Katalog

Cumhuriyet 6 EKONOMİ 15 MART 1982 EKONOMİDE Iran seferine katılan BMC Müdürü Özkan: GÜNÜN AYNASI Alfın 323 dolara düsfü Ekonomi Servisl Altın geçtiğimiz hafta 323.4 dolarla son 2.5 yıldan bu yana en düşük düzeyine indl. Bir önceki hafta sonu kapandığı 342.25 dolarhk değerden 17 dolar birden düşerek geçen hafta başında 325.6 dolara inen bir ons altın, hafta içinde 332 dolara ulaşmasma karşın, hafta sonu yeniden hızlı bir düşme gösterdi. Dünya fiyatlarındaki dalgalanmaya paralel olarak, Türkiye'de de hafta başı düşük olan altın fiyatları, hafta ortasında biraz yükseldi, ama hafta sonunda yeniden önceki düzeyine indi. Pazartesi 11.45011.550 liradan işlem gören Cumhuriyet altını. cuma günü 11.500 11.575 liradan alınıp satıldı. Kulpsuz Reşat altını 11.80012.000 liralık degerinde kahrken, 24 ayar altının gramı S îira düşerek hafta sonu 1.730 1.735 liradan işlem gördü. 8 Mart 12 Mart Cumhuriyet 11.450 .11.550 11.50011.575 Reşat (kulpsuz) 11.80012.000 11.80012.000 323.4 1 ons altın (dolar) 325.6 "Batı bu pastayı hize yedirir mi bilinmez,. Kenan MORTAN İZMÎR, Pınarbası BMC tesislerindeyiz. Genel Müdürluk odasında Ziya özkan sa bah saat 08.00'de bir teleks metni yazdırıyor. önünde Iran yazılı bir dizi dosya bulunuyor. Sümenin üstünde ise «in The Name Of Allah» yazılı bir kâğıt üstünde Türk iş adamlanmn «Iran seferUnin programı var. Sabahm erken saatlerinde bize randevu veren Genel Müdür Ziya Özkan, «dısa açılan Türkiye'de gerek li olan fonksiyonu yapıyoriM. Yaptığımız bağlantılşrm ge reklerini yerine getiriyoruz» diyor. tran seferi dedik de, tam bir çıkartma gerçekten. Gezide aslmda yaklaşık 150 işada mının yer alması öngörülmüş. Ancak o akşam Tahran hava alanına inen bir ikinci Boing 727'den bir 150 işadamı daha çıkmış. Akşam inen üçüncü uçaktan da 150 işadamı inince Tahran'ın ünlü Hayt oteline inen işadamı sayısı 500'ü bul muş. Hattat Holding yöneti cisi Emin Hattat'm deyişiyle «Bir ekonomik Konsey toplan tısı yapacak sajı da Insan Tah ran'da toplanmış..» Görüşmelerin önemli yanı mart 1975'den bu yana gerçek leştirilen ilk ikili ilişki olma sı. Sayın özkan'a soruyoruz: Sayın Özkan, bu geziyi bir inceleme gezisi olarak mi, (Fact Findmg Mission) yoksa iş gerçekleştirme (Contract Making Mission) gezisi olarak mı görmeli?.. Sonuçlar büyüktür. Her şevini ithalâta baglayan bir îran'a bu anlamda geniş mal sunumunu ancak Türkiye'nin verebileceği ortaya çıktı. Pet rol istemi ise bir iyiniyet be yanıdır. Yani aradaki farka bakarak değerlendlrme yap mamak gerekir. özellikle do ğal gazın Türkiye'den geçişinin sağlanması ile ikili ilişkinin süreklilik kazanacağı ke sındir. Mal bağlantılan dısmda han gi konular ele alındı. Özkan bunu şöyle yanıthyor: «tran'da ihtilal sonrası bir çok sanayi tesisl durmuştur. Türk işadamlan bu tesislerl İş letmek ftzere önerlde bolundu. nonatım ve teknoloji ko nulannda işbirliğl önerdik.. Bu konularda sonuç alınseağiDi sanırorum.» İran'da luks tüketim sürüyor mu? Araba sefalan hâlâ var mı? Özkan bu soruyu sorduğumuzda, «ilginç bîr ko nuya lemas ettiniz» diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: «Benztn karneye bağlanmıştır. Bir araba ancak ajda 60 litre benzin alabllmektedir. An cak yine de Japon Istflası nc denivle benzinli »rabalar yay gındır. Bunu yönetlcilerine, «henı radikal dejişimlerden söz ediyorsunuz henı de hâlâ batının benzinli kamyonlannı kullanıyorsunuz» seklinde » • leştirdim. Fevkalade «tkilendller. Bn alanı zorlarsak dfzel kamyonlar» büyük bir pazar açıiacağını söyleyebilirhn..» Gezinin genel sonucunu ise Ziya özkan şöyle değerlendiriyor: 1 îhracat'da ancak devlet öncü olabilir. Devlete güç ve moral katan bir eylem bu bovutta ilk kez gerçekleştirilmış tir. Ihracatçılarımız kefeni yırtmış, olaya yeni bir bilinç le sarılmışlardır. Ancak Bstı dUnyası bu pastayı TUrkiye've yedirir mi, burası bilinmez. Çünkü karşımızda büyük devler vardır. 2 İranla her düzeyde komple hizmet verme olanakları vardır. Çünkü ihtilal an cak yiyecek sağlamakla ayak ta durur. Bu yakınlıkta bir başka ülke yoktur. Şirketler bu çabalanna bnndan böyle tran'da kuracaklan ortak kon sorsiyumlar ,aracüıginda yerinde süreklilik kazandırmalıdır. Bundan sekiz yıl önce 2 mart 1975 günü Tahran Mahrabat havaalanında Türk isadamlan «Iki iilkenin çıkarları dojjrultusunda gelljmeyen bir işbirligi kfiğıt âzerinde kalmaya nuhkum olur» diyorlardı. Sekiz yıl sora bu kanallar ve araçlann yaratılmış olması önemli bir gellşmedir. DOsman ULAG/V Gülenler, Ağlayanlar ve Susanlar Türk ekonomisinin son yıllardakl gidisatı karsısında gülenler de var ağlayanlar da. Çok daha geniş bir kitle ise şimdilik susmakla yetiniyor. Ülke tçinde ve dışında, uygulanan ekonomi politikalarınm getirdiğini ve götürdüğünü hesaba katarak bu tepkileri gösterenlerin kimler olduklarına kısaca değinmekte yarar var. Gülenler arasında başı İMF. Dünya Bankası, OECD, ECE gibi uluslararası örgütler, uluslararası finans çevreleri ve onlarm sözcülüğünü yapan yayın organlan çekiyor. Türkiye'nin aleyhine gelişen ticaret hadlerine aldırmadan klmi ürünlerini iç fiyatlarından çok daha ucuza dıs ahcüara sunması; dış borçlannı zamamnda ödeyecek bir ülke konumuna yaklaşmasr. uluslarara sı bankalar için yeniden müşteri. yabancı yatırtmcılara ucuz emek dahil her türlü kolaylıgı sağlayacak bir ülke haline gelmesi, Batı'nm sermaye çevreleri için kugkusuz olumlu ve sevindirici gelişraeler. Gülenler arasmda ikinci ana grubu ise yabancılarla iyi iş iliş kileri olan. dışsatımda köprübaşlarım kurmuş bulunan ve dışarda sağladıklan geürlerle Türkiye'de firma kapatan lar oluşturuyor. Onlar da kendi açılarından gülmekte haklılar. Şimdilik suskunluğunu koruyan ge niş kitle içinde gerçek ücretleri sürekli gerileyen işçiler; tarım keslminde sınırlanan üretim alanlarından, girdl fiyatlarındaki artışlarla baş edemeyen taban fiyatlarından, ödemelerln gecikmesinden ve sübvansyonların azaltılmasmdan yakınan küçükorta üretici kesimi; ve kimi zaman «orta sınıf» diye adlandırılan yaygın ve karmaşık grup var. Bir yandan sıkı para politikası, bir yandan artan vergl yükUmlUlükleri, bir yandan da sinslce hız kazanan tekelleşme süreci çoğunlukla orta ve küçük sermaye sahiplerinden olu şan bu grubu giderek nitellk değistirmeye zorluyor. Bunlar içinden ihracatı kıvırıp köşeyi dönenler olduğu gibl «bankenede» olanlar da, girişimciliği terkedip ücretli çalışmaya başlayanlar da var. Ağlayanlar arasmda toprak reformu sözcüğünün telaşa verdiğl çevrelerl ve kimi sendikaları kaydederek geçiyoruz. En ilginç grubu ise bir yandan 24 Ocak Kararlarımn ateşli savunuculuğunu yaparken diğer yandan yakınmayı ve ağlamayı ihmal etmeyen sanayicilerimiz oluşturuyor. «Aglamayan çocuğa meme verllmez» görüşünden yo la çıkarak ağlamalarını sürdüren sanayicilerimiz daha ne istiyorlar? tş barışı sağlanmış, açıklanan şirket bilançolan pek çok işyerinde toplam giderler içinde personel giderlerinin payınm yüzde 10'lara düştüğünü gösteriyor. Gene pek çok şirketin enflasyon oranmın çok üstünde kâr payı dağıtmaya hazırlandığı söyleniyor. Parti kavgalan yok ve Ankara'da özellikle büyük gruplarm taleplerine duyarlı. çabuk karar alma olanağına sahip. ekonomik katar alma mekanizmasını şahsında meıkezileştlrmiş kişller var. Transferler çabuklaşmış, dış Itibarımız yükselmeye başlamış, enerji darboğazı hafiflemiş. Pekiyi neden ağlıyor sanaylcilerimiz, holding sahlplerinîiz? Blrincisi «gün gündtir» deyip yeni avantajlar sağlamak için ağlıyorlar. KİT'lerden aldıklan girdilerin ucuzlatılması. yeni vergi ve kur garantisi kolaylıkları getirilmesi, yeni ve ucuz altyapılar sağlanması, yabancı sermayeye yeni kolay lıklar tanmması ve serbest bölgeler kurulmasına Izin verilmesi hep bu kategorlde yer alan ağlama nedenleri. Sanayicilerin ikinci ağlama nedenl ise çok daha ciddi ve temel bir nedene dayanıyor. Yabancı kaynaklarla ve iç pazara dönük olarak kurulmuş bulunan sanayimizin büyük böliimü uygulanan ekonomi politikalarınm gerektirdlğl de ğişimi gerçekleştirmekte zorluk çekiyoı. Dış pazara açılmayı başarama?,ken finansman darboğazım çoğu kez aKii üısı yeni borçlanmalara giderek erte'.eyen firmalar bunun ne kadar devam edebileceğini düşünüyorlar. Sanayı frm&lanmn ve bankaların giderleri içinde faiz giderlerinin payı yer yer yüzcle 70ıere kadar çıkarken «borç^arın konsolidasyonu», «faizlerln devletce denet'enmesi» ve «Merkez Bankası'nda bir fon olusturulmas» gibi önerller c'f dahp sıkça söylenir hale geliyor. NOTLARI Dolar 144,2 lira oldu Ekonomi Servisl Geçtiğimiz hafta doların ani ve hızlı değer kazanması diğer para birimlerinin olduğu gibi Türk Lirası'nın da dolar karşısındaki değerlnı düşürdü ve 1 dolar 144.20 liraya yükseldi. Türk Lirası karşısında değer kazanan diğer ülke paralan da ttalyan Iireti, Kanada Dolan, Kuveyt Dinarı ve S. Arabistan Riyalidir. Hafta başında 143. 1 1 ra olan dolar 1.15 lira artarken, 60.90 lira olan mark 60,70 liraya indi. Sterlin de 262,78 lik değerinden hafta sonunda 259,78 liraya düştU. Fransız Frangı 12 kurus duşerek 23,68 liraya inerken, îsviçre Franguıın 76,99 liralik değeri değişmedl. Dünya döviz piyasasmda dolar hız lı bir tırmanış kaydetti. Haf ta başında 2.34 mark olan dolar hafta sonunda 2,38 marka çıkarken, Japon Yeni karsısında da 6 yen kazandı. Yine, Dolar 6,1 Fransız Frangı olurken, Sterlin 1.86 dolardan 1.83 dolara indi. Dolar Mark Sterlin îsviçre Frangı 8 Mart 143.05 60.90 262.78 76.99 13 Mart 144.20 60.70 259.78 76.99 Türk firmalarının birbiriyle rekabeti kötü sonuc voriyor Soyın Özkan Ihracot cılarımızm İran'dan cok bir birleriyle fiyat rekabeti yaptığı söylendi. Doğruluk derecesı nedir? Bu olgu ne yazık ki yaşanmıştır. özellikle büyük ihracat holdingleri ma hyet altında fiyatlar sunmuşlardır. İhracat holding lerinin diğer şırketlerin atılıfnlarını gücleriyle önlemelerl ileride fevkalade tahribatlar yapabilir. İhracat holdingler! bu acıdan geçmişde büyük zararlara yol acmış. Ancak Sayın Özol'ın kendl deyişiyle, «arabuluculuk» yapmasıyla bu durum önlenmlştir Ancak altını çlzeyim kl bu alanda bir yaptırım da ko nulmamalıdır. Ancak devlet, şirketleri Izlemelidir. Ozel sekför kâğıda zam yapfı İZMİR (a.a.) SEKA'dan sonra özel sektör de kâğıt fiyatlarına dunden geçerli olmak koşuluyla yUzde 2030 oranmda zam yaptı. Zam gören kâğıtlar arasmda mendiı kâğıdırun da bulunduğu bildirildi. Fiyatlann yeniden belirlenmesinden sonra kraft ambalaj kâğıdı nın 100 bin lira olan ton fiyatı 130 bin liraya, 240 bin lira olan mendil kâğıdının fiyatı da 290 bin liraya yük seltildi. öte yandan SEKA Genel MUdürlüğünün 20 mart'tan sonra beyaz ve gri karton fiyatlarına yüzde 2030 oranmda zam yapacagı bildirildi. v Ekonomi Servisi Tarım ürünleri destekleme fl/atlarına ilişkin hesaplamalardan ilklni Esklşehir Ziraat Odası'nın yaptığı ve 1982 ürünü ekmeklik buğday için istenen fiyatın 31 lira 37 kuruş olarak beiirlendiği öğrenildi. Alınan bllgiye göre, Eskişehir Ziraat Odası 1982 ürünü ekmeklik buğday için yaptığı maliyet hesaplamasında temel girdüerle, toprak İçin öngörülen kirayı da dikkate aldı. Ortaya çıkan değere yüzde 30 dolaylarında kâr eklenerek bulunan 31 lira 37 kuruşluk buğday destekleme fiyatma karsılık, arpa fiyatı 27 lira 70 kuruş dolajgrıda belirlendl. Eskişehir Ziraat Odası'nın 1982 ürünü Ayçiçeği için istediği destekleme fiyatı ise 67 lira 45 kuruş. Belirlenen yeni tanm ürünü destekleme fiyatlarının 1981 fiyatlarına oranla yüzde 5060 dolaylarında yüksek tutulduğu öğrenildi. "Buğday destekleme fiyatı 31 lira olmalı,, İran'ın Doğu Bloku ile olan ticareti hızla gelişiyor Ekonomi Servisi İran'ın Batı ile ilişkilerinin bozulmaeından sonra Doğu Bloku ile olan ticaretinda önemli bir gelişme koydedlldl. Doğu Bloku ülkelerinin İran'a yaptıkları dışsatım geçen yıl 2 milyar dolara çıkarken, İran'ın petrol dışsatımında bu ülkelerin payı hızlı bir artış gösterdi. 197778 yıllarında, İran'ın top lam dışalımmda, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütu OECD'ye üye ülkelerin payı yüzde 84'ten geçen yıl yüzda 60'a düştü. Buna karşın, Doğu Bloku'nun payı yözde 5'ten yüzde 15'e yükseldi. Doğu Bloku'nun İran'dan yaptığı petrol dışalımı da yüzde 50 artış göstererek geçen yılın İlk 9 ayında 11 milyon tona çıktı. Bu OECD'nm 21 milyon tonluk dışalımından sonra ki en yüksek miktar. Comecon'un tahmlnlarlne göre, Doğu Bloku ülkeleri İçinde S. Birllği 650 milyon dolarla geçen ytl İran'a en büyük dışsatımı gerçekleştlrirken onu 480 milyonla Romanya izliyor. Romanya, son olarak Eylül'de iran'lo 1,2 milyar dolarhk bir ticaret anlaşması imzaladı. Öte yandan, İran'dan petrol dışalımmda 3,3 milyon tonla Romanya başta gelirken onu 2,5 milyon tonla S. Birliğı ve 2 milyon tonla Bulgaristan izliyor. Doğu Bloku'nun İran'a sattığı mallann başında yiyeoak ve iççcek maddeleri, celik, çimento, kağıt va kereste oeliyor. İran'ın kabul etmesi halınde, Doğu Bloku ülkeleri, İran'da ileri teknoloji gerektirmeyen ucuz inşaat ve küçük yo da orta ölçekli alt yapı yatırımlarına girişmek istiyorlar. ÖZAL: NASIL KALKINMALI VE HANGI MODELI SEÇMELİ TARTISMASI BİTSİN ANKARA (ajt.) Devlet Bakanı ve BaşbaJcan Yardımcı sı Turgut özal, Türkiye'nin nasıl kalkınacagı, hangi yolla zengin bir ülke olacağı, hangi modeli tercih edeceği gibi tartışmalarm artık sona erdirilmesi gerektiğini söyledi. Ankara Esnaf ve Sanatkârlar Dernekleri Eirliği'nin dün Ankara'da toplanan 30. Genel Kurulunda yaptığı konuşmada şöyle dedi: «Artık blz, hakikata görerek kendi kendimlze yetmesini, başkalarına yük olmak değil, gelişen dttnya sartlan içersinde, diğer ülkelere yardtm etme >i milll bir hedef olarak benimsemellviz. Türkiye, yardım isteyerek değil, daha çok üreterek gerekirse kendl yiyectğinden kısıp dı?arıya satarak sağlayacağı dövizlerle yoluna devam edecektir. Hlç kimse (a man fiyatlar yükscliyor, ?u veya bu mabn Ihraotını durduıalım), gibi bir dfişünceyt aklmdaa geçirmemelidir. Ekonomik kriı içersinde kaltanmayı gerçekleştinnek fedakarhk ister. Bu fedakarhğ» milletçe ha nr olmalıyo. (Hem bol bol yiyip, bel bel baknnyaİHn, hem fedakarhk yapmayalım, gıkıntı ya kotlanmıyalım, hem de k»ikınalım) diyenler baral içeriaindedirler.» İşci ve işveren lhtilaflarında devletin su veya bu şekildeki •tki ve baskılarla, bunlardan birini diğerine tercih eder anlayıs İçersinde olmaması gerektiğini belirten Özal «işcisini eıen, sbn terine hürmet etmeyen bir anlayı?, hem vicdan, hem medeniyet ölçülerine sıgmaz.» dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Turgut özal, Esnaf ve Sanatkârlann sorunlanna da değinerek, Türkiye Hallc Bankasının 1981 yılında 21.5 müyar lira kooperatit kredisi, 19.9 milyar lira sanayici kredisi, 21.6 milyar lira fon kredisi ve 15.8 milyar lira da öcar) kredi kullandığım bildiren Özal, kredi oranJarann bir önceki yıla göre yüzde 48.2 11e yüade 87.9 arasmda artış gösterdiğini kaydetti. Esnaf ve SanaUcârlar Kanununun günün icaplarına göre ıslahı ve esnaf sicilinin tesisine ait kanun tasansının Kıırucu Meclls© sunuldugunu anlatan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Turgut Özal şunlan söyledi. «Şüphesiz kl sert balde üretim yapan daha verlmli ve ucuz çalışan büyük sanayinin doğnıssıyla ennsfmunn bir bolünıü sanatını terk etmeye Tey» değiştlrmeye mecbur kalnuştır. Bu modern fielişmeuin tabii blr sonucudur ve bir iyilik işaretidir. Aneak, teknoloj» ne kadar gelişirse gelişsln esnaf ve Sanatkârlan olmayan bir iktisadi hayat tasavvnr « • lunsmaz.» DÖVÎZtN CtNSÎ 1 ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Helçika Frangı 1 Danimarka Kıonu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 Isveç Kronu 1 îsviçre Frangı 100 îtalyan Liretl 100 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt Dinarı 1 Nbrveç Kronu 1 Sterlin 1 S. Arabistan Riyali DÖVİZ Ahş Satıs 144.20 147.08 152.94 156.00 8.64 8 81 60.70 61.91 3.28 3.35 18.08 18.44 23.68 24.15 55.42 56.53 24.79 25.29 76.99 78.53 11.32 11.55 60.15 61.35 118.86 121.24 506.57 516.70 24.01 24.49 259.78 264.98 42.18 43.02 KURLARI EFEKTÎF Alış Satış 144.20 148.53 145.29 157.53 8.64 8.90 60.70 62.52 3.12 3.38 18.08 18.62 23.68 24.39 55.42 57.08 24.79 25.53 76.99 79.30 10.75 11.66 57.14 61.95 112.92 122.43 481.24 521.77 22.81 24.73 S59.78 267.57 40.07 43.45 tran'dan petrol İran'a dışsatım COMECON (milyon dolar) dışalımı (mily. ton) 1981 197778 1981 ÜLKELERİ 2.5 270 650 S. Birliği 480 190 3.3 Romanya 0.75 D. Alm. Cumh. 160 2.0 140 Bulgaristan 140 60 0.6 Avusturya 130 0.3 Yugoslavya 130 1.0 Polonya 90 0.3 70 Çekoslovakya 650 1.900 10.95 TOPLAM DUYURU S.S. Milli Eğitim ilgilileri Yapı Kooperatifimizden 775 sayıh yasa uyarınca hak sahibi olduklan saptanan (4) üyeye ait lisi» Çemberlitaş Darüşşafaka Han Kat: 4 adresîndeki İstanbul tl tmar Müdürlüğü'nde 15.3.1982 ile 5.4.1982 tarihlerl arasında ilan edilecektir. S.S. MİLLI EĞİTİM İLGtLİLERİ YAPI KOOPERATİPÎ YÖNETİM KURULU t.Ü. İŞLETME FAKÜLTESİ MUHASEBE ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN «TEMEL MUHASEBE İLKELERİ ve UYGULAMALARI KURSU» (5 Nisan30 Nisan 1982) Vergi yasalarmdakl yeni değlşlklikler ülkemizdeki muhasebe uygulamalannın genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre yürütülmeslnin öneminl ve gereğini bir kez daha ortaya koymuş bulunmaktadır. Temel muhasebe Ukeleri ve uygulamalarını öğretmek ve yaymak amacıyla düzenlenmiş olan uzmanlık kursu, toplam 60 saat olup 20 iş gününü kapsamaktadır. Kurs, muhasebeyi bilmeyen ancak bu alanda çalışmak isteyen. muhasebenin bütünlüğü ve işleyişi ile ilgili bilgilerini geliştirmek Isteyen, muhasebe uğraşısı olmayıp kendl lşletmesiyle ilgili muhasebe raporlarını anlamak ve izlemek gereksinimi duyanlara bu konulardaki temel bilgilerl sağlayacaktır. Kurs programında uygulamah ve belgell olarak ele alınacak konulardan bazılan; muhasebe ilkeleri, hesap planı, aktif ve pasif kalemlerln işleyişl ve muhasebeleştlrilmesl, değerleme sorunlan, finansal raporların düzenlenmesl ve yorumudur. Kurs. îstanbul Ünlversltesl Işletme Fakültesinde iş günlerinde saat 16.30 19.30 arasmda gerçeklestlrilecektir. Kursla ilgili her türlü bilgl İçin: îstanbul Üniversltesi îsletme Pakültesi Muhasebe Enstitüsü, Üniversite tstanbul adresme veya 20 85 00 telefonundan 66 veya 22 42 00 teiefonundan 2187'ye başvurulabilir. (Basm: 11428) 1905 TÜBİTAK: ULUSAL ENERJİ POLİTİKASI OLUŞTURULMALI ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) TÜBİTAK'm hazırladığı enerji raporunda en az 20 yıllık bir süreyi kapsayacak bir enerji politikasının oluşturulması gerektigi açıklan dı. Oluşturulacak olan ulusal enerji politikasının kısa zamanda keyfi olarak değiştirilmeme si gerektigi vurgulandı. Raporda daha sonra enerji politikasının kinıler tarafından saptanması gerektiği üzerinde durularak şöyle denildi: «Ulusal enerji politikası ülkemlzin bu konu ile ilgili bulunan kamu kuruluşlanndan, üniversite ve bilim kurumlarından endüstrt temsiloilerinden oluşturulan bir enerji ku rultayınca saptanmalıdır. (Jlusal cner.fi politlkasında vapıla cak değişiklikler de gene bu kurultayca onaylanmaiıdır.» Raporda, enerji ihtiyacının karşılanmasmda yerli kaynakların geliştirilmesinin hedef almması gerektiği belirtilerek su kaynakianndan yararlanılmasına öncelik verilmesi gerektigi görüşü savunuldu. Daha sonra rapora şöyle devam edildi: «Vapılan tahmin çalışnuvları 1»W yıllarına kadar dı? kaynaklara bağlı olmaksızın ülke tnizde elektrlk enerllsi ttretiminde hidrolik ve fosîl yakıt kaynakianndan l'aydalanılacak bir potansivplimiz olduğunu Söstermektedir.» 651000.000$ Toplam ihracat gelirlerimizdeki %14Mük payı ile DEVLET TATBİKİ GÜZEL SANATLAR YÜKSEK OKULU KÜLTÜREL ETKİNLİKLER MART 1982 PROGRAMI 16.3.1962 / Sergi: Dekoratif Resim Bolümü öğrencileri Besim Sergisi 16/31 Mart D.T.G.S.Y.O. Salonlarmda Açılış 17.30 17.3.1882 / Pilm Gösterisi CHARIİE CHAPLİN Sehir Işıklan (City Iights) Ümit Doğanay Salonu Saat 17.30 Dekoratif Besim Bölümü ögrencileri Resim Sergisi Bebâk Yapı Kredi Bankası 18.3.1982 / Açık Oturum «Toplum ve sanat» Yöneten: Merih Sezen Katılftnl»r: Fsruk Birtek, Özer Kabas, Doç. Dr. ünsal Oskay Şerif Mardin D.T.G.S.Y.O. Ümit Doğanay Salonu Saat 17.30 23.3.1982 / Açık Oturum «Eleştirinin Sanatsal Yaratmadaki Yeri ve önemi» Yöneten: Vecdi Sayar, Katılanlar: Murat Belge O. Zeki Çakaloz, Atilla Dorsay, D.T.G.S.Y.O. Ümit Doğanay Salonu Saat 17.30 24.3.1982 / Pilm Gösterisi D.T.G.S.Y.O. Ümit Doğanay Salonu Saat 17.30. 35.3.1982 / Açık Oturum «Dil ve Sanat» Yöneten: Prof. Berna Moran, Katılanlar: Önay Sözer, Hilmi Yavua, Prof. Tahsin YüceJ D.T.GJS.Y.O. Ümit Doğanay Salonu Saat 17.30 31.3.1982 / Pilm Gösterisi D.T.G.8.Y.O. Ümit Doğanay Sftlonu Saat 17.30 (Cumhuriyet: W16) PAMUKBANK TÜRKIYE'NIN İHRACAÎÎAKİ EN BÜYÜK 0 BİE1DIR. PAMUKBANK xx îyî bankadır^ 417609