bürolararası yazışmalardan anlasüdığı üzere Nezih Mete Dural'ın Türk Hava Kuvvetleri'nin ihtiyacı olan uçaklar ile araç ve gereçlerinin yapım ve satın alınmasında terclh, teklif ve sözleşme iınzalamada yetkili olup, askeri yargıya tabi oimayan kişilere bu maksatla rüşvet verdiğine dair delil bulunmadığmdan bu kişiler hakkında takipsizlik karan verilmiş, ancak samğın anılan yetkili kişiler nezdinde hatırı sayıldığını ve onlarla münasebeti bulunduğunu ve onlara uçaklar ile araç ve gereçlerinin yapım ve alınmasında verilmek veya onlara verilmesi lazım gelen hediyelere sarlolunacağından bahisle sözleşme gereği hakettiğinin dışında yukarıda belirtildiği gibi ayda 5000 dolarlık menfaat sağlamış olması hususlarındaki tüm deUUerin görevli mahkemesince tahlil, takdir ve münakaşası yasa ve yöntem gereği görülmekle: İzah olunan şu durumlare göre sanık Nezih Mete Dural'm duruşması yapılarak hareketine uyan TCK'nun 278/1. madde ve fık^ rası gereğince tecziyesi kai OKUROYÜN 3 tlhan Berk Bir Uzun Adam