Katalog

$ 9 ŞUBAT 1982 Cumhuriyet 7 Yunanistan Uluslararası Anayasa semineri ssna erdi Tasoz un doğusunda petrol arayacak NEVVYORK (THA) Yutıan Petrol Dairesi (DEP), Taşoz Adaaı'nın doğusunda petrol arama çalışmalarına başlaması içiıi üç şirketten oluşan bir konsorsiyuma gerekli izni verdi. Tilrkiye ile Yunanistan arasmüa 1917 yılında imzalanan an laşmayla, kıta sahanlığı sorunu ç.izümlenene kadar Ege'de pet:, " arama faaliyetlerinin duruvrulmasuu kararlaştınnıştı. Ne\v York'ta yayınlanan ve üi konusunda güvenilir biltanınan «Platt's Oilgranı Nevvs» bülteninde yer alan bir habere göre Yunan Petrol Dairesi (DEPj Denison Mines, Hellenio oil ve • White Shielcl and Wintershall şirketlerinden oiuşan konsorsiyuına 1975 yılında verdiği petrol arama imtiyazını yeniledi. B u kon sorsiyuma Taşoz Adası'nm batısında ve doğusunda, TUrkiye ile ihtilatlı bölgede arama imtiyazı verüdiğini belirten bülten, Taşoz Aüası'nın dogu bölgesinde yapılaeak araştırmalan n Türkiye'ye 45 kilometre ka dar yakınlaşacağırn büdirmekte. TÜRKİYE İNCELİYOR ANIvAKA (Cumhııriyet Bürosu) Türkiye, Yunanistan'ın Tasoz Adası'nm doğusunda petrol arama çalışmalarma başlaması içiıı üç şirketten oluşan bir konsorsiyuma gerekli izni verdiğine ilişkin haberler üzeruıe, konuyu incelemeye başladı. Edinilen bılgiye göre Türkıye, konıınun henüz aydınlığa knvuşmaması nedeniyle Yuna tustan ile ilgili ularak resnıı bir girışımde bulunmadı. Bu arada, Yunanistan'ın Sesi Radyosu'nun. bundan bir haita önce, Yunanistan'ın Ege'de petrol araması yapacağı yolun da bir habere bültenlerinde yer verdiği öğrenildi. Prof.Turan Gütneş: Mülkiyet hakkı kutsalsa grev hakkı da kutsaldır tstanbul Haber Servisi İstanbul'da düzenlenen «Çağdaş Artayasalarrta Ekonomik ve sos yal haklar ve ödevleı» konulu uluslararası semineri üç gün süreyle izleyen Anayasa Komis yonu Başkanı Prof. Orhan Aldıkaçtı, «Bu semincrde sosyal devlet iJe sosyalist devlet arasındaki ayrım çok açık bir şe kilde ortaya kondu» dedi. Prof. Aldıkaçtı, İstanbul ÎTİA Ekonomi Fakültesi tarafından düzenlenen seminer hakkındaki konuşmasını şöyle sürdürdü: «Yine bu seminerde mülkiyet hakka, millileştirme, fcmmulaş tırtna ele alındı. Kutsal Miilki yet hakkı konusunda cüretkarane düşünceler ortaya atıldı. Bence bu yerinde görüş değil dir.» Yeni Anayasayı hazırlamakla görevli bulunan komisyon baş kanmın kullandığı «Kutsal Mül kiyet hakkı» sözü üzerine ko PROF. TUNAYA: ÇAĞDAŞ ANLAMDAKİ KLASİK HAK VE ÖZGÜRLÜKLER İLE EKONOMİK VE SOSYAL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER BİRARADA UYUM İÇİNDE BULUNABİLİRLER. FRANSİZ PROF. FAVOREU: TÜRKİYE 1961 ANAYASASI İLE BİR SEÇİM YAPMiŞTiR. TÜRKİYE BU YAPISIYLA SOSYAL VE DEMOKRAT BİR DEVLETTİR. nuşan İstanbul İTÎA Ekonomi Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Turan Güneş, «Eğer mül kiyet hakkı için kutsaj lıak de niyorsa, grev hakkı için de kut sal hak diyelim» şeklinde konuştu. Güneş, aksi halde 4 ha lifeden biri daha çok kutsal, di ğeri daha az kutsal olması gerektiğini sözlerine ekledi. Uluslararası seminerin sonun da yapılan panele konuşmacı olarak katılan İstanbul Üniver sitesi, Siyasal Bilgiler Fakülte si Dekanı Prof. Tarık Zafer Tu naya. 1961 Anayasasıyla birlikte «Sosyal Devlet» anlayışımn kabul edilmesinin o gün için tedirginlik yarattığı halde, bugün rahatlıkla tartışılmasımn ayrı bir anlam taşıdığmı söyle di. «Demekki, artık sosyal devlet anlayışı, Türkiye'de müessese leşnıiştir. Bu aynı zamanda Sev kalade onemli bir fikir değişik liğidir» şeklinde konuşan Prof. Tunaya, klasik hak ve özgürlük lerin, insanın maddi ve manevi yönden gelişmesine yolaçtığını ve böyle bir ortamm ekonomik ve sosyal hakları da geliştire ceğini ifade ederek «Baııa göre çağdaş anlamdakl klasik hak ve özçrürlükler i!e ekonomik ye özgürlükler birblriyle çatışma yarak, birarada uyum İçinde bulunabilirler» dedi. Aynı zamanda 1961 Anayasası mn hazırianınasında bulunan Prof. Tanık Zafer Tunaya, konuşmasında ayrıca, Yeni Anaya sanın kimin tarafmdan yapıla cağınm çok önemli olduğunu, ama kimin tarafmdan uygulana cağının daha da önemlt olduğu na dikkati çekti. Panelde sözalan, Fransız Prof. Louis Favoreu, bir Anayasada ekonomik ve sosyal haklara yer verildiğinde, o devletin ya pısal tercihini yapmış olacağı nı hatırlattı. Favoreu, «Türkiye, 1961 Anayasası ile bir seçinı yap mıştır. Türiuye, bu yapısıyla sosyal ve demokrat bir devlet tir» şeklinde konuştu. Konuk konuşmacılardan İtal yan Anayasa Hukuku Prof. Gi ovanni Bognetti ise, Türk Ana yasasında kamu harcamaları için bir sınırlamanın getirilmesi nin gereksiz olduğunu söylecü. Bognetti, bu konuda özetle şöy le konuştu: «Türkiye kamu lıar <:amaları için zaten Milli lıası lanın yüzde 25'inl ayırıyor. Aııayasayla bir smırlama getîrınek gereksizdir. Eger bir sıııır lama getirilirse, kamu harcama lanmn artması halinde ekonomik hayat alt üst olıır» Prof. Bognetti, aslında çok. açık ol makla birlikte 1961 Anayasasın da yeralan 53. maddenin, kamu harcamalarına getirilen bir smırlama olarak yorumlanabile ceğini belirtti. Anayasa mahkemelerine, eko nomik ve sosyal hakları yargıla ma yetkisinin veriîip verilemeyeceği konusunu da ele alan İtalyan hukukçu, Anayasa Mah kemelerinin buna yeterli olama yacağmı, aksi halde Anayasa mahkemelerinin yamnda bir de ekonomik bölümün oluşturulma sı gerekeceğini öne sürdü. Aynı konuyu kamulaştırma açısmdan ele alan Prof. Turan Güneş, konuşmasında, «Eğer neyin kamuya yararlı, neyin ya raılı olmayacağma, neyin kamu laştırılacağma Anayasa yargıçla rı karar vermeyeeekse seçimiere niçln gerek vardır. Bıi takdir karan vatandaşa alt olmalı dir» şeklinde konuştu. Daha sonra sözalan, Ankara İTİA Yönetim Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Turan Fevzioğlu, yeni Anayasa ya, Devlet ve işveren ile yan ya na çalışabilecek bir sendikal anlayışm getirilmesini isteyerek, bunun dışında 1961 Anayasasında yeralan bütün ekonomik ve sosyal hakların yeni anayasada da aynen korunması gerektiğini söyiedi. Sosyalist devlet ile, sosyal devletin birkaç harflerinin dışında aralarında en ufak bir benzerliğin bulunmadığmı söy leyen Fevzioğlu, konuşmasında ayrıca, «sosyalist» isimli bir par tinin, sosyal bir devletde iktidara gelmesinin, o devletin sos yalist olduğu anlamına gelmeye ceğini ve Avrupa ülkelerinde buna benzer bir çok örneğin bulunduğunu hatırlattı. Dogramacı yüzünden dsSi sisecek Yüksek öğretim Kurumu (YÖK) nun toplantıları çok ilginç geçiyor. Toplantılarda Kurul Başkanı İhsan Doğramacı'nın kullandığı yöntemler kulaktan kulağa yayılıyor. YÖK Uyesi bir çok öğretim görevlisi ise bu yöntemlerden rahatsızlık duyuyor. Bunların başmda Ziraat Fakültesi Toprak Bölumti öğretim üyelerinden Prof. Dr. Eyüp Hızalan geliyor. Hızalan gerek Üniversite çevresinde gerekse aile toplantılarında sık sık Doğramacı'nın kulaklarını çınlatıyor. En şikayetçi olduğu nokta da konuşmayı çok sevdiği halde toplantılarda Doğramacı'dan başkasmm konuşmaması nedeniyle kendisine konuşma olanağı tanınmaması. Şöyle diyor Hızalan hocamız: «Bir konuda karar vereccğiz», Dogramacı bir teklif atıyor ortaya. Kimse teklif üzerine konuşmaya hatta elkaldırmaya fırsat bulamadan Başkan Dogramacı devam ediyor ve «teklif kabul edilmiştir, alkışlayalun bu kararı arkadaşlar» diyor. Başkanımızm bu konuda yöntemi bol. Bazen kendi bir teklif atıyor ortaya. Sonra yanmdakl arkadaşına dönüp, «slz ne dersiniz Bey?» diye soruyor. Yanında oturan kişi olumlu görürse Dogramacı bu kez «... Beyln teklifl çok güzel. Kabul edilmiştir alkışlayalını... Beyi» Deyip önerisinl oylatmadan, hem de başkasmm üstüne yıkıp onaylatmış oluyor. «Vallahi bunlardan vaz> geçtlm aradu sırada konuşma fırsatı tnnısalar çene razıyım. Doğramacı'dan sıra bulup konuşatmyorum. Bu yüzden dilim şişecek.. Konuşturmuyor adam ne yapayım?» Hızalan hocanın arkadaşlan bu kez ona şu soruyu soruyorlar: Niye Hlraz etmiyorsunuz Doğramacı'nın yöntemlerine? Hazır cevaplılıgı ile tanınan Hızalan hoca karşıük veriyor: Herkes hem maaşmdan, hem Işinden memnun. Tek başıma ne yapabilirim ki? SATIN ALDIĞI LOKANTADA Sirkeci'deki KTFD'nin hava VEZNEDAR HANDAN zimmetine geçlren vezneti ar Handan Yiiksel PTT Baş Miidüîiüğünden 39 milyon 535 bin lira alclığı lokantacîa görülüyor. sahasını ihlal l i m m e t i n e 3 9 miSyon geçârmişti eden ucaga ihtar afısı yapıldı LEFKOŞE (a.a.) Kıbm Türk Fedeıe Devleti Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, KTFD hava sahasını ihlal eden ve Türk mevrileri üzerinde alçaktan uçan uçağa ihtar atışı yapıldığı nı açıkladı. Sözeü, dün yaptığı açıklama da, 3 şubat 1982 tarihinde gri renkte kimliğl belirsiz bir uça ğın, Akmcılardaki Türk mevzi leri üzerinden çok alçaktan uç tuğunın görüldüğünü ve uçağm Ercan kontrol külesi ile hiçbir temas kurmadığmın sap tandığım belirtti. Sözcü, KTFD hava sahasını ihlal eden bu uçağa, uçak hedef ahnmadan, bir piyade tüfe ği ile birkaç el ihtar atışı yapıl dığmı açıkladı. KTFD Dışişleri Bakanlığı söz ctisü, uçağın, Rum havacılık makamlarının verdiği yanhş bil gi uzerine KTFD hava sahası nı ihlal edip, Türk mevzileri üzerinde alçaktan uçtuğunu söy ledi. Sözca, durıımun derhal Bir leşmiş Milletler Banş Gücü nez dinde protesto edildiğini de be lırtti. Kıbrıs Rum yönetiml, olayı bahane ederek çeşitli kuruluş lara protestolar yağdırmıştı. Veznedar Handan 2 otomobil iki kat ve bir lokanta almıs îstanbul Haber Servlsl Zimmetine 39 milyon 535 bin li ra geçiren PTT veznedarı Han dan Yüksel paraları kocası istediği için aldığını söyledi. Yıllık iznini kullandıgı sırada 39 milyon 535 bin lira ile orta dan kaybolan, daha sonra da An kara'da bulunan Handan'ın bir lokanta, iki kat ve iki otomobil aldığı saptandı. İstanbul Emni yet Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre, PTT istan bul bölge Baş Müdürlüğü vez nedarlarmdan Handan Yüksel Ankara'da buHınarak İstanbul'a getirildi. 2. Şube Hırsızlık Masası yetki lilerine teslim edilen Y'üksel, ya pılan sorgulamasında, paraları kocasının isteği üzerine aldığmı söyledi. Olaydan 5 gün sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne kendisinin gelerek teslim olduğunu öne süren veznedar Han dan Yüksel, «aldığım paraları daha sonra yerine koyacaktım» dedi. îstanbui Emniyet Müdürlüğü binasmda basın mensupları ile görüştürülen Yüksel şöyle ko nuştu, «Paraları eskl kocamın isteği üzerine aldım. Ve bir ba vula koyarak binadan çıkarttım. Bu paraları daha sonra açtığımız gazinodan gelen kârla yerine koyacaktım».. 39 milyon 535 bin liranın tamamını koca sına verdiğini söyleyen Handan Yüksel aldığı paraları yerina koyduktan sonra, lstifa etmeyi Izmir Belediyesi ESHOT Genel Müdürl.üğünün metropol alan İçinde yurttaşlara hizmet götürdüğü otobüs ışletmesinde encürnence alınan zam kararı Bakonlığin onaylamasından sonra yürürlüğe girdi. Ancak abonman biletlerl uygulamasının sürdürüldüğü Izmir'de zamlı bilet almok isteyen, ya da ellerindeki bileti fark vererek değiştırmek isteyen yurttaşlar büyük sıkıntı cekti. Bilet değiştirme gişeleri ile yeni biletlerin satıldıöı gişilerde iki gün boyunca uzun kuyruklar oluştu. İlk gün kenai «İnsiyatiflerini» kullanan otobüs sürücüleri, eski biletlerle yolcu taşıma girişlrninde bulundular. Sürücüler, kendilerıne karı şan otobüs kontrollerine, «Millet Işine gec ka*ıyor. Bu zam bir gün önce açıklandı. Niye dün yeni biletier salışa cıkarılmadı? Uyguiayıcıların tou ihmall vatandaşın işinden olmasına neden olmamalı» diyerek yanıt veriyorlardı. Yurttaşlann iki günlük sıkıntısmın özerıne Belediye Başkanı Cahit Giinay, verel basına yaptığı açıklamada, «Yeni zamma karşın zararına yolcu tcşıyoruz» demesi de tartışmalara yol açtı. Belediye Başkanının savına göre, 15 liradan 20 liraya çıkartılan biletlere karşın belediye yolcu başına 14.5 lira zarar ediyor. ve Arafaf... Mikis Teodarakis adını duymayanınız pek yok gibidir. Dünyanın ünlü kompozitörlerinden sayıian ve sırtakinin eski imparatoru şu anda parlamentoda Yunan Komünist Partisi'nden millet vekili olarak görevini yapıyor. Teodarokis, FKÖ iıderi Yaser Arafaî'a Filistin Devleti icin ulusal bir marş yaz ma önerisinde bulunmuş. «Halk için halktan doğan bir halk müzigi yaratmak İCİn herşeyi belirttim ve salık verdim» diyor, ünlü müzisyen. Arafat ise, bu öneri ye karşı temkinli davranmış ve yanıtını saklı tutmuş. ESKİ KOCA3I EMNİYETTE Bir süreden beri gözuiîıRdu bulunan İrfan Yüksel ve kızı Emniyet Müdürlüğünde. düşündüğünü belirtti. Bir süreden beri gözaltında bulunan eski kocası İrfan Yük sel ve bazı yakmları ile yüzleş tirilen Handan kısa sorgulama sında yaptığı tüm harcamaları itiraf etti. Yetküiler PTT veznedannm Pangaltı'da iki daire, iki otomo bil ve Kurtuluş'ta «Tadal» ad lı bir lokanta ile 2 milyon 500 bin liralık tahvil aldığımn sap tandığım bildirdiler. Zimmetine geçirdiği paralar la kaçan Handan Yüksel'in söz konusu daireleri döşemek için de 20 milyon liralık harcama yaptığı öğrenildi. Ankara'da bu lunan veznedar Handan Yüksel, Hırsızlık Masası yetkilile rince yapılan sorgulamasından sonra Adliye'ye sevk edilecek. öte yandan Yüksel'in aldığı daireler, otomobiller ile Kurtuluş'takl lokantaya el konuldu ğu bildirildl. Sağ görüşlü iki sanık hakkındaki ölüm cezası kararı Danışma Meclisi'ne geldî.. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Haklarındaki ölüm ceza sı kararı Askeri Yargıtayca onaylanan sağ görüşlü sanıklar Kemal Özdemir ve Fikri Arıkan haklarındaki ölüm cezası kararı Danışma Meclisi Adalet Komisyonuna geldi. Sağ görüşlü sanıklar Arıkan ve Özöemir, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı (1) Numarau Askeri Mahkemesi'nce 14 Ekim 1978 tarihinde Veli Güneş ve Halim Kaplan adlı kişileri öldürdükleri gerekçesiyle ölüm cezasma nıahkum edilmişlerdi. «tmrahor Çuval Ciııayeti» olarak adlandınlan olayın samkiarmdan Kemai Özdemir ve Hacı Murtaza Coşkun halen firarda bulunuyorlar. Hacı Murtaza Coşkun adlı sanık da aynı olay nedeniyle önce ölüm cezasına mahkum edilmiş ancak cezanın bu sanık bakımın dan bozulması üzerine, mahkeme de bu bozma kararma uymuştu. Arıkan ve özdemir'in ölüm cezası kararları ile birlikte Danışma Meclisi Adalet Komisyonu'ndalti ölüm cezası kararlarının sayısı 29'a ulaştı. Danışma Meclisi 8 günlük aradan sonra calısmalarına yeniden basladı ANKARA, (Cumhuriyet Büro sp) Danışma Meclisi, bütçe görüşmelerinden sonra verilen 8 günlük ara tatilinden sonra calısmalarına yeniden başladı ve mahalli idare seçimlerüıin ertelenmesi yasasını benimsedi. Danışma Meclisinin dünkü birleşimini yöneten Başkanvekili Refık Kitapcıgil, bütçe görüşmeleri sırasında üyelerin olunılu katkılarına teşekkür etti. Kitapcıgil, Danışma Meclisi nin calısmalarına, bundan böy le bir anlayış beraberliği içinde sürmesini düedi. Gündem dışı bir konuşma ya pan kontenjan üyesi Abdullah Pulat Gözübüyük, İstanbul Bo ğazında meydana gelen son ka zalara değinerek, «boğazlarm geçlşte yabancı gemilere tam nan serbestiyle, boğaıların güvenliğl arasında herhangi bir bağdaşmazlık sözkonusu değil dir. Gerçekte boğazlarm güven liği sağlanmadan geçlş serbes tisinin anlamı ve faydası kalmaz» dedi. Daha sonra mahalli idare se çimlerinin ertelenmesi hakkında yasa tasarısı görüşülerek ka bul edildi. Tasarı, «1981 hazira nında yapılması hülane bağlanan snahalli idare orfianlan seçîmlerlnin siyasi parti ve seçim lerie ilprili yeni yasal düıenleme lcriıı yapılıncaya kadar ertelen mesini» öngörüyor. Tasarmın kabul edilmesınden sonra birleşimi yöneten • CALISMALARINA YENİDEN BAŞLAYAN DANIŞMA MEC LİSİ'NDE MAHALLİ İDARE SEÇİMLERİNİN ERTELENMESİ YASASI BENİMSENDİ Başkanvekili, gündemdekl 10 tane anlaşmanın onaylanmasma geçileceğini söyledi. Dışişleri Bakanlığı temsilcilerinin yetki belgesini istedi. Bakanlık tem sücilerinin gönderdiği yetki bel gesinin Milli Güvenlik Konseyi ne hitaben yazıldığını belirten Başkanvekili KitapcıgU, gündemdeki anlaşmalar maddesi nin görüşülemeyeceğini belirtti. Başkanvekili, Dışişleri Bakanlığı temsilcilerine yeni bir yetki belgesi gerektiğinl söyle di. Ancak Bakanlar Kurulu'nun toplantı halinde olması nedeniy le yetki belgesi getirilemedi. Bu nun •flzerlne gündemde bulunan 6831 sayüı orman yasasm da değişiklik yapan tasannın görüşülmesine başlandı. Orman Bakanlığı temsiicilerinin de yet ki belgesi konusunda yanlışlık lan olduğunu belirten Kitapcı gii, yetki belgesi yetersizliğinin görülmesi üzerine birleşimi bu gün saat 14.00'e erteledi. EMEKLt SANDIĞI KANTJNU Emekli Sandığı kanununun yürürlüğe girmesinden önce ku rulmuş olan bazı sosyal güven lik kurumlarmm emekli sandı gı kapsamına alınmasına ilişkin tasarı, Danışma Meclisi mall İs ler komisyonunda kabul edildi. Emekli Sandığı kanununa ek bir geçici madde eklenerek bu sandığa bağlanan sosyal güven lik kuruluşlan şunlar: özel İdarelerle Ankara Merkez Belediyesi ve İstanbul bir leşik idaresi sandığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Orman Ge nel MUdürlüğü, Beden Terbiya si Genel Müdürlüğü, îstanbul Üniversitesi, Hudut ve Sahiller Sağlık Müdürlügü, Devlet Hava Meydanlan işletmesi Genel Mü dürlüğü, PET işletmesi Genel Müdürlügü, Denizcilik Bankası TA.O ve T.C. Ziraat Bankası Genel MUdürlüğü. KARS ÜYESİNİN MEKTUBü Danışma Meclisi Kars Uyesl Abbas Gökçe, Anayasa Komisyonu Başkanlığı'na bir mektup yazarak, yeni Anayasa İle ku rulacak düzen içinde, «senatoya gerek olup olmadığını» sordu. Kars Üyesi Gökçe, TUrklye'nin parlementer olarak seçllebilecek kişllerin elverişll aday potansiyeline sahip olduğunu belirterek, «Mlllet Meclisi dışında ayrıca bir okıır yazar grubundan oluşacak senato ara maya gerek var mı? Kaldıkl Anayasa Mahkemesince yapılan esaslı bir denetim varlten, böyle blr denetim için ayrıca senato lnırulmasma Iıiç bir neden olmadığı kanısmdayun» dedi. İstanbul Haber Servisi Başbakan Bülent Ulusu'nun Lozan Anlaşması'ndan ödün ve rümeyeceğini açıkiaması Batı Trakya Türkleri arasında mem nunluk yarattı. Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada «Üzülerek İfade edelim kl 24 Temmuz lSZ'i Lozan Anlaşması'ndan Bülent Llusu hükümeti dönemine kadar baş bakanlık yapanlar Batı Trakya Türk lerine saminıl ve geniş yönlü llgi göstermediklerinden bu an laşmanın pek çok maddeleri Yunan hukümetlerince mülga hale getiriüniş ve soydaş toplulukları ise ezüdlkçe ezilmiştir. Halen soydaslarımız Istendiği tarzda ve Lozan Anlaşması gereğl ne sosyokültürel ve ne de sosyoekonomik hakların dan istifade edememektedir. Bülent Vlusu Hükümeti'nin mağdur soydaş topluluğuna gösterdiğl oiddl ve geniş yönlü Batı Trakya'da adeta bir milli bayram sevinci meydana getlrmistir. Bu durıunu dikkate alan Batı Trakyalı soydaşlanmıas basta Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren ile MGK üyelerine ve Başbakan Bülent Llusu ile ilgilt bakanlara açık teşekkür mesajları gön dermektedir» denildi. Açıklamada, Haymatlos statüsüne tabi olan 282 soydaşımızın Türk vatandaşlığına geç melerinin Batı Trakya Türkle ri arasındaki «evinci arttırdığı da bUdirildi ve Izmit'e 7 Mart 1982 guntl «Atotiirk ve Ba tı Trakya Türkleri 2. Konferan sı»nın toplanacağı duyuruldu. USusu'nun açıkiaması Batı Trakya ri arasında yarattı Dogumhanede akvoryum Polonyalı fllm yönetmenl Roman Polanskl ünlü Alman besteci VVolfgang Ama deus Mozart'ın hayatını konu alan filminln başrolü için nihayet ideal oyuncuyu buldu. Polanski Mozart'ı kendisi canlandıracak. «Amadeus» adıyla Broadway'de büyük başarı kazanan tiyatro oyununun hem yönetiminl, hem başro. lünü üstlenen Polanski durumdan memnun: «Kendlml yönetmekte güçlük çekmiyo rum ben uysal bir oyuncuyumdur.» Hacettepe Hastanesi'nin doğumhane bölümünün önündeki koridorun duvarlarım hiç gördünüz mü? Bizde eski bir gelenektir tuvalet duvarlanna yazı yazmak. Hattâ bu, «tuvalet edeblyatı» diye tanımlanır. İşte, buna benzer bir edebiyat da doğumhanenin duvarlannda var: Oğlum ya da, kızım ne olur gel artık. Bende takat kalmadı. 12 saattir buradayım. Bir başkası: Bekliyoruz, oğlan mı, kız mı, ama senden önce biz doğurduk. Bu yazınm hemen altına bir ayraç açılmış. (Oğlan olsun). Sonra yazı devam ediyor: Oldu. Saat 17.30. Bir başka duvar yazısında da hastane yetkililerine doğumhanenin önünde, «dokuz doğuranlar» için bir öneri getirilmiş: Bu ne biçim bekleme salonu, kınk bir sandalye, loş bir koridor. însan buraya bir akvaryum koymaz mı, bekleyenler oyalansm diye? Zonguldak'lı müteahhitler Ankara'da. Türkiye'run birçok kentinde olduğu gibi Zonguldak'ta da önemli bir sorun var: Kaçak inşaat. Bir kaçak inşaattan Zonguldaklılar bıkrruş durumda. Çünkü bir yandan kent planlaması ve imar planlan birbiri arkasına uygulanmaya konulmak isteniyor ve halka bu yönde «telkinler» yapılıyor. öte yandan «bazı vatandaşlar» bu yöndekl planları ve uyanlan kulak ardı ederek bildiklerini okuyorlar. Kaçak inşaatla uğrasan Zonguldaklı «işadamlan» başka «işierle» de meşgul oluyorlar. örneğin, kentin spor kulübü yöneticiliğini de üstlenebiliyorlar. Kaçak inşaattan kazandıkları paralan da yüıe çeşitli çevrelerde açıklamaktan kaçınmıyorlar. Söyledikleri rakamlar da milyarlarla ölçülüyor. Kaçak İnşaat öyküieri Zon guldak'ı öylesine sarmıs ki, iş sonunda kentin en üst duzeydeki yöneticilerinin olaya «müdahalesine» yol açmış. Ancak, Zonguldak'm kaçan lnsaatçılan şündi Ankara'dalar. özellikle îller Bankasından yaptıklan inşaat için «Izin» koparmaya çalışıyorlar. Imar planlanna aykırı inşaatlar için «tzin alabllecekleri çok kuşkulu». Ne var ki, Zonguldaklı'lar da «Biz bu işin peşinl bırakmayız, kaçak inşaatlarla hlç kimseyi zengin etmeye niyetimlz yok» diyorlar... Bakalım halkın iradesi mi, kaçak inşaatçıların inat lan mı? HİSt!. A.SJ Ege'nin senatosu... Ege Onlversitesl aon olagan senato toplantısında bazı docentleıin profesörlüfiünü görüştü. Sıra Ziraat Fakültesi Derl Teknolo|lsl Kürsüsü'nden Doçent Tuncay Yakalı'ya gelmiştl. Yakalı, yoğun akademlk çaiışmaları ile billnen bir blllm adamı Idl. Bu nedenle oylamada hlç bir sorun olmadı ve profesörljlğö onaylandı. Ancak film bundan Bonra koptu. Elektronlk Hesap Merkezl Mudürü ve aynı zamanda ziraatçı olan Prof. Dr. Oğuz Manas yeniden görüşme Isteml İle söz aldı. Oğuz Manas meslektaşı Doç. Yakalı'nın bazı nlteüklorlnden söz ettl. Senato'da zabıt tutulmadığı İçin bunların ne olduğunu bilemiyoruz. Ancak anlatılanlarin billm adamı değerlendlrecek kıstasların olmodığını öğrendik. Bunun üzerine akademlk gelenek bozularak bir kez daha oylama yapıldı. Ve daha önce evet diyen senatörler bu kez Doç. Yakalı'nın profasörlüğü için hayır dedller. 4P GÖSTEBÎ SANATEDEBİYAT ^B Şahin Kaygun vefotoğrafçıiığs Şubat sayısında tstanbul Haber Serviri Ga«et«cı ve Bosfor Turizm Şirketleri Topluluğu Yönetim Kurullan Başkanı Feyyaz Tokar'a Federal Almanya'nm Bavyera eyaletinin şeref şilti verildi. Tokar, Bonn'daki yabancı basın cemiyetine Uye olmuş ilk TUrk gazetecisl. Bosfor Turizm Şirketi de 1964 yılından bu yana Bavyera eyalet başken ti MUnih ile İstanbul arasında Alman Devlet Otobüs İşletmesiyle birlikte Avrupa Otobüs Birliğl hattını çahştıran Türk kurulusu. Feyyaz Tokar'a Bavyera eyaletinin şeref şildi verildi Hic olur mu? Karne döneml dolayısıyla uzmanlar ana babaları uyarıyorlar: Çocuklannızın başarısızlığmı yüzlerine vurup morallerini bozmayın. Aşkolsun! Hiç öyle şeyler yapar mıyız? Koca göbekli bıyıklı büyükierin başarısızlıklarım bile yiizlerine vurmuyonız.