28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 I NSANLIK var olduğu günden bu yano ge1 rek bitkisel gerekse hayvansaı ürünlere ' gereksinme duymuştur. Bugün cağdaş bıllm ve tekniğın sağladığı olanaklarla Dazı yapay maddeler blr kısım tarım ürünlennin yerini tutabilir hale gelmişse de, özde değışen fazla bir şey olmamıştır. İnsanlann beslenme, barınma, örtünme ve korunma glbi zorunlu gerekslnmelerlni karşılama bakımından ilk cağlardakl ataları glbl bitkisel ve hoyvansal ürünlere gereksinme duyduklan bilinmektedir. Doğadcn yararlanma şekilleri deniz diplerinden, Cok soğuk ve çok sıcak yörelere doğru genişlemlş oısa da edilgin (pasif) yararlanma yerine etkln (aktlf) üretim yöntemleri geliştirilse de Insanoğlu, ormancılık ve bolıkçılığı da kapsoyocak blcimde en genel tanımı ile tarımo önem vermek zorundadır. Aklını kullanarak geliştirdiği üretim oraçlarıyla doğuya gittikce daha büyük oranda egemen olma olanağına kavuşan insanoğlu, b'yolojik bir tür olarak da sayıca coğalmaktadır. Biümsel gelişmelere koşut olarak yeryüzündekl Insan soyısı artmış ve bunların gereksinme duydukları ürün miktarları da doğai olarak çoğaimıştır. Uygarlık düzeyindeki ilerleme bir yandan da gereksinmelerin çeşitlenmesine ve çoğalmasına yol acmtştır. Günümüzün Insanı, ömrunün büyük blr kısmı ylyecek toplamakla geçen, buna karşın uzun sürell aclıklara katlanmak durumunda olan ataları ile karşıtaştınlamaz. Amaç biyoloiik varlığı sürdürecek ölçüde beslenmenin cok ötesinde, alışkanlık ve zevk öğelerlnl de iceren, büyük blr çeaitllllk gösteren tür ve nitelikte besinleri hemen her zaman uretebilmektlr, Cağdaş Insana soğuk ve sıcaktan korunacak bicimde örtünmek yetmiyor, çeşit ceşit anlayış ve beğenllere göre 16 ŞUBAT 1982 Bu Yanılgıya Dur Demeli VERİMLÎ T0PRAKLARIM1ZI. GEREKSİZ YERE YOK EDtYORUZ. TARTM DÎŞI AMAÇLARDA BU VERİMLİ TOPRAKLARIMIZI, OVALAREVnZI YOKOLMAKTAN KURTARMAK GEREKİR. Doç. Dr. Cengiz CAKIR güc ve masraflıdır. Özellikle yerle$lm alanları yakınındaki tarımsal arazllerin korunmaları cok önemlidir. Binyıllar boyunca oluşagelmış bir doğal ve rim gızıl gücüne sahip venmli tarım alanları, sanayi bolgeleri, alt yapı tesislerl, yerleşlm alanları v b odı altında gerl dönülemez b'çlmde yok edilmektedir. Üstteki verimli toprak tabakası sıyrılarak yol, bina v.b. yapımında kullanılan bir arazl sonradan hata anlaşılıp bu kul lanin bıciminden vozgecilse bile, tanmsal acıdan yitirilmiş sayılır. Yeniden tarımsal Orettme kazanılması icin o kadar cok rnasraf flereklr ki böyle blr glrlşlmin ekonomlkllflinden sö7 edilemez. Üzülerek belirtmek gerekir ki. ceşltll gerekcelerle verimli tarım alanlarının tarım dışı amaclarla kullanıma sokulması tüm ülkede akıl almaz boyutta yaygınlık kazanmaktadır. Bu nu kanıtlamak icin uzun boylu arastırma, sayısal veriler derlemeye qerek yoktur Blr gezl sırasındaki gözlemler, yakın cevreyi azıcık dlkkatle gözleme ileri sürülen görüşlerln doğru Ege Ünlversitesl Ziraat Fakültesl glylm kuşam gerekll. Bu gereksinmelerin karşılanabllmesi ise genelllkle tarımsal üretim yapılması ile olasıdır. Tarımsal üretimin gerçekleştirilmesi icın emek ,doğa ve anamal olmak üzere üc ana grupta toplanabilen üretim etmenleri gereklidir. Üretim etmenlerinin her blri öbürlerını tamamlayıcı nitelikte olduğundan birl ötekinden daha önemli olamoz. Ancak cok özel durumlar dışında, üretima özgülenebilecek (tahsls edilebilecek) arazi miktarı sınırlıdır. Arazinin yeniden üretıml söz konusu değildir ve toprağın oluşumu bln yılları kapsayan bir sürectir. Bu nedenlerle arazinin oransal öneminin daha faz îa olduğunu savunmak olasıdır. ••• Arazinin tarımsal üretime özgülendiği zaman sağlayacağı verim önemli olduğu gibl arazinin konumu da önemlidir. İnsanlann yerleştiği alanlardan cok uzakta yer alan verimli bir alando yetlştlrllen tarımsal ürünlerin fazlaca bir değeri olamaz. Çönkü genelllkle tarım ürün. leri cabuk bozulan ürünler olup taşmmaları luğunu kamtlamaya yetecektlr. Büyük kentler öncelikle verimli alanlara tioğ ru büyume göstenyor. Karayolu, demlryolu ve öbür alt yapı tesısleri beikı yapım kolaylığı dikkate alınarak en verimli alanları yok ederek yapılıyor. Havaalanı yapılan ve yapımı tasarlanan yerlerden coğu önemli ölcüde tarım arazısmın eiden cıkmosına neden oluyor. Bırınci, ıkinci ücüncü, dördüncü sanayi bolgelermin en uygun yerlere yapıldığı söylenemez. Büyuk kentler yöresinde sanayi bölgesı olacak verimli alanlardan başka yer bulunamaz mı? Gazoz bısiklet, makarna fabrikası, şantiye binası, 'ojman, servis Istosyonu, hastane ve okul vapmak üzere daha uvgun yerler bulmak ıcln düşünmek külfetine katlanamaz mıyız? Herhangi bir karayolundan gecerken sanırım icmiz burkularak gözleyeceksiniz depo, antrepo, fabrika adı altında güzelim meyve bahcelerine kıyıldığını. Hem özel hem de kamu kuruluşlarınin aynı umursamazlık icinde kıyıma katıldığını levhalardan izleyebileceksinlz. Iclnde bulunduğumuz şu durumda ve en kısa sürede toplumun olduğu kadar ge'erek kuşakların da yasama umudunu vck edecek blr davranış İcinde oldufjumuzun bilincine varmalıyız. Kısa d.önemli birevsel kâr hesaplannın bedellnl toplum ve insanlık olarak cok paholıya ödeyeceflız Toolumun uzun vadeli yarariarını göz önünrie tutarak akılcı bir yaklaşımla toplumsal maliyeti en aza Indlreoek bir arazi kullanım plnnlaması şart'ır. Bövle bir planlamayı qerceklestirecek ve denetlevpcek bir ''evlet organı gereklidir Asıl denptlemeiin i9e toplumun bu yönde bilinclenip kf»nd' yarnrıannı savunur haie qelmesivle gercekleçeceğı kuşkusuzdur. Aslanım Haig... slanım Haig... ıPırıl pırıl gözler, kurt gibi bakışlar, fiyakalı giysl' ler, şık kravatıar... Ûylasıne sivilleşmiş kı general Haig, ilk bakışta eski bir asker demezsiniz. Oysa bırkac yıl öncekı NATO Başkumandanı, şimdi ABD Dışışleri Bakanı... Kocum benlm... Poionya sorunu yüzünden bindirdikce^1 bindirıyor Moskova'ya: giydırdıkce giydiriyor Sovyetlere... Gözü hıcbır seyı görmüyor; başta El Salvador olmak üzere tüm dunyadaki Amerikancı askerı dıktaları Vaşington'un desteklerresıne karşın «Poionya da Poionya» diyor. Sanki veryüzünde tum askeri yöneticiler haritaaan silinmlş: varsa Poionya, yoksa Poionya... Enayıliğınden mı yapıyor bunu Haig? Yok canım. Modrifte Avrupa Güvenllk ve İşbirliğl toplantısı yapıldı. Amac: Helslnki Sonuc Belge6inde kuralları konmuş olan uluslararası duzenin nasıl yürüdüğünü izlemek, konuşmak, tartışmak... Bu toplantıya ilişkin yazısında Mehmet Ali Birand (12 Subat 1982 Mllllyet) şunları yazıyor: «Konferansm en heyecanlı oturumu yeni bitmlftl. Amerikan Dı»lşleri Bakanı Haig, Norvec Dışislerl Bakanı Stray ve İlter Türkmen konuşuyorlardı. Biraz öncs Sovyetler B'rliğl konuşmuş ve Polenva konusundo e'eştiri OfiMrrn Bitılı'oro s°r\ bir yonı» Virmistî. Askeri vönetimler konucunda 8an Snlvadordan tutun da Amerika'nın desteklediöl tüm askeri yonetimleri yarin dibine batırmıştı. Ardından da oturum boşkanı Polonya OışIşleri Bakanı toplantıyı kesip ctımavo ertelediğfnl açıklayınca kıyamet kopmuştu. Co^u kiRinir! dikkatinl çeken Rusya'nın Türklye konusunda b!r kelime dahi etmemiş oimasıydı. (...) Moskova konferansta Türkiye'yl diğer askeri yönetimlerle aynı küfeys koymadı. Norvec Dısifleri Bckanımn da bu durum dikkatini cekmiştl. Haig ve Türkmen ile «ohbet edarken kor.uyu actı: Çok ilgimi cekti, Rusya Türkiye'ye hlç değinmedi. Türkmen gülümsedi, Ekselons bunun nedeni basit. Rusya kendi kendlne Türkiye'nin Norvec glbi dostları oiduğuna göre bixe gerek yok demlştir. ve onun için değlnmemlştir.» Canım, Türklye'mizde köy kahvelerlne değin her yerde artık cfıs polltıka konuşuluyor Anadolu toptağı eskısi g'bi değil: Haıg'i, Reagan'ı VVelnberger'i ceblnden cıkaracak carıklı erkanıharpler yetiştiriyor. Carıklı erkanıharp diyor kh Bu Haig neden Polonya'nın üstüne üstüne gidiyor? Cünkü Batı'da sağ kanat Polonyo dedikce, sol kanat Türkiyo diyor, Tırmundıra tırmandıra pişirıyorlar. Haia Moskova'nın Polonvn yu^undpn üstüne üstüne gittikce ne olacak? Moskova da ağzını acıp Türkıye'yl ortcıvo cttı mı =ıe "sv'3 finmbın "''U lurkıve'le Öv'e nır ortam oluşur kl, VVashington, Basra Körfezl'ne atlamak icm Anadolu'da ıstedıklerını kolayca elde edebılır Sovyetlerin her cıkışı Türkıye'yi Amerıkanın kucağına ıtmek ısteyenlerın ışlne yaramıştır. ikınci Dunya Savaşı sonrasınm gerceğı budur Burhan 1ARFAD Camasır Makinesiz Yasayabilmek esctplamıcı Oğrencilere ev ödevlerî gerekli mi? Okullanmızda öğretmenierimizin, öğrencilerlmlze verdikleri ödevler: gUnümüze değin tar tışıla Relmi"îtir. B^zen bu fidevlerin zorluğu, çoklugıı, yersiz ve gereksizliği eleştirülrken; bazen de yokluğundan yakınıl rnıştır. Ve gerçekten, eleştirilerin haklıhk kazandığı somut örnekler bulunabilmektedir. Ama bu, ödevin gereksiz olduğunu kamtlamaz. Eilinmeden haksız eleştiriler de olmuştur. Gereğinden güç, <;ok zaman alıcı ödevler verildiğini de izliyoruz zaman zaman. Ancak genel likle gereği gibi ödevler veriyor ögretmenlerimız. öğrencilerimize verilen ödnv lerin gerekli mi, değil mi, olduSunu tartışmayacagız. Biz ge reiine inanıyoruz. Peki nedir bu. Sayın Millî Eftitim Bakanımıza kadar yansımı$ ve kendilerlnin müdahalesini gerektiren konu? Evet, ev ödevlerî konusu, daha doğrusu eğitsel olmayan, olçüsuz ve amaçlaıa ters üüşen ödevler olmsiı bunlar., Mıllı Eğitim'in doruğundan dogan tepki ve alınan önlemden, bunu anhyoruz. Okul, öğretmen ve anne ba balann, çoouklarmm eğıtimlerim en yüksek düzeyde sağlamak gibi ortak bır beklfntuerı vardır. Eğitimın; aile, topiumsal yaşanı icinde de ve kıtle iletişim araçlan ile de sa£lanabildığı (Korarolsüz, örgütsllz, geleneksel, keyh) bir gerçek olmakla bırliktu, planlı eğıtım okulun görevldır. Okulu, öğretmenierimızi aıleye, anne babaya, tüm velılere oku! dışı eğıtıme ulaştıran, onlarla cşgüdümü gergekleştırmeye yarayan, okul dışı eğıti mi yünlendırebilecek ve ona yeterli eğıtsel araçlar sağlayabilmenln yollarından bıri de oğrencilere verılecek öclevler ve özellikle ev ödevleri olmaıı. Ev ödevlerinin eğitsel değerde, nitehkli, Öğrencüerin yaşla rına, bilgi ve.beceri düaeylenne tıygun, Ogrehdlerin bir yerde tlgl ve gerekslnimlerini de karşılayacak, onları sıkmadıgı gibi, hoşça vakit geçirmelevini sağlayacaî, öğrenciye, kışiye ış başarma zevk ve heyecanı tattıracak uğraşılar olması beklenir. Ayha» GÖLCÜK tZMİT ylık sanat dergisl Gösteri'nln son sayısmda Fransız sayısında Fransız şair ve yazarı Philippe Soupault ile yapılmış blr konuşmanın Türkce çevirisi var. Yazı: «Siyasal bağlanma bir tür Iğdiş olmadır» başlığını taşıyor. A Söyleşl yapıldığı günlerde 83 yaşında olan F. Soupault. gerceküstücü Fransız edeblyatının üc buyüklerlnden blrldir. Ücıerden ikisi olan Aragon ve Breton, bir Sure sonra o cizglden uzaklaşarak toplum gercekierlnl daha keeln acıdan değerlendlrme yolunu secmiş, toplum olaylarını politikacı kişiliğlyle değerlendlrmişlerdlr. Soupault ise gerceküstücü yolda kalmıştır. Ne var ki, onun gerçeküstücülüğü, anlaşılmazlıkların, tuhaflıkların, çarpıklıkların bir karmaşası deĞildlr. tBaşta gerceküstücülüğün etklsl tam blr skandaldı. Tam blr kopuştu. Bu etkl bircok alana yayıldı. GercekÜ3tücü 6özcüğü bile tek başına bir servetti. Bugün. gerçeküetucü clnayetler bile var. Tuhaf ve benzersiz bir şey tanımlanamayınca hemen gercekü6tücu damgası yapıştırılıyor.» Philippe Soupault, «Bugunkü toplumda en cok neye tepkl duyuyorsunuz?» sarusunu şöyle cevaplıyor. <Bur|uvalaşmaya, yanl para harcamaktakl kolaylıklara. Cevremlzdeki otomobll, yazlık ev, camasır makinesl. televlzyon sayısma bir bakın. Genclerln pahalı motoslkletlerinl de unutmayın. insanları sadece sahlp olmaya yönelten bu tür blr teknlk gellşmeyl reddediyorum. Üstellk bu parayı nasıl kazondıklarmı da merak edlyorum. In8an b!r çamcşır makinesl sahibl olmadan da yaşayabilir.» Soupault'un g6rmedlğl blr toplumblllm gerceğl var. Kapltallst toplum düzeninin hızlı bir tuketim ekonomlslne dayandığını unutuyor. Kapitallst düzenin ayakta kalabllmesi icin camaşır makinelerinin, televizyonların, bilgisayarlann daha çok satılması zorunludur. Philippe Soupault, UNESCO ad'na 1949 yılında Turklye'ye gelmlşti. Ankara ve Istanbul'da blr sure kalmış, Türk sıneması, radyosu ve basını konusunda Incelemeler yapmıştı. istanbul'da kaldığı günlerde tanışmıştık. Daha cok Türk fılmlerl üzerine konuşmuştuk. O günlerde gösterllmekte olan «Vurun Kahpeye» fllmlni görmek Istlyordu. Istanbul'un cünya capında ünlu blr restoranında blr llkte öğle yemeğl yerken söyleşmiştik. Yumuşak, Insancıl, başka kültürden olanlara üstten bakmayan bir kişiliğl vardı. Soupault bir başka gün Kadıköy Opera slnemasında Vurun Kahpeye Mmini, rejisörü ve baş kadin oyuncusuyla blrl'kte iz'emişti. Filmin akışını görüntülerden hemen kavrıyor, Lutfi Akad'm diyologları Fransızcoya aktarmasını gerekll bulmuyordu. Film süresince ve film bittlğinde heyecanlıydı Ummadığı bir olayla karşılaşmanın mutluluğu ic'mdeydl. Filmin gercekçi ve çarpıcı anlatımını cok sevmlştl. Sezer Sezin'in fizik yanını da, anlatım gücünu de. Bunu belirtirken, Vurun Kahpeye'nln Cannes film festivaline çönderilmeslni sa|ık vermiştl. 83 yaşında Soupault'nun sözlerinl okuyunca 33 yıl önceleri hatırladım. Türk toplumun ekcnoml alanında duştüğü cıkmazları, yaşadığı bunalımları da düşünmezlik edemedim. Zira Fransız şair o yazısının blr yerınde, gunümüz Fransası icin duyduğu kaygıları dile getirırken Hltler ve faşizmi blr karabasan gibi hatırlaması IIginc ve gercekci: 1930'lu yıllarda Almanya'da yaşamış olan Soupault şöyle dtyor: tKorkuyorum. Hitler'in tırmanışını tam yerlnde gördüm, Izledim. Başlangıcta cevresinde sadece beş on klşl vardı. Tırmanan enflasyon, işsizllk, fflasın eşiğindeki kücük buriuvalar ve kücük gruplar. Bu koşullar Fransa'da da hızla oluşabillr.» Sadece Fransa'da mı? Şüi'de ve ötekl Latln Amerlka ülkelerinde olaylarm gelışmesl, yakın ve Uzak Doğu ülkelerinın gidişlerl? Fransız şalrl, 1949'da UNESCO adına Inceledlğl blzlm TRT'nin reklam programlarını Izleyebüseydi acoba ne derdl? Soupault: «Camaşır makinesiz de yaşanabilir» diyor. O diyor amma, tüketim ekonomisi böyle düşünmüyor. Kapatılan 198182 yıllarının okuma yazmada, sıcrayış yılları olacağı açıktır. Bu calışmanın devamlı olması ile cehalet ortadan kaldırılabılır. Ancak sadece bu yetmez sanırım. OKuma yazma bilmek, insanoğluna günümüzde yetmerrektedir. Bilgi ve kültür sevlyeslnın yükselmesi. toplumun kalkınması ve llerlemesinae zorunlu'uktur. BU sorunluluk karşısmdo, oku. mayı ve yazmayı öğrenen kişilere ,bilgi düzeyini yükseltecek olanakların tanınması gerekir. Cevremizde görebildlğlm kadarıyla, baıı köy ortaokullarının kapatıldığı gözlenlyor. Mıllı Eğitim Bakanlığının öğrencl sayıları ylrmlnın altında olan ortaokullart kapatma kararı aldığı eöylenlyor. Zoman zaman öğrencl sayısı ortaokullar yirminin üzerinde olan okullann da kapatılması görüliıyor. Öğrenci sayısı ne olursa oısun, bu ukulların kapatılması yanlıştır. Bu okullann kapatılması sonucu okuma oıanağını bulduğunu sanan öğrencılerın bu olanaklarınin ellerlnden alınması üzücüdür. Bu ögrencilerden çok azı okuyablliyor. Geriye kalanlar İse okuiu bırakmak zorunda kalıyor. Atatürk Yılı ve okumayazma seferberliğinin, icinde bulunduğumuz bu yıllarda, kapatılan bu gib' okulların yeniden acılmasını ve oçıkta kalan oğrencilere bakanlığın elini uzatmasını dılerim. Latif TO^LU Gördes MANİSA • Plan onaylansrsa konuf sahîbi olacağız yurttaşlann konut sahibl olmalan ve kiracılık gibi dev ejderin günden güne ateşten bir gömlek oluşunun önlenmesi için çalışmalar yapıhyor. Ancak bürokrasi, bu çabaları bazı koçullarda sıfıra indiriyor. Vezirköprü'da 78 yıl önce konut edinmek isteyen vatandaşlarca birçok konut kooperatifler! kuruldu. MUcavir alan larda arsalan alındı. Ama gelln görün ki, bu arsalann kent planına alınmasma rağmen Ve zirköprü'nün mücavir saha pla mn yapılıp bitmesi için 78 yıl kaîi gelmedl. Plan, yıllardır tller Bankası ile Vezirköprij arasında sürün dü. Nlhayet tller Bankası Genel Müdürlügirnden çıkabildi. Simdl tmar îskan Bakanlıftmda, burada da bir parafe en az bir yılı alıvormu». VezirköprU mücavir saha pianı kac vıl. belki de kac asır sonra biter. Bizlere değil de torunlarımıza aea ba ev yapma olanagı bulablllr miyiz? Saym Başbakanımız, Sayın tmar îskan Bakanımız; Vezirköprü İmar Planı ve ka dastrosu ne zaman biteoak de blzler ev yapma olanağına kavuşacaftız. Yardımlarınızı, bu konudakl olumlu vanıtmızı bek llyoruz. EmrulİRh DİNLER, Mustafa SAKINÇ Yakup AKDAG VeztrköprU Aslanım Haig... Kocum benım. Bilmez mi bu oyunları? Sovyetlerln üstüne Dstüne gıtmesi Polonya'yı sevdigınden mi?Oemokrası tutkusundan mı? Leh Valesa'yı bağrına bastığından mı? Dayonışma Sendikasına aşkından mı? Yoksa Avrupa'da dışlanmak istenen Türkrye'nin üstüne bir de Sovyetlerden soğuk rüzgârlar estirip Ankara'yı ketempereye getirmek mıdir Haıg'in amacı? Haig şunu bllmelı kı, Türklye eski Türklye artık gözümüz açıldi; dost kazığı nedir blllyoruz. Müstahdeme de fazia mesai verilmeli 657 sayılı devlet memurları yasasına, hademeler yani müstahdemler de tabidir. Dlğer amir ve memurlardan bir saat önce çahşmaya başlar, blr saat sonra işi bırakırlar. Şöyleki; sabahları erken Relip sobaları yakmak, idarecilerin masa ve odalannı temizlernek, görevlerl arasındadır. Sayın Maliye Bakanımızın blr demecini 16 ocak günü gassetelerde okudum. 1, 2 ve 3. derecede çalışanlara lazla mesai verllecektir dlyorlar. Bizler de memur savılıyoruz. Çalışma aaatlmiz sabah saat 07.de bashyor, ak?am 17.30'dan sonra sona erlvor. Günde iki saat fazla mesainln biz mUstahdemlere de verilmesinl, müstahdemlerin eğitim Ödaneftinden faydalanması İcin yan ödememizin memurlara yakışır bir düzeye çıkarılmasım dlliyorum. Beslr OÜLER Elbistan (Cumhuriyet 16 ŞUBAT 1932 Berlln 15 (a.a.) Htndenburg Alman Beislcum hurluğu'na adaylığım koy mayı kabul etmiştlr. Ken dlsl İlk seçim devresinde komünlst Thaelman ve Hltler'ln rekabetl tle karsılasacaktır. Hitler, bu hafta içinde împaratorluk Mecllsi'nde Brunswick hUkümeti Yüksek öğrenimde sonsuz sınav hakkı isteniyor Yüksek öğrenimcle öğrenlm süresinin dışında iki sene tölerans tanınmıştır, bir süreden beri uygulanan yasayla. Eskiden sonsuz olan sınava girme haklu, daha sonra 4 sene toleransa, giderek iki sene toleransa kadar düşürulmtiştür. Yüksek öğrenim Gençliğlnin icinde bulunduğu maddî, manevî, sosyal güçlükler hlç dikkate alınmamıştır. Yüksek öğrenimde geçmişte yaşanan anar şik olaylar, ailelerinden uzakta ikamet etmek zorunda kalan büyük çoğunluğıın bannma, yeme lçme sorunlan ve bunların doğ^ırduğu psikolojik huzursuzluklar, başanh bir yüksek ögrenimi engelleyen unsuriar olmuçtur. Öyle ki bir gün boyu süren dersler bitip îakülteden çıktıgımızda, o gece nerede kalacağımızı bilemediğimiz günlerin sayısı bir hayli fazladır. Yüksek öğrenimini son sımfa kadar getirip, saydığımız nedenlerden dolayı okuma hakkım kaybedenler çoktur. Bunlar, böylesi bir durumu haketmemişlerdir. Son sınıfa kadar gelen bir insan, elbette ki gerl zekalı değildir. Bun'.arın belgplenmesiyle, hem kisiler boşluğa itilmekte, hem ailelerin ve devletin yaptığı masraflar, bir sonuç alınmaksızın boşa harcanmış olmaktadır. îlgllilerin tum bunları dikkate alarak, Yüksek Ögrenim Yasasında hiç olmazsa son sınıf öğrencilerine sonsuz sınav imkanı tammalan adil bir karar olacaktır. Ayrıca çıkanlacak böyle bir karar Universiteye yeni glrenler içln de sorun teşkil etmeyecektir. Salim BEKTA$ ANKARA Eşim Ankara'da çahşıyor, beni Afyon'a afadılar Ben Kültür ve Turlzm Bakanlığı, Bakanlık Merkez Töşkllotı Tanıtma Genel Müdürlüğü'nde calışmaktayken: 3.6.1981 tarihlnde Afyon Turlzm Mudürlüğü'ne atamam yapılmıştı. Benim eşim Ankara'da dlğer blr kamu kuruluşunda calışmaktadır. Eşlmln calışmasıyla llgill bllgl ve belgeler llgllllere zamanında verllmlştlr. Atamamın yopılması İçln llgililere çeşltll tarlhlerde yazılı ve sözlü müracaatlarım olmuştur. Fakat ylne de olumlu cevap alamadım. Son olarak 8.12.1981 tarlhll dllekcemle Başbakanlık'ın yaymladığı, taylnlerde eş durumuyla llgill 23.9.1981 tarlh ÖYGM 383 10992 sayılı ve 1981/88 serl nolu genelgenin dlkkate alınmasını Istemiştlm. Genelge gereği yapılmamış ve talebime tekrar olumsuz cevap velrilmiştir. Anıian Bakanlık'ın llgilllerl Sayın Bakan'a doğru bllgllerl lletmedikleri kanısındayım. Mektubumu gozetenlzde yayınlar ve ilgllilerin dikkatlerl cekillrse. aylardır süre gelen mağduriyetimin önleneceğine inanıyorum. Ayrıca anıian Bakanlıkta 3.6.1981 tarihinde ataması yapılan ve halen EŞ ve COCUKLARINDAN ayrı olanların sayısı oldukça faziadır. Saygıiarımla Mehmet DAMAR AFYON HtNDENBURG MU HÎTLER Mî? nin fevkalade murahhası olarak tayin edilmek suretiyle Alman tabiyetini kazanacaktır. Eerlin siyasi çevrelerln de iki defa seçime başvurulmasmın zorunlu olacağı, fakat Hindenburg'un muvaffakiyetinin şüphesiz bulunduğu ümit edilmektedir. JGünün ilanıl Huile De Hogg Hulle de Hogg, taze morina bahkyağı. Tabıl ve tıbbi. Kokusuz ve içimi latiftir. En müKemmel bir mukavvidir. Kuvvetsiz insanlara ve zayıl çocuklara şayanı tavsiyedir. Bütün eczanelerde yalnız orjinal ambalajları içinde satılır. 6O'!a seyrederken 83'le gittiğim öne sürülerek ceza yedim 7 şubat 1982 pazar günü 14.30 sıralarında Avcılara gitmekte iken Radar tespiti yapan ekip tarafından çevrilerek 83 km. sürat yaptığım için (2.000 TL.) cezaya çarptınldım. Halbukl çevrildigim anda 60 kilometre ile seyrediyordum. E5 karayolunda sürat tahdidl 90 kilometredir. Kaldı ki, adı geçen yolda sürat dllşürmemizi ikaz eden bir levha göremedim. Merakıma mucip olarak geri döndüğümde sürat tahdidini vazifeli ekibe bildiren bir memur fîördüm. Elinde telsiz araba numaralarını bildiriyor. Bu kaaar iptidai bir vakaya ilk defa mutabık oldum. îtiraz etmeden adı çeçen cezayı ödedim, ama moral olarak sıfıra düştüm. Bu gibi işlsmler araba sürücülerine varardan ziyade zarar verir. Sürücünün moralini sıf)ra düşürür ve kazalara neden olur, bövle haksızbgın önüne spçmenizi arz eder, saygılar dilerim. NOT: O an arabada aynı şekli gören 2 şahit de mevcuttur. Kayhan ŞENER CumhyriyeC Sahibl: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Cenel Yayın Müdürü: MüesseseMüdürü: « Yazı Işleri Müdürü: Basan ve Yayan BÜROLAR. I ANKARA:KonurSokakno.24/4Y«nlş«hlr Tel: 17 58 25 17 58 66 Idare: 18 33 35 Erken emeklilik 20 filll hizmet yılını doldurup, kendi isteğl ile erken ernekli olmak igteyen kitlenin coğunluğu 25 katsayı ve yasanın öngördüğü yüzde 25 fazla ikramiye zammıyla birlikte ancak 300 . 350 bln lira emekli Ikramiyesl alabllecektir. Günümüzde bu meblağın han gl sorunu cözeblleceği ortadadır Oysa. anıian yasa İle 31.12. 1981 tarihi yerine 1.3.1982 tarihi narara alınarak, sözü edilen yüzde 25 nisbetinde zamlı ikramiye hakkının tanınması halınde, Devletine 20 yılı aşkin hizmet vermls olan kltlenln hakkı blr nebze olsun tatmin edıci blr seviyeye çıkabilecektır. Zira, Mart 1982 tarihinden itl baren maaş katsayısı 30'a gös terge rakomları yaklaşık 100 puan yükseleceğinden, zaten Mart 1982 tarihlne kadar çalışmış olacak olan memurların ikramlyelerl de yaklaşık 6070 bln llra artmış olacaktır. Islahatcı yönetlmlml7İn bu pürüzü de düzelteceği inancıyla, böyie bir uygulamanın Devletimize yük değil, yücelik kazandıracağı kanısındayım. Ankara'dan blr ımrnur okur .^ HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAY GÖNENSİN Cumhuriyet Matbaacılık ve Gszetecilik T.A.Ş. Posta Kutusu: 246 IStanbul Tek 20 87 03 (5 H»t) Büiun dünya vs Türk Milli Eğitiminin uyguladığı yöntem mektupta oğrefim kurumu metodu ile evinizde kentfi kendtniza İNGİLİZCEALMANC6FRANSIZCA MUHASEBE 65renTp. flotıa ItOTünçtı, daha mutlu yarmlar hozırlar, Milli Eğitimdta tasdlkll dlploma alobiltrıinlE. OCRETSİZ İZAHU BROŞOROMfJZO ÎSTEYtNft. FONO Mektupto Öğrctim Kurumu GDnıJoğda cad. «9 MerterISTANBUL Tel ı 75135? 75 5212 7S 47 98 • İZMİR: Hallt Ziya Bulvarı No: 6S/3 Tel: 254709131230 > ADANA: Atatürk Caddesl, Türk Hava Kurumu Işhanı Ka»İ/S Tel:1455019731 TAKVtM İMSAK 6.16 GÜNEŞ 7.52 ÖĞLE 13.28 İKİNDİ 16.23 , 16 ŞUBAT 1982 AKŞAM 18.44 YATSt 20.16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle