18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 10 10 KASIM 19S1 TARIHSEL BİR BELGE ÜÇÜNCÜ TOPLANMA Açılma saati: 17.15 ORDU VE DİL DEVRİ SUNUS İkincı Türk Dili Kurultayı 18 ağustos 1934 cumartesi günü scıat 14'te Dolmabahçe Sarayı'nda açıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürh Kurultay m açılı.şında ve bütün toplar.tılarda bulurdu. Kurultay altı gün sürdü 23 ağustos persembe giınü saat 15 20de ışlerini bıtırerek dagıldı. İstiklâl Marşı üe açılan iODlait'da dcha sonra Kurultay Marşı soylendi Türk Dıh Tetkık Cemıyeti F.eisı ve Maarif Vekilı Abidm Bey'ın açış konuşmasmdan sonra Kurultay Baş'îam Secimi yapıldı. TDTC (Turk Dıü Tetkıh CemiyetO Genel Sekretsn Ibrahım Necmı'mn (Dılmen) önerısivle Kâzım Paşa btzskanhğa seçildi Ancak 22 ağustos 1934 günü saat 17.15'te açılan üçuncü oturumda Harp Akademisi Kumandanı All Fuat Paşanın yaptığı konuşma gunumüze ısık tutacak tarıhsel bir belge olarak tutanaklara geçti. Atatürk'un hazır bulunduğu oturumda General Ali Fuat Erden, Ulu Önderin direktifleriyle hazırladığı konuşmasında Sılahh Kuvvetlerin dil devrimmdekı görev ve ışlevini. çalışma duzenlerıyle birlikte ilk çalışmalarm urünlerını sergılemıştı Ulusal kultürde er. etkin devrımlerden bırısi olarak gelışen dil devrimının ordu ve halk kailarında gerçekleşmesi ve yaşamda yerını bulması için gerekli yöntemler 1934'te İkincı Dil Kurultayı'nda safitanmıştı. Gazetemiz bu tarihsel belgesi (çok kuçuk bır bölumünü kısaltarak) hamuoyuna sunmaktodır Boylece lıalk ve ordu kesimınde dil devrimının anlamı daha behrgınleşecek ve birçok tartışma son bulacaknr kanısındayız. A!i Fuat Erden kimdir? Turk Generali ve harp tarıhi yazarıdır 1883 yılında Istanbul'da doğdu Belgrad'dan geler bır Turk a 'esındendır "900'de Kara Muhendısanesıni, 1903'de Harp Akademısıni b.tırdı. Yemen'dekı bırhk ve karargâhlarda, Balkon Savaşında Uçuncu Kolordu Kurmaylığındo ve Porıs Askeri Ataseiğı'nde bulundt Bırıncı Dünya Savaşında Sur.ye'de. Dorduncü Orau Kurrnovl.ğ\ ve Baskanlıöında çalıştı 1916 do al'oay o!ou Daha sonra Sek.zınc: Koıordu Komutan vekıllığı voptı ve 1927'de İs;anbu r dT Harp Tanhı Caıresı'ne atcndı 1926'da tuğrc nerol oldu Scnra Kolordu ve Harp Akcdsmı fan Komutonlıkları yaptı. 1947'de orgenerall'ğe yükseldı. Osmanlı. A'man ve Avusîurya nışar ve madalyakırı aldı 1957 yılında öldü YAPITLARI: Rus Japon Harb', Ostnanlı Rus Seferı, Parıs'îen Tıh Sahrasına 187/ 1878 Osmanlı Rus Harbının Plevnenın SukOlundan Sonrckı Neîıcei Kat.ye Devres nde Sülevman Paşa Ordusu'nun Balkanlardaki Harekâtı. Başkan Kâzım Paşa Hz. Yazganlar İsmail Müştak, Refik Ahmet Beyler BAŞKAN BAŞLIYORUZ. SÖZ HARP AKADEMİSÎ KUMANDANI FUAT PASANINDIR. Askerlik IstılaMan Hakkında Bir Hitabe : Fuat Paşa (Harp Akadermsı Kumandam) ülu Başbuğuiinuz, Hanımlar, Beyler, Askeri ıstılahların oz Türkçeye çevrümesi, özleştırilmesi içın Ordunun ikı yıl ıçmde nasıl çalıştı£İnı, ne yaptığını yüksek Kurultaya arzedcceğırn. I tnfcılâptan önce: îstıklal savası bıter bıtmez, dünya savasımn ve istıklâl savaşının tecrübelerine göre yenı talimnamelenmızm vazılmasına baslanmıştı. Bu talımatnameler açık, kolay ve olabildiği kadar sade bir dil ile yazıldjğı gıbı en başlı ıstılahların CÎ Türkçe karşıhklannın bulunmasına da glrisiîmıştı: 1924 1932 yıllan içınde basılan Talimnamelerımize bırkaç vüz kadar Türkçe ıstüah gırdı ve bunlann Osmanlıca karşılıklan atıldı; bir kaçını sayayım: OSMANLICA Nızamıharp Vazulceyş Cüzütam Tahaşsüt Ikamet tnkîsaml asakir Pişdar Pişdar plşdan Caniptar Dümdar Muhasara îhata SerköprU TÜRKÇE Kuruluş Konuş Bırlık Yıgınak Konma Bolrnn öncü Öncü öncüsü Yancı Artçı Sanna Kuşatrna Köprü başı OSMANIICA Projektör Helyosta Mahluz mahal Himaye Tahaffuz Tarassut Nümayiş Tebhğ ve isal Sürati iptıdaıye Sütre Setir İntişar îşgal TÜRKÇE Işüdak Pırıldak Sığınak Koruma Korunma Gözetleme Gösterlş maştınna îlkhız örtü Örtme Dagılma Oyalama Gsneral Ali Fuat Erden II Dil inJolâbına ihtiyacımnın askerHk bakmundan sebepleri: Bütün Askerlik ıstılahlannı Türkçeleştırmek, asker dilınl öz Turkçe yapmak Ordunun gerçek bir ıhtiyacı ıdı. Her mutlu inkılâbımız gfbi Ulu Başbuçumnzun yaptaçı dll lnkılâbı ordunun bu ihtivacını fevkalâde tatmin ettl ve askerlik bilim ve bilçimiz için yeni ufuklar açtı. Bu ihtıyacın sebepleri şunlardır: 1) Çoğu Arapça olan Osmanlıca ıstılahlar lhüyaca yetmiyordu; Almanca ve Fransızcada aralarında mana aynlıklan bulunan ıstılahlar, Osmanlıcada bır sözle soylenmıştlr. Buna birkaç ömek sayayım: Oüensıve Angnff Vorstoss Luftlage Wetterlage Absicht Zweck Aufsaba Auftrag UnfassTing Em schliss^ıng Erkundunç Aufklarun» Be^vegTingsfreıheıt Hardh'iıgsîreiheit Armö Heer Taarrua Hava hal ve vazıyeti Maksat Vazife Kuşatma Keşlf Hareket serbestbgi Ordu Defensive Verteidigung Abvvehr Er.tfernung Abstand Reıchweıte Etappe Anschluss Verbindung Kampf Geîecht Scheınkampfe Besetzung Obserte Heersleitung Krıess'.eıtung Oparatıon Eewegungen MUdafaa Mesafe Menzil Irtibat Muharebe + e«ral oldu»u kadar (tayyare) de askert bir ıstılahhr. Lâldn (tank) valnız askerler tarafından kullanıldığından bunun esaslı teferruatı askeri ıstılahlar arasına girditi halde tayyarenîn teîemıatı bu sırava giremez. Çünkii tayvarenin teferruatı sivil tay%arecilikte de geçmektedlr. Fakat av veva bombardıman taryarelerinde bulunan ve sivil tayyarelenle bulunmıvan parçalar da askeri ıstîlah sayümalıdır. Bir tabirin askerî ıstılah olup o!mad:eı:ıdan şüphe ediürse o tabir askeri ıstılah olarak knbul edilecektir. «Muh3bere ve nakil vasıtalannm teferruatı Türk DIÜ Tetkik Cemivetinin husnsî ıstılah bölükleri tarafmrian kararlastınlıca^ından. bunlardan vazgeçilecektir; ralnız bun!ardan askPrlürte ehemmiyet kazanan ve askerlere öğretme sırasında çok geçenler Hedef; iilkümüz olan öz Türkçedir: bu hedcfe mutlaka varacağız. Eugüne kadarki venmlenmiz şudun Aynlmış ve kararlaşmış olan ıstılahların hepsi Orduda (hava dahıl) Donanmada (*) 8,000 kadar 2,500 Bu ıstılahlardan öztürkce karsıuğı bulunanlar 2500 1000 Başkumandanlüc Harekat POLİTİKA Universite VE ÖTESİ Reformu Mehmed KemaJ uksek öğrenim kurumlammz medrese olmaktan kurtulup universıte olmaya yönelırken çok aşamalar geçirmiştir. Üniversıtelenmiz içm bitıp tükenmeyen karsüıklı yakınmalar ojmuş; heps:nden de bır çâzuın bulunarak çıkılmıştır. İlk unıversite reformu, Atatürk'un buyruğu ile genç Mılli Eğitim Bakanı Reşıt Galip ehnde gerçekleştırilmiştir Nazı Almanya'smdan kaçan değerh bılun adamlan bu donemde üniversıteye alınmışlar, eskı ögreüm üyeleri bu dönemde tasfiye edılmişlerdır. Genç yaşta Ckırkmda) ölen Milli Eğıtım Bakanı Reşit Galip'm hazın bır öyküsü vardır. Kısa bır süre Bakanlıkta kalmış, kısa bir sürede gerekli reformu gerçekleştırmiş, hemen ardınd&n genç yaşta ölmuştür. Bıze, yaşammı ulusal Kurtuluş Savaşı 6Urecinde verdiği kavgaya inanan bir devrtmcirıin öyküsunü aıüatmak kahyor Atatürk'un Turkocaklan savaşunında elinden tutarak Mechs'e soktuğu devrimci, bir gun onun sofrasmda ona ateşli sözler söyleme atılganlığını gosterir Mıili Egıtım Bakanını şefıne şikâyet eder. Eski Bakan Atatürk'un öğrencıliğinde hocasıdır. Ankara Halkevinde temsiller verilmektedir. Bu temsillerde kız öğrenciler de görev alacaktır. Ancak, Milll EJritim Bakanı (Esat Bey) buna izin vermemektedır. Reşit Galip sofrada, biraz toyca bir uslupla, bunu dıle getirmek ıster. Atatürk, Merak etmeyin. hepsı duzelecek » diye yatıştınr. İçkinın dozunu biraz fazla kaçırmış olan Reşit Galip'e bu yetmez: 'Kabahat hep sızde... Hocam diye cahılleri başımıza koydunuz.* 'Sizi bir kez daha sabır ve sükuna çağmnm.' *Kabahat sizde...' *Sız böyle konuşmakta devam ederseniz. ben size muhatap olamamakta mazurum.» *Beni kovuyor musunuz'* Burası mületin malvdır. AUah da gelse, beni buradan )zovamaz • Olaya tanıklık eden, Hasan Cemil Çambel'ln gözlemi şöyledır: *Çanakkale denizlerini İngıUz armadasına mezar eden, Yunanhlan denize döken. Sevr tutsakhk antlaşmasını parçalayan, emperyalizmi dize getiren ..» koltuğunu itti ve yarah bir aslan gibi ayağa kalkti: «O kalde, ben buradan giderim.» Sofrada olanlar ve sonradan bu olayı duyanlar, Atatürk'un çok sevdiği Reşit Galip'i gözden çıkardığım sandılar. Öyl« olmadı. Bir süre sonra Esat Bey Milli Eğitim Bakanlığı'ndan aynldı ve yerine Reşit Galip getirildi. Genç devnmci. kolları 6ivayarak universite reformunu gerçekleştirme çalışmalarına yirişti. Nasıl bir universite oluşturdu. na yaptı, bunlann hiç binni tartışmayacağız. Ancak, universiteden eski iafahlan temizledi, yeni bir universite doğdu. Fakat bu arada genç Milli Eğitim Bakanı'nın toyluktan mı, aşın bencillikten mi gelen bir h&ta daha işledieini gcrüyoruz. Bunu da gunlerin ateşli bir 'maarifçisi* olan eski Milli Eğitim Bakanlanndan Hasan Ali Yücel'den öğrenelim'Reşit Galip ateşle oynuyordu. Çıkarlan tehîikeye girnüş bılimcıler, politıkacıhğm en çirkin biçimi olan politikada destek arama yöntemine başvurdular. Gerçek poliîika adamları çıplak güreşirlerken bunlar fövolye zırhına büründuler. Reşit Galip böyle bır oyuna geldi. Ona Üniversitede «Devrim kursusünde» profesörlük verdiler. Kabui etti. Ancak Atatürk'e danışmadan böyle bir görevi kabul ettiği için görevinden ayrılmak zorunda kaldi.» Dedikodular büyümuştü Üniversitede, kısa bir 6ürede tasfiye hareketine girişen Bakan, bir süre sonra kendi Bakanlıktan tasfiy» edıldi. O sırada bir deniz kazası geçirmiş, bindigi motor batmış. çocruklan ile birlikte denizden kurUrıîmıştı. Bu olay bahane edilerek, sajrhgı elvermediği gerekçesiyle istifa etmek zorunda kaldı. Y En çok, şu son tablrler göze çaıpar: (Sevkulceyş harekâtı) demek olan (Operation) ile (Hareketler = Yuruyüs hareketleri) demek olan (Bewegungen) sozleri arasmda anlayıçça büvul: bir ayruık vardır; ancak, Osmanlıcada ikisi de (Harekât) diye söylenır. 2) Askerlik dzde ve sozde enerıi ister. Enerjl ise daha çok Türk dılınde vardır. Türk dalı, keskın, sert ve enerjik bir dildır. Yani tam asker dilidır; emır ve kıunanda dılidir. Türk dılmın bu kadar üsrünlüğıı varksn askerlik tabir v« ıslahatlanmızın yabancı sözlerden yapılması Iftyık mıdır? 3) Siîah, vasıta, malzeme ve fendeki yenilıkler ve ilerleylşler, birçok yeni tabirlert askerlilc diline sokmustur. Bunlara karşılık bulmak ve yeni düsünceleri söylemekte, Turkçe, Osmanlıcadan daha elverisli ve daha uygundur. III Öz Türkçenln «enginllSI: öz TUrkçentn askeri tablrlerce zengin olduguna şüphe edılemez; çünkil tarihte en çok hareknt yaprmş olan milîet Türklerdir. Tilrkler bu harekâtta yüz binlerce kisılik ordular kullandılar; büyük meydan muharebeleri kazandıiar ve tarihin akışını çeldıler. Bir Ingihz askeri müverrihi şoyle diyor: «Savaş ellennın, yani darulharDİerin gemşlıjfi, ordulann degerlilık ve oynaklığı, birbinnden ayn ordıüarın harekâtını bırleştumek, bu ordulan ytıksek bır bılpri ile sütmek, uzaklara akınlar ve sevku'eeyş baskınları yapmak bakımından bu Asyalılann seferleri, tarıhm andıgı Garp sprdarlannın seferleriyla her suretle yanşır ve cok defa üstündür » Hele, harekât yüreîerinin genişl.Sİne bakılırsa, garbm en bliyuk Uç BaşbuŞu İle Türk Basbıığlanndan üçü arasmda yapüacak bir karşüaştırma, dogruyu güzel gösterir: HAREKÂT YÜRESt tskender KtLOMETRE Ç C 1934'te Atatürk'un önderiiğinde gerçekleştirüen İkinci Dil Kurultayı'nda Harp Akademisi Kumandanı General Ali Fuat Erden Silahlı Kuvvetlerin dil devrimi alanmda işlev ve görevini açıklamıştı 5 5 askert ıstılah kabul edilecektlr. Topoprafyadald ıstılahiardan (Askerî sırt) çibi yalnız askerlik te kullanüan tabirlerle arazi müt»leasmda pek çok jıeçen (Hattı balâ, vadl) ıcibl tabirler askerî ıstılah savılarak; (Harita almak) eibi askerliçe yakından dokunmayan hususlara ait tabirler askerî ıstılah olarak alınmıyacakhr». V Teşkilat: Askerlikteki birçok sınıf ve mesleklerin binlerce ıstılahını seçmek, ayırmak ve sıralamak; Fransızca ve Almancalanru yazmak, ö z Türkçelermi bulmalt çok zor bir iş olduğıından bunun bir makam tarafmdan yapılması mümkün degildir. Her s:mf. meslek ve ıht:sas tebirlerini birer rnakama vererek (thtlsas takımları) kurmak ve takımlar için bir olan tabirleri d e aynca bir makama vermek jterekti ve böyle yapüdı. VI. Çalısma tarzı Çalısma tarzına gelince: 1) Osmaniıcada; tek karşıhŞı oldbğu halde Almanca veya Fransızcada başlıa baçka mefmımlan anlitan veyahut aralannda Ince mana farklan olan ıstılahların herbırine a y n a y n karşüüc bulundu. BtRKAÇ Ö R N E K : Hava: Gök, mfıdafaa: Direnme. menzil: Erim, lstikamet hafc tı: Yonüm çızgısı, erkân: Dırmen. harekât: Ilgar . 2) Bilâkis aynı mana ve mefhumu ıfade eyledigı halde Almanca ve Fransızcada başka baska kelımeler kullanılan ve Osmanlıcada da herbirine a y n karşılık bulunmus ol?.n ısrılahlara Türkçede tek karşılık bulundu. Bu suretle benzeyışlere mâni olmak ıstenildi. Mesela: Osmanlıcan Defütart muharebesi Mudafaa muharebesi Kuvvei asllye, kütle, kuvvei külliya Almancası Abwehrschlacht (*) Vertheldigungsschlacht Masse Hauptkrâft» Direnm» AnagUçveya anaç Türkçesi S:nt (Ir.diis) nehrinden Adriyatik denlzine kadar 5000 Mısır'dan Britanya'va kadar 4500 Sezar Madnt'ten Moskova'va kadar 3500 Napolyon Ural'dan Orl«>an ve Roma'ya kadar 5100 Attılâ Cengiz Han Jauon denizinden Orta Avnroa"ya kadar 10 000 Hindistan'dan Ege denizine kadar 5000 Tinıur Bir Alman askeri müverrihi diyor M: «Eski zaman tarihinde garbın ilk cıhanglri olan îskender'ın harekât yüresi Cengizinkıne nispetle dardır. Romahlar ve Romauların düşmanlan içm savaş eli hemen yalnız Akdeniz elleri ıdı. (Şarlman)ın saltanatı, Cengiz Har.ın devletıyle karşılaştırıiırsa, oyuncak gıbidır. Haçlı ordularmın seferlen bunlar yanında gblgode kalırlar. Orta çagm ve yahut venı zamanın buyük serdarlan n d a n hıç b i n elınde sılah, Cengiz Han kadar genış yiırelerde dolasamadı; Cengiz Han kadar çok mevdan muharebeleri kazanamadı; onıın kadar çok milletlen hukmü altına alamadı. Cengiz Hanın kendisı Hındıstan'a girdıtı zaman ordularmdan bıri (Şimall Çin)de; biri şımdi Cenubî Rus\a denilen havalıde savaşıyordu. Bu savaş ellerinin çevresi 16000 Km. tutar. «1399 yıiında Tımur, Hmdistan':n fethınrîen donen ordusunun basmda olarak Batıya hareket ederken bır ordusu d a Şarkî Turkistan'ı fethetmek için (Semerkant)tan Doğuya hareket edıyordu. Timur 1402'de Bayazıt ile (Ankara) da çarpısırken öbür ordu Şarkl Türkistan yaylasmda (Hotan) da savaşıvordu. Ankara ile Hotan arasmdaki mesafe (4500) Km. yani (Londra) üe (Basra) arasındakı mesafe kadardır. «Imparatorun ulaklan Ankara zaferini Moskova'ya, (DeUıi) ye ve (Nil)e bıldirıyorlardı » Bu kadar büyuk harekât, yalnız azim ve himmet, kuvvet ve kudret verımi deçildır. Bu harekât vüksek bir askerlilc bilgisini ve yüksek bır sevk ve idare san'atını gosterir. Gerçektir kı; b u san'atın dilı, tabırleri ve edebiyatı vardır. Attılâ, Cengiz Han, Batı Han, Kubılay, Tımur: ordulannı hangı düle güdüyorlardı? Tabıye ve teşkilât bakımından d a eski Türk ordulannın yüksek değerleri unututaıas: Eski Türk ordulannm mancınıkçı, lagımcı, ıstıhkâm (kurgan), köpriicu, kale. dağcı, kuyucu gibı fen sımflan vardı; bu sınrflann kullar.ılmasma yarayan türeler ve ve bunlann tabirleri d e elbet olacaktı. Alman m u h a n i r t diyor ki: «(Batı Han)ın Şimalî Rusya'daki fcs seferi, Timur'un Hindguş dağlarmı kar ve buz içinde peçmesi, Tıbet'in Kubılây tarafından fethi askerlıkçe, ancak saşılacak derecede bir kudret ve kuvvet ile olabüir. «Türkler, Sıbirya'nm bozkırlannda, Irak'ın kızgın çöllerınds Ganj vadisinin bogucu rutubetlen içrnde aynı tahammül ile döğustüler. Hele Orta Asya'nın büyük daŞlarmdan ve vahut kurak ve çorak çoller ıçinden ordular geçırmek gıbi harekâtı. biz bugün, modern teknik vasıtaların bollugu içinde bıle, hemen hemen vapılmaz sayanz.3 Fski Türk tanhinde yapılan ve yapılacak derin araştırmalar, sevkulcevş, tabıye, teşkilat Te ikmal işlerinde kullamlmış birçok tabirler ve ıstılahlar bulundugunu meydara cksracak+ır. Eski Türk tanhinin, askerlik ıstılanlanmızın Türkçeleştirilmesi için en bereke*!: bir kavnak olacagına suphe yoktur. IV Askerlik ıstılahlan: Askerlik birçok bilgi, bilik ve san'a t l a n n Tarduru ile çok penıslemistir. Hels. fen ve san'at dünvasmda bulunmus ve orduya Rinnemıs vasıtalar azdır. Orduya gıren ve orduda kullanılan b u vasıtalar, umuml fen ve san'atta yerlesen bmlerce ıstılahı da orduya birlikte getirmislerdir. AskerliJ: ıstılamndan ne anlasılmak lcao ettigtni belirtmek çokmühım idi Bu mühim nokta; Büyük Erkânıharbiye Reislıginin emrivle sövle kararlaştı: «AskerHk ıstılahından sn anlasılmalıdır: Kannnlanmıza, talimname. ırizamname ve taUmatnamelerimlîe çlrmiş, kalın veya Ince .harflerle vanlmı? ve valnıı askeri maksat ve ifadelerde ktülanüan tablrler İle ^aska sahalartJa knll?m!an tablrler arasında askerî maksatlann Ifadesinde daha başka bir aynlık ve mana anlatan sörier. «Me«clâ (taarrnz), askert bir ıstılah oldııÇrr kadar (dflsman) da askert bir ısülahtır. Çünkfl; dflsman. askeri manada başka btr ajnlık cOatenaektedlr. B a m n glM (tank) aakerl Mr tGozl Mustafa Kemals dil devrimi konusunda direktiflerini Harp Akademüeri Kumandanı General Ali Fuct dur: BUyük Erkaraharbiye Reislığinın emriyle yapüan teşkilat şu Erden'e »erlrken... Genç Reçit Galip Keçiören'deki evlne çekildi. Bir gun Ankara Halicevi'ne Atatürk'un de geleceglni duyduğundan hasta hasta oraya geldi. Yakm arkadaşları Atatürkle karşılastırdılar, bagışlandı. Zaten biraz soguk alsnnı idi. Görüşmeden sonra Samanpazarı ile Keçioren arasmdaki yolu kış gecesl aşarken iyice üsüttü ve zatürre oldu. Bu hastalıgı venemiyerek genc yasında öldü Bir yakm arkadaşı *Onu hastahğın ateşi değil. pohtihanm kanlı atefi göPürdü dedi. 1 Ordu: Istılah makamîan şunlardır: Harbiye Mektebi, Piyade ve Atış Mektebi, Dağ Talımgâhı. Topçu Mektebi, Topçu Atış Mektebi, Olçme Taburu, Suvari Binicüik Mektebı, Pen Tatbıkat. Mektebi, Naklıye Mektebi, Hava Mektebi, Mılli Müdafaa Vekâleîı Harbıye Daıresı, Kavanm Şubesi, Zatışleri Dairesi. Ordu Dairesi, Harita Umum Müdurlü#ü. Askeri Fabrikalar Umum Mudürlüğıi, Baytar îşleri Daıresı, Sıhhive Müfettışligı, Yüksek Levazım Mektebi Müdürlüğü, Harp Akademisi. (Harbiye Mektebi, Piyade ve Atıs Mektebi. Dag TaUmgânı) ıstılah makamîan (Piyade Müfettişlıği) tetkık makamma; (Topçu Mektebi, Topçu Atış Mektebi. ölçme Taburu) ıstıiah makamîan (Topçu Müfettişlıği) tetkık makamma; (Suvan Bmicilik Mektebi) ıstılah makamı (Suvari Müfettişlıği) tetkık makamma; (Fen Tatbikat Mektebi) makamı, îstüıkâm sınınnm ıstılahlannda (İstihkâm Müfettışligı) tetkık makamma ve muhabere sınıfı ıstılahlannda (Muhabere müfettısligi) tetkik makamma; (Nakliye Mektebi) ıstüah makamı (Nakliye Müfettishğı) tetkik makamma; MilH Mudafaa Vekâleti lugat işleriyîe alâkalı daire ve şubeleri (Mılli Müdafaa Vekâleti Ordu Dairesi Reisligi) tetkık makamma; (Hava Mektebi) ıstılah makamı, (Büyük Erkanıharbiye Reislıği Hava MJsavırliği) tetkik makamına bağlıdırlar. 8 Donanma: 7 Istılah makamı vardır: Harp Filosu Kumandanlığı, Denizaltı Gemüeri Kumar.danlıÇı, Marmara Üssü B?hrt Kumandanh*ı, Mayn ve Torpido KumandanhSı, Denız Harp Mektebi MüdürlüŞü, Deriz Fabrikalan ümum Müdürlüğü, Den:z Telsiz Mektebi Müdürlüğü. Istılah makamîan kendi sınıf, meslek ve ihtisaslarmdaki bütün askerlik tabir ve ıstılahlannı seçerler, ayınrlar ve sıraya korlar; Fransızca ve Almanca karşılıklannı ve öz Turkçelerını bulurlar. Tetkik makamîan, kendilerine baglı bulunan ıstılah makamlannın yaptıklanru gözden geçirirler, düzeltir, tamamiar ve birleştırirler. Son tetkik makamı Btlyük Erkânıhsrbiye ReisliJHdir. Bu teşkillerden herbirinin çalısma smırlan, çalısma tarzlan Büyük Erkanıharbiye Reishçinin talirpatlariyle çizilmiştir. Bfitfin Ordn ve Donanma, BSvuk ErkâmharMye RelsHJf baş olmak ftzere, btrçok koldaa hedefe doğru ilerleyen bir kfltledir. 3) Almanca veya Fransızrası aynı ıstılah oldugu halde şimdikı dilde başka başka tabirler ile ifade edilen ıstılahlar birleştirıierek tek karşüık üe ıfade edildi. Osmanlıcası Mukavemet merkezi tstinat noktası Bcygir deposu Hayvan parkı Cökertme Girme Basla altmda tutmak Bas kaldırtmamak Almancası Stützpunkt Pferdepark Einbnifh Türkçesi Dayanak Ilkı Çökertme Başkaldırtmamak Niederhalten 4) Yanlıs ve türlü ttirlü anlasmanın önüne geçmek ve mefhumu koieylıkla anlayabilmsk içm Osmanlıca ıstılahlardan mefhumu derhal kavramaŞa elverisli olm'vanları harfi harftne Türkçeye çevirmiyerek mefh'jmu anlatabılecek karşılık bulmağı tercih ettik. Yani kel.melerı de:t:l mefhumu tercume etmek ıstedık. örnek • . n kademesOni (Savaş basamaŞı) diye de*il (ön otak) dıve, (Mıntakaı meyyıte)yi (Ölü vüre) dıye değıl (Ates tutmayan yer veya kuyruluk) diye, (B'rmcı hat)tı (Birtnci cızı) dıve değil (Alm) diye (Kademe!enme)yi (Basamaklanma) diye degil (Bölünme ve Sıralanma diye, (Hatvart) tnbirim (Biribiri gerisinde) diye, (Cenahvarl)yi (Kanat kanada) diye değil (Yan yana) diye (Hareket harbi) tab'ni (Yörük savas) diy», (Mevzi harbi) tabirinı (Duruk savas) dıve. çevırmeyı düsündük. Oene bu düsflrcelerle (Kademe) tabirinı verine göre (Basamak). fKesek) (öbek) vsva (Takım) dı^e ve (Hat)tabırini yenns çbre (Yol), (Çızı) (Alm) dive çevrrr.eŞı düsünduk 5) Bu'upulan k^r^ıl'Sn knlafta hoş gelmesme. kısa olmasına ve enerjik olmasma çalışıldı. (^rkası 9. Sayfada) (•) Düsman taarnırıı d > ve t'rt edildi gllji yerde düşman taar<f rnzn püskflrtüldü denecektir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle