Katalog

22 EKİM 1981 **** Cumhuriyet 9 (Baştarafı 1. Sayfada) Proje çahşmalarma 20 yıl önce başlanan ve Güneydoğu Anadolu projesinin Fırat nehri tizerındeki son tesisini teşkil eden Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santrah tamamlandığında yılda 8,1 milyar kilovat saat elektrik enerjisi üretilecek. Maliyeti 100 milyar lirayı aşacak kaya tîpi dolgu baraj temelden 184, nehir yatağından ise 166 metre yükseklikte olacak. Gövde hacmi 84,4 metreküp olacak baraj, Keban ın 5,5 katı, dünyanın ise 4. büyük barajı olacak. Kurulduğu bölgede 940 kilometrekarelik bir alan tizerinde 48,5 milyon metreküp hacimli bir göl meydana getirecek baraj gölü ayrıca, 118 köyü, mahalle ve mezrayı tamamen sular altmda bırakacak. Baraj, göl sahasında kalacak yaklaşık 50 bin kişı için yeni yerleşim Rlanlan kurulacak. URFA TÜNELtNDE Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve beraberindekiler daha sonra Pırat nehrinin sularını enerji elde edildikten sonra Harran ve Ceylanpmar ovalarına akıtılacak olan Urfa tünelinde de incelemeler yaptı. TUneldeki incelemelerinden sonra Evren, Urfa'ya geçti. Tugay Komutanlığını ziyaret etti ve Valilikte düzenlenen bir toplantıda ilin sorunlan hakkın da bilgi aldı. EVREN'tN KONUŞMASI Orgeneral Evren, daha sonra Tugay Komutanhğı önünde hal ka hitap eden bir konuşma yap tı. Konuşmasmda, başta Urfa ile Hilvan ve Siverek'te 12 eyltil öncesi çekilen sıkıntıları dile getirdi, Harran ovasınm sulama projesinin TUrkiye'nin en büyük eseri olacağını, bara.jın da dün yada 3. sırada yer alacağını bil dirdi. Toprak Reformu Kanunu Tasansı'nın yakında MGK'de görüsülerek kanunlaşmasının sağlanacağım ve böylece toprak sız köylü bırakılmayacağını bil diren Evren, «Bugiin vatandaş köyden şehire göç ediyorsa, burada geçimlni sağlayacak bir toprağa sahip olamadığı içindlr» dedi İŞÇÎLERİN ORTAKLIĞI Orgeneral Evren, dün temeli atılan Atatürk Barajı konusu na değinirken, 12 Eylülden sonra baraj ın tüm ihale hazırlıklarının yapıldığını, ihalesinin bir ecnebi firmaya verildiğini, ancak bu firmanın gerekli kre dîyi bulamaması üzerine bugü ne kadar beklendiğini belirterek, «Firma krediyi bulamayın ea bir bunu kendi gücümüzle, kendi imkanlarunızla yapma ka ran aldık. Dışardan kredi bula mazsak daht ,alinan bir karar 1» yurt dışında çabşan bütün işçllerimizi bu yatırıma ortak yapacağız ve burdan sağlanan kârlan garanti altına almak su retiyle vaptikları bu yardımm faizini kendilerine her sene ö Seçeceğiniz kisileri llter (Baştarafı 1. Sayfada) Yenl Yunan hükümetlni seçim kampanyası sırasında yapılan konuşmalara dayanarak değer lendiremeyeoeğimizi, yeni hükümetin işbaşına gelmesini, programını açıklamasını ve bu nu uygulamaya koymasını bek leyeceğimizi ve ondan sonra bir değerlendirme yapacağımı zı vurguladık. Bu tutumumuzda bir deölşiklik yoktur. Şimdi sayın Papandreu hükümetini kurmuştur. Herhalde bunsan sonra daha değişik koşullar altmda söylediklerini süzgeçten gecireoektir. SORU Papandreu'nun Ba tı politlkası dikkate alındığında ve özelllkle Batı ile bir uzlaşmaya varması halinde Türk Yunan ilişkileri hangi faktörlerden etkflenecektir? YANIT Papandreu'nun NATO konusunda seçimler sırasında söylediklerini ne ölçüde uygulayacağını bilmiyoruz. AET konusunda da nasıl hareket edeoeğini bilmiyoruz. Bizim konumuzda, Türk Yunan ilişkilerinde de nasıl hareket edeceği konusunda kati bir kanaatimiz yoktur. Onun için beklemek en doğrusudur. Zannediyorum, bütün NATO ül kelerinin, AET ülkelerinin tutumu da genel olarak aynı yöndedir. Bir değerlendirme yapmak için acele etmemek lâzımdır. SORU Türk kamuoyunda bu konuda yapılan yorumlarda şu noktalara dikkat çekfliyor: Birlncisî, Papandreu'nun Türkiye'de askerl yönetimin görevde bulunmasını kendi açısından kullanmak Isteyeceği.. İkincfsi ise Batı'nın özelllkle Avrupa'nın eninde sonunda Pa pandreu ile bir uzlaşmaya gideceği.. Bu uzlaşmanın da Türk Yunan sorunlarını da etkileyebileceği, Türkiye'nin sırtından olablleceği savlanıyor.. Bu yorumlar üzerinde slzin görüşlerfnlz nelerdir? YANIT Bu sualiniz Batı'nın genelllkle Yunanistan'a Türkiye'den daha fazla önem atfettiği varsayımından hareket ediyor ki bunu kabul etmek biraz zor.. Son gelişmele rin ışığında Türkiye'nin Batı için öneminin arttığı aşikârdır, Bu îtibarla Batı'nın Türkiye karşısındaki siyasetinin den geli olaoağından şüphem yok. Yunan hükümeti tabii Avrupa parlamenter kuruluşlarında bazı taktik avantajlar peşinde ko şabilir. Hatta bu alanda bazı sonuçlar da elde edebilir, fakat bunun temel Batı tutumuna yansımasını beklememek gerekir. SORU Papandreu .partlsi •eciml kazandıktan sonra verdlği llk demecte Kıbrıs sorununa değindi ve BM Genel Sekreteri VValdhelm'in hazırladığı önerilerle bulunacak bir «Oldu bıtti» çözümü kabul etmeyeceklerinl açıkladı. Kıbrıs'taki Türk askerlerinin de çekilmesini Isteyen Papandreu, toplumlararası görüşmelerin iki toplumun temsilciler! arasında değil, fakat Rum yönetiml ile Ankara arasında yapıldığını iddla ederek KTFD'yi dışladı. Papandreu'nun bu demecini nasıl karşılıyorsunuz? YANIT Bunlar da zannediyorum seçimler sırasında söy lediğl sözlerdir. Biz Yunan hükümetinin genel olarak uluslararası sorunlar hakkmdaki kavramlarının olgunlaşmasını bekleyeoeğiz. Bu arada dosyaları da jdaha fazla incelemek fırsatını bulaoaklardır. BM Güvenlik Konseyi'nin Kıbrıs konu sunda bir kararı vardır. Bu karar çerçevesinde Kıbrıs sorununa çözüm bulmayı amaçlayan görüşmeler Ada'dakl iki toplum arasında Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin gözetimi altında oereyan etmektedir. Bu proseduru değiştirmek Yunan hükümetinin elinde olan birşey değildir. Daha önoe de söylediğim gibl, Kıbrıs sorunu Türkiye ile Yunanistan arasında bir sorun değildir. Tür kiye ile Yunanistan arasında müzakere edilen bir sorun değildir. Müzakereler iki toplum arasında cereyan etmektedir. Türkiyeden Başbakan Bülent Ulusu, beşinci basın toplantısını kasım ayı içinde yapacak.. Ulusu'nun basın toplantısı tarihi daha sonra oçıklanocak. Cağdaş Gazeteciler Derneğı, 7 kasım tarıhınde Anayasa konulu bir panel düzenledi TMMOB'de düzenlenen panele Proî. Mümtaz Soysal, Muzaffer Saraç, avukat Nevzat Helvacı, Doç. Cem Eroğul, Mahmut Tali öngören katılacaklar. Paneli Jülide Gülizar yönetecek.. TPAO Batman rafinerisi bugünden Itibaren 17 kasıma kadar yıllık bakıma girecek ve rafineride çalışmalar tümüyle durdurulacak.. Bölgenin akaryakıt gerekslnimi stoklardan karşılanacak.. Ankara'da bulunan NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Başkomutan Yardımcısı Hava Orgeneral Sir Peter Terry, dün Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral NecdeL. Öztorun'u ziyaret etti. Terry, İzmir ve İstanbul'da da ziyarette bulunacak.. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin'in resml konuğu olarak Türkiye'de bulunan Pakistan Kara Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Orgeneral Savvvar Han, temaslarını sürdürüyor.. Türkİş'e bağlı Koopİş Sendikası Genel Başkanı H. ibrahim Capan görevinden istifa etti. Çapan istifa mesajında «arkadaşlarımın büyük bir çoğunluğunda bir bıkkınlık, bezginlik ilgisizlik görüyorum» dedi.. Boğaziçi Üniversitesi'nm düzenlediği «Türkiye İle Avrupa Konferans Tercümanlığı» seminerine Atatürk yılı olması dofayısıyla İngiltere Bath Üniversitesl Çağdaş Diller Profesörü Coveney ile Prof. Diamond da katılacak. Bugün başlayacak olan seminer iki gün sürecek. İYTÖO'de okuyan 80 dolayında öğrenci, başarısız oldukları ba zı dersler yüzünden okuldan çıkarıldıklarını, belirterek, ken dilerine yeni bir hak verilmesi için dilekçe ile Milli Eğitim Bakanlığına başvurdular. Şlşll, Fatih Beşiktaş, Bakırköy ve Eminönü semtlerinde park eden otomobillerin baga| kilitlerlnl kırarak yedek |antlı lastikleri çalan bir şebeke ele geçirlldf. deyeceğiz» dedi. Orgeneral Evren Güneydogu bölgemizde, doktor, mühendis ve teknik elemanın az olduğunu belirterek, konuşmasmı şöyle sürdürdü: «Saglik personellne yaptıgımız çibi di£;er meslek mensup larına da mecburi yurt hizme tl getireceğiz. Sa£hk personeli için çıkaracagmm yurt hizme ti kanununa göre, üniversiteler den mezun olan doktorlar. ku rayla Türkiye'nin bütün yerie rinde görev alacaklar. Bunda tenkide ugradık. Tenkit ettikle rl nokta şu: Zorla hiçbir şey vantın'^m^TTPi*!. Vani o hSiffe S 3. Türk Hukuk Kurultayı sona erdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 3. Türk Hukuk Kurultayı dün sona erdi. Kurultayda konuşan Ankara Barosu Başka nı Prof. Dr. Muammer Aksoy, «Türk topîumıınun sonunda çoğulcu demokrasiyi başarıyla gerçekleştireceginden kuşkumuz yoktur» dedi. Atatürk'ün bir devlet adamı ve kurtarıcı olarak Türk toplumunun kaderine egemen olmaya başladığı ana kadar Türk toplumunda anayasal düzenin «teokratik bir monarşi» olduğıı nu vurgulayan Aksoy, «Halkın egemenliği ne soyut bir kural olarak ne de gerçek yaşamda en küçük ölçüde söz konusu değildi» dedi. lere çidecek bekimlere çok para verilirse, ev bulunursa. şu yapıhrsa. bu yamlırsa doktor kendiHÇinden eridermiş: Sovle mesi kolay. (Çok paıra vereHm). Doktora çok para verece Şiz de, oraya gelen valiye. kay makama ne vereceğiz? Mühen dise, subaya, polise ne verece&iz? Petrol zenarini bir ülkemi yiz ki, hepsine bol bo! nara ve rellm. O halde ban fedakarhk lara katlanmak zonmdayız.» Orgeneral Evren, konuşmasm da Güneydoğu'daki bazı fakül te ve iiniversitelerde ögretim görevlisi olmadıgından ögretime geçilemediğini belirtti ve, «Şimdl bu ögretim gtfrevlisi ar kadaslanma da, »rofesör, doçent, yardımcı doçent arkadaş lanma da seslenîyorum, herse vi lütfen para ile ölçmesinler. O kadar kötü ahşmışız ki, han gi işîn ucundan tutmak icau et se (Kaç para vereceksin bize) diyorlar. Bu kadar kötü olmn suz. Rueün biz, ?u konsey üve si arkadaslarunız, kendi gSrev lerimizde ne ahyorsak, aynen onu alıyoruz. Herseyl paraya vuracak olursak, o zaman tüc carhğa atılmamız lazım» dedi. Konuşmasımn sonunda Kuru cu Meclis konusuna deginen Orpeneral Kenan Evren, şöyle konustu: «ONA GÖRE SEÇtN» «Biliyorsunuz bir gün sonra Kurucu Meclis açılacak. O Kurucu Meclis, önemll görevler yüklenmis bulunuyoT. Memjeketimiz, yurdumuz içbı muhak kak ki hayıriı olacaktır. Havır Iı olmasını diliyorum ve bilahare zamanı ırelince açıklayacaçim bir tarihte, demokratik parlamenter ve partilere dayalı sJstpme dfinlilecektir. Rundan kimsenin şunhesi olmasm. Ama, bu parttterle degil, yent kumlacak nartilerle. Ancak siz lere çok büyük görev dttsüyor. Seçeceğiniz kisileri, gerek parti teşkilatmda gerekse parlamento'ya göndereceginiz kisileri, o na göre seçin. Bir daha Türki ye bu noktaya gelmesin.» Evren daha sonra Diyarbakır'a geldi. 10 milyara tamamlanan Diyarbakır Tıp Fakültesi Kampüsü tesislerini hizmete açtı. Törendeki konuşmasında Evren, Elazığ ve Malatya'da öğretim üyesi yokluğuna değinirken «Verilen Harcırah iki mislini aldıkları için gelmişler, bu sene kanun buna mtisaade etme diği için bir devlet memnruna verilen harcırah verildiği için gelmemişler bu da üniversitele rimizde hoca sıkmtısına yol aç tı. Eğer üniversite özerkligi bu ise yani istediğin zaman öğretim üyesini buraya Rönderip istemediğin zaman göndermezsen biz bu özerkligin karşısındayız. Bu özerklik değildir, bu devletln karşısına dlkilmek demektlr. Burada bunları söylemek istemezdim ama çok doldu ruldum» dedi. Evren, TUrkiye'nin öğretim müesseselerine ve öRretim üyelerine ihtiyacı bulunduğunu da belirtti «Biz yakında bu ayın sonunda çıkaracağımız, üniversiteler kanunu üe bunu halletmek niyetindeyiz» dedi. Devlet Başkanı Üniversiteler arası Kurul'un aldıgı son kararı da eleştirerek şöyle dedi: «Liseden üniversiteye sreçecek çocukiann Hsede aldıkları notlarıda değerlendirilsin, bir ağırlık puanı konulsun, bir günrte yapılan itntihanla çocuğun üniversiteye girmemesi çar pıp tartümasm dedik. Bunun hazırlığı yapılırken, üniversitelerarası kurul kendilerine danışılmadığından dola.vı bunu iptal etti. tşte eğer devlet bu gü ne kadar yıkılmıssa böyle yıkümıştır. Lisedeyken mezun olan çocukiann üniversiteye girerken o çahşkanlıgının hlç olmazsa iaymetinin bilinmesi için biz, bu değerlendh*meyi önümüzdeki sene üniversite im tihanlarma sokmak kararındayız.» Devlet Başkanı ve beraberindekiler daha sonra Ankara'ya döndüler. Eczanelerde hazırlanan 50 göz damlasından 47'sinin mikroplu çıktığı öne sürüldü tSTANBUL, (THA) İstanbul'da 50 eczanede hazırlatılan 50 göz damlasından sadece 3'ünün mikropsuz çıktığı öne sürüldü. İstanbul'da devam eden ulusal eczacılık kongresinde «tstanbul eczanelerinde hazırlatılan göz damlalarımn eczane hizmetleri ve mikrobiyoloji yönün den değerlendirilmesi» konulu teblig tartışıldı. Teblig konusunda Istanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji ve Teknoloji Kürsüsünden Ayşegül Ulubelen ile mikrobiyoloji kürsüsünden Candan Bozok îstanbul eczaneleri üzerinde yaptıkları bir araştırmayı anlatarak 50 adet göz damlası reçetesi hazırlanartık rastgele eczanelere verildiŞini ancak yapılan mikrobiyoloji kontrolleri sonucunda hazırlanan 50 ilaçtan sadece 3 tanesinin sterilize şartlarına uygun hazırlandığmın belirlendiğini söylediler. Tebliğde 47 ilacın içinde küf ve maya hücreleri ile çeşitli bskterilerin bulundugu belirtiliyor. Danısma (Baştarafı 1. Sayfada) başvuranlar arasında ikinci Zonguldak üyesl Turgut Tan, ücüncü Uşak üyosı Remzi Ba naz oldu.. Hatay üyesi Lütfullah Tosyalı kendisine verilen zarfta 2 numaralı belge olan tek yapraklı mal beyannamesi nin yeterll olmadığını söyledi. Uşak üyesi Remzl Banaz, bl yografilerde mesleğlne «mülki yeli» yazıldığına sevindiğini vellrttl. Banaz'ın SBF'den mezun olduğu halde meslek hanesine asıl mesleği yazılan ender üyelerdendi. Amasya üyesl Mustafa Talat Saracoğlu da mesleklerin belirtilmesi ko nusunda yakınması olduğunu söyledi. Saraçoğlu Ziraat Yüksek Mühendlsi olmasına karşın biyografilerdo Ziraat Muhendlsi olarak geçmesinden yakındı.. Dün başvuran üyeler kendi lerin o verilen belpelerj doldururlarken, «Üyelik kartlarının ne zamon verileceğine, parlamenter haklanndon yararlanıp yararlanamayacaklarına, Danışma Mecüsi'nde geçen süre lerinîn emek'iliklerinp sayılıp sayılmayacağına, eşleri çaiışanlprın cocukiarını kimin üze rln» kaydettirmenin doöru ola cağına» iliskin sorularınm ce vapl^nrlırıimasmı istediler. Polonya'da (Baştarafı 1. Sayfada) üçüncti kişinin, yerel bir sendlka lideri olan Tadeusz Buranovvski olduğunu, halen gözaltında bulunduğunu ve ser best bırakılması lcin görüşme lerin Sürdürüldüğünü açıkladılar. Katovvice kentinde düzenl korumak için, polise yardımcı olmak üzere ordu birllklerinin gönderlldiöi, kentte durumun simdilik sakin olduğu bildiriü yor. Dayanışma Sendikası'na karşı çok gevşek davrandığı için görevinden alınan Stanivlaa Kanio'nın yerine, Parti Merkez Komitesi tarafından, pazar günü Generai Jaruzelski parti başkanlığına getirilmistl. Ecevit (Baştarafı 1. Sayfada) landı ve saat 15.10'a değin 75 dakika sürdü. Ecevit, ifadesinin alınmasının tamamlanmasından sonra yine koruma polislerinin eşliğinde Orhan sitesinde bulunan evine döndü. Ecevit'in partilerin feshiyle ilgili olarak TRT için hazırladığı ve dış basma da verdiği açıklamayla, MGK'nin 52 numaralı bildirisine aykırı hareket ettiği gerekçesiyle ifadesinin alındığı ögrenildi. Bu konudaki soruşturmanm Ankara Sıkıyttnetim Komutanhğı Askeri Savcıhğınca sürdürüldügü bildirildi. VW 1500 Motor, Denktas (Baştarafı 1. Sayfada) KTFD Başkanı Denktaş, Kıb n s sorununun çözümünde, Yunanistan'da iktidarda olan kışilerin kim olduklarını düşünmediklerini ve iktidara gelen parti liderınin seçimlerden önce Kıbrıs hakkında tehlikeli sözler söylemesinden etkilenmediklerini ve etkilemneyecek lerini belirterek, «Papandreu1ya sorumluluk sandalyesine oturduktan sonra etrafı lyice görebileceği bir zaman tanv manın inancı içindeyiz» dedi. 1968 Model 12 Volt. Müracaat mesai saatlerinde: 26 49 03 ETÜK'te Sahibinden satılık kömür kaloriferli dalre. Müracaat: 17 6610. re, onları suça teşvik etmek ve partimize tuzak kurmak üzere böyle teşebbüsler vardır, buna karşı uyamk bulunun diye. Bütün teşkilatunızı ikaz ettiğimiz gibi basın toplantısı da yaptık ve basın toplantısında kamuoyuna açıkladık bunu.» TELSİZ Mt, RADYO MU? Türkeş, sorgusu sırasında iddianameye göre, MHP Genel Merkezinde bulunan telsiz ile ilgili görüşlerini ise, tutanaklara göre şöyle açıkladı. «Sanık Türkeş Şimdi iddianamede. bir başka konu daha var. Aramalarda partide telsiz bulunmuş. Bunu ekspertize vermiş Savcılık. Ekspertiz de bilirkişi raporu vermiş. Bu telsiz Genelkurmay'ı dinliyor, polis teşkilatım dinliyor, Hava Meydanları telsizini dinliyor. Yani Ankara'da dinlemediği tel siz yok. İddianame, bunu böyle yazmış. Yani MHP Genel Merkezinde böyle bir telsiz bulunmuş. Şimdi o telsiz burada avukatlarımız getîrmiş. Müsaade buyurursanız, getirsinler, aynen size göstereyim. (Bu arada, sanık avukatlarmdan birisi tarafından bahse konu olan ve «telsiz» tabir edilen cihaz sanık Alpaslan Türkeş'e verildi ve Alpas • lan Türkeş de sol eli ile cihazı Sayın Mahkeme Heyetine doğru kaldırarak gösterdi.) Ajiko marka bir Japon radyosu bu. Bakın bizi neierle itham ediyor iddia makamı. Ajiko marka Japon radyosu her yerde bulunuyor. Çarşıda satıhyor. Biz dosyada bunun fotoğrafını bulduk. Evvela şaştık, iddianameyi okuyunca biz de şaştık. Allah AHah bizim haberimiz ol(Baştarafı 1. Sayfada) madan bir takım kişiler partiTürkiye v© Amerika ile ilişki ye bir takım şeyler getirmişler. lerinin ne yönde gelişeçeği Nasıl olur acaba. Bir sabotaja üzerinde başyazılar ve makamı uğradık. Nc oldu? Sonra fotokopiler geldi. Bu bulunan leler yayınlandı. şeylerin fotoğrafları geldi. ArFinancial Times'de yer alan kadaşlarımız baktılar ve dediler «Avrupa'da bir soru işareti» ki, bu radyo, telsiz değil, araşbaşlıklı geniş bir yazıda, Yutırdık, her yerde satılan radyo. nanistan'ın 1974 yılında olduAjiko marka Japon radyosu değu gibi NATO'dan çekilmesinin dikleri radvo her yerde bulunusöz konusu olabileceği, ancak yor. Ruhsatnamesi de üzerindedir. Yani kaçak vs. de değil. uluslararası dengeleri iyi bilen Piyasada mevcut bir radyo.. deneyimli politikacı Papandreu Bu büyük telsiz Genelkurmay'ı nun Batı ittifakı ile arasındadinliyor. Efendim, MtT telsizini ki köprüleri yıkmak istemeyedinliyor, polis telsizini dinliyoceği belirtilmekte. «çünkü Paruz, Hava Meydanlarını dinliyopandreu bilmektedir ki kesin ruz, herşeyi dinliyoruz, hir şey bir kopma Batının çok büyük var bunda, demek biz, herşeye miktarlarda silahı Türkiye'ye böyle kulagımızı vermişiz, tayığmasına yol açacaktır. Bu kip ediyoruz. Halbuki FM bandı olan, kısa dalga şeyi olan her günkü uluslararası gerginlik or tamında, Türkiye NATO savun radyo zaten bu çevrimlerin frekansını buldu mu dinleyebilir. ması için bölgedeki son kale Bu da o radyolardan birisidir. dir» deniliyor. Duruşma Hakimi Radyoyu Times Gazetesi'nde yer alan vermeden evvel, benim bu arabaşmakalede ise cuma günü da sormak istediğim bir konu Atina'da Kıbrıs lideri Kibriya var: Bilirkişi tetkikatına tabi nu ile Türkiye ile ilişkileri gö tutulan bu mudur? Yoksa buna benzer midir? rüşecek olan Papandreu'nun Sanık Türkeş Budur. (Satehditlerini yerine getirir de (Baştarafı 1. Sayfada) NATO'nun askeri kanodından nık dosyasmı karıştırır) Duruşma Hakiml Efendim Başbakan: Andreas Papan çekilirse, bu kararın Türkiye'dreu, Başbakan Yardımcısı: İ. ye NATO içinde geniş bir yer lütfen.. Sanık Türkeş Bir dakikanıPotakis, Koordinasyon: Apostosağlayacağı konusu işleniyor. zı rica edeyim. Bilirkişi raporu los Lazari, Devlet: Agamemnon burada efendim. Kopyası benKonuya geniş yer ayıran bir Kutsoyargo, Dışişleri: Yoannis başka gazetede muhafazakar de de var. (Rapordan okuyarak, Haralambopulos, Adalet: Stavros Aleksandris, îçişleri: Yorgo düşüncenln en güçlü organla «Ilong Kong yapısı Ajiko geniş bantlı almaç») demiş. Gemmimatas, Eğitim ve Din: rından birl olarak bilinen Daily Duruşma Hakimi Anladım L. Verivakis, Maliye: Konstan Telegraph Papandreu'nun seefendim de, şimdi yani inceletin Simitis. Bilim ve Kültür: çimlerde, «antl Amerikan duy meye konu teşkil eden bu muMelina Mercouri, Sanayi ve Enerji: Anastasios Peponis, Ça gııları» kullanmasını iyi becere dur, benzeri midir diye ben sordum. lışma: Apastolos Kaklamanis, rek iktidar olduğunu, ancak Sanık Türkeş Hayır, bu Sosyal Yardım: Paraskevas Av bunun ülkenin sorunlarını çögerinos, Baymdırhk: Akis Şo zemiyeceğini belirterek özetle değil efendim, bu değil, bu onun benzeridir. catzopulos, Çevre, Konut ve şu görüşleri savunuyor: Duruşma Hakimi Tamam, Planlama: Antonis Tritsis, Ha«Türkiye İle Yunanistan ara tamam. berleşme: Evangelos tannopuSanık ötekisi Savcılıktadır. los, Kamu Düzeni: Yoannis Sku sındakl tükenmez husumet Ba Duruşma Hakimi Tamam larikis, Deniz Ticaret: Stavros tı'nın, Doğu Akdeniz'dekl ve Yotaş, Kuzey Yunanistan: Vasi Güney • DoÇu Avrupa'daki Sa efendim tamam. İnceleme konu los tntzes, Ticaret: Nikos Akri vunma cıkarlarını tehlikeye su telsiz olarak iddia edilen citides. düşürmektedir. Kıbrıs sorunu sim Savcılık emanetindedir. Dabu konuda en önemli öge. Ame va konusu odur efendim. Evet. buyrun efendim. • Şebekemi kaybettlm. Ge rika da, İngiltere de bu konu«Sanık Türkeş Bu da onun da ne Yunanlstan'ı ne de Tür benzeridir. Mahkemeye bir fiçersizdir. kiye'yi anlamış değll... Ayrıca kir, bir kanaat vermek İçin.» Irfan TANKUT probleminin nasıl • İ.T.Ü. Kimlik kartımı kaybet bu Kıbrıs cözüleceği konusunda da bu tim. Hükümsüzdür. Tamer CEBİ İki ülkenin (ABD ve İngiltere' Şişli Etiler arası • Emekli Sandığından adımı nin) an küçük flklrlerl yok. za gönderilen 20678.530.2 ve Papandreu NATO'dan çıkma doktora kiralık ve 20678.530.1 numaralı ekim tshdidinl Türkiye ile olan sınıdaire aranıyor ayı maaş çeklerimizl yltirdik. rmı garantlye almak üzere Hükümsüzdür. NATO üyelerlne karşı bir müTel.: 67 00 11 Uyla YÜCETAŞ zakere manivelası olarak kulAyşe YÜCETAŞ lanmak istiyor.» (Baştarafı 1. Sayfada) Sanık Alpaslan Türkeş Şim di iddianamede şiddete yönlendirme diye bir bölüm var. Gerek bu bölüm, gerek iddianame nin diğer bölümlerinde, bizim gençleri şiddete yönlendirdiRİmizi ispat için bir vesikadan sık sık bahsediliyor. Bu vesika, bizim Istanbul Beşiktaş ilçemizde kayıth bulunan Erifin ÖrfcÜRÖren isminde bir partili tarafından kaleme alınmıştır. Üç ayrı vesika olarak kaleme alınmış ve gizll gizli partililer arasında, gençler arasında bunu yaymaya çalışmıştır. Bunu gizli gizli yayarken biz haber aldık. Elimize geçince tetkik ettik. Gördük ki, tam bir provakasyon veslkası. Suça teşvik vs. ki, Savcı bunu iddianameye dahil etmîş. Bunu biz yazmışız, bizimmiş, bizim fikirlerimizmiş, «tşte bakınız, görüyorsunuz, neler söylüvorlar, nasıl şiddete özendiriyorlar» diye sayfalarca hunu sıralamış, şiddpte yönlendirme babsi hemen hemen bununla doludur. Halbuki bu, MİT ajanı olan Ergun Örjfüçören ismindeki şahıs tarafından yazılıyor. Üç avrı vesika halindedir. Birisi 9 sayfa, birîsi 13, birisi 14 sayfa ve biz bunu 1919 yılında farkettieimiz zaman derhal işe elkoyduk. tstanbul teşkilatımız konu hakkında tahkikata girişti. Bunun hakkında tüzük gereği işlem yapıldı. Partiyle ili şiği kesildi. Bütün teşkilata da bunu tamim ettik, böyle bövle, mensuplarımızı aldatmak üze Alman (Baştarafı 1. Sayfada) Alman Parlamentosu Ekonomik Işbirliği Komisyonu Başka nı ve Sosyal Demokrat Parti milletvekilinin önerisini kabul eden Komisyon, Parlamento Genel Kurulu'na öneri niteliğin deki bu karara gerekçe olarak Türkiye'deki siyasi partilerin feshedilmesini göslerdi. Başkanın önerisi, Komisyonu oluşturan Sosyal Demokrat, Hür Demokrat ve Hristiyan De mokrat üyelerce oy birliğiyle kabul edildi. Konu bir gün önce Sosyal Demokrat Parti Meclis Grubunca da tartışılmıştı. Federal Almanya 1981 yılı içinde Türkiye'ye 460 milyon Mark ekonomik, 130 milyon Mark da NATO çerçevesinde askeri yardımda bulundu, ilgili sözleşmeler 3 aylık bir gecikmeyle eylül ayında imzalanmıştı. (Baştarafı 1. Sayfada) 6un.jr<ıa birlikte bir de şu gerçeği bilmek gerektr: Bu 6110*1 orın üçteikisi, AsyaAfrika, Güney Amerika ve Ortadröu ülkelerine satıhyor.. Silah, sanayileşmiş ülko.'erde üretü'p. az geMşmiş ülkelere gönderıliyor. Ve silah üreten bu ülkeler, sonra dünya kamuoyu na dönüp, scruvo' an. Bu terörü kim yaratıyor?... Silah satış'arı arasında, elbette terör olaylarında kullanılan silahlar da var.. Terör, silah ticaretinin cok kazançlı alanıdır. Silah ticaretl ve terör, «çok uluslu» özellikler taşıyor.. Örneğin, bir NATO ülkesinde üret'len silah, bir Varşova Paktı üyesi ülkenin topraklarını aşıp, bir başka NATO ülkesinde terör pazarma sokuluyorsa, bu «çok uluslu şiddet» olğusu üzerinde çok dern düşîjncelere dclmak gerekir.. OysT coğumu.' ne de kolay koşullandırılmışızdır: CIA yopar efendim, KGB yapar efendim.. Türkiye'de çok acı ve kanlı bir terör döneml ya« şandı.. Son beş yılda yediyüz bin silah ele geçtl.. Bunlar ele geçen, bir de ele geçmeyenleri düşünürseniz, bu konu üzerinde, niçin, döne, döne, durduğumuzu da ha iyi anlarsınız. Nereden geliyor bu değirmenin suyu, nereden?... İşte, diyoruz acaba terör konusunda kaçakçılık konusunda, ülkemizde kaç tane araştırma yapıldı, bu konuda kaç kitap yazıldı?... Yok.. Yalnızca «kahrolsun» edebiyatı ile basmakalıp suç gerekçeleri ve en ilkelinden demogojilerle zaman yitirmek kolayımıza geliyor. Ama şimd; eloğlu açıklıyor. ABD, Sovyetler, Fransa, şu kadar silah satmtş'ardır. Silah dediğiniz çengelli iğne değil ki, «barışcı amaçlar'a» kullanılsın, silahı satan, bu silahların ne 1çin kullanıldığmı biliyor. Öyleyse nedir bu komedi?... Silahın ne için kullanıldığmı biliyor, biliyor ama yine de sorcyor Kim çıkarıyor bu terörü?... İsteriz ki, bu gerçekleri, geçmiş dönemlerde sağlı, sollu silahlı eylemlerde bulunan gençlerimiz okusunlar, okusunlar ve neye araç olduklarını, kimlere hizmet ettikîerin! îylce anlasınlar.. Silah Oretilen ülkeler, yoksul ülkelerdeki terör pazarından milyarlar kazanıyorlar, milyarlar.. İşln özetl bu!... ZEYTİNBURNU SAVCISI Tercüman Gazetesi ile ilgili basın davalannın bir kısmı İstanbul Zeytinburnu Adliyesinde görülmektedir.. Zeytinburnu Savcısı Sayın İsmail Hakkı İplikçioğlu'nun oğlu Avukat Mehmet Asım İplikçioğlu da gazete yazarlarından Nazlı llıcak'ın avukatıdır.. Avukat Mehmet Asım İplikçioğlu, Nazlı llıcak'ın Sarıyer Sulh Ceza Mahkemesinin 981/161 esas sayılı dos yasında avukatı olarak görülmektedir. Dava, llıcak'ın hizmetinde bulunan Habibe ve Cengiz Şimşir'in hırsızlık suçları ile ilgilidir. Sayın savcı gerekirse, Nazlı llıcak'ın yazılan hakkında kamu davası açacaktır.. Davalı llıcak'ın avukatı sayın Savcı ile aynı evde oturan oğludur. Böylece, «İddia makamı» ve «savunma makamı» Savcının ikâmetgârundc blr.eşmiş olmaktadır.. Sayın Savcı İplikçioğlu ve oğlu Nazlı llıcak vekill avukat Mehmet Asım İplikçioğlu'ndan bu konuda açıklayıcı yanıt bekleriz.. GÖZLEM Duşunce ozgurlugu (Baştarafı 2. sayfada) Anayasada da bilim ve sanat özgürlüğünün güvenceye bağlanması gerekir.» Uğur Mumcu: «Danışma Meclislnin Batı demokrasilerini bugünkü düzeyine ulaştıran özgürlükler temelini esas almasını isterim, çünkü özgürlük olmadan demokrasl olmaz.» Belgesel bir değer taşıyan bu soruşturmanm tüm Danışma Meclisl üyelerince önemle okunmasında yarar görürüm. Yeni kurulan Meclis'te sanatla, yazınla, hatta gazetecilikle ilgili pek az kişi vardır. «Sanat Olayı» dergisi yöneticilerinin Ekim, sayısındaki soruşturma bölümünün tıpkı basımını tüm Meclis üyelerine dağıtması yararlı olacaktır. OKTAY AKBAL Nükleer (Baştarafı 1. Sayfada) latıcı bllgi Istedi. Dışişleri sözcüsü «Avrupa'da her türlü savaş olasılığını reddedlyoruz» dedi. Fransa Dışişleri Bakanı Claude Cheysson ise Mexico'da yaptığı acıklamada «Bu mü dahale edilmemesi gereken cid di bir olaydır. Ancak SS26 Sovyet füzelerine karşıhk olarak Avrupa'ya füze yerleştîrilmesini haklı çıkarmak amacıy ia şöyle bir açıklama yapılmıs olabilir» dedi. VVEİNBERGER AP'nin haberine göre ABD Savunma Bakanı Caspar Wein berger İskoçya'da NATO Savunma Bakanları toplantısında bu konuda yaptığı konuşmada ABD'nin Avrupa'lı müttefiklerini bir savaş sırasında «terketmeyeceğlnl» söyledikten sonra şöyle devam etti: «Ancak Avrupa'da savaş alanında nükleer silahların kullanılması, ABD'nin otomatik olarak nükleer misillemede bulunmasına yol açmaz.» Iscinin Evreninden (Baştarafı 5. Sayfada) Şişli garajı sizde tek Işyerl değil mi?... Evet.. Ama YHK'dan troleybüs kısmı ayrı bir işyeri olarak gelmiş.. Biz doğru bildirmiştik.. Peki neden olmayan bir işyeri için YHK'yı uyarmadınız da, yanlış sözleşmeyi uygulanmak üzere işyerine gönderdiniz?... Biz sade ce yazışmaları iletmekle görevliyiz. Peki işyerindeki nakil olayına ne diyorsunuz?... Adı gecen işverenin nakil yaptığmı söylediği İşyerindeki fabrikası zaten yıllardır üretlmde.. Burada yeni İşçi için gereksinme olsa bile, diğer Işyerinin makineleri ile nakli diye bir konu yok görulüyor.. Blze de öyle geliyor.. Henüz Inceliyoruz. Ama aynı işveren daha önce de benzeri bir uygulama yapmış, nakil gerekçesl ile önemli bir sayıda toplu İşçi çıkarmıştı.. O olayı ha' tırlamıyorum, gallba şikâyet gelmemiştl.. Hiç de doyurucu olmayan bu diyalogtan bir saat kadar önce, sözkonusu işyerinin işçilerı, dert yanmak üzere uğramışlardı. Bölge Çalışma Müdürlüğüne yazılı başvurularını yapmışlardı. Ama müfettişler, sözlü olarak, yapılan işlemin yasa kılıflarına uydurulduğunu, sonuç alınamayacağını söylemişler, Işçilere tazminatlarını kaybetmemeleri tçin. Konsey kararına, yasağa rağmen fiilde uygulanan toplu işçi çıkarma olgusuna boyun eğmelerini önermişlerdi.. DİSK'e bağlı sendikaların kayyım üyelerinden de benzeri serzenişler var.. Yasaların verdiği görevleri ek siksiz yaptıklarını vurguluyorlar.. Ama bir yandan da, 8orunlarını bize ulaştıran işçilere kızıyorlar.. Aslmda işçiişveren çıkar catışmasında taraf olmadan sorumluluk yüklenmis, ama yetkileri de çok sınırh, tüm görevlilerl tek tek dinlediğinizde, hak vermemeniz olanaksız.. Kendi yaşamlarının dışındaki bir düzenin, işyerinin sorunlarından sorumlular. Konuların yabancısı olmadan da öte, ellerinde çözücü güç yok.. İyiniyetli bireysel yakiaşımlar. sorunların çözümsüzlüğü, büyüklüğü karşısmda bir süre sonra bezginliğe dönü şüyor. İşçiişveren çıkar catışmasında, taraf olmadan, yetkisiz sorumluluk almış olan bu kişiler, olsa olsa bile rek kabul ettikleri sorumluluklardan, bezginlik duyma hakkına sahip olmadıkları için eleştirilebilirler.. Ama biz bu sorunlara, bu kisileri, kişi olarak eleştirmek için değinmedik., İşçiişveren ilişkilerine yönelik tüm yasalar yeniden gözden geçiriliyor. 274 ve 275 sa yılı yasalar ise Konsey'den çıktı cıkacak.. Yeni yasalarda yetki, sorumluluk, çıkarda taraf olma ve yasanın yaptınm gücü işlevlerinin özenle, ön plana alınmış olma sı dileğimizi yinelemek istedik.. İngiltere Mektubu Papandreu (Baştarafı 1. Sayfada) toplu iş sözleşmelerinde emsaline göre üstün ücret alanlarda eşitleme yapıldığını söyledi. a.a.'nın konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Naci Varlık, her sözleşmede ücret zamlarında yüzde 80 yerine yllzde 75 diye birşeyin olmadığını, ücret eşitlemesi ve enflasyon durumu da gözönünde tutularak, uygulama yapıldıgmı kaydetti. Naci Varlık, «Şimdi yüzde 70 avanslar verildi. Bunun altına düşülür mü, düşttlmez mi? Bu hususta kurul henüz karar vermedi» deYargıtay 9. Hukuk Dairesi'di. asgari Ucretin kamu düzeniyle ilgil^olduğuna, onun altmdaki üoretin geçerli olamayacağma karar verdi. Buna göre, asgari ücretin altında işçi çalıştıran işverenler hakkmda kamu düzenini bozmaktan dava açılabilecek. İSTANBUL TEKNİK ÜNÎVERSİTESİ REKTORLÜĞÜNDEN 2209 sayılı ruhsatname diploması kaybolan Stuttgart Üniversitesi 14 Ekim 1969 dörtsmi mezunlarından Alp Malik Evrenol'a duplicat ruhsatname verileceği bu husustaki yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca ilan olunur. (Basın: 8284) 8514 YHK T.C. BAYINDIRUK BAKANÜĞI KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ I. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ Bölgemiz telefon numaraları 21.10.1981 tarihinden iübaren aşağıda belirtildiği şekilde değiştirilmiştir. Yeni telefon numaraları: SANTRAL: 52 50 04/16 HAT PBX (Basın: .) 8543