Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 8 9 ARALK 1982 Dili yaratan ve geliştiren kadmdır 7onut ve depo yapımı gibi taşıma işini yüklenen de kadınlardı. Kadınlann be densel olarak erkeklerden daima zayıf olduğu mitinl dikkate alacak olıırsak, bu olgunun özelllkle önemli olduğunu görüruz. Gunümöz yerli halklanru yakından lz leme olanağı bulmuş hiç bir araştırmacı ya da gezginln, başındaki yükle bir mankenden bile güzel yürü yerek kilometreler kateden bir yerll erkeğin fotoğrafını çektiğini sanmıyoruz. îngiliz Doğu Afrikası'nda yaşayan Kikuyu'larda bir erkeğin yirmi kilo taşıyabileceği saptandı Gene bu lnsanlan n deyişiyle. «Bcş. on mi! nzaktan evine odun taşıyan bir kadm. yükünü elli kiloya çıkarabilmektedir. Kikuyu erkeği, kadınlann hiç önemsemediği bir yükti kal dırmakta bile grüçlük çeker.» Gunümüzde erkeklerin bedensel gücünün kadmlara •üstün olduğu savının, çağaaş yaşamm ve «erkeklik» ve «dîşilik»e karşt takmılan tavnn yapay bir ürünü olduğu bilinmektedir. Oysa: Koneo'da yaşayan Adombl yerlilerinde kadınlar çoğunlukla erkeklerden dafca eflc lö ve geiişkindlr. AsırS yerlilerinde erkekier kadmlar kadar saftlam bfr yapıya sahio de&iidir Kanada verlilerinden bi r reis. bir kadınm «îW erkeftin tasıyabllecc&i a&ırlıktaki yfikfl («sıva bileceğînl.va da çekebiieceğini» sSvlemlştir. K Kadınlar genellikle birarada bulunur ve bütün gün çene î çalarlar. arasındaki ilişkiye değinecsğiz: Konuşma ve dilin varlık kazanması da, ortaklaşa emeğin gelişmesi fçlnde ve onun yardımıyla gerçekleş miştir. Gene kadmlar, sayısız ve eeşitli üretim etk'nliklerinin sonucu olarak dllin ilk oluşmasmda büyük katkılarda bulundular. Mason, ilk dişi «dilbilimci» üzerine şunlan yazıyor; Zihinlerl her gün ve gun boyunca firetimle ilgili sanetlarla dolu olan kadınlann, aynı şeyin fsanatlann) dilini de yaratmış ve saptamış olduklannı kabui etmek gerekir. Gerçekten de Meksikalılar. «Kadmdan iyi sözlük yoktur.» dprler. Üzerinde hiç dösünülmeden yaoılmış olan bu Itiraf bu ülkenln yerlilerinin yüzvtllar 6n ee yapm'f? olduğu bîr genellemeye dayanmaktadır. Avlanma ya da baljk tutmayla uğraşan erkekler çoğunlukla yalnızdır ve sessiz dur mak zorundadırlar: dolayısıyla az konuşurlar ama kadmlar. bir arada bulunur ve bfltfin gfln çene çalarlar. Kflltür merkezlerin den başka her yerde, en ivi sözlük günümüzde d e kadın lardm güzel konuşur, iyi mektup yazarlar. Hazırlanan bu yazı dizisinde ve elbet Reed'in büyük incelemesinde, tarih sahnesinde daha çok kadmlan görüyoruz. Alışılmışın dışmda bîr görünüm yaratan bu durumu Reed şöyle açıklıyor: Coğu însanbilimci lerin. erkeklerin yaptığı îsîn her zaman için en önemli iş olduğunu varsaymalan nedeniyle ilkel kadınlann üretici etklnlikleri ivi değerlendirücmemiş hafife alınroıştır, Bunun sonucu olarak da ilkel yaşam ve emek. çarpık bir biçimde yansıtılmıştır. Kadınlann etkinlikle ri yokumsanırken, erkeklerin avlanma ve savaş etkinlikleriyle kan içme törenlerl, oyunlan ve diğer törenleri sayfalar doldurmuştur. Erkeklerin yıkıcı etkinliklerine gösterilen bu görülmedik saygı, erkeğin yaptıklannm daha çarpıcı ve heyecan verici olması, daha fazla duvgular uyandırması, kadının «sıkıcı ve ağır» işlne göre halkın daha çok hayranlık ve dikkatini kazanması nedeninden kaynaklanmaktadır. İlkel kadının yaptığı işin çağımızda çahşan kadına uygulanan baskı ve sömürü anlamında «sıkıcı ve ağır» oldıığunu dflşflnmek yanhstır. Kaldı ki, ilkel toplumda ne dişi, ne de erkek için zoruniu ya da yabancılaşmış emek yoktur. Briffault da bu konuda söyle diyor: Geçmiş yıllarda tUİC TAŞ1YICDLAR Eritek lşl olarak nmflandınlaB relerde kadmlar rflrer abnaktadır. İlkel toplumsal koşullan anlatan yapıtlarda kadınlann çok çahştığı gfirüldüğünde onlann toplumsal konumları mn köleliklerinden ya da sö mürülmelerlnden kaynaklandığı kabul ediliyordu. Bundan daha büyük bir yanIış anlama olamaz; böyle bir durum bunun ancak ter sini kanıtlar. Çünkü, genel olarak, kadının en çok çahştığı ilkel toplumlarda, ko numlarınin daha bağımsız ve etkilerinin daha büyüb olduğunu görüyoruzi kadınlann boş durduğu işlerin köleler tarafından yapıldığı toplumlardaysa kadın kural olarak köleden yalnızca bir gömlek üstündür... Uygar olmayan toplumlann çoğunda kadınlar, kadm haklannı en fazla savunan çağdaş uygarlaşmış topluma çok şaşırtıcı gibi görünecek bir bağımsızlığın tadım çıkarmaktadırlar. Gunümüzde de çalışan ka dmuı daha güvenli ve saygm olduğu bir gerçektir. teflkel yftHartland'm «özlemlerine gö re bazı ilkel dillerde <ana> sözcüğü, «üretlcl yaratıcı» anlamına gelmektedir. Bu toplumsal örgütlenme de anaerkil dönemin özünü çok iyi açıklamaktadır. Görülüyor ki kadm, yalnızca yeni bir yaşamm yaratıcısı, yani biyolojik ana olmakla kalmıyor, yaşamın gerekliliklerinin de ilk üretici olarak tüm toplumun anas' olma özelliğini taşıyor. Çağımızda en küçük toplum birimi olan aile kavramı, «ataerkil» nitelemesini de içermekte, aile denince bir erkeğin va da babanm yönetim ve denetiminds küçük bir topluluk akla gelmektedir. Bu biriminse insanlığm doğuşuyla ortaya çıktığı, biyolojik açıdan güçlü olan erkeğin. sürekli gebe ya da emzikli. çocuklu ve de güçsüz, zavallı kadm £ Kadın Toplumun Anasıdır Toplumsal emek, insanlan hayvanlardan ayıran en bü yük özelliktir. Başlangıçta bu, çogunlukla kadınlann eündeydi. ilk çiftçiler, ilk sanayicıler kadmdi; ilk bilım adamı, doktor, hemşire, mımar ve mühendisler kadindi; ilk öğretmen. ilk sanatçı, dilbilimci ve tarihçiler kadmdi. Yalnızca mutfak ve çocuk bakımevleri değil, yeryüzündeki ilk fabrikalar, laboratuvar, klinik ve okullar, diğer toplumsal merkezler de kadınlar tarafından yonetılmiştir. Kadının çalışması «s«kıcı ve ağır» olmak bir yana, son derece yaratıcıydı. Onun yaptığı iş, en azmdan insan türünü yarattı. E.S. fğk Neden Kadmlar? d Dili Yaratan ve Gelistiren Kadmdır Kadınlann bedensf»! güçleri konusunda daha faz'a aktarma yapmadan. toplumsal Oretimin doğuşunda ve geliş mesinde de kadının bişrr.lü oynadığını beürtecek ve kadmla dil ya da sanat dili lan korumak, onlann cek, giyecek vo barınaklani nı sağlamakla yükümlü olageldiği, bu düzenin bugün de böyle sürdüğü varsayıl' maktadır. Türkiye'de bunun güzel bir örneği yakmlarda sergilenmiş, bu duyguyu yaşayan ve kendisini «Halkalı Köle» olarak gören bir ya* zanmız, kadınlann ekmek elden su gölden yaşadığını. erkeklerinse onlara bakmak la yükümlü köleler olduğu* nu öne sürmüştür. Dünyadaki feminist harekete baktığımızda. bu sanıyı yıkmaktan, gerçekleri or taya çıkarmaktan çok, söz konusu olguyu değiştirmek ya da iyileştirmek yönünde çalışıldığmı görmekteyiz. In sanlığm tarihi ve evrimi alanında gerçek anlamda bilimsel yani önyargılardan, ataerkil düzenin insanlığın doğuşuyla yaşıt olduğu VSJV sayımmdan annmış incelemelerden haberli bilim adamlan da, bu olguya de^ ğinmekle yetinmekte, kadınlann özgürleşmesi yolun1 daki savaşlarmı iyileştırma, düzeltme smırlan içinde sür dürürken, konuyu derinleme fine irdelememektedirler. Reed'e göre bu konunun böylesine az ve vüzeysel ele ahnmasmm nedenı. çoğu bilim dallannda olduğu gibi insanbilimde de çalışmalann çoğunun erkekîer, ya da yukarda sözünü ettiğimiz önyargılı kişiler tara fından yapılmış olmasıdır. Bu bilim adamlan. insanhğın evriminde emeğin rolünü. emek etkinliklerinden ço ğunun da kadınlar tarafından gerçekleştirildiğini vadsiyamamakla birlikte kadını, doğuran cins olması nedeniyle mahkum etmekte, toplumlann kurulma ve gelistirilme görevini kolavca erkeklere rtıaletmektedirler. YARIN: tki tür gibi... PafTİKA VE ÖTESİ Her dönemin kendıne özgu bir demokrasisi olmuştur. Bazı kapılann kapanması, bazı yeni pencerelerin açılması karşısmda, demokrasiyi yandı, bitti, kül oldu sananlar yanılırlar. Demokrasi hep vardır, halkın istediği kadar hep olmuştur. Sorun demokraside değil, halkın demokrasiyi ne kadar istediğindedir. Bunu bir kez kavrayabilenler, bir daha demokrasi sıkıntısı çekmez. Biz Serbest Fırka demokrasisini ucundan tanıdık. 46 ve 5060 demokrasisini ise iyice yaşadık. Bugün yaşlan otuzu aşkın gençler 1961 demokrasisini ve onun girdi çıktılannı iyice tanımışlardır. Diyeceğim, her toplumun kendine göre bir demokrasisi her zaman olmuştur. Partiler yasası yapılıyor. yenî partiler kurulacaktır, bunun telaşı olacaktır, göreceğiz. Çatı çatılmıştır, odalara. salonlara bölünüyor. içi döşenecektir, koltuklara bağdaş kuranlar, koltuklan yitirenler görülecektir, hiç tasalanmayın! Burada, biraz, «Gelen ağam, giden paşam'.. » davranışı içinde olanlar tehlikelidir. Onlara da pek kulak asmayın her kadı kızında biraz kusur olmaz mı? 46 demokrasisi kurulurken ana sorun olarak ortaya toprak retormu çıkmıştı. Bir ulusal kurtuluş savaşı verilmiş. toprak ilişkilerinde ve fabrika kurmada (sanayide) bir türlü ulusaı demokratik atılıma gidilememişti. Her ulusal kurtuluş savaşmın, bir ulusal demokratik atılımı olurdu. bizde bu bir türlü kotanlamamıştı. Hatta Atatürk'ün bütün isteklerine karşm, 1938'lere değin bu vaptlamamıştı. geç kahnmıştı. Arava 38 savaşı girdi, bu da 1945'e değin sürdü Bu yıllarda hiç yapılamazdı. tktidar partisinin bir kanadı. demokrasiye gidilirken gördü ki elde bir çok ıstimlak vasası var Bunlan uygulayarak. topraksız köylülere, orman kövlülorine bazı topraklar verilir. bunlar partıve oy depoluğu eder. yeni kurulacak partmin karşısında güçlü olunur Kurulacak karşı parti ancak toprak reformu ile yeniiebilir. Toprak dagıtımı. kurulacak veni sanaylleşme için de bir adım olur, sanayileşmenm finansmanı fnpraktan elde edilecek artı değerle sağlanır. tktidar partisinin öteki kanadmm görüşü de şöyle belirlendi: Toprak reformu vapaltm. ancak seçimlere gitmeden önce vapmıyalım. Reformu. partl programma alalım. Köylüye, eğer siz Demokratik Dönemler bize oyunuzu verirseniz, size toprak vereceğiz diyelim, böylece oylan ahp iktidar olalım, ondan sonra toprak reformunu gerçekleştirelim. Tarttşma çok uzadı. Sonunda ikind düşünceyi benimseyenler kazancblar. Onlar biliyorlardı ki. partinin tabanmı oluşturan örgütün başındakiler topraklılardı. Bunlar topraklannı, topraksızlara verdirirler mi idi? Zaten bir çok istimlak yasası uygulanamıyorsa, uygulanamamışsa. bunlar yüzünden uygulanamamıştı. Kim gidip de seçimlerde, size kazanırsak toprak vereceğiz derdi. Yeni kurulan parö toprak reformuna karşı çıkarak siyaset arenasına girdi. Hem toprak vermedi, bem topraksız köylülerin oylannı alarak iktidara geldi (1950). Doğal olarak ulusal demokratik atılım da yattı. Sanmm, sermayeciliğin büyümesine. sanayidliğin oturmamasma karşm. çekilen sıkıntılar ulusal kurtuluş savaşı verilip de ulusal demokratik atılımm bir türlü gerçekleştirilmemesinden kaynaklanmaktadır. Yeni bir demokratik döneme girsek de, yeni partiler ortaya çıksa da bu sıkmta daha uzun süre kendini belli edecektlr. Çünkü sosyal ve ekonomik tarihin bir döneminden, öteki dönemine bir türlü atlanamıyor. tsmet Paşa'nm bu yıllarda, «Hem toprak vereceğiz dedik. hem oy vermediler.» sıkıntısı buradan gelir. Ismet Paşa bu sıkmtıyı bir de yabancı sermaye yasası çıkanlırken çekmlşti, «Fındık bahçelerinizi elinizden alacaklar.» demişti, derdini anlatamamıştı. Sonunda o da usandı, sosyal demokrasi yerine siyasal demokrasi kavgası vermeye çalıştı. Anayasa, çift meclis, yargıç güvencesi, ispat hakkı gibi sloganlan benimsedi. Sanki bunlar kann doyurur, ekonomiyi beslermiş gibi... Hepsi demokrasi için yapılıyordu bunlann. Bir türlü fîö özlenen demokrasi gelmiyordu. Oysa özlenen değil, yaşanan demokrasi egemenllğini sürdürüyordu. Eğer demokrasinin özünde ekonomik sıkuıtılar olsa, o dönemdeki iktidar partisi seçim üstüne seçim kazanabilir miydi? Seçmen dediğimiz oyunu kullanırken yakın çıkannı gözetir. ilerdeki cennete boş verir. BayarMenderes, îsmet Paşa'dan yakın çıkar tebrisini benimseme anlammda daha gerçekçi idiler. Şimdi gündemde sadece toprak değil. bir çok reformlar var. KONKORDATO KOMSERÜGİNDEN M 9 ARALIK 1932 MERCt No: 1982/2432 KARAR No: 1982/1873 Îstanbul, Sirkeci, Nobethane caddesi Oglakçı Han No: 17/5 TOZANLI ÎNŞAAT MALZEMLERt TlCARET VE SANAYÎ A.Ş. vekili Av. Galip Dolun ve Av. Ergün Celep tarafından talep edilen konkordato, uygun görülerek, Îstanbul 3. lcra Tetkik Mercii Hakimliğinin 10/11/1982 tarih ve 1982/2432 E.1982/1873 K. sayıh karan ile İKİ AY MEHÎL VERİLMİŞ ve konkordato komseri olarak da Îstanbul Barosu Avukatlanndan Av. METİN ERUTKU tayin edilmiştir. 1 Borçlu TOZANLI İNŞAAT MALZEMELERİ TİCARET VE SANAYİ A.Ş.'den alacağı olanların, işbu ilanın çıktığı tarihten itibaren 20 gün içinde konkordato komserinin Lâleli Ordu caddesi No: 293 kat 1 deki yazıhanesîne, alacaklarını tevsik eden belgelerin suretlerini veya fotokopilerinı ve imza sirküleri veya vekâletnameleri ile birlikte bir dılekçeye ekli olarak mesai günlerinde 17.3018 30 saatleri arasmda müracaatla alacaklannı kaydettinneleri, 2 Bu müddet içerstnde korkordato komserüği ne müracaatla alacaklarını kaydettirmeyen alacaklıların konkordato müzakeresine kabul edilmeyecekleri, 3 Konkordato teklifi müzakeresînin 7 ocak 1983 cuma günü 15.30 da merci hakimliğı duruşma salonunda yapılacağı, alacakhlann bu toplantıda bizzat veya vekilleri marifetiyle hazır bulunmalan. 4 Alacakhlar toplantısma tekaddüm eden 10 gün içinde, alacakhlann dosyadaki vesikalan yukandaki adreste saat 17.3018.30 arasında tetkik edebilecekleri, lcra Iflas Kanununun 292. maddesî gereğince ilan olunur Tozanlı İnşaat Malzemeleri Ticaret ve Sanayi A.Ş. KONKORDATO KOMSERÎ Av. METİN ERUTKU # Büyük Gazi'nin Ankara'ya ilk geldiği gün... ANKARA 8 tTelefonla) Ankara'hlar Gazi Hazretlerinin Ankara'ya ilk teşrifi gününü tes'it edeceklerdir. Gazi Hazretleri Ankara'ya 1919 se nesi 27 kânunuevvelinde gelmişlerdir. O gün bütün Ankara halkı milli elbiselerini giyerek kendisini karşılamışlardı. Bu aym ?7 sinde bu büyük ve şerefli gün aynı suretle kutlulanacaktır. Hazırlanan program gece ve gündüz olmak üzere iki kısımdır. Program Vilâyet ve Halkevi tarafmdan idare edilecek, gece Halkevinde aynca merasim ve şenlik yapılacaktır. vai hat bir kaç güne kadar bitecektir. Avrupa'ya ısmarlanan otomatik kantarlar ancak şubata doğru şehrimize gelecek ve şubat iptidasından itibaren Mezbaha resmi kilo uzerinden alınacaktır. (günün üanları) # Bahçe meraklılanna Meyva zamanmda bahçenizde mey vasını görüp te fidanlar alanlar kaldınp yerlerine koyma zaınanı gelmiştir. Müşterilerimden feönnüş ol duğum rağbetten dolayı kayısı. kiraz, vişne ve üzüm çeşitlerini bu sene zen ginleştirdim. Yaşlan birden beşe kadardır. Bahçemizde emniyetli gürbuz fidanlar mevcut iken pazarlarda ikinci elden hasta bir ağacı ahp da dikmek bilmem ne kadar doğru olur. Erenköy. Fidancı Hafız. % Terkos komisyonu çalışıyor Terkos hakkında tetkikatta bulunmakta olan komisyon dün de Belediye dairesinde toplanmıştır. Şirketin demirbaş eşyasmın tesbiti muamelesi ik mal edibnek üzeredir. Komisyon on gune kadar mesaisini ikmal edecektir. # Sermayedar aranıyor Piyasada büyük muvaffakiyet ka zanan bir fabrika işleri genişletmek için 1520 bin liralık sermaye arıyor. «Büyük nam» rümuzile îstanbul 176 numaralı posta kutusu adresine yazıhnası. # Mezbahanın tesisatı Mezbahada yapılmakta olan ha ÎSTANBUL 5. ASLİYE HÜKÜK HAKİMLİGINDEN YUSUF YALÇIN ÖZİMEN'E DÜYURO Mahkememızın 1981/317 esas sayılı dava dosyası da vacı Hıkmet Özmen tarafından Îstanbul Çeliktepe, Eyalet Mahallesi Kıvılcım sokak No: 11, tstanbul adresı gösterilerek Yusuf Yalçrn Özmen aleyiune açılan boşanma davasının açik duruşma sırasmda: Davalının gösterilen adreste bulunamadığı tebliğ zarfına verilen meşruhat ve yapılan zabıta tahkikatı neticesi anlaşıldığından hakkındakl teblığ'in ilanen yapılmasına karar verilerek duruşma 29.12.1982 saat 10/35'e bırakılmışbr. Davalıya dava dilekçesi ve davetiye tebliği yerine geçmek üzere ilan olunur. (Basın: 12803) İLAN ÎST. 3. SULH HCKUK HAKÎMLİĞtNDEN 1982/171 Ves. Mustafa ve Şerife'den 1322'de doğma Hatice Sey hun hastalığı sebebile hacir altına alınarab kendisine öz kızı Şükriye Sey hun (tlterberk) 25.11.1982 T.'de vasi tayin olunmuş tur. İlan olunur. 6.12.1983 (Basm: 12757) ORMAN FAKÜLTESİ DEKANL1ĞINDAN Fakültemiz Orman Mühendislığı Bölümüne bağh Silvikültür Anabillm dahna 2547 sayılı kanunun 32. maddesi uyannca boş bulunan 7 derece kadroya 1 adet Araştırma Görevlisi ahnacaktır. Isteklilerin 20.12.1982 tarihine kadar bir dılekçe ile Dekanlığımıza başvurmalan ilan olunur. (Basm: 26239) <Basın: 12805) KONKORDATO KOMSERÜGİNDEN MERCİ N o : 1982/2431 KARAR N o : 19K2 18" tstanbul, Sirkeci, Nobethane Caddesi Öğiakgı Han N o : 17/5'de YETAŞ YAPI MALZEMELERİ T İ r A R E T VE SANAYt A.Ş. vekiU Av. Galip Dolun ve Av E r g u n Celep t a r a f ı n d a n t a l e p «îdilen k o n k o r d a t o . uvgun eöriilerek tst a n b u l 3. î c r a T e t k i k Mercii H a k i m ü ğ i ' n i n 10.11 1982 tar i h ve 1982/2431 E 1982/1R72 K. sayıh trararı ile t K f AY M E H t L V E R t L M İ Ş ve k o n k o r d a t o k o m s n n olarak da tst a n b u l B a r o s u AvııksHanndan Av M F T t N RRTrTKTl tayin e d i l m i ş t i r . 1 Borçlu YETAS VAP1 MALZEMEI.ERt TÎCARET V E SANAYİ A.Ş.'den alacağı o l a n l a n n . is bu Hanın çıktıfiı t a r i h t e n ltiharen 20 e ü n içinde k o n k o r d a t o k o m s p r i n i n Laleli O r d u Caddesi N o : 293 k a t VdPki vazıhatiesine alac a k l a n n ı tevsik eden belerelerin surctlerini vpya fotokopllerini ve imza slrkfileri veva v e k a l e t n a m e l e r ' ftp birlikt e b i r diiekçeve ekH o î a r a k m e s a i piiplprindp 17 ?0 1R30 saatlprl arasındR m ü r a c a a t l a a l a c a k l a n n ı kavdPttirmPİPrf, 1 Bu mflddet i ç e r s i n d e k o n k n r d a t o k o m s p r i n e tnür a c a a t l e n l a c a k l a n n ı kavdettiTrnpven s i n r a k h ' a n n k o n k o r d a t o mHüakeresine k a b u l edilmPVPcPkieri. 3 K o n k o r d a t o tpklifi mfJzakprpRin<n 10 Ocak 1983 pazartpsi srlînf* s a a t i s s n ' d a m e r e i hakimliŞi d u r u ç m a sal o n u n d a vatJilsrnSi s l n o n k h i a n n hn tonlantıda hizzat veva vekilleri maıifetivlp h a z ı r b u l u n m a l a n . 4 Alacakhlar tonlantısırm tpifnrtdiim Pden 10 g ü n i ç i n d e a l a c a k l ı l a n n dnsvadaki v e s i k a l a n v u k a n d a k i adr e s t e gaat 17.30 1R.30 a r a s m d a t e t k i k edebilpceklpri t c r a Iflas K a m m u ' n u n 292"noi m a d d e s i eereğincp ilan T.C' ÎSTANBUL ONUNCU ASLÎYE HUKUK HAKİMLÎĞÎ Sayi: 1982/512 Davacı Fatma Neş' e Erdeniz vekili Av. Raif Şenel tarafından davalı Mustafa Erdeniz aleyhine ikâme olunan boşanma davasmda: Karaköy Kuledibi Bereketzade Mah. Sadipaşa Apt. No 7/8 adresinde Ikâmet etmekte olan davalı Mustafa Erdeniz'e dava dilekçesi sçönderilmis olup. adresto tanınmadığından iade edilmis ve yapılan zabıta tahkikatma rağmen bulunamadıfeından ilanen tebliğine karar verilmiş olup. esasin 1982/512 sırasında kayıtlı ve 31.1.1983 saat 09 30'a mualiak bulunan duruşmaya gelmediğiniz tekdirde. bu defa İlanen gıyap kararı tebliğ ediieceği hususu tebHgat yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. 2.121982 (Basın: 12742) İLAN • * 1982 ANTALYA FİLM ŞENLİĞİ GÜMÜŞ PORTAKAL • EN İYİ ERKEK OYUNOJ VE EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU ÖDÜLLERİ İSPANYA VALENCIA ŞENLİĞİ ÖDÜLİ> SANATEVİ SEL'ANIKCAD. 76" T£l: 179805 17 S5 85 KARAGÖZ HAFTASI GÖSTERİ DÜZENİ 7 1 2 1 9 8 2 MANDIRASEFASI HAYALİ TORUN ÇELEBİ 8 1 2 1 9 8 2 FERHATİLEŞİBİN METİN ÖZLEM 9 1 2 1 9 8 2 SALINCAK ' TACETTİN DİKEA ' 10121982 KAY1K ORHAN KURT YÖN : ALİ ÖZGENTÜRK 11121982 GÜLMEKOMŞUNA ı GENCO ERKAL GÜLER ÖKTEM AYBERK ÇOLOK GELİR BAŞINA NEVZAT AÇIKGÖZ 1 2 . 1 5 1 4 . 3 0 1 6 . 4 5 1 9 . 0 0 21.15 12121982 KANUNİGAR NEVZAT AÇIKGÖZ z HAZAL Hergün: 18.30Cumartesi Pazar: 1 2 . 3 0 < S TÜRKANŞORAYTALATBU BİLETLER SATIŞA ÇIKMIŞTIR ^ ^ 123015.3018.30 olunur. Konkordato Komseri Av. Meiln ERUTKD (Basm. 12806)