23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 EKİM 1981 EKONOMİK YASAM Cumnuriyet 5 dığından çok büyüktür ve kredi kulianana maliyeti o/o7O'lere kadar varmasma rağmen kredi stokunun toplamda bir trilyonu aşmasmın nedeni budur. Böyie koşulîar altında îaizierde bir düşüş, önemli bir azalma beklemek bence zordur. SORU Peki siz 24 ocak kararlanna nasıl bir seçenek, na SORU Saym Işıl, siz kamu kesiminin çeşitli kademelerinde önemli görevler üsiienmiş; aynca banka ve sanayi kesimlerini de tanıyan bir kişi olarak ekonomideld gidişi nasıl değerlendiriyorsunuz? Sorunıu biraz daha açarak şöyle sorayun: Ttirk ekonomisi 24 ocak kararlanyla nereden nereye geldi, buradan nereye gidebilir? IŞIL îzin verirseniz ben 24 ocak kararlarının ekonomimizi nereden nereye getircuğine değinmeden, ekonomik tahlüe geçmeden önce bir hukuki konuya değinmek isterim. 24 ocak kararları, herkesin bildiği gibi ekonominin piyasa güçlerlnce yönetilmesı ilkesine dayanmaktadır. Oysa Anayasamız, iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmanm plana bağlanacağmı belirtmiş ve kalkınmanın bu plana göre gerçekîeştirileceğini hükme bağlamıştır. Görüldüğü gibi, 24 ocak kararları ile Anayasamız arasmda bir uyumsuzluk vardır ve ortada bilimsel anlamda bir kamu hukuku sorıınu bulunmaktadır. SORU 24 ocak kararlarını ekonomik açıdan ele ahrsak . IŞIL Bu kararların en büyük, en belirgin Özelliği, Türkiye Cumhuriyeti'nin elli yıldanberi izlediği ekonomik politikaları silip atmış olmasıdır. Bilindiği gibi T.C. ekonomik büyümenin devletçe yönlendirilmesi ilkesine dayanan iktisadi politikalar iz EKDNOMİDE DİYALOG lQ27'de doğdu. Siyasal BUgiler ve Hukuh Fakültelerini bitirdi. Maliye müfettişliğinden sonra OECD ve GATT'ta Türk misyonunda müşavir olarak çalıştı. Hazine Cenel Müdür Yardımcısı ve Hazine Cenel Müdürlüğü görevlerinae de bulunan Işıl, aaha sonra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı müsteşarı oldu. Işıl, Irmak hükümetinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak yer aldı. Erhan Işıl kimdir? Türkiye'de elli yılda ortalama %5 büyüme hızı sağlayan ekonomi politikaları 24 Ocak kararlanyla bir kenara ahimış, yerine ekonominin piyasa güçlerince yönlendirilmesi politikası konmuştur. lemiştir. Birçok yarüışlıklara, noksanukiara altı yıllık bir savaş dönemini içermesine ve bezdirici bir bürokrasi yaratmasına rağmen bu politikalar elli yıl boyunca ortalama °/o5 gibi yüksek bir ekonomik büyüme hızmı sağlayabilmiştir. 1980 yılı başmda alınan kararlarla, ekonomik büyümenin devletçe yönlendirilmesi şeklindeki politika yıkılmış ve yerine ekonominin piyasa güçleri taraıından yönlendirilmesi politikası konulmuştur. Bu olay, çok düşündürücü sonuçlar yaratabilecek kadar büyük bir değişikliği simgelemektedir. SORU Ne gibi bir değişiklîk? IŞIL İçerik açısından en önemli nokta, Büytik Atatürk'ün ekonomi politikası alanmdaki kurallarından uzaklaşılmış olmasıdır. Sanayileşme planlan uyarınca fabrikalar kurulması, enerji ve doğal kaynaH(lar alanında teknik ve kurumsal düzenlemelcr, çiftçi ürünlerinin ekonomik olarak desteklenmesi, dış borçluluk konusundaki titizlik, başta demiryollan olmak üzere ulaştırma ve diğer alt yapı yatırımlan ve diğer konularda sayısız fakat tutarlı programlarla devletin ulusal ekonomiyi yönlendirmesi politikası, bugünkü Türkiye'nın yaratılmasım sağlamıştır. Eğer bu politikalar uygulanmasa idi Türkiye 1980 yılında en iyimser hesaplarla ancak 19551960 yıllarının ekonomik gelişme düzeyine erişebilirdi. Elli yıldan sonra 1980 yılı başmda gereksiz hatta sakıncalı bulunan politika budur. Bir hususu daha belirtmek gerekli. Cumhuriyetin kurucusunun koyduğu ekonomik bağımsızlık kuralından dış yardımlara bel bağlandığı 1947 yıhndan beri ayrılmış bulunmaktayız. SORU Peki ama, 1977'den başlayıp 1980 başında artık açıkseçik kendini gösteren ekonomik darbogazlar gözönttne ahndığında bir şeyler yapmak, şu ya da bu şekilde blr lstikrar prograınına yönnlmek gerekli fleğil miydi Türklye'de? IŞIL Kuskusuz gefekliydi ve hâlâ da gereklidir. Ancak 24 ocak kararlarının özlenenbeklenen ekonomik istikran sağlamesi bence olanaksız denecek kadar zordur. Ayrıca ekonomik ist.ikrarm büyük sıkmtılar çekilmedikge sağlanamayacağı da her zanıan geçerli bir iddia değildir. Üstelik bu sıkmtılan kimin çekmesi gerektiği de ciddi bir sorudur... SORU Yani siz 1980 başmda ekonomik istikrar önlemlerine gerek olduğunu kabul ediyorsunuz ama 24 ocak kararlarının bu amaca varmada yeterli olmadığını söylüyorsunuz. Hangi açıdan yetersiz bu kararlar sizce? IŞIL Bu kararların en dikkat çekici tarafı, üretim veya üretimi artırma konusundaki sessizliğidir. Öte yandan, tüm önlemler, ülkedeki talebi kısmağa yönelmiştir. Üretim arfcmadan, salt tüketim kısılarak ekonomik istikrar sağlanması pek olası değildir. Bunun tek anlamı, iktisadi büyüme hedefinden özveri Erhan Işıl (sağda) Ekonomi Servisi Şefimiz Osman Ulagay'ın sorularuu yanıtlarken.. Ulagay sordu, Işıl yanıtladı "Ekonomideki sorunların çözümü piyasa güçlerine bırakılamaz» de bulunulması, hatta geçen yıl olduğu gibi küçülmenin kabul edümesidir ki milletierın büyüme yarışı gözönüne ahndığında çok rahatsız edici bir durumdur. SORU Bir de sıkmtıların paylaşılmasmdan söz ettiniz.. IŞIL Bu sıkıntıları kimlerin çektiği ise üzüntü verici bir çeliskiyi ortaya koyuyor. Bildiğiniz gibi 19701979 döneminde dar ve değişmez gelirlilerin yani memurların, işçilerin, emekli, dul ve yetimlerin gerçek gelirleri yahut satmalma güçleri sürekli olarak ve büyük ölçüde azalmıştır. Özellikle 19751979 döneminde bu gruplar iyice ezıJmişlerdir. Türk toplumundaki değerler sistemi yani ahlâk, dürüstlük, onur, sorumluluk, fazilet gibi değerler iyice hafife alınır olmuştur. 1980 yüı başmda yürürlüğe konulan bu program, dar ve değişmez gelirlilerin ezilmeğe devam etmelerini öngörmektedir. Güçlükler dile getirildiğinde, bu grubun gelirleri artarsa veya 1975 yılındaki satınalma gücü düzeyine çıkarsa enflasyon olacağı söylenmiştir. Hem de ne zaman? Hayat pahalılığının 0/oll0 artacağmın gayet kolay hesaplanabildiğı 1980 yılı başmda. Enflapyonun uzun yıllar boyu perişan ettiği dar ve değişmez gelirliler, bu kez de enflasyonun önlenmesi için daha fszla perişan olmağa davet edilmişlerdir. Bu üzüntü verici bir durumdur. SORU Çok önemli olan bu yan etkileri bir an İçin jjözardı edip konuya ."alt ekonomik gostergelcr ve gelişim açısından bakarsak 24 ocak kararlarının başarıya ulaştığını söyleyebilir mijîz? IŞIL Bir politikanın başarıya ulaşıp ulaşmadığını ölçebilmemiz için amacın ne olduğunu bümemiz gerekir. Ocak 1980 kararlarının kısa dönemli amaçları enflasyon hızını azaltmaic ve ekonomik istikran oransal olarak sağlamaktır. Bu amaçlara büyük ölçüde varılacaktır. Programın uzun dönemdeki amaçları belli değildir. Bu konuda yalnızca ulusal ekonominin 23 (veya 34) yıl sonra düzlüğe çıkacağı söylenmiştir. Nedir düzlüğe çıkmak? İşte burada belirsizlik vardır. Amaç acaba dış borçlara muhtaçhktan kurtulmak mıdır, tam ıstihdama ulaşmak mıdır ya da sanayi ötesi toplum halıne gelmek midir? Amaç belli olmaymca da başarı yahut başarısızlık tartışılamaz. SORU Peki kısa dönemde bu kararlarla ekonominin işleyişi açısından bazı başarıiar sağlanmıştır diyebilir miyiz? IŞIL 1981 yılında enflasyon hızınm azaltılması konusunda amaca önemli ölçüde yaklaşılmıştır. Karaborsa, çift fiyatlar ve kuyruklar kalmarmştır. Çeşitli aksaklıklara yol açsa bile özü açısından çok önemli bir vergi gayreti kanunlaştırılmıştır. Gene 1931 yılmda iç tasarruflar ve dışsatımlar sağlıklı biçimde artmağa başlamıştır. Uzun yıllardır görülmeyen malî disiplin yavaş yavaş geri gelmekte ve kamu maliyesi iyileşmektedir. Bunlar çok olumlu gelişmelerdir. Ne var ki bu gelişmelerin gerçekleşmesinde en önemli etken, 12 Eylül 1981 sonrasındaki askeri rejim olmuştur. Terörün yok denecek düzeye ındirilmesi ülkede çok güçlü bir güven duygusu yaratmış, kamuoyunda daha önce yerleşmiş olan bezginlik ve hatta yılgınlık ortadan kalkmış ve yurttaşlar yeni duruma uyabilme çabalarını yoğunlaştırmışlardır. Öte yandan, vergi kanunlarında olduğu gibi iç politik çekişmelerden ötürü yasalaşamayan birçok tasarı yaşama geçirilebilmiştir. Ocak 1980 kararları ancak böyle bir ortamda belli bir başarı düzeyine ulaşabilmiştir. 12 Eylül 1980 hareketinin bu güçlü desteği olmasa idi. 24 Ocak kararlarınm başarıları herhalde önemsiz olurdu ve toplum bu böyle başarıiar için yatırımların azalması, işsizliğin çok artması ve dış borçluluğun boşuna büyümesi gibi pek yüksek fiyatları ödediği ile kalırdı. SORU Para • kredi politikasınin sonuçlannı nasıl değerlendirlyorsunuz? IŞIL Faizlerin serbest veya yarı serbest blrakılması genelde yatırımlan, üretimi ve doğal sonuç olarak istihdamı olumsuz etkiler. Türkiye'deki kredi politikası, vergi, kamu harcamaları, tarım, sanayi, hizmetler v.d. kesimler politikaları ile birlikte aynı sonuçları vermiştir. Ne var ki Türkiye'de kredi talebi sarul sıl bir alternatif öneriyorsunuz? IŞIL Ocak 1980 kararları, dörtnala giden bir enflasyona, vs dış açığın büyüjüp gitmesine engel olacak bir çözüm önlemleri paketidir. Ancak daha önce belirttiğimiz gibi bu paket, hem ekonomik ve sosyal açıdan daha pahalıya mai olur, hem özlenen sonuçları istenen ölçüde vermez hem de süre uzun yıllar "boyu uygulama gerektirir. Ocak 1980 kararları ulusal ekonomıae kaynalc tahsisi, yatırım, üretim istihdam, dış ticaret gibi çok önemli kararları ilke olarak piyasa güçlerine bırakmıştır. Yariı Adam Smith'in gizli bir elin piyasayı çok iyi düzenleyeceğine dair varsayımı benimsenmiştir. Bu yaklaşım, bir kısım teşvik tedbirleri dışında ekonominin gidişini oluruna bırakmak demektir. Oysa yapılacak iş, tamamen bilimsel bir biçimde bir krizden çıkış planlaması hazırlamaktır. Eöyle bir planlama ile kaynafc israfları makul ölçüde önlenebilir, yatırımlarda ve üretim hedeflerinde uyum ve tutarlüık sağlanabilir, enflasyonla mücadelenin ekonomik ve sosyal yükleri yalnız memur, çiftçi ve işçilerin Üzerinde bırakılmayıp toplum içinde daha adil olarak dağıtılabilir, dış borçlara bağımlılık programlı ve hızlı bir şekilde azaltılabilir. Bu iki yaklaşım veya çözüm yöntemi çok farklıdır. Ocak 1980 kararları, ekonomiyi yönlendirme sorumluluğunu piyasa güçlerine havale edip kestirmeden bir çözüm ileri sürmektedir. önerdir ğim planlama ise, amaçları açıkça belirlenmiş bilgili ve tutarll bir yaklaşımm tüm yararlarını içermektedir. Böyie bir planlamanın piyasa ekonomisi içinde başarıh. bir şekilde yapılmasına hiçbir engel yoktur. Yalnızca billmselliğe ve Türkiye gerçeklerinin iyi ölçümlenebilmesine gerek vardır. SORU Bu noktada şunu sormak istiyorum. Böyle bir planlama ve ölçümleme yaptıgımızda enerji ve dövlz darboğazlan ekonominin büyümesini sınırlayıcı etkenler olarak ortaya çıkmv yor mu? Şimdi yapılacak iş, bilimsel bir krizden çıkış plam hazırlamaktır. Böyle bir planlamayla kaynak israfları önlebilir, yatırımlarda ve üretim hedeflerinde uyum sağlanabilir. IŞIL Enerji ve döviz darboğazları, devlet olarak bizim çok daha ciddi hale getirdiğimiz sorunlardır. Eğer, 1947 yılındanberi dış yardım veya dış borç peşinde koşmak yerine dış açığın yani ödemeler dengemizdeki cari işlemler açığımn kapatılmasma yönelik sanayileşme, tarım ve hizmetler ekonomik politikaları ızlense idi son 30 yılda dış açığımız en az ikl kez giderilebilirdi. Ulusal ekonomisini böylece büyüten, guçlendiren ve sanayiini çeşitlendiren bir Türkiye, elbette döviz darboğazından yakınmayacaktı. Enerji darboğazı da aynı durumda. Enerji üre» tecek yatırımlar, çok uzun yıllar küçük tutuldu. Enerjiyi akılcı kullanmak bir yana dursun, savurganlığı savunuldu. Krizuen çıkış planlaması içinde enerji darboğazı ister istemez büyuk önceiik taşıyan ve ciddi bir enerji politikası formüle edildiğinde enerji konusunun kalkınmayı engelleyemeyeceği rahatça görülecektir. SORU Son olarak şunu sorayım size; yakın gelecekte ekonomide ne gibi gelişmeler bekliyorsunuz? IŞIL Ekonominin genel gidişinde birçok olumlu gelişmeler görüldüğü gibi çok dikkat edilmesi geıeken bazı olumsua gelişmeler olduğu da açıkça ortada. Bunların başında pek belirgin olmayan, sinsi diyebileceğimiz enflasyon geliyor. Onun yanısıra üretken yatırımlardaki çok düşündürücü durgunluk, üretimin beklenen hızla artmayışı, işsizliğin giderek artma eğilimi göstermesi üzerinde önemle durulması gereken hususlar. İş aleminde ciddi sıkıntı ve rahatsızlıkların olduğu da her halde bir gerçek. Eoınlara çözüm bulmanın tek yöntemi de biraz önce belirttiğim gibi çok iyi hazırlanmış bir plân, bir program yapmaktır. Ulusal ekonomideki sorunların çözümü piyasa güçlerin* havale edilemeyecelc kadar önemlidir. îster tasarruf sahibi olun, ister yönetici.,. Sermaye piyasasmm vermesi gereken çok yönlü hizmetleri size yalnız Meban sunar. Meban sadece 11 n bir borsa bankeri . değildir. Bu kapsamı aşar. Meban, bir r( n mali kuruluş tur. ve işletme sorunlarma çözüm getirme, Türkiye'de ük olarak dış pazar bulma ve dış finansman olanakları yaratma, Meban'm çalışma kapsamı içindedir.* T Meban m faaliyet alanı: Meban'm diğer bir, Her türlü menkul değeri faaliyet alanı: halka ye iş dünyamıza sunmaktır. Sermaye piyasamıza bilimSermaye piyasamızda yeni sel boyutlar getirmek ve tasaryatırım alanları yaratmaktır. ruf sahiplerini aydmlatmaktır. . (Nitekim, sermaye Bu amaçla: piyasamızın halka yönelik • Türkiye 'nin kendî alanmtüm yeni uygulamalarmm daki ilk bilimsel kurumu olan öncüsü Meban olmuştur.) "SERMAYE PÎYASASI ARA.Ş• Her tasarruf sahibinin TIRMA MERKEZI'l (SPAM) kendi özel ihtiyaç ve Meban tarafmdan kurulmuştur. amaçlarına göre çeşitli yatırım • "Meban, Sermaye Piyasası seçenekleri içeren Aylık Bülteni" tasarruf sahip"Ferdi Bütçe ve. Yatırım Planı11 lerine sürekli bilgi iletmekte, hazırlamaktır. onları aydmlatmaktadır. • Isteyen her.müşterisine Türkiye'de bu faaliyetleri portföy analizi ve portföy topluca gösteren başka hiçbir yönetimi hizmetlerini vermektir. sermaye piyasası kuruluşu Meban'm bir. başka yoktur.. Doğaldır bu. Çünkü faaİiyet alanı da şirketlere her sektörde " 1 " lider vardır. mali hizmetler sunmaktır, Türk sermaye piyasasmm • Tahvil ve hisse senedi, ciroda, satışta, vergide olduğu füzyonlarr iştiraklerle gelişme, kadar, hizmette de tek lideri şirket satışları, finansal analiz"mali kuruluş" Meban'dır. MENKUL DEĞERLER BANKERLİKve FİNANSMAN A.Ş. İstanbul Merkez Subesi' îstiklâl Caddesi, Odakule îş Merkezi No\ 286 BeyoğluİSTANBUL Tel.:4512 50(5hat) Kadıköy Subesi Rıhtım Gaddesi r Derya İş Merkezi No"; 28 Kat. 3 Kadıköy ÎSTANBUL TeL: 3060878889. Bakırköy Subesi Istasyon Caddesi, A k î ş H a n ı N o . 9/11 Kat. 3 BakırköyÎSTANBUL Tel.: 72 80.202122 Ankara Subesi Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, îştaş Han. No. 8/10 KızılayANKARA TeL: 17 42 6625 29 82 İzmir Subesi Cumhuriyet Bulvarı, 1378. SokakNo. 4/4 AlsancakÎZMÎR Tel.: 2147 072147 09
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle