Katalog

29 KASEVI 1982 Cumhuriyet 7 MHP ve MSP davalarına yarın, DevYol davasına bugün devam edilecek ANKARA. (a.a.) Münfesih MSP ve MHP ile yasadışı DEVYOL davalannın duruşmalarına bu hafta Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numarah Askeri Mah kemesinde devam edilecek. Bugün 584 sanıklı yasadışı DEVYOL davasrnın duruşmasında Askeri Savcı 1319 sayfalık iddianameyi okumaya devam edecek. MSP DAVASINDA SON SAVUNMALAR Yann MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan İle arkadaşları hakkmda açılan davanın duruşmasında sanık avukatlan son savunmalannı yapacaklar. Necmettin Er bakan, son savunmasını üç celsede tamamlamıştı. MHP DAVASINDA BELGELER OKUNACAK Yine aynı gün MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş ve arkadaşları ile anarşik olaylara kanşmış ülkücü kuruluşların Oyelerl hakkmda açılan davanın duruşmasında yazılı belgelerln okunma sı sürdürülecek. Alpaslan Turkeş ve 332 ar k'adaşının yargılandığı bu davada 164 tutuklu ve 168 tutuksuz sanık bulunuyor. Dev Maden Sen yöneticisi fsmet Cantekîn sorgusunda DİSK'in siyasal iktidara yönelik DİSK'in siyasal iktidara yönelik bir görüşü olmadığım, DİSK'in ekonomik, politik örgüt değil, sendikal örgüt olduğunu anlattı. DİSK Anayasa cerçevesinde sosyalist görüşü savundu,, î s t a n b u 1 Haber Servlsi DİSK davasında, 19 kasım gü nü sorgusu yapılan DİSK Yö netim Kurulu üyesi ve Dev. Ma. denSen yöneticisi Ismet Cante kin, DİSK'in sosyalizm anlayı şınm Anayasa, siyasi partileı yasasuia göre Işbaşına gelecek siyasal partilerin çalısanlar ve işçilerdan yana uygulamalannı içerdiğini söyledi. «Işçi olarak, insan olarak sömürüye karşıyun. Ama şuna lnanıyorum ki insan akbna ters sömürü kolaj kolay kalkmaz» dedı. Yargıcm «somürünün ortadan kalkmasını istemişsüüz. Nasıl kalkar?» sorusu üzerine, açıkla. masını şöyle sürdürdü: «DlSK'in nlçbir kararmda sö mürünün nasıl ortadan kalkacağı, nerede son bulacağından söz edilraemlştir. Ben sömürüye fcarsıyım. İnsan onuruna, İnsan yaşamına uygun değildir. Bunun ne zaman nerede blteceğlnl bilemem. Ama İnsan akluıın bu sömürüyü blrgfin ortadan kaldıracağına inanırun.» 1959'da Bursa'da tomacı olarak işçiliğe başladığım ve Metalİş kolunda çeşitli sendikalar da önce TUrkîş sonra DtSK içinde görev aldığını anlatan tsmet Cantekin, sendikal görüşünü, «isçinln çıksrlannı ön planda tutan, lşçllerln ekonomik, sosyal, kültürel haklannın gellştirllmesini amaç edlnen sendlkacılıks şeklinde açıkladı. DlSK'in lddia edildigi gibi illegal örgüt olduğunu kabul etmediğini, DİSK'in kuruluşundan 1980'e kadar bütün tüzük, karar ve eylemlerinin yasal olduğunu belirtti. DÎSK'ın sınıt miıcadelesini Anayasa çerçevesinda öngördUğünü, toplumumuzda sınıf gerçeğlnin reddedilemeyeceginı, yasalann da sendikalan sınıf esasına göre kurulmuş örgütler olarak tanımladığını anlattı. DÎSK'in kapitalist düzene karşı mücadelesinin, devlet duzenine karşı olduğu iddiasına ilişkin Yargıcın sorusunu yanıtlarken, DİSK'in hiçbir bel gesinde TUrkiye'deki düzenin kapitalist olduğu, devletin kapitalist devlet oldugunun söylenmediğlni, iddia makamının kıyas mantığı i l e yanlıs değerlendirme yaptığun, buna dayalı suçlamalan reddettiğlni söyledi. Yargıç DÎSK'in ideolojik amaçlı örgüt olduğu iddiası için de, ldeolojisinin sosyalist olmasının açıklanmasını istedi. İsmet Cantekin her lnsanm ve her tüzel kişiliğin bir görüşü olduğunu bildirdl. DÎSK'in gerek anatüzüğü, gerekse temel ilkelerinde getirilen görüşe ka. tıldığını bildirdi. «Bu görttş Anayasa içinde gavuoduğumnz, sosyalist dttnya görttsttdfir. Buna före tüm emekçilerin, Ana yasada öngörülen smırlar için de, bir siyasal partide örgütleı. mesi balinde ve bu partinin iktidara gelmesi halinde, Ana yasa'da öngörülen köklü dönü. şümler gerçekleşecek, işçiler ve emekçilerin refah düzeyi arta caktır. DİSK Anayasa çerçevesinde bu sosyalist görüşü savunur. Yoksa iddia makamıntn iddia ettiği gibi, Marksist Le nlnlst dikta uygulaması blçlrai. ni öngörmemiştir.» dedi. Yargıcın sorusu Uzerine DÎSK In siyasal iktidara yönelik bir görüşü olmadığım, DİSK'in ekonomik, politik örgüt degil, sendikal örgüt olduğunu anlat tı. Tilrkîş'ten ayrüıklarının, ay rılmalanmn nedeninin, DİSK' in iyi sendikacüık yapması ol duğunu açıkladı. «DİSK sen dikalar yasasının 16. maddesine göre, nelerl yapabileceğinl bi lerek, karar ve tüzüklerinde kcı nulara yer vermlştlr. DİSK'e bağlı çeşitli siyasi partilere üye işçiler vardır. DİSK bunlann hepsine saygı duymustur. lddianamede DİSK'i siyasi parti gibi değerlendiren tüm suçlamalan red edlyorum» şeklinde konuştu. DlSK'in siyasi iktidar lardan blrtakım talepler; olduğunu, örneğin is yasasındakı 13., 17. maddelerin kaldınlması, asgari ücretin vergi dışı bırafalması gibi istemleri bulunduğunu, bu tür tabandan gelen ıstekleri siyasal ıktidarlara iletmeyi görev kabul ettiklerini an lattı. Bunun yanında, insarun msanı sömürmesini ortadan kaldırmaya yönelik mücadele hedefinin sosyalizm olduğunu ılân ettiklerini, bir gerçeğin sap tanmasından ibaret olan bu ka rarlarırun iddianamede devleti yıkmaya yönelik eylem gibi gös terilmek istendiğini açıkladı. Yargıcm sorulan üzerina sömürünün işçinin emeğinin kar şılığım almaması olduğunu söy ledı. Anayasa'run toplum yaranna mülkiyet hakkının kullanımının smırlanmasım öngördüğünü, DÎSK'in de bunu sa vunduğunu, devletin olması ge. reken üretim araçlarının devlete verilmesini istemeterinin suç sayılamıyacağım bildirdi. «Sendikal yaşamımda, bölgemde, yasalar içinde işçilerin biraz daha refahı için ekonomik mücadele verdim. İddia makamınm öne sürdüğü gibi Mark. sist Leninist bir eylenıim olmamıştır. Tüm iddialan reddederim.» dedi. îsmet Cantekin sorgusu sonunda, tutuklamamn bir tedbir olmaktan çıkıp ceza nlteliğine dönüştüğünü söyledi. Yaptığı tehliy9 istemi reddedildi. Hayati Bey nerede? ayatl bey, epeydlr ortalıkta görünmüyor. Şadırvan'a, Pa pirüs'e ya da Rejans'a uğra dığı da yok. Sanki yer yarılı Içine glrdi. Askere gitti desen, deıl. Hayati bey, çoktan «çağdışı». Pe i nerede bu adam? Canım, aslında telaşlanacak bir urum yok. Tam terslne, herşey yoanda. Sözü, sohbeti, kendine özgü •ilgellği, incelikli espirileriyle «aylın ve sanatçı makulesinin» devam ittikleri Amerikan bar'lann gedlkliu, bilinmedik koltuk meyhaneleriain aranılan müşterisi Hayati bey'in jaşına «Devlet Kuşu» kondu. Ortaiıkta görünmemeslnin nedeni bu. Ba kın nasıl? Hayati bey, onu yakm tanıyanıar billr, biraz şansa talihe, Erol Gün aydm gücenmesin, biraz da clne perıye inanır. Bir süre önce Istiklal Caddesini «kazırken» başma, deylşi bağışlayın, güvercin pislemiş. O da bu fırsatı kaçırır rrn. hemen oracık H ta bellren ve sürekli «slzede çıkabilir» diyerek gellp geçenleri kışkırtan bir plyangocudan çeyrek. bir bilet almış. Başına, hayırlısıyla, «devlet kuşunun» konduğunu öğrenlnce de, paracıkları bir güzel ceblne yerleştirip, şöyle gönlünce yaşamak, biraz da ka fayı dinlemek için bir süre ortalıktan elinl ayağını çekmiş. tşte hepsl bu. Güvercine «Talih Kuşu» denmesl boşuna değil. Ama bu mübarek kuşun başma her becerdiğlne şans getirdiğlni söylemek de, elbettekl, olanaksız. örneğin, geçenlerde Güver» cinseverler'den Hulusl bey'in böylesi bir olaya güvenerek aldığı bllete amorti bilft çıkmaması bir yana, başına gelenleri ne siz sorun ne ben söy leyeyim.. Su güvercin denilen kuş, anlaşılan pek öyle tekin bir kuş değil. Insanı bazan abad, bazan da berbad ediyor. Günümüzde her ikisine raslamak olası.. Rüsvet geri verilir mi ? dun yüklü bir kamyon, hızmı almış Istanbul'a doğru gidiyordu. Kamyon çift dingilli ve Îstanbul plakalıydı. Belli ki yine Istanbul'un bir ilçesine odun götürüyordu. Sultançiftliği'nde kamyonun önünü orman muhafaza memurlanndan oluşan 3 kişilik bir ekip kesti. Aksilik bu ya, kamyonun şoför mahallinde şoför, odun sahibi ve daha iki kişi bulunmaktaydı. Günlerden cuma, saat sabahm henüz sekiziydi. Orman muhafaza memurlan, önünü kestikleri kamyonun yol nakliyesini istediler. Içlerinden birisi kamyonu ölçüp, biçmeye çahştı. Şile'deki orman muhafaza memuru Î.Y.' nın kesmiş bulunduğu O Diyarbakır'da bu ay 48'i yasadışı örgüt üyesi 87 kişi yakalandı DİYARBAKIR (a.a.) Diyarbakır'da kasım ayı içinde 48'i vasadışı örgüt üyesi olmak (izere aranan 87 klşi vakalandı. Yetkililerden alınan bllglye göre, Siyasi Şube eldplennce yapılan operasyonlar sırasında yasadışı örgütlere üye olmak ve örgüt adına faallyetlerde bu lunmaktan 48 kişi yakalandı. Asayiş Şube ekiplerlnce, çeşit11 suçlardan haklannda tutuklama karan ve btiküm bulunan 25 kişi ve Mali $ube ekiplerince yapılan operasyonlarda da kaçak eşya satmak ve bulundurmak suçlanndan 14 kişi ele geçirildi. Aynı süre içinde Traîik Sube ekipleri ise yaptıklan denetimler sırasmda ehliyetsiz, kayıt tescilsiz ve alkollü araç kulIanmak suçlanndan 211 klşiyi yakaladı SÜRECEK 2 DevYol sanıgına işkence davasına devam edildi ^Sanık polîsin takdirnamelerini mahkemeye sıınması suçunu gizlemeye yöneliktir^ ANKARA. (Cumhuriyet Bü rosu) Polis memuru Bekir Pullu'nun Ankara Devrimci Yol davası sanıklanndan Nasuh Mitap ve Oğuzhan Müftüoğlu'na işkence yaptığı savıyla yargılanmasına devam edildi. Kendi sine işkence yapıldığı ileri sürülen Oğuzhan Müftüoğlu •bazı siyasal gerekçelerle bana işkence yapıldığını be lirtmek isterim» dedi. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı (2) numarah Askeri Mahkemesi'nde 24 kasım 1982 tarihinde yapılan duruşmada müdahil Oguzhan Müftüoğlu'nun avukatı, Ömer Eğesel, «Sanık Bekir Pullu'nun kendisine verilen takdirnameleri mahkemeye sunmasını suçunu gizlemeye yönelik çaba îçerisinde» olmak biçiminde degerlendirdi. Duruşmanın bir bölümu tutanaklardan aynen şöyle: «Müdahil Oguzhan Müftüoğlu söz alarak, sanıgın, be nim ifademin altında imzası bulunmaması başka emniyet görevjilerinin imzası olması kendislnin sorgulama sırasmdaki işlevinîn işkence oldugunun kanıtadır. Ayrıca bazı siyasi gerekçelerle bana işkence yapıldıguu belirtmek isterim. İşkence auçu insanlık suçudur, sanıgm cezalandırılmasını isterim. Müdahil Nasuh Mitap'tan soruldus Benim Pullu'ya özel bir kinlm yokrur. Bunun bilmmesini isterim. Ayrıca beni hastaneden bjrkaç kez almıştır. Hatta bir seferinde hastanede dövmüştür, Bunu oradaki inzibatlarda görmüştür. Müdahil Oguzhan Müftfloğlu vekill söz alarak: müvekkilim Ofuzhan Müftüoğlu, İstanbul'dan getirilip l'nci Şubeye alındığında 80 gün süreyle sürekli biçimde işkence yapılmıştır. Işkencenin Anayasa ve yasalarda suç sayıldığı ve devletin itibarını sarsan bir suç olduğu ve Devlet Başkanmca da işkencenin kmandıgı ve işkenceye karşı tavır alındığı gözden uzak bulundurma mak gerekir. Bu nedenle sanık Bekir Pullu'nun sadece TCK'nun 243'üncü maddesi ile degil bu madde ile ikişer kez cezalandırılması yanında bu maddelerin her uygulanmasmda 80'inci maddenin de uygulanmasına gidilmesi ni müvekkilim adına bilvekalet dilerim dedi. Ayrıca kendisine verilen takdirnamelerini mahkemeye sunma sında suçunu gizlemeye yönelik çaba içerisinde olduğu anlaşılmaktadır dedi.» nakliye 28 sterdi. Kamyonda ise fazlalık sekiz steri buluyordu. Fark % 10'u geçtiği için kamyonu bağlamalan gerekiyordu. Işlenilen suç bir orman suçuydu. Beş milyonluk kamyonun bağlanmasından ise, istenileni vereceği umu lan odun sahibine kapı 50.000 TL smdan açıldı. Pazariık öylesine uzamıştı ki kamyon hareket siz olay yerinds saat ll'e değinkaldı. Neden sonra araya birileri girdi. Ta nıdıklar eş, dost. 50.000 gerçekten çoktu. Ne ka lacaktı odun satıhnca. Bunu biraz düşürmeleri gerekiyordu. Fazlalık olan sekiz ster de üç stere iner, iş olur biterdi. Nakliyenin arkasına da uç ster fark bedeli alın dı yazılır ve korkusuzca iki Mehmet Akif Ersoy görenlere, Adanalılar gururlanarah tanıttrlar. Jj^7# Bu da Adanah Mfrhmet Akif Ersoy ' • "*"*'Hemşerimlz* derler." •..,• ,,4 .* Geçtiğimiz günlerde, Adana Belediye Başkanlığı Özel Kalem Müdürü Serdar Aktakaş'm odasındaydı Adanah genç ressam. Serdar Aktakaş bir yandan telefonlara cevap yetiştiriyor, diğer yandan da gelenleri birbirine tanıştırmaya uğraşıyordu. Konuhlardan biri Adanah ressamsanatçı Mehmet Akif Ersoy'u göstererek, Bizim Mehmet Akif Ersoy'umuz daha yakışıklı, diyecek oldu. Genç sanatçı bir kızardı bir mahçup oldu. Dayanamadı sonunda: Yakışıklthh ne ki önemli olan rahmetll ozanımızın sanat gücüne erişebilmek. İnsanın topluma kendini kabul ettirmesi, sevdirmesi „ dedi. A DANA'nm çeşitli kurum ve kuruluşlannda belirli işyerlerinde asılı gerçekten «Sanat eseri» denilebilecek yağhboya tabloîarm altında «Mehmet Akif Ersoy» imzasını imza atılırdı. Pazarlıklar, gidip gelmeler, yalvanp yakarma lar bir işe yaradı sonun da Kırk bine anlaşıldı. Nakliyenîn arkasını da 3 muhafaza memuru im zaladı. 3 ster fark bedeli alınmıştır diyerek. Herkes biliyordu ki üç sterin fark bedeli 3x800: 2400 TL'sı idi. Kamyon yükünü boşaltıp geri gelmişti. Ormancılara bulunan para da borçtu. Odun sahibi R.A eve geldiğinde altı çocuğu da eline bakıyordu. Onun ise gözleri dal mış gitmişti. Para gitmişti. Bütün emekler bo şa idi. Kamyonun asıl sahibi öfkeyle fırladı kahveden. Hiç ohnadı beşbin. bilemedin onbin almırdı. Neydi bu kırkbin? Aynı gece o memur lan buldu. Sordu: «Üç sterin fazlahğı kırk bin Iira mi?» Aldığı yanıt «evet» olunca «Ben Fatih Büyükdere Orman Böl ge Müdürlüğüne gidiyorum» dedi. Bü kez de araya birile ri girdi. Paranm geri ve rileceğini söylediler. Söy lediler söylemesine ya para venmişti bile. Memuriar için için kızıyorlardı. Alan razıveren razı değildi bu kez. «Bor cumuz borç diyorlardı. Belki de üç ster fazlalı ğm kırk bin lira yapacağına inanacak birileri ni bekleyerek konuşuyor lardı. Ve işin garibi bu hikaye öylesine uzamıştı ki gazetecilerin kulağına gidivermişti.. Ödülünüzü alın. Bir vadesiz hesap açtınn Yapı Kredi'de. Ödülünüzü afın: Çağdaş, süratli, güleryüzlü Yapı Kredi hizmetleriyle... Bir vadeli hesap açtınn Yapı Kredi'de. 1 ay... 2 ay... 3 ay... 6 ay... ya da 1 yıllık vadeyle. Ödülünüzü alın: Yapı Kredi faiziyle. Aylıkya da dönemsel faiz ödemeleriyle... Yapı Kredi her tasamıfu ödüllendiren bankadır. Yararlanın. Vadeli, vadesiz tüm tasanruflannıza^ Yapı Kredi güvenliğini, Yapı Kredi hizmetlerini ve Yapı Kredi faizlerini kazandınn. Büyük, küçök,vadelî, vadesiz tüm tasarruflannızı Yapı Kredi'cte toplayın. Bir öğretim görevlisi hakkınaa «Marksist terminoloji» kullandığı gerekçesiyle soruşturma açıldı îstanbul Haber Servisi Hacettepe Üniversitesi öğretim görevlilerinden Dr. Sezgin Tüzün, öğrencilerine kaynak olarak gösterdiği kitaplar ile yönelttiği sorularda Marksist terminoloji kullandığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açıldı. Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü tarafından açılan soruşturma nedeniyle Dr. Sezgin Tüzün'ün yazılı ifadesi alındı. Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu Müdürij Dr. Sema Kut soruşturmayı yürütmekle görevlendirildı Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü, Sema Kut'un hazırladığı raporu gördükten son ra suçlu bulursa, Dr. Sezgin Tüzün hakkında karar verme işi YÖK'e bırakılacak Tüzün hakkmdaki ihbann bir öğrenci tarafından yapıldığı ileri sürüldü. Edinilen bilgiye göre, Dr. Sezgin Tüzün'e ifadesi istendiği sırada şu suçlamalar yöneltildi«Özellikle son bütünleme sınavlanndan kalkılarak sınavlarda Marksist terminoloji kullanmak, öğrencilere Marksizmin bellrli kavramlarını ezberletmeye çalışmak, planlama ile ilRİsl olmadığı halde, Gazi Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Yalçın Küçük'ün Planlama Kalkınma ve Tür kiye kltabını öğrencilere kay nak kitap olarak göstermek Tüzün'ün 12 Eylül öncesl 6ğ renciler ile kapalı yerlerdo toptantı yapma alışkanlığım 12 Eylül sonrasmda da sür dürmek.» Dr. Sezin Tüzün'den önce derslerde gösterdiği kaynak kitaplann listesl, ardından sözlü ifadesi istendi. Tüzün. sözlü ifade vermeyi kabul etmeyerek yanıtmı yazılı ha zırladı. Dr. Tüzün hakkmdaki soruşturma devam edi YAŞAR KEMAL'in yaymevimizdeki öteki kitapları: • YILANI ÖLDÖRSELER • ÜÇ ANADOLÜ EFSANESİ • DENÎZ KÖSTÖ • GÖKYÜZÖ MAVİ KALDI Nuruosmaniye Cad. V Atasarav 206 Cağaloğlu îstanbul YAPI KREDİ "hizmette sınıryoktur1'