18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 ayın Maliye Bakanı'nın yaptıgı acıklamalara göre, 1983 yılı bütçe tasansı 2 tirilyon 600 mllyar lira olarak bağlanraıştır. Ödeneklerin 695 milyar lirası personel giderlerine, 498 milyar lirası öbür carl giderlere, 852,1 milyar lirası transfer harcamalarına ve 554,9 milyar lirası da yatırım harcamalarına ayn nştır. Bütçe gelirlerinin 1 tirilyon 980 milyar lirası vergi gelirlerinden, 283,6 milyar lirası vergi dışı normal gelirlerden, 145,6 milyar lirası özel gelirler va fonlardan, 40,8 milyar lirası katma bütçe gelirlerinden ve 150 milyar lirası da iç istikrazlardan olmak üzere toplam 2 tirilyon 600 milyar lira olup. 1983 yıh bütçesi bu haliyle denk bir bütçedir. Bütçe devlet gelir ve giderlerinl göstermektedir. Bütçeler eskisi gibi ekonomide etken olmaktan çıkmıştır. Ekonomiyi bütünüyle kavrayabilecek ve yönlendirebilecek mekanizmalar oluşturulmuştur. Bütçe dışı ekonomik güçlerin etkileri yıl içlnde görülecekür. Bütçe 24 Ocak kararlanna uygun ve o doğrultuda hazırlanmıştır. 1983 bütçesinde yüzde 20'lik bir enflasyon ve yüzde 4,8'llk bir büyüme hızı öngörulmüştür, Yıl içinde uygulanacak ekonomik ve mal! politikalann bir kısmı bütçe ile açıklığa kavuştuğundan çalışanlar emekçiler, işadamlan sanayicilerin bütçeden beklediklerini bulduklan söylenemez. Sıkı para ve yüksek faiz politikasmın devam edeceği, enflasyon hızmm daha aşağılara düşürülmek istenilmesi ve bunun hedef olarak alınması karşısında, is çevrelerl 24 Ocak kararlarmdan memnun olmakla beraber, beklediklerini bulamamışlardır. Dünya vo Türkiye ekonomlsinin İçinde bulunduğu bugünku ortamda 1983 bütçeslnden esasen fazla bir şey beklenemezdl. 1983 bütçesinin yüzde 78.65'i personel Ve cari giderler ile transfer harcamalarına tahsis edilmiştir. Bu üç kalemin toplamı 2 tirilyon 45,1 milyar liradır. Bütçenln personel giderleri devlet memurlarını ve onlarla birlikte emeklileri yakından ilgüendirmektedir. Memurlara olanaklar ölçüsünde ferahlık sağlamak için aylıklannda; kat sayı artışı, yan ödeme katsayısının yükseltilmesi yolu ile artış yapılmaktadır. Yakacak yardımı 3500 liradan 5.000 liraya çıkarılmaktadır. Gelir vergisi ve malî denge vergisi yasalarında geçen yıl yapılan değt şikliklerle vergi yükünde yüzde 5'lik bir azalrtia sağlanmış ve vergi oranının düşürülmesinden aylık artışında yararlamlmıştır. Ayrıca, memur harcirahlarmda, çocuk zammrre aile yardımı ve ek ders ücretlerinde yüzde 20'lik bir artış sağlanmıştır. Memurlara sağlanan artışlara paralel olarak emekli aylıklarında da yüzde 20 oramnda bir artış olacaktır. Bütçeye yüklediği külfete karşılık memtır aylıklanndaki artışın yeterli olduğu söylenemez. Gerçekten ücretle çalışanlann OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 25 EKÎM 1982 S 1983 Bütçesi 1983 BÜTÇESİ, BU GÖRÜNÜMÜYLE YATIRIMLARA ÖNCELİK VEREN BİR BÜTÇE OLMAMŞTIR. EKONOMİYE CANLILIK VERİCİ DEĞİLDİR. ENERJİ YATIRIMINA EN BÜYÜK PAYIN AYRILMASI İSE OLUMLUDUR. Mehmet Ali TUNABOYLU (Memurlar ve işçiler) her yıl yapılan ücret zamlanna rağmen. fiyatlar ve enflasyon nedeniyle reel ücretleri düşmekte ve milli hasıladan aldıklan pay azalmaktadu*. ••• Enflasyon hızı 1983 bütçesinde de varsayımlı olarak hesaplanmış ve yüzde 20 olarak alınmıştır. Enflasyon hızının düaürülm ı amaçlanmaktadır. 1982 yüında enflasyon hızının yüzde 30'larda tutulmasına çalışılmakta lse de enflasyon hızı lyimser bir tahminle ve görüşle yıl sonunda yüzde 40'larda oluşacaktır. 1 ekim 1982 günlü Cumhurlyet'de «Enflasyon ve tssizlikie» 1 1 gili olarak Milli Prodüktlvlte Merkezi'nce yaymlanan bir tabloda Avrupa'da birinci sırayı aldığımıza işaret edilerek enflasyon hızının ortalama yüzde 40 olduğu belirtilmektedlr. Ve toplam nüfus İçinde işsizlik paymın yüzde 7,93 v » ^ i z sayısının 3.600.000 olarak belirlendigine temas edilmektedir. 1981 ve 1982 yülannda enflasyon hızı hedef alman rakamlara ve altına düSürülememiştir. Enflasyonla mücadelede üç rakamlı sayılardan aşagıya bellrli bir yere gelindlkten sonra yüzde 30 ve 20"lerden aşagıya inişin çok zor olduğu bilinmekte ve uygulamalar da teorik görüşleri doğrulamaktadır. Ancak, enflasyonla mücadelede ödün verilmemesinin prensip olarak benimsenmesi ve bunun üzerinde durulması bir yerde enflasyon hızının düşürülmesinde bir ölçüde etken olmaktadır. Türkiye'de geneı fiyat seviyesinde yıllara göre müşahede edilen olumlu gelişmeler tüketici fiyatlanna yansımamakta veya az. yansımaktadır. Bu da genelde enflasyon hızı düşerken fiyatların yüksek 6eviyede olması vatandaşı tereddüte ve yanılgıya sevk etmektedir. Geçmiş yıllann bütçeleri gibi 1983 bütçesi de enflasyonla mücadele bütçesi olarak takdim edilmiştir ve arşive öyle intikal edecektir. Yatınmlarm bütçedeki payı yüzde 21,35 oranmda 554,9 milyar liradır. Sayın Maliye Bakanı'nın açıklamalan Dünya Bankası'nın iki yıldır Türkiye'de yatırımlann yüzde 40 oranmda azaltılması kısılması yolundaki genel görüs ve kanısına ve hatta uyarılarma uygun olup, yatınmlara ayrılan ve gerçekleşmesi aynı oranda görülemeyen meblağ da açıklamayı teyit etmektedir. 1983 bütçesi bu haliyle yatınmlara öncelik veren bir bütçe olamamıştır. Korkanz ki, böyle giderse 1984 bütçesinde de yatınmlara öncelik verilemeyecektir. Buna rağmea, yatırım politikasında enerji sektörüne en büyük paym aynlması ve devam eden hidroelektrik ve termik santrallann aksatıbnadan yürütülmesi için gerekll ödeneklerin aynlması olumludur. Yatınmlar içinde ulaştırma sektörüne yatırımlardan yüzde 18,2'llk bir pay aynldığmı da Sayın Bakan acıklamıştır. Ulastırma haberleşme sektöründe yatırım tahsislerinde 1983 , 1993 yıllannı kapsayan 10 yılhk Ulaştırma Ana Planı ilkelerine sadık kalınması en büyük dlleğimizdir. Son otuz yılda önem veriüneyen demir yollannm bir süre sonra dunna noktasma geleceği israrla söylenmektedir. Bu itibarla, demiryollan yatırunlanna ağırlık verilmeei vo ne olursa olsun îstanbul Ankara yenl demiryolu hattının bir an önce isletmeye açılması sağlanmakdır. Yatırımlarda fiyat artışlan ve zamanında bitirilememenin ortaya çıkardığı maliyet artışlan yatınmlan etkilemekte ve ayrılan ödenekler yetersiz kalmakta, hedefe ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Bu arada, yatırımlarda gecikmenin fiyatlan etkiledlği ve bu işin devlet sektöründe lhtilatlara yol açtığı ve bu sebepten de üzerinde durulması gerektiği hatırlanmalıdır. Yatırımlarda gecikme ve fiyat farkı bir realite olduğuna göre, bu konuda takdire yer verilmeyen kesin hükümler isdar edilmeli ve bakanlıklann üst yöneticilerl ithamlardan ve yasal takiplerden kurtanlmalıdır. Ülkemizde oniki daireli bir apartman biriki yılda bitirilemediğine göre, devlet mşaat sektöründe bu husus gerçekçi bir sekilde değerlendirilmeli, yeni kararnameler ihdas edilmeden ve formül aranmadan devlet yapılan işin gerçek bedelini ödemelidir. Devlet işlerinin gününde bitirilebilmesi için bu husus kaçmılmaz olmuştur ••* Devlet bütçesinde her yıı personel giderleri, öbür cari giderler ve transfer harcamalarının artması yatınmlan olumsuz yönde etkilemekte ve yatınmlann paymı düşürmektedir. ödeneklerde bu üç kalem her yıl arttıgından ve artmaya devam edeceğindea, kaçınılmaz olan bu harcamalardan tasarruf da yapılamamaktadır. Yatırımlan aynca nüfus artışı da etkilemekte ve artan nüfus için ekonomik bakımdan verimli olmayan yatınmlara ayrılan pay artmakta, demoğrafik yatınmlar agırlık ve öncelik kazanmaktadır. Nüfusun l/5'ini teşkil eden 9,5 mılyonu aşkın çocuğun gencin öğretim görduğü bir ülkede bunlarla ilgili yatmmlann ağırhğı küçümsenemez. Yatırımlarda istihdam yonünden emek gücü ağır basan tanm yatınmlannın önemi de aşikârdır, Işsizliğin bir ölçüde azaltılması yeni iş sahalarınm açılmasındadır ve bunun da aracı yatırımlardır. Yatınmlann bu sosyal içeriğinin, her türlü tartışma ve görüşün dışında tutulması gerekmektedir. Yatınmlar sosyal birikimleri düşüren ve kıran bir özelliğe sahiptir. 1983 bütçesinden iş çevrelerinin memnun olduğu söylenemez. Sıkı para politikasmdan ödün verilmeyince ve iç talep kamçılanmayınca iş çevrelerinin memnun olmaması tabüdir. Memurlara günün şartlanna ve olanaklanna göre, sağlanan net yüzde 20 artış kanımızca olumludur. Devlet bu kabank kadroyu beslediği sürece devlet memurlanna zam yapıhnası güçleşmekte ve adeta imkansız olmaktadır. Süreç içinde kadrolar gözden geçirilmeli, ayrılan ve emekli olanların yerine gereksinim duyulmayanlarm dışmda eleman alınmamalı, kafi eleman yeterli ücret politikası kısa sürede gündeme getirilmelidir. Yatınmlann gerçekleşmesi ödeneklerin kullanılmasma bağhdır ve 554,9 milyar liralık yatınm, kesin olarak gerçekleştirilmelidir. Gelecek yıllann dışsatımınm üretim artışına bağh olması ve bu nedenle dışsatıma yönelik yatınmlara öncelik verilmesl, sağlanacak dış kredilerin 1983'te azalması olasılığı, paranın değer yitirmesinin ve dolann 200 lira olmasımn yaratacagı sorunlar ve vergi tahsilatınm gerçekleşme oranı bütçeyi etkileyecek etkenlerdir. Bunlardaki olumsuzluklar bütçedeki dengeyi değiştirebilecektir. 1983 bütçesinin gelir ve gider dengesi, giderler zorunlu olduğuna göre, gelir tahminlerine ve dolayısiyle vergi tahsilatına dayanmaktadır. Sayın Maliye Bakanı'nın basın toplantısında (vergi politikası) adı altında bu konuya geniş bir yer ayırması da hükümetçe vergi konusu üzerinde dumlduğunu göstermektedir. Kanımızca, 1983 bütçesi önce vergi tahsilatına bağhdır. Türk Maliyesi artık 1880 1990 yıllarda ücretliler yılda 500 bin lira vergi öderken gelir vergisi yükümlülerinden gerçek gelirleri üzerinden vergi alabilmeyi başarabilmelidir. Ekonomik ve mali reformlar vergl alınmasma bağlıdır. Maliyemiz ücretlilerin dışında, kazanan herkesten vergi alabilmelidir. Asil Çelik Olayı? oğu zaman bir ekonomik olay basmda tartışılırken özü bir yana bırakılır; ayrıntılar sarmalma dolanılır. «Asil Çelik» olayj bu tehliIseye açıktır. Asil Çelik olayı nedir?.. özel sektör 1970'lerde bir «nitelikli çelik fabrikası» kurmuştur. Bu fabrika şimdi yıkılma sürecinl yaşamaktadır. Fabrikayı kim kurtaracaktır?.Devlet... Ancak «Devlet» bu işe el atınca özel sektör (daha gerçekçi adıyla sermaye sınıfı) içinde bir tartışma başlamıştır. Devlet yalnız Asil Çelik Fabrikasının elinden mi tutacak?.. Dar boğaza saplanmış nlce özel şirket var. Onların günahı ne? Kimi patronun elinden tutuluyor da kiminin ell neden boşlukta kalıyor?.. Halk bir yanda izliyor; öte yanda büyük sermayenln temsilcilerl tartışıyorlar C Oysa Asil Çelik olayının vurguladığı gerçek ler, bu tartışmanın çok ötesindedir; Türkiye ekonomisinde 1980'de verilen 24 Ocak kararıarınm niteliğini ve boyutlarını büyüteç altına yatırmaktadır bütün yanılgılarıyla... • Asil Çelik'l savunanlar diyorlar ki: Bizim suçumuı yok. 1974 yılında tş Bankasıyla birlikte bu fabrikayı kurma çahşmalarına basladık. 500 milyon sermaye, 900 milyon krediyle böyle bir fabrlkanın 1,4 mllyar liraya gerçekleşebileceği yapılan hesaplarla anlaşıldı. 58 milyon dolarlık dış kredi sağladık. Yatırımı 2,5 yılda tamamladık. Ancak başlangıçta bize verilen kur garantisi sonradan kaldırıldı. Dolann değeri yukseldikçe fabrikanın da maliyeti yükseldi; 1,4 milyardan 13 milyara tırmandı. Oış borc da 900 milyon liradan 9 milyara çıktı. ¥atınmın başladığı günden bugüne kadar Türk lirasının 12 tnlsli değer yitirmesi Asil Çelik Şirketini içinde bulunduğu zor duruma sokmuştur. Peki, çare nedir? Kısa yanıt: Devletçillktir. • DemlrÇelik üretimi sanayileşmenin can damarıdır. Endüstrileşen toplumda çeşitli nitelikte çelik kullanılır. Çağdaş uygarlığa yükselmek isteyen Türkiye, nitelikli (vasıflı) çelik üretmek zorundadır. Ama 1970'lerde bu amaca yönelik stratejik karar yanlış verllmigtir. DemirÇelik Endüstrisi (gerek ekonomik bağımsızlık gerek ulusal savunma açısından) bütünüyle devletin elinde bulunmalı; özel çıkarlar kapsamından uzak tutulmalıdır. Ne yazık ki MKE'nin (Makine Kimya Endüstrisi Kurumu) giriştiği «Vasıflı Çelik Fabrikası» projesi baltalanmış. (1 milyar lira sokağa atıldıktan sonra) özel sektörün Asil Çelik proJesine olanaklar tamnmıştır. Şlmdi bu yanılgının faturası Ödenmektedir. • Daha büyük yanılgı 24 Ocak Kararlanyla gundeme girmlstlr. Bu kararı veren kişl yalnlz «Asil Çelik Şürketl»nin değll, bfltün Türkiye endüstrisinln çıkmaza glreceğini bllmiyor muydu?.. Bal gjbl biliyordu. Ama dıs çevrelerln baskısıyla sanayileşme stratejlsl bir yana bırakıldı; Türk parasını pula çevlrip Türklye'yi çiftçlliğe ve çobanlığa zorlama slyasetini ekonomide benlmseyenler akıl hocası oldular. Şimdl iş lşten geçmlştir ve tüm bankacıhğımızla birlikte sanayi kesimi eğik düzeyde kaymaktadır. «24 Ocak ekonomi politikası alternatlfsizdir» diyenlerin kafasına yakında bir gerçek dank edecektir.. Kİ o gerçek şudur: 24 Ocak kararları bir alternatlf değildlr. Bir tuzaktır. AKBAL Başkanı Amadou Mohdart M*UNESCO Genel myııı OKTAY İVİT Var Olmak mı? Yok Olmak mı? (okurlardarı... % Kiracı, ev sahlbi ve Mal Müdürlüğü Kastamonu'nun Taşköprü ilçesi Veterlner Hekimliği'nde Hayvan Sağlığı memuruyum. Memleketim burası olmadığı İçin kirada oturmaktayım. Oturdugum evin kirası 4500 Uradır. Yılbaşından sonra 1000 lira zam yapılarak 5500 lira olacak. Fakat Mal Müdürlüğü geçenlerde daireye bir yazı yazarak kirada oturan memurlar ile ev sahiplerinin adı, soyadı ve adreslerini istedi. Ta bi bunun ne için istendiğini biz biliyoruz. Ev sahibinin vergi beyannamesine verdiği beyan ile kiracıdan almakta olduğu kira bedelinin karşılaştınlması yapılacak. Biz buna sevineceğimiz yerde üzülüyoruz, neden derseniz ev sahibi yalan beyanına bizlerl de ortak ediyor. Çünkü beyan ettiği fiyattan bildirmesek evden çıkartabilir. aynca zam yaparak farkı bizlerden alır. Bu nedenlerle doğru beyanda bulunamıyoruz. Bu durum burda olduğu gibi diğer yerleşme merkezlerinde de böyle. Dunam böyle olunca Devlet İstatistik Enstitüsü günlük yaşamı hesaplarken çahşanlann ücretleri 11* yapiaklan haroamalan denk bu luyor. Oysa gercekler çok farklı. Konu MaUye Bakanlığı'na v« Mal Müdürlüklerine açıklanarak, kiracı ile ev gahiblnl yüzleştirmeden aynı standartlardaki ev kiralan 11 ve ilcelerin durumuna göre sabit tutularak mal sahiplerince beyanlann eşit alınması ve klracılann yalan beyan vermekten kurtanlmasını lstlyorur. ttmt $ahh lere kadar sürekli kaurlarsa; hem onlara, hem blze sonmlu bür durum ortaya cıkmaz mı? Bu problemlmiz İçin dileğimiz sudun Milli Eğitimln uyansıyla, bir rehber öğretmen veya bir memur evlatlanmızı ders bitiminden itibaren 17.00ye kadar okulda etüt yaparcasına bekletemez mi? Böyle, bir görevllye, koruma derneklerl elclliğiyle her anne baba, tatmin edicl ücret vermeye gönüllüdür. özel not: Bazı ilkokullarda, okullar acüır açılmaz, okul çapında bir sevindirid, uygulama olmuş, ne yazık ki kısa sürede Milli Eğitim Müdürlüğü Kültür Servisi'nden gerekli izin sağlanamadığından bu olgu kısa sürmüştür. Bir okulda en az 20 veli, diğer okullarda daha fazla olmak üzere iş verimlerini yıpratırcasma yollara düşmektedtr. MiU Eğitim Müdürlüğü Kültür Servisi'nden; böyle bir yıprantıya göz yummayacağına, çalışan annebabalann bu sorunlanna ciddiyetle eğilerek gerekli iznl ilkokullara vereceğine inancımızı hâla yitiraedik... İlgi bekliyoruz. Bir grup veli adma İzzet HANZADE tSTANBUL bov diyor ki: "Sıtahlanma yarışına hız verilmeai iki yöndan endişe vericidir. Birincisi, bu gelişme dünyayı g&'ülmemış bir kıyım tehlikesiyle karşı karşıya bırofemaktadır. Atom radyasyonlan sınır tammazlar. Hiçbir ülhe, hiçbir halk nükleer bir çatışmanm »onuçlarından hendisini hurtaramayacahtır. İkincisi. msan kaynaklarının ve maddî haynakların silah sanayiine ve askerigeliştirme çahşmalarına yöneltiU mesi, birçoh halhı etkileyen yoksulluğa karşı veriU mesi gereken evrensel savaşımı zayıflatmaktadır.» UNESCO Genel Başkamna göre, günümuzde 500 bin mühendis ve araştırmacı tüm enerjlsl ve yete. nekleri ile ölüm tekniklerinl geliştirmeye adamıştır. Ölüm teknolojisine her yıl milyarlarca dolar harcanmaktadır. Bu olanaklann bir bölümü olumlu ışlerde kullanılsa, azgelişmlş ülkelerle gelismiş ülkeler arasındaki uçurum kapatılır. yeryüzünün görünümü değişir. «UNESCO'dan Görüş» dergisinin son sayısında banş savaşımı konusunda önemli yazılar yer altnış. Geçenlerde Vatikan'da toplanan uzman hekimlerin yayınladıklan bir bildiriden söz etmiştim. Ülkemizin, dolavısiyle dünyamızın İçinde çırpındıgı nükleer savaş bunalımı, tehlikesi günden güne en yaşamsal sorun olarak belirlenmektedir. Silahlan azaltmak, giderek hepslni ortadan kaldırmak, hele nükleer silahlan yok etmek bir düş müdür? Belkl.. Ama aklı başında insanlar sonuna dek banş uğruna savaşım vermekle yükümlüdürler Hekim. hukuk» çu, yazar, teknisyen, politikacı, hatta asker olarak En büyök asker. Mustafa Kemal Paşa. «Gerekslz savaşların cinayet» olduğunu söylemedi mi? En önemli slogan olarak «Yurtta banş. dünyada banş» sözünü ortaya atmadı mı? Günümüz dünyasmda askeri hazırlıklara 500 mllyar dolar akıhhyor, 100 milyon insan doğrudan ya da dolaylı olarak bu konuyla llgileniyor! Dergide çıkan bir incelemede «Degerlendlrmelere göre yaklaşık 50 milyon kadar insan dolaylı ya da doğrudan doprruya askeri maİ7eme ve hizmet üretllmeslne katkıda bulunmaktadır.» Yine. •Günümüzde düzenli askeri blrliklerin saflannda 25 milyon İnsan bulunmaktadır. 1980'de askeri güçlerin kapsamı 1970'dekini yüzde 10, 1960'daklni yüzdc 30 dolaylannda aşmıştır. NATO ile Varşova Paktı'na öye filkeler askeri güçler toplammm yüzde 40'ını, Çin yüzde 17'sînî. Asya. Afrika ve Latin Amerikalı gelişme yolundaki ülkeler yüzde 38'ini oluşturmaktadır ..» Başka bir istatistik sayısına göre gelismiş ülkelerde savunma bakanlıklannın hlzmetinde tkî buçuk milyon insan görev yapmaktadır özetle. tümüyle askeri nitelikli etkinliklerde görev alanlann sayısı 39 buçuk milyon dolaylanndadır. «Görflş» dergisinde verilen bir sayıya göre askeri harcamalar 1980'de dünvada kisl başma 110 dolan bulmak tadır... Tüm giderse, 500 milyar dolanl Görülen gerçek, her yıl askeri harcamalara da ha çok para ayrıldığı. daha çok insamn bu alanda îeferber edildiğidir Yeni silahlar yaratmak. Öldürme teknolojisi alanında yeni teknikler gellştirmek. Kısa sürede eskiyen çagdışı kalan silahlan çöpluklere atmak' . Ikinci Dünya Savaşt öncesinde üretllen milyonlarca gaz maskesi daha kullanılma dan tşe yaramaz olmuş, bu alanda harcanan nıil^arlar nasıl boşa KUmi'şse bu n df» de&işen sllah lara. tekniklere milyarlar harcanmaktadır. 'G5rüş' dergisinde şöyle denîliyor «GünümÜ7 Çoşullarında gelişme yolundaki ülkelerin çoğunun "ınümüzdehl 20 yu içinde besin ürünleri alanında hşarıya dahu da bağımh hale geleceklert sanılmak •idir Böyle bir gelişme ihi tehlikeyg gebedir. Bi ncisi besin yonünden dünyadahi arz alep denge jnhn da çarpıklaşabüir, besin gerehsinmesint gi(Arkası 11. Sayfada) • Milli Eğitim'den ilgi bekliyoruz Çocuklanmızı sevlnçle llkokula başlattık. Başta; tek tedrisatlı ilkokullar olmak üzere bazı birimde günlük ders programı 14.00 veya 15.00 sulannda bitmektedlr. Çevremizde, yuva bulunmadığı, çocuklanmıza bakacak başka kimsemiz de ohnadığından; çalışan anne • babalar olarak, yavrulanmi2a her gün işyerlerimizden Istemlyerek sag ladıgımız izinlerle almak daha ne kadar sürebillr? Henüz, yalnız kalamayacaklan için, çocuklanmız eve gitmeden; iş yerlerimizde 17.00* Cumhuriyet Sahlbi: Cumhurlyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş.adına NADİRNADİ Genel Yayın Müdürfl «.M................ HASAN CEMAL Müessese Müdürü ...................... EMİNE UŞAKL1GİL Yazı Ijleri Müdürü » »..»... OKAYGÖNENSİN • Yazı Işler! Müdür Yardımcısı.....«...AHMET KORULSAN Haber Merkezi Müdürü YALÇIN BAYER MizanpajYönetmeni ALİACAR TEMSİLCİLER • OER&HANESI A P I DERSANESi W • " WfitâSZM* , KADIKÖY üniversiteye girmek için' m • ANKARA : • IZMİR : • ADANA :................«« YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇtTİNKAYA MEHMET MERCAN DEKORASYON İŞLERİ İLANI Iskenderun satış mağazası dekorasyon ve tesişat işlerinin ihalesi kapah zarf usulüyle 1.11.1982 pazartesi günü saat 14.00'de müessesemiz merkezinde yapılacaktır. Adı geçen işin keşif bedeli 3.500.000. TL. olup, geçicr teminatı 105.000. TL'dir. Ihaleye girecek firmalar ihale dosyalarını mesai saatleri içinde müessesemiz Inşaat Emlak Müdürluğü'nde ve Adana Bölge Müdürlüğü'nde inceleyebilirler. Ihaleye iştirak etmek isteyen firmalar daha önce bu tür lşleri yaptıklanna dair en az keşif bedeli kadar bir iş bitirme belgesini ibraz etmek mecburivetindedirler. Kapah tekliflerin en geç 1.11.1982 pazartesi günü saat 13.30a kadar müessese merkezimize verilmesi gerekmektedir. Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz. Müessesemiz 2490 sayılı kanune bağh olmayıp, ıhaleyi yapıp yapmamakta veya işi dilediği firmaya vermekte serbesttir. SÜMERBANK ALIM ve SATIM MÜESSESESİ BAÇEKAP1 / SÜMERHAN ÎSTANBUL (Basım 23329) 6992 Çay Kurumu Genel Müdürlügünden 1 Kurumumuz ihtlyacı 57 kalem elektrik malzemesl teklif alma usulü ile satınalmacaktır. 2 Bu işe alt şartname Çay Kurumu Genel Müdürlüğü Satınalma Müdürlüğü / RİZE. Îstanbul Bölge Ticaret Müdürlüğü Sinanpaşa Köprüsü Sokak No: 19 Beşiktaş / ÎSTANBUL ve'lrtibat Müdürlüğü Konur Sokak No: 28 Yenişehir / ANKARA adreslerinden ücretsiz temin edilebilir. 3 Ihaleye katılmak isteyecek firmalann şartname esaslan dahilinde hazırhyacaklan teklif mektuplannı en geç 9.11.1982 günü mesai saati sonuna kadar Çay Kurumu Genel Müdürlüğü Satınalma Müdürlüğü / RİZE adresine iadeli • taahhütlü olarak göndermeleri veya makbuz mukabili elden vermeleri gerekmektedir. 4 Postadaki vaki gecikmeler ve te!grafla yapılacak müracaatlar kabul edilmez, 5 Kurumumuz 2490 sayılı yasaya tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta, bölerek kalem kalem yapmakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. (Basın: 23097) 6991 SERVİS ŞEFLERl * Îstanbul HaberlerirSelahattin CÜLERDış Haberler : Ergun BALC1 Ekonomi: Osman ULAGAYYurt Haberleri: Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ Magazin : Yalçın PEKŞEN Düzeltnıe: Konur ERTOP Araştırma: ŞahinALPAY BÜROLAR Konur Sokak No. 24/4 Yenişehir ANKARA Tel:17 58 2517 5866ldare: Tel: 254709131230 Tel:1455019731 Batan va Yayan: Halil Ziya Bulvarı No: 6 S / 3 İZMİR Atatürk Caddesl, T.H.K Işhanı Kat 2/13 ADANA CUMHURİYET Matbaacılık ve Gazetecilik T. A.Ş, TürkocağıCad. 39/41, CağaloğluİSTANBUL P.K.: 246 îstanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) TAKVİM 25 I KtlV11982 İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSt 5.38 7.20 12.58 15.53 18.15 19.46 SATILIK PİANO 66 82 19 İNGILfZCE derslsri verilir TKZ yazılır (TUrkçe, tngilizce, Prans». ca, Almanca) Tel.: 64 7894
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle