Katalog

Cumhuriyet 2 1982 Nobel Fizyolojl ve Tıp ödülu'nfi kazanan bilim adamlan, 12 ekim 1082 günü bütün dünya radyo ve televizyonlarmdan duyuruldu. Ödül bu yıl ikisi Isveçli, biri Ingiliz üç bilim adamının «Prostaglandin» ler üzeıindeki araştırmaları için verilmiştir. Prof. Sune Bergström ve B. Samuelsson Isveç'in dünyaca ünlü Karolinska Arastırma Enstitüsü'nde calışan iki değerli bilim adamıdır. Her iki bilim adamınm da 1960'Iardan sonra hızlı bir biçimde gelişen prostaglandin araştırmalannda, bu biyoaktif maddelerin bazi fizyolojik ve farmakolojik etkilerini belirleyip saptayarak önemli katkılan olmuştur. S. Bergström çeşitli prostaglandinlerin kimyasal sentezlerini başaran ilk bilim adamıdır. Yazımda Prof. John R. Vane'in prostaglandinler sahasındaki katkılanna biraz daha geniş yer vermek istiyorum. Çünku bu araştırıcı prostaglandinler sahasma nisbeten daha geç başlamıştır. John Vane'in prostaglandinler saha* Bindaki en önemli buluşlan (keşifleri) son on yıl lçlnde olmuştur. Araştıncı yabancı proteîne karşı hassaslaştırılmış canhdan alman akciğerin aynı proteinle temasa geldiğinde kolayca parçalanabilen bir madde salgıladığını. bu maddenin kanın şekilli hücrelerinden trombositleri kümeleştirdiğini 1969 yılmda göstermiştir. Kolayca parçalanabilen bu maddenin kimyasal yapısı bilinmeden, oluşturduğu fizyolojik etkilerl çok aynntılı bir şekllde tanımladı ve bu maddeye o zamanlar çalıştığı îngiliz Krar OLAYLAR VE GÖRÜŞLER mlyokard enfarktüsünün çok nadiren görüldüğü öteden beri bilinmektedir. Vane'in keşfinden sonra bu durumun acaba prostaglandlnlerle bir ilgisi olup olmadığı araştırma konusu yapılmıştır. Gösterilmiştir kl Eskimolarda oluşan prostasiklin normalden farklı olarak yapısmda üç doymamış bağ içermektedir. Bu madde de kuvvetll bir trombosit kümeleşmesini önleyen aracıdır. Bu ırkta oluşan tromboksan da yapısında üç doymamış bağ içerir. fakat kesınlikle kümeleşme yapmaz. Eskimolarda bu durumun ortaya çıkmasınm nedeni yiyeceklerindekl yüksek düzeylerde alınan «eykozopentaenoik» adında doymamış bir yağ asididir. Böylece Eskimolarda vücutta trombositlerde kümeleşme yapan ve engelleyen aracılar arasında, engelleyen lehinde bir durum oluşmaktadır. İşte bundan dolayı bu ırkta miyokard enfarktüsü ve aterosklerozis son derece nadirdir. Bu doymamış yağ asidinin hangi çeşit yiyeceklerde daha fazla olduğu da araştmlmış ve özellikle uskumru balığında yüksek düzeyde bulunduğu gösterilmiştir. Laboratuarlanmızda Vane'in keşfett'gi antiaterosklerotik madde PROSTASIKLIN'in oluşumunun nikotin tarafmdan kuvvetle înhfbe edildiği gösterilmiş ve kısa bir süre önce Belçika'da yayınlanmıştır (2). Sigara Içmekle alınan nikotinin kalp ve damar hastalıklannın gelişmesindekl katkısı uzun yıllardan beri billnmesine karşın, etki meİtanizması ancak şu sıralarda aydınlatılabilmiştlr. 20 EKİM 1982 Praf. John R. VANE ve Nobel Ödülü Prof. R. Kâzım TÜRKER liyet Tıp KoleJİ (Royal College of Surgeons) başharflerini alarak RCS adını verdi. Bu aktif madde ile çalışmalarmı daha ileri düzeylerde sürdürerek kimyasal yapılannı aydınlatmaya koyuldu ve maddenin arakidonlk asit denilen yirmi adet karbon a t o mu olan doymamış yağ asidlnln bir parçalanma ürünü olduğunu tanımladı. Bu arada adı geçen yağ asidini parçalayan enzimi de buldu. Birkaç yıl içinde bu maddenin kolayca parçalanabilen bir prostaglandin olduğunu ispatladı. Bu prostaglandin, «tromboksan A2» denilen maddedir. Bu madde trombositlerin kümeleşmesinden sorumlu biyolojik aracıdır. Madde aslında belirli düzeylerde oluşup yıkılmaktadır. Herhangi bir sebepten oluşunv artar veya yıkımı azalırsa böyle bir car.lıda damar tıkaçlan «Trombozis»ler oluşur. Bu durumun önlenmesi büyük ölçütlerde damar tıkanmalarına engel olur. John Vane 1975 yıllarında başka bir prostaglandinin damar duvannda oluştuğunu gösterdi. Bu madde de cabucak parçalanabilen bir aracı olup tromboksan A2'nin aksine trombositlerin kümeleşmesine engel olmaktadır. Böylece vücutta karsıt görevlerl olan iki önemli aracı Vane tarafmdan keşfedildi. Normalde bir denge içinde oluşup yıkılan bu maddeler, trombositlerin kümeleşmeden dolaşımını kontrol eder. Bu denge şayet tromboksan A2 lehine değişirse o zaman damar tıkanması İle seyreden hastalıklar oluşur. Klinikte görülen başta mlyokard enfarktüsü ve buna benzer damar tıkanmalarının hemen bütününde sorumlu mekanizma budur. Nedeni halen tam anlamı ile bilinmeyen damar sertleşmesi (Aterosklero?is)nin oluşumunda da bu dengenin bozulması rol oynar. Bu durum bahsedilen hastalıklann tedavisinde de yeni bazı yöntemlerin yerleşmeslne neden olmuştur. Damar duvannda oluşan ve PROSTASIKLIN lsmi verilen bu madde. araştıncı tarafmdan eldo edilmiş kimyasal yapısı aydmlatılmış, hatta tedavi sahasma bile girmiştir. Denebilir kl John Vane'in en büyük keşfl bu maddedir. Bu keşif, dünyanın her yerinde öbür araştırıcıları da uyarmış ve konunun çeşitli yönlerini incelemek üzere pek çok bilim adamı çalışmaya başlamıştır. Ilginç bir gözlem olması nedeniyle eskiden beri bilinen bir sağlık problemi de bu buluşlar sayesinde gün ışığma kavuşmuştur. Bu problem şudurs Groendland'da yaşayan Eskimoların ateroskleroz olmadığı, bu ırkta Cumhuriyet îahibi: Cumhuriyet MatbaacılıkveGazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NAD 3enel Yayın Müdüril UüesseseMüdürü Cazı işleri Müdürü HASAN CEMAI EMİNE UŞAKLIGİl OKAYGÖNENSİN AHMET KORULSAN YALÇIN BAYER ALİ ACAR YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMETMERCAN • Yazı Işlerf Müdür Yardımcısı Haber Merkezi Müdürü Vlizanpaj Yönetmeni rEM8h£İLER .ANKARA » İZMİR : »ADANA : leRVİS ŞEPLERİ * Istanbul Haberleri:Selahat(in GÜLERDış Haberler « Ergun BALCI Ekonomı: Osman ULAGAYYurl Haberleri Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ . Magazın : Yalçın PEKŞEN Düzeltme: Konur ERTOP ^aştırma: ŞahinALPAY BÜROLAR * Konur Sokak No. 24/4 Y«nl»ehlr ANKARA' Tel: 17 58 2517 5866 İdare: 13 3335 Hallt Ziya Bulvan No: 65/3 İZMİR Tel: 25 47 091312 30 AUtürk Caddesi, T.H K Işhanı Kıt2/13ADAN/ Tel: 14 55019 731 Basan ve Yayan: CUMHURİYET Matbaacılık ve GaZeteciükT.A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41, CağaloğluİSTANBUL P.K.: 246 Istanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) SpADIMfe AD1M2 Me*nwik\&ıdmcı Dizl öneten:ReşitCANBEYLI ?^m^nKxtematık B zordçgil, zevklidir. Baslatken llkierin bile beklenenin akslne, olum suz etkllere yol açmasıdır. Örneğin kullanımı oldukça yaygmlaşan televizyon, bilimsel gelişmeleri kitlelere aktarmak bakımından önemli bir araç olabilirdi. Ama, TRTnln Dugünkü haliyle halkı bu konuda eğltmedlği, buna karşılık çoğu kişllerl ekrana esir ettiği, kitap ve aergi okuma ahşkanhklarını körelttlğl de bir gerçektir. Video sistemlerlnin ve televizyon oyunlannm ileride yaygmlagması bu olumsuz etki zinclrine eklenecek yeni halkalardır. Toplumun bilimsel ve teknolojik kavramlar ile buluşlan, özümsemeden, yalnızca tüketim aracı olarak kullanmasının bir başka örneğl Ûe elektronik besap maklnelerldlr. Mahalle bakkallarına kadar yayılmış olan bu makineler sayesinde sonuçta ortaya teknolojlye ilgi duyan insanlar mı çıkmıştır, yoksa ellerlnden hesap maklneleri alınınca basit aritmetik işlemlerini bile zorlukla yapabilen insanlar mı? Bilimsel Konularda eğltilmeyen kltlelerden teknolojik asamalara araç olarak bakmak tan öte bir llgi ve yalclasım beklemek yanlıs olur. Çlzilen bu tabloya bakıp da baska türlü bir sonuç çıkarmak da olası. Belkl de blllmsel konulara basın ve yaym organlanndakl ilglslzlik, toplumun bu doğrultudakl llglsizllğlnin bir sonucudur, denilebllth Böy le bir durum gerçek olsa bile basın ve yaym organlarmın bilimsel konulara daha fazla eğllmemesl ancak, sorumluluktan kaçış olarak yorumlanabilir. Kaldı kl, toplumda teknik ve blllmsel gellşmelere glderek artan bir ilgl duyulduğunu bellrten göstergeler vardır. örneğin, Türkiye* de çıkmakta olan popüler blllm dergilerlne ilgl giderek artmaktadır. Po püler blllm kitaplarınm satışları, kltap satışlannın genelllkle durgun olduğu bu dönemde, umut vericldir. Ayrıca her yıl onbinlerce llse öğrencisi fen ve tıp alanlarında eğltlm görmek amacıyla üniversltelere başvurmakta. Her geçen yıl llse ve unlversite mezunlannın sayısı artmakta. Bütün bunlar TÜrklye'de bilim ve teknoloji konularına ilginin kalıcı olduğunu ve giderek artacağını gösteriyor. îşte bu durumda, özelllkle «çağdaş» sözcügUnün bile tartışma konu su edildiği, universltelerin merkezden yollanan müfredatla eğitim yapan yüksek öğretim kurumlarına dö nüştürüldüğü bu günlerde, geniş klt lelere bilim dünyasım tanıtmak daha da anlam kazanmaktadır. Bugün den başlayarak «Bilim ve Teknoloji Dünyasından» adıyla, arkeolojiden zoolojiye kadar çeşitli bilim dallarının ve teknik konuların ele alınacağı bir köşe başlatılmaktadır. Çarşam ba ve Cumartesl günlerl çıkacak bu köşede blllm ve teknoloji alanlarındakl bu önemli gelişmeler, bilim adamlarını uğraştıran köklü sorunlar, zaman zaman yurt lçlnden ve dışından bilim adamlarımn da katkısıyla okurlara sunulacak. Ayrıca yurt içinde ve dışında birçok bilim adamı, eğitlmleri, çalıgma alanları ve bilime katkılanyla da okurlara tanıtılacak. DUzenlenecek açık oturumlarla okurlar, güncel blllmsel konularda aydınlatüacak. «Blllm ve Teknoloji Dttajrumdan» köşeslnde okurlara TÜrklye'de kl billmsel yayınlarla İlgili bllgl verüerek ve zaman zaman yayınlanacak bir «tletlsim Köşesl» aracıhgıyla okurlarla diyalog kurarak blllmsel konularda köklü bir blrlkünln gerçekleşmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. TAKVİM 20EKtM1982 ADIM aaa CIKTI ALDINIZ Ml? f«t»m»v»y»zrçmı«dr»»l: ARAŞTIRMAEGIflM EKİ P.K.315Sirk«clUt»»ul' Matemaiik\bîdıma .Dizi lllmsel ve teknolojik gellşme lerin doğanın sırlarına IŞIK tutan buluglar veya lnsan hayatını değigtirip zenginleştiren Urünler şeklinde kitlelere ulaşması uzun bir süreç oluşturur. Ye nl buluşların, kuram ve kavramların kitleleri etkilemesi ve kitleler tarafmdan anlaşılır ve kullanılır hale gelmesi çoğu kez bu gibl gelişmelerin zaman içinde ve insanlar arasında glderek genişleyen halkalar gekllnde yayılması İle oluşmuştur. Bilim dünyası İle kitleleri billmsel dügünce ve anlayış düzeylnde birbirlerine yaklaştırmak ancak bazı ön koşulların ve iletişim araçlarının varlığı ile olanaklıdır. Bir yandan değişik blllmsel ve teknik alaniarda uzmanlaşmış bilim adamlarımn ve popüler blllm yazarlarmm kitleleri aydmlatmayı ilke olarak benimsemeleri ve bu yönde çaba göstermeleri, öte yandan, günlük yaşamında bilim dünyasından uzak olan kişilerin bu konulara llgi duyması, aynı zamanda bu llgiyi karşılayabilecek ve hattâ geliştirecek yayınlan Dulabllmesi gerekir. İM8AK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKSAM YATSİ 5.33 7.15 12.59 15.59 18.22 19.54 TEŞEKKÜR Kardeşim Hacer özgen'in açık kalp ameliyatmı başarıyla gerçekleştirerek, O'nu bizlere kazandıran Hacettepe Ünıversitesi kalp damar bölümünün değerli doktorları, Sayın PROF. DR. ÜNSAL ERSOY PROF. DR. YÜKSEL BOZER Dr. Kaya Süzer, Dr. öztekin Oto, Dr. Atıf Akçevin, Dr. Rıza Doğan ile 64. servis hemşire va personeli* ne teşekkür ve şükranlarımı sunarım. Mücella DUVAR DUYURU İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN KARABÜKTEN İSTANBULDAKİ AMBARLARIMIZA BORU VE ÇEŞİTLİ MALZEME NAKLETTİRİLECEKTİR îdaremizin 1 senelik gereksinimi takriben 5000 ton boru, muhtelif demir, külçe pik ile Sanayi Kok KömUrU ve benzeri malzemelerin Karabük'ten Istanbul' îakl Karaağaç, Merdivenköy ve Terkos «mbarlanna nakliyesi kapalı flyat önerlsi almmak suretiyla yaptuılacaktır. Her üo ambar için müteanhitler tekliflerinde fiyatlan ayn ayn gösterecekler ve vereceklerl liyatın %7.5' QU geçici güvence olarak lbraz edeceklerdir. Şartnameler idaremia veznesinden ucretl karjılığında alınabilir. îhalemize katılmak isteyenlerin vereceklerl önert rarfına idare veznesine yatıracaklan geçici gtlvence makbuzunu da ekleyerek en geç ihale tarlhl olan 4 Kasım 982 perşembe günü saat 11.00'e kadar Beyoğlu ÎStiklal Caddesi 379 No.'da tdaremlz Zabıüar ve Kanur* lar BUrosu MUdürlUğUne vermeleri gerekmektedlr. tdare ıhaleyi yapıp yapmamakta veya dfledlglne yapmakta serbesttir. ctmal (Basın: 23003 Yukarıdakl ön koşulların varlığı kabul edlllrse, bilim dünyası İle kitleler arasında köprü kurmak bakımından, (eğitim kurumlan dısmda) basın ve yaym organlarına önemli görevler düşer. Bu bağlamda dogal olarak akla şu soru gellyor: Türklye' de basın, radyo ve televlzyon bllimsel konulara ne derece önem vermis, yer ve zaman ayırmıştır? Bu sorunun yanıtı gerçekten umut verlcl degildir. Gazete okurlannın veya TRT lzleyicilerinin kolayhkla tanıklık edebileceği gibi basın ve yayın organları bilimsel konuların üzerlne eğllmekte cömert ve lstekli davranmıyor lar. Türklyede bilimsel ve teknolo]lk gelişmelerin halka maledilemeyişlnin önemli nedenlerinden biri de potansiyel olarak bilimsel merakı körükleyecek, kitlelerin çağdaş blllm ve teknoloji konularında eğitimine katkıda bulunabilecek teknolojik yenlu yılki Nobel Tıp Ödülü lkl İsveçU ve bir İngiliz blllm adamına «prostaglandinler» ve benzeri maddeler üzerinde yaptıklan arastırmalardan dolayı verildi. «Prostaglaadinler», temelde yirmi karbon atomlu doyma mış yağ asitlerlnden oluşan ve beyin dahil hemen her tür insan ve hayvan doknsunda varolao bir doku (hüo re) hormon sistemi olarak tanımlanabilir. Değişik yapı ve fizyolojik etkilerl olan bu yağ asitleri üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda bu yeni biyolojik slstem ile ilgili temel bilgiler elde edildiği gibi, astım, doğum san cılan, dolasım hastalıklan ve peptik ülser.gibi birçok tıbbi konuda önemli kllnik uygulama olanaklan" ortaya çıkmıştır. ADALET BAKANUG1NDAN MÜNHAL NOTERLİKLER Aşağıda yılhk tahmini gayrisafi gelirleri ve yuılı bulunan îkinci Sıruf Noterlikler münhaldir. 1512 Sayıh Noterlik Kanunu'nun 22'inci ve müteakip maddeleri gereğince ikinci smıf notarlerden ve üçüncU Binıl noterlerden, bu noterliklere atanmaya lstekli olanların ilan tarihinden itibaren bir ay içinde Bakanlığunıza veya bulundukları yer Cumhuriyet Savcılıklarına basvurmaları lâzımdır. Posta ile doğrudan doğruya Bakanlığa gönderilmlş olan dilekçeler başvurma süresl içinde Bakanlığa gelmedigi takdirde atama işleminde nazara alınmaz. tlan olunur. Sıra No: Münhal Noterllfiu Adı: Yıllık Tahmlnl Gayrisati Gelirl 1. (Muhdes) Adıyaman îkinci Noteniği 2.000.000.00 Lira 2. (Muhdes) Akşehir îkinci Noterliği 2.000.000.00 lAra 3. (Muhdes) Amasya îkinci Noterlıgi 2.000.000.00 Lira 4. (Muhdes) Bafra İkinci Noterliği 2.000.000.00 Lira 5. (Muhdes) Bartm îkinci Noterliği 2.000.000.00 Lira 6. (Muhdes) Bergama îkinci Noterliği 2.000.000.00 Lira 7. (Muhdes) Çankın İkinci Noterliği 2.000.000.00 Lira 8. (Muhdes) Çine İkinci Noterliği 2.000.000.00 Lira 9. (Muhdes) Düzce Üçüncü Noterliği 2.000.000.00 Lira 10. (Muhdes) Fethiye îkinci Noterliği 2.000.000.00 Lira 11. (Muhdes) Karaman İkincı Noterliği 2.000.000.00 Lira 12 (Muhdes) Kastamonu îkn. Noterliği 2.000.000.00 Lira 13. (Muhdes) Karabük îkinci Noterliği 2.000.000.00 Lira 14. (Muhdes) Kırşehir îkinci Noterliği 2.000.000.00 Lira 15. (Muhdes) Mardin İkinci Noterliği 2.000.000.00 Lira 16. (Muhdes) Milas İkinci Noterliği 2.000000.00 Lira 17. (Muhdes) Nevşehir îkinci Noterliği 2.000.000.00 Lira 18. (Muhdes) Niğde İkinci Noterliği 2.000.000.00 Lira 19. (Muhdes) Ordu Üçüncü Noterliği 2.000.000.00 Lira 20. (Muhdes) Bize îkinci Noterliği 2000.000.00 Lira 21. (Muhdes) Tarsus Üçüncü Noterliği 2.000.000.00 Lira 22. (Muhdes) Turhal îkinci Noterllği 2.000.000.00 Lira 23. (Muhdes) Tokat îkinci Noterliği 2.000.0O0.O0 Lira (Basın: 23037) Reşit CANBEYLİ REŞİT CANBEYLİ Kimdir? Reşit Canbeyli 1944 doğumlu, Robert Kolej'de lise öğreniminden sonra ABD'de Columbia Üniversitesinde himva muhendisliğl ve fizyolojlh pslkoloji doktora öğrenimi yaptı. Halen fioğaziçi Üniversitesinde psikoloji dalında öğretim üyesi. da blrl düzeyinde bulunan bu hormonlar, bir gramın milyarda biri kadar bir dozda bile güçlü bir biyolojik etklye sahip. Prostaglandlnlerın hücre içindeki işlevleri kesin olarak bilinmlyor. Ancak bazı önemli enzimlerin etkinliğinl düzenleyerek baska hormonlarin salgılanmasmda rol oynadıkları ve böylece çok değişik dokulann fizyolojik işleyişlerini et kıledikleri sanıhyor. Prostaglandinlerle yapılan araştırmaların en önemli katkılarmdan biri kuşkusuz kllnik uygulama alanında. Bu hormonlann doğumu kolaylaştırma, istenmeyen gebeliği sona erdirme, gebeliği önleme, ay hallerinde krampları azaltma, ağrı mekanizmalannı etkileme (ve inceleme), hatta veteriner hekimliğinde sunl döllemeyi kolaylaştırma gibi birçok alanda gerçekleşmiş veya potansiyel rolleri var. Prostaglandinler çeşitli kan dolaşım hastalıklarında (tromboz gibi), peptik üljef ve astım tedavilerinde de tıbbl açıdan deferli. Son yıllarda prostaglandinlerin kllnik kullammmda görülen olumsuz yan etHler, biyolojik etkinliğln kısa ömürlü oluşu «ibl bazı dezavantajlan gldermeye yöne!ik çalışmalar hızlanmış du rumda. Çeşitli laboratuarIarda yapılan ve genel biyolojik etkileri bakımmdan prostaglandine benzeyen, an cak prostaglandinlerin dezavantajlanni göstermeyen analog maddeler geliştirilmek te ve denenmekte. Bu tür analoglann sayısmm şimdlden SOOO'i aşnıış olması hem prostaklandinlerin önemini. hem de gelecekte bu konuda olumlu gelişmelsr beklenebileceğini gösteriyor, B 1982 Nobel Tıp Ödülü yolojik etki ve Işlevleri üzerindeki çahşmalanndan dolayı kazanmıştır. Prostaglandinlerin Bulunuşu rostaglandinlerin uzun ve ilginç bir öy küsü var. 1930'lann başmda cinsel salgılamalarda (menlde) kaslan etkileyen bir maddenin varlığı bilinlyordu. 1933 36 yüları arasında Von Euler koyun veziküler b«sestnden güçlü ve yaygın biyolojik etkileri bulunan bu maddeyi elde etmeyi başardı. Kan basıncını etkileyen ve kas preparasyonlannı uyaran bu asidik madde baryum tuzu şeklinde uzun bir süre bozulmadan saklanabillyordu. Von Euler, bu maddeye prostat tarafmdan salgılandığmı sandığmdan prostaglandin adını verdi. prostaglandinin temel yapısı belirlenmiş ve kristal şeklinde prostaglandin elde ediünlştl. Bergstrom'un asistanı Dr. Samuelsson'un da katkılanyla Karolinska Enstitüsü'nde üç kuşak boyunca süren araştırmaların (ve tabil dün yanın birçok yerindeki labo ratuarlarda yapılan çalışma ların) sonucunda prostaglan dinin aslında değişik yapılara sahip birçok üyesi olan bir hormon ailesi oluşturduğu anlaşılmıştır. Kimyasal yapılanna göre. A, B, C, D. E ve F gibi ana gruplara ayrılan prostaglandinlerin fizyolojik etkinlikleri v e işlevlerl de değişik ve hâlen araştırma konusu. GAZİ ÜNİVERSÎTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ DEKANLlGlNDAN Ankara îktisadi ve îdarl Blllmler Akademisi'ne bağh iken 20 temmuz 1982 gün ve 17760 sayüı Resmi Gazete'de yayımlanan 41 numarah kanun hükmünde kararnamenin 10. maddeslne göre oluşan îktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi'ne bağlanan (Yönetim Bilimleri Fakültesi, Maliye Fakültesi, Ekono. mi Fakültesi. Işletme Fakültesi, Muhasebe Yüksek Okulu, Bankacılık ve Sigortacılık Yüksek Okulu) Fakülte ve Yüksek Okullann 1981 1982 öğretim yılı için Yüksek öğretim Kurulu'nca kararlaştınlan ek sınavları 2 kasım 3 aralık 1982 tarihleri arasında ilgili binalarda yapılacaktır. öğrencilerimize duyurulur (Basın: 23044) P Lüzumlu Kumaşı îdaremizce verihnek üzere 1532 takım kışlık elbıse ve 6 takım tayyör kapalı teklif almak suretiyle diktirilecektir. Bu tşe ait şartname ve teknik resim Gayrettepe Yıldız Posta Caddesi'ndeki Başmüdürlüğümüz Malzeme Müdürlüğü'nden temin edilebilir. Istekli olanların bu işe ait kapalı teklif mektuplannı en geç 4.11.1982 perşembe günü saat 11.00'e kadar Malzeme Müdürlüğü'ne vermeleri ilan olunur. (Basın: 22801) 6858 İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜNDEN Ş Nobel Ödülü prostaglandinlerin antılması, sentezi ve bu maddelerin biyolojik nitelikleri konularında çok önemli katkılarda bulunmuş üç bilim adamma verilmiş oluyor. Bunlardan; Dr. Sune K. Bergström, prostaglandinlerin yapıları ile ilgili temel araştırmalar yapmış, birçok prostaglandini antarak kimyasal yapılannı bul muştur. Nobel Vakfı Yönetim Kurulu üyesi de olan Dr. Bergstrom'un rektörü ol duğu prestijli Karolinska Enstitflsü'nde bir zamanlar asistanhğmı yapan Dr. Bengt R. Samuelsson ise prostaglandinlerin temel yapı malzemesin! oluşturan arakidonik asit ile ilgili çahşmalanyla ödüle lâyık görülmüştür. İngiltere'de Well come Vakfı'nın Araştırma Direktörü olan Dr. John R. Vane de ödülü prostacyclini buluşu ve bu maddenin bi Prostaglandinlerin özellikleri ve işlevleri rostaglandinler, Von Euler'ln sandığı gibi, belirli bir beze tarafmdan üretilmiyor ve aynca vücutta depo edilme olanağı da yok. Gerektiğinde enzimler vasıtasıyla hemen her tur dokuda üretilen bu maddelerin b1 r başka özellikleri de kısa ömürlü oluşlan Üretildikten kısa bir süre soııra enzimler tarafmdan etkisiz hâle getiriliyorlar. Prostaglandinler biyoloÜk etkinlik yönünden vücuttaki en güçlü maddeler arasmda Normalde dokularda ve beden sıvılarmda bir gramda bir gramın milyon Bu bilinmeyen maddenin kimyasal niteliğine ilişkin araştırmalar aktif biyolojik maddelerl birbirinden ayırdedebilen farmakolojik yöntemlerin gelişmesini bekledi ve bu konuda önemli ve yo ğun çalışmalar, îkinci Dünya Savaşmdan sonra başladı. Von Euler Karolinska Enstitüsü'nde Sune Bergstrom'u bu ilginç ve neredeySe unutulmuş buluşun kimyasal yapısını incelemeye Iknâ etti. Avrupa v e Amerika'da birçok bilim adamlannm da katkılanyla 1956 87 yıllanna geltndiğinde P SUSURLUK ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN İLAN DOSYA NO: 1982/80 Davacı Maliye Hazinesi tarafmdan davahlar Susurluk Söğütçayır köyünden Ali Haydar Pınar, Kâmil Pınar, Kemal Hüseyin Pınar, Mehmet Pmar. Cevahir Pınar ve Sultan Pınar aleyhlerine açılmış bulunan tapu iptali ve tesçil davasının yapılan açık duruşması sırasında: Yukanda adları yazılı davahların adresleri bilinemediğinden duruşma gun ve davetiyelerinin davalılara ilanen tebliğ edilmiş olduğu halde duruşmaya gelmediklerinden gıyap kararlarınmda ilanen davalılara tebliğine karar verilmiştir Karar gereğince duruşmanm 19.11.1982 gunü saat 10.30'da yapılacağı, davalılar, Ali Haydar Pmar, Kâmil Pmar, Kemal Hüseyin Pmar, Mehmet Pmar, Cevahir Pmar ve Sultan Pınar'a gıyap karan yerine kaim olmak üzere ve duruşmaya gelmemelerl halinde gıyaplannda duruşmanm icrasına karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 11.10.1982 (Basın: 23105) HAKtMLÎĞtNDEN 1982/276 Kadıköy Etemefendl, Çamlık sitesi întaş P Blok D. 45 Ensnköy adresinde ikamet eden Müşdat Karasu' ya anresi Muzatfer Aslan (önel) rey ve müşaviri olarak tayin edilifliştir. Keyfiyet ilan olunur. 14/10/1982 (Basın: 10695) İIAN KADIKÖT İKİNCİ SULH HUKUK