Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ARALK 1982 Cumhurıyet 9 KOREden Notlar kanı olarak burada görev yapmış olan Cumhurbaşkam Bvren'e ev sahlpleri o günlerl anımsatıyorlardı.. Aynı korodan bu kez «ÜskUdar'a gider lke n aldı da bir yagmur» şarkısı dinlendlkten sonra slyah büyük arabalardan oluşan uzun kortej, Evren dahil bütün heyetin kalacağı Shilla Oteli'ne doğru yola koyuldu... Ekspres yol gentş ve son derece moderndi. Köprüler, çevre yollan ve viyadttkleriyie bir Batı Avrupa kentinden farklı değildi. Kentin merkezine doğru ellerinde Ttirk ve Kore bayraklan olan topluluklar sürekli sevgi göstertslnde bulundular. Saul'de sürekli dikkati çeken bir başka nokta yeni tnşaatlardı. Kentin merkezine doğru dev glbl modern blnalar ve gökdelenler göze çarpıyordu. Yeni inşaatlarm temelinde yatan nedenlerden biri, 1988 Ollmpiyat Oyunları'nm büyük bir olasılıkla Seul'de yapılacak olmasıydı. Ama asıl ağırlıklı neden başkaydı. Cumhurbaşkanı Chun Do Hwan, ekonomideki büyümeyi sürdürebümek için Inşaat sektörünü «ikinci bir motor» olarak görüyordu. Chun yönetimi, büyük ekspres yollar, konut programları ve Seul'de metro ya da yeraltı treni gerçekleştirerek ekonomik büyümeyi devam ettirmek lstiyordu. Dün otele gelirken metro inşaatının başlamış olduğunu gördük... Öğrendiğimize göre, lnşaat sektöründe gerçekleştirilecek büyük yatırımlarla gelecek yılkl büyüme hızının yüzde 8'e çıkarılrnası hedeflenıyor. 1982* de büyüme hızı yüzde 4.5'da takılıp kalmış... özellikle ücretlerde getirilen sınırlamalar ile enflasyon hızı Batı basınında yeraldığı ilzere, geçen yılkl yüzde 12.6'dan bu yıl yüzde 5.5'a inmiş... 39 mllyonluk nüfusuyla kişl başına milli geliri 1680 dolar olan Güney Kore'nin ekonomik sorunlanndan biri finans sektörüyle ilgili. Bu yılın mayıs ayında bizdeki bankerlik olayına benzer biçimde patlak veren mali skandallar zinciri, bir yandan mali sistetnl sarsmış, öte yandan Cumhurbaşkanı Chun'un eşinin amcası ile gizli servlsin eski Başkanvekilinin adlarının karışmasıyla slyasal sonuçlar da yaratnııştı... Mali skandalın odak noktasında, Güney Kore'de «Kerp» adını taşıyan, gayriresmi. ya da yeraltında faaliyet gösteren para piyasası bulunuyordu. Hem daha yüksek faizle para toplayan, hem de bankalar sisteminden yeterince ya da hiç yararlanamayan orta ve özellikle küçük sanayiye kredi sağlayan bu piyasanın oluşmasında temel etken şuydu: Dışsatıma dönük belirll sanayi sektörleri olağanüstü düşük faizlerle destekleniyor ve banka sisteminden arslan payı hükümetçe kendilerine ayrılıyordu. Bu konuda o kadar ileri gidilmişti ki, hangi sektörlere ne kadar kredi verileceğl her yıl flrma bazında ilgili Bakanlar tarafından saptanıyor ve bankalar bu plana göre kredi dagıtıyordu. Küçük ve orta sanayi ise, sürekli olarak kredistzlikten yakınıyor ve gayriresmi para piyasasma yönelmekten başka çare bulamıyordu... Artık bu sistemden vazgeçildiğine illşkin bazı kararların alındığı belirtilmekte. Devletin tepeden koydugu koşullarla kapitalizml yönlendirmek yerine, serbest plyasa mekanlzmasmın daha çok işlerlik kazanacağı bir ortama doğru yol ahnıyor. Palz oranları giderek serbest bırakılacak. devlet bu alana müdahaleyi asgarlye indirecek. Üç büyük kamu bankası aşamalı olarak özeî sektöre devredillyor. Küçük ve orta sanayie daha çok kredl ayıracak. DEVLET HİMAYESlNDE Güney Kore'nin özel sektör ellyle ekonomik bilyümede sağladıgı başarılar, uçak yolculuklan sırasmda Cumhurbaşkam Bvren'le yapılan soh~ betlerde zaman zaman dile getlrildl. özellikle son yirmi yıl içlnde fert başına milll gelirin 62 dolardan 1600 dolara çıkmış olması, ihracatınm 21 milyar dolara. lthalatınm 26 mllyar dolara fırlaması (Türkiye'nln dışsatımı ancak 6 mllyar, dışalımı 910 mllyar dolar civannda) hayli anlamlıydı gerçekten. Güney Kore'nln ekonomik büyümede erlştlğl yOksek hız ne tür bir slyasl rejlm altmda gerçekleşmlştl? Bu sorunun karşılığına da uçak sohbetlerlnde yer yer değlnildl. Güney Kore, denilebillr kl, kurulduğundan bu yana kısa süreler dısmda, sürekli otoriter rejlmlerle yönetilmiştl. Devlet. bu tür rejlmler çerçeveslnde sürekli olarak özel sektörü desteklemlş, tepeden sermaye blrlklminl sağlamak ve geliştlrmek lçln her türlfl desteğl yapmıgtır. Bu açıdan Güney Kore, yabancı sermayenln de desteğlyle sürekli olarak bir «lstikran» yaşaya gelmlşti... Bugünkfl Cumhurbaşkanı General Chun Do Hwan ülkeyi başkanlık sistemlyle yönetmekte olup. yürütme görevinl 1530 üyeden oluşan «Devlet Konseyî» aracılığıyla yapıyor... 1979'da Cumhurbaşkanı Park Chung Hee'nin bir suikast sonucu öldürülmesinden sonra ordu içlnden bir hareketle lktldan ele alan Chun Do Hwan. yeni bir Anayasayla ve «yenl düzen, yenl toplum» sloganlanyla fllkeyi 1980'den berl yönetlyor... (Baştarafı 1. sayfaüa) (Baştsrafı 1«. Sayfad») «Davalı yazar Ergun Göze'nin temel amacının, tstanbul Barosu'nu yönetenlerin gerçek kişiliklerine yöneîik olduğu kuşkusuzdur. Ancak bu amacının kapsamı içlnds kaltnamış, yöneticilerin gerçek kişilikleri ile tstanbul Barosu'nun tüzel kişilig) arasmdaki sınırı belirleyememiş. eleştirüeri ve yargıları Baro tüzel kişiliginin sınırları Içine glrmiş. 'objektifük' koşulundan uzaklaşmıştır. Böylece tstanbul Barosu tüzel kfeiligini zedelemiş ve küçük diişürmüştür. Davalı yazar Ergun Gözc, kişilere yönelik amacının ve değerlendirmelerinin kapsanıı içinde kalmamış, iinlü bir gazetede iinlü bir ya/ar olmasının gerektirdiği ve hatta zorunlu kıldı^ı ob.iektiflik ve itidal koşullannın ve olağan eleştiri görevinin sınırlarını aşmış, yazar "Tercüman,, ve Göze, Baro'ya Ergun GOıe olarak klşl Ergun Göze'nin subjektif ve psikolojik etkisl altmda kalmıstır. Bu durumda bir hukukçu ve ünlü bir yazar olarak "ağır husurlu' sayılmalıdır.» îstanbul Barosu tüzel kişiliği adına Baş kan Orhan Apaydın tarafından, 9.1.1981 ve 29.6.1981 tarihleri arasında Ergun Göze'nin yazdığı 21 yazıda «Baro tüzel kişlliğine, şeref ve haysiyetine ve saygınlığma saldırıldıgı» gerekçesiyle 28.7.1901 tarihinde 5 milyon Uralık tazminat davası açılmıştı. Dava dllekçesinde ayrıca hükmün Terpiiman, Hürriyet ve Cumhurlyet gazetelerinde yaymlanması istenmiştl. Mahkeme, hükmün, «Ergun Göze'ye tahsis edilmiş siitunda yayınlannıasını» da kararlaştırdı. Çalışanlar... Santdan... Sorunlan... W«:%W:.:%\XX\\W%\\XV:V:':?: AİLE DÜZENİMİZ BOZULACAK: SORU: 1972 yılından bu yana SSK'ya bağh olarak bir özel kuruluşta çahşmaktayım. 197072 arasında da devlet nıemurluğu yaptım. Eşim hairn devlet memuru. Ancak bir başka il'e ataması yapıldı. Çalıştığını şirketin o ilde bir şubesl olmadıgından tayin'm olanaksız. Blrl llkokııl l'de, diğeri 5'te iki çocuğum var. Dolayısıyle ailemizi parçalamamak için en uygun yol işten ayrılmam. tstifa balinde ise zorunlu hal Sinop'a uçak kaçıron 3 hava (Baştarafı 12. Sayfada) ler'nin Sinop Cezaevinden saat 9.40'ta cezaevi giysileri tle adliyeye getirilmesinden sonra Sinop Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ikinci oturuma yargıç Turgut Kazak' ın başkanlığında saat 10.00'da başlandı. Duruşmaya Sovyetler Birliği Büyükelçiliğl'nln yetklll kıldığı Ankara Barosu avukatlarından Metin Şekercloglu'nun müdahil olarak katılma Istemi, mahkeme heyetince «CMUK'nın 365. maddesinin açık sarahat karşısrnda ve suçun işlendigi yer SSCB'de başlamış ise de lcra hareketlerinin bititni TUrk toprakları olması gereğine dayantlınlarak» reddedildi. Duruşmayı ayrıca Sovyet Hava Yollan avukatı Viladimir Soljenistki ile Elçillk yetkllllerlnden Anatoli Brylov ve Boris Batcibovski de izlediler. 13 aralık günü yapılan ilk duruşma sonunda Adalet Bakanlığı'ndan telle is tenmesine karar verilen müzekkere raporlarının bu duruşmaya da yetişmemeslne karşm, bunların beklenmesine gerek olmadıgı kararı verildl. Sinop C. Savcılıgı tarafından TCK'nın 384456 ve 457. maddeleri gereğince cezalandırılmaları istenilen ve Ağır Ceza Mahkemesinde yürütülen davanın ikinci duruşmasında iddia makamı Sinop C. Savcılığı hava korsanlarının beraatlerini istedi. Daha sonra sö2 alan hava korsanlarının avukatı Hasan Doğan da savunmasından sonra sanıkların tahliye edilmelerini istedi. Bir saat 15 dakika süren duruşmadan sonra yargıç Turgut Kazak. oturuma yarım saat ara verdi. Daha sonra kararın okunmasına geçildi ve üç hava korsanı nın CMUK'nın 253. maddesi gereğince beraatlerine karar verildiğini açıkladı. Üç hava korsanı F. Almanya'nın Hannover kentüıdeki yakınlarının yanına gitmek istiyor. ler dışında kıdem tazminatı ödentnesi durduruldu. Benim durumum zorunlu bir hal kabul edilemez mi? Aksi halde bir başka işe girersem (gideceğrün İlde) emekliliğim geldiğinde 10 yıllık hizmetimin kıdem tazminatı ödenecek mi? tZMtT yANIT:' Durumunuzun îş Yasasmın 14. maddesi uyarınca kıdem tazminatı ödenmesini gerektiren koşullara uymadığını üzülerek belirttriz. Eşinizin glttiği yere aile düzeninizin bozulmaması nedeniyle gidebilmeniz için işinlzden zorunlu da olsa «istifa» ederek ayrılmak durumundasmız. Bu durumda da Yasa'nın 14. maddesi kıdem tazminatı ödenemeye ceği koşulunu getirmiştir. Kişisel görüşümüz «istifanızm» zerunlu bir nedene dayandığıdır. Ancak yaptığımız araştırmalarda durumunuzla İlgili bir Yargıtay kararı bulamadık. Özel sektördeki bir işyerinde çalışmanız nedeniyle. başka bir Özel sektörde yeniden işe girişinlz durumunda şimdiki işverinizdekl 10 yıllık kıdeminlz gözönüne almmaz ve bu 10 yıllık emeğinizln karşılığı kıdem hakkmız yanar. Ö^etmeninöğrencinin a j C 1 1 Muammer borulan... sorunlart TUNCER SORU Çalıştıgım okula valllik onayı İle atandım Ancak okulda sınıfIarın paylaştırılmasındao sonra bana sınıf verilmedi. Bu nedenle kadro fazla sı durumuna düşmüs oldum. Şimdi çalıştığım okul evlme yakın. Tek doltnuşla gidip gelebiliyorum. Kadro fazlası öğretmenler, kendl isteklerl dışında, çalıştıkları yerlerden çok uzak semtIere «geçici görev» le gönderillyorlar. Bu da bizim için gerek zaman, gerekse masraf açısından yıkım oluyor. Valtlik onayı İle atandıgım bir okuldan, isteğim dışında, başka bir okula «geçici görev»le gönderilmem ya» sal mıdır? Yasal bir uygulama degllse, klme, nereye başvurmam gerekir? tlkokullarda, sınıflann ögret Bir Bulgar sirketi (Baştarafı 1. sayfada) yükelçiüğı görevli sayısını azalt masını ısteyeceklerini bildirdi. ttalyan parlamentosu fapa.'ya sullcast gırışımı ve Buıgaristan'ın olaydaki rolünü görüşmek üzere dün yaptığı toplantıda Italyan Adalet Bakam Clelio Darida, Uç Bulgar vatan daşmın Papa'ya saldırı eylemiıv» kanştıklannı belirttikten sonra, iki Buigar hakkmda da. ha casusluk suçundan soruştur ma açıldığını açıkladı. Darida, sözkonusu Bulgarların Buigaristan Büyükelçiliği'nde çalış. tıklarım, adlarının Ivan Dar*o hev ile Slmeon Guem e v olduğunu bildirdi. Adalet Bakanı Darida, Fapa*. ya saldırıda M. Ali Ağca'ya yardım ettikelri gerekçesiyle, Almanya'da tutulUu Musa Serdar Çelebi, Sofya'da «hükümet denetlmi altında* bulunan Be> kir Çelenk ve uluslararası düacyde aranan Oral Çelik'in tta!ya'y& getlrilmeslne çalıştık lannı hatırlattı. Bakan, bu kişilerın Italyan sendikacı Luigı Scricclolo ile işbiriiği yaparak casusluk fa. aliyetlerinde bulunduklarınl söyiedi. (Luigl Soricoiolo, Doğu Avrupa devletleri hesabına casusluk yaptığı gerekçesiyle bu yaz tutuklanmıştı.) Adalet Baksnı Darida, sendlkacının hem Kızil Tugaylar örgütü hem de Bulgar ajaniarıyîa iilşkı içinde olduğunu ileri sürdü. Darida, 1981 yılınuı başlarında uyuşturucu madde kaçakçılarınm Sofya'da bir otelde biraraya gelerek, TUrkiye'den İtal. ya'ya uyuşturucu madde karırma işini görüştüklerinı söylecli. Adalet Bakanı, Italyan polisinin bu konudakl işbiriiği önerilerini Bulgaristan'm sürekli olarak reddettiğinı belirtt.ı AĞCA SIKI KORUNUÎOB Darida konuşmasırun bir bölümünde Papa'yı yaralayan Türk terörist Mehmet Ali Ağca'nuı öldürülmesi olasılığına karşı çok sıkı bir biçimde korundugunu söyiedi. ÎTALVAN KAH^.1 CASCSLtR ÖRGÜTÜ Adalet Bakanından gonra kür süye Savunma Bakam Lelio La gorio geldi. Lagorio, Bakanlığrnın elinde. Italyan ve yabancı terör örgütleri arasmdaki ilişkiler konusunda somut kanıtlar olduğunu söyiedi. Bakan, ttalyan terör örgütleriyle yabancı devletler arasmdaki ilişkiler konusunda da kanıtlar ele geçirdiklerini bildirdi. Lagorio, ttalyan karşı casusluk örglitünün, «başından beri» Papa'ya suikast girişimınin «uluslararası bir komplo» olduğuna inandığını açıkladı. Savunma Bakanı, ttalyan giz 1 servisinin bir süredir Bul1 garistan'la ttalya arasmdaki şifreli radyo iletişiminl dinlediğini, Amerikalı General ,lames Lee Dozier'in kaçınldığı ve Papa'mn Mehmet Ali Ağca tarafından vurulduğu günlerde dinlenen radyo mesajlannda «olağandışı iki olayın» dikkatlerini çektiğini anlattj. Bakan, bu olaylan açıklamadı. Lagoroi, geçen yıl aralık ayında Ağca'nın Italyan ajanlarınca sorgulanması sırasmda elde edilen bilgilerin soruşturmaya«yen) bir yön» kazandır dığını bildirdi. TÜRKİYE'YE StLAH ttalyan Savunma Bakanı, Sofya'da bir Bulgar şirketinin, İtalya'dan alınan büyük miktarda silahın Türkiye'dekl terö ristlere aktarıimssı isinde mfir kezi rol oynadıgını îtalyan giz. li servisinin tesbit ettiğini açık l&dı. Lagorio sözkonusu şirketin adını vermedl. Lagorio Papa'ya karsı suibast girişiminin Papa'nm anavatam olması nedeniyle Polonya'mn işgaline karşı bir seçenek olduğunu söyiedi. BBC'nin yorumuna göre Lagorio isim ver memekle birlikte olaya Sovyetler Birliği'nin kanştıgını ima etti. Savunma Bakanı konuşma smda, «Papa'ya karsı girişilen suikast çririşimi barıs dnnemlnds gerçpk bir savaş e>lcmidir» dedi. SERT VIZE HÜKtMLERt ttalyan Dışişleri Bakanı EmJUo Colombo, ttalya'ya glrmek istayen Bulgarlara karşı vize hükümlerini sertleştirecekleri. ni açıkladı. Colombo, Roma'daki Bulgaristan Büyükelçiliği'nde görevli personel cayısının azaltılmasını isteyeceklerini bildirdi. Colombo cuma günü Sofya'da düzenlenen basın toplantısında yapılan aoıklamalann «ücna» edici olmadığını ve Bul gar hükümetinin şüpheleri ken. disinden uzaklaştırmaya çalıştığnu sözlerine ekledi. Dışişleri Bakanından sonra konuşan İçişleri Bakanı Virguüa Rognonl de Papa'ya saldırı, yıkıcı faaliyetler ve silah kaçakçılığı konularındaki soruşturmaların Bulgar diplomat lannı, yurttaşlannı ya da gizli servislerini suçlayıcı sonuçlar verdigini belirtti. Rognoni, «ya bancı servislerln tedhişe başvnrmssı, hesaba katmak zornnda olduğumuz sürekll bir tehllke, bir tehdlt bir cesit savsştır» dedi. «İKtNCÎ SOCtlK SAVAŞ» Bulgaristan'da yayımlanan haftalık Pogled dergisi, Papa'ya suikast girişimi olayına Buigaristan'm adının kanştınlma smı protesto ederek, ABD Baş kam Ronald Reagan'm «ikinci hir Soçıık Savas'ı başlattığını» ileri sürdü. Bulgaristan'm resmi BTA ajansı, derginin bir yazısma dayanarak verdiğl haberd?, «Soçuk Savaş sıramnda blle bir sosyallst ülkeye yönellilmlş yalan propaganda faaliyett bu kadar ağır bir iftlra kampanyasınn dflnö?memlşti» ifadesi yer alıyor. Derginin «îkinci Soğıık Savas dönemi ml bajlıvor?» başlıklı yazısınaa, gerçek bir psikolojik savaş nlteliğl taşıyan «kampanya»nın, sosyalist tllkeler topluluğunu, özeUikle de Sovyetler Birliğini hedef aldığı ileri sUrüldU. Bulgaristan hükümeti Papa olayını soruşturan yargıç îlari Martella"ya bir telgraf gönde ölüm cezalan rede geçirecekler, cezanın kalan kısmı özel nitelikteki kapalı bir infaz kurumunda çektirilecek. Yasa önerisinin görüşülme si sırasmda söz alan Fikri Devrimsel, haklannda ölüm cezası verilip yasama organuıda bu cezanm kabul edilmemesi durumunda bu hükümlülere uygulanacak cezanm Türk Ceza Yasası'nda açıkça belirtilmediği bildiriîerek yasa önerisinin bir boş.luğu doldurmak amacıyla ve rildiğini söyledi. Devrimselı suç ve cezada olduğu gibi infazda da kanuniliğin esas olması gerektiğini belirtti. Ferit Koran önerinin bir af niteliği taşıdığını savunurken Alaattin Aksoy, öneriyle ileriye dönük bir amaç güdüldüğünü öne sürdü. Adalet Komisyonu adma konuşan Halil Gelendost yasa önerisinin ne bir af niteliği ne de ileriye dönük amaç taşımadığmı, yasadaki mevcut boşluğu doldurduğunu söyledi. öneriyle bir atıfet getirilmesinin söz konusu olmadığını anlatan Gelendost, hükümlülerin ölünçcye dek cezaevinde kalma larını istediklerini bildirdi. Adalet Komisyonu üyesi Necip Bilge vasama organınca kabul edilmeyen ölüm cezasına çarptınlmış hükümlü lerin genel ve özel aftan yararlanacaklarmı, ancak bu af kapsamına Anayasa'daki temel hak ve özgürlüklerin kötüye kullananların girmediğini açıkladı. Hükümet temsilcisi yasa önerisine karşı olduklarını belirterek «Türk Ceza Yasa si açıktır. O nedenle bu yasaya gerek yoktur» dedi. Adalet Komisyonu Başkanı Rıfat Beyazıt, Talat Aydemir ve arkadaşlarmdan ikisi hak kmda verilen ölüm cezalarii nin TBMM'de onaylandığını diğerlerinin reddedildiğini hatulatarak bu kişilerin daha sonra çıkarılan aftan ya rarlandıklannı söyledi. Genel Kurul'da görüşmelerden sonra yasa önerisi oylanarak kabul edildi. Yasa önerisinin aleyhinde söz alan Hamza Eroğlu, «Bana göre bu vasa milletlerara sı af örgütfinün zaferl olacaktır» dedi. Eroğlu, yasanın siyasi partiler arasında propaeandn vesilesi olacağını. toplumda huzursuzluğun artınlacağmı söyledi. Yasa önerisi lehinde konuşan Abdullah Pulat Gözü büyük. bir hukıık devleti olduğumuzu v e herşeyimizin hukuka uvpun olması gerek tiğini söyledi. (Baştarafı 1. Sayfada) KADRO FAZLASI GÖSTERİLDİM... menler arasında dağıtımı sırasmda gözöniine alınan ilkeler nelerdir? Neye dayanarak dağıtTm yapılır? tzmlr'den bir ilkokul öğretmenl YANIT Iller idaresi yasası uyarınca. vali bir takım nedenlerle il içinde memurlann görev yerlerini değiştirebilir. Ancak görevli, yasaya aykın bir durum karşısında, belirli yöntemlerle bölge idare mahkemesine başvıırabllir. Valinin yasalara uygun «tasarrufta» bulunup bulunmadığına mahkeme karar verir. Siz, yetkililerin haksız işlem yaptıklan kanısındaysanız öncelikle üst makamlara başvurabilirsiniz. Ilkokullarda. bilindiği üzere. ögret men bir sınıfı birden alıp beş yıl okutur. Genelde uygulanan bu ilke, elbette okulun koşullanna göre değişebilir. Bu konuda öğretmenler Kurulu karanna başvurmak en sağUklı yoldur. sorunıannız veyanıtıarı jBülcntSOYLAM TOPLU KAY1T M SORU " Birçok firmanm muhaaebe kaydını tutan bir bttromuz var. Bu firmalann günlük muhasebe işlemleri aşağı • yukan her zaman aynıdır. BIze kolayhk olması bakımmdan on günlük muameleyi bir arava getiriyor ve tek yevmiye maddesi ile deftere geçlriyoruz. Böylece hem zamandan tasarruf ediyoruz hem de kflğıttan. Acaba bu yaptığımızm aksine bir kanun mad desi var mı? (Y. S. Zonguldak) YANIT Sizin sözünü ettlğiniz konu, Vergi Usul Yasası'nın 219. maddesindeki düzenlemeye göre değerlendirilebilir. Bu madde işlemlerin defterlere zamanında kaydedileceğini kabul ederek şöyle diyon «tşlemlerin Iş hacmına ve gereğine uygun olarak muhasebenin düzen ve açıklığını bozmayacak bir süre içinde kaydedilmesl şart tır. Bu gibi kayitlarin on gflnden fazla geciktîrilmesi caiz değildlr.» Ifadeden anlaşıldıgma göre istenen, defter kayıtlannın düzen ve açıklığını bozmaya cak bir süre içinde kayıt yapılmasıdır. Maddede geçen on günlük süre. on günlük işlemleri aşan kaydm bir arada yapılamaması anlamına gelmediği için, karşıt anlamdan giderek, «o halde on gtinde bir tek maddede kayıt yapılabîlir» yorumu yapılamaz. Blze göre burada asıl ölçü, sadece aynı olaya bağh işlemlerin birarada kaydedilebileceği olmalıdır. Örneğin, aynı günde on ayn müşteriye yapılan faturalı satışlar bir tek yevmiye maddesinde toplanabilir ama, aynı gündeki bir mal alışı ile bir mal satışı bile ayn ayn maddeler halinde yazılmalıdır Aksi yapılırsa, kayıtlar içinden çıkılması, aniaşılması zor duruma gelir ki. bu da yukarıya aldığımız açıklık ilkesine aykındır. Ama şunu da söyleyelim, siz özen göstermiyorsanız, uyguladığınız biçimi engelleyen açık bir hüküm yok. OECD üfkeleri 8 0 0 milyon dolar (Baştarafı 1. sayfada) manya ise 130 milyon mark proje kredisi, 264 milyon mark enerji projeleri için program kredisi ve 19 milyon mark işçi şirketlerine verilecek krediler olmak üzere toplam 413.5 milyon mark bildirdi. ttalya 120 milyon dolar tutannda ihracat kredisi taahhüd ederken, Belçika 350 milyon, Belçika frangı (yaklaşık 9 milyon dolar), îngiltere ise 15 mil yon sterlin ihracat kredisi sağlayacaklarını açıkladılar. Son ana kadar nasıl davranacağı bellı olmayan Fransa 400 milyon Fransız frangı tutarında orta vadeli ihracat kredisi «açabileceğini» ifade etmesine karşıhk kesm olarak kendini bağlamadı. Hollanda ve Avusturya temsilcilen ds orta vade. li ihracat kredileri açabileceklerini bildirdüer, ancak herhangi bir rakam belirtmediler. Japonya İse ocak ayında rakam bildireceğinl açıkladı. Öte yan dan, Federal Almanya'nın bir süre önce sağladığı 50 milyon mark tutanndaki ihracat kredlsine ek yeni blr 50 milyon marklık kredi daha açacağı bildirildi. , ' (Baştarafı 1. Sayfada) oluşan büyük bîr koro «Dön nıez Gerl Tiirkün Askeri» marşmı söylemeye başladı. 21 pare top atışmdan sonra Evren'e. Seul Beledtye Başkanı tarafından kentin altın anahtan verildi. Tören fcıtasınm denetlenmesinden sonra bu kez, ylne aynı koro «Üskfldar'a giderken aldı da hîr yağmur» şarkısmı sövledl. THY'nln özel uçagmın te kerleklerlnin piste değdlfti andan itibaren plstln ikl yanında 50'ser metre arayla sırtları plste dönük olarak askerierln güvenlik önlemi olarak dizlldikleri görülüyordu. Cumhurbaskanı Evren İle Oünov Kore Cumhurbaskanı Wan, aynı otomobllle kente hareket ettiler. Dzun araba kortejlne. ellerlnde Tflrk ve Gflnev Kore bayrakları olan kalabalık halk tonlulueu sıcak sevgl gösterktnde bnuında. Wan, Evren'l kalacağı «Shllla» Oteli'ne kadar «ej tlrdi. Wan, Evren'in b a s kanlık sultlne çıkarak birMktekısa bir süre g5rüştü J ler. Otelde oiaganüstü fçüvenlik finlemleri almmıştı. Oüney Kore Cumhurb&skanı, otelden ayrılana kadar pazetecllerin dahi ortaiarma çıkmnsma 1*1n vprilmedi. Türkiye île Kore arnsında dön bir kültfir aniaşması imzalandı. Anlaşma. iki yıllık dönem için kültflrel piftbadPlevi Bneörflvor. AnI^maya Tflrkiye adma. Ktil tür ve Enformasyon tsleri Seul'de Iwen Genel Müdürü Büyükelçi Nazmi Akıman imza koydu. Cumhurbaşkanı Kvren, Seul'deki resmi temaslarına yarın baslayacak. llk olarak Güney Kore Basbakan Veklll Jnon Snngr Klm'l kabul edecek olan Cumhurbaşkanı. daha sonra Mll H Mezarhgı ziyaret cdeeek ve Meçhul Asker anıtına çelenk koyacak. îki (llkenin Cumhurbaşkanlan yarın yenlden bir araya gelecekler. Wan, Evren'e ülkesinin en büyük nlşanmı verecek. Nişan tev di töreninden sonra resmi görüşmeler baslayaeak. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in dün aynldığı Endonezya ile Tflrkiye arasındaki ortak blidlri yavmlandi. Ortak blldlrlde, tsrail'in 1976 yılından beri işgal ettlÇi Arap topraklanndan cekilmesi istendi. Bildlrlde. yapılan görflşmelerde iki ül ke arasmdaki ekonomik. si nai ve teknlk alanlardakl iş birllginln gellştirllmesine karar verlldiği beltrtildi. Uluslararası terörizmin. uluslar icin bir tehdlt olmaya devam ettlgl kaydedllen bildlride. Türkiye ve Endonezya Cumhurbaşkanlarının terörlzmi Bnlemek için çok taraflı işblrliği vapılması üzerinde mutabık kaldıkian ifade edlldi. Blldirlde. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, Endonezya Cumhurbaşkanı Suharto'yu Tflrkiye'ye çagırdıgı ve ca* nnın memnuniyetle kabuIe edlldîgl bellrtildL Seks fürni (Baştarafı 12. Sayfada) ması sorumlu müdürü İsmaıl Sapmaz, sinema seyircisinin bu tür zilmlen istediğinl belirtti. Gdsterdıkleri fllmlerın «Porno» olmadığını sa\oınan Sapmaz, «Eğer seks filmlerini oyııatma7sak sinemanın kapısına kilit vurraamız gereklr» dlyerek şöyle Konuştu: «Btzim pösterdifrimlî bn fiunlerden daha açık saçıklan televizyonda gösterilmektedir. Şunu da belirteyim kl seyirci bu fllmleri istiyor. tçerl girip de göremeyen'.er ya koltukları parçahyor ya da avazlan çıktığı kadar bağınyor. ÇünkU hlzim semtlerimlzdekl »inema lara kesinlikle aüe gelmex. Ancak yasalar harşısında boynumuz kıldan incedirj» «Porno» film göst6rmek suçundan gözaltına alınan bir başka sinema müdürü Musta fa Çelik is3. «ydaıun başının ezilmesi çerektfçini» savunarak, «Kabahat gösterende ml, yoksa çevlrentie mi?» dedi. tki yıl öncesine kadar devamlı olarak seks filmi çevrildlğlni belirtea devlet garantili ya da resmi borçlarla yardun ve destek sağlama gereginden söz edildi. Rapora göre, 1985'te Türkiye'nin, dış borçlann ve IMF kredilerinin geri öden mesi için yaklaşık 2 milyar dolarhk taze borç bulması gerekecek. 1980 ve 1981'de yalnız ivedi yardun toplantılan yapılmasma karşın, OECD Tür kiye Konsorsiyumu bünyesinde iki oturum halinde gerçekleştirilen bu seferki toplantıda, Türkiye ekonomisinin genel durumu da gö rüşülüp değerlendirildi. llk oturumda DPT Müste şan Yıldınm Aktürk'ün baş kanlık ettiği OECD nezdindeki Türk daimi delegesi Bü yükelçi Pertev Subaşı, Hazine Genel Müdürü Aydemir Koç'un da yer aldığı ka labalık Türk heyeti, Türkiye ekonomisindeki gelişme lerle ilgili bilgi verdi. Bunun ardından, OECD Türkiye Konsorsiyumu Sekreterliği'nce hazırlanan rapo run görüşülmesine geçildi. Raporda. Türk ekonomısi nin genel gidişi ana eğilimler halinde açıklandı. Ekonomide genel bir düzelmenin görüldüğü. ihracatın arttığı, enflasyonun azaldığı, bu tür olumlu gösterge lerin gözlendiği belirtildi, Kiracılar (Baştarafı 1. sayfada) belirtllerek şöyle denildl: «Abone olmadan elektrik kul lananlara da bazı koşullarla abone olma Imkanı Eetirilmîştir. Halk arasında kaçak elektrik kuiiaıumı olarak bilinen ve baSEI ıjehirlerde yaygın bir manzar arzeden bn kullamm hem can ve mal giivenllğı bakimından tehUkelidlr, hem de kurumumuznn çellr kaybına sebep olmaktadır. Bn mahznrlan çldermek 0«ere, II merkezlerlndekl meskenlerin ve gecekondnlann be nfla knllanma tseni aiınmamış olanlannda. bir defaya mahsus ve geçid olarak. kullanma tzn! alıncaya kadar Szel s5zleç me ve Szel tarife ile abone kay dedllmesi kararlaşttnlmıştır. Dunımn bn tanımlamaya nyan vatandaşiarm abone olmak lcîn 27.13.1982 tarihfnden iHba ren en eeç 1 mart 1983 tarlhlne kadar kiınım'jnınsnın II mer kezirrindpM tesVllatins basvur malan gerekmektedlr.ı müdür, tltaı yerli yapım fllmlerde seks sahnelerinln olduğunu, aksi halde kiralayacak film bulamadıklaruu öne sürdü. YASAL İŞLEM TAPILACAK Bundan böyle tstanburdakl tüm sünemalann denetleneceğinl ve seks filmlerinin gösteriîmeslne izin verilmeyeceğlni belirten polis yetkilileri, aksi halde sinema mudtlr ve makinistlerl hakkında yasal işlem yapılaeağmı söylediler. yetkililer bu ttlr film gösteren sinemalarırt kapatılacağuıı da hatır lattılar. rerek resmen Sofya!ya davet etti. Bulgar resmi haber ajansı BTA'nm haberine eöre, telgrafta ttalya ile Bulgaristan ara sıııda adli bir yardımlasma anlaşması olmadıgı halde gerçeğin ortaya çıkmasım sağlamak amacıyla yargıç Martella'nın Sofya'ya davet edlldiei büdirildi. Bulgaristan Başsavcısı Prof. Kostadin Llutov'un imzasını ta sıyan ve telgrafta aynca Martella'nm istediği herkesi sorgu ya çekebileceği, ve Bulgar ma kamlannm kendlslne soraşttırmanın sonuçlan hakkında bilgi 7ereblleceği yer alıyor. (Baştarafı 1. sayfada) kiye'dekl tüm hekimlere gönderilen anket formlan yoluyla; Behçet hastalığını bulan Ord. Prof. Dr. Hulusi Behçet, Dr. Refik Saydam, Ord. Prof. Dr. Tevflk Sağlam, Dr. Mazhar OsToplaotıda Avusturya temsil. man ve Ord. Prof. Dr. Akil cisinin sağlayacakları ihracat kredilerinin demokrasiye dö Muhtar son 60 yılın en büyük hekimleri seçildiler. nüş takvimine bağlı olacagını açıklaması üzerine, TUrk heyaîstanbul Sheraton Otelin tine başkanlık eden DPT Müs de yapılan ödül töreninde, teşarı Yddırun Aktürk, Türkibir konuşma yapan Dr. Neye'deki iç politik gelişmeleri ö. jat F. Eczacıbaşı, «Tarlhlzetleyen blr konuşma yaptı ve mizin Cumhuriyet dönezaman takviminin aynen açıkmlnde çok şeye gilvendik landığı şeküde yürüdüğünü bil dlrdi. Referandumun zamanm ve çok şeyle övündük. Tıp da vapılmasını buna örnek gös alanı, kuşkusnz. bunlann terdl. önünde geldl. Bu dönemde tilkelerln sa&lıkli yaşamma OECD Türkiye Konsorsîyu getirilen kurallar, uygar mu'nun sunduğu raporda, dünyada firnek bllindi» de1985 yılından başlayarak Tür di. Nejat Eczacıbaşı, Eczacıkiye'nin dış borç ödemeleri başı Bilimsel Araştırma ve sorunuyla karşı karşıya kala ödül Fonu'nun Türkiye'de cağı belirtildi. Konsorsiyum tıp alanmda bilimsel arasSekreterliği'nce hazırlanan tırmaları desteklemek ve raporda. Türk ekonomisine bu alanda çalısmak lste 60 yılın en büyük yen araştıncılara yardım cı olmak amacıyla kurulduğunu belirtti. ödül sahlpleri hayatta olmadığmdan, ödüller, Danışma Meclisi Başkanı Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak tarafından. mirasçılarma verildi. Sadi Irmak, «Bütün meslegimize gurur vererpls bir günde bulunuyorıız» dedi. Irmak, devletin killtür kurumları yapmasının yüz yıllık bir tarihi olduğunu, daha önceki kurumların, kişilerin eseri olduğunu belirtti. Törene Danışma Mecüst Başkanı Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak ve îstanbul Valfsl Nevzat Ayaz'ın yanısıra Üniversite Rektörleri, dpkanlar ve bilim adamları katıldı. Cumhuriyet Dönemi Tıp ödülü'nü kazananlara Eczacıbaşı tarafındarı Gümfiş blr Plaket İle 200* er bin llralık armağan çekleri verildl.