28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 KASIM 1982 Cumhuriyet 9 ANKARA, (a.a.) Eğitimci Rauf Inan'a Hacettepe Üniversitesi'nin «SeçMn Eğitimci» ödülü verildi. Hacettepe Universitesi'nde öğretmenler günü dolayısıyla düzenlenen törende, Inaıı'a ödülü Hacettepe Oniver. sitesi Rektörü Prof. Dr. Ahrttet Yüksel verdi. Eğitimci Rauf İnan ödülünfl alciıktan sonra yaptığı konuşnıacla «Bu öcliil benim şah&ınia değil. liMÎ'lere kadar Atatürk'ün bııyruğnnu gerçeklcjtivmek için çalışan o kuşağa vcrilmiştir» dedi. Rauf Inan'a Seckin • Eğitimci Ödülü verildi Eğitimcı Karanlık iliskilerin (Baştarafı 1. sayfada) olarafe Unlenrniş bir ülkücü terörist. Papa'ya suikast girişimi olayında Oral Celik'in adı ilk olarak, Ağca'nın geçtiğimiz mayıs ayında verdiği ayrıntılı ıfade ile ön plana çıktı. Ağca'nın ifadesinden sonra îtalyan polisi, Mehmet Şener ve Oral Çellk'in fotoğrafiarını yayınlanması için basına dagıttı ve ıki terörıstı görenlerm bıi dirmelerıni istedi. Fotoğrafla. rın yayınlanmasından nemen sonra, bir İtalyan, polise başvurarak, Papa'nın vuruldugu gün Eoma Floransa karayolunda, Alman plakalı bir aıabada Oral Çellk ile Mehmet Şener'i gördüğünü bıldırdı. Ikı Türk'ün çok yavaş araba sürdüklerini ve birinı bekler gıbı sık sık arkalaruıa baktıklarını söyleyen italyan görgü tanığı, otomobildekı iki kişınin fotograflannı gazetelerde görünce derhal polise başvurdugunu be lirtmiştı. Gorgü tanığı, bir sure Alman plakah arabanın peşıne takıldığını, daha sonra da yanlanndan geçerek yoluna de vam ettiğinı anlatmıştı. 1979 yılında ışlenen üır siyasal cinayetın faıllennden oictu. gu Uerı sürülen ve Ağca'nın tıenışehrısı olan Oral Çeüıtın, Ağca'nın Kartal Maltepe Askeri Ceza ve Tutukevi'nden kaçırılışındakı rolü, Istanoul SIKIyönetim Komutaniığı Askeri Savcılığının oiayla ılgılı 23.8. 1980 tarihlı ıddianamesmde şöyle sergUenmıştı: «...Sanık Mehmet AU Ağca' nın sanık Bünyamin'den (Bünyamin Vılnıaz) kendisini cezaeviudcn kaçırmasuu istejerek bu iş için 100 bin Türk lirası vernıevi vaad ettiği, sanık Bün yamin'in Ağca'nın bu teklifini kabul ettiği, ikisinin anlaşmasından sonra dışarıdan yardım sağiamak amacıyla Ağca'nın ar kaılaşlan olan s<uuk Mehmet Tanaydın ve yakalanamayan sa nık Oral Çelik ile sanık Bünyamin vasıtasıyla irtibat sağladığı, 22.11.19Î9 günü Ağca'nın talimatı ve verdiği pusula ile sanık Btinyamin'in diğer sanıklar Mehmet Tanaydın ve Oral Çelik ile buluştuğu, bu buluşmada Ağca'nın kaçınlnia planının hazırlanarak sanık Melımet Tanaydın'm Ağca'ya verilmek üzere sanık Bünyamin'e 20 bin Türk lirası para, 20 adet mermi ve bir tabanca verdiği...» Iddıanamede, Mehmet Ali Ağca'nın tutukevi'nden kaçırıldıktan sonra Oral Çelik'le buluşması da yer almıçtı: «...Sanık Mehmet Gürbfiı'ün Ağca ve Bünyatnin'i slarak kendi kardeşleri olan Ramazan ve Rasim Gürbüz'lerin evine götiirdüğü, Ağca ile Bünyamin'in 30.11.1979 gününe kadar bu evde kaldıkları, 30.11. 1979 günü eve gelen sanık Oral Çelik'in Ağca Ue konuştuktan sonra Ağca'nın daha enıin bir yerde saklanması karanna vararak evden a.vnldıkları...» Ağca, Maltepe'den kaçırıldıktan sonra önce Ankara'ya, son ra Malatya'ya, daha sonra da Erzurum'a götürülmüştü. Buradan da İran'a... Ağca'nın tran'a kaçırılmasıyla ilgili olarak yakalanan ülkücü Timur Selçuk, oiayla ilgısini itiraf ederken, kaçınlma işi için ocak 1980 sonlarında. yani Ağca'nın Maltepe'den kaçırılışmdan bir ay sonra, kendisini istanbul'dan Atilla Çelik adlı bir ülkücünün aradığını belirtiyordu. Atilla Çelik'in kım olduğu he nüz aydınlığa kavuşmadı. Ancak, Oral Çelik'in kod adının «Atilla» olması ve Timur Selçuk'un bu iş için tstanbul'dan aranması, Oral Çelik ve Atilla Çelik'in kimlikleri arasında bir çagnşım yapıyor. Bu iki adın ayjıı kişiye ait olup olmadı ğı bilınmıyor, ancak, 1951 Iğdır doğumlu ve Atatürk Ünıversitesı Ziraat Pakültesi son sınıf öğrencisi Timur Selçuk, Ağca'yı AtiUa Çelik adlı bir ülkücünün aracılığıyla tanıdığını, 1980 Ocak sonlarında Çelık'in İstanbul'dan telefon ederelc «bir klşinin İran'a geçtnesi gerektiğini» söylediğinı, kendisinın de yardımcı olacağmı bildırdiğini anlatıyor ve şöyle konuşuyordu: «Atilla Çelik, Erzurum'a geldi, ancak kimin İran'a geçeceğini acıklamadı. 1 Şubat 1980 günü sabah saat 00.30'da 34 plakalı bir taksi Ue tran'a git mek üzere Erzurum'a gelen mi safiri arabada gördüm. Bu şalı sm Mehmet Ali Ağca oiduğunu anUdun. Atilla Çelik bana < Ağca şüphecidir. Kendisini ilıbar cdeııleri öldürmüştür. Onun için dısan çıkma, başma iş alır sın) diyerek beni korkuttu. Ağ ca'dan çekindim ve evden dışarı çıkmadım. Ertesi gün Ağca' yı Atilla ile götürüp, huduttaki kahvede bizi bekleyen va daha önce 50 bin iira verdiğim Iran uyruklu Muhanımet Kasım adlı kaçakçıya teslim ettİK.B Ağca'yı evinde saklayarak ya taklık yapan ve İran'a kaçmasına yardımcı olan Timur Selçuk daha sonra «Atilla Çelik' in 1.5 ay sonra kendisini istanbul'dan aradığını» anlatıyor ve sözlerıne şöyle devam ediyordu: «Atilla Çelik, Mehmet Ali Ağ ca ile İıan'dan telefonla görüş tüğünü, Ağca'nın Türkiye'ye dönmek istediğini ilettiğini, bu nedenle yeniden yardınua olmamı istedi. Keudisine n o a v lanm oldnğunu, bu viuden de yardımcı olamayacağunı söyledim ve Türkiye'ye geçişüıe yar dımcı olmadım. Ağca Türkiye' ye geçmiş. Şlnıdi de Avrupa' da olduğunu duydum . Ben MHP yanlısı Ülkü Ocakları serapatizanıyun.» Ağca'nın iki kişinin yardırruyla îran'a kaçınlmadığı, bunun bir örgüt işi olduğu, daha sonra MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasıyla ilgili olarak hazırlanan iddianamede ortaya çıkacaktı. Alpaslan Tfirkeş ve 219 MHP' linin yargılandığı davada TCY' nın 146/1 maddssi uyarınca ölüm cezasına çarptırılması ıstenen ÜGD Genel Başkanı Muh sln Yazıcıoğlu da bu işin içindeydi. Yazıcıoğlu, Ankara Sıkıyönetım Komutaniığı Askeri Savcılığına verdiği ifadede ülkücü Timur Selçuk'a bu iş için 100 bin İira verdiğini kabul etmışti. Yazıcıoğlu, ıfadesinde, «Timur Seîçuk'la buluştum. Hesap numarası bıraktı. Mehmet Şandır 50 bin İira buhnuş, 30 bin iira amcamdan. 2!) bin İira da Sahir Solmaz'dan aldını ve gönderdim,» diyordu. Yazıcıoğlu'nun, Ağca'nın İran'a kaçınlmasmı sağlayan ül kücü Timur Selçuk'la ilişkısı bu işle smırlı değildi. Muhsm Yazıcıoğlu yakalandığı ' sırada üstünde çıkan iki sahte kimlik ten «Engin Vııral» adına düzen lenmiş olanınm, kendısine Timur Selçuk tarafından verildiği güvenlik güçlerince belirlen mişti. Muhsin Yazıcıoğlu, 1975 yılm da Ülkü Ocaklan Derneği ikınci başkanlığı, 1977 yılında Ülkücü Gençlik Dernegi Genel Başkanlığı ve nisan 1978 ve yi ne Ülkücü Gençlik Demeği Ge nel Başksnı olarak görev yapmıştı. Gsnçlik örgütierini yön lendiren Ankara komıtesinde yer almıştı v e Türkeş'ın en yakın ilişkilerde bulunduğu «eğitimcilerin» başında geliyordu. Mîlli Piyango dün çekîldi Milli Piyangomın dünkü çekilişinde kazanan numaralar şöyle: 15 MİLYON KAZANAN 913418 (Ankara) 10 MİLYON KAZANAN 290276 (Erzurum, Ankara, Zonguldak istanbul 8 MİLYON KAZANAN 698427 flskenderun, Izmir) 6 MİLYON KAZANAN 671216 (Kayseri. istanbul) 4 MİLYON KAZANAN 044258 (Mersın) 2 MİLYON KAZANANLAR 895697 (Iskenderun, Galatasaray) 058255 (Anadolu Bankası) 1 MİLYON KAZANANLAR 028314 (Karabük) 438952 (Erzurum Kadıköy) 838359 (Aydın Karsıyaka) 500 BİN KAZANANLAR 044385 307660 372843 868038 106370 909079 400 BİN KAZANANLAR 262364 728483 185194 387043 709622 858994 526165 81846B 300 BİN KAZANANLAR 726538 834642 504150 686939 509009 23R383 366489 662006 776864 866182 200 BİN KAZANANLAR 390025 431095 430771 444284 742306 351721 818705 624857 363413 621474 725063 692229 318531 198076 434556 100 BİN KAZANANLAR 785115 938340 254623 984865 515595 841007 051597 636817 549829 994363 016518 498927 3İ9736 839818 303995 480161 334792 615586 387416 198044 50 BİN KAZANANLAR 644998 820600 617991 315466 130190 520667 527088 814821 466643 314330 920485 212409 764018 960251 291337 352336 275634 749494 669918 686637 981191 477577 056325 798300 864793 154596 664928 528055 498413 478940 20 BİN KAZANANLAR 60308 99408 34398 52431 64696 83220 18136 25967 43259 63517 50690 82174 92780 16325 83742 36334 59189 23585 58354 48838 36210 47814 19219 10321 14749 37463 32493 12436 56601 92059 10 BİN KAZANANLAR 9973 7720 5598 5795 9150 3865 3688 4853 7340 9902 7190 0168 6740 3025 9385 4303 3538 0267 3699 6293 4 BİN KAZANANLAR 596 008 513 201 265 2 BİN KAZANANLAR 92 89 23 83 400 LİRA KAZANANLAR 28 Oğtetmeninögrencinin M borulan... sorunlart mmmmmMmmmsmms^^ I.D.K. BALE BÖLÜMÜNDEKİ DURUM * î. Devlet Konservatuan Bale Bölümü. çağdaş sanat eğitimi anlayışından uzak. öğrenci öğüten kısır bir değirmen haline geldi. Orta, lise, yüksek ve ilerl yüksek olmak üzere, dört aşamada öğretim yapan bu bölüme, bale dahnda en yetenekli çocuklanmız ilköğrenlmden sonra, sıkı bir smavla alınıyorlar. Ne yazık ki, bu üstün yetenekli çocuklar, yüksek bölüme değin doğru dürtist bir eğitim görmeden getirillyor ve burada, suç onlarınmış gibi acımasızca harcanıyorlar. «Başansıı» dlye okul dışma atılan çocuklardan Avrupa'da eğitimini sürdürme olanağı bulanlar önemll başarılar elde ediyorlar. Buna bir örnek olarak Taç Köseler'l verebilirim. Sanatçı 1982 haziranında I. D. Konservatuvarı Bale Bölümü yüksek devresini «pektyl» derece ile bitirdi. îleri yüksek l'den 2'ye geçmiş olmasına karşın, bölüm başkanınm ön yargılı tutumu karşısmda dayanamıyarak, ileri yüksek devreyi bttirmeden Almanya Hannover Mü zik ve Tiyatro Yüksek Okulunda ö?renimini sürdürmeyi yeğledi. Şirodi derslik ve resitailerde öğretmenlerinin en gözde öğrencilerinden biri du rumuna geldi. Bu olay bile Î.D.K. Bale bölümündeki başarısızlığm eğitimdeki sakatlıktan ve düzensizlikten TUNCER GÖLCÜK, (Kocaeli) Seymen'deki denizaitı akü fabrikası dün düzenlenen törenle MGK üyesi, Deniz Kuvvetleri Komutam Oramiral Mejat Tümer tarafından açıldı. Törende konuşan Tümer, Turkiye'nin dünyada kendi imkanları ile de nizaltı aküsü üreten altıncı ülke olduğunu söyledi. Deniz Kuv vetleri tarafından projelendirilen ve Gölcük tersanesinde gerçekleştirilen bu tesisin 1 milyar 300 milyon liraya malolduğunu İDildiren Tümer, bu bataryalann Amerikan ve Alman denizaltıları ile Türkiye'nin inşa ettiği ay sınıfı denizaltılarmda fcullanılacağını bildirdi. Tümer: Kendi imkinları ile denizaitı aküsü üreten altıncı ülkeyiz Esnaf, sorunlarını dile getirdi BağKur üyelerîne hastalık sigortası için Sosyal Denge Vergisi konulmasî önerildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakanlıkta dün yapılan toplantıda, esnaf ve sanatkarlar, «gerek kredllendirme, gerekse pazarlamada hak ettiklerl yeri alamadıklannı, milli gellre koydukları katkı olçüsütıde devletin imkanlanndan yararlanamadıklannı» belirttiler. «üygulanmakta olan ekonomik politikada küçük serma ye ile daha ziyade bedeni çalışmasını birleştlrerek faallyet gftsteren mensuplanmm çok sıkıntdı durumlara sevketmiştir. Mensuplarmuz ekonomik açıdan desteğe muhtaçtır.» dediler. Esnaf ve sanatkarlann istekleri özetle şu noktalarda toplanıyor: • BağKur üyelerine hastalık »igortası zorunlu oUrak getirilmelidir. Esnafın bu ko nuda ek prim ödemeye maddi imkânı yoktur. Bunun fiııansmanı için yüzde 3 oranında alınacak bir «sosyal denge vergisi» konnlmalıdır. • Perakende satış fişi uygulaması kaldırılmalıdır. • Götürü vergi düzenlemesindeki genel rakamlar yeniden düzenlenmelidir. Peşin ver gi ödeme yükümlülüjü esnaf ve sanatkar toplumundan kaldınlmalı. • En az geçim indirimi rakamlan günün şartlarına uygulanmalıdır. • Küçük sanayi sitelerinin alt yapı masrafları devlet ta rafından finanse edilmelidir. • Kooperatifler aracılığıyla ahnan kredilerde stopaj vergisinin almmasından vazgeçilmelidir. • Büyük v e orta ölçekli sanayilere kaliteli ve standartlara uygun mal sağlanabilmesl İçin «Küçük Sanayi Geliştirme Teşkilatı» kurulmalıdır. • 1163 sayılı kanunda yapılacak değişikliklerle kooperatif enflasyonu önlenmeli, çok ortaklı kooperatifler, güçlü kooperatifler teşvik edilmelidir. • Kanun va mevzuat açısmdan Türkiye Halk Bankası Teş> kllat Kanunu, 1163 sayüı Kooperatifler Kanunu ve Bankalar Kanunu'nda yapıiacak tadilatlar ile kooperatiflerin teşkilatlanmaları, birlikte ele alınarak zaruri islahat yapılmalıdır. • Ekonomik kuruluşlar arasında ciddi koordine sağlanarate devletin alacağı tedbirler ve piyasa şartları ile ekonomiyi meydana getiran ünitelerin tem silcileri bir araya gelmelidir. • İktisat Kongreleri daha sık toplanrnahdır. kaynaklandığmı göstermeye yeterlidir. Yıllardır Bale Bölümü Başkanlığı'nı sürdüren Ş. Hanım, son zamanlarda çıkar yolu, çocukları yogaya isteklendlrmekte buldu. Okuldaki tüm aksaklıkları ve yanlış tutumu yetkililere, duyurmanızı dillyoruz. Devletimizin bunca para döktüğü böylesine önemli bir kuruma yeni bir düzen vermek olanaksız mıdır? Titizllkle yapılacak yansız bir soruşturma tüm gerçekleri ortaya çıkaracaktır. tst. Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü öğretmen ve velileri adına K. KÖSELER + Sadun Aksüt, Sabahattin D<kmen, Meral Tunalı, Edita Alnıaçık, Raif Almaçık ve diğer öğretim üyelerinden ve velilerden aldığımız mek tup ve belgelerde Baîe Bölümünün durumu açıkoa sergilenmektedir. •r Devlet Konservatuvarı * Müdürü özer Sezgin'in konu ile ilgili açıklaması: Konservatuvanmızın Bale Bölümü şimdiye kadar bazı nedenlerle yetersiz bir eğitim düzeni içlndeydi. Bu bölümü daha ileriye götürmek üzere gerekli çalışmalar ba^latılmıştır. Bale öğretiml ve eğitimi ve her yönüyle çağdaş hale getiriîecek. Bu amaçla yönetim ve öğretim kadrosunda gerekli düzenlemelere gidlleceğini umuyoruz. Böylece ileri ekollerle paralel çalışma olanağı sağlanacağı inancmdayız. 1983 yılı başmdan itibaren yabancı uzmanları çok daha kolaylıkla getirtebileceğlmiz için Bale Bölümümüze yeni bir düzen verme çalışmalarımız kolaylaşacak. Carsamba'daki kazada 8 kişi öîdü ÇARŞAMBA, (a.a.) Çarşamba'dan Samsun'a gitmekte olan Tekkeköy Belediyesı'ne ail. 55 EE 081 plakalı otobüs ile karşı yöııden gelen Sabahaitin Yalçın yönetimindeki kamyonun çarpışması sonunda 8 kişi öldü, 35 kişi yaralandı. Birbirmi geçmeys çalışan otobüs ve kamyonun çarpışmasında ölen 8 kişiden Sabahattin Yalçm, Bahaitin Özer, Kani Kolsuzoğlu, Ertuğrul Apsuoğlu ve Halil ,'Yüksel'in kimliği belirlendi. Ya iiralılar Samsun Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Finans Holding Tasfiyesine karar verilen Finans Holding: A.Ş. ile Finans Menkui Ûeğerler A.Ş. isimli bankerlik kuruluşlarından alacaklı olanlann başvuruları başladı. Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesi'ne nağlı 15 no.lu Tasfiye Kurulu*nun dünkü Resmi Gazete'de yer alan duyurusuna göre, bu bankerlik kuruluşlarından alacaklı olanların 29 aralık akşamına kadar başvurmaları gerekiyor. Aynca, bu bankerlik kuruluşlarına borcu olanların 15 gün içinde 15 no.lu Tasfiye Kurulu'na başvurarak beyanda bulunmaları gerekiyor. Boş şişe de satılıyor Tasfiye edilen bankerlerîn menkui ve gayrimenkullerinin satışı sürerken, Ankara'da 4, îzmir'de 3 bankerin daha mallarınm satışına başlandı. Bu bankerlerden Ankara 13 no.lu Tasfiye Kurulu tarafından tasfiye işlemleri sürdürülen Banker Yusuf Çamoglu (Çamoğlu Tica, ret) bankerlik kuruluşunun satışa çıka. rılan eşyalan arasında, biblo, boş meyva suyu şişesi, piknik, tüpü, modern avize ve «TUrk Bayragı» da bulunuyor. ABD ile (Baştarafı 1. sayfada) tekim Bayülken, bir gazetecinin bu konudaki sorusuna «bir iki tane olabilir» karşüığını ver di. Yeni inşa edilecek havaalamnın Muş'ta kurulacağı daha önce ABD kaynaklan tarafından Amerikan basmına sızdırıl rruştı. Modernizasyonda iss Van havaalanının önde geldiği edinilen bilgiler arasında. BAYÜLKEN'JN SOZLERİ Haluk Bayülken, imza töreninden sonra Türk gazetecilere anlaşmayla ilgili olarak şunları söyledi: «NATO antlaşması çcrçevesüıde, NATO bölgesi dahilinde ve NATO ıçinde müttefiklerce kabul edilen kararlarla ilgili olarak, gerektiğinde, mütteflklere yapılacak olan takvlye birliklerinin gönderilmesi meyanmda. Anlaşma Türkiye'ye bu şekilde birlikler veya uçak intikali suretiyle yapılacak.» PARA NEREDEN GELECEK Bayülken, modernizasyonun NATO altyapı fonlarından karşılanacağuıı, ancak zaman içınde fon bulunmaması halinde ABD'nin katkısmm da söz konusu olabileceğini bildirdi. Türk yetkililerinin bildirdiklerine göre modernizasyon sırasında ön finansman mekanizması da işletilecek. Bu durumda Türidye yaptığı bazı harcamaları sonradan NATO'dan alabilecek. Modernizasyonun mali portesi ve kaç yıllık bir sürede gerçekleştirileceği de basına açıklanmayan konular arasında. Gu zatecilerin bu konudaki ısraıiı sorulanna Türk yetkililer yanıt vermekten kaçmdılar. Bayülken, havaalanlarınm mo dernızasyonunun yeni bir «keyfiyet» olmadığını, Türkiye NATO'ya girdiğinden bu yana havaalanlarınm NATO altyapı fonlarıyla modernize edildiğini belirtti. Bayülken, bu havaalan larmın sivıl amaçlar için de kullanılacağını vurguladı. Milli Savunma Bakanı imzalanan anlaşmanın Türkiye'nin savunması açısmdan önemine değinirken de, «bu anlaşma ile modernize edilecek olan havaalanları NATO görevlerinifl ifasmda Türkiye'ye yeni bir katkı olacaktır» dedi. ANLAŞMA VE NATO PLANLAJRI Türkiye'deki belirli havaalan larının Türk ve Amerikan hava kuvvetlerince NATO çerçevesin de ortaklaşa kullanımını düzenleyen anlaşma, havalanlarının pistlerinin yeni geliştirilen modern uçaklann inebilmelerini sağiamak amacıyla uzatılma sını da öngörüyor. Bir savaş anında ya da savaşın ciddi bir olasılık olarak gözükmesi halinde NATO planlanna göre, Türkiye'nin hava savunması için ABD uçaklan takviye gelecek. Anlaşmanın te mel amacı, takviye için gelecek Amerikan uçaüdan için gerekli kolaylıklann önceden sağ lanması. Bu çerçevede uçaklann kullanacağı cephane ya da benzin de önceden bu havaalanlarmda depo edilecek. Söz konusu anlaşmanın benzerleri bundan önce de ABD ile diğer NATO müttefikleri arasında yapılmıştı. Bunlardan Norveç ile imzalananda buîskandinav ülkesi bir savaş anında kullanılmaic üzere ABD'yo kendi topraklarında askeri mal aeme depo etme izni vermjşti. Bulgarlar Kızılay'ın E5'teki ilk yardım hizmetini örnek alacak İstanbul Haber Servisl Bul garistan Kızühaç örgütü'nden bir heyet, Türkiye Kızılay Der. neği'nin davetlisi olarak dün Türkiye'ye geldi. Kirol îgnatov başkanlığındaM heyet, Bulgaristan E5 karayolu üzerinde benzerini geliştirmek amacıyla, Kızılay'ın E5 karayolu üzerindo gönüllü olarak yaptığı ilkyardım ve sağlık hlzraetlerini inceleyecek. He yet, Kızılay yöneticilerinden ayrıntılı bilgl aldıktan sonra karşılıklı işbirliği koşullan görü. şülecek. Bulgarlstan'm eski sağlık bakanlanndan olan Kirol İgnatov başkanlığındakı Kızılhaç heyetı, İstanbul'dan sonra îzmir ve Ankara'ya gidecek. Ankara'da Sağlık Bakanı Kaya Kıhçturgay tarafından kabul edilecek olan heyet, 4 aralık curnartesi günü yurdumuzdan aynlacak. Türkiye Kızılay Dernegi Genel Başkanı Dr. Kemal Demir, E5 karayolu üzerinde kurduk ları Kızılay Sağlık îstasyonlarmda halkın hizmetine sunulan arnbulansların Federal Almanya'da çalışan işçi yurttaşlarımızm bağışlanyla satın alındığmı va bugüne dek işçilerimizin Türk fconsoloslukları aracılığıyla gönderdiği ambulans sayısırun 21'e ulaştığını bildirdi. Matbaa (Bastarafı 12. Sayfada) öğretmenleri piyasada «çekirdekten» yetismiş olan ustalardan seçiliyor. Sözkanu su ustalar, Milli Eğitim Bakanlıgı'nın açtığı kısa süreli pedagoji kurslanndan son ra Matbaa Meslek Lisesi'ne öğretmen olarak tayin ediliyorlar. Yeni nesil öğrencilerin, «Mektepli öğretmenlere kavuşmasi; matbaa ustası öğretmenleri de yetiştiren öğrencilerin, Yüksek Teknik Öğretmen Okuiu'na gitmeleriyie gerçekleşiyor. Bugün ise. Yüksek Teknik öğretmen Okulu, Teknik Eğitim Fakültesi adı ile Yüksek Öğretim Kurulu'na bağlanıyor ve diğer yüksek öğretim kurumları gibi merkezi sınavla öğrenci alıyor. Meslek derslerine ağırlık ve rilmesi nedeniyle, Matbaacılık Meslek Lisesi öğrencilerinın üniversiteyi kazanma şanslan çok düşük. Kazanan larında, beden eğitimi, coğrafya öğretmeni ya da hukukçu olabilme şanslan ne kadar ise, Matbaa Meslek Lisesi öğretmeni olma şans ları o kadar... NATO'nun Türkiye (Bastarafı 1. sayfada) malardan çıkan sonuç, bu tlönemkl toplantüarın Türkiye'yi üç ana konuda iigüendirdiği. Bunlar şöyle sıralanabilir: 1) Vunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun TUrk Yunan ilişkileri konusunda yapacağı girişimler. 2) NATO «nırlan dışmda kalan slanlarm güvenliği sorunu. 35 Batılı ülkelerce Türkiye'yb yapılan yardunlar. PAPANDREU NE YAPACAK? Papandreu'nun bu kez de geçen yıl yapbğı gibi savunma plsnlama komitesini bir Yunan şovuna çevirmeyi deneyecejı, az çok kesinleşmiş gibi. Türk tarafı bu konuda fazte. konuşmamayı yeğlerken, «dikkatli» ve «uyanık» bir tavır içinde. Bir yetkilinin belirttiğine göre, «tetifi ilk çeken Türk tarafı olmayacak.» Ancak Yunan tarafı bilinen senaryoyu başlatırsa, bu da cevapsız bırakılmayacak. Türk yunan Dışişleri Bakanları toplantısmın Atina tarafından tek taraflı olarak iptal edilmesi, Ege'de birden başlayan manevralar, silahlandırılan Limni Adası'nın NATO savunma planlarına geçirilmesi istemleri, NATO alt yapı programına rezerv konması gibi davramşlarla Papandreu NATO toplantısı öncesinde geriUmi bilinçli bir şekilde tırmandırmış bulunuyor. Papandreu, yarınki Savunma Planlama Komitesı toplantısmda Türkiye dosyasım eçaca.'c. Gürültü de o zaman kopacak. İşte NATO'daki bütün delsgasyonları kaygüandıran da bu gelişme. İttifakı birinci derecede ilgilendiren birçok konu varken, toplantınuı iki müttefik arasındaki ilişldlere kaymasmı başta ABD olmak üzere kimse istemiyor. Türkiye de istemiyor. Ancak kendisi hedef alındığında sessiz kalmayacak. Yunanistan'ı yatıştırmaya yönelik kulislere koridorlarda başlandı. NATO Genel Sekreteri Joseph tuns uyansını Önceden yapmış durumda. Kulisler sürerken, dün genel bir sessizlik hakimdi, Ancak bir diplomatm dediği gibi bunu «fırtına öncesi sessizliğine» benzetmek yerinde olacak. Papandreu'nun geçen yıl yaptığı gibi toplantıyı bir krize (Bastarafı 1. sayfada) işbirliği yanında iliskilerin her alanda daha da geliştırilmesi üzerinde önemle durulduğunu bildirdi. Dışişleri Bakanı îlter TUrkmen dün ayrıca, Sovyetler Bir. liği Dış Ticaret Bakanı Nikolai PatoUcev ile de görüşme yaptı. Görüşmede iki ülke arasmdaki ticari iliskilerin durumu gözden geçirildi, iUşkilerin geliştirilmesi üzerinde duruldu. sokmasını önlemek amacıyla bir formtil geliştirilmiş dufumda. Eğer Papandreu bildiriyi engellerse bu durumda kalan 15 ülke Yunanistan'm dışmda kalacağı ayn bir bUdirl yayınlayacaklar. Papandreu'nun dışlanmayı göze alamayacağmı belirten bazı diplomatlara göre, Yunanistan Başbakanı bu kez daha yumuşak bir tavır takmabilir. Ancak bütün bunlar şimdilik birer olasılık. Papandreu'j nun ne yapacağı henüz belli değil. Yunan Başbakanı en azmdan ilgiyi kendine çekmiş durumda. KÖKFEZ VE GÖRÜŞ AYRIUKLARI İttjfalan NATO sınırlan âu şmda kaîan bölgelerin korunması için izleyeceği strateji de güz dönemi toplantılarmm önde gelen gündem maddeleri arasında. Konunun görüşülmesina dünkü Askeri Komite toplantıi sında başlandı. Ancak bir nokta konunun NATO içinde ne kadar tartışmalı bir gündem maddesi olduğunu göstermeye yetiyor. Geçen mayıs ayındaki Savunma Bakanlan toplantısında, güz dönemi toplantısına yetişmek üzere bir rapor hazırlanması kararlaştınlrrustı. Dün sabeh Askeri Komite toplantısı açıldığında bu rapor masadi yoktu. Buna neden, ABD dışındaki üyelerin bu konuda Atlantilî ötesindeki müttefik kadar acela etmemeleri. Savunma Bakanlan toplanı tısı sonunda yayımlanacak bildiride Körfez stratejisi konusunda daha önce NATO'da ka« bul edilmiş ilkeler vinelenecefc. ABD, müttefikleri kesin bir şeî kilde yanına çekmek istediğinden bildiride «bağlayıcı ifadelere» yer verilmesini istiyor. Bıldiriyle ilgili hazırlıklar tek;; nisyenler düzeyinde çok önceden başlatıldı. Bildiri tasiağinın bu konuyla ilgili paragrafın> da birçok parantez yer alıyor. Bunun nedeni, çıkacak metin üzerinde henüz tam bir görüş birliği sağlanamamış olması. Her parantez, bir üyente met:w seçirilmesini istediği farklı ifadeyi taşıyor. ABD bağlayıcı bır metinde ısrar ederken, başta Pederal Almanya ve Türkive olmak üzere kimi üyeler esnek bir ifadenin konmasmdan yana. ASKESt YABDIMLAR Türkiye'ye Batılı müttefiklerince yapılacak askeri ve ekoj nomik yardımlar, Türk tarai:nın toplantılar süresince üzerinde ısrarla duracağı bir ko^ nu. Gerek Milli Savunma Bakanı Haluk Bayülken, gerekse Dışişleri Bakanı tlter TürKtnen'in yapacakları ikill temasj larda yardım konuları ele alınacak. Bu temaslar içinde en çok1 ilgi çekeni Eayülken'in ABD Savunma Bakanı Caspar Wein> berger ile yapacağı görüşme. Bu görüşmede ABD yönetiminin 198i mali yılı için Türkiye'ye yapacağı yardıın miktau ele aunacak. Bu miktar hen'ia belli değil, ancak kulislerda söylenenlere bakılrrsa, yardım tutarı 1 milyar dolara yaklaşacak. Türk dıs politikasını ber açu dan ilgilendiren, hareketli, tempnsu yüksek bir haftaya girilij yor NATO merkezinde. Ulusu (Baştarafı 1. saytod») aşamanın gerçekleştirildiğini vurguladı. Esnaf ve sanatkarlann küçük birimler yerine orta ve bıi yük sanayi ile fonksiyonel bağ kurarak ihracata yönelik katkıda bulunabilecek kapasite ve düzeyde birleşimleri ve organizasyon yapmalarının gerekliliğinj vurgulayan Ulusu, «Hükümetimiz esnaf ve sanatkarlarımıza sağlanan düşük faizli meslela kredi imkaDİorınm yeterli düzeyde olmadığının bilin cindedir. Bu alanda enflasyon» yol açmamaya çaba göstermek zorundayız» dedi. Başbakan Halk Bankası aracılığıyla ucuz ve güvenilir kredinin esnaf ve sanatkarlara ve rildiğini, «1983 yılında kredileriıı daha da artırılacagını» beiacli. Esnaf ve sanatkarlann, küçük sanayicilerin büyük fedekarlıklara katlanmak zorunda kalmaması için, modern işyer leri olan sanayi siteierinın açılmasının devletin sosyal bir politikası olduğunu söylejen baş. bakan, 1983 yılında sanayi siteleri yapımı için fona yeııı kaynak aktanlacağıru kaydetti. Teşkilat kanunu, ulaşım ve trafik, BağKur, vergi kanunları, küçt;k sanayi geliştirme iaalıyeılerı ile teknik ve ç:raklık eğitimı konularına da de ğinen Başbakan Bulend Ulusu, d«vletin küçük sanayici, esnaf ve sanatkarlann kalkınması ve sorunlarının aşüması doğrultusunda yaptığı çalışmalar konusunda «Bunlan memnuniyetle kaydediyorum» dedi. TİYANŞAN: «DAVET GELMtYOR» Esnaf ve Sanatkarlar Konfo derasyonu Başkanı Hüsamettin Tiyanşan, 21 haziran 1982'de yapılan ilk toplantıda, esnaf ve sanatkarlann sorunlarının halledilmesı yonünde Başbakanın kesin talimat verdıginı ha tırlattı, ancak bir sonuç alamadıklarını belirtti. Tıyanşaıi şunları söyledi: «Çok zor şartlar içinde, bc raber hizmet verdiğiniz kimselerl şikâyet etmek istemiyoruz. Anuah, 31 haziramlan bu yann beş ay geçmesinc karşın, Sosyal Güvenlik Bakanımız, BağKur'un 10. yıl kutlamalan dışında, hîçbir Bakaıılıktan bir davet almadık ve nıesafc katetmedik.» Alman (Baştarafı 1. sayfada) ti (SPD) yönetimini «sağa kaymaksla suçlayan bir grup partili, «Demokratik Sosyalist Parti» adı altında yeni bir parti kurduklarını, SPD'den ayrıldıklarını ilan ettiler. Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher başkanlığmdaki Hür Demokrat Partı (FDP), geçtiğimiz ekim ayı başında, Sosyal Demokratlarla 13 yıllık iktidar ortaklığını bozmuş, Hristiyan Biriik (CDUCSU) Ue anlaşmış, parlamentoda güven sizlik oylamasıyla Schmidt hükümeti düşürülmüştü. Hür Demokratların bu operasyonu, ka muoyunda partıye büyok prcstij kaybettirrniş, parti içinden Genscher yönetimine büyük tep ki gelmişti. Geçtiğimiz günlerde yapılan FDP kongresinde ger çi Genscher liderligi korudu, ancak bir süredir partinin genç lık örgütü ile, sağ partiler blokuyla anlaşıp iktidara geçme operasyonuna tepki gösteren bozı milletvekillerinin Hür Denzükratlardan ayrılıp başla par tı kuracaklan yoiuiida yoğunlaşan söylentiler, dün gerçekleşti. Sosyal Demokrat Parti'deki bölünme. beklenmedik bir zamanda gerçekieşti. Son ikiüç yıldır, partinin sol kanadı, özellikle silahlanma sorunu ve sosyal konularda yönetimi eleş. tıriyordu. Bir ara, parlamentociaki oyiamalara kadar yansıyan parti yönetimi sol kanat ayrılığı, ABD Başkanı Reagan' ın Bonn ve Berlin ziyareti sırac::nda doruğa çıkmıştı. Daha sonra üstü örtülen aynlıkların sürdüğü biliniyordu, ancak son gunlcrde, SPD'den bu kadar ça buk bir kopma olncajı yolunda behrtiier görülmüyordu. Çelik Bsstarafı 12. Sayfada) kinlilcleri yıkabüecek gibiydi: Boğaadçl, çunentodan kas katı kesllmlş İstanbul'un son kahnış Akciğeridir. MUyonlarca yoksul ve orta gelirli va. tandaş için Boğaziçl son kalmış bir nefes alma jeri olarak kullanılmalıdır. Bofaza is kân değil, rekreasyon içlevi verilmesi şarttır. Korurna alanı da ufuk çizgisine kadar dar tutulmavıp hinterlandını da kapsama almak 7orunludur. Çünkü denizden göriilmeyen betonlasma, karsı yamaçlardan olanca dehsetl ile görülüyor ve boğaza yer yer çimen to Htleler sarkıyor. Bunun herkesce kabul cdilmeslni ve özellikle hertüriü projeye yük sek bedellerle Imzayı basan kiml munarlanmııca benimsenmesfnl dilemekteyiz.. Bedeni ve ruhi sakatlığı olan öğrenciler kredi alamayacak İSTANBUL, (THA) Çahşarak hayatını kazanamayacak şe kilde bedeni ve ruhi sakatlığı olan öğrencılerin, Kredi ve Yurt lar Kurumuna başvurarak öğrenci kredisi alma imkanına sa. hip olmadıklan öğrenildi. Kredi ve Yurtlar Kurumu istanbul bölge müdürlüğü yetkilileri, kredi için başvurularm 3 aralık 1982'de sona ereceğini bildirerek bedeni ve ruhi sakat lığı olan öğrencılerin aldıkları krediyi ödeyemeyecekleri gözönünde bulundurularak kredi alım şartnamesine böyle bir madde eklendiğini kaydettiler. Evren (Baştarafı ı. sayfada) ni anımsatan Evren eski partilerin mirasına konmak isteyenlerin bu faaliyetlerinin suç olduğunu yineledi ve «onlara pek kanrnayınız, vatandaşlarımızı bir kez daha uyarmayı lüzıunlu hissediyorun» dedi. Gençlerin bundan böyle boş bırakılmayacağını belirten Evren, «onlarm eline aşırı nçların verdiğ! kitaplan değil, yararlı bilgiler verecek kitaplar vereceğiz Te öyle yetiştireceğiz» diye konuştu. Cumhurbaşkam Kenan Evren Pazar ilçesinde yurttaşların yolu kapatarak konuşma alanı bırakmamaları nedenlyle konuşamadı. Kars ve Artvln gezlslnl tamamlayan Evren ve beraberlndekiler dün Trabzon üzerinden uçakla Ankara'ya döndüler. OECD'nin (Baştarafı 1. sayfada) nacak ülkeler arasında ABD, Federal Almanya, Japonya, italya, Belçika, tngiltere bulunuvor. OECD çerçevesinde yardım verecek diğer ülkelerin durumlannın ise, önümüzdeki gUnlerde açıklık kazanması bekleniyor. Yardım miktanna ilişkin Ankara'ya çeşitli bügiier gelirken, bu miktann 700 ile 800 milyon dolar arasında değişebüeceği ekleniyor. Yardımın açıklanacağı 20 aralıktaki Paris toplantısına Türkiye'den de resmi bir heyetin katılacagı bildiriliyor. • tstanbul Tabib Odasmdan aldığım kimlik kartımı yitirdim. Hükümsüzdür. Or. IsmaU BAKAN Türkmen Toprak altında kalan tşçi öldü Istanbul Haber ServislBakırköy semtindekl bir lnşaatta su borularının döşenmesi için kanal açan işçi, kayan toprak altında kalarak can verdi. önceki akşam, Bakırköy, Kar taltepe, Kurt Çimento Yolu tize rindeki Atakent Yapı Kooperattfl sahasında yapılan kanal açma işlemleri sırasında bir gurup işçlnin üzerine toprak kaydı. Diğer isçiler kurtulmayı basanrken, Mugtafa Aslan toprak altında kalarak yaşamını V E F A T• Çok sevgtli ve kıymetü variığımız, emekh öğretmen MUSTAFA YALDIR 27 kasım 1982 günü aramızdan ayrılarak Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesl, 30 kasun 1982 salı günü (bugün) Hacıbayram Camü'nde kılınacak öğle namazını müteaklp Karsıyaka Mezarlığmda toprağa verîlecektir. Tanrı'dan rahmet dlleriz. AtLESt (Bastarafı 1. sayfada) gt ortaöğretım kurumianndan yeni mezun olacaklar da görül dü. Iise ve dengi Ortaöğretim kurumlannın son sınıfında okuyan öğrencilerin başvuruları 1981'de 187 binde, bu sayı W82'de 167 bin dolaymda kal dı. Bosvuruların
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle