Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 2 cak sonunda Ankaralılar b'lum tehllkeslyle burun buruna geldller. Vallnin uzak görüşlü kararları olmasaydı, sonuç cok etaha kötü olabılırdi. Yine de tehlike atlatılmış sayılmaz. Üstelik, hava kirliliği, ocak 1982'da ortaya çıkmış bir sorun da değil. Ta 1927 yılında, Tarım Bakanlığı'no bu konuda bir yazanak sunan Macar Profesör R. Rethly, kentleşmenin Ve sanaylleşmenin, Ankara icin QeIscekte yoratoblleceği tehlikelere karsı yetkilileri uyarmıştı. Uzman, fabrikaların, rüzgâr olan yerlerde kurulmasını. bacaların duman emici oygıtlarla donatılmasını oneriyordu. Ama hio değilse yırmi yıldır. Başkette havâ kirlıliğinin dayanılmaz ölcülere vardığmı biliyor, bunu dilimizden düşürmüyoruz, Gücü y«« ten emeküler yaşamlanmn geri kolon bölümünü Ankora'don uzakta geeirrneyl toaarlıyorlar. Kentin havasındakl kükürt dloksit fllbi zehirli gazlarla duman, uzun süredlr, DCınya Snğhk örgütünce çizllen smırlartn kat kot üstüne çıkmıştır. Bundan an yıl önce, bu duruma kamuoyurtun dikkatlni ceken Şevket 8ü* reyya Aydemir (Cumhuriyet, 25.12.1072), bir yazısını «Ankoro'da Bir Müyon Ha«ta» dly» odlandırmıştı. Bugün 2,5 milyona ufcifmıs bulunan hastalarımızın sayısı, resrrıi heeaplara göre. bu yüzyılin sonunda 5 milyona yoklaşmış olccak. Gercekten. hekimler havadaki Ofirı klrlenmenin, yetiskinlerde, başta akcığer kanseri olmak üzere, süreğen göğüs, solunum volları ve sinir eistemi hastolıklarına; cocüklorda ayrıca, komlk oluşumu gecıkmelerln* yol octığını belirtiyorlar. Süreklj kirli hava köfUlları aitında, Ankara'da, kitlesel ölümlerln bek' lenebıleceğlni llerl surenler bîle vat. fşi n kötüsü, kirlenme bir süredir Başkente özgü ofmaktan do cıktı. Istonbul, izmit, İzmlr, Kayserl Elazığ, Adana, Trabzon, Eskişehır Burdur ve Murgul gibi irili ufaklı başka kentlerln de 80runu oldu. Örneğin, Murgul gibi küoük bir sanayi kentinde bile günde havaya. metre küp başına 560 mikrogram kükürt diokslt yoyıldığı Eaptanmış bulunuyor. Sea kalıniaşmolarmo, fştahsızfıklaru, uykusuzluk, kansızlık, burun konoması, ruhsoı gergirtllk VÖ hatto clnsel gücaüzlük gibi rahotsızlıklara, hekimler, o yoredeki hastalarda, başka hastalardan doha sık rastlodıklarını belirtiyorlar. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 4 MART 1982 O Sağlıklı Çevre Hakkı YENÎ ANAYASA HAZIRLANIRKEN, SAĞLIKLI BİR ÇEVREDE YAŞAMAYI YURTTAŞA BİR HAK OLARAK TANIYAN VE BUNU SAĞLAMAYI DEVLETE BİR ÖDEV OLARAK VEREN BİR MADDE DE YER ALMALI... Prof. Dr. Ruşen KELEŞ ısınmada, yokıt türü, yakma yöntemleri ve yalıtım, birinci derecede önem to?ımaktadır. Bunlarla, daha az enerlı küilanarak ısınma sağlanacağı gibi dolaylı olarak kirlenme de azaltılmış olur. Bu amaçla, apartmanların ge* nel giderlerine, arsa payı oranında değıl, kullanılOn ısı payı oranında katılmak, aileleri, daha az yakıt kullanmaya özendlrebllecek önemll bir etkendlr. Bu uygulama, €34 soyrlt Kot Mülklyetı yasasının 20. maddesınde değişiklik yaparak zorunlu kılınabihr. Apartman doireisrının ısı poylarını ölçen ye «yakıt payölçer» aüt verılen aygıtlorın ülkemızde üretilmekte olması da bu yenillfii kolaylaştırabilir. Baoolara »uzgeç takılmoeı, motorlu taşıtlardan çıkan gazların denetirni va bunlara da gerekli aygıtlarm takılması gıbl önlemler, rralöltışları yurttaşa büyük bir yük olmödıkça geCerli sayılabilir. Bu tür önlemlerin alınmasına, kamuca oluşturulacak bir fondan akçal destek sağlanması düşünülebllir. Yapılarda Vallnin Örnek Davranışı pencere alanlarımn daraltılması özilllkla so11 Ocak günü ve onu izleyen günlerde ğuk Ikllm bölgelerinde büyük bir zorunluluk Ankaralı'nın yaşcdığı bunalım, Türkiye'de ılk Iken, Ankara'da bi| büyük pencerelj yapılar e kez, hava kirllliğiyle sovaşımda kamunun uzun süre moda olmuştur. Beledlyelerin imar zorlayıcı gücünu kullanmasına fırsat varmiş yönetmeliklerinde geçtiğimiz 30 Ekimde yapıtir, Voli, İı Yönetimi yasasının kendisine ver lan değişikiıkle, pencere toplam alanlarımn dlfll yeikllerle ve İI Sağlık Kurulu'nu toplontı % 15'e Indirllmiş olması çok yerindedır. AnVa ©oğırorak. okulların 2,5 gün kapotılmasın kara'da 1950'lerden önce yopılmı$ yapılarm don, kalöriferlerin söndürulmesine ve toşıtla küçük pencereli ve çift camlı olmasındakl nn dola$ımdan yasaklanmasıno kadar değiçen mantığı çok gea anlamış bulunuyoruz. bir dlzf önlemin yürürlüğe sokulmosını soğBöea gazlarınddki kâdar oimasa da, klrlamışlır. Halkın soğlığı icin dolaysız bir tehlike OİUfturün koşullar karşısınıja Valinin bu lenmede tasıtlann sorumluluk payı az değilyarinde dovranışı, yöneticılere örnek olarak dir. Özel taşıt kullanımını sınıriandrrmak, birgdsterilmeya değer. Almon önlemleri, aonra kaç nedenle yokın bir gelecekte zoruniu oladon Bakonlor Kurulu'nun da onaylodığı gorül caktır. Toplu to$ıma araclarrnm kiHenmedekl mü$tür. Bu kararların önemi, hem kamu yopı payian özeı taşıtlara oranla cok daha azdır. larını, hem de özel yapıları ilgılendirmelerın Hele de metro, tramvay ve hafif metro gibi de; kentllyi karşı karşıya bulunduğu tehlıke raylı ulaşım sistemlerlne geçilebillrse, bunun, ye karjı vaktinde bir kez daha uyarmış, bi yalnız u!a$ım hlzmetl yanunden değil, çevr© llnolendlrmış olmalarındadır. Yurttaşa, top sağlığı bakımından da büyük yararlar saglaluftiMl »orumluluklarını anımsatan yönetici ması beklenir, tlplerin» gereksinmemiz vardır. Yeşil Düşmanlığına Son Kirliliği gidermek için kıso ve uzun döDaha da önemlisl Başkentin yanlış genemde oiınabilecek türlü önlemlere, konuş liştırilmış olmasıdır. Herman Jansen, Ankara'molarda, yazılarda bol bol yer verilmektcdır. yı bugünkü cukur canak icmde, yalnız 300 bin Blz bunlordan bırkacına ilgılılerin dıkkatıni kışi içın planlcrruştır. En uygun Düyukluğü cekmek istıyoruz. Kirlenmemn daho cok baca asan her canlı gıbı, nufusu bir milyonu aşıngazlarmdan kaynaklandığı bılindiğine göre. ca, Ankara da höstalanmı$tır, Kentin bugünInsan sağlığı vordır, Buna, çevrenin toplumsal deflerl de eklenincs, Dünya Çsvr* Örcütü'nün ve Cevra Fonu'nun oelişmekte olan ülkeler» yopmokta oldukları teknlk yardımın önemi daha lyl onlaşıhr. Blzlm yaptığımız gibi. genel müdürlükler, mustefarlıklar, bakanlıklar, kurmak, çevre sorununa Hgi göstermenin, kuşkusuz, bir belirtl»ldlr. Nitekim, 1978 yılmda, Başbokanlığa bafllı bir Çevre Müsteşarlığı kurmakla önemll bfr Odım da atılmış bulunuyor. Ama bunun yeterll Olmadığı açıktır. Çevre sorunlanna cldÖl blf yaklc$ım, bunlarin çözümü içın ne ölçüde kaynak âyrılabileceğıne. akla gelebilen tür* lü cözümlerln almaşık malolu$larının buyüklüne yakınöan bağlıdır. öte yandan, ek bir kaynak yukü bile gerektinmeyert, ilglyle, uyormoyla, Izlemeyle, eşgüdüm ve yaptırımla gen!« ölcüde giderilebilecek çevre sorunlarının •ayıtı do az değildir. kö sıkıntıtarı büyume sancıları değil, gereğinden çok ve yanlış büyümuş olmanın 6onuçlarıdır. Nüfus yoğunlaştıkço ve apartmanlar yükseldıkce ısı gereksinmeslyle bırllkte kirlenme de artmaktadır. Bu gereksiz yogunlasmanın yalnız kirlenme acısından degil. toplumsal ve ekonomik başka sakıncaları da var. Kat yükseküklerini, hıç olmazsa çukur çanak içinde sınırlandırmak, yoğunlaşmayı denetlm oltıno almak zorunludur. Kentleşmenirt Cdrpıklığl, kazanç hırsıyla apartmanların alabildifline yükseltilmesinden yeşil alanların yok edilmesinden ileri gelmektedlr. Toplumsal sorumluluğu yurttaşa anlatılmalıdır. Kenti yeşil kuşakla sarmak kuşkusuz gerekll ve yararlıdir. Ama, yeşil kuşakior oluşturmak kadar, \>ar olan yeşlllikleri d# korumak gerekmez mi? Atatürk'ün güzel duygularla Ha7ine'ye Bagışiodigı Gazl Orman Clftliâl'rilrt 167.5 hektarı, geçtiğimiz yıllarda acımasızca yeşil olmaktan çıkarılmış ve üstelik bu girişim bir yasayla gercekleştirilmiştir. Bunun (|ibl ksntln ortasındaki yemyeall HipOdrom'un bir süredlr beledlye otobüsierlnln dufakloma yerl ydpıldıgını üzülerek seyrediyor Aftkoralı. Yeşil Hipodrom artık kırmızı olmuştur. Oysa, Ankara gibi başkent olarak kurulmu» bulunan Canberra'ya, yeşilinın gereğinderl C k olmaO •ından esinlenerek «kenteiz bir bahçe» adı verllmls bulunuyor. Plan düşüncesi, çağdaş toplumlarda sorunları çözebilmenin akılcı bir yönteml olarak benimgenmiştlr. Savurganlıklara doyanma gücü oimayan ülkeler İçin, daha büyük bir zorunluluktur bu. Kent, çevre, toprak kullonımı temiz hava ve «nerll gibi sorunlar do, plan anloyısıyla odzültnelerl gereken iorunlardır. Oysa biz, Anayasa buyruğu olan planlama örgütlerinin bile kötürüm durumda bırakılmosına seyirci kalablliyor, böylece, lleriye bakmuk $ansını yitlriyoruz. Kirlenme, Londra'da olduğu gibi binlerce can alınca, plansız davranı$ın bedell çok pahalıya ödenmlş olur, Çevre İçin ne ölcüde ekonomik özverl yapılabileceği, Ankara'dakj son bunalımlo yanıtını bulmuçtur. jnsan eağlığımn önemi bir yurttasın yaşammın marjinol değerl, toplumlann ilerlemesine koşut olorak artor, Bu yüzden, blrçok yenı Anayosalar, cevre saâlfğmı guvencey» bağlamoya önem vermlslerdir. Ülkemızde de, yeni Anayaso hazırlantrken, sağlıklı bir çevrede yoşamayı yurttaşa bir hak olarak tanıyan v© bunu sağlamayı devlete bir ödev olarak veren bir maddenin metne eokulmastnda büyük yararlar vardır. Böylece, şimdiki Anayasa'nın 49. maddeslndekl sağlık hakkt genişletllmiş ve çağdaş gereksınmelere uydurulmuş olur. Şöyle bir fıkra amacı karşılayabilır: «Herkes sağlıkh ve dengeli bir doğal çevrede yaşamak hakkına sahiptir. Çevre kırlenmesıni önlemek ve çevre sağlığmı korumak devletin ödevlerlndendir.» Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet adına ...... Genel Yayın Müdürü; • Müessese Müdürü: Yazı Ijleri Müdürü:, ,., .NADİRNADI » . H A S A N CEMAfc . EMİNE UŞAKLIGİL . OKAYGÖNENSİM Basan vs Yayan .'"Cumhurfyat Matbaacılık v» Gazeteclllk T.A.Ş. P o t U Kutusu: 246 IStanbu! Tel;20 9703 (SH«9 • ANKARA:KoDUf Sokak no. 24/4 Yenişehlr . 517 58 66İdare:18333» • İZMİR: Halit Ziya Bulvarr No: 65/3 Tel: 25 47 0913 1230 • AOANA: ^ . Atalür» Cıdd»»l, Türk Havt Tel:i455öi9731 TAKVİM İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE 1KİNDİ 4 Mart 19» AKŞAM YATSt 6.93 7.2» 13.26 18.35 19.03 20,33 Anayasal Bİr Hak j j5oyıöncE (Cumhuriyet 4 MART 1932 180 MÎLYON LÎRALIK BÜTÇE YAPABİLİRÎZ Türkiye'de clftcl esosen hımoyöye muhtöç ve müstohak bir voziyete düşmüş bulunuyor. Bütün eşya fıyatiorı muhtellf sebepler dltındo az Cuk pohalı iken buğdayın okkasının 5 kuruş raddeterlnde oluşu clftcl ıc!n büyük ziyan ve memleket İçin büyük tehlikedır. Cıftçi bir gun buğdayı Istese de ekemiyecek haie gelebiiir. Zıraat msmleketi olan Türkıye'nin kendi buğduyını harıcten gellrmeye ınecbur olmak mevkiine dıişmesini şimdiki ahval ve şerait lcind© cidden korkulacak bir felaket di ye düşünmekte hata yok tur. Buğdayı ve çlftçıyi bu halde bırakamayız. İş te bugünkiı mali ve iktısadl vozlyetimlzin ıslahın da hareket başlangıcı olacak nokta budur. Türkiye'de ekmeğln okkosı 67 kuruş yerlne sım dilik 12 kuruşa cıkarılabiIfr. Başka memleketlerln ffyatmdcm öçte bir noksan olan bu flyat asla ayır bir şey değildir. Bu fazia fıyatın hasılotı bize senede 5070 mılyon lıra arasmda bir para verir, Bu paranın yarısı lıakıkaten köylünün cebıne gıre cek şekılde buğday fiyatınm yükseimeslne tahs'3 edillr ve dlğer yarısı ile de hazlnenin boşluğu doldurulursa bu Senekl meselemiz halledılmekle beraber gelecek senelef ıCin de Bağlam bir yola gırılmış olur. Haîinenin kuvveti de gene çiftcinin menfaatine dır ve zaten bütün memleketln menfaatl onun kuvvetindedlr. Türkiye'de cıftçl himaye olunduğu za man buhranın yandan faz 1 bir nisbetle halledilebİa leceğine şüphe yoktur. Çunkü Türkiye'de buhran köylünün satın alma kudretinin azalmasından İleri geliyor. Köylüyu güclendirdlğlmiz zaman memleketi hayırlı bir hareket ve faaliyete getirmiş olacağız. YUNUS NADİ Nüfusun tinsel ve özdekseı sağlığım korumak. en az nüfus artış hızını yavaflatmak kadar önemlidir. Ülkeleri aolt nufuslorıyla korşılaştırarak, eklenen milyonlarla övünmenln anlomt kolmomıştır bugün. Bundan doloyıdır ki, blrçok ülkeler, nüfuslarmırı çevre kosul* lanndan doğan sağlrk sorunlarını da, devletin bir kamu görevi olarak üstlenmeslnl benltnsemiş bulunuyorlar. «Csvrenin toplumMİIaştirılması», böyle bir gereksinmeden kaynaklanmıştır. Blrleşmis Milletler Örgütü'nün çevreye verdiğı önemin kaynağında da, gercekte Çevre Toplumsa! Değerdİr lt OKTAY AKBAL HfiVIR Batı Trakya'ya Dikkat.,. GümOlcune'de çıkan «İleri» gazetesi «Avrupa Konseyi üyesi olan ve Tttrklye'de Azınhkların haksızlıktara uğradığını savunan ülkemiz Ynnanistan'ın Batı Trakya bftlgeslnde bir Azmlık yaşamaktadır. Bu Aztnttğa ister MtisIUman Azmlığı, Ister Dîni Azmlık, ister Türk Azınlığı densin sözcüklerle oynamanın sırası değil gerçek, bir Azmlık toplnmunun var olduğudur. Hem de, var oluşu, uluslararası antlaşmalara dayanan bir Azınlık! Ve bir başka gerçek de şudur ki bu Azınlığa yıllardan beri ve çeşitli yönetim biçimleri dönemlerinde askeri dtkts yönetimi, sağcı demokrasi, şimdi de sosyalist düzen sayısız bürokratik engellemeler, Anayasal ve yasal haksızlıklar yapılmıştır. Hâlâ da yapılmaktadır. Bu lıaksızlıklann varhğml, duynıak istemeyenler dışında duyrnayan, biltneyen kalmamıştır.» «tleri»nln «Biz de Araştırma tstiyoruz» başlıklı basyazısmda Avrupa Konteyi tiyelerinin Batı Trakya'ya gelerek, gereken inceleüıeleri, soruşturmaları yapmaları istenmektedir. Gazete soruyor: «Insan hak ve özgürlüklerinin savunuculuk görcvini yalmzca askeri yonetiınlerin hüküm siirdiiğü ülkelerde mi tistleniyorsonuz? Sizce yönetim biçünine «demokrasi» denllen bir ttlkede insan hak ve dzgürlUklerl kısıtlanamaz mi? Batı Trakya Türk azmlığma haksızlık yapılıp yapılmadıgı konusunda bir araştırma karan almak «Izin için o denli zor bir i# ml? 8h\ tüm varlığımızla temin etmek isteriz ki, Batı Trakya konusunda bir araştırma kararı ahnanız size cok yönlii yararlar sflflayacaktır. Her şeyden önce burada yapacagmız araştırma sonnnda toplayacafınız bllgHer sizlerl hayretler içinde brrakacaktır. Demokratlk bir düzen içinde böylc haksızlıklar yapılabilir mi? dtyecek ve duyduklarınıza inanmak istemeyeceksiniz.» «tleri» başyazarı yazısma şunu da eklemeyi unutmamış, diyor ki: «Batı Trakya Tiirkleri konusunda alınacak bir araştırma kararınm yan sakıncaları da olmayacaktır. Şöyle ki, Türkiye'deki Azmlıklar konusunda aldığınız son karar üzerine Türk Ermeni ve Musevileri demeç üstüne demeç vererek hatta hükümet kapılarına kadar gidip Türk yönetimindetı hiç bir şlkâyetleri traltmmadığım açıklamak suretiyle slzleri güç durumda bırakmış olabilirler. Oysar Batı Trakya Tttrk Azınlığı konusunda alacagı bîr araştırma kararmın böyle bir sakıncası olmayacağından da emin olabilîrsiniz. Çünkü Batı Trakya'da halkın gerçek temsilcisi olan hiç bir fert ya da kuruluş 'Azınlık insanma yönetim tarafından haksızlık yapılmıyor' diyemez.» Son günlerde Yunanistan'm »özde «sosyallst» Başbakanı «Haçh Seferlerij>nden söz etmektedir! Kıbrıs'a gidip savaşçılık propagandası yapmaktadır. Ordusunu durmaksızın yent silahlarlâ, en yeni model uçaklarla güçlendirmettin yolunu aramaktadır. Bir yandan dünya kamuoyunda Türkiye'yi saldırgan bir devlet halinde tamtmaya çalışmaktadır. TÜrkiye'nin Batı Trakya'yı ve Ege adalafinm bir çoğunu ele gecifme hazırlığında olduğunu yaymaktadır. Oümüldlne'de çıkan «tlerb» gazetesindeki başyazının böyle bir zamana rastlaması ayn bir anlam taşıyor. îşte TUrk Azmlığımö önemli bir yayın organı Avrupa Konseytne açık bir cagrıda bulunuyor, «gelin Türkletin dnrumunn inceleyln, çektiklerimize tantk olun» diyor. Ayrtca «Biz sizi yalanlamayız» diye de ekliyor... Bu çağrıya, Avrupa Konseyi sea vermeyecek mi? statlstikler hakkmda blzim kamuoyunda yerleşmiş kam şudur: Rakamlara ne istersen söyletîlir ve herkes kabul etme durumunda kahr. Nereden gelmişse göyle bir söz de dolaştırılır ortada: üç türlü yalan vardır. Btmlar hafifinden şiddetlisine doğru «yalan», «kuyruklu yalan> ve «istatistik»dir. Oysa dürum böyle <leğü. îstatlstikte saptırma çok. kolay ortaya çıkan .î'anlış hesap öyle Bağdât'tan falan değll çok yakm bir yerden döner. ÇünkÜ özellikle ekonomik Jstatistiklerde her bir kategori öbürünce denetlenir. Yeter ki, istatlstiklerle ugra sanlar ne için nereye bakılacağını bilsinler. Bu sav belkî, okuyucularâ şu atasözünü anımsatabilir: «Büyük lokma ye de büyük söz söyleme». Ne büyük lokma yemeyi ne de büyük söz söyîemeyi severim. Yukarıda yazdıklarımı açıklarsam okutlar da aynı kanıya varırlar. I Istatistiğin Dili ^ HAYAT PAHALILIĞI ÎSTATÎSTİKLERİNİN EKSİKLERİ EN ÇOK HAYAT PAHALILIĞININ HIZLANDIĞI ORTAYA ÇIKAR. Arslan Başer KAFAOĞLU kıtlığı» olur mu? Böyle bir para kıtlığından söz eden, acaba «Hayat pahalılığı rakamlarına» kendisinin inan madığım İlan etmlş olrnuyor muî ••• Şimdi bir başka örnek vereyim, bir resmi istatistik bilgisinin başka yollardan nasıl saptırıldıgına. «24 Ocak kararlarıyla yüzde 100'ü aşan hayat pahalılığı artış hızınuı, bu yıl yüzde 35"e indirildiği> savı yaygm. Oysa bu sav. baştan sona yanlış.. Çünkü: 1 24 Ocak kararlarından önceki hiç bir 12 aylık dönemde (bu 12 ay nasıl alınırsa alınsm) yüzde 100 değil, yüzde 70'lik bir hayat pahalılığı artış rakamı yols. tur. 2 Hayat pahalılığmm yflzde 100'ün üstüne çıktığı tek yıl 1986 yılı, yani 24 Ocak 1980 gününün içinde olduğu yıldır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hayat pa ftalılığınm yüzde 30'a çıktı?ı tek bir ay vardır. Bu ay 1930 yılı şubat ayıdır, yant 24 ocak tarihine en yakın aydır. 3 Hayat pahahhğım yüzde 100'e çıkartan 1930 yıh ocak, şubat ve mart aylarmda 24 ocak kararlarının doğrudan doğruya flyat arttşlannı körüklemesldtr. K!t»kim, 1981 ve 1980 yıllar'n;ia bu tiç ay aradan çıkartılmca hayat pahaltlığı artışı (îstanbul Ticaret Oda«ı endekslerlne göre.) hemen hemen aynıdır. 4 1981'de ilan olunan hayat pahalılığı endekslerinin doğruluğu bir an için kabul olunsa bile, bu yükseliş puan olarak, mutlak yüksellş rakamı olarak son derece yüksektir. ÇünkÜ, 1981 yıhmn yüzde 35'lik hayat pahalıltğı endeksl, 24 ocak kararlarıyla yüzde 100 ün ikl kata çıkardığı 1980 fiyatlanna göredir. Yani 1980 yılmda fiyatlar (197fi da 100 ise) 200'dür. Ve 1981 fiyat artış rakamı 100' ün değil 200'ün yüzde 36'i» dir. Yani 24 ocak kararlarınm fiyatları ikiyılda yüzde 170'ten fazla artırdığı resmi rakamlar tarafından İlan olunmuştur. Yani her yıla yüzde 85 (en az) fiyat artışı düşüyor. Türkiye sava$ yılları dahil, böyle fiyat artışı kaydeden ikl yıl görmemiştir. Şimdi hepsi resmi rakam lara dayanan savımıza ve açıklamalarımıza itiraz eden ler varsa, bizlmki gibi objektif yanıtlar versin, Öğrenmek isteriz. CIGünün ilanJarıt HAYATIM ZEHROLURDU Hayatim zehrolurdu. Eğer Bromural komprl melerl olmasaydı. Sinirlerim gergln mi?.. Bromu ral.. Uykusuz muyum?.. Bromurai.. Bir bardak au lcerslnde alınan bu zorarsız llac Oorgın sinlrlerl teskin eder *•• Bir iddla ya da soru daha var: Fiyat endekslerine İtiraz 24 ocak kararlarım suç lamak için. Bu endekslerin yanlışhğına itira2lar yeni mi akla geliyor? Yeni akla gelmiyor. Bu gazetede benim bu konuda son on yılda epeyce yazım çıktı. Ama daha da önemlisi şu: Hayat pahalılığı istatistiklerinin ekgikleri en çok hayat pahalılığmm hızlandığı yıllarda ortaya çıkar. Çünkü, hayat pahalılığı aile btttçelerinde mal ve hizmet grup larınm ağırlığını, fiyatı daha çok artan mallar lehinft dpgiştirir. Bu ülkede bir yıl da fiyat artışları, yüzde 100 den fazla artmışsa (1980 yi lında olduğu gibi) 1963'lere gerek yok 1980'deki ağırlıklara göre bile İstatistik yapılsa, hayat pahalılığı olciuftundan cok düşük gÖrünür. 1981 fiyat artış istatistlklerine dalr iki bilgl daha ve relim: Birincisi şu: 1980 yılı 24 ocak günü doların ser best piyasa kuru 52 liraydı, bugün 150 lira civarmda. Artış yüzde 188. Aynı dönemde dolarm da yüzde 20 değer yitirdiğini unutma yalım.. Ikincisi şu: 19Ö3 yılı fiyatları «100» olarak kabul edilirse 1979 toptan e«ya fiyat endeksl (son ayda) 1577,8'dir. Bu rakam 1980 yılı sonunda 1493,6 puan ar taran 3071,4 olmuştur. Ama enfla&yonun durdurulduğu iddia olunan 1981 yılında l l ayda 723 puan daha artax»k 3749,9'a çıkmıştır. Ama bu 723 puan artış 1979 yılı üe 1978 yılının BOH altı aydaki fiyat anışından fazlaatr Îstanbul geçinme «ndek slnde ise 1963 «100» kabul eıii'îrse 1979 endeksi sadec« cnblr ayında da 907,9 pu an ?,rtıp 4246'yı btılmuîtur. Bu artış ise 1978 ve 1979 yıl BİR EFENDİYE ÎHTÎYAÇ VARDIR Tlcoret mekteblnden mezuri bir efondlye' Ih tiyaç vardır, Tütün gümrüğünde 11 nurrıarah rrıa ğazada Hüseyln Avnl Beye müracoat etsln. Slmdi yaylım ateşt halinde, «24 Ocak kararlan muhaüfletlnin flyat endekslerlne inanmayışları» eleştiriliyor, kmanıyor. Oysa yayın lanan fiyat endekslerinin en büyük yalanlayıcısı bu kararlan destekleyen kuruluşlann yaptığı yaymlardır. 16 şubat gunlU Cumhuriyet'te Yalçm Doğan'm de ğindigl TÜSİAD (Türklye Sanayicl ve Iş Adamları Derneği) raporuna biz de değineceğiz burada. Raporun başlığı «1982 yıhna glrerken Türk Ekonomisi», ParaKredi bölümüne bakıyoruz (S. 6061) ve «1981 yılında sanayt kesimî kredilerinin yüzde 75.5 oranında arttıği» belirtiliyor Kim belirtiyor? Türkiye Sanayici ve îş Adamları Demejfci. Derneğin Başkanı Sayın Ali Koçman 24 Ocak kararlannm en sağlam savunucularmdan. Herhalde «24 Ocak karar muhaliflerine» malze me hazırlamakla kimsenin suçlayamayacağ! bir ktşl. Belki bir yanhşlık suçlaması altmda kahrım diye bir başka kaynak aradım. Buldttm ve anladım ki TÜStAD'm rakamı doğru. Bu rakam resml rakamlara uyuyor; kredi artışı yüzrte 75,5. Flyat artıgı yine resmi rakamlara göre yüzde 35. Bir ülkede fiyat artıslan yüzde 35, kredi artışı yüz de 75,5 ise o ülkede sanayicinin «para sıkmtısı» diye bir yakmması olmaması gereklr. Hele bu iki resml rakamı ilan eden kamu otoritelerinin «Sıkı para politikasmı cidrjıyetle uyguluyoruz» sözüntin havada kal ması gerekir. Bu yazdıklarımıza itirazı olan varsa, açıklamalarım da beraber getirain. Ama, yuvarlak ve her türlü asıl ve esastan uzak suçlamalarda bulunmadan. «tdeolojik» falan gibi laflar etmeeine de gerek yok.. Soru «u: Hayat pahalılığı endekslerinin yüzde 36, kredilerin yüzde 75^ arttıği bu ülkede «para MÎMAR Bu aylık mimari ve sonat rnecrnuasının su> bat sayısı mesleki ve fertrtl münderlcat İle zen gin bir surette yayınlanmıştır. CUMHURİYET MATBAACILIK VE GAZETECİLİK T.A.Ş. YÖNETİM KURULUNDAN SÎCÎL NO: 34599/3430 TUrk Ticaret Kanun u ve Şirket esas mukavelesinin hükumlerine uyarak şirketimizin hissedarlar Genel Kurulu 22 marfc 1982 paaartesi günü saat 11.00'de • şirketimizin Merkezi olan Cağaloğlu Türkocağı Cadde»l No: 39/41 numaralı mahalde alelâde surette toplanacaktır. Saym hissedarlarm sahip olduklan hisse senetlerini toplantı gününden en az bir hafta öncesine kadar Şırket Veznesine tevdi ederek karşılığında giriş kartı almalafını rica ederiz. 1981 yılı bllanço, kâr zarar hesaplan ile Yönetlm Kurulu ve murakıp raporları şirket merkezinde toplantı gününden 15 gün evvel Türk Ticaret Kanunu'nun 362 maddesi gereğmce hissedarlanmızın tetkiklerine bazif bulundurulacaktır. iföNETlM KURÜLO GÜNDEM: 1 1981 yılı muamelat ve hesaplanna ait Yönetim Kurulu ve Denetçi raporlarının okunup müzakere edilerek tasvibı. 2 1981 yılı bilanço ve kar zarar hesaplarmm tetkik ve tasdiki ile yönetim Kurulu üyelerinin ve Denetçinin ilorasi. 3 1981 yılı k î r zarar hesabı neticeleri hakkında kar a r ittihazı. 4 Esa» jrmkavelenamenin 24. ınaddesl gereğince 1982 yılı için Yönetim Kurulu üye adedinin tesbiti ve seçimiyle ücretlerinin tayini. 5 Esa» mukavelenamenin 37, maddesi gefefince 1982 yılı ıçin denetçi seçimi ve ücretinin tayini. BAKIRSAN Bakırsan Sanayi MamuHeH ve Ticaret Anonim Şirketânden 1 milyar Türk lirasına artırılan şırketimız sermayesl ne Iştlrak toohhüdünde bulunmuş sayın ortaklanmızın Türk Ticaret Kanununun 406 ve ana sazleşmemizın 8. maddesi hükümleri gereğince sermaye paylarının 2., 3. Ve 4, apellerini (iklnci, üçüncü ve dördünoü yüzde 25'lnl) 15 mart 1982 tarihine kadar ödemelerine karar vermistir» YÖNETİM KURULU K.E.T.T. Isletmeleri Genel Müdürlüğünden Leyland otobüsleri ihtiyacı 70 adet ctiferansiyel çark dişlisinm civata ve somunu ile birlikte imali işi yaptırılacaktır 1. Yukartdo yazılı İş mektupla fiyat ve t«kllf IIteme usulü tle ihaleye çıkarılmış olup, şartnamede yazıiı kanunl nlsbetlere göre hesap eclileöek teminatı Ihtlva eden teklif mektupian 22 mort 1Ö82 poıartesl gürtü Sddt 13.00*6 kadar Metrohan 4. katta bulunan Levozım Müdürlüğü Taşıtfdı Kısım Şefliğine elden verilefiektlr. 2, Bu i$e aıt şartnameler Levazım Müdürluğü TaŞ'tlar Kısım Şefliâinden bedelsiz olarak almabilır. (öasırı: 12130) Bir çocuğumuz oldu. tsmtni ÖZSU hoyduh. Dostlannuza duyururuz. A. HİKMET VARL1K MÜOE VARLIK ŞUBAT 1982 BALIKESİR lanndaki artış toplarama esîttir Kesmi rakamlar bir de 'Döyle yorumlanabilir.