18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
# 11 HAZIRAN 1982 •• ¥ * Cumhuriyet 11 TURKES'IN EVINDE (Boştorofı 1. Sayfoda) ketler hallnde toplam 50.000 lira (elll bin) san bir zarf içlnde 1 rakamı ile işaretlenmiş (bu rakamlar Askeri Savcıhğımızca kolayhk olması bakımından verilmektedir). AP Genel Merkezi Basm Bülteni başlıklı 10 sayfalık. 2 rakamı ile işaretlenmiş fotokopi şeklinde Arapça yazılmış bir sayfalık metln, 3 rakamı ile işaretlenmiş Ankara ill dahilinde görev yapan Emnlyet mensupları ile llgill (sayfalık daktilo ile yazılmış) yazı, 4 rakamı ile işaretlenmiş Kara frarp Okulu yöneticllerl ve öğrencilerl ile ügili daktilo İle yazılmış bir sayfalık teksir edilmlş yazı, 5 rakamı İle işaretlenmiş daktilo İle yazılmış bir toplum polisl ile IIgrlli yaw, 6 rakamı ile İşaretlenmiş Türkiye Kömür Işletmeleri Genel Müdtirlüğü'ndeki bazı kişilerle ilgili yarım kâğıt, 7 rakamı ile işaretlenmiş eski yazı ile yazılmış çarga ile biten bir sayfalık yazı ve eki küçük bir kâğıt parçası, 8 rakamı İle lşaretlenip daktilo İle yazılmış saygıdeğer komutanım diye baslayan ve bir kisim subay ve astsubaylarm adres ve isimleri tkli 8 sayfalık yazı, 9 rakamı ile işaretlenlp Mehmet Alanyuva tarafından yazılmış GHN kreveklerinin teşkilatlanması şemasma ekll 9 sayfalık yazı, 10 rakamı ile işaretlenmiş sayın Başbuğum diye başlayan mektup, 1 adet Kınkkale yapısı 7,65 mm. çapında üzerinde 1951 rakamı yazılı 5861 seri numarah tabanca, çarjöründe 5 adet Geco marka merml bulunan tabanca ve kılıfı, 1 adet el telslzlerlnîn şarjmda kullanılmakta olan şarj cihazı, l adet sentetlk bayan peruğu, 1 adet askerl hakl renkte flzerinde TtS ve 400605 rakamı yazılı çelik yelek, bulundu. Evin 4 kademeli salonunun 2'ncl oturma odası bölümü diye tanıınlanan ve şömlne de olan kısımdaki dolapta Ela Âltm 751. Füsun önal 718. Dogan Güneş, Bülent Ersoy, HİT Parado Radyo Ankara yazılı şarkı aranjman bashklı kaset, Muazzez Abacı4 yazılı kaset. Yüksei özkasap Seç me Türküler başlıklı kaset. Yüksel özkasap yazılı, Muazzez Abacı2 yazılı kaset. Kuran'ı Kerim2, Mevlldi Şerif. Hamiyet Ytieeses. Yüksel özkasap9, Müzeyyen Senar.2. Zekl Müren5. yazılı kasetler lncelenraek üzere görüldü ve almdı Salonun kütüphane olarak kullanılmakta olan kısmında 7,65 mm. çapında Mauser marka tabanca. 2 adet tek kırma av tüfeği, 100 tsvlçre Frangı, bazı şahıslarla ilgili olarak hazırlanmış naylon bir dosya lçinde 14 sayfalık rapor, 11 rakamı ile işaretlenmiş saym generalim diye başlayan 1 sayfalık mektup, 12 rakamı ile işaretlenen eskl yazı İle yazılmış iki sayfalık mektup, 13 rakamı 11e işaretlenmlşBttHs'te görevli bir Uzman Çavuş tarafından gönderiimiş mektup. 14 rakamı ile tşaretlenmis Polatlı Topçu Okulunda görevli bazı kisller hakkında hazırlanmış el yazısı ile ya' zılmış bir sayfahk rapor (...) Soruşturma bakımından şimdllik alınıp emanete kaydedilmelerinde gerek görülmeyen paraların seri numaraları illsik. listede kaydedlldi. En sohra Alpaslan. Türkeş'in eşi Seval Türkes'e ait 1 adet sentetik bayan peruğu ve yukanda mlktarları yazılı yabancı kaynaklı paralarla ve av tüfeği (tek kırma) ile birlikte teslim edildi. Aramada hazır bulunan Seval Türkeş, Yıldırım Tuğrul Türkeş'e aramadan dolayı herhangi bir zararlan ve şlkâyetleri bulunup bulunmadıgı soruldu: Seval Ttirkeş ile Yıldırım Tuğrul Türkeş blr şikâyetleri bulunmadığını bildirdiler. Işbu zabıt birlikte okunup hazır bulunanlarca birlikte lmzalandı.» üıı haberi: (Baştarafı i. Sayfada) fesyoneller. Festival için alın teri döküyorlar. Festival programında bir de piknlk, var. Ama program broşürüne bakarsanız piknik bildiğiniz gibi değil, yanl yeşil otlar üzerinde yayılıp haşlanmış yumurta, kuru köfte yenilen ve küp gibi rakı içilen türden bir piknik değil. Festival Komitesi imzalı programa göre, «Günnücek ormanında yapılacak piknik unutulmaz film yıldızı Klm Nowak'm oynadıgt Piknik filminin Marmaris'e göre yorumlandırılması» programda aynen şöyle y'azıyor: «Kim Nowak'ın oynadıgı Piknik filminden esinlenerek ttlkemize ve Marmaris'e göre yorumlanarak düzenlenen bu gezi eğlencede sanatçılarımız ve konuklan arzuladikları yarışmalara katılabilecekler yarışanlan seyredecek, 1çecek ve öleslye eğleneblleceklerdir.» Marmaris Turizm ve Kültür Festivali'nin llginç bir yanı da durmadan düzenlenen kokteyller. Kokteylsiz gün geçmiyor. Bir anlamda kokteyl turizmi gibi. Gece gündüz kokteyl kokteyl dolaşılıyor. Kokteyl'de tenleri bronzlaşmış, günün modasma uygun biçimde beyaz giysileri ile kadın ve erjtek sanatçılar dolanıp duruyorlar. TlSK Başkanı Halit Narin ile Kültür ve Turizm Bakanı tlhan Evliyaoğlu'nun kokteyllerinde çok 11ginç şeyler oldu. Halit Narin kokteyl boyunca oradan oraya dolaşıp konuklarıyla ilgilendi. Konukîarıyla ilgilendi çün kü kokteyli tapulu malı olan Martı Motel'de verdi. Bir ara Eurovision Şarkı Yarışmasmda son sıralarda yerimizi alma geleneğimizl bozmayan ses sanatçısı Neco'nun koluna. girdi: « Senln dünyada havan var. Dünyaya bedel oldnn senj» Narin'ln bu inceliğini du yanlar Neco'nun son yarışmada aldığı sırayı blr kez daha düşündüler. Nazan Şoray'ın ayağında halhalı olmadığını görenler de çeşltli yorumlar yap tılar. Küçük Şoray bu yıl ayağma püskül takmıştı. Bu konuda llginç bir yorum oldu: «Bantmla şblasının puâküIİtt bel&sı oldugunu k nıtlamak lstiyorj» KIM NOVAK'IN Küçük Şoray'ın blr ara yanına yaklaşıp birşeyler söylemek geçti içimden. Na sılsınız. îşler nasıl gidiyor gibi birşeyler, ama başkent Ankara'dan getirdiğim dilimden çok başka şeyler çıktı: « Size bir şey sormak istiyorum.» « Buyrun sevinirim.» « Yeni Anayasada sanatçılarla ilgili ne gibi ilkeler olmalı sizce?» Nazan Şoray önce durdu. Sonra güzel yüzündeki gülücükler uçup gitti. Ve Türk sinemasınm ciddi bîr sanatçısı olduğunu anlatan bir yanıt verdi: « Böyle ciddi konuları ayakiistü konuşamam. Otelime gelin konuşalım.» Bu yanıt beni de altüst etti Marmaris'te Anayasayı sormanın âlemi yoktu. Nazan Şoray'ın oteline gidemeyerek yeni Anayasa konusundaki görüşlerini ne yazık ki öğrenemedim. Almanyada OlvEN (Baştsrafı 1. Sayfada) 3549 » » 47 : 2534 » : 40 1824 » :' • 34 öteki şu. «Düşmanhk», öğrenim düzeyi yükseldikçe azalıyor. En az okumuş olaniarda bu eğilim en fazla.. En fazla okumuş olaniarda en az: llkokul mezunlannda: yüzde 55 Ortaokul mezunlannda: yüzde 33 Lise mezunlannda: yüzde 28 Demek ki Almanya'da bir yandan gençlerin sayısının artmasını, bir yandan da bunların mütnkün olduğu kadar yüksek düzeyde öğrenim görmesini dilemek gerekiyor. Bu dilek ise, Almanya'da bugunkü •aile planlaması» ölçüleri açısmdan da, daha yüksek öğrenimin daha az karın doyurduğu için çekiciliğinin azalması açısmdan da gerçekçi bir dilek değil.. Ama anket sonuçlanndan bir başkası var ki «Yabancı düşmanlığı»na aktif olarak karşı çıkan «yabancı dostlan>nın, en fazla üzerinde durduklan konu, şimdi bu. dusntflîılıSi» «tki tarafm da biribirini tanımasım teşvik etmek gerekli.. Biribirinln yanında biribiriyle hiçbir insani teması olmaksızın yaşanırsa, ilişkiler de hep böyle soguk kalır. Ve problemli durumlarda problemler daha da büyür.. İnsanlar e n azından biribirini selamlamalı, merdivende rastlaştıkları zaman karşüıklı. birikj dostça söz söylemelidir ki, önyargılardan kurtulsunlar... Biribirlerini, Alman, Türk, Portekizli değil de. isimleriyle tanısınlar.» (Bastarafı 12. Sayfada) ile bagdaştırılamaz. Bırakı nız devlete karşı olnıayı, devleti yıkmayı, devletin ge çirmekte olduğu bunahmı çözebilmek, ekonomik ve sosyal sorunların çözümü için, 1979 yılının ilk ayların da, zamanın Başbakanının, ülkemiz işveren kuruluşlan, Türklş ve DİSK'in katıldıgı toplantıda, (DİSK temel görüşlerini tasvip etmese bile, üretim güçlerini geliştirici. bagımsızlıgimm ve demokrasiyi geliştirici adımlar atan her hüktimett bu yönde destekler) demiş tim» dedi. Zamanın Başbakanının prtak açıklamasına değindi. Yargıcın soruya ilişkin olmadığı itirazı üzerine, ortak acıklamanın DİSK'İ de içerdiğini ve iddi anın tam tersl doğrultuda olduğunu vurguladı. Başbakan'ın ortak açıklamasının bir bölümünü okuyarak. ülkenin lçinde bulunduğu dar boğazdan kurtulunması için, işçi ve işveren tarafların, hükümetle birlikte asgarl müşterekierde birleşmeyi öngördüklerini vurguladı. Açıklamasını şöyle sürdürdü: «Soru bu. Devleti yıkmayı amaçlayan bir kuruluş ve yöneticileri. lııikümptiere. slyasi Iktidar lara, ülkenin ekonomik. sos yaı sorunlarımn çözümlerine katkı getirmek için be lirttiğim düzeyde toplantılara katılıyorlar. Ayrıca dar boğazdan çıkabilmek için zamanın slyasi iktidarına. Başbakana, güncel sorunlara İlişkin 18 böliimden oluşan önerilerini snnuyor, ülkenin ekonomik, sosyal, siyasl alandaki bunalımının çözümünde katkıda bulunmaya çalışıyorlar. Sonra da iddla makamı böylesi blr kuruluşun yöneticilerinl devleti yıkmaya yönelik faaliyetlerde bnlanmakla suçlayabillyor. Devleti yıkmayı amaçlayan bir knrulu 8un, yönetlcilerinin, düsün DÎSK davası diiklerinl kamuoyunun önünde, koyduğu eylemlerle, açıklamalarla sergilemesi olası mıdır? Bu iddialar. iddia makamının kıyas. telkin ve zorlamalarına dayalı olarak, bir tek delile sahip olmayan yersiz iddiala rıdır. DİSK yöneticileri, açıklamaları ve demeçleriyle, iktidarlan teröre ve anarşiye karşı sürekli uyarmışlardır, göreve davet etmişlerdir. Ancak hazindir ki, anarşi ve terörizme kar şı, canlarını verme pabasına mücadele eden. bu belgeleriyle ortaya koyan DİSK yöneticileri bugiin burada anarşi ve teröre şu veya bu şekilde bulaştıkları iddiasıyla yargılanmaktadırlar.» Yargıç DÎSK'in' kitiesel eylemlerinde vurgulanan «devrimd sorttmluluğn yerine getirme» ile bu eylemlerle siyasi iktidarlara nasıl yol gösterileceğinin açıklanmasını lstedi. Baştürk'ün yanıtı özetle şöyle oldu: «Çoğulcu demokrasilerde sendikalar etrafında örKütlenen işçilerin kazanılmış demokratik Ve ekonomik haklarının iktidarlarca kısıtlanmasma gidlldigin de veya yasa dışı tasarruflarla kendi siyasi inançla rına karşı dfişünceye sahip Işçilerin topiuca işten çıkarılmaları söz konusu oldıığunda, sendikalar bunu pro testo etmek için kitiesel ey lemler yaparlar. Bu yasal ve Anayasal haklarıdır. Elbette bu mitingler, işçi sınıfınm örgtttsel bağlılığını güçlendirir. Kitiesel eylemlerinde, işçi sınıfımız, batı denıokrasilerinde olduğu gi bi, haklarını koruyup geliştirmede, işçi sınıfı biliminden yararlanmalarının DfSK'in Anayasa ve devrimcilik anlayısı ile bağ daşmayan bir yönti yokturj» ,, .... .ts ;' SÜBECEK İEMAS Yabancılarla temas kurup onlan tanıyanlarda «düşmanlık» eğilimî çok büyük ölçüde azalıyor. Soru sorulanlar arasında yabancılara en fazla ailerjisi olanlar. oniarla hiçbir teması olmamış olanlar. Yabancılardan bazüarıyla çok nadir olarak da olsa merhaba» etmiş olanların bile film hemen değlşebuiyor. Bu gibilerden INFAS'm «Yabancılarla temasınızda nasıl bir izlenim edindiniz?» sorusuna «Kötü izlenim edindim» cevabını verenlerin oranı. en fazla yüzde 10 11 civannda... «Bazen iyi bazen kötü izlenim edindim diye notr cevap verenler yanya yakın. .Fakat «İyi izlenim edindim» cevaplan. yabancıları taruma olanağı arttıkça artıyor: Anket bunlan üç grupta değerlendinnış: «İyi izlenim edindim» diyenlerin oranı: Yabancıları çok az tanıyanlarda: yüzde 18. Sık teması olaniarda: yüzde 28. Devamlı teması olanlardi: yüzde 47. Almanya'daki «yabancı», dolayısıyla «Türk düşmanbgı» sorununun anahtart da, bir kısım uzmanıara göre bu.. Bu sorun niçin, öteki kara Avrupası ülkelerinde daha az önemli de. Aimanya'da endişe verici boyutlara ulaştı.. sorusunun cevabını, bu noktada anyorlar. Ve diyorlar ki: Alman halkı, zaten geleneksel olarak içine kapanık bir halktır. Değil yabancılarla, nîiftginiyı dışuıdakl Almanîarla bile toması suurbdır. Buna hiBbsanayileşmenin getirdiği öteki etkenler eklenlnce, başka insanlan tanıma olanağı daha da azalmıştır. Üstelik Almanya'daki yabancılann büyük kısmı (4.6 milyonun 1,6 milyonu) Türk.. Türklerin de dışarıya fazla açık bir halk olduğu ileri sürülemez. Kendi aralanndaki dostluk. misafirlik iyi de.. Onlar da genellikle yabancılara karşı çekingendirler.. Bu. en basta Federal Alman hükümetinin Yabancı Işçiler Görevlisi Bayan Lisollette Funcke'nin çıkış noktası.. «Yabancı düşmanlıgı»na karşı alınması gereken tutıun açısmdan, bu nokıadan bareket ediyor. Hükümetin yabancı işler görevlisine bağh büro, bu amaçla, Almanya'nın her tarafmdaki Alman yabancı yakınlaşması girişimlerini destekliyor. 8unlar arasmda, bazı belediyeler, okullar, okulaile birlikleri, gençlik ve spor dernekleri tarafından düzenlenen Alman yabancı, bu arada Alman Türk dostluk toplantılan da var.. Bunların çoğuna iki tarafm da müzüderi ve yemekleri eşlik ediyor. özellikle kadınlar arasında, iki tarafm da birbirine, kendi yemeklerini ve dikiş usullerini öfrettiği ortak yemek ve dikiş kurslannın başansı büyük.. Ne kadar lisan güçlüğü olursa olsun, böyle kurslarda herkes biribiriyle çok iyi anlaşıyor. YEMEKTE LİSANA DA GEREK YOK AMA LİSANA DA GAYRET! Ancak Bayan Funcke, b'sanin gene de önemli olduğuna işaret ederek, yabancılarm bu konuda daha gayretli olması gerektiği kamsuıda. « Türk aileleri. hiç olmazsa çocuklannm, lisanı zamanında öğrenmeye başlamalarma özen göstermeli diyor. Çocuk buna anaokulundan itibaren ne kadar erken başlarsa, ilkokulda akranlan arasuıda o kadar az «yabancı» sayılır. Hatta yabancı olduğunun farkına bile varılmaz.. Ben, «yabancı düşmanlığı» demeyeyim, yabancılara karşı «eleştirici tutum»un önemli bir nedeni de okullardaki durumdur. Suııflarda yabancı çocuk oranı fazla olur da, bunlan n Usanları yeterli olmazsa, öğretmen. esas olarak, lisanca geri çocukların anlama düzeyini alıyor. O zaman öğretim yavaş ilerliyor. Ve Alman aileleri, çocuklarımızın öğrenimi geri kalıyor diye, endi<şeleniyor. Oysa yabancı çocuklar önce . anaokuluna gitmiş olup da okula öyle başlarlarsa böyle bir problem kalmıyor.» «KÜLTÜR» KONUSU ERBEST Hisarbank, en büyük ve en güvenli faizle "7 HAZİRAN BANKACILIĞI"nı başîattf. En yakın Hisarbank'ta, en' önde yerinizi alın. "En yüksek" faiz devam ediyorîj Bayan Funcke'nin, Türkler açısmdan üzerinde durduğu konu, lisan.. Bu alanda na kadar ilerleme kaydedilirse,, sorunun o kadar hafifleyecegi kanısında... «YerBlerle «yabancı»lar, daha doğrusu «Türkler» arasındaki «kültür farkı» konusunda ise, bazı Hıristiyan Demokratlardan, örnegin: Türk halkı Hıristiyanlığın değil. İslamlığın etkisiyle yetişmiştir. Onlarm bu topluma uyum sağlaması son derece güçtür... diyen sözcü Dregger'dent Ya da: Türkler ayn blr kültürün Inıanlan« Bu durum İtalyanlar için bSyle değil... ispanyoUar için böyle değiL. Yugoslavlar içln büyük ölçüde böyle değiL Ama Türkler için böyle.. diyen Berlin Içişleri Bakanı Lummer'den farkh düşünüyor Funcke bu konuda yabancılar politikası için öngördüğü ilkelerl belirten YABANCILARIN ve Alman Meclisi'nde de okunup çoğunSAVUNUCULARI lugun alkışlarıyla karşılanan bir muh«Hükümetin Yabancı îşçüer Görev tırasında şöyle diyor: lisl» olmak. şu swada yabana işçilerin •Dünyamız hareket haUndedir. Herbaş savunucusu olmak.. Hükümet, bu gün pek çok insan ulusal sınırlan aşıgörev yerini, bürokrasinin çarklarından yor. Evvelce biribirinden ayn olan küloldukça bagımsız ve doğrudan doğruya türler biribirleriyle karşılaşıyor. Zaten kendisiyle ilişkili oluşturmuş.. Ve geçen kültürlerin canlüık kazanması, gelişmedönemdeki gene tanınmış bir politiKacı si de böyle olur. Yoksa onlar eskimiş olan Sosyal Demokrat Kühn'den sonra, hayat tarzlarının, düzenlerinin kalıpları bu dönemde de, eski Hür Demokrat mil içinde donup kalırlar. Yabancı işçilerin letvekili ve Bakan Bayan Funckeye ülkemizde bulunuşları da bu açıdan vermiş. olumlu sonuçlar verebilln Iisolette Funcke'nin kadrosunda, saBunun için üç koşul vardın yılan çok olmamakla birlikte, hepsi. ya1 < < Ülkemize yeni kaülanlarm kül bancı işçilerin haklannı savunma konu türel ve dini durumlarına tolerans gössunda inanç sahibi genç uzmanlar var. teriimesL Oniarla konuşurken, size fazla laf düş2 Onlarm da ülkemizdeki hukuk müyor. Bu konudaki «yabana düş düzeni ve yaşam koşullarma uymayı içmaniığı» eğilimleri bir yana, en ufak lerine sisdirmeleri. adaletsizliğe bile tahammüllerl yok. Us3 İki taraf arasında temaslann, telik içlerinde, yabancı işçi gruplannın ilişkilerin sıkılaştırılması için gösterilen dilini, bu arada türkçeyi bilenler de var. çabalann yoğunlaştırılması... Bonn'un, eskiden bir köyü iketı ... Almanya, Avrupa'nın ortasmda, şimdi banliyosu olan Lengsdorf civann sınırlarm dışmdan gelen göçlerin ve etdaki bir binada önce bu kadrodan ba kilerin altmda yaşamıştu*. Almanya'nın zılanyla, sonra Bayan Funcke'yle ko kültürü. değişik kültürlerin karşılaşmanuştum. sıyla geUşmistir. Başkalarma karsı açık Fıuıcke, «Yabancı sorunu» konusun olmak, toleransh olmak, bizim görevida en fazla, «yerli»lerle «yabancılar mizdir.» arasuıda ilişkinin önemi üzerinde duYARIN: OKUYUCU ruyor. Ve bu konuda iki tarafa da görev düştüğünü belirtiyor: MEKTUPLARL. 4 Sanıklar belgeleri ,' (Baştarafı L Sayfada) rar alınması beklenen geçen duruşmaya orania çok düşük olduğu gözlendi. Savunma avukatlan bölümünde ise avukatlar Şahabettin Homri?, Sadık Avundukluoğlu ve Sırn Erkuş yer aldı. İddia makamında Albay Nuretün Soyer. Yarbay Erkan Başeren ve Üsteğmen Fahrettin Demirağ bulundular. Saat 9.30'da başlayan duruşmada 1 no'lu klasörde bulunan bazı sanıklara ait birleştirme, arama ve yakalama tutanakları ile bazı belgeler okundı. Bazı belgeler konusunda söz alan avukat Sadık Avundukluoğlu, Kınkkale sanıklan ile ilgili okunan belgelerin yasalara aykın olarak düzenlendiğini söyleyerek, söz konusu belgelerin geçersiz olduğunu ileri sürdü. Kendilerine ilişkin belgeler konusunda söz alan bazı sanıklar da bu belgeleri kabul etmediklerini dile getirdiler. Komisyondan (Baştarafı 12. Sayfada yılında Bahkesir Dursunbey ilçesine bağlı bir köyde arazi satılması nedeniyle Hüseyin Orsu boğarak öldürdüğü için yargılandığı Balıkesir Ağır Ceza Mah kemesi'nde ölüm cezasına çarptırıldı. Muzaffer öner ise, 18 haziran 1974 tarihinde aralannda geçimsizlik bulunan eşi Hatice öner ile kaymbiraderi Mehmet Yüdız'ı öldürdüğü için Istanbul'da yargüanması sonucu hakkında ölüm cezası verilmişti. özkan ve öner haklannda hazırlanan yasa tasanla' n DM Genel Kurulutıda ele almacak. . SHÎSARBANK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle