19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 6 ŞUBAT 1981 HÎLMİ İŞGÜZAR'LA BİRLİKTE II SSK MENSUBU ÎLE 3 İŞADAMI VE ESKİ BAKANIN OĞLU DA YARGILANACAK Mehmed Kemal ecend8 Atotürk'ün ânünde oynayan Bayönder operasını yazmıştım Bır eskı dosta rasladım, «Akm da var.» dedi. tSen Akın pıyesını görmedın mı?» «Gordum » «Onu da yazsano...ı cYazayım » dedim Sadece Faruk Nafız'ın yczdığı Akın değıl, Akagunduz'un Mavı Yıldırım'ı, Behçet Kemal'ın Çoban ı do vardı Akın, sadece Ankara Halkevınde amatorlerce oynonmadı. Istanbul'do Istemı Han rolunü Ertuğrul Muhsın ustlendı ve oynandı Ankaradakl Istemı Han da bizım tarıh öğretmenıydı Belleğlmde kaldığı kadarıyla Akın pıyesınln bır ozetını vereyjm Orto Asya'da boş gcsteren kuraklık yüzünden ıc denız kurur Oenızın kurumasıyla yaşam sona ermektedır Bunun ıcın bır kurban gereklı, o da Istemı Han'dır Koco Han nasıl kurban edılecektır^ Bunu yerına getırmek ıçm Gün. Batı ve Ooğu Beylerı gorevlendırılmıştır Han olürse bunlardan bırı yerıne geçecektır Ama ortada bır ış var, kurban gelenegı kurulur6a sıra kendıiennin de kurban edılmesıne gelecektır Bır care bulurlar. Istemi Han yerıne guzel kızı Suna kurban edılecektır Bır engeı daha var, Gun Beyının oğl u Suna'yı sevıyor. Hafkı kışkırtırlar Halk ayaklanır, uç beyı oldürur, Isterni Han da, Suna da olumden kurtulur. Bundan sonra ıstemi Han. bunları Batıya akın etmek üzere görevlendlrır. Suna'nın ölumüne deggın bır bolum vardır. bunu Istemi Han cok dramatık bır bıçımde oynardı: Biz senın rohmetim beklıyorken ufuktan Bızler gibi sen de mi bunaldın susuzlırirtan En sonra, Gok Tanrısı, Su Tonrısı'yken adın Suna'nın bır ıcimlrk kanına mı susadın? Pıyeste kurbanlar vardır ama, eskı Turklerde Tanrı'ya kurban gelenegı yoktur Faruk Nafız, eskl Yunan mıtoloııs nın etkisınde oyuna böyle dramatık bır oğe koymuştur Tarıh Kurumu'nca yazılmış dort tarıh kıtabı vardı. Ortaokulda da, lıse de bunları okurduk bunlardan sınav verırdık. Bu kıtaplardan ıkısı cok onemlıydı Bırı Orta Asya'dan goelerl. otekı devr mlen anlatırdı Bakalorya da (olgunluk sınavında) sorular hep bunlardan gelird1 Orta Asya'da ıc denız kuruduktan sonra kıt'a Avrupa'sının kuzeyıne. güneyıne, yakm Asya'nın dort bır yandan gocenlenn hepsi Türklerdı. Vızıgotlar olsun, Ostro gotlar olsun, Hunlar olsun. otekı kavımler olsun hep Türk sayılırdı Dunyanın dört bır yanına yayılmış bu Turkler'den ötürü göğsümuz kabarırdı Bu Türkler, Avrupa'da kalmışlar.kuzeyden Amerıka ya değın gıtmişlerd! Amazon ırmağını gormuşler, «Amma da uzun» demışler, Irmağın adı ordan gelırdi Kafalarımız bunlarla beslenmıştı Sonradan hanyayı da konyayı da anladık ama, iş işten gecmıştı Ben tanhi okuldon değil, yetişkin olduktan sonra okuduğum kıtaplardan oğrend m Belll kı Ataturk. bır tarıh tezı oluştururken b.zlm ummetcılıkten, Osmanlıijktan kurtulup blr ulus olmamızı ıstıyordu Ataturk ün amaclodığını cevreeındekıler anlayabilıyorlar mıydı'? Anlayamadıkları, onun ölümünden sonra ıp n ucunu koyverdıklerınden bellıdır. Ataturk un bozı kurumları kurması boşuna değlldır. Tarıh Kurumu, Dıl Kurumu, Cocuk Esırgeme Kurumu, Ha va Kurumu bu tezlerın Işlenerek gelışmesi ıçındi Bu kurumlardan ne kaldı, hangı ellerdedır"? Bır Dil Kurumu amacına uygun elınden geld ğınce calışmalarım sürdurmek Ister Onun da üstune ustüne gelmek psteyenler var. Ataturkcu mü bunlar, ne gezer'. . Şaır boşuna tGo1 zümden yaş yerin* siz akın hatırctar» dememış ... POLİTİKA VE ÖTESİ 6 Akın esi 1931 ELÜYILÖNCE Cumhuriyet ÖĞRETMENLERDEN KESJLEN KAZANÇ VERGİSİ İADE EDİLİYOR Öğretmenlerle ılgılı baremin belırlenmesınden sonra kazanç vergısi kesılmemesı gerektiği tesbıt edılmıştır. Gelen malumata göre hükümet hazırandan itibaren şimdıye kadar ke. sılmış paralan geri iade edecektır. Iade edılecek paranın miktarı 70 000 lıradır Istanbul da altıdan faz la çocuğu olan aılelere hıfzısıhha kanunu gereğınce devlet yardımı yapılacaktır Istanbul İSTANBUL'DA ALTI ÇOCUKTAN FAZLA ÇOCUĞU OLAN AİLELERE YARDİM EDİLECEK çevresınde altı çocuktan fazla çocuğu olan aıleler muracaatlara başlamıslardır İZMİR 5 (Hu Mu.) İdam sehpası önünden fırar eden ıdam mahIruınu Hacı Ismail oğlu Hüseyın hâlâ yakalanmamıştır Şıddetle takip FİRARİ İDAM MAHKÛMU HÂLÂ BULUNAMADI ed lmektedır Hüseym'ın Menemen ve çevresmdeki bütün akrabalannm ve tanıdıklannın ev. ten tek tek aranmıştır. İstanbu! Beledıyesı talimatnamesmın 383 mad desmın sımıtler hakkındakı yenı fıyat belırt SİMİT 60 PARAYA! mesı şoyledm Susamh sımıtler bundan böyle 60 paraya satılacaktır. ANKARA 5 «Telefonla) Türkiye Yunanıstan arasında imzalanması düsünülen dostluk, bıtarafîık anlaşmalannın metnı dun Turkı. TÜRKYUNAN İTİLAFNAMELERİ MECLİSE VERİLD) ye Büyuk Meclisme venlmiştır Meclisin bufcün toplanarak karar metinlennın son halıni gomşmesi beklenmektedır. CUMHURİYET BÜROSU ANKARA Sosyal Guvenlık eskı Bakanı Hılmı lşguzor"ın Yuce Dıvan'a sevkedilmesfne karor veren Soruşturma Komıs yonu, Işguzar ıle bırlıkte oğlu Hosan Işguzar'ı ve 11 SSK mensubu ıle 31 ışadamını da Yüce Dıvan'a göndermıştır. Soruşturma Komısyonunun raporundo Işguzar'a bağlı olarak Yuce Dıvan'da yargılanmaları ıstenen SSK mensupları gorevlermı kotuye kullanmok, ışadamları da ruşvet vermekle suçlanmaktadır Hılmı Işgüzar'm oğiu Hasan Işgüzar ıse ruşvet almmasına aracılık etmekten suçlu bulunmuştur Rüşvet veren üc ışadamc Içın u/gulanması ıstenen ceza yasasının 220 maddesı de bır yıldan uc yıla kadar hapıs ve 5 bın lıraya kadar ağır para cezası öngörmektedır Hılmı tşguzar'ın oğlu Hasan Işgüzar hak kında uygulanması ıstenen 213 madde ıse 4 yıldan 10 yıla kadar hapıs cezası tçermektedır. Hılmı Işguzar ıle bırlıkte Yüce Dıvan'da yargılanması ıstenen SSK mensupları ve Komıs yon raporunda haklarında öne sürülen suclamalar şunlardır: 1 Mustarfa Enginsu: (SSK eskı Genel MudüruJ SSK Sınop Hastane ve Sağlık Koleıı ınşaatı ıholesının Mevlut Hamzaoğlu fırmasında kalması üzerıne ıhcle bedelını en az yuzde 15 daha kıracağını beyanla. yenıden ıhale teklıfınde bulunon ve bu maksatla 6 mılyon 14 bln IIra temınat yatıran muteahhit Alj Yıldız'ın chıren bu teklıfındep vazgecmesı uzerıne, ırat kaydedılmesı gereken temınotı irat kaydettırmeyersk ladesınl sağlamak, jyrıca 500 bln llroyı oşan ışlerden olduğu cıhetle SSK Yosası hükmu uyarınca kurul kararı gerektıren bu konuyu Yönetım Kuruluna götürme mek nedenıyle görevını kötüye kullandığı, 2 Beklr Soml Akay: (SSK eski Genel Müdür Yordımctsı) sohte hakedış roporlarını ımza etmeyen Kontrol Muhendıslerl nı eskı bakanın ıstegı ıstıkametlnde ımzoya zorlomok ve ımza etmeyenlerin yeriennı değıştıre rek, sahte hakedışlerin odenmeslni sağlamok suretıyle görev) ni kötuye kullandığı. 3 Cohlt Özfcara: (Kontrol Mühendısı) SSK Izmır Eşrefpoşa Hastanesı ınşaatının Kontrol Mühendlslıği sırasındg müteahhıt Ali Yıldız ile bırlıkte mü teaddıt sahte hakedış raporları düzenleyerek Ceza Yasasının 342 maddesınde ongörülen sah te evrak tanzımı sucunu işledığı. 4 Sedat Zolm: (Kontrol Mühendısı) SSK Sınop Boyo bat Hastane Inşaatmın Kontrol Mühendlslıği sırasında rrtöt»ahhıt Alı Yıldız ıle bırlıkte muteaddıt sahte hakodış raporlan duzenlemek suretıyle Ceza Yasasının 342 maddesınde ongorulen sahte evrak tanzıml sucunu ışledığı, SSK'nın görevlı ve sorumlu personelınden olan 5 Abdurrahl Terzioğlu, 6 Erol Süer 7 Şeref Şahln, 8 Kamil Telci, 9 Vahlt Eruz, 10 Şevki Uler, 1 1 Adrran Kıhç'ın konusu suc teşkıl eden emnn ıcra edılmeyeceğıne daır Anayasanın 125 maddesınl dıkkate almadan, Sosyal Guvenlık eskı Bakanı Hılmı Işgüzar tarafından vakı olup, Bekır Samı Akay aracılığı ile kendilenne ıntıkal ettırılen ıstek doğrul tusunda. sahte olduktannı bıldiklerı hakedışlerı onaylamok suretıyle görevlertnl kötuye kul landıkları, 12 Kazım Erdem: (Müteahhıt ışadamı) Sosyal Guvenlık eskı Bakanının üst derece yönoticısı sıfatryle haız olduğu denet m gorevml kendi lerılne kullandırarak menfaat sağlamak amacıyla rüşvet vermek sucunu Işledıği, 13 A»f Yıldız: (Müteahhıt işadami) Ust derece yönetıcısl olan ve bu gorevınden dolayı kurum]ar üzerınde holz olduğu denetim görevını kendi lehıne kullanmasını temın yolunda eskı bakano menfaat sağlamak su retıyle servet vermek sucunu işledlğı, ayrıca Sınop Boyabat ve Izmır Eşrefpaşa Hastanelen inşaatları ıle ılgıli olarak mü teadd't defalcr sahte hakedış rcporları djzenlemek suretlvle sahte evrak tanzımı sucunu ışledığı, 14 Mustafa Kemal Derinkok: (Işodamı) Usküdar arsalarının yuksek fıyatla alırrını ger cekleştırmek konusundaki yardırrını sağlaması karşılığında SSK Yönetım Kuruiu eski uyes Hamdı Nahogfu'ra menfaat temrrtl suretıy'e rüşvet vermek sucunu ışledığı, 15 Hasan Işguzar: (Hılrnı İşguzar'ın oglu) Alı Yıld'Z tarafından bakan adına venldığı ka bul edîien rüşvetın almmasına aracılık etTiek SUCJIU ışledığı ıfade olunmuştur DOSYA ANAYASA MAHKEMESINDE işguzar ve dığer sanıklarla I'gılı dosya Anayasa Mahkemesı Boşkanlığına tesJım edılmıştır. Anayasa Mahkemesı Başkanı Şevket Muftıgıl tDosyayı kanu nı ışleme tabı tutuyoruz, ılk ın celemeyi yaptıktan sonra Yargı tay Başsavcılığına haber vereceğız Ayrıca taraflara teblıgat yapacağız» demıştır. Anoyasa Mahkemesı ıncelemeden sonro gün saptayacak, sanıkların tutuklu ya da tutuksuz yargılonmalarına Yuce Dıvan olarak ka rar verecektır. ATATURK Yolunda Türk Dil Devrimi 4Her büyük ulusun kendine özgü bir diii olacak elbet Cahit KÜLEBİ Her sanatçı kendi d.unyasuu, ve sanatırun. kurallarmı yaraonai zorundadır, gerçek sanatçıysa özellıkle yazı sanauyla ugraşanlar, bunun yanı sıra, bır de Kendi dıllennı yaratmak zorundadırlar A « ' ' " ^ ^, natçüann dillen bır yanda bır klnaya laboratu arında ışlenırken bır yanaa aa n u «ij^^uı < hA ra sunulrnaktadır. Ve burada akla gelen ilx soru şu oluyor Düin bır noktada dondurulma. sıru ıstejenler acaba o ülkenin gerçeklenm hıç gornıezler mı ve o ü'ker>"i sanatını * mı? Ben fantezı yapmayacagım, ama sanıyonım to, dılımızın ozleşıp zn^uiasuıe ıuı»v» ^ »ı mutlaka Turic sanatını yaJcmdan tzlemenıek tedırler. Çunkü bir ülkenin, dediğım gıbı, romancısı, oykucüsu, tıyatro yazan, eleştırmenı ve ozanı kesınlıkle kendı laboratuanndi düı o ha^unlarda dovmelı, oyle hadöeierden çek meü ta, sonunda yalnız Turkçe ıçmde degu, tcendı sanat dunsrası ıçlnde değer saglasın Ama, bu gen hızmettır? Bır de on hızroet var. ö n hızmette, açıkta, suyun yüzıinde gorülen ıse, sanatta o üütenın dllını n durumu, ulaştığı evredır. Eugun, Türk sanatmda, yazı sanaünda ne romancılanmız, ne öyküculeri nuz, ne oyun yazarlanmız, ne denemecılen mız, eleştırmenlerımız, ne de ozanlanmız Osnıanlıca yazamıyorlar Kımı kez ozanlardan az çok ıpm ucunu kaçıranlar oluyor, bir üa Osmsınlica sozciik kuilanajnn dıje Bunıar tantezadır, renktlr. Ne var ki, o buyiık au ırmaguun görkemU akışı ıçınde dılın blr bü tunlugü \ardır. Bu butıinlük ıçınae ne oluyor' Bugunkü yazmımızı eleştırenler dıyorlar kı, tteskl yazmımızla llışkırruzı kesıyorsutuız'Bu bir bakıma doğnı, bır baJoma yanlış, ama esas olan odur kı, her sanatçı, her geçen gun le, kendi kendisı ıle olan ıliskiyı kesmektecjr Ben oğretmenlik yaptıgım sırada, Sait Fatk'm öyfclüerıni, kendlrue giıvenıp hazırlanıadan sınıfa getırdım. Saıt Faık'ın Semaver'ı. Okudufmn sırada birdenbire yıkıldım. Ç'onku, karşımda aılden eıuayan sanatçı gençler var Ovdüğum sanatçıvı okurke'i onun dılını biT* yjpranmış gordüm. Bu benım Saıt Faik'e olan saygısızlıgım değıl, sızlere behrtmLşttnı Ben şunu belırtmek isüjorum Dıl, sanat öyle bir savasırndır ki, o savaşımda her zamaiı sanatçı kayıplar verecektır. Fakat bütun buna fear^m nasü kı, savaşta gen donmek yoKsa, sanatçı her zanıan bıraz daha ılenye gıtroek ıçin çaba gosterecektır. Ya yasayacaktır ya da «olen olür kdlan sağlar blzimdır» dıyeceKtır Bu bjyü* bır laf Her buyük ulusıın elbette kendine özgU bir dili olacaktır. Ozellikle, bızlm riıHrrnnn sanatçılar yonünden obür dillerde de, gönll mekle bırlıkte çok daha beJirgın ozgıin bıı yonü var Bızan dilımız başka dıllerden gerek ses yapısı, • sesbılgisi deraek ıstemıyorum gerek ses yapısı, musıtasi, gerek tüm ce yapısı, gerekse sozcük yapısı bakımlann dan çok farklı bir dlj ve Türk olunca ınsan bundan çok hoşlanıyor. Ben nasıl )u, koyl'J oldugum ıçin, koyden ve oralarla tiguı bırçok şeylerden hoşlanıyorsam, bunu genışletecek olursam, Türk olduğurn ıçın de Tuıkçeden hoşlanıyorum. Çoğu zaman düşünmüşümdur ki, eğer bızını dlllmlz omegta Parsca olsaydı, ben naaı şur vazacaktmıN Inarur mısuuz? Bunu fantezı yapmak ıçın soylemıyorum. Başka bır dılle konuşan herhangı bır ulustan olsaydım, beuci de hiç şıır yazamazdıra. Çünkıi sanatçı, kendi dılının çalgısmda turkusünu soylüyor. öâellıkle, ozanlar, belki. Ama ozanlan normal saymamak gerekır, ben 64 yıldır bunun acısını çektım. Bugün dılın ozleşmesine en çetin bıçımde karşı çıkan gazetelerde bil« obıir sayfalar sütlımandenızlere, benzemektedır O, sayfalarda bızım dılımız konuşuJuyor. Ama kımuı? Şaır Necati Cumalı'nm kendi özeı dıli değıl, Şair Necati Cumalınm, öykücü Oktay Akbal'ın ya da oykücü Tahsin Yücel'ın kendi dıli değıl' Ö buyuk ırmas ıçındeki kendi paylan olan dıl. Dılın bır noKtada donmasını ısteyenlere onerinm tıj'atroya gıtsinler T'ıvatrova gittıklerinde şaşıracaklar. Ister koy konusu oîsun ıster kent konusu olsun, bizim tiyatro yazar lanmız, bugun dılimızı şaşırtıcı bir bıçımde ozleştınlmış olarak kullanmaktadıriar dılın anlaşılmaz duruma gelmesi, kuşaklar arasında kopukluklar doğması gıbj sonuclcr vermek şo/le dursun, anîaşmayı koloyiaştırmış, bılım ve yazın alanında anlatım olanaKlarını alabıldığıne artırmıştır Bızım konuşup yazdığımız Türkceyı aniamodıklarını soyleyenler, gorcekte bıl'm ve yazınmızın bugunkü ılerı duzeyını anlamamakta Atatürx oncesı dönemlerde yoşamaktodırlar GELtRLER GENEL MÜDÜRÜ: 1,5 MÎLYON BEYANNAMELİ MÜKKELLEFİN 240 BÎNİ HİÇ VERGİ ÖDEMIYOR • AHMET SANVER DOGU 314 BIN MUKELLEFIN 585 LIRA 485 BIN MUKELLEFIN DE 2 655 LIRA VERGİ ODEDIĞINI ACIKLADI. • UZMANLAR AYDA NET 13 BIN LIRA ALAN BIR UCRETLININ ISE YAKLAŞIK 170 BIN LIRA VERGİ ODEDIĞİNI BILDIRDI. ÎZM1R Turkıye Odalar Bırlıgınm Ege bolgesı toplantısmda konuşan Gelırler Genel Müduru Ahmet Sazrer Dogu, ld"9 \erılenne gore, Turkıyede beyannamtje tabı 1,5 mılyon ver gl mukellefınden 240 bınınin hıç vergı vermedıgını, 314 bın mukelleîın 585 lıra 485 bın mu kelleun de 2 655 lıra \ergı oGedıgını soylemıştır Doğu, oda bo^^a başkanlan ıle sanayıcılerın hemen tumunun ıtıraz ettıklen «peşin tergi ödemesı» konusunca ıse şun lan so>lemıştıı « Turkıve'de ucretlllenn vergısi 12 esıt taksıtte \e pesın olarak alınmaktadır Bır ucretlı ile avnı selır sevi>esiııde olan bır tdccan ıluşuıtdufumuzde ıse, \ergı odemesı bır sonrakı yılın mart avına sarktığı ıçın 15 a\ı bnlmakta. bu arada üc ayrı taksitte ödendigi için sure 21 ava çıkmaktatlır ve ucretlıde \ersı indırımını sağlatacak ozel bazı dıırumlar jok tur. Bu nedenle ı>e^in »erçi odemevıne ıtıra/ edılme^ı haklı bir ıtiraz değıldır. \ncak, bazı noktalann yeniden incelenmesi, tartışma konusu olabilirj. özleştirme ve Yapıbilgisi Doç. Dr. Mustafa CANTOLAT Turkçenın ozleşmesine korşı cıkanlor, savlarına guç katmak ıcm, bılım adma yoia cıktıklarını vurgulamaya bu/uk bır ozen gosterıyorlar Gercekte ozleşme/e butunu/le karşı olduklanna gore boyle bır tcrtısmonın ıc ne girmelerı şaşırtıcıdır Bunda, Kuş<usuz 02leştırme coba'arının bugune kador a'dığı DUyuk yolun yodsınamayaccK bır dururio gelmesının buyük payı var. Yenı sozcuklen «kurala u/anlaruymayanlar» d ve ayırıp bır bolüğunun yerıne Osmanlıcalannı koydukton sonra, yavaş yavaş kurala u/gun gorduklerını de çıkararak Turkcs/ı 1932 de<ı yanı Tur< D l Kurumunun kurulduğu guı'erd3<ı riururau na getıımek ıstryorlar Gercekte böyle bır ccDo bır öutun clan Ataturk devrımının dıl anlavışını ortadan kaıdırmaya yonelıktır. Ataturk devrimi bır Kez yara aldı mı arkasından uıuscuiuğun lavıklığır cağdaşlaşmanın da tehlıksve düşeceğl, vazı devnmınm de tersıne cevrtieceğt koiayca kes tınlebılır Turk Dıl Kurumu, Kuruluşu.idan Du yono ozieştırme cobalarmı bılımsel bır tobon uz&rıne oturtmaya büyuk bır ozen göstermıştır. Ulkemızde dılbılgısi ve onun bır kolu olan bu sozcüklerın yapılarını inceleyen yapıbilgisi üzerıne hazırlanmtş en onemlı yapıtlar da Turk Dıl Kurumu yayınlorı arasında çıkmıştır Ayrıca Gökturk yazıtlarından başlayarak Türk dılinın en onemlı anıtları da ylne Turk Dıl Kurumu elıyle yayımlanmıştır. Dıllmız, yuzyıllar boyunca Turk oydınlorınca bır yano bırakılmış, Türkceye Arap ve Fars dıllerının kuralları egemen olmuştur, Selçukluıar ve Osmanlılar bütün Arap ve Fars ulkeîerinı fethederken Arapça v« Farsca da Turk dllını fethetmiştır Bunun sonucu olarak Türkce'nın bırcok eklen kullanılmaz olmus. fşleklığmı yıtırmışl'r. Turkce yalnızco halkın dılınde kullanılan aydınlarım viıtrm ş bır oıl durumuna düşmuştür öyleyse Türkcevı yaboncı dillerın boyunduruğundan kurtormak ıcın ık| ana kaynağa donmek gerakıyorau1) Halk dılıne dânere^ Anadolu agızlarında kullanılan sözcükları yazı dılıne geçlrmak. Bu ağızlarda kullanıian eklerl ıncelıyerek dıli yenl turetme olanaklarına kavuşturmak. 2) Turk dılinın tarihsel anıtlarım Incellyerek esk, metınlerimızde gecen sözcükleri ve eklen günümuz Türkcesıne aktarmak, böytece Türkcen.n yüzyıltarca bfr yana bırakılmasmtn sonuclannı ortadan kaldırmaya calışmak. Yapılan öa budur Ancok, bir dılde gecerII olan kurailor, yalnızca yapıbilgisi kurallan değıldır Türlü ses yasalan, ornekseme bulosmo g b< dıl o'aylorı do vardrr Bu öıl o ' c lannı bır yana bırakacnk olursok bekledıgimız sonuca ulaşamoyız Dıle yolnızca yopıbflgısinın dar sımrları icınde değıl. geniş bır acıdan yaklaşmak gerekır yaklaşık 170 bin lira vergi rermektedir. Devlet dedigimiz mekanizma vergilerle çahşır Topluma bn sekilde çeşıtlı hızmetler sunar. Ordusuvla dışa karşı korur. tç gnvenliği sağlar, şoliar, hastane ier, elektrik, su \^>. gibi çok kısaca ozetlenebilecek hinaetleri sunar. Bu hlzmetlerden nasıl herkes esit olarak yararlanıvorsa, bunların veriııe getiril mesiıu sağlayan »erffi de kazanca gore eşit olarak verilmelidir.» Bakkallar günlük hasıiatı tek kalemde deftere işleyebilecek ISTANBUL HABER SERVISİ Bakkallarla. gunluk perakende sotış ya da hasılat defterı tutmak durumunda ofarı tum es nafa kmı gereklerı yerıne getırmek koşuluyla Iıasılatlarmı tek kalemde yazmo olonagı soğ lanmıştır Vergı Usul Yasası na ılışkın genel teblığı yorumlayan uzmanlar bu konuda şunlan soy lemışlerdır (Hasılat defterı tutnnakla yükumlü esnaf ışyerını kapatrnadan once satış dsfterıne yozar kosa kullanıyorsa ruloyu, satış f şı kullanıyorsa bunları bır zarf ıcmde ılıştırerek günlük hasıiatı tek kalemde ışleyebllecektır Satış fışı veya yazar kasa kullanılmıyorsa örneğın bır bakkal 23 saat ıcinde satı? tutarını yazobılır Dukkonı kopatırken de yeni bır hesaplama yaparak dsfterını doidurabılır > 700 yıllık bir savaşım Necati CUMALI Dıl Devnmıyle bunun Turk yazmına yansrmasını ayrı olaylar olarak gormıiyorum. Bu genel dıyalektigın ıçinae anlaşılabllecek bar konudur. Dılde ozleşme akımına karşı cıkaalar karşılarına Türk Dil Kurumunu alryorlar. Karşılarmda TUrk Dil Kurumu yoktur. Çok Turkçesının Selçuklulardan bu yana geçırG« seruvenı hatırlayın. 700 yıllık bir savajimdır dıümızin ozleşmesı TDK bu savasımda tek basına yan olarak gosterilemez. Bu 700 jıl ıçınde her evrede ozleşmeye karşı olanlar ıle ozleşmenın yaıunda olanlar vardır. TDK olsa olsa ozleşmenın yamnda olan bu organlardan bındır. Ben Türkçeden yana, belkı de en büyük savssımı veren başka bır organ olarak Karagoz oyunlannı goruyorum. Butün Karagoz oyunlannın metinlennı ınceleyiniz. Görecefcsınız ki, Karagoz oyunlan 30 daktka ıle 50 dakika arasında degisen oyunlardır. Bu 30 dakika ile 50 dakika arasındakı sürenın yarısı dıle aynlnuştır. Bır ıkı kücük ornek saptadun. Sıze okuyacağnn. Karagoz, HacıraHa, Aşık Hasanla konuşuyor. Ötekiler Osmanlıca konuşuyor. Karagoz ıse halkm öağduyusunu, halkm dılıne bağlüıgını yansıtır Hacıvat «A birader sen artık rezaîeti ayyuka çıkanyorsun» der. aUla doverim, z«rdalıyı tabaktan kım çıkanyor» dıye 3anıtlar Karagoz. Asık Hasan «Pekı evlâdım, sen benım damerumi burakma» der. Karagoz ıçerden «Henf dümenunı bırakma dıyor, galıb> kaptan» dıye karşılık venr Asık Hasan î «Gel be evladım, senı deraguş edeyım» der. Karagoz'un karşılığı: «Vay kerata vay, çocugu sarhoş edecek». Ben bunları uzun uzun arayıp da secmedım. Bır bakısta «Kanlıkavatotan aldıklanm bunlar. Ararsanız Karagoz'de tul sorunu dıye koskoca blr cilt çıkartırsımz. Osmanlıca 700 jil kahvelerde kurulan o kuçük Karagoz perdelerinde halkm kahkahalanyla, alay konusu olmuştur. Bugun başka bır yerde yapılan toplantıda savunulan dıle, Halk yüzyıilar boyunca gülmustür. Osmanlıca gulünç Hacıvat dılı olarak kalmıştır. «Dü Genç Kalemlenn geldığı yerde kalsın». «Ziya Gokalp'ın dılını temel tutalım. Omer Seyfettin'ın dilinı temeı tutalım» denıliyor. Bunun savunulabüir bır sav olduğunu gostermek ıçin bize bılımsel bazı ılkeler one surmek gerekır. Nedır Ziya Gfokalp'ın düı? Sadeleştınlmiş bır Osmanlı Turkçesıdır bu dıl. Bir dıyalektığl var dılın. Bu dıyalektigi hangı olaylar içinde yürütürsenız yurutun ıster siyasal • sosyal olaylar içinde, ister psikolojık olaylar içinde, varacatımız sonuç bzlesme akımının doğrulugunu öte yandan Gelırler Genel Müdurü Dogu, mükelleflenn vergilertol vermeye ozen gostermelennl, zıra çok dıkkatlı ve tıtız bır şekılde yapılacak kontrollerde vergı kacırmaya kalkışanm kesınlıkle yakalanacağını da u"ade etmlçtır ÜZM.\XL\RIN GORÜŞÜ Türkiye'de uzun yıllardır bord rolularla beyannameıe tabı yu kümlüler arasında korkunç bir vergı eşıtsızlıgı olduğunu belirten uzmanlar, «Henuz u>gulanması başlamajan son verçı yasalan ile bu adaletsizlik bir olçüye kadar giderilmiştir. Ancak yelersizdir» demışlerdır. Uzmanlar ozetle şunlan soyle mıştır: «Llkemızde 1,5 milvon beyan nameli mukellef balanmaktadır. Tüm tüccarlar. kişı şırketleri, bakkallar, berberler, otomobil tamircileri, konfeksi\on mafazalan, yedek parçacUar, arukat lar, serbest çalışan dotrtorlar, name dahi vermeden yani kalar, tekel bavilen v^. beysnnameli mükelleftir. Bu 1,5 milyon be>annamelı mukellef ten 214 blni hiç »ergi odemezken, 314 binı 585 lira, 485 bini 2.655 lira oderken (bu arada beyanname dahi vermeden yani kaJanç »arladıçını, varlığnu Derlete duvurmadan çalışan yüz binlerle ifade edılecek sayıda kisinin de oldngunu beUrtelim) eski yasava gore asgari ücretie çalışan bir ücretll yılda 18 bin, eline net 13 bin lira geçen kişi Tarımsal gelirden eski ölçütlere göre vergi alınacak CCMHtTRtTET BtÎROSt ANKARA Zıraı kazançlann vergılendınlmesınde, yeni oran lar belırleninceye değin 1978, 1979 ve 1980 yıllannda uygulanan olçütlenn kullanüacağı açıklanmıştır. Bakanlor Kurulu'nun dün bu konuda aldığı karar zıral kazanc ölculeri yeniden saptanın caya dek yururlükte kalacaktır. 46. Dönem yükümlüleri Mart yerine Temmuz a/ında askere alınacak CCMHURtTE^T BCROSÜ ANKARA MUU Savunma Bakanlığı dün bır açıkiama ya parak, nısan 1981 celbınde Sılâhlı Kuvvetlerm gereksırumı olan meslek ve nıtelıklerdekı yüksek oğrenım goren yukümlulenn lıstesını açıklamıştır. Bu a rada 46 grup olarak askerlığme karar aldıranlann mart başı ye nne temmuzda sılâh altına alınacakları bıldınlmıştır. Müü Savunma Bakanlığının açıitlaınası şoyledrr 1 1076 sayılı yasanın 2338 sayıü. yasa ile değıştınlen 3'ncü maddesının (d) fıkrası gereğmce nısan 1981 celbınde sılah lı kuvvetlerm ıhtıyacı olan mes lek ve vasıüardaki yüksek ogrenim gören yukumluler asağıya çıkarılmıştır. Tabrpler, dış tabıplen, elektronık mühendısı ve yuksek mu hendısler, uçak muhertdıslen ve yuksek muhendısierı, 34 yıllık Polis Eğıtım Enstıtüsü mezunlan, I T U Gemı Inşaatı Fa kultesı mezunlan, Yuksek Deruzcüık Okulu mezunlan, IDM MA Gemı Makınaları Muhendıs len Bolumu mezunlan, ODTü Muhendıshk Fakultesı Inşaat Bolümü Kıyı \e loman Muhen dıslıgı dalı mezunları, MEB kar şıtı tanınan yurtdışındakı fakul telerın gemı ınşaat dalı mezunlan, mesleklerınde doçent ve profesor olanlar. Nısan 1981 celbinde yedek subay adayı olarak silah altına almaeak bu meslek ve vasıllardakı yukümlülenn celp ve sevkleri hakkında aynca duyuru yapılacaktır. 2 2338 sayılı yasanın geçıd 6. maddesı gereğınce 1981 yılı celp donemlenne gore sılah altına alınacak yukumlulerın grup numaralan 2 ocak 1981 ta rıhınde TRT ve basın aracılığı ıle kamuoyuna duyurulmuştu. Ancak, anılan açıkiama yapıldıktan sonra gruplann mevcut larında meydana gelen anormal artışlar nedeni ile silah altına alınacak gruplann celp tarihlenne gore yeniden saptanması zorunlu hale gelmıştır. 3 Yenıden saptanan duruma göre, 1. maddede açıklanan meslek ve vasıflara haız yükümlüler hanç mart 1981 ta rihınde askerlik hızmetlerml 4 ay er olarak yapacak yükümluler aşagıda açıklannuştır. Bu yükumluler 25 şubat • 2 mart 1981 tanhlen arasında askerlik şubelennden evraklarını alacak ve askerlik şubelennden venlecek yol stırelenne gore 2 mart ıle 7 mart tanhlen arasında ter tıp edıldıklen eğıtım merkezJermde hazır olacaklardır. Bunlar. a) 42, 43, 44 ve 45"nci grup olarak askerhklenne karar aldıranlar. b) 14 kasım 1980 tanhıne ka dar askerlik karan aldırtmak ıçın yetkılı mercılere muracaat etmış olan sağlık sınıfı, eczacı \e veterınerler ıle 1950 ve daha yaşlı dogumlu kanşık sınıflardan askerlıklenne karar aldırınış olanlar c ) 31 elam 14 kasıra 1980 ta rıhlen arasında yuksek oğrenım kurumlanndan mezun olmuş sağlık sınıfı, eczacı ve votennerler üe 1950 \e daha yaşlı dogumlu kanşık sınıflardan askerlik karan aldırtmak ıçin 14 aralık 1980 tanhıne kadar jetkılı mercılere muracaat efcrmş olanlardan askerlıklerine karar aldınnış bulıınanlar. 4 1981 yüının cuğer celplerınde 2338 sayılı yasa gereği sı lah altına alınacak gruplann celp tanhlenne gore dağılunı aşağıda olduğu gıbıdır. Ancak, bu bır planlamadır ve kesin çağrı değıldır Bu nedenle yukümlülenn her celp donemınden once kesın çağn duyurusuna gore, şahsı ışlennı düzenlemelen menfaatleri ıcabıdır. a) 46, 47, 48 ve 49"ncu gruplar temmuz • ağustos 1981. b) 50, 51, 52 \e 53'ncu grup lar kasım aralık 1981. c) 54, 55, 56 ve 57"nci gruplar mart nısan 1982 d) 58, 59, 60, 61, 62, 63 ve 64*n cü gruplar temmuz ağustos 1982. e) 65, 66 ve 67"nci gruplar kasım aralık 1982 İ) 68 ve daha sonrakl gruplar mart nısan 1983. 5 Bu duyuru tebliğ mahiyetindedır, duyuruya uymayan yukumluler bakaya ışlemıne tabı tutulacaklardır. Dil bilim açısından Türk Dil Devrimi Prof. Dr. Tahsin YÜCEL Dılımızın ozdeşlemesme karşı cıkanlar, kural koyucu ü Ibılgısmı bılımle korıştırmakta. ışlevı dıi olgulanm saptamak olan dılbılımm varlığından bıle habersız gorunmektedırler Yalnız Türkce değıl, her d'l sureklı bır değışım ıcındedır. Bu degış.m de rıer zaman tsozsel», dolayısıyle bıre/sel kaynaklıdır Bıreylenn getırdıkleri aeğışıklıkler başlangıcta so2 düzeyındedır, bunjn ıcın de dıl düzeyınde br oksamaya yo> acmazlar, toplulukça benımsenerek dıl düzeyınde yer almaları ıse, artık tartışılmaz bır ga cerlık knzandıklannın belırtısıdır. Çünkü bıf dıi konuşan topluluk, onu art zamanlılık ıçmde değıl, eş zamanlıdK ıcmde. bır aızge olarok gorur Bu konuda, tarıhın araya sokulmak ıstenmesı ancak aksaklıklara yol acar Ustelık. tarihl araya sokmak ısteyenter, yolnız dılbılimı değıl. tarıhsel gerceklerl de yadsır gorunmektedırler Dılbılımm konusu konuşmo dılidır önceîıkle Uzlaşmaya karşı çıkkanlarsa, cok sınırlı bır mutlu azınlık dıli olan osmanlıcayı türkcemızın bır evresl gibt göstermek Icın dıdmırler Oyso, mutlu ozınltk bu asalak dıli kekelerken, halkımızın konuştuğu turkce kendi evremınl sürduregelmiştır. Dıl devrımınln temel amacı, türkçenin kendısıne dayalı bir yazı dıll oluşturmak olmuştur. Bu gün, bu amac büyük ölcüde gercekleştml dıkten sonra, dllde düzene, tek biclmlllığe yöneliş olarak tanımlanan ömekseme olgusu etklsinl göstermekte, dıllmıze kanşmış yaboncı blcımler azaldıkca, yabancılıklan daha cok gdze batmakta, bunların da elenmesl yoluna gldılmektedir. Kısacası, dıl devrlmimlz. BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle