Katalog

3 EKİM 1982 ••** Cumhuriyet 11 Trafik kazaları 21 can aldı Haber Merkezl Yurdun çeşitli yerlerinde meydana gelen trafik kazalarında 18 kişi öldi" 21 kişi yaralandı. • Soma'da, V'unus Turban yönetimindeki minibüs, şehir garajına girerken frenin patlaması sonucunda, yolculara Ç3rptı. Kazada, Kemal Köse öldü, 5 kişi de varalandı. • Ünye'de, Mehmet özdemir yönetimindeki minibüs, aşırı hız nedeniyle devrildi. Kazada. Nurgün özdemlr (7) öldü. Aysel vo Gönül Çoban isimli taz kardeşler de yaralandı. • Bursa'da, cadde üzerınde arkadaşları ıle oyun oynarken, Sadıh Bnyrnk yönetimindeki kamyonun çarpması sonucu Mustafa Uyar isimli cocuK yaşammı yitirdi. • Ordu'nun, Gölköy ilçesm de, Nazım Keskin yönetiminde ki, 52 DD 766 plakalı otomobil. Zühtü Yılmaz'a çarparak ölümühe neden oldu. • Manisa'nın Gördes Uçesin de, Hldsyet Erol yönetiminde. ki Traktör, aşın hız nedeniyle devrildi. Kazada, Şehriye Erol adlı kız çocugu öldü, ZeIriye Erol da ağır yaralandı. • Konya'da, Yahya Taştepe'nin kullandığl 42 HK 630 plakalı kamyon Çakrnak bucağı yakmlannda devrildi. Kazada, kamyonda bulunan Kazım Taştepe öldü. • Mersin'in çeşitli yerlerin de meydana gelen 3 ayn trafife kazasında Ümmet Ay, Şehmu» Kolcu, Duran Yılmaz ismınde ki 3 kişi öldü, 4 kişi de ağır şekilde yaralandı. • Salihli'de, îsmail Esen yönetimindeki kamyon Karaya kup köyü girişinde Ümlt Şen ismindeki çocuğa çarparak ölümüne neden oldu. Aynı ıiçede Necdet Yakııt yönetimindeki 10 PD 4fi6 plakalı otobüsün karşı yönden gelen Ahmet Akpınar yönetimindeki motosiklete çarpması sonucu Ahmet Akpınar olay yerinde öldü. • Gazlantepte meydana gelen 4 trafik kazasında, Hasan Demlrtaş, Şenşül Kaya, Sabi ha Satırcı ve kimhği belirlenemeyen bir kişi öldü, 5 kişi de yaralandı. •tzmit'te E5 karayolunun Şirinyah mevkiinde, Mustafa öz yönetimindeki 11 AP 697 pla kalı kamyon karşı yönden gelen Adll Mert yönetimindeki 34 EL 161 plakalı kamyonla çarpıştı. Kazada, kamyonda bu lunan Hüseyin Mert ile Gonca Gürel olay yerinde öldüler. 4* Afyon'da, All Uçar yönetimindeki 34 SC 899 plakalı özel otomobil, Emirdağ ilçesi yakınlannda ön lastiğinin patlaması sonucu devrildi. Otomobilde bulunan Hiilya ve Hatice Uça öldti, Ali Uçar ise ağır şekilde yaralandı. Türk iscileri icin (Bastarafı 1. ı»yfads) kün olmayan Türkler» biçiminde bir aynma gidiyorlar. Şimdiden hükümet progammda örnek venlen önlemler ise, yabancı işçilerin ulkelerine dönmelerini teşvik etmeyi ön goruyor. Türk işçilerine ihtiyarlık sigortası primlerinin daha kolay ödenmesi, işsizlik ve çocuk pa ralannm peşin ödenmesi gibl yollarla dönüşe razı edilmeye çalışılacak. Şimdilik Türkler açısından beklenen başlıca somut gelişme, CDU ile CSÜ'nun iktldarda bıılun önğv eyaletlerdeki sert uygulamanın Federal hükümetten gördüğü destek le daha da hızlandırılmasıdır. Sosyal Demokrat yönetimlerin bulunduâu eyaletlerle CDU CSU eyaletleri arasmdaki fark büyuk Örneğin ülkesinden biriyle evlenen bir Türk işçısi, Sosyal D«mok ratların yönetti&i eyaletlerde eşıni yanına aldırmak için bir vıl bekliyor. CDU CSU'nun yönettiği eyaletlerde ise 3 yıl. Çocukları yanına almak için federal düzeyde 16 olarak santanan yaş haddi de CSU'nun yonetimin deki Bavyera ve CDU yönetimindeki Baden Württemberg'de 14 Yabancılar politikası ko nusundaki komisyonun kurulacagı önümüzdeki günlerden itibaren, hükümetin vaat ettigi 6 mart taki erken seçimlere kadar geçecek sürenin. daha sert bir yabancılar po litikasmm hazırlık dönemi olacağı anlaşılıyor. Devfet Bakanı Pasin döndü 1STANBUL (aA.) Bruksel' de Avrupa Ekonomik Topluiuğu yetkilileri Lüksemburg'da da Avrupa Yatırımlar Bansası Başkanı ile goruşmelerde bulunan Devlet Bakanı S^ımet Refik Fasin dün yurda döndü. Devlet Bakanı Pasin Yeşilkoy Havalimanında verdigi aemeçte Brüksel'de AET yetkilıleri ile olumlu goruşmelerde bulunduğunu ve görusmeler sonucunda dondurulmuş buıunan Soma, Tunçbilek ve Beypazarı projelerinin işler duruma geti rilmesinin sağlandiEinı söyledi. AET yetkilileri ile yapılan gö rüşmelerde tekstil konusuna da değinildiğmi belirten Dovlet Bakanı Pasin, bu konuda ihra catçılanmızla AET vetkilileri arasında pamuk ıpliği ve konfeksiyon konulannda konsültas yon yapılması hususunda anlaş maya varıldığuu bildirdi. GÖZLEM (Baştarafı 1. sayfada) yüzde fll.7'si evet, yüzde 38.3'ü de hayır oylarıdır. Halkoylamasma katılma oranı da ilginçtir: Kırsal kesimde katılma oranı yüzde 83.3'e çıkarken, bu oran kentlerde, yüzde 79.9'da kalmıştır. Toplam 12 milyon 747 bin 901 secmenden, 2 milyon 455 bin 285'i halkoylamasma katılmamıştır. 1961 Anayasasının yürürlüğe girmesinden hemen sonra «Anayasaya hayır kamyanpası» yürüten AP, milletvekili seçimlerinde, 10 milyon 138 bin 35 geçerli oyun 3 milyon 527 bin 435'lni almıştır. Aynı siyasal doğrultudaki YTP ise 1 milyon 415 bin 34 oy almayı başarmıştır. • 1961 seçimlerini izleyen 1965 genel seçimlerinde AP'nin oy'u. 3 milyon 527 bin 435'den. 4 milyon 921 bin 235'e fırlamjş, buna karşın, 1961 genel seçimlerinde 3 milyon 724 bin 752 oy alan CHP, 1965 yılında. 1961 seçimlerde aldığı oyun 1 mılyon 48 bin v 967 eksiği ile, 2 milyon 675 bin 785 oy alabilmlştir. Bu sayıları vermemizin, sizleri. bu sayılar iCinde düşünmemeye çağırmamızın amacı şudur: 1961 Anayasasına «hayır» diyenler, «dîş güçlerle işbirliği yapan» insanlar değildl. Bunlar, 1960 öncesi iktidara bağlı olmaktan kaynaklanan oylanyla, 1961 Anayasasının ülkemize yarar sağlamayacağı görüşünü bildirmekteydiler. Hakhydılar, haksızdılar, bunlar, ayrı ve derin tartışma konularıdır. Ama herhalde, bunlar, bu 3 milyon 934 bin 348 hayır oyu kullanan yurttaş, vatandaş, vatanlarma ihanet etmiyorlardı, satılmışlarla işblrıiği yapmıyorlardı. O günlerde. 27 mayıs devrimine karşı çıkmayı «vatan ihaneti» olarak görenlerimiz de vardı. 1961 Anayasasının, Türk silahlı kuvvetlermce benimsenip, desteklendiğini söyleyenler, bu yargılarını daha da pekiştirmişlerdi. Fakat sonuç ne oldu?.. «Anayasaya hayır» diyenlerin partisi, önce «Anayasaya evet» diyenlerin partisi ile ortak hükümet kurdu, sonra tek başma iktidara geldi. Devletin başında da 1961 Ânayasasını hazırlayıp, halkoyuna sunan ihtilal yönetiminin devlet başkanı merhum Orgeneral Cemal Gürsel vardı. Ve Cemal Gürsel, o olanca babacanlılığı ile Anayasaya karşı olduklarını açıklayan AP ile geçinmeslni bildl. Doğrusu da buydu.. Çünkü, demokrasi, çok seçenekll bir sistemdir. Anayasa oylamaian «evet» ve «hayır» oylannı içereceği gibi, genel seçimler, hiç beklenmedik siyasal seçenekleri gündeme getlrici özellikler taşır. Yakın tarihimiz bunun örnekleri ile dbludur. Bu yüzden, karşıt görüşte olanlarm «hain» ya da «satıünış» olarak suçlanmalan, kimseye yarar sağlamaz. Sağlamadığı gibi, bugün «dış güçlerle işbirliği» yapmakla suçlanan kişiler, bir parti çatısı altında birleşip, yurttaştan, kendilerlni iktidara getirecek oyları da alabilirler. 1961 yılında böyle olmadı mı?... Yaşanmadı mı bütün bunlar?... O zaman, bugün söylenen sözler, yıllarca unutulmaz. Ve bu sözler, yarınki siyasal gelişmelerde, güçlüklerin ve bunalımların kaynağı olur. Sayın devlet başkanımız Evren, bizlerl bağışlasmlar. Bizler, açıkhktan yanayız. Bu yüzuen, görüşlerlmizi yurtseverlik bilincimizde tartarak ve hukuk süzgecinden geçirerek açıkca yazmak isteriz. 12 EylUl harekâtının ülkemizi bir iç savaş eşlğinden geri cekip, kurtardığını kabul etmeyecek klm vardır?.. 12 Eylül'ün haklılık nedenlerlne, bir değil, bin kez inanırız. Ancak, bu inançlarımız, Danışma Meclisine sunulan «Aldıkaçtı Anayasası»ru ,elegtirrAemize çngel değildir. Tercüman gazetesi yönetim kurulu başkajı vekill Prof. Aldıkaçtı Başkanlığındaki Komlsyonca nazırlanan bu taslak metni, çağdaş demokratik hukuk ilkelerine olduğu kadar, Tİirkçe yazım kurallanna ve Aldıkaçtıiun kendl kitaplanna bile aykırı düşmüstür. Bütün bunları görmezlikten gelemeyiz. Bunları eleştirmek, Türk aydmınm görevidlr. Ne hainiz, ne satılmışl... Evet, kendl ülkemizin yabancısı da değlliz! ö z be öz Türk çocuklarıyız! «Fikrl httr, irfanı hür, vicdanı hür» yurttaşlar olarak görüş ve endişelerimizi dile getirmek isteriz. Bunu, hem onurlu yurttaşlar olmanm hakkı, hem de Atatürkçü aydın olmanın, görevi sayanz. Özellikle böyle dönemlerde alışılmış övgülerin değil, açık yergilerin, içten eleştirilerin ve açık sözlülüğün, değerinin daha iyi anlaşıünasını isteriz. Ama elimizden, yalnızca yazmak gelir; bunu da açık yürekJe, içtenlikle yapmaya çalışırız. Ama övgüler, ama aliıg sesleri, en haklı elegtirileri sustururmuş, ne yapalım?... Bu da tilkenin yazgısıdır. Almanya'da (Baştarafı 1. Savfada da Schmidt'in düşmesîne uzülan kaç kisinin kendini köprülerden ırma&m solhık sulanna atacaftı ko nulu esoriler yapıliyör Ancak fktidnr ortaklan Hıristiyan Demokratlar. Hıristiyan Sosval Partisi ve Hür Demokratlar dısmdaki çevreler dejeişiklikten kuskulu Çünkü önceki günkü süven oylamasıvla iktidara gelen ekip Hür Demokratlar dışında dcnevimsi7 kisilerden olusuvor 13 vıldır muhalefette bulunan Hıris tfan Dernokrat'nr ve Hıristiyan Sosval Partisi li rterleri muhalefet v'"an boyunca seslerini fazla duyuramadılar Hökümette görev nlan bakanlarm çoâru, simdiye kadar yerel etkinlik göstermis politikacılar. Buna istisna Hür Demokrat bakanlar. Hflr Demokrat Hder H»ns Dletrlch Genscher'ln Dışişleri Bakanlığını sürdürmesi bu acıdan çeşitli çevreler ce rahatlatıcı bir öge olarak değerlendiriliyor. Bu arada, Hflr Demok rat Partlnin CFDP> Hamburg eyalet örpütü. psrti başkanı ve Dıslsleri Bakanı Hans DietrichGens cher'in istifasmı istedi. öhceki akşam Hamburg' da toplanan Hür Demok rat Partlnin verel koneresinde 50 delegeden 44'ü Genscher'ln istifası 1ehinde oy kullandı. (FDP) nin Hamburglu üve'erl. partilerinin Sosyal Demokrat Partiyle olan koallsyon ortaklığmı bozarak Hırlstiyan Demokrat larla koalisvona gitmeslne karşı olduklarını belirttiler. Ekonoml Bakanı Kont Otto Lambsdorff'un Sosyal Demokratlann baskısı altında kalmadan görev yapacağı düşüncesi çalışan kesimleri tedirgin ediyor. Alman Sendikalar Birligi (DGB) şimdiden 23 ekim tarihi için Dprtmtmd'da hükümeti pretesto gösteridsi için çağ rı yapmış durumda. Sendi kalar uzun bir süredir sert bir çıkıg yapmamava çalışıyordu. Ancak. bu çağırı. sendikalan zorlu bir mücadele döneminin bekledigini açıkça ortaya kovmuş oldu. Sehmldt'in silahlanma ve nükleer enerji politikasıvla mücadele etmiş olan «Yeşiller» ve Barış Hareketi de, NATO'nun Almanya'ya Cruise ve Pershing 2 füzeleri yerleştirilmesi kararını fazlasıvla benimseyen CDU CSU liderlerine karşı ne şekilde mücadele edeceklerini düşünüyorlar. Uluslararası düzeydeki tepkiler de resmi biçimiy le olumlu. Ancak, Merkez Sağ hükümete yakm bir felsefeye sahip ABD yönetiminin bile kuskulu oldugu gözden kaçmıyor. Bonn'daki ABD elçisinin, Schmidt'in başbakanlıktan ayrılmadan önce dip lomatlara verdigi veda tö renlndeki üzüntülü hali anlamh görünüyor. Ne de olsa Amerikalılar 8,5 yıldır Schmidt ve ekibinl ta nıyordu. Amerikalılarla kişisel ilişkisi olan tek CDU CSU politikacı olan Hristiyan Demikrat Strauss ise hükümette yer almıyor. Gerçi önceki hükümette yıllardır Dışiçlerini yurüten Genscher yine var. Ama, Amerikalılar Başbakan Kohl'u pek tanımıyor. Sovyetler Birllgi'nin liderleri ise, ek bir kuşkuya sahip. CDU CSU'nun baskısıyla Federal Almanya'nm dıs politikasmda Reagan yönetiminin benzeri bir yöne sapılmasından korkuyorlar. Bu, eko nomik llişkiler v e yumuşa ma politikası açısmdan 6nemli bir tehdit. Hele Sovyetler Birliği'nin Batı Avrupa'daki başlıca ticaret ortağınm bu ülke olduğu düşünülürse. Fransa Başbakanı Pierre Mauroy ise, Almanya ile Fransa arasmdaki çok sayıdaki anlaşmanm, ilişkilerde bir değişiklik olmamasmı güvenceye aldıgmı belirtti. Fransız yö netimine yakm çevrelere göre, Fransa. Hür Demokrat lideri Genscher Dışişleri Bakanlığını yürüttüğü sürece. Federal Almanya'nın yumuşama v e Dogu Bloku ile Amerika karsısmdaki politikası nın d'ğişmeyeceğine inanıyor. Tasarı, ciddi bir geriye dönüşü (Bastarafı 1. sayfada) veriimesi unutulmuştur. Tasarı da da aynı unutkanlık sürdürülmelrtedir. Temel hak ve özgürlükler ko nusunda İse hak arama özgürIfiğfi ve savunma hakkı'na yer verlllrken ban temel ilkelerin yer almamasi da eksikliktlr. Savnnma, snçlama Ile başlar İlkestnln tasanda yer alması, savnnma hakkı'nın daha tyl Kerçekleştirilmesi, herkesin bu haktan en genls blçimde yarar lanahilmesi lçin yapılan uyan ve önerfler de sonııç vermemiş tir. Tasan bu bskımdan da Anayasa'dan ileri bir adım atma olanağından yoksun kalmıştır. Bunlano yanısıra yargılama Mrllfcl ilkesl de ledelenmlştlr Tasan'mn 148. maddesinde tda re ve Vergı Mahkemeleriyle Çocuk Mahkemelerinde meslekten olmayanlann da görev alabilmelerlne yol açmıştır. Yargıçlık özel bir eğttim ve ögrenimi gerektiren bir uzmanlık Işidir. Yarpıcın uzman bğı, vargı kurma sanatı ve görevfdir. Danışma Meclisi'nde hazırfanan tasan gerek Içeriği, gerek se dil) ve yapısı ile Türk toplu munun bugün ulaştığı düzeyin altında, siyasal ve toplıımsal olgunluijumın da gertsinde buIunmaktadır.» AKSOY'UN KONUŞMASI Atilla Sav'ın açış konuşmasm dan sonra divan oluşturuldu. Di van Başkanlığma Ankara Barosu Başkanı Prof. Muammer Aksoy Başkan Vekilliğine ise, Giiney Dlnç seçildi. Saygı dumşundan sonra Divan Başkanı Muammer Aksoy, yaptığı konuşmada «çağın gerlsinde olan Anayasa tasansınm noksanlıklarını göstennenin görevleri oldu fumı» bildırdi. Tasarınm çağdışı hükümlere sahip olduğunu savunan Aksoy Milli Güvenlik Konseyi' nm halk oylamasmı ertelemesi ni ve yeni bir Anayasa Meclisi kurmasmı önerdi. Meslek kuruluşları, Barolar, Sendikalar askerler ve hakimlerin de katılacaklan tl Temsil ciler Meclisinin kumlmasını is teyen Aksoy, Millı Güvenlik Konseyi'nin de, biraa daha genişleyerek, hükümet üyelerini de içine alarak kurulacak Mee. lis'in hazırlayacagı Anavasa tas lağı üzerinde çalışmasını ve bu Meclis'de siyasi partflerin de temsil edilmelerini Önerdi Ekonomide diyaloğ (Bastarafı 6. sayfada) alır. Ve kurul karan tizerine tnecralar zararlı filmi TVden, v yanıltıcı llanı basmdan çıkartır. Gereklrse bu yanıltıcı reklamı veren firmaya düzeltlcl bir ilan ya da fllm yayınlatıUr. Dogal olarak. kararlan ülke çapmda geçerli böyle bir kurulu toplamak, en saygın, en yetkin uzmanlan bulmak, onlann hem mall imkânlarını hem de özgürlüklerlni sağlamak başlıbaşına bir sorundur. Ama herhalde yasal yollardan çok daha iyl, çok daha pratiktlr. tstanbul Ticaret Odası'nın bu yömieki girislmleri olumlu bir adımdir. SORÜ Bir de reklam yaptıran firmalann dnromn var. Onlar reklamm Işlevlnl ve ne Işe yaradıgını tam olarak anlamış durumda mı? Onlann reklam ajanslanm nasü yönlendirmelerl ve denetlemelerl lazım slzce? ACIMAN Bu sorunuza cesaret verici bir karşılık buIamıyacağım lçin üzgünüm. Maalesef, ülkemizde, reklam verenlerimiz arasmda, reklamın işlevlerlni ve ne Işe yaradığını tam olarak bilenler azınhktadır. Bunu klmseyi küCümsemek için söylemiyorum. Bir gerçeği dile getiriyorum tnsan aklına, halkın sağduyusuna hakaret sayılacak pek çok filmin yapıhp, TV'de yayınlanmasına dayanarak söylüyorum. Böyle filmleri onaylayan reklam verenlerln reklftmdan neyl aniadığmı kavramanın benim için gerçekten Imkânsız olduğunu söyleyebillrim. Kuşkusuz, bu durum da bir genel eğitlm ve yetişme konusudur. Henüz ilk ışıklannı görebildiğimiz bir sektörden ve reklam verenlerlmizden, bu konuda fazla birşey beklemek mantıklı olmasa gerek Gelişme. hallyle, zaruretten doğacaktır Nasıl kl lhracata, adeta kan dökerek, adım adım girdlysek, zamanla, reklam verenlerimiz de hak ettikleri hizmeti ajansianndan lsteyecek ve elde edeceklerdir. SORÜ Fani bugrünkii bonalıma rağtnen reklâmcılık sektörünfln geleceğlnl ümltvar görüyorsunuz? ACIMAN Sanıyorum, söyleşimizin her satır arasmda bu sorunuzun cevabı mevcuttur. Türk reklam sektörünün önünde parlak bir gelecek uzanmaktadır. Sözlerim bir kehanet sayılmasın Çünkü sektörümüzün geleceği, ülkemizin geleceglne derinden bağlıdır Ve Türkiye'mlz inanılmaz potansiyeltyle çok bttyük gelişmelere adaydır. SORU Pekl bu gellşlm silreci içinde hangi tür reklam ajansları daha şanslı? Bugiinktt bıınaîımlı ortamdan daha parlak bir gelecege sreçişin sartlan nasıl olacak? ACIMAN ~ Kaçmılmaz gelişim, kanımca. küçük ya da orta boy ajansların birieşerek hizmet yelpazelerlni genişletmeleri ve tam anlamıyla bir «tüm hizmetier ajansı» haline gelmeleri yönünde olacaktır. Şurasi keslndir ki. sanayimiz, iletlşime gltglde artan bir oranda lhtiyaç duyacaktır. önlernlerlnl zamanında alan ajanslar bu thtlyaca mutlak cevap vereceklerdlr. Pakat. sanıyorum, bu arada bir uzman insan gücü krtzinden geçllecektir. Gerek insan gücü, gerek teknlk açıklanmızı kapatmada, lnanıyorum kl, yabancı sermayeden yararlanmamız garttır Blllr misiniz kl. çokuluslu. dünyaca ünlü reklam kuruluşlarının faaliyet göstermedlğl tek Avrupa ülkesi Türkiye'dir. Eğer bu evrensel kaynaklardan yararlanabilirsek. kftrlı çıkacak olan, hergeyden önce, ülkemlzln ekonomisi olacaktır. SORU Sayın Acıman. srelecekten söz edince bir soru daha akla geliyor; gelecekte Türkiye'de reklamcılık hangi medialarda ya da mecralarda yogunlasacakî Bn yoğunlsısmanın etkileri neler olabtllr? ACIMAN Sayın ülagay. öyle sorular soruyorsunuz kl, hanl bir oturuşta, tüm ufku 360 derece tarıyorsunuz. Doğrusu. kutlarım slzi Fakat, bu sorunuzu bu sOyleşlnin boyutlarını aşmadan, bllmem, nasıl cevaplayacağım? Sorunu?un kargılığı doğrudan doğruya dünya reklamcılığının gellşlmlne ve ülkemizdekl mecraların bu gellşime ayak uydurma oranına bağlıdır Bütün dünya reklamcılığını gimdiden meşgul eden konu, haberleşme uydulan tam operasyonel hale geldiğinde. mesleğln durumunun ne olacağıdır Bu öyle bir konu kl. başdöndürücü kompllkasyonlarla dolu. Deşmek Istemlyorum Hlç kuşkusuz TV. bir çok dal için çağdas dönemin mecrası olma hüvlyetini koruyacaktır Zamanla her ürtintin, her hlzmetin TV'den ml, basmdan mı vararlanması gerektiğl sorusuna bilimsel arastırmalar cevap bulacaktır. Bütün Batı dünyasında lzlenen bir manzara da şuGazetelerln tlraiları ya sablt kalıyor ya da azalıyor. Bugün ülkemtzde düsük olan okuryazar oranının sürekli artması. yakın gelecekte gazetelerimizi böyle bir tehllkenin beklemedlğlnl göstermekte Batı'da dahl, gazete ve dergiler bir çok ürün ve hi?;met için vazgeçilmez. temel mecra olma özeillğinden hiçbir şey yitlrmemlştlr. Hattâ her zamankinden daha verimli, daha etklndir öyle üretim ve hizmet alanları vardir kl. televlzyon onlar lçin asla ldeal mecra olamaz. öyte olaylar izliyoruz kl. TV'de ne kadar iyi verilirse verilsin. gazetelerde yazı ile okunup özümsenmesi blzler lçin tek doyum kaynagı olmaktadır. Bu fenomen, kanımca, değişmedei sürecektir. Aksoy sözlerini şöyle sürdürdü: «Bugün Anayasaya şekil verme yetkisi sadece MGK'ninrilr. Ancak, onlann uygun gördüğü bir metindir kl, Türk Anayasa sı olabilecektir. Her ne kadar bu ınetnin kabuiü için halkın evet demesl gereklrse de halkın onu degiştirmesi söz ko nusu olamaz. Hayır dediği zaman ise, ne olacağı henüz hu kuk kiırallanyla saptanmadığı yani MGK, böyle bir halde ne yapscağını hem bildirmediği ve hem de kendisini bağlamadı ğı için hayır oylannın çoğunlukta olması (üişünüîemez.» Muammer Aksoy, «tasarınm .vasaiaıjması halinde Atatürk'iio hedef gösterdiği çaedaş ııygar (Bast..i»n ı. savfada) bk düzeyine yfikseknek bir Siyasete 1947 yılında öğrenct yana ondan bir hayli uzaklaşma iken atıldı. Kohl o yülarda nın Türk ulusunun acı yazgısı Hıristiyan Demokrat Parti olacağına» dikkat çekti. ' nin Ren bölgesi sorumluluMilli Güvenlik Konseyıni ay ğunu Ustlendi. Frankfurt ve dınlatmak bakımından üzerla Heidelberg Universitelerinde rine üç görev düştuğunü kaytarih ve siyasi bilimler eğideden Muaramer Aksoy bunla tımi gören Kolıl, Mainz eyan şöyle açıkladı: let parlamentosuna girdi. 1 1961 Ânayasasını temel alMilletvekilliğinı izleyen yılmanın gereğine Konseyi inanlarda sırasıyla Hıristiyan De dırmak. mokratların eyalet meclısin2 Konsey, Danışma Mecdekı grup başkanlığını, eyalisi'nden çıkan tasannuı ciddi let başkanlıgını yaptı. Kohl bir değer taşıdığı zehabma ka daha sonra parti başkan yar pılabilir. dımcılığına getirildi. 3 Genel kurulumuzun dü52 yaşuıdakı Kohl îktncl zeltme önerüerinl bir bildiri Dünya Savaşından sonra yeya da rapor ile Konsey'e ve tişen kuşağın çıkardığı İlk kamuoyuna sumnası gereklr» Başbakan oldu. Kohl tkinoi Taslağm bu şekilde çıkması Dünya Savaşı bittiği sırada m Danışma Meclisi'nde, siya15 yaşında olduğu için savasal partilerin temsilcilerinin bu şa katılmamıştı. 64 yaşında lunmamasma bağlayan Aksoy , olan eski Başbakan Schmldt halk oylamasmın biraz daha İse savaşa katılmıştı. gecikmesinin göze alınmasını ve 2. bir Anayasa Meclisi toplanMuhafazakâr Kohl, hiçbir masını önerdi . konuda uzman olmayan, soTasanda yer alan geçicl mad runlara daha genel açıdan de ile getirilen, anayasanın halk bakan biri olarak tatrumyor. oylamasında kabuiü ile DevSchmldt ise ekonomi ve salet Başkanı Kenan Evren'in, vunma konulannda '"f"»"CumhurbaskaBi sffatını kBsss d l . • " '"' ','"". nacağı hükmünü de eleştiren Konl*uri partisi İçinde pek Aksoy, «sayın Evren'in böyle dikkate abnmadığı yaygm bir çözflme ffitiyaa yoktur. bir kanı. Bu hükmün onun tarafından as Gerçi kendisi bu yorumun la kabul edileceğlni sanmıyodoğru olmadığını söylüyor: rum» dedi. «En büyük özelliğlm insanlann benden kuUanılnuş bir Aksoy'un konusmasından arabayı tereddUt etmeden sonra, Komisyon seçinılerine satın almalandır» diyor. geçilmeden önce, Balıkesir de legesl Nihat Kosova söz ala Kohl da Reagan gibl, aşırak bugüne dek acıkladıkrı taşralı olmak, dünya olay lan görüşlere rağmen, başa lanyla ilgilenmemek ve sonh olamadıklannı söyledi. runlara çok genel bakmakla Kosova. bu nedenle Devlet eleştiriliyor. Uluslararası iliş Başkanı ile görüşme yapılkilerde bir uzman olan masını önerdi. Bu konudakı Schmidt, Kohl hakkında «sotartışmalardan sonra, Muam runlara genel olarak bakanmer Aksoy, Komisyon çalış lara karşı değilun ama aymalarınm sonuçlanmasından nntılan dgrenmeyen kimse sonra, Devlet Başkanı ile gö doğru kararlan veremez» dirüşme isteminin karara bağla yor. nacağını bildirdi . Kohl'un temel aldığı başlıca iki konu, anti komüGenel kurulda daha sonra nizm ve yurtseverlik. 1976 ana ilkeler, temel hak ve öz seçimlerinde halktan «Algürlükler, Yasama, YürUtme manya lçin» oy vermelerini ve Yönetim ile. Yargı olmak istemişti. üzere 4 Komisyon kuruldu. Bu Soyadmm Almanca'da «La komisyonlann çalışmalarmı ta hanaı anlamına gelmesl de mamladıktan sonra hazırlayaon sıralarda alay konusu os caklan raporlar, redaksivon koluyor. misyonunda son seklini alacak. Tasrah Adalet Baksnlığı MUstesan Sabahattin Okutan ve Bakan lık yetkilileri ile, Anayasa Man kemesi üyesi Yekta Güngör özden'in de izledikleri Genel Kurul çalışmalan 3 gün süre cek. Kohl (Bastarafı L Sayfmda) parlamento aritmetiği «anahtar parti» Hür Demokratlar kayboldugu için kilitlenebilir. Ikinci ve düsük olasıhk CDU . CSU'nun iküdarım koruyabilmesi, ama muhafazakar blokun kendine başka bir başbakan seçmesi. Seçlm (Baştarafı 1. Sayfada) lerdea güçlenerek çıkması mento çogunluğuna sahip tsbeklenen CSU lideri Stralam Cumhuriyet Partisi Genel Merkezi"nde meydana gelen pat uss, yülardır boşuna uzanlamada Beheşti'nin yanısıra 4 dıgı Basbakanlık koltuğuna bakan, 6 bakan yardtmcısı, 20 kavuşmak için bu olasılıgı dolayında parlamenter ve çok epey zorlayacak. sayıda yüksek devlet görevlisı Merkez . Sag hükümeön ölmüştü ölenler arasında devrim sonrası îran siyasal yaşaprogramından da anlaşıldığı mının en renidi kişilerinden gibi, dünya ekonomik bunaHüccetülislâm Muhanuned Mon lımı karşısında Schmidt'in tazerl (Humeyni halefi kabul fazla zarar vermemeye çaedilen Ayetullah Montazeri'mn hştığı, «Sosyal Devlet. «Sos oğlu) ds vardı yal Güvenlik Sistemi» için ölüm çanları çalıyor. Gerçi BUyük sulkastın soruşturmasında devrik Cumhurbaskanı tam bir kltle partisi olan Benl Sadr ile îran dışına çıkan CDU'nun seçmenleri karşıHalkın Mücahitleri örgütü üye suıda itibannın azalmusma sl Kolahi'nin suikastm düzenleyi yol açabilir ama, hükümet cisi olduğu ortaya çıkanlmışta kamu harcamalarını kısmak Kolahl, olay sırasmda îslam Cumhuriyet Partisi Genel Mer zorunda. Ancak, Ingiltere'deki gibi kezi'nde toplantılan düzenlemekle görevliydi. bir sıkı para politikasuıın uygulanması pek beklenmiBu suikastm ardından, iki ay bir sonra 30 Agustos 1981'de Baş yor. Federal Almanya yandan dünya bunalımınbakanlık binasında binarun yan dan doğan ekonomik güçmasma yol açan muazzam bir patlaroa olmuş ve bu patlama lükleri daha bafif yaşıyor, sonucunda Benl Sadr'ın yerine bir yandan da (eğer Kohl Cumhurbaşkanhğına seçilen sözünü tutarsa) birkaç ay Muhammed Ali Recai İle Baş sonra seçime gidiyor. bakan Hüccetülislâm MuhamEkonomik bunalımm damed Cevad Bahonar yanaraii yattıgı önlemleri asın biçim ölmüslerdi. Cumhurbaskanı ve de almasa bile, yeni Alman Başbakan'ın dışında üçüncü bir klşinin de ölümüne yol hükümeti sendikalarla kıyaaçan patlamadan yine daba sıya bir çatışmaya girecege sonra yurt dışma kaçtığı sapbenziyor. Koalisyonun oluştanan Halkın Mücahitleri örgü turuldugu sırada. suskun du tü üyesi Keşmlriadlı bir kişi so ran sendikalar şimdi 23 erumlu tutulmuştu. Kesmlrl, kimdeki putesto gösterisine olay tarihlnde, BaşbakanUk Gü hazulanıyor. venllk MUdürU idl. İki yılda (Eaştarafı Sporda) (7), Özgür (6), A. Osman (7), Reîık (7), Ergün (6), Şenol (6), Melih (6), Ersin (6), Har zem (7) Aydemir (7) . Darüşıafaka: Rıfkı (4), Aptül kodir (4). Hilmi (4), Halit (5), Tuncay (5), îsmail (5), Nejat (4), Yavuz (4). AptulKh (4), Cem (4), Mehmet (5). GoUer: Niyazi (dk. 26), Har zem (dk 63 80). ERDAL ÖZENEL DEMİRSPOR: 3 TELSİZ: 2 Hakemler: Zeki Tüysüz (4), İskender Gürdal (6). îsmail Ozer (6). Demirspor: Oral (6), Necmi (5), B. îskender (6), Mehmet (6) K. Iskender (5), Mehmet (5)! Aygün (6), Fatih (5), Kamil (6), Mehmet (6), Birol (7). Telslz. îbrahim (3), Sadık (5), Aslan (6), Mustafa (6), Şe rafettin (5), Ramazan (6), Tun cer (7). Efol (6), Halim (6), Mehmet (6), Erdoğan (5). GoUer: Aslan (dk. 1), Aygün (dk. 12), Erdoğan dk. 22), Birol (dk. 70 85). TARIK GİRGÎN I.E.T.T.: 3 ALTINAY:1 Hakemler: Sabri Çelik (7). Sadi Kallcan (7), Mehmet SUt çti (7). t. E. T. T.: Aziz (7), Aşır (7), (7), Cavit (6). K. Serdar (6>, (6), Erol (7), Haydar (7), Fahrettin (5), îbrahim (5), B. Ser dar (7), Ragıp (4), Kemalettin (7). Altınay: Hüseyin (4), Katih (5), Nural (3), Necati (5), Nurettin (7), Zekariya (5), Hasan (7), Yakup (5), Kemal (6), Emin (6), Ceyhun (6). GoUer: Kemalettin (dk. 17 pcn), Nurettin (dk. 85), B. Ser dar (dk. 75 89). T. TAYFÜN: 0 ^ " V £«,^,f RAMt: 0 ' * Hakçmler: Coşkun Göjalaa (8), Hasan Barafc (8), Dinçer Doğançay (7). T. Tayfun: Kenan (5), Kadri (6), Veysel (6), Puat (7), Mus tafa (5), Adnan (7), Can (7), İsmail (8), Hüseyin (5), Selçuie (6). Erçün (6). Rami: Gökçen (6), Zafer C6), Taci (5), îbrahim (5), Şenol (7), Sadettin (7), Musa (6), İzzet (6), Muammer (7), Hulu si (5), Fedai (7). S. SİRKECt: 0 YÜCESPOR. 0 Hakemler: Cahit Tünkut (6), Mahmut Süslü (6), Bahattin Tıırunç (6). S. Sirkeci: Yılmaz (6), Mah» mut (6), Kemal (6). Birol I (4), Vszir (6), Birol II (4), Tekin (4), Erol (5), îlhan (7), Su nay (6) Mehmet (5). Yücespor: Yılmaz (6), Orhan (4), Salih (6), Cengiz (6), Erol (4), Pahri (4), Erean (6), îsmail (7). Oguz (4). Refik (4), Tevflk (4). TOPLU SONUÇLAR: 1. Amatör Ligde: Baglarbası K. Pazar: 3 0, Nişantası Profilo: 2 1, S. Sirkecl Yticespor: 0 0, Sefaköy Cibali: 1 0, Selamsız S*n yer: 3 1, Bayrampaşa Ya İova: 1 0 , İETT Altınay: 3 1, T. Tayfun Rami: 0 0, K. Gümrük G. Saray: 1 0, Okmeydanı DSÎ: 1 1, Maltepegenç Darüşafaka: 3 0, Tekel Sultantepe. Te hir Demirspor Telsizspor: 3 2 , Yakacık Gürzafer: Te hir, Gedikpaşa Maltepespor: 0 0 , Küçükköy Sümerspor: 3 1 . Profesyonel Gençlerde: Beşiktas Kasımpaşa: 9 0, Sanyer îst. Spor: 0 0, G. Saray Taksim: 3 0, Pa riköy Beylerbeyı: 0 0, Ye dikulde Vefa Simtel: ı 0. Amatör Gençlerde: Fdthiye K. M. Paşa: 7 3, Ç. Talimhane Harmantepe: 6 3, B. Mensucat Beş telsiz: 2 1, Trabya Haydarspor 1 0, Hilal Siliv ri. 1 1, K. Çekmece Güzelhisar: 2 1 , Altınova Bo ğaziçi: 3 1 , Altmyüdjz U fukspor: 1 0 , Adalar Ye nişehir 2 1 , Günesspor Ayazağa: 2 1 , Güngören R. Hisan: 4 0 Esenler Eminönü: 2 0,Erokspor Okspor: 2 >? Yeniköy Atışalanı: 5 «'O, Netaş Selvi spor: 9 0 , Esnafspor Ka narya: 1 0, Yüdızspor Taş tepe: 2 0, Kireçburnu Bağcılar: 6 0. Yüdızlar: Yıldız Çıksalın: 1 0, Alemdar Kartaltepe: 1 0, Haliç THY. 3 0 (H), Çe. likspor Tekel: 2 0 , Çubuklu ÎÜSB: 6 0 , Yıldı» spor Kartal: 2 1 , Fenerbahçe îskenderpaşa: 3 0 (H). Pazaroyun çözümleri GÎZYAZI GtZ YER İL: Tokat Ilçe: Nıksar ll ve llçeyle ilglU bilgiler: (M. ö 47) Sezar, «Vene • Vidi Vici (Geldim Gördüm Yendim)» sözleriyle tarihe geçen ünlü mektubunu Zile'de yazdı. (1656) EvUya Çelebi Tokat'a geldi. (1832) Gazi Osman Paşa Tokatta doğdu. (20^.1919) Izmlr Yunanlılarca işgal edilince, Tokat' ta ilk miting Niksar'da yapıldı. (26.6.1919) Mustafa Kemal Paşa Tokat'a geldi. (19.10.1934) Turhal Şeker Pabrikası isletmeye açıldı. ÇİZGÎ SÖZLÜĞÜ K A S A T U R A (KASA TÜRA) M E M E (M M) Z A M A N E (ZAMAN E) Y A N t (YAN î ) Y A Ş A (YAŞ A) Maliye Bakanlığı'ndan STAJİYER MİLLİ EMLÂK KONTROLÖRLÜĞÜ GİRİŞ SINAV1 Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nce (Millî Emlâk Kontrolörleri Kurulu Başkanhğı), 2 kasım 1982 salı günü saat 9.30'da Ankara ve İstanul'da Stajiyer Milli Emlâk Kontrolörlügü giriş smavı açılacaktu:. GIR1Ş S1NAV1NA KATILABÎLMEK İÇİN: a) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesindekl nltelikleri haiz olmak; ' ) 1.1.1982 tarihinde otuz yaşından gün almamış olmak; c) Siyasal Bilgiler. tktisat, Hukuk ve diğer Üniversitelerin îdari Bilimler Fakülteleri ile İktisadî ve Ticarî tlimler Akademilerinden veya Milli Eğitim Bakanlığı'nca eşitlikleri kabul edilen yerli ve yabancı Fakülte ve Yük8ek Okullardanbirini bitirmiş olmak gerekir. îsteklilerin sraav için gerekli belgelerle sınav konulanm belirten broşürü, adlan geçen Fakülte ve Akademilerle Ankara'da Maliye Bakanlığı Milli Emlâk Kontrolörleri Kurulu Başkanlığı'ndan (Rüzgârlı «Şinasi» Sokak, Özler Han Kat 5 Ulus). îstanbul ve Izmir Defterdarlıklannda Milli Emlâk Kontrolörleri Grup Başkanlıklarından bizzat veya mektupla sağlayarak. başvurma ve kayıt işlemi için en geç 15 ekim 1982 cuma günü çalışma saatinin bi» timine kadar Maliye Bakanlığı Millî Emlâk Kontrolörleri Kurulu Başkanlığı'na başvurmalan ilân olunur. (Basın: 20294) 6002 Yerli veya Avrupa Yumak makinası aranıyor. Tel: 79 77 04