Katalog

Cumhuriyet 10 SPOR 11 HAZtRAN 1982 Trabzonspor Kulübü Baskanı Günaydın, belgelerle konustu: "Türk sporunu yönetenler Beşiktas'ı Trabzon macından önce şampiyon yaptı,, Spor Servisi Trabzonspor kulübü Başkanı Mustafa Günaydın, blr gazetenin hazırladığı Beşiktaş'ın «şampiyon luk» ekinde yayınlanan Beden Terbiyesi Genel Müdürü Yücel Seçkiner ile Futbol Federasyonu Başkanı Yılmaz Tokatlı'nın Beşiktaş'ın şampiyonluğunu kutlayan de meçlerini Cumhuriyet'e vererek Türk sporunun bu iki önemll ve yetkili kişisini suçladı Günaydın, Cumhuriyet'e verdiğl demeçte bir teşkilatın en başta gelen lk) önemli yetkilisinin daha şampiyon belll olmadan ve üstelik en kritik dönemde Be şiktaş'ı şampiyon olmuş gibi kutladıklarını böyle bir davranışın teşkilatı hem şaibe altında tutacağmı hem de maçları yöneten hakemler üzerinde etki yapacağını söyledi. Günaydın, Cumhuriyet'e verdigi ve Istanbul onbeşinci noteri tarafından da tasdik ettirdiği gazete ekinde Beaen Ter biyesi Genel Müdürü Yücel Seçkiner ile Futbol Federasyonu Başkanı Yılmaz Tokatlı'nın Beşiktaş'ın şampiyonluğunu kutladıklan demeçleri yer alıyor. Trabzonspor Kulübü Başkanı Mustafa Günaydın'm noterden de 8 haziran 1982 tarihinde tasdik ettirdiği demeçler de aynen söyle deniliyor: YÜCEL SEÇKtNER (Beden Terbiyesi Genel Müdürü) «tstanbul'un köklfi kultiplerinden LİGDE ENTRİKALAR DÖNÜYOR DÎYEN GÜNAYDIN «BİR GENEL MÜDÜR VE BÎR FUTBOL FEDERASYONU BAŞKANI BEŞİKTAS'I ŞAMPİYON OLARAK NASIL KUTLARLAR» DEDÎ. Beşiktas'ı 198182 sezonu Ug şampryono olarak kutlarım. En bttytik dileğim, Şam piyon Kuliipler Kupasmda ülkemizi en iyi şekilde temsil etsinler ve lig boyunca çıkardıkları istikrarh futbolu Avrupa sa halarında da gösterebilsinler. Tekrar tek rar tebrikler.» YILMAZ TOKATL1 (Futbol Federasyonu Başkanı) «Siyah Beyazli camiayı başanlı blr sezon sonunda şampiyon olarak görmek sevindiricidir. Ortadaki kupa tabii ki blrinin olacaktı. Ancak bn kupa güzel oyun, disiplinli bir çahşmayı gerçeklestirenin olacaktır. Demek ki Beşiktas bunu başarmış ve şampiyon olmuştur. Kutlarım.» «ENTRtKALAR DÖNERKEN» Trabzonspor Kulübü Başkanı Mustafa Günaydın noterden tasdikli bu iki de meçin kupürünO belge olarak sunarken şunlan da ekledl: «Bir Beden Terbiyesi Genel Mndürfl İle Futbol Federasyonu Başkanı maçlann sonuçları belll olmuş gibi maçlardan önce demeç vermişlerdir. Bir skandaldır. Bu yetkili kişiler bu demeçleri ile kamu oyunda kuşku uyandınrsa Türk sporu böylesine bir knskulu ortamda nereye va rabilir? Sayın Evren Paşa futbolumuzu begenmemekte yerden göğe kadar hakhdır. Ancak bu entrikaların döndügü bir ortamda gerek milli takıma gerekse Türk sporuna verecefcimiz hi/metin bundan daha iyisini yapmak mümkün degildir. 10 çünden beri gerek basında gerekse ts tanbul sokaklarında Trabzonspor Beşiktaş macı ile ilgili olarak kopartıtmaK Istenen fırtına, yükseltilmek istenen tan siyona karşı Anadolu insanına has bir sabır gösterdik. Hatta yükseltilen tansiyo nu düşürmefc için ev sahipliği görevini de yaparak Beşiktas maçına kartalla defiril çiçekle çıktık. Misafir olmamiza ragmen geleneklerimize uyarak sabada ev sahipligi yapan takımın başkanma çiçek verdik. Gazetenize sundugum bu belge ile de Türk sporunun içinde bulnnduğu ortamı dile getirmeye çalıştım. Takdirl Türk kamuoyuna bırakıyorum.» i İ SAMPtYONLUK DEMEÇLERÎ Beden Terbiyesi Genel Müdürü Tücel Seçkiner ile Futbol Federasyonu Başkanı Yılmaz Tokath'nm Beşiktaş'ın şampiyonluğunu kutlayan demeçlerinin kupürü. «BU BİR SKANDAL» Trabzonspor Kulübü Başkanı Mustafa Günaydın «Sporumuzu yönetenler maçlann sonuçları belli olmuş gibi demeç vermişlerdir. Bu bir skandaldır» dedi. Günaydın demeçlerin yer aldığı ga zete ekini gösterirken. Taraftarlar sustu, yöneticîler konusmaya basladı: "Günaydınhn ithamlarına pabuç bırakmıyacağız» İSTANBUL (THA) BeşiKtaş Sıyah Beyazlı kulübün ya Kulubu. Trabzonspor Başkanı yınladığı deklarasyon aynen Mustafa Günaydın'm suçlanta şöyle: lanyla llgıli olarak bir deklo«Trabzonspor Kulübü Başrasyon yayınladı. kanı Mustafa Günaydın, bir hafta önceki tansiyonu yükseltme politikasını gereksiz bir blçimde sürdurmekte ve kısa vadeli avantajlar sağlama heyecanı ile geçmişleri şerefle dolu bir çok kulübe leke sürmeve çalışmaktadır. Ve yine geçmişl şerafle, şamplyonlukla, saygınlıklarJolu bir ktriübümüz olan Trobzonspor'un başkonlığma yakış mayacak bir bicimde anlamsız ca ithamlarında ısrar etmektedir. Ama bilincsiz cabaları bu defa da sonuç vermeyecektir. Sanırız bu tür gereksiz çıkışlamdan ötürü kendisine başkalarından önce Trabzonspor camlası hesap soracaktır. Mustafa Günaydın, Beşiktaş'ın şerefll geçmişinl bilmeyecek kadar uzak olmalı ki gün gelmiş, «bu Beşiktas da nereden çıktı» gibi cümleler kullan mıstır. Beşiktaş'ın nereden cık tığını ciltler dolusu tarihinf okuyup oğrenebilir. Sorumsuz konuşmalarına bir y&nisini çkleyen Günaydın, şimdi ne olduğu belli olmayan ithamlora başlamıştır. Elinde neyi, ne bel gesi varsa açıklamalıdır. Hem de derhal acıkiamolıdır. Derhal acıklamazsa kulübümüzce dava edilecek ve ispata davet edilecektir. Ortalığa anlamsızca gerekçe olmadan cıkmak, büyuk blr kulübün başkanma vakışmoz. Sorumsuzluğun bir sınırı vardır. Gereksiz demeçleri ile ülkenin cok büyük bir kulübünü kamuoyıtnda antipatik duruma düşüren bir başkanın yapması gereken en doğru davranış Istifa etmektlr. Hiç bir kulüp başkanı çıkıp, başka kulüplerin kişiliğini Incitecek sözler söylemez. Günaydın, demeçleri i;e Adananaspor'u değil, Adanaspor'u is lışmıştır Genel Kaptanımız Mekki Başak demecinde, Adanspor.a değiı .Adanaspor'u istediği zaman 5 gol atılabilecek bir takım gibi gösteren Günaydın'ı eleştirmlştir. Beşiktas her zaman olduğu gibi bu defa da Esklşehir'e gidecek. Centilmence bir futbol mücadelesi verecek ve bununla şampiyonluğu yakalamaya calışacaktır. Esklşehirspor IIgin ikincl yarısında Beşiktas gibi iyi performans göstermiş bir rakiptir. Ve bugün ligde zor durumdadır.Eskişehir'de şerefll bir mücadele olacaktır Ve bunun sonunda ya bir takım şam piyon olacak ya öteki takım ligdeki yaşamını sürdürebılecektir. Beşiktas amacma hic bir zaman başvurmadığı yolları denemeden ulaşmak cabosındadır. Mustafa Günaydın'm asılsız ithamlarına papuc bırak mayacağız.» ATATÜRK STADI'NDA 2500 KtŞİLtK YER AYIRTILDI öte yandan, Beşiktas ku lübünden yapılan diğer bir açıklamada, taraftarlar için Eskişehir Atatürk Stadı'nda 2500 kişilik yer ayır tıldığı, grup dışında kalan ların, maçı Eskişehirliler İle aynı trlbünlerden lzle. yeceklerl bildlrildl. "Büyük Maç,, Murat BELGE «Büyük Maç» öncesi, cumartesı günü, Beşiktaş'ta meynaneler bedava rakı vermış dıyorlar. Yanında meze olarak sıyah zeytin ve peyaz peynirle. İannırım, doğrudur O gün tstanbul'da epey turlamam gerekmıştı. «Beşiktas Şampiyon.suz adım atamadım. Bu yığınsal heyecan merakımı gıcıkladığı için ertesı gun fırsat bulursam şu maçı TV'den Izlemeye karar verdım. Türkıye'de yıllardır seyrı zevk veren Dir lutbol oynanmadığını büiyorum, onun içın seyretmıyorum da. Ama bu heyecan, futbolu aşan bir toplumsal olaydı, ınsanın ıigısıni zorla tutukluyordu. Televızyon bir azızlik ettı, «Büyük Maç»tarı önce Dusseldorf'la Koln'un maçından bölumler gösterdı. Araaa oylesıne olağanüstü bir fark var kı, aynı «spor dalında» nu oluyor bu maçlar dıye insan duşünüyor. Hanı, bıri voleybol, öburü de hokey olsa bu kadar fark eder. Yoksa acaba Avrupaülar oynayan ınsanları değıl ae öncelıkle topları mı terbıye edıyorlar? Çunkü bakıyorsunuz, nereye gıdeceğinı, ne yapacağını çok iyi bilen bir top var orada. Bizdeki tamamen terbiyesız: Fazla zıplayıveriyor, olmadık falsolar alıyor, ikide bir başını ahyor. havala* rup gidiyor fılan. Maç böyleydı. Pekl o heyecan neyın nesı, neyle açıklanır? Asıl maç trıbünde oynamyor çunkü. Sahadakınden az cok bağımsız olarak. Kulup taraftannın bir garıp, çelışık psıkolojısı olmalı boyle bir tutbol karşısnıda. Dıyelım kı Beşıktaşhyım, sonurıa Kadar takıımmın kazanmasını ıstıyorum. Ünun ıçın bağırıp çağıracağım. destekleyeceğım. Ama bu oyunu oynayan msanları nasıl destekleyebılırım? Bu ikılemın tek mumkun çozümü maç bıtınceye kadar «yaşayın» dıye bağırıp bıtınce de «yok oiun» demek herhalde. İkıncı yan başlarken TV'de spıker «Tribünlerde atmosfer daha da yükseldi,» demıştl. Demek kı sahadakı atmosferle trıbündekı ters orantılı. Tulıaf olan, kulüp taraftarlığının bır kıtle isterısı boyutıarma varması değıl. Aşağı yukan her yerde var bu. örneğm Latın Amerıka'da ülkeler tutbol yüzunaen savaşıyor, Brezılya'da şampiyon takım karşılama sevıncınden yetmış kışı ezılıp ölüyor, fılan. Bu aşırı coşKU ashnda yeterınce açıklanabılmış değıl. Sadece toplumsdl enerimin baskı rejimlerınde buraya kanallze olrnası gıbı susyolojık açıklamalar da yetmıyor. Başka bır bUru kanal olan dempkratık ülkelerde de durum pek tazla değışmıyor. Çağdaş dünyanın rekabet kurumuyla açıklanabilır belki. Bır bakıma, hayat mücadeıesmın stilıze blr kopyası gibi. Bağlanma ıhtiyacını da karşüıyor. «Bizden olanlar» var, «karşı taraf» var, yani insanların genel olarak hayatı algılama, kavrama kalıplarına uygun bır durum. önemli bır deşarj olma alanı aynca. Bütün bunlar tamam da, bu isterının yürürlükte olduğu ülkelerde ınsanlar hıç değılse gerçekten üstün, KaUtelı bır tutbol seyredebilıyoriar. Gorduklerı olay heyecanlaıına değıyor. Bizdeki nu «karşıhksız aşk» nasıl açıklanır. onu bılemiyorum. En kestırmesı, futbolcularm protesyonellığini, «ruhsnzluğonu» Kinamak, sık sık yapıldığı gıbı. Ama profesyonelıkle de bağdaşır bir ış değıl bu; tersıne, Kim ızın verir onca parayı alan adamın boyle dökülmesıne? Kuliipler ve futbolcular kötü, takımlarına «gönül vertniş. bu coşkun seyırcıye yazık edıyorlar: Bu mu cevap acaba? Yok, bence bunun sorumlusu seyirciyle bırlikte herkes. Futbol olayıru aşan bır özellık var seyırcinın tutumunda. «Aşırı bağlanmak» değıl bu sadece; futbolu başka şeylenn, belkı bazı eksıklerin yerine koymak dıye açıklayabılırım bunu. Bır giin trende, maç ıçin tsıanbul'a gelen bır Fenerbahçe taraltanna raslamıştım. «Annenı ameliyat olurken ben tener'in maçına Kİttim.» dıyordu; ve bununla ovunuyor, Fenerbahçe'yı bu kadar çok sevmesinm bır üstünlük gıbı görülmesıni istiyordu. Gerçekten kutsal davalara kendini adamış insanlar bile, boyle bir davranıştan ötürü bu kadar kıvanç duymazlar. Böyle bir bağlanma, bir yandan büyük bir manevi boşluğun, bir yandan da artık «patolojik» (hastalıklı) denebilecek özlemlerin göstergesi. (Cumartesi günü «Ne mutlu Beşiktaşlıyım diyene» sloganı yazıh pankartlar da vardı; bu da kulüp sevgisinin kendini aşan bir yerlere doğru boşalıverdiğmm bır kanıtı. Tavır bu olunca, seyircmin bilinçlı bır denetimınden söz edllemez. Savaşa gider gibi maça giden, ne yoldan olursa olsun beklediği sonucun ahnroasını alkışlayan, kendl adamı Karşı takımdan birinın bacağmı kırsa ıçi burkulmayan bır seyircl, futbolun böyle olmasında pay sahibidir. Kendlsinin de katkıda bulunduğu kalitesizliği bak etmiştir dolayısıyla. Spor Servısı Galtasaray'ın önerdıği bir daire ile 2 milyon lira transfer Ucretini kabul eden B. Me tin, kulübüyle yeniden sözleşme ımzaladı. îç mukavele süresl başladığından bu yana 7^ milyon lirada ısrar eden B. Metin anlaşmanın ımzalanmasmdan sonra yaptığı açıklamada, «Galatasaray İçin yapmarn gereken fedekarlığı yaptım» dedl. , . M ^ ; B. Metin G. Saray ile yeniden anlastı • "Ziko'nun vurduğu her serhest atıs, yan gol demektir» MADRtD (Ajanslar) önümüzdeki pazar günü başlayıp 11 temmuzda sona erecek 29 günlük Dünya Futbol Şöleni sırasmda, Stadları dqlduran yüzbinler ce seyirclnin yanı sıra milyonlârca fV meraklısının gozleri de birkaç futbolcunun üzerinde olacak. Futbol yazarları, bu dev lerin özelliklerini şöyle sıralıyorlar: MARADONA (Arjantin): Çalımları ve top kontrolü ile ünlü, önümüzdeki mevsim Barcelona'da oynıyacak olan Maradona, en umulmayanı yapan bir futbolcu olarak ün saldı. En büyük özelliği, Pele'den sonjra dünyanın top kontro lü en fazla futbolcusu olması. ZtKO (Brezilya): Bu oyuncunun en büyük ozelliği, serbest vuruşları; ceza sahası dışında Brezilya'nm kazandıgı bütün serbest vu ruşları Ziko kullanmakta, bir çok futbol otoritesine göre kaleye 30 metre mesa fede Brezilya'nm kazandıdı her serbest atış, yan gol demek. Ziko, serbest vuruş teknığinı, yıllar önce gençken her gün saatleri bulan idmanlar sırasında geliştir di. Serbest atış ustalan ara sında Brezilya'lı Junlor, Fransız Michel Platini, Ba tı Alman Manfred Kaltz ve îtalyan Glancarlo Antognoni de sayılabilir. An cak bunlar arasında Zico ayannda olan tek isim Pla tini LtTTBARSKt (Batı Almanya): Son derece sürat li bir oyuncu olan Littbars ki, Maradona kadar olmasa bile top kontrolü yüksek bir futbolcu, özellikle Batı Alman liglerinde aşırt ma vuruşları ile tanınıyor. GORDON STRACHAN (ts koçya): Iskoç milli takımının bir vakitler en ünlü oyuncusu olan Bllly Bremner't andıran bir oyun sti line sahip olan Strachan, îskoç takımının orta sahadaki dinamosu. Toplara ol dukça sert giriyor. Brezilya maçında Ziko'nun peşin den aynlmayacak MARCO TARDELLİ (Ital ya): Orta sahada, gerlye dönük oynayan Tardelli, ttalyan Takımının «kasabı» diye anılıyor. Fizik gü cü çok yüksek. Rakip takı mın elemanlarını, profesyonelliğin bütün ustauklarını kullanarak hırpalaması ile ünlü. mMıhı 'GOLEN Dikkatler zirvelerden cok Kupa'da PROFILO VOLEYBOL TURNUVASI'NDA Elprom'u 31 yenen Eczacıbaşı şampiyon oldu Hakemler. Oktay Terterruz (6), Mahnıut Köksaldı (6) Eczacıbaşı: Selcan (7), Vıolet (7), Arzu (7), Sibel (6), K. Sıbel (7), Sınem (6), Yurdagül (6), Selmın (6) Uprom: Pedya (7), Maria (6), Nataüa (6), Vagerya (6), Natelda (7), Pedya 2 (6), Diana (6). Setler: (1512, 1614, 1115, 154) Ruhsan SEKMEN Uluslararası Profüo Bayanlar 1. Voleybol Turnuva sı'nda, Bulgarıstan'ın Elprom takımını 31 yeı>sn Ec zacıbaşı şampiyon oldu. Günün diğer maçında Profüo 'yu 30 yenen Eskı şehir DSt Bentspor ıse tur nuvanın üçüncülüğünü kazandı. K ıatt?ttikmt6z Ne Paris'te yapılan ekonomi zirvesi. ne de Bonn* da yapılan NATO zirvesi F. Alman halkınm buvuk bır çoğunluğunun dikkatlermi Ispanya'da yap'lacak Dunya Kupası'ndan kaydırmaya yetmedı Otobüste, tramvayda, sokakta ve birahanede üzennde konuşulan, tartışılan tek konu var... O da futbol. Radyo, televızyon. gazeteler hep Dünya Kupası haberleriyle dolu. Yaklaşık bir haftadır Dünya Kupası'na Kttra Orman!arda kamp yaparak hazırlanan F. A!man Ulusal Takımı oyuncuları ve antrenörü kamptan aynhrken gazetecilerle görüştüler. Antrenör Jupp Denvall «bu şahane takımla Ispan ya'da tam bir futbol şöleni sergileyeceğiz» dıyerek. F. Alman takımının 4 yıl öncesine oranla çok daha güçlü olduğunu ve daha iyi bazırlandığını belirtıp şöyle devam etti. «Bu kez Ispanya'da 78 Dünya Kupası'nda olduŞru gibi taktik nedenlerle 00 veya 11'lik sonuçlar için uğraş vermeyeceğiz. Ulusal takımının kaptanı ve F. Alman takımının en büyük kozu Rummenigge ise yaptığı içıklamada iyi bir kamp dönemi geçirdiklerini ve îınale kalacak güçte olduklannı söyledi. Kamptan üzgün aynlan tek futbolcu takımda beyin ve motor görev yapan Paul Breitner oldu. AnHne yakalanan ve son iki günü 38 5 ateşle geçiren Breitner gazetecilere vaptığı açıklamada: «Hastayım fakat bu nzun sürmez.. Şimdi eve gidiyorum.. Karım Hildegart beni kısa zamanda iyileştirir» dedi.. Kupanın yıldızı ve yamyamın torunu 1930 Dunya Kupasım ka* zanan Uruguay Takımı 10 beyaz ve bir zenci futbolcu dan oluşuyordu. Şampiyon takım ve tüm Dünya Kupasınm en büyük yıldızı eski bir maden işçisi olan. Joae Leandro Andrade adında ki bu sevimli zenciydi.. 1924 va 1928 Olimpiyat Turnuva lannı kazanan Uruguay'ın zaferlerinde dev .p&yı bulu iinan Andrade, Angola'dan getırtilen bir Yamyam'ın to runu olarak biliniyordu. Jo se Andrade, bugün bile, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük 11 yıldızmdan biri olarak kabul edilir. • Karagümrük kulübü Geneı Başkanlığına Necdet Geneç yeniden getirildi. Ge nel Kurul'ca yönetim kuru lunun diğer üyeliklerine ge tirilen isimler ise şunlar: Omer Samur, Salih Yokeş, Başaran Dölen, Nedret özer, Faruk Oztemir, Ahmet Kökler, Ö. Hakkı Balat. • Müesseselerarası masa tenısi turnuvası bugün Levent'te başlayacak. Tek ve çıftler olarak yapüacak karşılaşmaların ilk gününde Philıps Tekfen takımları karşılasacak. • tstanbul Amatör 2. Ug takımlarıntlan Kireçburnu' nun yıllık kongresi yapıldı. Başkanlığa Alaattin Ka lender getirilirken Adü Tnran, Hüsnü Özkayıkçı, Ali GUlümser, Fahri Gök ve Nevzat Kaynar yenl yö netim kurulumın diğer üyeleri oldular. 9 Amatör 2. Ug (A) gru bu liderl Yoncaspor Başka m Muammer Serdar «Cumartesi günü Eyüp Stadı'n da Kağıthane ile oynayaca ğımız maçtan sonra şampi yonluk turu atacağız» dedi. 1954'de Lozan'da Yugoslavya'nm Fransa'yı lO yendığl maçta Yugoslavya'nm kazandıgı frikik atışını yapan dünyaca ünlu sağ hafı Zaltko Çajkovski, maçın Galli ünlü hakemi Griffith'e topu çarptırarak onu nakavt ettı. Şutun şiddetinden bayılan hakem iki buçuk dakika sonra ayılıp kendine gelince ilk işi Yugoslav futbolcuyu yanma çağınp onun dikkatini çekmek oldu. «Bana bak bücür!.. Artık çok olmağa başladm ha... Daha önce de aynı şeyi iki kez yap mıştın. Bir daha bunu tekrarlarsan, seni elimden hiç kimse kurtaramaz...» Bücür futbolcu ve nakavt olan hakem Dünya Kupalannda takımlar şam piyonluk için kıyasıya mücadele ederken, ulkelerin buyuk golculeri de gol kralhğı için alabildiğine çekişir ler. Kupa'da gol krallığını kazanmak bıf yıldız için hem büyük onur, hem de futbol piyasasındaki degerinin bir kat artışı demektir. 1978'de Arjan tin'daki son kupada Kempes (Arlan tin)'in dışında. gol kralları şampiyon takımdan çıkmamıştır Gerçi sayı Da kımından Fransız Just Fontaine 1958 deki 13 goluyle gol krallarının tümünden öndedir ama. gol oranı yö nünden Macarların «Altın Kafa»sı Sandor Kocsis 1954'de fsviçre'aeki 5'inci Dünya Kupası'nda gol krallığını kazanırken 5 maçta rakip filelere 11 kez topu göndermekle, blrinci sırayı almaktadır. Gol oranlan Kocsis'in 2,20, Fontaine'in ise 2,16'dır. Tüm zamanlann en büyük gol makinelerinden biri olan Sandor Kocsis, iki yıl önce yakalandığı kanser hastalığı sonucu ayagını doktorlann kesmeleri istenince. Barcelona'daki hastanenin altmcı katından kendini aşağıya atr makla. camna kıymayı yeğledü. Kupaia İlginç Nottar.1 m 4rk* Türkiye'nin de katıldığı 1954'de fsviçre'deki Kupa, en gollü geçenıydı. 26 maçta tam 140 gol atıldı (maç başına 5,38 gol). Gol yönunden en yoksulu ise 1974'de finalde Almanya' nın Hollanda'yı 21 yenerek ikincl kez şampiyon olduğu 10'uncu kupa oldu ve bu kupada gol oranı2,55'in ustüne çıkmadı. Şamplyonluğu belirleyen maçlarda seyirci rekoru, 1950'de Uruguay'm ev sahibi Brezilya'yı 21 yendiği Rio de Janeiro'daki •Dramatik Final»e ait. Bu maçı, yeryüzünün en büyük stadı «Maracana>dan 199.850 paraiı seyirci îzledi ki bu rekorun yanına şimdiye dek hiç yaklaşılama dı. «Büyük Finallerde en az seyirci* nin tanık olduğu karşılaşma ise 1934 de Roma'da îtalya'run Çekoslovak'i 21 (uzatmada) yendiği karşılaşmadır. «Gökmavili Takım» Çekoslovakya'ya üstünlük sağlayıp şam piyon olurken, «P.N.F.» Stadı'nm tribünlerinde 49 bin 387 biletli seyircl vardı. *•* Dunya Kupası, bir bakıma Gü» ney Amerika Avrupa savaşımı demektir. Şimdiye dek düzenlenen 11 kupadan 6'sını Lâtin Amerika (Brezilya 3 kez, Uruguay 2 kez, Arjantin 1 kez), 5'ini Avrupa (îtalya 2 kez. Almanya 2 kez, îngiltere 1 kez) kazandı. Avrupa'da düzenlenen 6 ku padan birinde (1958'de) Güney Amerikalılar Avrupa'ya üstünlük sağlayıp şampiyon olurken (Brezilya) Avrupalılar Okyanusun diğer yanmdaki tüm finallerden yenik çıktı. (1962'de Brezilya Çekoslovakya 31, 1970'de Brezilya İtalya 41, 1978'de Arlantin • Hollanda 31).