Katalog

Cumhuriyet 8 19 KASIM 1982 Tümen emrinl Madan oğlu'na oku, dedi öcal okuyor. ben dinliyorum Türk Tugayı olası bir saldınya karşı ilişik krokide gösterilen bölgeye savunma için yerleşecek. Savunma düzeni on beş gün içinde ahnmış bulunacak. Bu görevin yapılmasmda Tümen Komutanuıa karşı doğ rudan dogruya Tugay Komutan Yardımcısı Albay Ce mal Madanoğlu sorumludur. Kural dışı bir davranış bu. Komutan Akkut'a baktım, susuyor, ama sıkkin. General Garan. Sen gecikirsin, dîye bîz bölgeyi gezdik, alınacak duzeni saptadık, sana uygulaması kaldı. Benim sorumlu olduğum bîr ışi onlar yapıyorlar ve bana da böyle yapacaksın diyorlar. .33ir binbaşı diyor kü Sizin yüzunüzrden 400 dolannu yitirdim ben... Nasıl? Anlatıyor. Savaş yöntemlerîne göre savajan birlik sagıyla bağlanh kurar. Bağlantı kurulan birliğe bir subay gider; orada neler olup bittiğini kendi birliğine haber verir; bilgi üetir. Eir savaş durumunda biaden önceM Türk tugayına ÇinJiler çullanmışlar, sağdaki birlikte görevli bulunan bu bJnbaşi: Bu saidın karşısında Turkler iki saatten fazla dayanamazlar, demiş. Türk tugayınm bağlı oldu ğu tümenin bu birlikteki bağlantı subayı ise: Yok yahu, bunlar bîr iki saatte çekilecek adamlar değil, bunlar Türk..; B Amerikalı binbaşı «siz Türkler yüzünden 400 dolarımı yîtirdim» diyordu. Dayanırdı, dayanamazdı, çekiürdi, çekilmezdi derken bunlar bahse tutuşmuşlar. KLmi 50 dolar koymug, kımi yüz kimi seksen... Türkler çekllmemişler. öyle bir direnme ki en sonunda Ameri kan komutanlığı «çekil» emrl v&rmek zorunda kalmış. Bizimkilerin Karaford Paşa dedikleri General Crawford ilerlere giderek yaralı Türk .(Fotograf: Cumhuriyet), leri omuzunda geriye taş> Albay Cemal Madanoğlu Kore'dc (Foto.: Cnmhoriyet)] Tümcn Komutanı Mados, Albay Cemal Madanoğlu'na plaket verirken.: mış. Türkler çekildikten son ra bile düşmen yavaş yavaş, korka korka boşaltılan tepe îere çıkmış. Amerikalı binbaşı: İşte o bahiste 400 du'? $an yitirdim.. diyor. Hfcrkes içiyor. Patron kadına dediler ki: Jpponlar en sonunda İste 40 kişilik koca bir ekip. Amerikalı içkisini yudum En güzel kızı Albaya Sarhoş olan çok, çevremiUlviye «Trîstesse» çalar# «Bir oğlun Bızim Yavuz da müzik diğimi anladüari diye başıluyor: getireceksin. zi saranların hepsi birer öy ken kendisiyle dansetmemi düşkünü; her gittiği yerden mı çfcvirdim. oldu..» Yavuz beni dürttu: kü enlatıyor. Çoğu Amerika istardi. Doğnı. diyor, ben se Albayım. bize yok mu? Japon orkestrası yerinde plaklar ahr. Orkestranın önünde dur b biraz para biriktirince nin akıllı bir adam olduğuore'ye döndügümde Dedim ki: O gece bizim için güzel duni; Japonlardan «Trîstes çifthk abnak ister. Bir su nu biliyordum, iyi ki sana yok. Korgeneral Vedat Benim emir subayım se»i çalmalannı B©y.ledim. bav soruyor: bir gece oldu. Tristesse'i Donanma Orsordum. Garan, bizım komuvar burada. Arıhyamadılar. ~ Para biriktiriyorum, Yavuz boyuna sevdiği par kestrası çalıyor. tan Kemal Akkut, Peki. emîr subayına da Çyvreden Japon subaylan çîftlik alacağım... BU masada oyalamr, şun çaları istiyor .orkestra bizi Tugay Kurmay Başkanı Yar 0 Donanma bir kız getirin. gelip yardım ettiler; melodı Satın alacagı çiftligi bela bunla yarenlik edip içer kırmıyor, istediğimizi çalı bayı Kartaltepe adını verdik Kızlar geldiler. Bana ayde sini mırıldandım; yine anh tımlıyor. orkestrası ken Amerikalı subaylar Do yoı*. leri yerden yeni dönmüşlerde yüzlüsü düştü. Demek ki , yamadılar; Japon»müzisyen Sonra soruyop; l BLmüzik şölenl""'1"'* r 'Soiş. Ben selamı çakıp da on ^anma Orkestrası'ru getirtöyle gelişıgüzel koKizlar paylaşılmış, en güzelî ler «Tristesse»ibitaiyoriar Çiftlik aldıkten sönra Coştukça coştuk. İar bana hoşgeldin dedikten nuşurken kulagun mişler. 'Olarak bu kajmış. *• sakal bırakayun rax? Japonlara: Ben de uzatmadım dansı Çok duygulanmıştımi hemen sonra Korgeneral Ga müziğe'gitti. Güzel bir tango çalıyor.Beu sözde akıl veriyorum: Amerikalılara gösterdik ran «Bir oğlum olduğunu» Kızla dansederken aklıma sürdürdük. Tatlı bir ses.r.r Siz dinlenin biraz... de Çiftliğinı al; genç adam lerı ınceliği unutmıyacagı söyledi ve Kurmay Başkanı Ulviye geldi. Ne o? mışlfer. Hepimiz kafayı bulmuşsın zamanı gelince sakal bı öcal'as Birden anımsadım. îstediğim Tristesse.r; tuk. Donanma Orkestrası 30 mı söyledim. rakırsın. Karaford Paşa yaralr Türkleri sırtında taşımış. Birşey söylemedim: Ben de gidip bir göreyün. dedim. Güneşin batmasına birkaç saat vardı, atladım cipe Götürün beni oraya, de dim geriye G ABD'lisubayların inceliğini hiç ıınutnıadım Bir baktım Japon müzisyenler gitmiş, yerine Donanma Orkestrası gelmîs; benim istedigim parçayı calıyor K ittim gördüm. Durum şöyle: Kartalte pe dedikleri en yuk sek ve kayalık tepe den Çinlilere doğru üç su^ uzanıyor. Bizimkiler bu üç sırt: iki tabura paylaştıramanıış olacaklar, öne bir ta bur onun arkasma bir tabur en geriye Kartaltepe'ye de bir tabur olmak üzere üc birliği birbirinin gerisîne koymuşiar. Bu durumda düşman saldınya kaltığmda üzerine ateş toplamak çok zor olur. Aynca bir girme yaparlarsa kı;rşt saldınmızda bizim birlikler, birbirine kanşır. Orun için ben birbirine yakm ola n iki sırtı bir tabura daha açıktaki yayvan sırtı da bir tabura vererek uçürcü taburu Kartaltepe'nin gerisine aldam. # Durum? B YARIN: Komposto KahramamL BOLU KORU OTEL IMOOTL. Cum*P««r S.BOOTL. PnarPsr«amte TI.BOO TL. CumartesıPazar 5.500 TL. TCTuriırrt Banfcaaı TU. TLBOOTU. özel otobustum yemekler, Octur ıkrarnlan.servis ve V/ergüer fıatlarımızadah.ldır BARBAROS BULVARJ 35<S BEŞtKTAŞ Td «110 74 612281 61 «226 tU261OS . gs Huzur bnde BirTati ÎLAN BEYOĞLU 1. ASLİYE HUKCK HAKİMLtĞİNDEN 981/806 Davah: Hasan Yümaz Kurt: Küçükçekmece. Cennpt mahallesi Tasdelen sokak no: 30/1 tstanbulda iken halen ikametghı meçhulDavaeı Abdullah Doyduk tarafından aleyhinize açılan tazminat davası sebebtv>e: Tüm aramalara ragmen ad resîniz meçhul bulunduğundan ilanen gıvao vazılmasına karar verihnıştir. Dtıruşmanm bıraküdığı 23.12. 1982 giınü saat: 11.45 de 1981/806 esas savth davamn duruşmasmda hazır bulunmanıa veva kendinizi bir vekil ile temsil ei> tirmeniz hususu grrap fcararı yerine kaiın olmak tizere üan oiurnr 16.11.1982 B: U937 7624 Başkent trafiği giderek yoğunlaşıyor. Önce Ürdün Krah Hüseyin, sonra Federal Almanya Dışıslerl Bakanı Genscher, arkadan Macar Başbakanı Lazar, ABD' den bir Kongre grubuyla hızlı günler yaşanacak. Dışişleri Bakanlığmda günler gecelere kanşıyor, bürokratlar da tüm yorgunluklarına karşm espriyi bırakmıyorlar. Başka şeyler kanşmaz inçallah, diyorlar. Majestelerine Mister demiyelım de... Böyle bir yanlışhğa majesteleri sadece güler sanırım. Benzer bir olayı vaktiyle yaşamıştık. Kral Hüseyin'in Türkiye'ye ilk gelişlerinden biri, Amman Büyükelçimiz Mahmut Dikerdem o zaman. Kral Hüseyin ile dostça ilişkılen var. Bir akşam Boğaz'da protokol dışı bir yemek düzenlendi. Masanın çevresindekilerden biri «Mister «Kingr» diye seslendi Ürdün Kralına. O da kahkahayı bastı. Geçende, Amman'a gittiğim zaman Kral ve Kraliçe ile konuştuğumu yazmıştım bu köşede. O konuşmada yıllarca öncesini de anımsadık. «Mister Kins» deyımine Kralice Nur da güldü. Dünyanın bir çok yerinden gelen. mektuplarda da bu tür seslenişlere rastlıyoruz, dedı. Elbet mektupların içeriği önemli. Ürdtin'ün otuz yıllık hükümdarı için de Mister ya da Mafeste diye .anılmak değil, iyi bir yönetiei olarak anılmak önemli hiç kuşkuSUK. Halkma bakış açıst ve de otuz yıîdır gücünü sürdürmesi... Amman'daki konuşmamızda sordum Kral Hüseyin'e: Türkiye'ye ne zaman geliyorsunuz? îlk fırsatta, dedi. Bu söz yuvarlak geldl bana. bîraz acmak istedim. •< Bu fırsatı bir kaç ay içinde Vmlabilecek misiniz? İki aya kalmaz, dedi. Kral Hüseyın iki yıldır bekle ankara..anka. Müşerref HEKİMOĞLU Kral Hüseyin'i Karsılarken... nıyor Ankara'da. O konuşmadan îki ay geçmeden de gelmiş bulunuyor. Bu gelişte Orgeneral Evren'in Cumhurbaşkanlığına secilmesinin de etkisi oldu sanırım. Madwa saraymm Orgeneral Evren'e başka bir bakışı var. Çankaya da bu gelişe büyük önem veriyor bence. îlk akşam köşkte verilen yemekte Konsey üyeleri ve bütün Baksnlar bulunuyor. İkinci akşam da Evren ve Kral Hüseyin kücük bir yemekte yeniden buluşuyorlar. Şimdiye kadar yabancı devlet başkanlanna tuğgeneral dttzeyinde askeri mihmandar verilirken bu kez bir tümgeneral görevlendiriliyor. Kral Hüseyin'i beklerken Türk kamuoyunda başka beklentiler de var elbet. Amman Ankara ihşkileri hangi boyutlara varacak, diye merak ediliyor. Nadwa saraymda Yaser Arafat'ın Amman'dan aynldığı gün konuştum Kral Hüseyin ile. Ürdün Pilistin arasmdaki ilişkilerden umutlu görünüyordu, Nitekim sonraki demeçlerinde Filistin Kurtuluş örgütü 11deri de. .Kral Hüseyin de olumlu konuştuîar her zaman. Ancak Kral Hüseyin, Ürdün Pilistin Federasyonuıiun gercekleşmesinde Batı'nm desteğine büyük önem veriyor. Türkiye'yi de Arap Bunlar güzel şeyler. Bu güzelülkeleriyle Bati arasmda bir köplikleri değerlendirmek. o duygusal rü olarak düşünüyor. Bu köprü siilişkilerden daha olumlu şeyler üyasal, ekonomik ve de kültürel oretmek de bize düşen bir görev larak düşünülebilir değil m i ' galiba. Oysa Amman îstanbal Çankaya görttsmeleri bu köp arasmdaki ucak seferleri bile bir süre önce başladı... rünün siyasaî yükünü hangl aşa maya getirecek henüz bılmiyoruz. Ama ekonomik ilişkilerde belli bir gelişme beklenebilir. Büyükelçimiz Reşat Arım'dan duydum, Akabe termik santralini bir Türk firmasının yapmak olanağı ortaya çıkmış bulunuyor. İhalede üçüncülügü almışlar, ama proje görüşmeleri yapılırken yeni bir olanak doğabilir. Çünkü Ürdün'de Türk teknolojisine bir güven duyulur. Bu santrali bir Türk firmasırnn yapması, belli sayıda Türk işçılerinin Ürdün'e gidip çalışması demek. Türkiye'de iş bulamayanlara, Batı ülkelerinden geri gelenlere yeni bir kapı demek. Bugün hiç bir ülke ulusal çıkarına oncelik vermeden kapısını açmıyor ötekine. Duygusal nedenlere hiç öncelik yok. Ama Türkiye ve Ürdün arasmdaki duygusal ilişkileri de gönnezlikten gelemeyiz. Ürdün'de konuştuğum kişilerin ailesinde mutlaka bir Türk var. Kral Hüseyin'in dedesi Abduîlah* m ilk gittiği ülke Türkiye. Babası Tallal uzun vıllar Türkiye'de tedavi gördü, Ana,Kralıce Zeyn sık sık İstanbul'a g'ehrdı o zaman. Bir cok Ürdünlü mühendis, doktor Türkiye'de okumuş bulunuyor. Saraym dördüncü adamı. Kral'm yakm akrabası Prens Raad İbn Zl Zeid'in annesi ünlü Türk ressamı Fahrünnis'a Zeid. Seramikçi Füreya'nın, Halıkarnas Palıkçısı'nın, Aliye Berger'in kardeşi. Şimdi Amman'da oturuyor ama Türkiye'dcki olayları yakmdan izliyor. Ürdünlülere resim sanatuıı öğretiyor. Amman'da yeni kurulan sanat galerisinde de önce Türk ressamları Avni Arbaşları, Turan E~ rollan, Orhan Pekerleri, Gökçebağlan selamliyor Ürdünlüler. !5O YLOnCE I 19 KASIM 1932 # Almanya'da buhran Berlin 18 (a.a.) Reısıcumhur Mareşal Hindenburg Von Papen'i mesaili cariyeyi tedvire memur etmiştir. Hali hazu" dolayısile müstafa kabinonin iş başmda bir müddet daha kalması muhtemeldir. 0 Dile düsmüş kadın. Artistik'te Fakat genç muharrir önceleri ihanet zannettiği bu hareketin bir komedya. bir fedakârhktan başka bir şey olmadığını anlar. Tabiî artık kavuşmalarına da mâni kalmaz. Mady Christians Vera'yı hakkils temsil ediyor. Hans Stüwe marazl, muztarip genç adam rolünü iyi oynıyor. Diğer artistler Söke Cakal, Kral Goetz, Otto Walburg'ta vazifelerini iyi kavramışlardır. Wiktor Jansen de rejiyi guzel idare etmiştir. «Dile düsmüş kadm» Fransız temaşe muharrirlerinden Louis Verneuü' in eserinden iktibas olunmuştur. Bir tnüddet için sinemadan çekilîp mevcudiyetini sahneye hasretmek isteyen Mady Christians'm en son filmidir. Mevzuu hafifmeşrep bir kadınla genç bir muharririn aşkım tasvir etmektedir. Vera bütün Paris'in kendîsme taptığı güzel ve zevke, safaya düşkün bir kadmıdır. Bütün zenginlerin cepleri onun uğrunda boşalmış. bütün servetler onun ayağınm altma dökülmüştür. Yani onun sevdiği yegâne şey paradır. Fakat bir gün aşkm oku onun kalbine de saplanmakta gecikmiyor Kaybolan bir yüzük vesile si ile tanıdığı genç gazeteci Bene'yı seviyor. Onun için yaptıgı fedakârhklann haddi hesabı yoktur Morfine ahşmış olan bu delikanhyi tedavi ettırmiş ve evine almıştır. Rene gece gundüz çalışarak yazdığı eser sayesmde para ve şöhret kazanmaga baglaymca ikisi de birbirlerile evlenmeği düşünürler. Fakat Rene'nin babası og lunun böyle dile düsmüş bir kaâmla evlenmesine müsaade etmez. Bunu du yan Vera da ham izzeti nefsîni korumak hem de Rene'nin muztarip olmasına imkân bırakmamak icîn sanki onu sevmiyormuş ta eski âşıkmı sevıyormuş gibl davranmağa baslar. # Garip bir hırsızlık Yemiş'te şarip bir hırsızlık vak'ası olmuştur. Adem isminde bir salepçi güğümü bir dükkânın önüne bırakarak yandaki dükkâna salep götürmüş, dondugü vakit guğümün yerinda yellcr estigini gormüştür. (günün üanlan j 0 Meşhur tavukçu Ankara'da meşhur Tavukçu Tayfur Usta diyor ki: Muhterem Beylerim. tatilde gezdiniz dolaştınız amma nihayet dükkanıma geleceksiniz. Tavuklanın da tatilde beslendi. semizlendi. Size bundan; çorba. soğuş, kofte, kızartma, dolma plalci. paça hazırhyorum. Dükkanı genişlettim. İstanbul' dan yeni takımlar getirttim. Bir defa ziyaret edinis. Tatlı tatlı dilli güler yuzlu şişman Tayfur Usta'nm yemeklerinden yiyiniz. Dükkantm Millet Meclisi'ne. otellere, ticarethanelere, kıraathanelere. bankalara yakındır. Ankara Sanayi Caddesi No:8. Hamburgerde .;:...HF.R.. ÖtiLL'N' NEKIS # 1278821400 sicil nolu ekim 1982 emekli çekimi za yi ettun. Hükümsüzdür. * Turgnt ALPSAE • 14724 nolu ÎETT kartımı taybettim. Geçersizdir. Sebrıat E FfiYTON Ankara Döneri ,. . HI.R AKŞAM .'/ Ati.in.ı'nın IIPVMIC bul^uı J\I.I ÇİĞK0FTE 60 cs' Yolu. .u.stü. H) Mlsen' tiifa Barüagf Vc Jiycı S.pecid! Tiırler İLAN İZMİR 3. tCBA TETKİK MERCÎÎ HAKtMLtĞİNDEN Dosya No: 1982/897 Alacakülan ile konkordato akdetmek üzere mühlet talebinde bulunan ve îzmir Sanayi Sitesi 2830. Sokak No: 37'de yedek parça ticareti ile iştigal eder Hatipoğlu Otomobilcilik ve Ticaret A.ş.'ne alacaklılan ile konkordato akdetmek üzere t.I.K.'nun 283 ve müteakip maddeleri gereğince ÎKt AY MÜHLET VERÎLMESİNE ve Izmır avukatlarından Erdoğan Keser'ln komser olarak tayinine 12.11.1982 gün ve 1982/897749 sayı Ue barar verilmiştir. Keyfiyet Uan olunur. 12.11.1982, (Basm: 24883) 7627 ILAN İST 1. SULH HUKÜK HAKİMLİGİNDEN 964/272 Vasi Resf eauranfCafe Bar Nezfh bir ortam,Spesiyat yemekler. Adres t Ittiklal Cad. Pi«m«cJ .Sok. 20 B«ro Heo Kat 7 6EY0"ĞLU/İST.: Ttf. t 49 65 90 Mahcur Ayten Kulluca va sisi Patma Macide Kutıuca vefat ettiğinden halen Beşiktaş, Şairnedım caddesi, No: 96'da ikamet eriea kardeşi Vedat Kutluca'nın vesayeti altına konmasıöa 17.11.1982 tarihinde karar verilmiştir. îlan olunur. 17.11.1982 B: 11955 7625