23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 1982 Dl Ş H A B E R L E R Cumhuriyet 3 Lübnan ordu birlikleri ile Israil arasında ilk kez catısma cıktı BEYRÜT, (Ajanslar) Israil İle Lübnan birlilderl arasında, îsrail'in bu ülkeyi işgal ettiğl 6 haziran tarihinden bu yana İlk kez silahlı çatışma çık tı. Beyrut yakınlanndaki çatışmada, iki Lübnan askerinin öl düğü, bir îsrail askerinin yaralandığı haber veıildi. Taraflar çatışmaların çıkış nedeni ile ilgiü çelişkıli açıklamalar yaptılar. Lübnan Devlet Radyosu çatışmanın iki jip ve bir ambulastan oluşan îsrail aske. rl konvoyunun Beyrut'un 5 kilometre doğusundaki Lübnan askeri akademisinın bulunduğu bölgeye zorla girmesi üzerine çıktıgını duyurdu. Radyo bölgeyi koruyan Lübnan komando birliklerinin, dur Ihtanna uymayan İsrail konvoyuna ateş açtığmı, Îsrail'in buna karşılık verdiğinl büdir Temsilciler Meclisi kıtalararası MXfüzesi icin ödenek ayrılmasını kabul etmedi Başkan Reagan, alınan kararı "ciddi bîr hata,, olarak nîtelendîrdî WASHİNGTON (ajı.) Amerikan Temsilciler Meclisi Başkan Ronald Reagan'ın «MX» füzeleri üretilmesi icüı 1 mllyar dolarlık ek ödenek aynlması isteğini reddetti. Başkan Eeagan, Temsilciler Meclisi'nin karannı «ciddt Wr hata» olarak niteleverek, Meclisi, «Geleceğe uyureezer gibi yönelmekle» suçlandı. Reagan, Temsilciler Meclisi'nin aldığı karar değiştirilmediği takdirde Ulke güvenliğinin korunması yolundaki çabalann gerileyeceğini ve silahsızlanma görüşmelerinde, ABD'nin elierine kelep çe vurulmuş olacaSını belirttiBaşkan Reagan, tartışmalı bir konu olan «MX» füzelerini «Kur tannak» icin baskı yapacağını kaydetti. Reagan yönetimi, söz konusu füzelerden 100'ünün bir «deste» halinde Wyomıng eyaletindeki kalm beton ve çelik depolara yerleştirilmesini öngörüyor. Beyaz Saray, Sovyet füzelerinin bbvlesi küçük bir bölgeye isabet etmeieri halinde, birbirlerini tahrip edecekleri ve «MX» ftlzelerinden yansının, karşı saldınya geçmek için korunmus olacağı %6 rüşünü savunuyor. ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger dün Senato Si lahh Hizmetler Komitesi'nde yaptığı konuşamada. «MX» fıize leri ve B&şkanın savunma sıste mi önerisine destek toplamaya çalıştı. Amerikan senatosundaki «MX» îüzeleri aleyhtarlan, senatoda da, füzelerle ılgıii isteğin geri çevrüeceğuu savunmaktadırlar. Reagan yönetımırun yurüttüğü yoğun kampanyaya karşın, Temsılcıler Meclisi'nin önceki geceki oturumun da, 231.6 müyar dolarlık savunma harcamaları tahsisatından 998 mılyon doların «MX» luzesıne ayrılması önerisi 176'ya karşı 245 oyla reddedildi. Reagan'ın kongredeki muhalifieri, mevcut Amerikan fuze güçlerinin yeterli olduğunu ve «MX» füzeleri sistemi için öngörülen 35 müyar dolarlık malı harcamaların butçeye çok ağır bir yük bmdırecegıni belirtiyorlar. «MX» füzesine karsı oianlar ayrıca bu sılahın Sovyetler Bir liği'ne karşı üstüniük sağlavacağına da inanmıvorlar. Bu çevrelere göre Sovyetler de kısa sürede «MX» kadar güçlü yeni füzeler geliştirecekler. SOVYETLEE MEMNUN TemsUcüer Meclisi'nin MX füzeleri için ek ödenek vermeyi reddetmesi Sovyetler'de memnunluk yarattı. Sovyet resmi TASS ajansı Temsilciler Meclisi'nin karannı «Reagan yönetiminin askerl planlanna indlrüen ağır bir darbe» olarak nıteledi. Ergun Politikada Sorunlar# CIA, Nikaragua ve Bir Haber aber sekreterliği yapan gazeteci arkadaşlar iyi bilirler. Ajanslardan gelen bir haberi zaman zaman tümüyle yeniden yazmak gerekebilir. Çünkü ajansta o haberi yazan görevli, acele iıe bo?uk ifade kullanmış olabilir. Cümle okuru yoracak kadar uzun ve karışık olabilir, özellikle yabancı gazete ve ajanslara dayanan dış haberlerde çevirme hatası ya da bazı teknik bilgilerin yetersiz biçimde verilmesi soz konusu olabilir. Haber sekreteri haberi okur, gereken düzeltme, kısaltma ya da ekleri yaptıktan sonra sayfaya koyar. Kimi zaman gorülen bu tür aksaklıklardan ötürü a]ansları suçlamak, kanımızca haksızlık olur. Zira hata yapmayan insan yoktur. En yetenekli yazarlar, en deneyimli haber sekreterleri bile ya aceleden, ya heyecandan ya da o onda içinde bulundukları ruhsal durumdan otürü yanlış yapabilir, güç anlaşılacak ifade kullanabilirler. Ama haberi yazarken yanlış yapmak başka şeydir, yorum yapmak ya da okurun gözünde haberin önemini azaltacak biçimde yoruma açık ifade kullanmak başka şey. Anadolu Ajansı, 6 aralık tarihll bir haberinde, «New York Times» gazetesinin CİA'nın Nikaragua'daki Sandinista yönetimine karşı giriştlğl eylemleri anlatan bir yazısını aktarıyordu. a.a.'nm haberine göre, «New York Times» CtA' nın Orta Amerika'da başlıca hedefinin Sandinista hareketini yok etmek olduğunu, bu amaçla Honduras'ta 150, komşu ülkelerde de buna yakın ajanın faaliyet gösterdiğini yazıyor. Bizim dikkatimizi a.a.'nm haberindekl son cümle çektl. Cümle şöyle: «New York Times'in haberine inanmak gerekirse CtA Nikaragua'da Sandinista hareketini devirmek için el altından para dağıtmakta ve rejime karşı olan gruplara silah sağlamaktadır. Oysa bu eylemler Amerikan hükümetinin açıklanan politikası ile çelişmektedir. Zira Reagan yönetimi, Sandinist hareketi ile görüşmeler yolu ile uzlaşma sağlanabüeceğini açıklamıştır.» Haber dilinde başka bir kaynaktan aktarma yapılırken genellikle «bildirdiğine göre», «belirttlğine göre», «ileri sürdüğüne göre» gibi deyimler kullanıhr. Ama, «bu habere inanmak gerekirse» deyiml haberin doğruluğu konusunda okuraa ciddi kuşkular uyandırabilecek bir ifadedir. Üstelik «New York Times» gibi dünyanın önde gelen gazetelerinden birinde çıkan haber için bu ifadeyl kullanmak, kişiye sanki Anadolu Ajansı, CÎA'nın bu tür eylemlerde bulunabileceğine inanmıyormuş izlenimini vermektedir. Bu izlenim ikinci cümle İle daha da güçleniyor: «Oysa bu eylemler Amerikan hükümetinin açıklanan politikası İle celişkiye düşmektedir. Zira Reagan yönetimi Sandinista'larla görüşmeler yolu İle uzlaşma sağlanablleceğini açıklamıştır.» Blz CÎA'yı tanımasak a.a.'nın bu haberinl oku duktan sonra şöyle düşünürdük: «Şu, New York Times gazetesi de amma palavra atmış. Baksana Reagan Sandinista'larla nzlaşmak istedlğini söylemlş.» a.a.'nın haberi, CÎA'nın sanki aklanmak is tendlği İzlenimini vermektedir. H Deniz Hukuku anlaşması imzalanıyor Yarın imzalanacak olan anlasmayı, Türkiye ABD ve Israil reddediyor Dış Haberler Servisi 9 yıldır üzerinde çalışılmakta olan ve Türkiye'yi de ya kmdan ilgüendiren Deniz Hukuku Anlaşması yarın Jamaika'nm Montego Bay kentinde imzalanacak. Anlasmayı en az 60 ülkenin imzalaması gerekiyor. Üye ülkelerin parlamentolannın onayından sonra BM Deniz Hukuku anlaşması 1 yıl sonra yürürlüğe girecek. Siyasal gözlemciler, anlasmayı 6080 ülkenin imzalamasmın beklendiğini belirtiyorlar. Deniz Hukuku Anlaşmasının metni geçtiğimiz nisan ayında aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 4 ül kenin red, 17 ülkenin çekimser oyuna karşı 130 oy la kabul edilmişti. Türkiye' den başka metne red oyu verenler ABD, îsrail ve Venezüella olmuştu. Yannki imza töreni sırasında da Türkiye ve diğer üç ülkeyle birlikte Arjantin, F.Almanya, Belçika ve îngiltere'nin de anlasmayı imzalamayacaklan belirtiliyor. Aralarında Sovyetler Birllği'nin de bulunduğu 34 ülke ise anlasmayı imzalayacaklarmı açıklamış durumdalar. Bugün de blrçok ülkenin karannı kamuoyu na açıklayacakları bellrtili yor. Anlaşmanın imzalanmasıyla, kıta sahanlığınm 12 deniz mili olması da yasal laşacak. Anlaşma ayrıca, kıyı ülkelerine 200 millik bir ekonomik alan da tanıyor. Bu alanlann dışındaki deniz suları ise «tüm İnsan lığın ortak knllanımına» ay nlacak. ABD özelllkle manganez, nikel, bakır ve kobalt bakı mından zengin «insanlığm ortak kullanımma» açık böl gelerle ilgileniyor. Bu bölgede trilyonlarca dolar değerinde maden olduğu tah min ediliyor. ABD, Okanus dibindeki madenlerin özel kuruluşlarca çıkartılmasından yana. Türkiye ise bilindiğl gibi, Ege Denizi'nin özel durumu olduğunu belirterek, bu denizde 12 mil kuralının uygulanamayacağını açıkladı. Ege denizindeki Yunan adalarına 12 millik kara suları kuralı uygulandığı takdirde Türkiye'nin açık denize çıkış yolları tıkanıyor. a. Surinam'da ordu yönetime el koydu GEORGETOWN (Guyana) (a.a.) Bir Güney Amerıka ülkesi olan Surinam radyosunca yayımlanan ve Guyana Başkenti Georgetovm'a ulaşan haberlere gore, silahlı kuvvetter Surinam da (Hollanda Guyanası), ülke düzeyinde yönetime el koydular. Devlet radyosu, ülkede Jcan dökülmesini ve karışıklıklan önleme açısından bu yola başvurulduğunu duyurdu. Silahlı kuvvetlerin, ordu başkomutanı Albay Desi Bouterse'. nin başkanlığında darbe girişimini gerçekleştirdığı belirtıliyor. Radyonun yayınladığı askerl bildirilerde, ülkede tüm okullann tatil edildiği ve darbenin ülke çapında büyük bir sükunetlo karşılandığı ilerl sürülüyor. Güney Amerika'nm kuzeyinde Guyana ile Fransız Guyanası arasmda yer alan Surinam (Hollanda Guyanası) 1975 yılında bağımsızlığa kavuştu. 143 bin kilometrekare büyüklüğünde o. lan ülkenin nüfusu yanm milyon. Reagan ve Ziya Ül Hak: SSCB Afganistan'dan sartsız cekilmeli TVASHİNGTON <a.a.) Pakistan Devlet Başkanı General Ziyaül Hak'm ABD gezisi sırasında ABD Başkanı Ronald Reagan'la yaptığı görüşme sonunda iki ülkenin, Sovyet birliklerinin Afganistan'dan «tamamen ve şartsız» olarak çekilmesinin, sorunu gercek çözüme kavuşturacağı görüşünde oldukları belirtildl. Yüksek düzeydeki bir yet kili, görüşme sonunda yaptığı açıklamada, Batı için hayati önem taşıyan bir bölgede 100.000 Sovyet askerinin varlığının bölge için tehlike oluşturduğu konusunda iki ülkenin tam bir görüş birliği içinde oldukla rını ifade etmiştir. Reagan ÜlHak görüşmesinde ayrıca ABD Baş kanı, Islamabad yönetiminin ülkedeki siyasal örgütlere izin verilmesi için çaba göstereceğine inandığını açıkladı. ZiyaÜl Hak önceki gün Senato Dış tlişkiler Komisyonu üyelerine ülkesindeki demokratik gelişme hakkm da bilgl verdi. Komisyon üyeleriyle görü şen ZiyaÜl Hak Pakistan' m insan haklarına en fazla saygı gösterilen bir ülke olacağma dair güvence verdi. Açıklamayı yapan Senatör Mathias (Cumhuriyetçi) görüşmede seçimler ve Pakistan'da insan haklarının durumu konulannm ele almdığını söyledi. KOPENHAG, (a.a.) Danimarka Parlamentosu, NATO müttefiklerınin saflanndan ayrılan ve NATO nükleer güçler) run modernleştirilmesi planlannda önemli bir gerilemeye ycl açacak bir kararla Batı Avrupa'ya yeni Amerikan füzeleri yerieştirilmesi için gelecekte ya pacağı ödemeleri dondurdu. Muhafazakârların çoğunlukta olduğu azınlık hükumetinın yoğun muhalefetine karşm, «FolkcttepJin (Parlamento) dun kü oturumunda, muhalefettekl Sosyal Demokratlarca sunulan, «Danimarka'nın, NATO altyapı programına gelecekte yapacağı maddi katkılann yeni bir karara kadar askıya alınması» yo lundaki tasan kabul edildi. Danimarka, ABD füzeleri için NATO'ya yapacağı yardımı dondurdu Walesa, Jaruzelski'ye yeni bir mektup gönderdi VARŞOVA (AP) Yasaklanan Dayanışma Sendikasının lideri Lech Wale sa, Polonya'nın askeri yönetlcisi Başbakan General Jaruzelskl'ye bir mektup gönderdi. Walesa'nın Jaruzelski'ye mektup gönderdiğini eşi Danuta Walesa da doğruladı, ancak mektup hakkında bilgi vermeyerek «General Zaruzelski'ye sorun» dedi. Poionyalı yetkililer ise böyle bir mektuptan haberlerl olmadığını belirttiler. Polonyaiı tşçi lideri Walesa daha önce de tutuklu bulunduğu sırada Jaruzelski'ye yazdığı bir mektupta ülkenin sorunlarını çöztimlemek amacıvla görüsme önermfşti Slyasal gözlemciler daha önceki mektubun Walesa'nın serbest bırakıimasinda önemli rol oy nadığı görüşünü savunuyorlar. VARSOVATtA ÎÎYECEK KUYRuCu Katı merked plnnlaımuım, ekoaemid* tıkamkbklara y«l açnuMi fbertae letomdar gündeme geldi. Bunalımdaki Dogu Avrupa ülkeleri piyasa ekonomisine agırlık veriyor Dış Haberler Servisi Doğu Avrupa'daki Merkezi Planlamalı ekonomiler giderek daha fazla ticaret açığı veriyor. Dünya çapındaki ekonomik bunalım, planlı ekonomilerinde büyüme hizını düşürüyor. Internatıonal Herald Tri bune'e göre bu ortamda Doğu Avrupa yöneticileri, ekonomide yeni pazar stratejilerine geçme arayı şı içinde görünüyorlar. Sovyetler Birliği'nde özellikle tanm alanında görülen büyük ekonomik güçlükler, ekonomik kararlarda serbest piyasanın daha büyük ağırlık kazanması yönündeki eğilimleri güçlendiriyor. Yeni Sovyet lideri Yurt Andropov'un Ilk konuşma lanndan blrinde yer alan «Kardeş ülkelerin deneylerinden yararlanılması» sözleri. Macaristan deneyini anımsatıyor. Macar slstemi işletmeIer e büyük bir karar serbestligi tanıyor ve en ucuza aiıp en pahaiıya sat ma prensibini uygulamalannı teşvik edlyor. Macaristan'da ücretler fabrikadan fabrikaya. kârlılık esasma gfire değişiyor. Gerçi Macaristan'ın büyüme hızı gectigimiz yıl yüzde 18'e düşmüştö ve bu yıl durum daha kötü gfirünüyor. Ama bu ülke IMFe üye oimakla Batı*dan yeni krediler almanm yolunu actı Bunun karşılıgında IMF'e ülke ekonnmlsl Û7erind«> deneHm hakki tanımak 7orunda Mflearistan'da devlet mülkivetinfi davalı piyata a&ırlıVlı ve rjlanlnniayı da fcpren "îistem art'k ee rl dönülmPverpV Wr aşamava srfrmis Kfirünfıvor. Budapeşte'deki DünyS Ekonomisl Enstitüsü üyesi Mihaly Simai, «Her ülke yoni çözümler deniyor, bu sorunları katı planlamayla çözemezsiniz. Esneklik gerekiyor» diyor. 1950 ve lseo'lı yülarda Doğu Avrupa'nın ortak ekonomik örgütü COMECON'un üyeleri büyük ölçüde 5 yıllık planlan gerçekleştinneyi başardı lar. Ancak 1970'lerde ufuklarda kara bulutlar toplan maya başladı. 1971 1976 yıllannda COMECON ülkelerinin büyüme hızı yüzde 6.1'di. Ancak 1976 1980 döneminde bu oran yüzde 41'e düştü. Oysa planda saptanan hedef, Aynı kuruluşun tahmin lerine göre diğer Doğu Avrupa ülkelerinde ise yıllık büyüme hızı yüzde 1.9 dolaylarında olacak. Dogu Avrupa ülkeleri 1970'U yıllarda Baü'dan teknoloji ithal ederek büyümelerini devam ettir meye çalıştılar. Bu tekno lojinin karşılığım Batı'dan aldıklan borçlarla ödediler. Hesap şuydu: Sanayi kurulduktan sonra üretilen mallar Batı'ya satılacak, böylece borçlar ödenecekti. Ne var ki, Batı'daki ekonomik durgunluk yüzünden, sosyalist ülkeler. Batı pazanna mal satamadılar. Sonuç olarak Doğu Avrupa ülkeleğisiyor. özel teşebbüse, ufak çaplı olmak, koşulu ile izin verilmiş. Doğu Avrupa'daki ekonomik bunalımından en fazla nasibini alan ülke ise Polonya. Bu ülke sanayi üretimi son üç yılda yüzde 25 düştü. Bu yıl yüzde 5 daha düşmesi bekleniyor. Polonya hükümeti tüketim maddelerine büyük zamlar yaparak dola şımdaki para ile az miktardaki arzedilen mallar arasmda daha uygun bir denge kurmaya çalıştı. Devlet şirketlerine bazı özerklikler verildi. Fiyatlan yükseltmenin halkta yaratacağı tepkilerden korkan Doğu Avrupa hükümetleri bu yola başvurmaktan mümkün olduğunca kaçmıyorlar. Ancak işçl ücretlerine yapılan zamlar yüzün den zaten düşük olan üretim talebi bütün bütüne karşılayamıyor ve dükkanlann önündeki kuyruklar giderek uzuyor. Bu gerçeği gören Doğu Avrupa yönetimlerinin tutumlannı yavaş yavaş degiştirdiklerî ve gerçekci politikaya yönelmeye başladıkları gözleniyor. Örneğin, Bulgaristan ve Romanya gerçekçi bir fi yat politikası izlemeye başladılar. Bu iki ülke ay nca Macaristan örneğine de yöneliyorlar. Bulgaristan'da bu yıl kabul edilen «Yeni Ekono mik Mekanizma» adlı ya sa uyarmca işletmelere daha fazla özerklik tanındı ve maaşların da iş yerinin üretkenliğine göre saptanması ilkesi kabul edildi. Bulgaristan'da tarımin bir bölümü de özel kişilerde. ABD, Yunanistan'a zırhlı personel taşıyıcısı satmayı tasarlıvor Dış Haberler Senrtsl BBC'nln haberine göre Birleşik Amerika Savunma Ba kanliğı, Yunanistan'a 26 mllyon dolarlık zırhlı personel taşıyıcılar satma karannda. BBC'nin bir ajansa daya narak verdiği habere göre, bakanlik bu konuda kongreden yetki istiyor. Bakanlık açıklamisında söz konusu askeri donanım satışının böîererle Ttlrk Yunan askeri dengesinl etkllemeyeceğini belirttiler Dış Haberler Servlsi îs veç'ln Dagens Nyhter gaze tesinin verdlği bir habere göre, Polonya ile Güney Af rika arasında Isveç üzerinden çok gizll bir ticaret sürdürülüyor. tsveç denizcl lik şirketi Transatlantic, Gü ney Afrika limanlarmdan yüklediği mavi asbesti önce Helsingborg'a getiriyor. Yük orada başka gemilere aktarılarak Polonya'ya gön deriliyor. Mavi asbestin İs veç'te kullanılması ve taşın ması yasak olduğundan, yük leme îsveç hükümetinin özel iznlyle yapılıyor. Dagens Nyheter muhablrinin bilgisine başvurduğu Dışiş leri Bakanlığı sözcüsü «Helsingborg'daki geml değlstlrme işleminin, malların geldiğl ülkeyi glzlemeye yö nelik bir önlem olabilecegini» söyledi. Taşımacı firma nın bir yetkilisine göre de Doğu Avrupa ülkelerl ile Güney Afrika arasında yo ğun bir ticaret sürdürülüyor. Bilindiğl gibi, Doğu Avru pa ülkeleri ilke olarak Güney Afrika ülkeleriyle her türlü ticari ilişkiyi reddettiklerlnl belirtiyorlar. Polonya ile ırkçı Güney Afrika arasında gizlî ticaret yapılıyor CİA'nın aklanması bize düşmez. Ayrıca New York Times'in haberi, «inanmak gerekirse» deyiminin kullanılacağı türden bir haber ya da iddia değildir. Ve gerçekleri dile getirmektedir. 8 kasım tarihli «Newsweek» dergisi, CİA'nın Sandinistalara karşı eylemlerini kapak hikâyesl yapmıştı. Derginin kapağmda Honduraslı paraşütçüleri eği ten ABD'll askeri uzmanın resmi vardı. Başlık ise şöyle idi: «ABD'nin gizli savaşı. Hedef Nikaragua» Uzun yazıda, CIA ajanlan ile emekli Amerika'lı subayların Honduras'ta eski diktatör Somoza'nm ulusal muhafızlan ve diğer Sandinista aleyhtarlarını nasıl eğitip silâhlandırdıkları ayrıntılı bl çimde anlatılıyordu. Yazıda ayrıca CIA başkanı AVilliam Casey'in Honduras'taki gerilla kamplarını ziyaret ettiği bu gerillaların sık sık Nikaragua'ya girerek sabotaj eylemlerinde bulunduklan da açıklanıyordu. Son günlerde bilindiği gibi Papa'ya suikast olayı ansızın yeniden güncelleştl. Olaya Bulgar gizli servisleri ile KGB'nin karıştığma ilişkin iddialar ortaya atılıyor. a.a., bu iddiaları aktarıyor. Ama hiç bir zaman «bu Iddialar Sovyet ve Bulgar hükümetlerinin açıklanan politikalan ile çelişkiye düşmektedir. Çünkü bu hükümetler Papa'ya suikast olayı ile bir ilişkileri olmadığını açıklamışlardır» şeklinde bir ifade kullanmıyor. Çok da yerinde davranıyor. Çünkü CİA ya da KGB gibi örgütlerin ne dolaplar döndürdüklerl hükümetlerin resmi açıklamalarınm ise her zaman gerçekleri yansıtmadıklan bilinen gerçek. Amerika'lılar demokrasiye içtenlikle inanmış bir ulustur. ClA'ya yönelik en sert eleştiriler Amerikan basınında çıkmış, Hollywood'ta bu örgütün kirli çamaşırlarmı sergileyen bir dizi film çevrilmiştir. Amerika'lıların kendilerinin eleştirdikleri bir örgtitü aklamak herhalde bize düşmez. kiiacaı Irak Hava Kuvvetleri'ne bağlı uçaklann sınir kasaba sı, Gilan Harb'a saldırmalan sonucu 9 kişinin öldügü, 25 kişinin de yaralandığı, tran televizyonu tarafmdan açıklandı. Ingiliz Ekonomist dergislnin blldirdiğine göre, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e 11 temmuz günü Bağdat'ın 70 km. kadar güneybatısındaki El Diciye ka sabasmda bir suikast girişimi yapıldu Saddam Hüseyin'in kasabadan geçen kon voyuna roketlerle yapılan saldırı sirasmda bazı resmi otolar tahrip edildi. Ancak Saddam'ın konvoyda olup olmadığı hakkında bilgi edinilemedi. & lrak saldırısı Macaristan örneğinden esinlenen Polonya ile Romanya, işletmelere üretim, £iyat ve ücretleri piyasaya göre ayarlamaları için sınırlı özerklik tanıyor. Sovyetler Birliği'nde tanmda özel teşebbiis teşvik ediliyor. ^^^^ yözde 55'tü. Milletler Ekonomik Komisyonu'nun tahminlerine göre. geçtiğimiz yıl ise plan hedefinin yüzde 3 5 olmasma rağmen, büyüme hızı ancak yüzde 1.9 olarak gerçekleşti. Sovyetler Birliği'nde en son yapılan 5 yıllık planda, 1981 19B5 yıllan İçin yılda yÜ7de 3 4 büyüme hızı Gngflrülöyor. Bu oran çlmdiye kadar öngörülen en düsük büyüme hi7inı oluşturuvor. «New York Tlmes» ^azetesine göre. ABD'de «Wharton Ekonometrik Tahmln Knruluşu» Sovyetler'de 1981 1985 dönemînde yıllık büvüme hı zının ancak yü7de 2 6 cranmda gerçekleşebilecegini tahmin ediyor. rinln Bab'ya olan borçlan 80 milyar dolara ulaştı. Polonya, Çekoslovakya ve Romanya sanayileri lçin gerekli olan yedek parça ile hammaddeyi Ba tı'dan ithal edemeyince ekonomik bunalımın içine düştüler. Bu durumda katı mer kezl planlamaya karşı kuşkular arttı. Günümüzda Sovyetler Birliği'nde bile ekonomide reform yapma gereğinden söz ediliyor. Reform konusunda örnek ilk olarak ise Macaristan gösteriliyor. Macaristan'da işletmelere üret tikleri mal ve bu malla nn fiyatmı saptama konu sunda özerklik verilmiş ücretler de işletmelerin sağladıklan kara göre de % Saddam Hüseyin'e suikast yapılmış Panandreu hükümeti 1983'te kemer sıkma polîtikası îzleyecek ATtNA (a.a.) Yunanls tan'da Papandreu hükümetl. 1983 yılı tcln uygulanacak yeni «kemer sıkma» politikasmı açıkladt. Yunanistan Uiusal Ekono ml Bakanı Gerassimos Arsenls, 1983 icln ha7irlanan ekonoml Daketlnde. 1982 yılında geçinme endekslerinin İlerisînde olan kamu ke<;tml çaiisanlarmın fleretierinin gelecek yılm ilk 8 aymda enflasyonun gerlsln^e kalacağını duyurdu. Bu yıiın basmda, hükflmetin. dar ge llrlllere yaptıgı yüzde 40 cl vanndakl ücret artıslannm geleeek yıl ylnelenmeyeceğl belirtildl. Alüminyum Cimbar İmal Ettirilecektir 1 Müessesemizin Jionforts germeli kurutma makinasma ait numunesine ve teknik resmine uy^un olacak şekilde 700 adet cimbar imal ettirilecektir. 2 Cımbarlar aliminyum alışımlı olup kalıp ve her türlü işçilik firmaya ait olacaktır. 3 Katl imalata geçmeden önce 20 adet aliminyum cimbar mutabakat numune yapılacak ve neticeye göre kati sipariş verilecektir. 4 İşin tamamı icin 100.000, TL. kati teminatı olup azami 90 iş gününde teslimi gerekmektedir. 5 Teklif verme süresi 24. Aralık. 1982 çarşamba günü mesai bitimîne kadardır. Gerekli teknik resimlere ve şartname için Tio. Müdürlüğüne müracaat edilmesi. 6 Müessesemiz işi yaptınp yaptırmamakta tamamen serbesttir. SÜMERBANK BAKIRKOY PAMUKLU SANAYÎİ MÜESSESESİ .(Basin: 25598) 8422 # ABD Kaliforniya eyaleti radyosu günde 1 saat Türkçe yayın vapmaya başladı. Federai Almanya'da güvenlik güçleri Neo Nazi gruplanna üye 29 gencin ev lerine baskm düzenledi. Aramada, cephane. bıçaklar, çeük miğferler, Hitler ambleml. çeşitli tabancalar ve sağcı propaganda yayınlan ele geçirildi. ABD'de Türkçe yayın 0 Neo Naziler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle