28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ARALIK 1981 k ickic MGK iki yasayı kabul etti Cumhuriyet 9 KISA Türkiyeden Polonya'nın askeri (Bastarafı 1. Savfada) du. Kotolik Kilisesi Başpiskoposu Jozef Glemp, halkı sükunete cağırd' İşçiler Gdansk'ta direnişe başladılar ve «Ulusal 6r»w Komifssi» kuruldu. Ursus traktör tabrikası ıle Huto Demir Celik fabrikasırida ı^cMer greve gitti. Askeri Konsey, VValesa'dan grevlerl öniemesni istedı. VValesa reddetti. ABD gıda sevkiyatını dur durdu. Batı'da Poionya aleyhınde gösteriler boşladı. Sovyetler Birliği, durumu Poionya'nın bir «ic sorunu» olarak niteledi 15 orahk salı: Isvec Bilimler Akodemisi. olayların konlı cctışmalara dcnüşıüğünü haber verdi. Grevler yayılıyor. Varşova TV'sl. Katovvi^edeki grev girlşimirin bastırıldığını duyurdu.. Walesa'nn tutuklardığı öne sürüldü. Gdansk kentindeki grevci iş Ci sayısının 17 bini. tüm ülkede direnişe gecen işci sayısının ise 100 bini aşt<ğı biidirildi Kremlin, Jarurelski yönetimine desteğini ilk kez açıkladı. Ba tıda teokiler ve ole/hte gösteriler sürüyor. Reagan «Sovyetlerin Polonya'ya müdaha!esi cok ciddi sonuclar doğurur» dedi. 16 aralık carşamba: Haberleşme baulantıiarı kesik oiduğu icin ülkeden geiiskil' haberler geliyor Günün en onemü çelişmesi ordunun gre"iere mudahaie ettiği yolunda. Fronso Başbakanı Maurov tu'uk'cnanların sayısının 45 b n i buld'jğunu öne sürdü Poionya batıdan ve doğudan vardım istiyor Et karneye bağ;ondı Gnonsi''tak! Lenin tersanesıntie işc'ler, Sendika Ko muta Merkezı Kurdu'ar Batılı aıanslar ülkede karışıklıklar olduğunu söylerlerken Dcğu. durumun sakin olduğunu belirîiyor. Pentagona gore Scvyetierde askeri faaüvet yok. Batı'da protesto gösterileri sürüyor 17 aralık perşembe: Olaylar hızla gelişiyor Katovvlce yakınlarındak; marier bclgesınde cıkan catışmalar 7 kişinin ölümü 40 kodar klşinir de yaralanmasıyla sonuclandı Batıva göre ölu sayısı 60'ı buluvor. Gdansk'toki cctışmaiordo ;.se ycklaşik 350 kişinin yaraianc'ığı kayded'ldi. Bunların yarısı ışcı diğer yarısı da güvenlik görevlis. Katollk Kilisesi, askeri yönetim şddetie eleştirrti Beyoz Saray, «Sovyet müdahalesi, doğubatı ilişküerlnde cldd 1 ve uzur süreli etki yaratacak» dedi. 18 aralık cuma: Catışmalar boşkent Varsova'ya da sıcrodı. Ülkede 16 madend« direnış sürüyor. AP ajansı. Wroclaw'da güven'ik güclerinin 30 işciyi tarayarak öldurdüklertnl öne sürdü. Askeri yönetim. VVolesa'ya, televizyono cıkmaeı icin baskı yapıyor. Yönetim. 1970 Gdansk oiaylannın 11. yıldönümü gösterilerini /asakiıdı Reagan «asker! yönetim» yardım yok» derken, TASS, «Batı Polonya'da kan Ittlyor» biclmlnde yorum yaptı Po lonya qüreş takımı isvec'e ütica etti. 19 rralık cumartesi: Dayanışma vöneticilerin yorgılanmasına başlandı. işci ürretlerıne yuzde 50 zam yapıldı. Norvec radyo su. Katovvice'de 56 madencinin öldürüldüğünü öne sürdJ. öne sürülen diğer bir haber de VValesa'nın kalp krizi gecirdifli yolunda. ABD Dışişlerı Bakanlığı: «Gdansk'ta barlkatlar kuruldu..» 20 aralık pozar: Polonya'nın VVoshlngton Büyükelcisi Spasov/skl ailesiyle birlikte ABD'ye sığındı Spasovvski «Polonya'da halko karşı savaş açılmıştır» dedi. TASS ajansı «Dayanışma provokatörlerininı bir maden'n girişini navaya ucurarak, 1300 işcinin madende mahsur kaidığmı bellrtirken. Batı ojansları, iş Cilerin püvenlik kuvvetlerinin madene saldırmas'nı engellemek ve yönetimi proıesto icin, girişi kendilerinin havaya ucurduklorını kaydettüer 21 aralık pazartesh Askeri yönetimin, Gdansk'ta. bazı dini liderleri tutukladığı. bazılarım da tartaklayıp dövüldüğü öne sü rüldü. 8 bini aşkın işci Katovvıce'öe bir celik kompleksine barikat kurdu. (Bastarafı 1. Sayfada) pandreu hükümetinin rurkiye'ye dönük Yunan politikasında sertleşme ve tırmanmayla yeni bir dön:mi başlattığı söylenebilir Bu yeni politikamn •tnsurlan nelerdır"? Paniieüenik Sosyalist Pariisinin hüyük sayısal ağırhkla iklidara gvçmeşi manevra alanını çenişletniekte ve çofc bo\ntlu bir straıeii uygulamasma olanaklar vernektedir. Hu strateiinin Avrupa'ya Aır.erika'va, ve Üçüncü Dünya'yo yönelik çizgileri Tti'Hye'yi kuşatma amacmda birleşmektedir. Şöyle hi: 1) Atina NATO ve AET gibi örgütlerin bütün olanaklarmdan yararlanmas'na karşın ters bir nolıtika izlemektedir. Papandreu, AET den ve NATO'dan aynl"ia eğilimintie görülmekte ie var ki bu görünüm cltında bu örgütleri Türkıye'ye karşı silah gibı kullarmıak tcktiğini uygulamaktadır 2) Papandreu. ABD'ne karşıt bir propaganda ve siyasayla ihüdara tırmanmıştır. Böylece Yunanisto.n daki Amerikan varhğı ve üsleri konusunda geniş pazarhk gücü kazanmıştır. Bu pazarlık gücünü, Türkiye'ye karşı kullanma amacınriadır. 3) Ortadoğu'ya yönelik siyasetiyle Papandreu İslam ülkeleri arasmda ve Üçüncü Dünyada etkili olabilmekfedir. FKÖ'nün Kıbns'ın çüney kesimiyle yoğun Uiskileri bilinmektedir. Müslüman ülkelerdeki antiAmeri kan egilimlerle PASOK'un politıkası birbirine koşuttur. ABD'nın Körfeze dönüh askeri strateiisini benimsemeyen ve Yunanistan'daki Amerikan üslerini İslam dünyasına karşı kullandırmayacağını açıklayan Papandreu, bu tutumuvla Ortadoğu'da destek sağlamayı amaçlamaktadır. Öörülüyor ki Papandreu (avantajh sayılabilecek) bir genel politika kapsammda • Doğu'ya yayüma strateiisini geli$tirmeye çalışmaktadır Türkiye'yi çok zayıf bir zamanında yakaıad'.ğmı sanmakiadır. Gittikçe sertleşen tırmanma politikasmı örtmek için Yunanistanm Türkiye'den gelen tehdit aU Unda oiduğu temasını sürgit işlemektedir. Son dönemlerde Avrupa'da Türkiye'yi dışlamah yolundaki eğilimlerin yoğunlaşman. Atina'ya tarihsel bir fırsat yakaladığı izlenimini vermektedir. Tarih kitaplan okunduğu zaman görülür ki, Yunamstan hep Batı'yı arkasına alarak Türkiye'ye yönelik hal dırganlığım gündeme getirmiştir ve eyleme geçmiştir. Bu geleneksel siyasanm Papandreu hükümetince de benimsenmiş olmasına şaşdmaz. Ne var ki Atina'mn hesabı şimdiye dek hep yanlış çıhnuştır. Basbakan Bülend Ulusu'nun bu bahımdan uyansını «sinirli komşumuz» un titizlikle değerlendirmesi kendi çıkan için gereklidir. Basbakan Ulusu, Yunanistan'ın Türkiye'ye dönük tırmanma politikasında şu nohtalart saptamiştır: ı) NATO'da Yunan taktiği örgütün temeline ve felsefesune aykındır. 2) İki ülke a^asındaki anlaşmalar «feeyfi» biçimde yorumlanamaz. 3) Emrivakiler yaratılarak ikili sorunlar çözümlenemez. 4) Yunanistan'ın yaklaşımı •benim sımnm bittiği yerde sizinki bojtar» biçimindedir ve bu smırlar tek yanlı saptanmaktadır. S) Kıbrıs müzakereleri Yunanistan aracılığıyla baltalanmaktadv. 8) Atina. Kıbrıs'ta Yunanistan'ın garantör devlet olduğunu yeni hükümet programında ileri sürmüş, ancak bu konuda geç ftalmıştır. 7) Yunanistan. Türkiye'ye karşı bir Haçlı Seferi* oluşturma çabası içındedir. 8) Kibrıs Rum kesimirvde Yunanistan ateş gucünü artıncı yatınmlara girişmiştir. Ankara'mn Yunanistan' daki gelişmeleri özenle iziediği böylece saptanmaktadır. Atina, Türkiye'yi bir zayıf zamanında yakaladığı sanısı üstüne politika geliştirirse Sayın Ulusu'nun belirttiği gibi sonu *hüsrandır.* Türkiye'nin tarihinde en zayıf zamanı 1919'du. O serüvenden Yunanistan kazançh çıkabildi mi? ••• GÖZLEM (Baştaratı 1. Sayfada) Dr. Muammer Aksoy, Istanbul'da Orhan Apaydın ve İ7mir'de de Güney Dinç, son secim'erden güclenerek cı*tılar Bu sonuclar. Ülkemizde «hukuk devletUni savunanlor icin elbette umut ve kıvanc vericidır. Bir üikede «hukuk devleti», devieti oluşturan ötskl koşullarla birükte. yargıcların. savcıların ve avukatların ınsan hak ve özgüriüklerine ve Anayasa' düzer.e ne ölCüde sahip cıktıklorına bağl.dır. Bir hukuk devleti icin yorgıc ve savcıiara bağımsıziık tanınması ve oyrıca baroicnn boğımsıılık icinde güçienmeleri geıekir. Yargıc bağımsızlığını savcıların bağımsiülığından, savcı ve yargıc boğımsızlığınm bGroların cağırrsıziığından oyrı duşünulmemesi gerekir. Bu üc bağımsızlık, aynı bağımsızlıktan kaynoklanmış üc ayrı aoldır. «Yargı bcğımsızlığı», ovrı gibi görünen bu üc brjğımsizlık alamnı kapsayan, bu uc bağımsızlık alanını kucakiayan blr kavram olarak görülmelidir. Yorgı işlerrii, «Iddla» ile başlar, «savunma» ile sürer.«hüküm» ıle noktaianır. Bu aşamalarda, dava dosyası dışındon kaynaklanacak her türlü etkı ve katkı adalet duygusunu zsdeler. Bunun icindir ki, b'j aşamaiarda, savcının bağımsızlığı, avukatın özgürce vs serbestce savunma yapmasıno scvunma makamır.ıtı ozgünüğü de hükmün serbestce ve özgürce oluşmosına /olocar. Bunlcrdan bırinde eksikliK adaiete yabancı o^elere olanck sağlor. Sonucta, bu etki ve katkı, adaiete otumsuz yönde etki yapar. Baroların bağımsızlığı ve avukatlarm özgürce savunma yapmalan, bu nedenle, yaşamsal öneme sahıptır. Avukatın özgürce sovunma yapmadığı, yapamcdığı yerde, Iddıa. doiayısıyla «hukuk», eksiktir... GerceK anlamı ıle «yargılama» olgunlaşmış, amacırıu ulaşmış, yanl tek sözcük ile «tamamlanmış» değildir. Türklye Barolor Birliği'nin ilk Başkanı hocamız Prot. Dr. Fcruk Erem, Parls Baro Başkanı Rousse nin «Biz bütün memleketlerln yerllslyiz. Bütün yüzyılların da coğdışı» sözlerini aktarırken, (eski Yunan'da ve fiıoma'da avukatlık, s: 3) bu evrensel gercegi corpıcı sözlerle dlle getırmış bulunmoktcdır Siyasal çalkontılar geciren ülkelerde yargı bağımsızlıgının ve scvunma hakkının önemi daha da artar. Bu nedenle «hukuk devleti» ıle hukuk devletmin güvenceoi olan yargı bağımsızlığını her zamon sovunmak, hukukcuların vazgecîlmez görevlerı olmciıoır. Yargı güvencesi, demokratik toplumior icin hava gioi, su gibi gereklidır. Bu güvencenin ıc^.'gını, anlamını cok Iyi anlamak, yokluğu ve varhğı arasırdaki sonucları cok iyi algılcmck iyi hukukcu ıle kötü hukjkcuyu ayıraedıci en sağlam ölcüdür. Baroıaro yonelen olcüsuz saldırılorı ve özellikle istanbul Barosu Başkanı Sayın Orhon Apcvdın'a sağ basın tarafından yapılan sistemli ve p!anlı yoyınları, bir de bu acıdan değerlendirmekte yarar vardır. Apayaın'ın kişiliğind9 savunma hokkı saldırıyo uğramış, Apaydın'ın kişilığinde baroların işlevlerine karşı ciKilnııştır. Barolarımızdcki son secımler bu pianlı ve sistemli soldırılora. avukatların hic amo hic kulak asmadığını ortaya koymuştur. Umarız bu sonuclordan böylesine saldınlara göz yuman gazeta yönetlcileri gereken «eğltlci derslerlı c • karırlar. Sağcı olalım, solcu oialım, şöyle ya da böyle düşünelim, bunların bir yerde önemi yoktur. Önemll olan, yirminci yuzyıldo «yorgı bağımsızlığı» gibi demokrasiyi demokrasi yapan kurumları savunmakür. Gerisi inonın boş laftır. Vılbaşı tatiU nedeniyle yurda gelecek işçiler için Merkez BanKasının bazı şubeleri hafta sonlannda da açüt tutulaeak. Mer<ez Bankası Başkan Yardımcısı Tavuz Canevi, işçilerin yoğun olarak yurda ginş yapaeakları Edirne başta olmak üzere tstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri ve Trabzon lle yolboyu üzcrlndekl Merkez Bankası şubelerinden hazılannın hafta Utili dahil 24 saat hizmet vereceklerini açıkladı. Çengelköy Sultanmurat Caddesi Aktan sokakta bir kadm iple asılı olarak bulundu. Polis, üç çocuk annesi Selime Fırfır ın sinir krizi sonucu intihar etmesi olasılığı üzerinde duruyor. önceki gün 13 sıralannda cesedl bulunan kadının toplum polisi Hasan Fırfır'm eşi oiduğu bildirildi. İzmlr re Ege diin de sallandı. Depremin merkez üssnnün Kandilli Rasathanesi'ne 400 kilometre uzaklıkta Eje denizi o'duğu bildirildi. Rasathane yetkilileri «üç günde bizlm sapt*dığımız 45 deprem oldu» dediler. Saat 16.55'teki deprem fzmir, Edremit ve Çanakkalede hissedildi. Nakdi Tazminat Yasasının kapsamı genişletildi ANKAR.\ (Cumhuriyet Büro. su) MGK iki yasa değişıkliğini kabul etti. Kabul edilen değişiklikle nakdi tazminat yasasının kapsamı genişletildi. Yeni hukumler getiren yasanın kapsamı geniş'eten maddesi şöyle: «Kaçakçılığın men. taldp ve trhkiki maksadıyla rnayınlanmış sahalann temizlenmesinde görev alanlardan bu eörevleri esnasında ölen. sakatlanan ve yaraİEnanlar. çövenlik ve asayisl ihlal eden rylemjer nedeniyle yakalanan. eözaltına alır.an, tutuklanan veya hükümlü bulunanlann muayene ve tedavüen ile eörevlendirilen sajlık personeünden, bu gürevlerinden dolayı (çörevleri sonr ermiş olsa bile) öldiirülen, saknf.lanan ve yaralananlara nakdi tazminat verilir.» Kamıı veya özel knnüuşlara ait s:ratejik deŞeri haiz her türiü yer ve tesisVrtn çerçeve«•inde özel gilven'ik bölçeleri kurmaya Bakanlar Kurulunu yetkili kılan yasa değişlkligi de MGK'ce kabul edi'.di. Yasa yabancıların tasınmaz mal edlrımslerini ve kiralamalarını kısıtlıyor. Politikada Sorunlar (Baştarafı 3. Saytado <aygısı icinae blr noktodan sonra «sebepnetice» itişkisıni unutup «canım bu grevlerln da sırosı mıydı?..» diye düşünme eğilimıne girer. Radyo ve televizyon üzerinde tekel schibı oian yönetim de konuyu vorgücü lle işleverek ekonomik cöküntünün tek nedeni olarak grevleri gosteriyot, Dayanışmayı toplumun temeline dinomit kcyan yıkıcı bir örgüt olarok tonımlıyordu. Ve Doyanışma sinirlenmeye başladı Rcıdıkaller orasında artık yitirilecek zaman kalmadığı, kesin catışmanın kaçınılrnaz oiduğu görüşu ağır basıyordu Merkez Komitesinde de sertlik yanlnarımn gcrüşC egemen olmuştu iki rakibin de «nihai karşıloşmo» icin kılıclarını bilediklerı bu ortamda serinkonlılığını yltirip. yanlış yapan iaraf darbeyi yiyecekti. Dayanışmo, bu yonlışı Radom ve Gdansk toplantılorndo ycparak, yönetime harekeîe gecmek için oeklediği fırsatı verdi. (Bastarafı 1. Sayfada) madığı kor.usunda iıerhangi bir açıklama yapılmadı. Bir baska rahip, Sovyet sımnndan ülke içine Poionya askeri üniformaları giyen ve Lehçe konuşan Sovyet askerlerinin girdiğini bildirdi. PolonyaU rahipler hapisanelerdekl hükümlülerln salıverildiklerini ve bu klşilerin beyaz oazıbentleri ile «püvenlik güçlerine ysrdımcı olduklanm» söylediler. TUTUKLAMALAR 8 bini askın isci bir a.a.'ya göre tutuklananlardan çofunun Kuzey Dogu Polonya'da Sovyet smın yakınındaki Mazurian bölgesinde kurulan geniş kamplara auldıklan da öne sürüldü. Baskent Varşova'da tutuklanan çok sayıda aydın ve Dayanısma üyesinln ise önce Bialoleka'da hapKedildikJeri ancak bir çoğunun daha sonra cezaevindeki kötü koşul^r yüzünden baska yerlere nakledildıkleri belirlıldi. Viyana'ya uJasan haberlere göre, hücreleıde sıcaklık donma derecesine düstü. Amerikan AP Ajansı'nm Bonn çıkışlı haberine göre, ülkede tutuklananlar arasında Polonyalı ünlü film yönetmeni Andrzej Wajda da bulunuyor. Pederal Almanya ZDF televiz yonunun, kimlikleri açıklanmayan yetkililere dayanarak verdigi haberde, Wajda'nın, Polonya'lı yöneticilerin bir bildlri yi imzalaması yolundakl isteklerini reddettiğinden dolayı tutuklandıgı yer aldı. tmzalanması ıstenen bildiride. Wajda'nın «karşı devrime» karşı alınan önlemleri desteklemesi öngörülüyor. VV'ajda bilindigi gibi, bu yü Cannes Film Festivali'nde, Bagunsız Dayanışmfl Hareketi'ni konu alan «Demlrden Adam» filmiyle en büyük ödülU kazanmışü. Poionya askeri yetküilerl lle lşbırligi yapmayı reddeden Dayaruşma Sendikası lideri Lech Walesa'nın ise bulunduğu yerin açıklıga kavusması uzerine göz hapsinde tutulduğu Varşova yalanındaki viila'dan baska yere nakledildiği bildiriliyor. Sendika kaynaklarma gö re, Walesa Varşova'daki Genelkurmay Baskanlıgı bınasına g o türüldü. Sovyetler Birliği'nin TASS Ajansı dün yayınladıgı bir yorumda Katowice kentindeki bir çelik kompleksinde, sıkıybnetime aleyhtar 8 bini askın işçinin barikat kurduklarını bildirdi. İşçiler, güvenlik kuvvetleri komplekse yaklaştıklan takdirde fınnlan havaya uçurma tehdidinde bulundular. TASS Ajansı önceki gün de aynı bölgede bir kömür madeninde 1300 işçinin «Sabotajcı ve karşı devrimcilerin» maden girişlerinden birini havaya uçurmaları üzerine, yeraltında mah. sur kaldıklarını «sabotajcılann> ikinci ve son girişi de havaya uçurma tehdidinde bulunduklarını duyurmuştu. Amerikan AP Ajansına göre TASS'ın son iki gün içınde yayınladığı bu ikinci yorum, ülkenin bu en büyük sanayi bölgesinde direnişlerin tüm şid detiyle sürdüğünü gösteriyor. a.a.'nm Viyana çıkıslı haberine göre Gdansk'ta sayılan be lirlenemeyen işçiler, asetilen tanklannın bulunduğu bir bina yı işgal altında tutuyorlar. Askeri yönetim ise dün yaptığı açıkiamada Katowiçe yakır.larmdaki Zıemovit kömür madeninde kendi kendilerini mahsur bırakan işçilerin sayısmın 2869 olduğunu ve bunlara yeni katılmaiar olabileceğini açıkladı. Radyo ajnı bölgedeki Praist Maden Ocağı'nda 1742 kişinin grev başlattıgını da bildirdi. Beyaz Saray'dan yapılan bir baska açıkiamada da Silezya bölgesindeld 20 madende grev oiduğu kaydedildi. Varşova Radyosu, tüm işçilere seslenerek grevden vazgeçmelerini ve yeraltından çıkmalarını istedi. VVALDHEtM «İTİDAL» TAVSİYE ETTt BMIn yıl sonunda görevi so na erecek olan Genel Sekreteri Kurt Waldheim New York' da dün düzenlediği bir basm toplantısında, Poionya konusuna değinerek taraflara «itidal» tavsiye etti. Waldheim Poionya sorununun, 1962 Küba fuzeler sorunundan bu yana dünyanın karçılaştığı en önemli sorun olduğunu söyledi. Amerikan, DOK Işçileri Sen dikası ABD ile Poionya arasmda sefer yapacak gemilerin yükleme ve boşaltma işlemleri ni yapmama karan aldı. Sendika Başkanı boykot karannın hemen uygulamaya ko nacağmı duyurdu. Sovyet (Bastarafı 1. Savfada) lonya'da bir iç savaş çıkması halinde, böyle bir gelişmenin Sovyet ordularım duruma mü dahale etmek zorunda bırakmasından korktuklarmı belirttiler. Komünıst Partı Kaynakları, Sovjet liderlerinin, Polonya'da yer yer meydana gelen işçi dırenişleri ve çatışmaiara ragmen, sıkıyönetim üzerinden geçen bir liafta sonucunda. Poionya ordusunun sorunun üstesinden geleceğine inandıklarını ve bu nedenle şu anda Polonya'ya pkeri bir müdahalenin söz kuı.usu olmadığını bildirdiler. Adımn açıklanmasını istemeyen bir kaynak, «efer Polonyahlar yılbaşmı barı» içinde geçirirlerse, müdahaleye gerek kalmayacağuu sanıyoru» dedi. Diğer bir kaynak da, Kremlin'in Polonya'da daha lazla kan dökülecefini tahmin ettiğini belirtti ve «Dayanışma lider lerinln tutuklanmasından sonra İşçilerin büyük bir direnişe geçmelerinl bekliyorduk. Böyle bir gelişmenin olmaması bizl sevindirdi» dedi. Parti kaynakian, Kremlln'in şu anda Polonya'ya askeri mü dahaleyi gerekli görmediğini ancak Poionya ordusunun kontrolü elinden kaçırmasj halinde ülkeye girmek Uzere Sovyet birliklerinin sınırda haar bekletUdiklerini bildiriyorlar. Bir Sovyet yetkilisı, «şu md» Polonya'nın geleceği çiftçtlerin elinde bulunmaktadır. Ton larca gıd» ürününün üzerine oturmuş olan çiftçiler ülkede serbest paıar sisteminin uygulanmaya başUyacağını ve ellerindeki yiyecekleri daha yüksek fiyattan satabileceklerini umuyorlardt. Şimdi, yiyecekleri hükiimete satmak zornnda olduklarını anlamalan cerekiyor. Bu sayede ülkede durumun kötfiye gitmesi önlenmiş olacaktır» dedi. Poîonya'daki kilise kaynaklan, tllkede sıkıyönetim ilamndan bu yana tutuklananlardan yalnızca 1000 kadarırun adlarını saptadıklarau bildirdüer ve toplam tutuklu sayısuun yaklaşık 40 bin olduğunu söylediler. YÖK un tüm üyeleri (Basteratı 1. Sayfada) yellöina getırilen ögretim üyeleri şunlar: Prof. Gürot Ataman (Hocettepe Üniver8't6Si öğretim uyesı), Prof. Ne»et Bılaloğlu (AİTİA Tıp Fokülteri, Dekonı), Prof. Serv«t Billr lAnadolu Üniverstesi eski Rektörü). Prof. Neşet Coğata/ (Selcuk Unıvers • tesl Rektörjl. Prof. ihton Doğ ramacı (Hacettepe Üniverslte8İ eskl Rektörü). Prof. Doflon Karan (Hocettepe Ünlversitesi eskl Rektörü. Prof. Kamal Kar han (Ege O.ılversltesl Makino Fakültest e8Kİ Dekanı). Devlet Boşkanı'nca YÖK üyehğine sec'len Prof. Karan ve Prof. Karhan Danışma Mec llsl üyellklerınden tstıfa ettiler. Boşolan iki uyeük icin yeni isimler MGK tarafından önümüzdekl cünlerde belirlenecek. Bakanlar Ku.ulu'nca YÖK üveliğine secilenler ise şöyle: Vahap Aşlroğlu (Emekli Büyükelci), Şeflk Erensu (Emekli Korgeneral eskı ODTÜ Rektörü) Muhlls Fer (Başbakanlık eskl Müste^or,). Vecdl Gönül (Merkez Vo'isi), Ziya Kayra (Merkez Baikosı eski Başkonı), Mustafa Yuluğ (Maliyeci). YÖK üyelıujne Genelkurmov Başkonlığınca Korg«n«ral Tev hlt Kural, Mılll Eğitım Bokonlığı'nca da Aydoğan Atoünal ve Hoyrettın Utkonlar getirildi. Üniversiteierarası Kurul'un Yüksek öğre'im Kurulu'na sec tlklerl de şoyleProf. Mahır BOyükpamukcu (Ankara Üniversltesl öğretim üvesl). Prof. Haldun Gürman (Boğazici Ünlversitesi öğretim üyesi), Prof. Selahottln Gürtürk (Ankara Üniversitesi öğretim üyesi) Prof. Eyyup Hızalan (Anka.o Ünlversitesl öğretim üyesi). Prof. Yaşar Önen (Hacettepe üniversitesi öğretim üyîsl) Prof. Toh«in özgüç (Ankara Ünlversitesi es kl Rektörü). Rauf Saygun (İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi), Prof. Besim Tanye) (Ege Ünlversitesi öğretim üyesi). Bu atamakjrdan sonra YÖK fillen oluştu. Bir ülkede (Baştarafı Spor Sayfasında) düşt Oysa, gerekli temel bılgilerı tam olarak almış, en ıyi anrr°*>orlenn ellnde vetişmıs bir çocuktan tam kapasıtesi ne kadarsa o Kadar venm alırsınız. Biz, 1213 yaşında boksör olacak çocukları aynı zsmanda pedagojik ve psikolojik kontroldan da geçirlriz. Bunun nedeni boksör olacak sporcudan tam verimi alabilmektir. Bugün bu yöntem Yugoslavya, Romanya. Demokratik Alrnanya ve Sovyetler Birligi'nde uyeulanmaktadır. Avrupa ve Amerika bokslan arasındaki temel ayniıklan bir de siz açıklar mısınız KALİMLLİN Amerika ve Küba boksunun en büyük özel liği hareketli olmanın getirdigi büyük enerjidir. Amerikaü ve Kübaü boksörler bu enerjilerini saklayabilmekte ve son darbeyi üçüncü raundda da vurabilmektedlrlerAmenkah ve Asyalı boksörler, tuziı ve hareketlı boksu seviyor, yapıyorlar. Bizim de, bu stile karşı çok iyi bir sulle hazırlanmamız gerekmektedir. Fizikman ve psikolojik olarak kendlmizi çok iyi hazırlamalıyız. Boksörlerimizl de çok iyi eğit meliyiz. Bir boksörün teknik olarak kendlni çok iyi hazırlaması, boksun tüm inceliklerini en az antrenörü kadar bilmesi gerekmektedir. Antrenör, boksöriine yakın, orta ve uzak diz tanzlan (yumnığun erişebilecegi uzaklık) en ıyi şekilde ver melidir. Işte boksörlerırniz bu niteliklere sahip oldugunda Amerika ve Küba boksunun üstünlügü sona erecektir. Artık boksörlerimizi ters gardlı bile olsa düze çevirmeye ve bunlara güçlü sol yumruklar atmayı öğ retmeye çalışıyoruz. Düz gardlı olsun, ters gardlı olsun tüm boksörler güçlü sol yumruklar atabilmelidir. Sayın Restout, Ankara'da ve Romanya'da izlediğmiz Türk boksunu nasü buldunuz?.. RESTOUT Türk boksunun dış görünüşü bugün için çok iyi. Ancak, sizlerden ögrendigime göre, ülkeniz boksta bir takım alt yapı eksikükleri ile kar şı karşıya. Bugün, alt yapısı olmayan spor yoktur. E*er bir ülkede alt yapı olçnaksızın spor yapüıyorsa, o ülkede spor tesadüfen yapılıyor demektir. Ve dünyada hic bir ülke artık sporunu tesadüflere bırakmamaktadır. Dünyada spor olgusu tüm sosyoekonomik para^netrelerle birlikte ele alınmaka ve spor bir propaganda aracı olarak ka bul edilmektedir. KALÎMULİN Baştan beri anlatmaya calışjyorum: EHinyada boks artık 1213 yaşlannda başhyor. Oysa sizde bunu başlatacak ne alt yapı var, ne de gerekli eğitimci. Bütün bunlar olmadan boksta basan istemek, peygamberlerden tnucize beklemek ve metafiziğe inanmakla e$ degerdir. Bu da mümkün değüdir. Sornn slzce nasıl cözümlenebHlr? KALtMUI.İN Türkiye'de bugun var olan çarpıklık çözümlenmeden bu sorun da çösümlenemez.. Spor, komple sistemin sadece bir böiümüdür. Bütün dtiMİmeden bölümün dü »elmesini beklemek de saçma olur. Bir banker nasıl (Bastarafı 1. Sayfadı) n var. «Banker dJlinden» birkac örnek: Tüm ödemeler devam ediyor, ancak işlemleri banker degil. personel yapıyorsa: «tsler kötü eidlyor.» Vadesi gelen faiön ödenmesi eeçikivorsa: «mndinin para«ı tehlikede.» Faiz almak için bankerde sıra bekleyenlere mudi olduğunu sövieyen bir kişi, «arkadaşlar ben de sJzin Rİbi mudiyim, balan bankerimiz öderne ıriiçlüğfi çekiyor, gelin faizlerimlzi 15 gfin sonra alalım» diyorsa: «Banker battı batıyor.» Bankerin bürosunda avukatlar dolaşıyorsa «Bankcrlerin mallanna hacis geldij» «Veya: Alo saygüar Sayın Genel Müdürüm. Bu ne biçim şube? Bak mudim kapılara yıgıldı herkes faizini çekmek istiyor. Ne zaman dedinizî Yarm mı? Tamam Saym Genel MUdürüm yann ögleye kadar şubenize para yolluyorsunuz.» Bu konusmaya tanık olan mudiler: «Bankerin vize almak nzere Alman Büyükelçillğine başvurdufunn» anlamalıdır. Mudi faizini almak Uzere bankere gittiginde kapıda bankerin şekerinin yükseldiği ya da akut koroner yetmezliği başladığına iliskin bir mesaj bulur sa: «Banker kaçmı?tır.» PARA NASIL KURTARILIR? Bu araştırma sırasında mevduatmı yatırdığı piyasa bankeri batınca mudilerin tasarruflannı nasıl kurtarabileceklerinin yollan da incelendi. Araştırma su sonuçlan verdi: A Bir piyasa bankerinin son günlerde ortalıkta az gözuktüğünü öğrenir öğrenmez mudinin yapacagı ilk iş, rJ^sei' düzeyde bir kamu görevlisi bularak bankere gidip parasmı kurtarmaya çalışmahdır. A Piyasa bankerleri işlemlerini yapaıken senet ve çek vermektedir. Çek ana para için, senet ise, faizler için verilmektedir. Riziko olayı başlamadan önce mudi ana parayı talep edip alamayınca Uzerindeki tarüıe bakmaksızm çekl bantea şubesine götürerek karşılığuıı istemelidir. Çekin karşıhğımn olmadıgı görülünce çekin arkasına «karşıü|ı yoktnr» kasesi vurdurulmalıdır. A Karsılıksız çek ve faiz senetleri avukata verilip, banksrin nesl var, nesi yok saptanmalıdır. Bankerin arabasmm. evinin üzerine tapulu olup oımadıftı tesbit edilmelidir. # Bu tesDitlerden sonra Avukat Savcılığa basvurup ihtiyatî haciz karan aldırır. Mudiye bu rada düşen is talep ettiği paranm yüzde 15'i kadarnu teminat olarak yatırmaktır. Haciz işlemine başlanabilir. YAPAC4K ŞEY YOK Aneak bazı durumlarda mudinin yapacagı hiçbir şey yoktur. ömefin Banker Piyale kao maden uzun bir süre önce ortagı Rözüken Akın ve Ismail Tongur adlı kardeslerinl azlederek onlan sorumluluktan kur tardı. Mallarım da başkalanna devrederek haciz edümesmi ön!edi. Genel Koordinatörü Kemal Esti ise, elindeki çeklerle bankerin kendisini dolandırdığım kanıtlayarak sorumluluktan kurtarabilir. Bankar Piyale nin Genel Koordinatörü Esti ile Cumhuriyet muhabiri arasmda şu konusma geçti: Yazmayın beni. Banker Hyale'nin doğuşundan, bugüne kadar size bil)ti veririm. tnce teferrnatmı anlatınm. önee insanlan tehdit etmemeyi ögrenmelisiniz. Durumum kotüydü o zaman. 4 eündür insanlarla uğras tım, daha enteresan haberler veririm size. Siz yeterince enteresansınız. Müsaade edln fpkfynrı orada törüselim, beni yanhş anlı. yorsinraz. Siz kâğıt üzerinde ortak değilsiniz. ama Piyale ile fiilen ortak oldugunuzu biliyorum. Değilim ortak. 4 gün büyük jrerjrinlikte, şeyde yaşadım, sizt Jardıysam öxür dillyorum. Zaytf anımda oldu. Daha önce hatırlı çe^Telerin dostunuz olduğunu ve yazı yazdırma^'acağınızı söylemistiniz. Zayıf mı güçlü mü olduğunuza karar verin. Benim klmsem yok efendlm. Kimsem yok diyorsunuz. Su anda beni 17 64 58 numaradan anyorsunuz. Eşiniz bana bu telefonun Necati Okyay'ın olduğunu söyledi, Necati Okyay sizin kaçan banker patronunuza ilk hacizi koydurarak parasmı kurtarma şansı en fazla olan mudisi defil mi? Efendim onlar ortak calıfiyordu. Pfvale srerçekten Necati bevden nakit para almıştı. Siz de nakit para verdiğinizi söylüyorsunuz, siz neden kurtaramadınoz? Benim Piyale'de param yok. Sizlnle daha önce yaptığim söyleşide 10 milyommuzu Pivale'nin kacırdıgmı söyledıniz. Bu sövleşi tutanak halindedir. Size dostluk elini uzatıyorum. Cok tesekkür ederim. OTNAMAK» Piyale'nin Genel Koordinatörü Kemal Esti, gerek Piyale'nin rnudileri, gerekse de adli makamlarca halen aranıyor. An cak Maliye Bakanı Kaya Erdem'in de açıkladığı ?ibi. «milletimiz kumar oynadığmda» oaralarını \ntiren mudiler için sonur dp*ismevecak E»pr mudilerin aklından «devlet bizim kumar ovnamamıza nasıl izin verdi?» dive bir soru geçiyor"ça, Maliye Bakanı'nin aklından da şu soru geçebüir: Paramzı yatırırken bana mı sordunuz?. BlTTt MİUI PİYANGO YILBASI ÇEKİLİŞİNDI DEV ... ve yüzlerce kişiye de! Kiralık Daire Nişantaşnda Topoğacı'nda kiralık daire. T*l.: 72 73 55
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle