Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ba katamamasındadır. Artık zaman durmuştur, onu yeniden işletebilmek için kum saatinin tersine çevrilmesi gerekir. Bu kez de devekuşu, kum fırtınasınm yukardan aşağı geldiginl görüp şaşacak, fakat başmı sokmak için ayağının altında kum bulamayacaktır. Oysa çöl kurtancı idi. Önlem beklenmedik bir sonuç dofeurmuş, devekuşunun doğal uzamı. camdan bir tutukevine çevriîmıştir. Bunda karikatürcümüzün bir suçu yok. Saçmanın evrensel mantığı (ki bu onun ugraşıdır) devekuşunu ters bir duruma düşürdü. Oidipus'un adaletinin. kendini suçlu çıkarması gibi. Ali Ulvi'nln. devekuşunu kum saati içine getirip koyması. elbette bir' abartmadır; ama neyleyellm ki abartma, karikatür sanatının özünde var. Lâtınce «caricare» sözcügü bu anlamı taşıyor. îmdl abartma. birarada bulunamayacak iki şeyi yanyana getirmekle gerçekleştirildiğinde, sanotçı bundan ne kazanacağını düşüntir sorununtı yanıtlamamız 5ereklyor. Küşkusuz. sözkonusu karikatürdeki kum saati ile devekuşu birbirinden tüm ayrı şeyler değil. Önce her ikislnl birleştiren «kum» ögesini değerlendirelim. Kum saatindeki kum çölden alınmıştır. fakat devekuşu ile b'rlikte değil. Demek bir unutma sözkonusudur burada. îşte sanatçımız bu unutkanlığı giderici bir girişim içindedir. Kanatları körelmiş devekuşu, kumsuz bırakılan çölde artık yeniden kuş olamayacagına göre. zamantn tutsagı durumuna düşecek ve yumurtanın pişmesine yakın. artık başını sokacak yer bulamayacaktır. Bence Ali Ulvi'nin karikatürünün baş elementi devekuşu değil, kumdur. Çölde zamansızlığı simgeleyen kum, bir tuhaf ölçeğln buyruğunda zamanın ta kendisi olup çıkryor ve şimdlye değin boş yere alay edilen. ne kuş ne dere, bir hayvan. kumun bu başdöndürücü nitelik deglştirmesl karşısmda, varlıgmm gerçek özünü yitiriyor. Çünkü hiç bir varlığın gerçekliği kendinde değildir. Bu yüzden devekuşu ilk kez gülen düşünceyi uyandırıyor bizde. çölün kumuna başını soktuğunda değil. Büyük sanatçılar. işte bövle. şeylere yer deftiştirerek vanrlar başanya. Buna artık abartma diyebilir miyiz? Hiç sanmıyorum. Gözümtizün önünde pek açıkça olanı bitenl göremeyiz biz. çünkü kum fırtınası gibldir olay'ar. yüzümflzti örter. Sanatçı onları zamanın hunisine koydu mu, gözümüz açıhr. Abartma deftil, lndlrgeme. Karikatür. bu indîrgemeyi en 1yl başaran sanattır bence. Başmı kuma sokan devekuşunu biliyorduk. ama kum saatına bapmı gömen devekuşu İle ilk kez karşılaşıyoruz. 19 KASIM 1982 eçen hafta, All Ulvi'nin, başını kumsaatma sokmuş devekuşunu gösteren bir karlkatürü çıktı gazetemizde. Kum devekuşunu degll ama, devukuşu kumu çağnştınr yüzdeyüz; başka türlü söylersek, kum için devekuşu ille gerekli değildir de, devekuşu kumsuz yapamaz, kumsuz devekuşu düsünülemez sanki. Devej'e de, ktışa da benzeraeyen bu garlp yaratık, kuş gibi uçamaz ve deve gibi kin beslemez. Ancak deve de, devekuşu politlkasmı bllmez. Fransızca «pratîquer la politique de l'autruche» deyimine adını sokmuş olan bu hayvan büyük bir koşucudur; oysa politika bızlı koşmayı hiç de gerektirmez. öyle Ise, Fransızca deylmdeki «politika devekuşu» ilişkisl başka yerde aranmalıdır. Bunu bulmak da güç değildir: Başını kuma sokan politika (ya da politikacı). G Kum Saati Melih Cevdet ANDAY tekim, Ali Ulvi'nin karikatüründeki devekuşu. basını fırtınalı çölün kumuna sokmuş olarak gösterilseydi. alaylı bir söz, çizgiye dönüştürülmüş olacak, fakat nedensonuç ilişkisi yerli yerinde kaldığı için, görünü doğal bir yapı kazanacak, ya da eskiden beri süregelen simgeleştirilmiş bir lçeriksiz cıkanm yinelenecekti. Böylece de karikatürün yapılıs nedenl havada kalacaktı. Başka bir deyişle, karikatür sanatmm amaçladığı «gülen düşüncesye değil sadece, herhangi bir «düşünce»ye de varılmamış olacaktı. Oysa, büyük sanatçımız, devekuşunun başını kum saati içlrtdeki kuma sokmakla, bizl sanatmm öznitellğine yaklaştırmaktadır. Nedir bu öznitelik? Araştırmamızı sflrdürellm. Ancak daha önce o karikatürü gözlerimizin önünde canlandıralım: Kum saatinin kumla dolu üst bölümünde devekuşu kmna sokmuştur başmı ve kum yavaş yavaş aşağı dökülmeğe başlamıştır. Devekuşunu alabildiğine göre ya çok büyük bir kum saatldir bu. ya da devekuşu bilmedigimiz bir nedenden ötürü küçülmüştür. Bu iki olasılığm üstünde. orantılann yoksanması gereği savunuluyor demektir kl, bu, gerçeğin ortaya çıkarılmasmda orantı ilişkisînden hiç olmazsa bir süre için vazgeçileblleceğinl vurgular doğru olarak. Ayrıca burada devekuşu, fırtmadan başka bir nedenle uyarılmıştır. Fırtına benzeri bir ses oyunu olabillr bu. Böyleyse, düpedüz bir koşullu tepke olayı karşısındayızdır. Ama ben bu olasılığı hiç hesaba katmayacağım. çünkü o zaman kum saatin! araya katmanm hiç gereği kalmazdı. tşte burada saçmanın mantığma gelip dayanıyoruz. ne çıkarırsak bundan çıkaracağız belki de. Anslklopedi, kum saatini şöyle tanımlamış: «Dar bir boğazla birbirine bağlanmış iki cam kaptan yapılma ve yukardaki kapta bulunan kumun aşağıya akması yolu ile zamani ölçmeye yarayan araç.» Demek karlkatürdeki devekuşu, doğahın bir parçası olan çölde değil, bir zaman ölçeği içindedir. Tüyler ürpertici bir durum! Kum da. devekuşu da tutukIanmış durumda. Zindancı ise «zaman». Sanatçı bü iki ögeyi de doğal koşullanndan soyutladı ya. artık ereğine güvenle yürüyebiür. Üstelîk buradafci ölçek, görevi bakımmdan çağdışıdır, akrepli yelkovanlı saat çoktan onun yerini almıştır. kumsaatl artık ya yumurta haşlamak gibi mutfak işlerinde, ya da dalgınhğırmzı önleyecek kimi deneylerde kullamlmaktadır. Burada ikinci bir orantısızlık, doğa ile küitürün yanyana getirilmesi tutarlıftı ile karşı karşıyayız. Insanoğlunun yarattığı bir bunalım. Ama çöl eskiden nasıl idlyse gene Öyledir. varlığını büttin doğallıgı ile sürdürmektedir. İmdl devekuşu. çölle İlişkisînden doğma bîr içgüdüsünü. kumu her gördüğü yerde yasamakla, bize yalnız içgüdünün biiinçdışılığını göstermiyor. kum saati içinde fırtma kopmadığma göre. bu içgüdüsel önlemîn gerekslzliğini de. küşkusuz isteyerek defcil. sergillyor. Fırtına yokkpn başmı kuma gömmesl Jçin bir neden bulunmaması çok düşündürücüdür. Dahası var: çölda fırtına dindikten sonra. eşer canîı kalabildiyse, devekuşu başmı kumdan çıkaracak ve eski çevreslne kavuştuğunu pörecektlr. Oysa kum saati içindekl devekuşu az sonra kendini bir cam kap icinde bulup şaşacaktır. Kum tümden yok olmnştur. aşağı kaçmıştır. cam ise onun doğal çevresi deglldlr. Felâketlerin en büyügüdür bu, ölümden blle. Burada hayvan. «başım kuma sokma» sözü ile anlatılan gülünç durumdan. trajik hir duruma eeçmiştir artık. önemli oion budur. Kum saatindeki kumla çöldek' kum karıştınlmıştır çünkü ve bence. çö'de başını kuma soktuğu İçin haksız olarak aptal yerine konan devekuşu, asıl son yanılgısından ötürü gülünç duruma düşmektedlr, ama bizim gözümüzde. Çünkü gülünciüğü İnsan yarattı. Yoksa onun. içinde bulunduSu bu yen? çevre l'e ii'sk'sl traiiktir. Fırtınasız önlem düsürmüşttir onu bu duruma. Ama sanatçımız yapıtmda bunu göstermiyor. yalnızca hazırlıyor bizi, işte onun dehası buradadır, az sonra kum aşağı inecek. örneğimizde «trajik» olanla «komik» olanın yanyana, hattâ içiçe gelmesini sonuçlandıran öge ise «zamamdır. Çölün zamanı kumu yok etmez: ama kum. zamatıın ölçeği görevini yüklendi mi. onunla birlikte akıp gider ve devekuşu üst kapta yapayalnız kalır, hem de aşağıdaki kabm kumla dolmuş olduğunu görerek. Elbet bütün yanlışlık, devekuşunun. kum gördüğü için kum saatinin yukardakl kabına yeıieşmesinde ve zaman ögesini bilmediğinden camla sarılı kalar.ağını hesa Cumhuriyel Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş: adına NADİR NADİ Cenel Yayın Müdurü Müessese Müdürü Yazı İşlerı Müdürü HASANCEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAY GONEfMSIN AHMET KOHULSAN YALÇIN BAYER ALİ ACAR YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMETMERCAN • • Yazı İşleri Müdür Yardımcı^ı HaberMerkezi Müdürü Mizanpaj Yönetmeni • TEMSİLCİLER Ancak bu benzetmede «politika» sözcüğünü daha genij anlamda yorumlamak gerekiyor: Bir tür önlem, başımıza gelecek olan kötülüğü, görmezükten gelerek savuşturmak. Devekuşunun, çölde fırtınadan kaçmak için başmı kuma soktuğunu billyoruz. Hayvan bu önlemi almakla «Ben görmeyeyim de ne olursa olsun» demek mi istiyor, yoksa onun anıacı, kum fırtınasından sadece başını korumak mıdır? Çünkü kum fırtmasında devekuşunun bedenlne bir zarar gelip gelmediğlni btlmlyoruz. Devekuşunu bu davranışından ötürü alaya almamızın doğru olmadığmt söyleyeceğim; çünkü «Başım kurtarmaya bak» sozü hiç de alay için söylenmez ve bu söz devekuşu dilinde yoktur, insan dilinde kullanılır. Demek insan, toplumsal (çölsel olacak değil ya) bir fırtınada önce kendl başını kurtarmağa bakar; bunu bir sagtöre değllse de, fcurnazca bir önlem sayar. Oysa alaya alınan devekuşunun, başını kuma sokmakJa, başka devefcuşlarmdan önce kendl canım kurtarmak gîbi bir nlyeti olduğu hiç de söylenemez. Görmemekle fırtınayı yoksamış oluyor, o kadar. Çünkü şeylerin ve olaylarm varlığı, en başta, görme duyusu île algılanır. Korkunç bir olay karşısmda gözlerimlzi kapamamız, ya da kapatmamız bundandır. Görmek istemiyorum, böylece de görmek istemediğimi kaldırıyorum ortadan. Dünyanın ancak benira varltğımla var olduğu inancıdır bu ve yainız devekuçunun değil, bizim birtakım felsefelerimizin de temel ilkesidir. Benden ötürü «var». ben oîmasaydım «olmayacaktı». Devekuşu. çölde fırtma çıktığmda başını kuma gömraekle btr tür tekbenciliğin örneğinl vermektedir. ama bu anlayışm bllinclnde olmadığı için, olay, başkalarının «bpminde sürmektedir. Ni • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : 8ERVİS ŞEFLER) luanbul HaberierirSelahattin GÜLER Dı<; Haberler : • Ergun BALCI tkonomı Osman ULAGAY > urt Haberlerı • Barbaros CENCAK Kültür: Avdın EMEÇ . Magazın : Yalçm PEKŞEN Duzeltme ; Konur ERTOP Arastırma,: ŞahinALPAY BÜROLAR * Konur Sokak No. 24/4 Yenijehlr ANKARA Tel 17 58 2517 58 6Gİdare. 1833 35 Halit Ziya Bulvarı No: 65/3 İZMİR Tel'25 47 0913 12 30 Tel: 1455019 731 BasanvtYayan: Alaturk Caddesi, T.H.K Işhanı Kat 2/13 ADANA CUMHURİY.ET M^baaıTıfew 5xMecWUV.K.Ç. Turtcocayi Cad. 29/4', vd' a j;^j.J ISTA..^. P.K.: 246 Istanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) TAKVİM : i;ı KASIM 1982 İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE IKİND! AKŞAM 6.09 7.50 12.59 15.32 17.48 YATSI 19.23 Milli Eğitim Bakanhğı Tebliğler DerpıisFnin 6.7.981 gün ve 2090 sayılı nüshasında okullara kpynak kitap olarak tavsiye edilen: Bir Imar Affı ve Hisseli Yapılar Av. Tatât TAMTÜRK ' ^ * mar affı yasa tasansınm Danışma Meclisi Genel Kurulunda göruşülmesine baslanıp birkaç maddesinin kabul edüdiğt, bir üye tarafından da •hisseli tapular» için uyanda bulunularak. bu tür kaçak inşaatların da af kapsamı içine alınması yolunda verilen bir önerinin, vaktin gecikmesi dolayısıyle görüşülmediği yapılan yayınlardan anlaşılmaktadır Bu konudaki hükümet tasansınm îmar ve tskân Komisyonu'nda aldığı son şekli. bizce tam olarak bilinmemektedir. Saym Danışma Meclisi üyesinin, hisseli tapu sahiplerinin durutnlanna açıklık getirilmesine işaret ettnesi, yasa tasansının. bu «ribi gavrl menkul sahiplerinin yasalara uymayan inşaatlarını kapsam dışıında tutma etllimini taşıdığı izlenlmi vermektedir. Gerçekten, Danışma Meclisinde. şlmdiye kadar ta^annın kabul edllmiş olan maddeleri, daha çok. «tek parse!» üzerine yapılmış olan inşaatlan kapsadıgı izleminl vermektedir. Tek parsel üzerine yapılmış bulunan belli inşaatların affı ila yefinmek. vasa ile vanlmak istenen sonuca ulaşmamıza yetmeyecektir. Bundan kusku > muz yok. Busün büyük şehirlerimizin artık içlerinde meydana gelmiş bulunan ve yuzbfnlerin banndıkları büyük semt ve mahalleler. imar mevzuatı hükümlerine göre Ifrazı mümkün olmavan büyuk ve tek parseller özeıine kurulmuş. «özel parsel» denilen «hisse tapulu» yapılardan oluşmuşlardır. Bunlar. satıcıları tarafından. cacîde ve yollan avn!mı$ ve küçük parcalara bölünmüş ve lşaretlenmiş olarak. kırsal yerlerden göç etmlş az gelirli kim«!elere satılnniş: her türlö tehllke ve zarar göze alınarak yapılan kaçak inşaatlarla teşekkül otmişlerdir Bu yapılar. 755 sayılı Gecekondu Yasası'nm 2. maddesi kapsamı dışındadırlar; çünkü, hisseli de olsa kendi arsaları uzerlerinde yapılmışlardır. Bu yüzden Gecekondu'lara tanman yasal haklardan yararlanp.mamışlar, yetkililerin insaf ve hoijgorüleriııe (!) biğınarak bu güne ulaşabilmişlerdir Bu nedenle. bu gibi yapıların af yasası dışında tutulması. çok büyük bir kesimin altından kalkmasına olanak bulamıyacağı zararlan doğuracaktır. Danışma Meclisi'nin. konuya açsklık getireceğine ve hisseli tapu sahiplerinin de. bu af yasasından, belli koşullar altında yararlanmalarının sağlanacağını ümit. ve temenni ederiz Ancak. af kapsamı içinde mutlaâ edilmeleri halinde de. bu gibi hisse tapulu bina sahiplerinin hukuki durumlan tam bir düzlüğe çıkmış olmayacaktır. Çünkü: 1 Af kapsamına girecek olan binaların üzerinde bulundukları arsalar hisselidir; bu hisseli arsalar üzerindeki binaların tapu kütüğüne, sahibi adına, BİNA olarak tescili hukuken mümkün değiidir. 2 Aym ana parselin öbür hissedan, teorik bakımdan, Mahkemeye tnüracaatla. öteki bütün hissedarlar aleyhine «Ortaklığın giderilmesi» (Şüyuun izalesi) davası ikarnesine hakkı olabilir. Bu İki nokta. binlerce kişinin dururnlarını belirsiz halde bırakacak ve hukuki güvencelerini büyük filçülerde zedelevecektir. Bilindiği gibi. 834 sayıh Kat Mülkiyetl Yasası, kat maliki hissedaıları bu sakmcalardan kurtarmış ve hisse paylanna ait katlannın tapuda tescilinı sağladığı gibi. 7. maddesiyle de kat mülkiyetine veya kat irtifakma tâbi olan gayrıraenkullerde ortaklığın giderilmesinin istenemiyeceği hükmünü de getirmiştir. Belki, kanun yapma tekniğine uygun olup olmadığı söz göturebilirse de. ttnar affı yasastnda da 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun hükümlerine paralel maddeler koymak suretiyle. hisseli arsa payının ve üzerinde affa ugrayacak olan yapmın (yatay mütkiyet) şeklinde tescili ile ortaklıklannın giderilmesinin istenemiyeceğinin sağlanmasımn düşünülmesinde büyük faydalar beklemek mümkündür kanısındayız. okııriardan 0 1 Çöpler ilkokulun yanına döküiüyor Vekili söylemiştir. Halbuki şikâyet edenlerin Isimlerinin gizli tutulması gerekmez ml? Bu yazımızm gerekli ilgili mercilerce Incelenmesi dileğimizdir. Yazımızın gazetenizde vaymlanmasırn rica ederiz. Ismall YtLMAZ . Bir grup vell aflına Arnavutköy Gaziosmanpaşa tSTANBUL I Cengiz Topel Caddeslnde cturarilar olarak Istanbul belediyes; nden çöp sorunumuzün çözümünO Istiyoruz. Bir üst sokaga gelen çöp kamyonu, Doğanevler Hkokulu'nun buîunduğu Cengiz Topel sokagıoa ugramıyor. Çöpün alınmaması sonucu sokak sakinleri çöpü ya boş bir araziye, ya da ilkokulun bulundujju bölgeye döküyorlar. Bu tlkokula çocuklannı gönderen veliler çaresiz olarak çöplerini de aynı okulun çevresine gönderlyorlar. Bu durumu çevre sağhgı açısından kaygıyla belirtir, ilıerililerden önlem almalarmı rica ederiz. Duran YILDIRIM Besltpasa Cengiz Topel Cad. Noı 60 Emfrgan • Istanbul Okulun amacı, görüntüledigi o yetişkin dort kişiye (sahne sanatçılarma) okuma « yazma öğretmek olmadığına göre, onlarsız yurt dü zeyinde okuldışı kalmış yurttaşlara soslenen daha «dddi* bir çalışma blçlmi (yöntemi) i^pkınaş, • .yazma dersleri hazırlamalı Ve Y Kema! ÜSTÜN Kadıköy tST. SÖYLEV (NUTUK) GAZÎ M. KEMAL ATATÜRK Cllt: l2,î0n birincl bası (Altmjş beşinci bin) EDERt: 400 LtRA Günümüz diline aktaran ve basıma hazırlayan; Ord. Prof. Dr. H.V. VEÜDEDEOĞLU îsteme Adresi Çağdas Yayınlan Türkocağı Cad. 39/41 CAĞALOĞLU İSTANBUL s • Yetişkfnlere okuma yazma öğretimi Müdür Vekili şikâyetçî velilere baskı yapıyor Istanbul Gaziosmanpaşa Arnavutköy Ortaokulu Müdür VeklJi Ali Murat özdemir'i, yolsuzluk iddıasıyla 22.91882 tarih ve 1000510007 sayılı yazı ile Mılll Eğitim Müdürlügüne şikâyet etmiştik. Bizler okul yöneticisi nakkında tahkikat açılacağını beklerken. Okul Müdür Vekili şikâyette bulunan velilerden tehdit ve baskı ile caydırıcı birer yazı almıştır. Bu şikâyet dilekçelerini verenlerin isimlerini Milli Eğıtım Mudurlüğü'nde binnden öğrendiğini. bazı öğretmen ve köy halkının yanmda Müdür TRT bu yıl yine «TV OKULU»nu açtı. Tek öğretmenll, dört öğrencili okulun ögretim gösterisi yurdun dört köşesine yansıdı&ına gflre. kimbllir okur yazarlıktan yoksun kaç yurttaşımız bu tür bir «örüntüden yararlenabllmektedır'' Sayısını elbette bilemeyiz. TRT de bilemez. örnekleme yftntemiyle olsun bir ar raştırması yoksa... TRT böyie bir araştırma girişiminde bulundufcunda öğTetim vöntemine ilişktn sorular da düzenlemelldir. Düzenlemelidir çünkü, TV OKULU, ilkokul çağmdaki 67 yaş prubuna göre hazırlanmış aibidir. öyle ki. Öğretmenin ve 4 ögrenci adayının sözleri. seslenislen ve dav ranışları bunu göstennektedir. Hele yaşb öğrencilerin «çocuklaştna» ö7e>nt,İİ9ri. rpstlantııyla TV döğmeslr< çevi'pn'" ••"'pfından b\raz da gtiîümsemelerle izlenmektedlr Özellikle «biiir iki»li seslendlrmeler... Havada ve sıralar üstünde parmakla «hayali» harf çizme ve seslendirme hareketleri... Yaşlıların çocukluk çafeına özemniş görünmeleri... Yetişkinler psikoloiisi açısından böyle bir yöntem. (metot) uygun düştnüyor. Slköaretim müfettişlermin daha verimli olmaları amaçlanıyor Milli Eğitim Bakanlığı Genel Sekreterliği, gazetemizin 2.11.1982 tarihli sayısınm 2. sayfasmda yer alan îlköğretim müfettlslerlne uyKul.inan rotasyon yararlı değil» başhkh heber üzerine şu açıklamayı gönderdi: •Yurt dözeylnde eğitim öğretimde seviye birliğlnin muhafazası, Tl'^sretlm Mnfptti$lifei'ndeki dengesMipir, ortn^nn kflldırılması. tnüfettişlik mesleginin tam manasiyle vonT.lıliginın saglanması iç'n rotf>svnn islemi planlanmış buluntnaktadır. Rotasyona alınan Tlkögretitn Mü fettişlerinden, hizmeti 25 yılm üzenun olanlerın. Hn hi7mptlerinln tamamına yakınmı kalkınmış illerden birinde yaptığı anlaşılmıstır. îlköğrotim Müfettişlerinln daha verimli olmaları, her türlü akımlardan ve şikâyetlerden uzak olarak rehberlik ve denetim hizmetlerini yürütmeleri amaçlanmaktadır.» Milli Eğitim Bakanlıft» Genel Sekreterliği İ L AN DEVLET ÜRETME ÇİFTÜKIERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÖRTYOL TURUNÇGİLIER DEVLET ÜRETME ÇİFTLİĞİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1082/1883 yılı mahsulü 13 parselde 831 fon muh tellf cins porfekal. 2 aralık 1982 tanhinde perşembe günü saat 14.00'de Dörtyol'daki Çiftlık Idare bınasında açık artırma suretiyle satılacaktır. Şartname Ankara'da Devlet Uretme Çiftükleri Censl Müdürlüğünde. Istanbul, Bursa, Mersin Adana, Gaziantep. fzmir ve Hatay Teknlk Ziraat Mü dürlüklerlnde. Izmır ve Mersin Tıcaref Odası Baskanlıklarında ve Dörtyol Turunçgillm Devlet Uretme Çiftliği Müdürlüğünde mesai saatleri dahilinde görülebilir. Bu işin muhammen bedeli 20 100.000. Kra. s;eçlci teminatı ise 603 000 lıradır. Isteklllerin belli gön ve saatte terainatları tle birlikte müracaatlan ilan olunur. (Basın: 24677) I lisclilcr... motemotik koloyloştı ANKARA HAVA İKMAL BAKSM MERKEZİ KOMUTANLIĞ! PERSOM?!L ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜNBEN DUYURU ilk sınavbro ADIMilc hazırbnanbr bosarıh ddul ADIM'ların 1 .sayıları kapışıldı. 2.sayıyı almaktaaceleedln ı 2.SAYI ÇIKTI BAYİNİZDENİSTEYİNİZ 150 LİRA l«t»m»y»y»a»m» •*•••!: ARAŞTlRMAEâlTIM EKİN YAYINUR1 P.K.31S8MM0ll«taı*Uİ ADIM MdematikNbrdıma Dizi AÎBM. K.hğma 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabl oiarak görevlendirllmek üzere; aşagıda yazılı ve mtktarlarda personel alınacaktır. 2 Istekli adaylar en geç 29 KASIM 1982 günü mesal bitimine kadar lstenilen beİKelerle AIBM. K.lığı Per. Ş. Mrt lOftUje mflrafaat edeceklprdir. ÜNVANI SINIFI : BIİKTARI TAHStL DIJRUMÜ : Elektrlk Mühendisl THZ 1 Yüksek Okul Mezunu înşaat Mühendisl THZ 1 Yüksek ükul Mezunu .Makina Teknikerl THZ 1 Yüksek Okul Mezunu Mimar THZ 1 Yüksek Okul Mezunu ARAMLAN ŞARTLAR: 1 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 48'inci maddeslnde yazılı şartları haiz olmak 2 Sınav tarihi itlbariyle 30 yaşmdan büyük olmamak. (30 yaş tavanı hiç hizmeti olmayanlar için) 3 Askerlik hlzmetini yapmış olmak. tSTENtLKN BELGELER: 1 Dilekçe (5 TL. Damga pulu yapıştırılmış olacak.) 2 öğrentm belgesi (Aslı veya noterden tasdlkli sureti.) 3 Nüfus cüzdan sureti fAslı veya noterden tasdikli sureti.) 4 Cumhuriyet Savcılıgından alırarak sabıkası olmadıSırıa dair belge. 5 Terhis belgesl (Duhul ve terhis tarlhleri yazılı olacak.) 6 2 Ad. fotoğraf. SINAV TARİHI.ERt: AÎBM K.lığı Elektrik Mühendisl 7 ARALTK 1982 AtBM Klıâı tnşaat Mühendlsi 7 ARALIK 1982 AÎBM. K.lıgı Makina Teknikeri 7 ARALIK 19R2 AİBM K.lığı Mimar 7 ARALIK 1982 (Basın: 24646) 1