Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 MART 1982 Cumhuriyet 11 (Baştarafı 1. Sayfada) girlşlertnde Tıp Fakülteleri, artık eskısı gıbı «birinci tercihe» yazılmamaktadır. «Muayenehane hekimliğini» teşvik eden politiksflar nedeniyle, bir ayaklan ünivereitede, bir ayaklan, özel muayenehanelerde bulunan öğretim üyelerl ve de, sabah devlet memuru, öğleden sonra •serbest meslek erbabı» hekimler yaratılmış; kendısini, haataneslne ve hastasına veren hekim sayısı giderek azalmıştır. Enflasyon hızına yenik düşen birçok tıekimın de istemeye, isteraeye özel muayenehane açtığını biliyoruz... Uygulanan sağlık politikası, bu sonucu dogurmuştur. Üniversıtelerimizde. araştırma ve inceleme çaüşmalan azalmış; bu çalışmaları yapacak olan yetişmiş ögretim üyeleri bol kazançlı muayenehanelerde toplanmıştır. Bu «meslek erozyonu» yalnızca sağlık alanında kendini göstermiyor. Maliye, Tlcaret, Sanayi ve Teknolofi, Enerü ve Tabii Kaynaklâr Bakanlıklan Ue DPT'nin uzmanlaşmış nice bürokratı, banker KUruluşlarına, bankalara, büyuk holdınglere yabancı petrol şirketlerine gıdiyor. Çünku, devlet, artıkkendi bürokratını doyuramıyor, verdigi aylıklar yetmiyor. Bu enflasyon bürokrasiyi kuşatıyor. içlerlnden bazılannı teslim alıyor. Sonuç bu. Bu yalnızca «bireysel» görünümde bir oluşum degildir. Bu «transfer işiemleri» kamu kesiminden ayrılan bürokratların yalnızca «kişisel tercihleri» olarak görülemez. Uygulanan ekonomik model ve izlenen yol, ister istemez, bu «meslek erozyonunu» doğurmuştur. Aylığı. ev kirasını ancak larşılayan bir bürokratın «insan onuruna yaraşır yaşam haKkı» sonuçta, bu «meslek erozyonuna» yolaçmaktadır. Üniversitelerimizdeki yurt dışına «beyin göçlerl» de bir ölçüde bu oluşumun sonucudur... özellikle son birkaç yıl, «bürokratların yoksullaştığı, proleterleştiği» yıllardır. Hızlı enflasyon, sabıt gelirlilerle, serbest kazançlar arasındaki dengesızliği büsbütün artırmış; «bürokrat» ile toplumun ötekı kesımleri arasındaki uçurumları gün geçtlkçe buyütmuştür. «Rüşvet» dediğimız olgunun bir nedenl «ahlftk bozulduklan» ise bir başka nedenı de bu enflasyondur. «Enflasyon» toplumdakı moral değerlen çökerten salgın ve yaygın bir hastalıktır. Kulaklarımıza ulajan rüşvet söylentılerı, ahlâk bozukluklan ile düzen bozukluklan arasında büyüyen zelıirli otlar gibi toplumun birçok kesımini sarmaktadır. «Katibime kolalı da gömlek ne güzel yakışır» şarkısı ile geçen yüzyılda toplumdakı en saygın yere oturtulan bürokrat, bugün çarşıdan gömlek alırken. uzun uzun düşünmek zorundadır. Bir Yüce Mahkeme'deki yargıç dostumuz anlatıyordu. Ilkokul mezunu bir muteahhıt, «Hesabınızdaki 40 milyon yok olmuş görünüyor, kime verdinlz bu parayı» yolundakı soruyu «Arkadaşıma verdiın, 40 milyon Jçin de senet mi alacağım?» diye yanıtlıyordu. Birçok yargıcm ya emekliliğini isteyerek ya da istifa ederek avukatlıga başladığı da bilinlyor. Bu yüzden mahkemelere yargıç bulmak güçleşiyor. Milyonlann değil, milyarların su gibi harcandigı bir kapkaç düzeninde almteri ile ıslanmış diplomalardan çok «kullan kafayı, dön köşeyi» felsefesine inanılıyor. Devlet, bürokratına biran önce sahip çıkmalı ve onlara «insan onuruna yaraşır» bir gelir düzeyl sağlamaüdır. Enflasyonun yarattıgı bu «meslek erozyonu» onanlması çok güç yıkıntılara yol açıyor... GOZLİ KISAKISA Türkiyeden • Mecidlyeköy otobüs termlnaHnde durak sayılan artınldı, durakiar yolculann otobüse rahatca binebilecek hale getirildi, belüeme yerlerlnin sayılan artırıldv • Istanbul Ticaret Odası Derıiz Ticaret Danışmanı Kaptan Nec mettin Akten «Haliç'te olası deniz kaazianna karşı önlemler alınmalıdır» decii. • Denizcilik Bankası 10 Uılavuz motoru alacah. • Kısa adı TIMSE olan Türkiye lnşaat Müteahitleri Işveren Sendikasımn 2. olağan Genel Kurulu dün Istanbul'da yapıldı. Genel Eaşkanlığa yeniden Sami Sarı seçildl • İstanbul Belediyesi, İstanbul'un temizliğt, güzeHeştlrilmcsi ve yeşiliendirümesı amacıyla geniş kapsanılı bir çalışma başlattı. • Dört gün önce ölen gazetecl Orhan Talay'ın cenazesi tmgün Patih Camiinden kaldırılacak. Tatay Kasımpaşa Kulaksız Me zarlığında toprağa verilecek. • Plak ve kaset yapuncıları üretlmlerini tek elden pazarlamak amacıyla «yasal plak ve kaset Kooperatifi» kurdular. O Deniz pollsi dün sabah düzenlediğı baskın sonucu «çekme ve yeldlrmev usulü ile balık aviayan 8 teknsyi suçüstü yakaladı. Teknelerde bulunan 22 kişi gözaltına alınav ardmdaM masını isteımşlerdir. Oysa, Başbahan Reagan Kongre'den El Salvador hükümetine ivedi askeri yardım yapılmasım iatemişti. Olay, iki yönlü bir gerçeği vurgulamaktadır. Birinci gerçeh şudur: Dünyanın neresinde olursa olsun bir gazeteci mesleğini yürutürhen, hükümetlerin güvencesi altında çalışabilmelidir. El Salvadordaki olayda gazeteci, yalnız hükümet yanlısı haberler verdi mi gazetecilik yapmış olamaz. Bu tür haberler, çağımız dünyasmda bir ağır lıh vayo değer taşımaz. Gazeteci olayın iki yanım da araştıracak, çatışmamn iki kanadıyla da ilişki huracaktır. Çağdaş devletlerde gazeteciye bu olanaklar sağlanır; basın özpurlüğünün anlamı da böylece pekifir. ikinci gerçek $udur: Hollandalı gazetecileri ö^ diıren hükümet yanlısı aşırilar, bu cinayeti işlerlerken kendi cephelerine hizmeti amaçlamışlardır. Sonuç ne oîmu$tur? Fl Salvador'daki yönetimin kanlı yöntemler uyguladığı bir kez daha ortaya çıkmış; dikta ve baskı rejiminin niteliği bir kez daha vurgulanmıştır. Dsmeh hi sonuç amacın tam tersi olmuş, El Salvador yönetimi için Beyaz Saray'ın desteğinden yoksun kalma tehlikesi bile doğmuştur. Amaç ile sonuç arasındaki ilişkileri hesaplayamayan çapsız ve yeteneksiz huvvetler kendi elleriyle, kendi yönetimlerini zor durumlara düşürmekte birebirdirler. (Baştarafı 1. y guıddld yaralıyı tedavi edip, kendi yarasına toprak bastıran bu Türk askerinin kucağında yatan sanşın yaralı. henuz Ü ' Oslni bitirmJş bir Fransız askeriydi. Böyle büyük bir milietle, bele O'nun mubteşem askeriyle savaşmsk kolay deglldir. Canakkale'vi gpçmeye jfelenler, eüçlerinp güvenlyor, fakat Türk Askeri'nl. TUrk MUleU'nJ tanuıııvoriardı. Böyle büyük bir mlUetl, haklarına gtiz dlktiğlniz zsman yernnek sözkonusu olamaz. ÇanakkaJe Savaşı herkese buou öğrebnlştlr. Ama ne yazıb ki, ber iki tarafın yüzbinlerce evladının canı pahasına elde edilmls bir derstir bıı..j> Çanakkale Savaşlan'nı noktalayan Deniz Zaleri, 18 Mart 1915 günü Nusret mayın gemisinln döktügü mayınlar ve TUrk topçusunun ateşı ile, dört saat İçinde 40 bin tonluk Ug zırhlının batuılması, diğer UçU nun savaş gucunU yitirmeslyle aaglandı. Ama uzun savas nünlerinln «rulan surüyor. Hem de her geçen gün daha da kuvvetlenerek. Çanakkale, bUtunUyle bir tarih kenti, bir destan kentı olmuş durumda. Çanakkale Bogaz Komutanı Tuğamiral Erhan Gürcan, bu yöre için katkıda bulunabilecek tüm güçleri, klşilerl bir araya getirerek yoğun çabaya yöneltmiş. Sonuç Olarak ve geçmlş çalışmalann da blriklmiyle Çanakkale Zaferl, Çanakkale'de bugün tüm oanlılıgıvla yaşanabiliyor. Çanakkale limanı'nda, tayının en gUzel yerindo aslıyla es boyda dev bir müze var: Nusret mayın gemisi. YUksek bir platform üzerine yerleştirilmiş bu gemi, kente gelen herkesin görebilecegi bir anıt. Nusret'te iki kata yayılmış sergiler bulunuyor. Potoğraflar, gazeteler ve reslmler, o gUnlerin yoğunlugunu ialeyeniere sunuyor. Deniz MUzesi, Askerl MUze, Melımetçik Anıtı, Hasan Mevsuf ŞehlUigi, Piri ReU Anıtı ve daha bir çok tarihl görüntü; nüfustı ve kendi küçük, ama anlamı büyük Çanakkale'yi tümden müzeye dönüştürmU» durumda. MUze, ancak canlı bir müze. Bu kente canlılığırn, 18 Mart 1982 günü, Zafer"den tam 67 yü sonra o günlerl coşkuyla anan halkı verlyor. KONGRE SJS.T.C. Emeklı Sandığı Memur ve Müstahdemleri Tüketlm ve Yardımlaşma Kooperatifi 1981 yıh olağan genel ku rul toplantısı 3.4.1982 tarıhindo Genel Müdürlük yemekhaneslnde saat: 14.00'de aşagıdaki gündeml görüşmek Uzere toplanacaktır. NO1': Bellrtüen tarlhte çogunluk saglanamadıgı takdirde 10.4.1962 tarlhlnde saat 14.00'do aynı yerde, aynı gundemle 1 kinci toplantı yapılacaktır. ESANKO YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1 Açılış ve Başkanlık Diva nı seçlmi, 2 Yönetim.ve Denetim Kurulu raporlannın okunması, 3 Raporlar ve Bllançonun görüşulmesi ve aklanması, 5 Giriş sermayeslnin artınlmasma İlişkin göruşme, 5 Yenl Yönetim ve Denetim Kurullannın seçiml, 6 Dilek ve temenniler. « 34 S 1473 plakalı arabamın ruhsatı kayboldu. Yenlsini çıkartacağımdan hukümsüzıfnr. Memla ARPACI (Baştarafı 1. 8avtada) Suriye Izlenimleri tki saat kadar sonra solumuzdaki tepeleri artık görmez oluyoruz. Sagımızdaki bozkır da yavaş yavaş yeşilleniyor ve nihayet Şam'dan çıkalı beri ilk kez ağaçlara raslıyoruz. Homs'dayız. Suriye'nin üçüncü büyük kenti. Şam'ın Israil işgaii altına girmesi halinde başkentin nakledilmesi düşünülen kent. Onbeş dakikalık bir Hıtiyaç molası» ve yolumuza devam ediyoruz. Homs çıkışmda ı!k hüviyet kontrolünü atlatıyoruz. Çevre daha da yeşilleniyor ve hafif engebeli bir arazi üzerinde doğudan. batıya yatay biçimde yayılan Hama'yı görüyorum. Hama'ya girinca çevre topraklann yeşilîenmesinin ve verimlileşmesinin nedeni kolayca anlaşılıyor Bizim Antakya'nın ortasından geçip Hatay ilimizin topraklanndan Akdenız'e kavuşan Asi Irmagı, Hama yakınlannda doğuyor ve tıpkı Antakya gibi Hama'nın da ortasından geçiyor. Saat 13 13.15 dolaylarında yanl tam öğle vakti Hama'ya giriyoruz. Bundan bir . iki hafta öncesine dek 300 bin kişinin yaşadığı Suriye'nin dördüncü büyüic kentinin girişinde hiçbir anormallik yok. Daha geçen ay Iran'dayken. daha sonra Türkiye'de ve birkaç gün önce Lübnan'da Hama'nm yanıp yıkıldı^ına ilişkin duydugumuz söylentiler abartmaymış galiba diye düşünüyonız. Acele etmisiz böyle düşünmekte. Asi Irma&mm özerindeki köprüden geCip kentin merkezine doğru yaklasırken «Yeni» Hama kendisini sergillyor. Harnbe hsline gelmiş sekiz on katlı binalar Yanmış, jnkılmış evler. Çökmnş dsTD'ar. bir beton yığını halinde sarkan balkonlar. Yerlerde upuzun yatan elpktrik direHeri. 'Ezilmiş btr muz gibi asfalta serilmiş koca palmiye aftacları. Hayır. asfalt demek doğrtı de*11. Asfalt gözuknıüyor çünkü. Patlayan su borulan kentin ana caddesinl bir camur yığını. batakhk haJine çevirmiş. Zaten yaŞran top ve tank meı> milerinin infilakından asfalt ters dönmüs. Kubbeleri yere yapışmış, camiler, yıkılmış minareler.. Saga bakıyoruz. Gözumüz* llk çarpan. hemen hizamızda oturan temiz yüzlü iki g»nç kızın görlertaden flicim gibi akan yasiar. Yan gözle camdan Hama görtntülftrini izliyorlar v» kimseye fföstermeden, sezdirmeden sessizce afthyorlar. Blzlm haber malzemesi araştıran gazeteci gözlerlmizin vatajtılann» duyduklan sevglnin ıstırabını yaşıyan bu iki genç kızin gözJerlnden ne kadar farkh olduftunu bJ»sediyoruz. Kentin tam göbeğinde otobfls durduruluyor. Ylne teftis var. Bataklık yolda zaten agır agır Uerleyen otobus durunca gözlerimiz çevreyi daha da rahat dolasıyor. Vllayet Konagının tam karsısmda durmuauz. Orası artık Vilayet Konagı olmaktan çıkmıs. Askeri bir garnizon. Sokak köselerl kazılmış; toprak yagınlannın arkasında elleri ayaklı makinalı tüfeklerinin 1»tlklerinde askerler. Açık dukkan göremiyoruz. Kentin bir başından digorlne, Halep çıkışma kadar ne kadar zaman geçtiglni anlamak İçin saatimİ2e göt atıyoruz. Tam 20 dakika olmui). Bu 20 dakika süresince kentte gördüğumüz toplam slvil İnsan sayısı da en fazla 20. Bazılan arabalara esya yOklerken görülüyor. AY IŞIĞINDA HAMA Hama'yı bir kez daha, Halep'ten Şam'a dönerken gece görüyoruz. Parlak bir mehtap altında harabe kentin yıkmtılan insana dehset veriyor. Romantizm simgesi mehtap gece saat 21'de Hama üzertnde kentin, insanm îçinl ürperten yanık . yıkık silüetinl ortaya çıkaran bir kasvet kaynagı sanki. Bu kez otobüsle degll, bir dolmuş taksiyle geçlyoruz. Şoförun yanında oturan, başı geleneksel kefye ile sanlı Suriyeli, anlaşılan Hama'yı llk kez görüyor. Surekli mırıidanıyor, «LaJla^ heillaltah. Lallaheillallah... Sürekli söyleniyon «Miş Haram Aleyk Ya Beled? Mls Hanım Aleyk?» (Yazık degil ml sana ey şehir yazık degil mi sana?) Kentin yollannda hlç kimse yok. Elektrik da yok. Tek tük görülen elektrikler askerlerin kaldıgı blnalar. Girişte. kentin merkezinde ve çıkışmda kontrollar... Şam'da bir yabancı diplomat bizden bir gıin 6nce pecti^i Hama'yı tklnci Dflnya Savaşmdan sonra görev yaptıftı Varsova'ya b?nzetmisti. Varşova'ya ve Berlin'e. Buguna dek gördügüm (Boştorafı 1. Sayfada) CengizCANDAR Devlet Baskona Evren (Baştarafı 1. Sayfada) AMERİKAN ARABALARI Bir uçak şeklinde inşa edilmiş olan Kuveyt havaalanından 60 arabahk konvoy hareket etti. Emir Cabir Ue Evren kuyruklu, siyah bir Cadillac'a bindiler. Polıs arabaları sirenlerini çalarlarken kortete motorsik letli poiıster eşlik ediyorlardı. Geniş, asfalt ve son derece modern ekspers yoldan giderken çevredekı yoğun inşaat faallyecı dikkatimizi çekti. Her yandan sanki şantiye hallndeydi. Ekspres yolun öbür şeridinde, gidiş istikametinde trafik durdurulmuştu. Sadece kocaman kocaman Amerikan arabaları dik katimizi çekti. Çatpat tngilizce konuşan şoförümüzden dinledik, Kuveytiiler Amerikan arabalarına çok düşkünler, Japonlar son yıllarda ticaret ortaktığında Amerikalıları geçmişler ama Amerikan arabaları yine de Kuveyt pazarında rakıpsız durumdalar. Bununla birhkte bir tek Ford marka binek otoları Kuveyt'e giremiyor. Yahudi kökenli oldukları içın kara lısteye almmışlar. Ekspres volun iki yanıntla göz alabıldıgıne çol uzamyor. Çok eskilerde hayvancılık ve tuz ticaretıyle geçımlerini sağlayan bedevi kabilelerl gelip yer leşmiş bu topraklara. Ve 1938'de petrolün fışkırmasıyla birlık te ülkenin yazgısı da değişmeye başlamış. Basra Körfezi ile çölün arasına sıkışmış, en çok üç asırlık bir geçmişe sahip Kuveyt İsviçre'nin sadece yarısı büyukiügünde ama bütün Arap dunyasının «Isviçresl» olmuş durumda. Bir zamanlar Osmanlı îtnparatorluğu'nun Basra Vilayeti'ne bağlı olan bu Ulkcnln şimdi sadece yurtdışı yatınmlan 75 ilâ 80 milyar dolar arasında. öncelikle ABD ile Kanada, sonrada tngiltere ve Almanya'ya dağü mış olan bu yatmmlardan 1881 yüı kârı 8 milyar dolar çivarında. Petrol dışı ihracatı 19 milyar doları geçiyor. Petrol dışsatımı da bir o kadar. 40 milyar dolarlık dıssatıma karşılık dışalımı 6 milyar dolar dolayında. Kişl başına düşen mil 11 geliri İse 20 bin dolara ulasmış. Zaten dunyada da bundan daha yukseğl yok... KUVEYTtN İKt SO«ÜNI3 îşte bu durumda Kuveyt'in tatlı bir sorunu ortaya çıkıyor. Böylesine muazzam fonlan nasü kullanacağı. Ama öğrendigimiz kadarıyla bu petrol doiarlannı hiçte öyle enayice har vurup harman savurmuyorlar. Son derece hesaplı kitaplı gidlyorlarmış bu konuda. Verdiklerlnin, yatırdıklarmın geri gelip gelmeyeceginl Betık bankerler kadar tltizlikle, tam bir tüccar kafasıyla hesap edebilecek kad rolan, özellikle son 10 yılda yeUştirmis durumdalar... Kuveyt'in bir başka »orunu daha var. O da güvenlikle ilgill. En çok 100 kilometre otelerlnde bir savas stirüp gitmekte. Irak ile Iran arasında. Irak'a yardım ediyorlar. Irak da Kuveyt üzerindekl toprak talebinl şimdllik telaffuz etmekten kaçımyor. tran'daki Humeyni rejiml nin «Devrlm Ihract» anlayısı ise Kuveytlilerin bir başka tedlrginliğini olusturuyor. tşte böyle bir çografi konuma sahip olan Kuveyt ister İstemez dış politikasını bir hayli çok yönlil, dengeli tutmak zorunda. Üçüncü Dünya ülkeleriy le yakın ilişkllerini sürdürürken kalkmma yardımlannda kendine düşen payınt giderek arttınyor. Suudi Arablstan ve diğer Körfez ülkelerinden ayrıla rak Sovyetler, Çin ve Doğu Blo ku ülkeleriyle diplomatik ilişkllerini kurmuş geliştirmekte. Böl gede katı Amerikan çizgisinden bir bakıma kopmuş olan Kuveyt, diğer Körfez ülkelerine de aynı yolu tavsiye ediyor... NELER GÖRÜŞÜLECEK? Bu kapsam içinde Türkiye Ue de ilişkilerini geliştirmek istediği muhakkak. Ankara'nın bakış açısı özellikle ekonomik üişkilere ve Kuveyt'in elindekl fonlara dönük. Siyasi Uişkilerln yanısıra Kuveyt ile ortak projeler gerçekleştirmenin olanaklan bu sabah sief Sarayı'n da başlayacak resmî görüsmelerde araşUnlacak. TUrk tarafının gündeminde üç milyar dolarlık bir proje paketi var. Kuveyt'in bu projel«re kattası aranacak. Projeler özetle şöyle sıralanabilir: 1. Iskenderun'da Dördüncü Gübre Kompleksfnin kurulman. 1^ milyar dolarlık bir proJe. 2. Izmir Aliağa'dakl petroklmya teslsleri. 500 milyon dolarlık tek bir yatırımı gerektlriyor. 3. Gemlik'te amonyak fabrlkası. 120 milyon dolar. 4. Ankara ve Izmir içme suyu projelert İle Denizli'dekl Baklan Ovası'nın sulanması. 60 5. Adana ve Habur arasındaki kara ve demıryoliarı. Kuveyt' e öngörtilen pay 50 milyon do lar civarında. 6. Kuveyt 5o bin yataklı büyük Antalya turistik projesiyle de ilgileniyor. Tabiatıyla sa dece bir bölümüyle.. 7. İstanbul'da bir büyük turistik oteı yapmak için bazı Kuveyt firmalarının girişimleri vax. Türkiye ile Kuveyt arasında «Ekonomik, Sınai ve Teknik tş birliği Aıılaşması» yapüması o u arada bekieniyor. Bu konu daki öneri Evren'in ziyaretinden önce Kuveyt tarafına sunulmuştu. Dün akşam Evren onuruna Kuveyt Emiri'nin var digi yemek sonrasında teknısyenler düzeyinde yapılan temaslar sırasında Kuveyt'in anlaşmaya taraftar olduğıı öğrenildi. Anlaşmanın bu sabah baş layacak resmi görüşmelerde ke sinleşmesi dışişleri yetkililerm ce bekieniyor. Anlaşmayı Türkiye adına muhtemelen Ticaret Bakanı Kemaı Cantürk lmzalayacak. Böylece iki ülke arasmdaki ekonomik ve ticari ilişkilerin belli bir anlaşma sü reci içinde daha duzenli olarak >airutülmesi saglanmış olacak. Eöyle bir anlaşmanın ya pılmasını Türkiye önermişti. 3 milyar dolarltk proje demeti de bu anlaşmanın içine alınnuş olacak. Devlet Başkanı Kenan Evren'in ziyareti Kuveyt baaının da da tlgiyle izleniyor. Bu ara da, ülkenin önde gelen gazete lerinden ElAnbaa gazetesi zijaretle ilgili başyazısında Türkiye'nln Araplarla özel ilişkiler kurması ve £atı ile ittifakı na son vermesi gerektiğini vur guladj. Amerik&n AP Ajansı ise Kuveyt kaynaklarına dayandırarak verdigi haberde, Kuveyt llderlermln Evren'den Türkiye nin Isrftil'le ilişkllerini kesmesini isteyeceklermi öne sürdü. Ajans, Kuveyt yetkilüerinin Arap topraklannı işgal eden larailie Islâm dünyasının en ön de gelen ülkelerinden blri olan Türkiye'nin Uişkisl olmama sı gerektiğini soylediklerini bU dlrdl. îki TUrk mUteahhlt tirması nin yollar ve dev su depolan inşa ettiği, 10 bin kadar da i«gimizin hayatını kazandığı Ku veyt'ten llk gunkU izlenimlerl miz özetle böyle. ÜÇ ARAP LİDERİNE MESAJ OÜNOERDt Devlet B&şkanı Kenan Evren dün Ankara Esenboğa havaalanında yokluğunda kendislne vekalet edecek olan Hava Kuv vetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya ve diğer MGK Üyelerl Deniz Kuvvetlert Komutanı Oremiral N«jat TUmer Ue Jandarma Genel Komutanı Orgeneraı Sedat Cef*vsun, bazı bakanlar, askerl yetkilüer ve diplomatik misyon şeflerlnce uğurlandı. Evren An kara'dan Kuveyt'e gidorken hava sahalanndan geçtiği Sııri ye Devlet Başkanı Hafız £sat, Ürdun Kralı Hüseyin ve Suudi Arabistan Kralı Halit'e uçaktan bir mesaj gönderdi ve «kendisinin ve Türk ulusunun sağlık ve mutluluk dlleklerini» iietü. ROMANYATI ZtYARET EDECEK öğrenUdlğine göre, Devl«t Başkanı Evren 46 nisan tarihlerinde Romanya'yı snyaret ed« cek. Böylece Ronıanya, Evren' ln zlyaret edeceğl dördüncü ul ke, ikinci Balkan Uikesi olacak. Bilindigl gibi Devlet Baş kara Kenan Evren bir süre ön ce Bulgaristan'l zlyaret etmiş pazaroyun çözümleri OKUR OYUN Bu türden 9 işlem olabiliyon 12 X 483=5.796 4X1.963=7.852 42 X 138=5.796 18 X 297=5 346 27 X 198=5.346 39 X 186=7.254 48 X 159=7.632 28 X 157=4.396 4X1.738=6.952 ÇAPRAŞIK ÇARPIMLAR EVİRMECE ÇEVİRMECE YAŞAR NAB1 NAYIR VAR UK KÜP BULMACA Suriye lanması halinde Imzalanma sı olasıhğı var. Özal'ın temaslan sırasında Suriye üzerinden Ortadoğu'ya yapılan transit taşımacılığma ilişkin çeşitlı konular ele alınacak. Konular arasında ulaştırma alanında iki ülke arasındaki demiryolu baglantısının geliştirilmesl de bulunuyor. Türkiye'nin Suriye'yo çesitli müteahhitllk hizmetleri götürmesi. bankalar arasında iş ilişkileri kurulması da görüşülecek konular arasında. Görüşmeler sırasında Türk işadamları da bu ülke ye ihracatın artınlması amacıyla temaslarda bulunacaklar. (Baştarafı 1. Sayfad») savsşı yaşamış Ventler, belleğlme getirmeye çalışıyorum. Iran'ın Abadan'ı, Hürremşehir'i (Huninşehir . Kanlışehir). Dezful'u; Güney Lübnan'ın Sur'u, Sayda'sı, Nabatiyye si, Hama, bunlann hiçbirine pei: benzemiyor. Varşova'yı, Berlin'i bilmem ama galiba en çok geçen temnıuz ayında Israil uçaklannm yerle bir ettigi Beyrut'un Fakhani semtine benziyor. Bu düşünceler arasında Halep'» doğru yol alıyoruz. Bir kontrolden geçerek Suriye'nin ikinci büyük kentino giriyoruz. HALEP Halep'e geldiglmizde hava bozuyor. Bir soğuk, bir yağmur. Sohbet ettigimizilk Halepliye havadan yakmıvoruz. Oysa Şam'da hava ne güzeldl. «Turkiye'den peldt az önce» diyor. «Toroslaı> dan soğuk hava dalgası geldl.» Içimizi saran sıkmtıdan mıdır nedir, soğuk hava dalgası gelen Türkiye'ye eımsıcak bir özlem duyuyoruz birden. Bu özlem, az ötemizde «Haydl Adana'ya. Adana'ya» diye bağıran sesleri dııynnca iyice depreşiyor. Türkiye, şunun surasında yaran saat ötede... Nereye gtdecegiz, üzerimizde sadece bir cekets çanta Şam'da. valiz Beyrut'ta, bütün Ortadoğu'ya yayıhnışız... Birinci Dünya Savaşı gunlerlnde Atatürk'ün kaldığı ünlü Baron Otele bir göz atıp Halep'i arsınhyoruz. Bir müyonluk bir kent Halep. Tıpkı Şam gibi Fransız şehircilik düzeninin zerafetinden nasibinl almıs. FransiT, şehircilik düzenl 11e yüzyıllar boyu Ortadogu'nun en önemli ticaret merkezlerinden biri olan bu kentin, tarihin derinliklerinden gelen büyüsü birbirine kanşmış. ortaya oturakh bir Halep çıkmış. Kesme taslı saglam, tipik binalan, ağaçlıkh geniş caddeleri, dapdaracık sokaklanyla bir labirenti andıran geleneksel mahalleleri ve güzel meydanlanyla. Camileri, Kapalıçarşısı, kuyumcuları, kebapçılan, barlan, pavyonlan, tatlilanyla un yapmış bu kentte yaşayanlar. Şam'dakinl andırır akşamüstü dinamizminden sftz ettiğimizde, «Aah, neredes slz Halep'i İki yıl önce görecektinSz. Şimdi dlnamlzmden falan eser kalmadi. Karanlık ba«!inca herkes evlertoe çekillyor» diyorlar. Neden? Bu olaylardan.. Biliyorsunuz MOsluman Kardeşler ilk eylemlerine Halep'te başladı. Reiimin en sert tepkisi de Halep üzerinde oldu. İki yıldır faayatın tadı tuzu kalmadı. Halep, Suriye'nin olaylar kenti olarak biHniyordu. Hama'da kan gövdeyi götururken, Halep't» yaprak kımıldamadı. Neden? Halep'ln afczı çok yandı. Blr olayın bedellni bin misli ödedi. Halep liler sonuca ulaşacağından emin olmadıklan blr harekete asla katılmaalar artık. Hem Hama olaylan burada duyulmadı ki. Nasıl duyulmaz? Hama'dan son ra Halep geliyor. Şam'dan çıkıp Hama'dan geçroeden Halep'e ulaşan yolcular bir gariplik oldugunu anlatmadılar mı? Anlattılar ama herhalde Hama sanldı. arama yapılıyor diye düşünüldü. Çünkü böyle sanlmalar ve aramalar Halep'te daha önce çok oldu. Olaylann üçüncü günü radyo ve televizyondan Hama'da olaylar patlak vordigi ve bastırıldığı ilan edildi. Böylece Hama'da olaylar olduğu öğrenllmis oldu, ama bitmiş sanıldı. Oyşa tam bir ay sürmüş. Fakat Halep acı tecrübeler geçlrdlgl için, kîmin ne yaptıgını, ne sonuca ulaşilacağmdan emin olmadanbir harekete katılmaz. Bir «örüş böyle. Bir başkâ KöruS de, Halep'in eski semtlerlnde, kentin kuzey doğusundakı toprak bir tepecigln üzerinde kurulu Halep Kalesi'nin çevresindeki geleneksel maJiallelerde yoksul halk ve Kapalıçarşı esnafmın yaşadığı bu kesimlerde, dinl riuyfiruların çok jçüçlü ve bu yüzden imtiyazh bir AJevi yönetim' olarak gördüklerl reilme karşı, şartîarın elverdigi ilk fırsatta harekete yeniden geçebilecegi yolunda Bu olasıhk ve böyle bir olasıhğı bertaraf etmek fimficıy'a rejimin dayanagı olan Gumhurbaşkanı'nm kardeşl Rifat Esad'ın Komutasındaki Savunma Tugayı'nın, özel Birliklerin es+lrdiği hava bir gerilim bulutu olarak Halep'in üzerine çökmüs. Alevî yönetim... Bu iid sS/crflk sanki Suriye'de olup bitenin, Hama'da olanlann anlaşılması için bir anahtarmış gibi Suriye'den Lübnan'a çok kişinin ağzında. YARIN: SURtYE'DE NE OLDU? NEDEN OLDU? Ankara Sfikeyönetîm Komytanlığı (Baştaroft 1. Sayfada) bu ögrenciler hakkındaki işlemlerin geri ahnması karan, söz konusu ögrenciler için okul idarelerinin aldığı kararları etkilemeyecek. Ye niden okuma hakkı tanınan ögrenciler ve okuilan şöyle sıralanıyor: •ODTÜ flgrencllerlndent Yaşar Erran Peker, Mustafa Melek, Ayşegul Yılgör, Selma Konyalı, tsmail Yıldırım, Mehmet Seven, Ibrahim Serçe, Turgut Doğan. Mahmut Açıkalm, Hasan Mutlu, Adnan Yalçuı, Mürşide Mete, Nur Aylin Neyaptı, Erol Kaygusuz, Afet Sancak. Mesut Aüct. Clhat Gurleyen, Ali Aca, Erdal Ayrancu Erol Yakıcı, Merih Kozbay, Bülent Açıkgöz, Serdar Süer, Gülşen Çetinkaya, Kutlu Aktas, Ahmet Arın, Feruze Mcte. Emel Yavuz, Selaml Akdagı. Hanife Feruze Tekinoglu, Emel Yücel, Turan Tekin, Erol Bacaksız, Ahmet Günel, Ali Rıza Başat, Gülcan Karbuz, Fikret Aslanyürek, Esin Kasapoğlu, Nihat İlter. Ali De mirhan. Hacettepe Üniversitesi öğ rencllerindenı Neşe Prnar Çakır, Osman Öznergis, Tuncer Surücü, Mehmet Onar. ADMMA öftmıeüerindenı MÜMTAZYENERn Retrospektif Resim Sergisi ^ 3 2 7 Mart 1982 Farabi Çevre Sokok. 103 Tel: 27 18 50 Ankora Ege'de (BastanTı 1. 8»Tfad») dedlldl. Sokağa çıkma yasagı 8üreslnce Komutanlıgın 22 numarah blldlrlslnde bellrtllen hususlara uyulacağı, uymayanlar hakkında 1402 sayılı sıkıyönetim kanununa göre işlem yapıla Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu öğrencilerindem Erol Sarıtaş, Muhteşem Er tal, Naime Aktıvj, Necdet Taşyürek ve Mehmet Bitmez. Hukuk Fakültesi oğrenclle rlnden: Mebrure Çiçek. Siyasal Bilgiler Fakültesia denı Müslim Varlık,» Aynca çeşitli orta dereoa li okul öğrencisi 10 kişiye de yeniden öğrenim hakkı Atilla Boyacıoğlu, Ahmet Muzaffer Tuğcu.